27 Şubat 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

27 Şubat 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASRIN ÜMNESİ. “MİLLİYET.TIR ŞUBAT 1999 BUGÜNKÜ HAVA Dün Cü fazla hararer13, en &z 6 dereceydir Bugün ruzgâr hafif lodos esecek ve hava hafif bulutlu olacakür. NE YAPMALI? Has ve öz şair Faruk şu meşhur ve ayıp gedigi- mizden bahsetti: Milli marş yoksulluğu.. Bu acl ve feci gediği sözle sazla kapatamayız. Nafile uğraşmıyalım. Çünkü (Ut) çalıyoruz. Ve uta yüreğinin bütün saffetile küfreden hamiyetli biri Çıkınca ona hamliyetsiz deyenimiz bulunuyor. Tarih bir yüksek kaldırım panoraması gibli bizi hem bedava temaşaya çağırıp du. ruyor. İbret ve Insafla oraya bakalım' ne görürüz? Şunu görürüz: Ut çalan milletlerin Milli marşları yoktur ye ola- maz. Ut muüşiki ve izdiham se- faletinin yarı yuvarlak bir Wadesidir. Halbuki Marş — herhangi dimdik bir. milletin “benlik sesi,, dir. Peki, ne yapalım? Bu dimdik benliğimizin coşgun — sesini göğsümüze ve dünyamıza doldurmak için utu paramparça etme- liyiz, enkazını menfur, ber- bal tefin içine doldurup müstevli düşman gibi hudut- larımızdan fırlatıp atmalıyız. Yanl: 0 bitmez tükenmez dümtekmi? Soltej mi? Bah- | 3ine — paydos edip işe baş- | hıyalım. Ut denilen mşekkel herze varmıp ——— Milii — musiki “marş yoktur. Ut, hamasetli coşkun se- siai sefll bir eda ve nldaya indiren sefil bir alettir. Utu hâla kendimize lâyık görecek kadar kendimize düşman olmıyalım. Ut, geri kalışın timsalldir. Biz, ileri - atılışın yegâne milletiyiz. ğ Meseleyi bu - zaviyeden müşahede ve mütalea etmek ve milli ! Eminönü — taraflarında — bir / seyyar satıcı bir kucak çürük MUZK yere Yaymış. gerene ge- çene ücuzca satmak isteyordu. İki yaştı kadin geçerken bir Miliizahm, Hikaâye, urşuluk patlıcan mı - Hayır muz ! — Muz nedir ? Bu suale satıcı cevap vere- medi ona öteki kadın t - A kardeş görmüyor mu- sun ? Yumuşak keçi boynuzu! Dedi . ı Nihayet iki gündür bir ku fup seyyahı iştaha ve ihtiyacile güneş gördük . Ben güneşi bu kış olduğu kadar hiç arama- mıştım . Ulemanın fikrine ba- kılırsa bu seneki kışın sebep- derinden biri de güneşteki le- keler imiş. Dikkat - ediyorsu- fuz ya! güneş bile insanın eline geçince lekeleniyor . Cezet yakmak ! Cem'iyeti belediye azasındau kimyager N. M. Bey bizde de eçsadın yakılmasına tarafdardır. Ona sorsanız dünyada bundan âld şey yoktur ettiği bu yoldaki konferans- | farına yine başlamıştır. İki gün evel güzel kadınlarla birlikte bulundu;ğu bir yerde demiştir kiz Canım , biz de güzeller &ibdi can yakmıyacağız ya ! Ona şeklimiz , müsait değil . Bari bırakın da cesetleri yak- sın ! Hem bu suretle bir çok- larını mezarında rahatsız edil- mekten kurtaracağız ! Neveser | Buismi tanıdınız mı ? Bu Seyrisefainin emektar ve eski bir vapurudur. - Rivayete na- Zaran vapur üç dört gün evel iskele vazifesini görmek üzre bağlı olduğu Kınalı iskeleşin- def nabedit olmuş . ve uzun taharriyattan — sonra — Çanak Kkaleye doğru giderken Mar- marada yakalanmış. Ne yalan söyleyeyim , vaporun bu hare- keli hoşüma gitli . Senelerce hizmetten — sonra - böyle iskele yepılinca haysiyetine dokünmüş ve kaçmıştır. Çoğumuz Neveser kadar olamayız FELEK . ASKERİ BAHİSLER ' Fransada milli sefer- berlik nasıl hazırlanıyor Franca her hangi bir meharebede denizlerden abluka' <edilerek hârhe girerse, yaluz. bağına / mühârebeye mecbur olacaktır. Bu takdirde - Fean sayı besleyen müstemlekelerle irtibar kalmıyacaktır. Ylali hazırda bahri se- fite İtatya ve İagiliz hıloları, Fransız filolarına — hakindir. Keza' Şimal ve garpta İngilir - Tilosu, Tağıktır. Kingenaleyh harlcin” vandımı ol maksızin, bir birkaç - kindar | devlerin taatruzuna maruz. kalabilir. Bu halde Pransa valnız köndi mena bülle >muharebe — edeceklerdir | bu mesele — glmasa <da - Fransa- daima küvyetli - olmak - mechuriyetindedir : Bunun için alelâcele bir milli sefer- berlik kanunu yapıldı /— ve” kâbul edildi. Bu kanuna — nazaran, iş görmeğe Gski bir tahire Kâdın ve erkek gerek cephei harpte Xe gerek cephe gerisinde harp işle -SÖNEN IŞIK Yazan Neyranın içini çeke, çeke — Gece anneciğim, butların | içirlde annemin resmi yok mu? sualine fazla ehemmiyet verme- den: — Galiba yok..Dediği zâman- ofun - büyük — kitabı niçin ine doğru kaldırdığını, ini - sakladığını - hiç lat Vöyle niçin merak etmezdi. İ Neyran anlamıyordu.. Bu ka dar resim içinde neden annesi yoktu..Onu ne zaman düşünse,ne sorsa hep bü*yok,cevabı * ile mi karşılaşacaku? Kim bilir, belki de ihtiyar bâcı unutmuştu! Belki de şu süs- lü kadınlardan biri de “a, idi. Rte o zamânlar, küçük” Ney- MEBRURE HURŞİT — ran,dizlerini yukarı doğru çeker, başımı sahifelere iyice yaklaştırır. bütün bu manasız kadin - çehre- Terinde hayalindeki o iri mahzun yetil gözleri arardı. En Son sahile de çevrildiği zaman, bu bir türlü bulamadığı gözlerin, balizasında” daha büyük bir vuzuhla Canlanacak tilük,meç-i hul bir yerden gelceek nüvazişi bekliyormuş gibi başını arkaya dayayarak dudaklarından — bazin bir tebesstimle gözlerini kapadı. 1 Neyran oön iki yaşına geldiği zaman sakin hayatlarım değiştiren bir- Vak'a okdu. — — Nafüik bir kaç zamandan beri Bir kaç zemandır biraz tatil dıma mecburdur, bu. meyan- da hayvanlarda dahildir. Atlar, öküz. ler, hatta köpekler, güğercinler bile askeri hizmete alınırlar. Bügünkü Mmuharebeler millet şe klinde — yapıldığından, — milleri teşkil eden her cüzü zaleri kazanmak hu sasunda asker - vazaifile mül Mekteplerde — gençlere — spor, ders vo talimler yapcırılır. Kamplara çıkarılacak arazidan isti- fade ve atışlar öğretilir, daha küçük lerede izci teşkilâti kabul edilerek daha bidayetten askerliğe yetiştirilir. Kız mekteplerinde de spor, aşçılık, muhabere hizmeti daktilo, sargı sar mak gibi derşlerle istikbal harbine daha doğrusu harbe giden erkeklerin yerini Üüzere cephenin ni zemin doldurmak ya ve İeyazımını ihtiy icin yetiştirilirler . fransızlar büyük harpte insan ihtiyacını müstemlekelerden — temin ederek harbi idame ettirdiler, fakat hör taraftan mahsur kalmak tehlike- sine karşı insan noksanını bu kanun Mucibince kedım ve çocuklara yük letinişlerdir. Buğün dünyaca tasdik edilr ki her Firansız. çocuğu vatan - hissile, yatan kaygusile meşbu - olarak - yüksek bir vetenperver. yetiştilrilir Bic Fezasızın — şarkı söylerken gözlerinden birer damla olsun zaferi terennüln eden göz yaşlarının dam- ladığı görülür. Harpte kadınlardan şöyle istilade edilmektedir, Aletümum hastane Jeci, Doktor, Hemşice ve Hademeler. mühabere hizmetleri, telefon, telgraf yazıcılar bürün' dairelerin daktiloları. otomobil ve kamyon şölörleri, cep- hanc, giden erkeklerin - şehirlerinde baraktıkları — işler, — vatman, — arahacı. mağazularda hizmetler, askçei tarla larda iş okadın ziraat bölükleri, Tahkimat için kadın amefe ta burları, istasyon memurları , köpeli , hekçiler , tonel muhalızları , anbar , depo işlerile tütün top ve mermi fabrikrları ameleleri, elbise, kundura imalâthanelerinde — kadın — istihdam edilecektir, Hülâsa bütün — geri işler kadınlara tahmil edilecek ye bu su ede fazla miktarda asker bulundurmak imkânı elde edilecektir. Çocuktarda sinlerine güre Hayvam Hastahanclerinde Umar , — hayvamlara gepheyy Hizam , Sit için çalışmak ; sinema bizmetleri , P gütürmek, gazete tetzif vanvıR? hizmetleri kabul Bütön isthşalât > hükümerl retle cep Çobanlık ç €derler nelerdir Çalmayan posta — müvezzünin — sökuktan geçişi ile alâkadar Oluyor, bacı ya, ceyap gelip gelmediğini he- men her sabah soruyordu. ihayet - bir gün, bu —garip faaliyetin — sebebi — öğrenilmişti , Vakitsiz yukarı — çağırıldığından dolayı merdiveden çıkarken çar- pINtlaF geçiren ihtiyar dadıya bu haber nekadı gözyaşı döktürdü Semimi hayatlarını — bozacak yeni, yabancı bir kima geliyordu. Sanki bü yötmiyormuş gibi Na- mak, bir de, Neyranla odalarının aynılâĞğgını, küçüğüt mürebbiyesi ile yatacağını söylemişti. Zavallı ihtiyâm ne ricaları, ne de gözyaşları tiremedi Bacı her şeye Tazı idi, fakat Neyranı yabancı bir kadının oda- sina nasıl birakabilirdi? Kaç sene- dir gözünü açtığı zaman yanıba- şında gördüğü o küçük karyola | hor şey vafer için çalişacaktir. lünür , raukabilind zaferden sonra parası verilmek üzre mazhata- verilir Bu milli seler kanunu mucibince şimdiye kadar görülmemiş bir kulde daha meydana cıkmıştır. Müharebe ilânile beraber eşhesa ait bütün emlâk ve drazı hükümet Cererine - birakılır, meselâ bir çeiniz var yeya bir gazl nonuz” var hükümet bu evi yapılışma göre ya bir depo'yeya bir hasınne yapabilir gazinonuzu da aekcı olarak hali nekahattaki - zabitanı bu güzinodan istifade cttirir Bir tahafiye : dükkânmız var, hü Kümet bu dükkâna vazı yed ederek evvelâ kendikine lüzum - olan eşyayı alacak Caldığı eşyaya mukabil bir makbuz. verecektir geri kalan Eşyaya bu süretle Ahaliye sahibine az bir kâr biraktıran ak' e ormağı temin edecektir, Bir fabrikanız “var, hükümet bu. fabrikada mermi yap! tracaktr. Bo maksatla Yabrikalar mevcut makineleri icabındu ermi silâh yapacak sürette tadil edile bile- cek şekilde vapılmaktadır) Aruk harp zengini olmayaçâktır, Ha sürele emlâk hükümete - bırakıldığı gibi arazlde Hükümete terk edilecek- tir. Kadınlardan müteşekkil umele taburları — gelir tatlamızı - cker. biçer size bir aniktarımı aktıktan. sonma diğer büyük kısmını cepheye gönde- tü "Tarla kirası olarak elinize yalnız | bir kâğıt veriliri İşte böyle bir millet | nerh - kayacak kendisine faik düşmanların hucumu vt bile maraz kalsa bu fedakârlıklarla vez. Vatan hissinla büyüklüğü bir mil leti her felâketicn - kurtarır, M Alamanlar hiç mağlüp olmaz len ordu ahalinin artık harbi yiz demesi ve alman bahriye efradı- hin isyan etmesi yüzünden muhare heyi kaybetmiştir. Ozaman — müttefik bulünün — Alamanya, — Rülgeristan, | Avusturya halen hep mekte tazminan — harbiye altında milyonlarca lira vermektedirler. Hlarp esnasında — yıkılan - köyleri büştan İ | ve namı yapmakta ve hata üküzelei | vererek ” galiplerin - refal temin eçmektedirler. Bunlara ilâveten 6000 tundan fazla - gemi yapamıya cakları gibi top tayyare yapamiyacı Klar ve asker de toplıyamıyacaklardır. Habbuki galipler tauharebe esnasında- | seber ettiler ve pgalip sokdular? bütün: | müstermlekelere sahip uldular. ve harp> | Birader işler çok fena gidiyor. Gün oluyı Tabll , öteki esnafın flatlarındaki tuzlul bü- kararı değiş- | 16 zayi ecviklerin mağluplardan far” | füsile çıkardıfar | İşte dahi vaktı — sulbta- harp için | PF iı ktç ese kâfi gel kaldırılırsa o masıl yaşatdı?. Jlem Noyrana da : günahtı: - Geceleyin yaramaz bacakları ile üstünden hrlattığı - yorganı gâvur karısı. kalkarda” örter mi idi? yledi, ağladı fakat Numığu fikrini değiştiremedi . Üç güne kadar gelecek *Mis, € bahçe üstündeki b balkonlu oda hazirlanacak t İhtiyar bacı, Neyranı — yanın dan alan bu yabancı kadına dahâ “elin olan yük | şimdiden öyle düşman olmuştuki. Namık eve genç bir. hizmetçi lâzım olacağını da düşündü. Bekçi çağırıldı, bahşiş vade- dildi ve yirmi dört saate kalma- dan, eli yüzü temizce genç bir kız. bulundür İhtiyar bacı, balkonlu odanın temizlenip — yerleştirilmesine- ne- zaret bile etmek istemedi. Bu azaplı indzar günlerinde, onü en ziyade korkutan — şey Neyranin bu yabancı kadını se- vebilmesi idi. — Babasındam, bu SAai Gd k eei YF eei mını esirgemiyen milletler — vatanper verane sebatlerile muzafler oluyorlar. Bir vatan hissinin — uyandırılması yalnız kışlalara Sinhisar - evmemeti, Mektepler, — gazeteter, — müsllimler bülüse bütün münevver halk hep ahaliyi eyi bir kâlp ve kuvvetli bir iman ile yetiştirmeli, ve öz Türk evladı doğarken kolağında - Türkiya vatanının teali ve terakkisi çınlama- fidır. Ancak busüretle "TÖRK MİLLETİ dalma yükselecektir .. Döğan ” Yılılız ü sıttiti huti B Melbusat - İasanın — iç — gömleğinden serpuşuna — ve — ayağındaki Tastiğine varıncaya kadar giyi- nip kuşandığı , hatta üzerine örlündüğü yorgan gibi şeylere “melbusat, dinildiği malümdur. Melbusatın - faldesi, — soğuk ve rütubet gibi havanın - tesira- tından vücudu korumak ve in- sanın kendi hararetini zayi ct- tirmemektir. Melbusat, insanın yaşadığı memleketin havasına, iklimine ve mevsimine göre pek — çok değildir. Soğuk memleketlerde soğuk mevsimlerde giyinilen cibiseler ile sıcak memleketlerde sıcak mevsiilerde — telebbüs — edilen esvablar elbette bir olamaz. VA Şusu vardı n Bönç, gi T köm . Fakat bu güzel, genç bir tubafiye a satıcılık cden “Zahidit haberdar Mi iyetinden hile değildi. Bir Bile. olsun, başını Çevirip Zahidin " yüzüne ba mışti. Halbu gece gündüz kere genç. güçel komşusunu — düşünü- yördü. Önü bir - kere — bağrına bastırmak ” “için —hayatın” Teda Üümeğe razıydı. — Parmaklarının LA Z Dr. Muhittin İrtihal mühafırı Yusüf paşa Selünik telgraf ve posta rü merhum Hacı Agâh tma Ülviye hanım lemiş — Nakkaştaki TEMi irtihal | makberesine defini hakkı gufran edilmiştir. Yak — gariki / rahmet eylesin. Hazin bir irtihal andarma ku- | Hatza hahiyesi mandanı — Abdürrahınan — beyin yavrusu ve' baküs > Cemal beyin re ZAdesi, Faik “kısa “ir hus &e mütcakip . KHavzada , velat ir beyan etmişi Aileşitne eyleriz. GÜNÜN LÂTIFELERİ Tuz ticareti pek durgunmuş ' (gazeteler) dükkânın kıuıı' 01 çük, daha şimdiden her kapı çalmışta — telaşla pençe- reye uzanıyordu. Zavallhı habeş dadı, Neyranın © güzel masallardan sıkılabilece- gini hiç aklına — getirmiyordu. Onun: “Gece anneciğim, öldü. ne demekf? İnsan — ölünce ae olur?, gibi gariıp ve ciddi sual- lerine cevap vermekte aciz gös- veret “kim bilir evlâdim!. dediği zamanlar küçüğün dima- gında, bu “kim bilir! , sözünün ne acı akislerle — yayıldığını his- setmiyordu. Evet kim bilir? Baba her hülde bilir sama- Küçük ond soramaz ki, Daha o günlerden beri Neyran *bilen,birini arayordu. Bir gün — vakitsiz. bir surette ucundan bir kerecik olsun üpe- bilmek için, biriktirdiği 96 licaya harcamağa hazırdı. bit kere elini tutmak — için (0 —lira mastala katlanınım diyordu. Öyleya, o gözel Kkadının sesini duymak, elini curmak 10 Hiraya değmez miydi? Değerdi ama, bunun için ne yapmalıydı. — güzet - komşusunun karştema çıkıp: — Bana bir kı tinIZ, Size 10 dira vereyim! deyes dinizi okşa- yat et duymadı; ne diyevim, Kstanbulda kimsenin bir Kadise, bit vak'ı. anlatayını, bir elde etti, muradımakeredikşilekir| dekten — vetişme bir tuhafiyeci olan Zahit reklam sayesiade-her gına, Kadın: ların yerdiklerine kanidi... Güzel koraşusunu, ilân sinde dükkâna getirtecekti. Büyükçe şık - bir karton aldı; lastik — harflarla — güzel bir ilân yazdı. “ve Akşat — kapıyı! Çekip Küzel komsusynun - bizmerçikine verdi. Hüzmetçi aldığı ilani hanimı- ye- |na yetirdi Hanım - elendi - sedire uzaamış siğarı' - tellendiriyordu. — Verilen iâna” Şöyle bir gör attı, Sotira dâha dikkatla baktı” Ölürşey - değitdit 16 liralık Ural markalı . eldi venler & İiraya satıhyordu! Doğ- “rusu Du kaçırılacak fırsat değildi! Bu marka eldiveni 8 Hicaya Wmak kabil olmuzdı. Krtesi günü iple çekti ve sa- bahlayın derhal giyindi, süslendi, sokaga * Tırladı YVarım — sant sonra Zahidin, üne bastıran habeş bacı: - Neyrancığım, gördün mü başımıza .gelenleri.. İşte seni bet- den — alıyorlar * dediği — zaman korkup ağladı ise de yükarıya çıkınca — babasının — söyledikleri ile kendi kendine itiraf etmek ten utandığı bir sevinç düymüştu. O gün babasının — gözlerini daha / müşfik — bulmuş, “kollarını ©o kotkunç yazıhanenin üzerine dayamak cesâretini göstermişti. Neyran pek anlayıp — takdir edemediği “baba, nın sözlerinde o gün içine Tahatlık veren ne hoş bir tatlılık bulmuştu! Neyran, artık büyüdün.. sana belki iptidalarda beğenmiye ceğin, yeni bir hayat yolu hâzır- ladım.. — eğer — çalışır, — gayret edersen onu hiç te çetin bulmaz- sın. Büraya üç dört güne kadar bir kadın gelecek. — sana güzel resimli — kitaplar da — getirecei çağırıldıktar — sonra — ağlıyarak yemek odasına gelip onu gök- onunla — yaşıyacaksın, — sözlerini dinliyeceksin.. bilmediğin şeyleri el a S Haa d, T | | " çalıştığı önünde bir otomobil. durdu. m efendi gülümseyerek dükkâna- girdi. — Zahit - derhal ldır - Emriniz hainım efendi? ldiyen — Baçuramiz efenidim.. Kürklerin ından. nelis bir el, mücevher nelis bir Bitek uzandı.. Zahit bu bileği tuttu, eldiveni Biydirmek — bahanesile bu eli Okşadı.. ” “Wü'bülünmüz Bir andı. Zâhit bit an için. bir üsr yaşadı. Üzel komşusunün dlini ok- sesini duyuyordu. İlem de ne pahasına? Bir hiçt & lirayla bu sak müştu. Çünki Ural markalı eldi venlerde tenzilâr yoktu. Zahit düşünmüş ve bu. tenmzilât icat etmişt. Hanım elendiden & lirayı alacak, kendisi de üzerine 8 lira ekleyip kasaya 16 lira verecokti Ve &lirahık masralla, güzel kom- şuRüyi ) tiyorum. ara yüzüklü saatlı adete nall ol- ldiyenlerin ele giydirilmesi. mümkün — çlduğu' kadar sürdü. Bu »güzel, Zati Küi kösmek “İstemezdi Fakat bü yalancı dünyadâ, her güzel şeyin bir-sonu yardır. Hanım elendi. kalktı Eldiveni Pek beyenmişti. Zahide dedi ki: — Hem güzcl hâin de çok ucuz. Bana mijhtelif renklerde 12 çilt sarınız! uzün Selâmi İzdet Liseler mübayaat komisyonundan ; Layli liselerle orü ve amüllim mekteplerinin — ve prevantoriyumun mmıum gayesine kadar ihtivaçları olan şeker, Martın 6 00ü pazar günü söat 16 da ihalesi İcra kılimak üzre kapalı zarf üselü ile münakasaya kotulmuştur, Taliplerinin şerakti an- İamak — üzre ay İisesindeki komisyon kitabetine mürcastin. MKemal Pş, kazası sulb hukuk mah- kemesindeni M. Kemal Pş, kazasısın Lala Şahin mahallesinde muktas ikeni 1718 teşrinlevet 1098 — tarihinde vefat. eden Uğur çifliği mutasarrıfı Banall —ağatın — terekesine — Vazi'yed edilmiş Olmağla csbabı marlıbun ta- rihi ilândan itibaren bir ay zarlında eyreki — müsbiteleriyle — beraber M Kemal Pi kazası sülk hükük mah- kemesine müracaatları Türümu ilân olunur, üğreneceksin.. anladın mı Neyran? Sen de banaâ Vadediyor - musun, çılışacak misın? Küçük — Neyranın, — babasının yanından gülerek döndüğünü gö- ren - bacıya/ gittikçe —artan bir korku gelmişti. Tehlilke büyüktü. Ya bu kadın Neyranın kalitindeki yerini çalarsa, küçüğü —ondan bütün manasiyle ayırınsa. İşte o zamanlar, gözleri dola dola Neyranı Kkarşısına alıyor önüne en sevdiği yemişleri yığarak ona her dakika yent bir şey ilâve olunan uzun nasiheler veriyordu. — Neyrancığım, sakın o ka- dinin bardağından filân su İçme. yüzünü de öptürtme, Hina alınak — isterse zinbi olma. Dinliyor musun Neyran? Bu güvur karıları müslüman ço- cuklarına garezdirler. Seni döğ meğe kalkarsa hemen bana haber yer.Bak » zaman Dahanı dinler- miyim. Kaltağı — tuttuğum — gibi (Bitmedi) RLeNee İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: