30 Kasım 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4

30 Kasım 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cİ KAR 4 — KURUN bül 7 Deriyi sımsıkı e bir tomar haline koydu, bağlad Sonra en gizli Ni yapan genç uşağı Gâveyl çağırdı. Avucuna elli dinar da saydıktan sonra mektubu verdi. Son hızla yola çıkmasını, Rüs- ından evvel EBhvaz'a nar daha alacağını söyledi 30 İKİNCİTEŞRİN 1938 Gökboğa atlının arkasından bağırdı: Dur! yoksa... Ve akabinde hir ok vızıldayarak atlının sol kulağının, ikincisi de sağ kulağının dibinden uçtu Atlı henüz şehirden Ni ki, arkasından nal sesleri duy Ha, ieer re yaklaştı. Dön ktığı zaman Gökboğa ile yar , le ii ği kadar Türk atlısı daha gel Gökboğa İle Kubad atlarını mah- gırdı: — Delikanlı, yaşamak istiyorsan dur! : Atlı dürmadı ve Gökboğa onun sağ ill yanından geçmek üzere bir 2 Deka zi Fakat b rağ- son bir gi vi m atın Bilme Geli tadı. — r diyorum NM Yoksa (çün ti tam enseköküne yersin! Gerçekten ikinci ok da sol kulağı | s Tarihten bir vaprak : Köle Paşalar , Yazan: Niyazi Ahmet hülvüzera Hüsrev Paşa aldıkla- rı köleleri satıp devlet hizmetine ve- riyor ve oni akamlara ka. dar eye Hüsrev Paşa, muvaf. fak oldukça gayreti artıyordü. Bir nevi köle mekteb $ gibi idi. Daha Wi Esi köl m Gürcü Kip Eth m ) hane ve zaptiye e Mehmet Va- sıf ve Ha; 'aşalar, feriklerden Hayrettin, Paşalar, mirliya Fer! ii hep Hüsrev Paşa rap P iler, Yeniçeri Ereni apk hâdise, lerde rol alan ii ii bilsbütün wv ML Ri azlolunmuş ve ir gün kapısı ME ve DREN ük birine kura İsa ku ettiği, alınması lâzim yek kâhya yer söylen di. e. efendi köpürdü: — Paşanın aşçısı büz gidemez. Diye ayak iç Memurlar, Kâhya efendiden aşçıyı ca işi resmi- ler ve o bazi bi bu- rare anlayın: öktüler lunan Süleyman Paşaya bildirdile: leymanı Paşa, bal ye Pa. gaya münasip şekilde mektup yazarak Olmuştu. Haydar, m ve ma fesinden ayrılması at Hi ve Emirgândaki sahi - rn çekilerek yaşamağa başla m aşçının askere gelmesi lüzumunu ileri sürdü Şeyhülvüzera hiddetinden bir kere minderinde zıpladıktan sonra lemi, kâğıdı eline e ve seraskere göy| le e İsmini Yi di bilir laik öyle bir aşçı var dır, Etkin bu aşçı şu ntiyeliğanda muhtag olduğum lâpa, ii mahalle. bi gibi perhiz yemekli tabiatime maf surelte Sli edir: Vasi. ması gıdamı sekteye uğ. kaç ka. tikrameleri ve- paşnlar celbolumarak u. si üiirselili li olunarak han. ii merkum aşçıya bedel olmağa elve- ise onun askere kabul olunmasını | rica Gin Süleyman, bala, tezkereyi alınca şa- girdi, di Padişah Abdülmecide kötll, ip gösterdi, Mecit tezkereyi bir kaç sie oküdu. Hüsrev Paşayı haklı bul. du: — Hüsrev Paşa, dedi, devletin kude- mayı ee ve erbabı haysiyetten bir zattır, Yazdığı da doğrudur, İşin garabetine bakm ki, ertesi gün Hüsrev Paşa, Süleyman Paşaya halef nın yanıbaşından, larak geçmi ince bir islik ça ? — Ben oralıyım. Gurbetten dönü - yorum! — Htezifonda kimin yanındaydın? — Nehrivandan gelmiştim — Hteziftonda kimi AMED seyi tanımam. ni söyleyorsu a uğ Ar- pane ipe © işin v Gok e emretti; — Ara hanlar» ve mektup çıktı. Gâve derin bir nefes alarak gevşek ir sesle çiz ig çe ne söyled iy- se aptım. Dönüşte bin dinar ve- ekti meli değilmiş! Kubad deriyi açtı, okud! dileri para yüzünden gli BU- nan uşağın a bir tokat cik haykırdı: pl m bin dinarı hakettin! şağı ln oldu ve rtaban söle ta gibi açılı ubada ik ğı bir şekilde göz li 1. Gâveyi de rak hep beraber geri Rüstem Gökboğaya yeni emrini verdi: — Yanrna İki yüz alir al; en kısı manda Ehvaza git; askeri ln oi erek birkaç Yozdicerdle Cabânı kimseye sez ir meden kaldır, Kubadın yanında atlı ei diğerleriyle pelin buraya g Kümda düne, Artabanın mektü- 1 da G O yola çıktık- rde bırakacak, kona na gideceksin, bu mektubu vere- ceksin. Eğer Artabana gönderdiği cevap “peki!” olursa he ldür, rl dö şi ba. ku dilediğin gib! ya- taba faz! rm al. m ve- Sağ elini Gökboğanın sol omuzu- e elini öperek koltu. Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski çeviren; Hakkı Sühu Gezyin om 23 mn t, dedi, tastamam bul senin ii olabileceğini zannetmi- nışta İseniz, ama belki de makalenizdeki min siz, kendinize bile inan- miyorsun, va aci liken karşısında kızaran Belki hakkınız var; fakat o maka. lem, büsbütün alay mahsulü de değil dir. Dedi. — Büsbütün Hay etmediğiniz yoğ ELİ Çünkü bu fikir henüz yüreğiniz. Mei Ti katiyet bağ le eğlenmek zorunda kal 5 küm > e lırlar, Sizin e makaleler e salon, ünakaşalâr larda etmeniz, bu türlü a la Bu mesele sizin in inne henüz mutlak ie neticeye varmamıştır. eğ bundan ileri geliyer. Çün) e EN hâlledilmeden ul 18. tulamaz. li zi m anlaşılmaz bir gülümseyin baka lys ama, bu tür vene müsbet bir neticeye va- pl mi ordu, — eğer müsbet halledilemez. se, menfi olarak da hall, Deği Siz, kendi kalbinizi yi iyi bilir. Yi dadır, Kıvranan odur. uyandırın ve davanızı hal ii 1$'ğı versin, Stareç bunları söyledikten sonra eli- ni ii Uzakta Kğ takdiş et - mek istedi, Fakat d rak Zanna Eaufayan d öndü. ley ânsızm ciddileşmi;, m am ürik değişmesi, herke. pi nnd ig bir tesir bıraktı. ün kt erken m tavır- lardan iste e netice beklenmiyordu. Odada derin bir sessizlik dldiğ ve şanın yüzünde korkuya benzer bir mâ- na vardı, Fiyodor Pavloviç ayağa kalk. Sy iz ve mukaddes Starı Mala li eti etimden ulan oğlum İvan, ve işte huzurunuzda ken. AE teminat istediğim öteki olum. . İvan, benim saygılı “Körlmo e um Dimitri de Frantz Moor" umar. iz ke kendimi de Moor, a benzetiri, areç, diye sevgi g hüküm rıp. Çünkü biz, sizin yalnız hıza in istikbalimizi bildirmenize tacız ele yarlün 'bir sesli: — Kendi yaktı e ibm ile sö. e een ve böyle çapraşık ko. Kani Dedi, Takati siiri Dakikadan dakikaya bitkinliği a Hi Piyale ali kalkarak kızğın bi — Bura; leş elirke en tahmin ettiğim gibi, girkin. bir KAREĞER ile karşılaşı. Vv le na, sol elini Kubadın sağ omuzuna koyarak sarstı: — Yolun İkisine biraz ere de yüzer dinar verilmesini emre Gökboğa kapıdan kanl orada iki askerin ortasında bekleyen Gâ- Çünkü yında bir kellenin değeri kılıçlı ve- ya baltalı ei koluh kalkıp İnmesi E i. Bunun için de bir anlık alar kızginliklar ve emir- ler yetiyor. e: birdentire o e önünde durdu. Kolundan tutai e) m. verdireyim! e e» ında az da- ha imi edi, Güve afallamıştı. adi için için söyleniyordu: — Rüstem de hiç sormadı, Mektu. bu bir Mir üstünde Gllliüesi. zun lu bile değil. Hakkı da var ya eti ni bir öne elan kasına kaptır- lniağ aşka şey estnlie mu? e delikanlının da hakkini ver- ve onü görünce ulçin dön- düğünü merak ederek ilerledi. ' Gökboğa Gâveyi gösterdi: — Mektubu bu delikanlının üstün- de aç Yezdicerdin yi erimi öğret- 5 bin dinar miş oluyor. Demek ki bunun hakkıdır. sen yakaladın? Kend e haber vermedi kl... ta ne yazılı olduğunu bil. ikili Bilseydi elbet getirirdi. Ge- tirmeyecek kadar budala görünmü- yor, Hattâ akıllı bir delikanir oldu- ğuna şüphem yoktur. Her halde Ar. tir. Artabana doğrulukla hizmet e den, onun efendisine, kendisinin de büyük efendisi olduğunuz için elbet doğrulukla hizmet edecekti Gâveye dönerek &ordu: değil mi? Mektupta ne ya- zıldığını bileydin, tellâlları da duy- nuş olaydın gelip haber vermez miy- d Si e Rüstemin önünde yere kapa- Kata dr verdi: — Elbet! Kisradan sonrakl en bü- yük efendimizsiniz. Ancak #izden sahibi, beni mazur görünüz. Cahil bir adamım, hattâ sizin sıfat ve isminizi ile bilmiyorum. Fakat şunu biliyorum ki, ae iyiliği çok Me e , Bizi evinize kabı iğ çü 1 tkârlığı lendi idiniz. B; aşka mi um, fakat n t etmiyeceğine göre elbette meseleye si zi kta bi el £, iyi ek yavaş bunu da anlayor gi- bi o a Pavloviç de bağırmağa baş- ladı; Herkes, bütün âlem beni suç! buluyor. > bap ta A siz beni oğlum ham a Fakı burada mal gi ta 8 ner makbul oraya ko. ızdan sarfoli ş, ne tan di nde dolaşıyor. “Kafkas,, gazinö ! ie daha küçüklere kulluk! öüclilei Rüsteme: İ — Sizin bu hükmümü haklı 9 cağınıza emindim; bunun Için Gİ mw söz vermiştim. Dedi, Rüstem onun sırtını gittikçe 4 bir takdir ve sevgi (le okşadı: ka mad kını ona bakman, benim Ö ceğim yoktu! e kboğA sn daha k için su Yoksa bu işl yf ağı nisimi da ei F t zaten on eş e işinde elbet keramei ş bin kler “e vasatın ei Hk ve kinlerini kendine çel ol ee Hepsine dağıtsa azlık ya çokluk davası olabilirdi. GA verdirmekl, abanın en yakif damlarından birini ele geçirmiş, gibi yabanf karışık bir ülkede dostluğun vii değeri ve faydası vardı. Güve Rüstemin önünden kali zaman Gökboğanın da dizlerine! nmak İstedi onu sald ken gördü; in ye Süsler ii LU “boğa ile Kubad hemen #İ Unldaundan daha erken bi öğle sıcağında yiz bin Taydı. apalı bir yerd# larca ölüm korkusuyla içiçe Y aktan olduğuna şüphg yoktu. kekten ispie olgunca bir kadın! dırıyorı Yari ee beraber herkö nu e em ne zamândânberi et Da kile, elen arayordu: Artabandı. Fakat meydanda yö Btiylik dair Ke taht sali na girmişlerdi. Artaban hâlâ gül meyordu. Halbuki tacı onun gif mesi lâzımdı. Haber yoli Cevap geld li birle hastalanmış, ini Rüstem ikincil Muğ Narriye — Senin yerine geçl raki altın tahta oturdü cr giydi. Şimdi oldukça deli bulunanlara tok bir şunları söyledi: (Devamı binlerce ruble harcadı. Biz bunlf g9 biliyoruz ve sırası el lk eri üz ki, Sağ çapkın, garnizon rl nin m Esim âşık etti, vat uğrunda kan dökmüş bir miralayıf Dimitri: zi — Susunuz, diye bağırdı. od m en mükemmel bir kızını huzü” yaralanan 2 üsaade edemem. ? Fiyedor, tan ağlayarak essür ii yasi gi — Babalık hakkını unutuyof un Mtiya; sani beddun > odasi lin ne olur? < Diye haykırdı, Dimitri uludu; — Utanmaz "Tartüf,,|

Bu sayıdan diğer sayfalar: