27 Mayıs 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

27 Mayıs 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T y W Korkma ben Hey yarabbit yanındayım.. Yanya kalesi elden çıkıp giderse... Mliyelin delrikası : (6 Vasiliki Ali paşanın ellerini tuttu: — Korkuyorum! dedi.. Oracıkta yumuşak ipek yüzlü| cıkta dı, kale meydanına çıkan. bir kadın da vardı ki yüzüne ba| dirsek başında üç kişinin Vasili- karım aklını âlıyordu. Ali Paşa|kinin söylediklerini dinledikle- girerken Vasiliki ayağa kalkmış| rini bilmiyordü. tı. İhtiyar adamın gözlerinin i-| Onların içinde az evel husu- şi gülüyordu. Kuru dudaklarını|si haber göndererek kale kapı- güzel kadının alnı üstünde tel-|ları ısmarladığı Ago da - vardı. lenen zambak kokulu saçlarına| kendisine — nankörlük ederek idokundurdu. Hnıîiı Paşaya kaçan eski silah Sedire yan yana oturdular.|tarı İlyas da vardı. İşte hayatta saadet denen şey| Vasiliki Tepe delenlinin sağ- bu olacaktı. Vasilikinin sedef|lığında yapılan bir şarkıyı da Şazı yerdeki post üstüne düştü. | söyledi. Bu yirmi üçsenelik ka- Tınnnn!.. etti.. — Vasiliki Ali| dar eski bir şeydi. Ali Paşanın Paşanm ellerini tuttu: Arnavut gönüllülerle «Pasban — Korkuyorum Ali.,. oğlu» üzerine yürüyüp «Vidini» Diye fısıldadı. Sonra güzel ba-| kuşatmalarına çıkarılmıştı. şını ihtiyarın kürkü arasına so-| O zaman Tuna seraskeri kü- kup yüzünü saklamak istedi. Ali|çük Hüseyin Paşa adil bir zat Paşa da korkuyordu. O da bulidi: Çok namlı dere beylerinin gece bir şeylere sıkılıyordu. Bü-| başlarını yemisti Ali Paşa o ta- tün insanlar gelecek felâketler-|rihte de bir büyük tehlike geçir| den evvel nedense hep böyle sı- kılırlardı. İhtiyar kurdun ölümden mö- lümden korkup çekindiği yoktu: Tepedelenliden | Yanyayı zorla aldılar! denmesi- l yediremiyordu. Gü zel kadınm çukur çenesini okşa dı. Zorla gülmeğe çalıştı: — Korkma ben yanında de- ğil miyim? .. Diye sarardı. İçi kan ağlıyor- du. Hey Yarabbi!.. Yanya ka lesi elden çıkıp giderse şayet on üç yaşında koynuna alıp tam al tı senenaz içinde yetirdiğ şu gü- lü kimler dermeğe el sunar,kim ler onu sarmıya kalkışırlardı? Ali Paşa yine eniştesini ha- tırlamıştı. Onu bir ziyafette kar deşleri vurup öldürmemişler mi, Genç karısını zorla öteki kardeş lerden birinin koynuna verme- mişler miydi? O zaman Ali Paşa «32» ya- şında bir yiğit idi. Bu güne ka- dar aradan kırk sekiz senelik bir zaman geçmişti. Kırk sekiz u- zün sene... Deli gönül: neler yı almıştı. Sonra Vasilikiye u- zattı: — Al ciğerim, çal şunu.. Rahmetli eniştemin türküsünü çal! dedi. Vasiliki o türküyü çok güzel çalıp söylüyordu. Ali Paşa sıkıntılı demlerinde hep o- nu çaldırırdı. Vasiliki: — Onu kardaşları vurdulardı. değil mi? Diye sordu. Tepedelenli ba- şını salladı. Evet öyle demek is- tiyordu. — Kaz kızartması yerken lokması ağzında kalmıştı değil mi? Sonra bu şarkıyı düzdüler demek. .. Ali Paşa yine cevap vermemiş ti. Dalgm görünüyordu. Vasili-| ki sazına düzen veriyordu. Ve yanık yanık başladığı duyuldu: «O moj pata piyese piyese> «Te vrane Paşa ne bese...> «ne bese> Evet evet.. bir ziyafette onu mişti. (*T Küçük Hüseyin Tepede lenliyi çekemiyordu. Öldürmek için fırsat kolliyordu. Gelgele- Him Ali Paşa onun gizli maksa- dını çoktan anlamıştı. Her za- man tetik üstünde bulunuyor- dü. Bir gün Hüseyin Paşa Tepede lenliyi çadırına davet ettirmişti. Niyeti kötü idi. Çadır içinde sohhet ederlerken “Ali Paşayı ansızın boğduracaktı. Fakat Ali Paşa daha atik dav ranmıştı. Ayârlık etmişti. Hü- seyinPaşanın davetine icabet et memezlik yapmamıştı. Ardıma tam altıbin Arnavut süvarisi takmış, seraskerin çadı rma gitmişti. Küçük Hüseyin Paşa neye uğradığını anlryama mıştı. Hey gidi günler! hey du- manlı silik hatıralarmdan haş- ka namı nişanı kalmamış gitmiş ti. Şimdi Ali Paşa dört taş duvar| arasına sıkışmış kalmıştı. Onda| böyle ne yakası açılmadık hatı- ralar vardı ki, sayılıp dökülecek ö-|olsa biri öbüründen baskın çı- kardı. Sabaha çok az kalmıştı. Ner- deyse tan yeri ağarmıya başlı- yacaktı. Ah., . şu keder dolu izti raplı geceyi bir kere geçirseler- di. .. Ali Paşa alt yanını hiç mi hiç düsnmiyecekti. Bu gece o! farkına varmdan sebebi belirsiz iç sıkkınlıklarına düşmüştü.Her halde bunlar hayra yorulmıya- cak alametlerdi. Sabah namazından evel ye- mek yediler. Vakit henüz er| * | sayılırdı. Ali Paşa harımını bıra kıp kendi odasına gidecekti. Ab- tes alacak sabah namazını kıla- |caktr. Ardından kafayı vurup öğ leye kadar yatmak adetindeydi. bahı idi. Kira Vasiliki de kendi dinince dinlenecekti. Vasilikiye haftada bir gün her pazar sabahır kuşluk vaktinde bir papas gelirdi. Ha- nım ibadet odasına çekilir tapı nırdı. Hatta Ali Paşanın nasıl olup ta buna izin verip seslen- kancıkça vurmuşlardı. Rüzgâr çok şiddetlenmişti. keskin ıslıklar çalarak pencere camlarına hücum ediyordu. o- cakta odunlar - çıtıdırdıyordu. Luüikl yanık yanık - söylüyor- mediğine Yanya ahalisinden başka dünya âlem şaşa kalırdı. Hanm Vasiliki yortu günle- rinde göz göre Yanya kilisele- rine bile gidiyordu. İşte bunlar| ihtiyar kurdun gizlice Hiristi- Zaten gelen sabah Pazar sa-| MİLLİYET Eranedda amirat işi Hâlâ bir karar verilemedi Beeer eee eee Berlin, ( A. A. ) — Paristen bildirildiğine göre bilâfı intizar olarak — mütehassıslar -komisyo- 1 Hunda bugün hiç bir karar ittihaz | edilmemiştir. Maamalih Amerika murahhası M Young tarafından teklif olunan senevi taksitlerin alacaklt hükümetler — tarafından | kabulü üzerine vaziyet oldukça | tavazzuh etmiştir. Şü kadar ki bu hükümetler bu taksitlere ber sene 52 milyon mark zamme dilmesini talebetmektedirler. Arada fark var Paris, 25C )— Alacaklı devletler mütebassısları müttefik- lerin murahhaslarına bu - sabah M. Şaht tarafından verilen ce- vabı tetkik etmiştir. Konferans mebatili mütteliklerin noktei na- Zarile Almanyanıt fikir ve m taltaları arasında pek büyük bir fark mevcut olduğu dadır. Tayyare rökoru kırıldı Paris, ÇA A, ) — Tayyâreci weiss İle Girüer saat ona ön Kala yere inmişlerdir. İki tayyareci 21 saat zarfında — saatte I85 - kilo- kanaarın- kilometre kat etmişler ve şimdiye kadar Ferrarin ile Delprete tara- fından — kazanılmış olan - rekorü kırmıştır. Fransız tayyarecileri şehrimizde Istanbul, 26 (AA) — Hindi çiniye gitmek Üzre eveli — gün Paristen hareket eden tayyareci Arrachart ve refiki Rignot dün sant 15,40 te şehrimize muvasa- lat etmiştir. Tayyareciler Halep istikametinde — yollarına devam için havanın — müsadesini - bekle- mektedir. Afgamiatandın Kral gitti mi? Bu haberler teeyyüt etmemiştir. Berlin 25 (A.A) — Bombay- dan bildirildiğine göre Atgan Kralı Amanullal han Avrupaya gitmek üzre şehri mezküre va- Sıl olmuştur. Kral Amanullahın galiba İtalyaya yerleşeceği Ro- madan bildiriliyor. Not: Havas Reuter ve Tax Ajnoslarından bu husüsta bir malumat — gelmemiştir. Resmi menabiden de teyit edilmeyen bu haberleri — kaydi ihtiyatla neşrediyoruz, olmuştu. Sanki ihtimal verilmez mi? Aşk insana neler yaptır- mazdı? Ali Paşa artık çekiliyordu. A- yaklanmıştı. Vasiliki hanım sa- zını bir yana bırakmıştı. Paşasını oda kapısı dışına ka- dar geçirecekti. Sonra da dö- nüp daha yabanlık - elbiselerini giyecekti. Pazar sabahı ibadeti- ne hazırlanacaktı. 4 Tepedelenlinin boyu Vasiliki- nin yanmda pek kısarlak kalı- yordu. Birlikte oda kapısı dışı- na çıktılar. Burası küçük avize- lerle aydın eğilmiş epey uzun bir geçit yeri idi, Ali Paşanın odası öte başta idi. Orada üç beş oda daha var- dı. Bunlar haremde hizmet eden nar yanaklı, kaya gövüslü, sa- rışın Arnavut kızlarına mahsus- *tu, Bunlar hep hanımın ayak hiz metine bakıyorlardı. Vasiliki bu sefer geçkin ko- casmı kapr önünde salıp boşla- mak niyetinde değildi. Onu ta kendi odasına kadar geçirmek istiyordu. Geçitte bir hizmetçi kız duru- yordu. Ellerini önüne kavuştur- muştu. Önüne bakryordu. Bu kız Vasilikinin köylüsüy- PAZARTESİ metre sür'atle uçmak şartile 5000 | 27 MAYIS 1929 HARİÇTEN ALDIĞIMIZ HABERLER X ummmaann d etan aa di hıkara müzakeralı Bazı mahatil nikbin Çörünüyor Atina, 22 (Milliyet). — Yu- nanistanın bazı siyasi mahaha- filinde Türk—Yunan müzakera tının neticesi hakkında nikbin- lik gösterilmiyor değildir. Ati- nanın belli başlı bir gazetesi o- lan «Etnoss Ankaraya bir mu- habir göndermiştir. Bu muha- bir Yunanistanın en iyi gazete- cilerinden biridir, «Etnoss mu- habirinin adı M, Vassos Vechi yarelli dir. Kendisi geçenlerde İzmire de gitmişti, «Etmase tam manasile — nimt| resmi bir gazete değildir, Bunun | la beraber bu gazete hükümetle sıkı surette münasebette bulu- nan bir gazetedir. Yüunan Yesmi mahafilinde Türk -Yunari Mmüzakeratınin artık so- nuna Yaklaşmakta olduğu söy-| leniyor.Bunurlaberaber şimdiye kadar kat'i ve müspet - ort: bir şey yoktur, Yalnız anlaşıları |bir gx Varsa o da mübadele ko- | misyonundaki bitaraf azadanM. |Holştadt ile Vikuna tarafından |waki, olan tekliflerin Türk ve Yunan hükümetlerince tetkik İedilmek üzeredir. Mamafi Atina gazeteleri yeni |bit takım haberler icat etmekte devam ediyorlar. Bu gazeteler Yunanistandaki Türk ekalliye- tinin çok iyi bir tarzda muame- le gördüğünü yazıp duruyorlar. Bu iddianın asılsızlığını tekrara lüzum yoktür. Hükümetçi bir gazete olan «İmerisyos Tipos» gazetisinin vaziyeti pek tohaftır. Bu gazete Türkiyenin bahrt bir proğram sahibi olmasından, bunu - takip etmesinden dolayi hayret eder gibi görünüyor. Bu cidden ta- itor. Çünkü Yunanistanın da bir:proğramı vardır. Pek ildir ki Türkiye de kendi bah trâmımı takip edecektir. Bü gazetenin yürüttüğü man tık şöyledir: 'Türkiye sulhperver olduğunu söylemekle beraber ciddi bir de- K Bu hüküm süren zanne göre| , hiz proğramı vardı. İtalyya si- pârişler yapılmıştır. Bu gazete Çatalcada tarafımızdan — tahki- âıiıt Yapıldığını iddia etmekte- if, Fâkat bütün bu Atina gaze- telerinin iddialarını, birer birer| yazıp cçvap vermeğe kalkışmak uzun olur. Yalnız şu mektuba niyeti muhafaza ediyorlar. Yünanlılar hep o bildiğimiz zih niyetti muhafaza ediyorlar. 'Yunanistan bahri proğramı varken Türkiyenin deniz proğ- Tamı olmasmıhazmedemiyorlar. Hülasa kimseye bir şey verme- mek, her şeyi kendileri almak, , İşte bu zihniyet....! İtalyada Otuzbeş tayyare Yakında şehrimize gelecek.. Roma, 26 (AA) — 35 deniz botnbardıman- tayyaresi - mayısın otuzunda Tarantada toplanacak ve Akdeniz şarkf kısmında bir develan yapmak üzre bareket edecektir. Bu tayyareler, Atinaya, stanbula, Varna ve OÖdesaya, Köstenceye uğrayacaktır. Vatikan ile muahede Roma, 25 (CV.A) — Ayan meclisi 6 teye karşı 315 rey e İtalya İle Vatikan arasındaki moahedeyi kabul ve tasdık eyle- miştir. Hava müsteşarı M. Bajbo se- fere iştirak edecektir. AA lmmasara y andimn Bir afet Yangın, do!n,r fırtına zuhur etmiştir.. Hamburg, 25 (A.A) — Dün bir yangın çıkmış ve dolu İle karışık bir fırtına şehrin şimali şarkt kısmında büyük hasarata sebep olmuştur. Ekinler pek çok hasrata uğ: Tamış, telgraf ve telefon telleri harap olmuştur. Mütecaddit yan- gin zuhur etmiştir. Bir kişi öl- Müştür. Fransız bahriyelileri Berlin, 26 (AA) — M. Ecke- mere müsafir olan fransız bahri- yelileri tayyare imalâthanelerini gezmişler M. Yunkersin evinde yenişlerdir. Bah- unan her tarafında ilden çok r. Almanya rlerinin. & toprağında bestçe — dolaşabilecek- iştir. Yeni bir tedavi Ispanyada blf heki- min şayanı hayret muvaffakıyeti İspanyada son zamanlarda bir doktorun — mühtelif — hastalıkları büyük bir muvaflakiyertle tedavi etmesi — Avrupanın — belli - başlı gazetelerinde bir takım meşriyatı mucip oldu. Asucro namindaki bütün resmi kıya- b s FK — S'Son Haberler * Ankaranın imar plani Alman mütehassısın pla " kabuledildi Ankara, 26 ( Milliyet ) — Yunus Nadi beyin kara planı Jurl hey'eti hazırlanan raporu tetkik etmiş ve P Alman mütehassısı Jansenin plant birinci, Fransız mütehassist Üj yin plani ikinct addolunmuştur. Rapor Jari tarafından imzi ı Planin tatbiki için Meclise bir layıha tevdi edilecektir. —O e— —— M.Meclisine verilen lâyıhal| Ankara, 26 (Milliyet) — Türkiyede ecnebi taba$i ”) | fından yapılması memnu san'atlar hakkındak! | tisat, Hariciye, Adliye encümenlerine havale Mahmut Muhtar paşa hakkındaki muhtelit encümeti ? batası ruznameye alınmıştır. h * * | a | * Ankara, 26 (A.A) Bü- | ve maddeleri aras yük Millet Meclisi bu gün | nakale yapılması hak'i saat on dörtte rels vekili | ki kanun lâyıhası | Nurettin Ali beyin riyase- | encümeni ve Türkkil'ğ tinde toplanmıştır, B. M. | İnziltere hükümetleri | Meclisi muhasebesinde Içra | Sinda, Ankarada 197 kılınan teftiş ve tetkik ne- | tarihinde akit ve 4 Ücesi hakkında Meclis he- | (€T Seyyar ticaret saplarını tetkik encümeni rk'lmı'ıııu':':ıın:ll:ını.ııeâııll rür mazbatası ve 1928 senesi giliz mukavelenan Hariciye, Milli müdafan, Ma- | diki hakkındaki K Hye vekâletlerile deniz, Em-| yıhası müzakere VE niyeti umumiye bütçelerinde edilmiştir. Meclis vebu bütçelerin bazı fasıl | ondörtte toplanacak 'i ; ! | | Suriye kudut ihtilafı | Jurnal gazetesi kakeme müracaat j lesine dair ne yazıyor? ç bu doktor - felçten tutunuz da kanlı basura kadar, kıtık ve çı- kık gibi şeyler de - dahil olduğu halde hemen her hastalığı tedavi ediyor. a Bunun sirre hikmeti - İspanyol dokturunce hiç de gizli tütulmu- yor. İspanyanın en büyük hekim- leri, alimleri. huzurunda — yapıları tecrübeler Dr. Asveronun muvaf- fakiyetini göstermiştir. O kadar ki şimdi bürün bekimler bu muvaf- fakiyet karşısında ne diyecekle- rini şaşırmışlardır. Hekimlerin bir kısını da bu doktoru şarlatanlıkla itham etmek istemişlerdir. Fakat werilen malümattan anlaşıldığına göre Dr. Asuero - hakkında ne denirse densin bu sözlerin, onun muvaftakiyetini — azaltmadığıdır . İspanyada tababet alemini alt üst ettikten sonra şimdi bütün Avru- pada şöhreti yayılan bu kekimin müvaffakiyet sırrını gizli turma- dığını yukanda kaydetmiştik. Bunu bize anlatan bir Avrupa gazetesi mesele hakkında herke- sin kolaylıkla bir fikir edinebil- mesini temin için izahatını sade bir şekle dökerek hepimizin her gün tecrübe etriğimiz bir hadise- yL hazırlatıyor. — Filhakika hepi- miz biliriz ki bir teesstir duy- duğumuz zaman genzimizde bir his duyarız. Hatta — bir tcessürümüzden bahsederken — burnumun - direği sızladı deriz. Bu söz öyle ami- yane bir lâkırdı değildir. Çünkü hakikaten — teessür anlarımızda genzimizden müteessir - olduğu- muzu şimdiye kadar Öğrenmi- şizdir. Apladeğımız zaman genzimliz- de ilrazat olduğunu biliriz. İspan- yalı doktor genizdeki sinirlerin ve güddelerin ehemmiyetini çok- tan takdir ederek uzun Zaman- danberi tetkikatta — bulunmuştur. Bu tetkikat neticesinde kendisi pek mühim esrara nüluz etmiştir. İşte Sanathârlar kongresi Madrit, 26 ( A.A ) — Bey- nelmilel muharrir, mücllif ve bestekârlar, kongresi, mesalsini bitirmiştir. Kongre dağılmadan evel vel bir karara göre mücllif ve muharrir cemiyetle- rinin hepisi Üç hükükşinas yan olduğu tevatürlerine sebep| dü. Paşanın hanımla halvet kal-| intihap edecektir. Bunlar ara- ) 12331798 senesi. Dağlı eşki- vanı'va' ü hizmetlerine yal-| sında istişari — komiteye — ve | incelikler bu öğrendiği esrar sayesindedir ki Dr. Asuero şimdi genizde ken- dince intihap edilen her hangi bir güddenin Üzerini daplamak süretile — mühtelif — hastalikları tedavi edebiliyor 1. 'Tabildir ki İspanyol doktorun kendince gizli tuttuğu bir takım yok değildir. Fakat Parii, 95 C AA ) — Havas | selesine avdet edilec ajansı — bildiriyor Le — Journal | maktadır. gazetesinde SaintBrice Suriye ih- Bu takdirde tesbiti Hij tilafı mes'elesinde — Türkiyenin | yegâne mesele Ernesf ) Lahy divanına müracaatı düşün- | liğinin usulünden — OlUP. düğüne dair Times gazetesinde | gıdır. Fransa - Lahy li intişar eden haberi mevzuubahis etmekte ve Ernestin kararını hududun tahdidi esnasında yerin- de tatbik etmek kabil olduğunu fakat eğer Türkiye meseleyi Lahy ye götürmek İsterse prensip me- —— —e>. o — M.M. reisimizin zıyafet Ankara, 26 ( Milliyet ) — MM. reisi bu gün bir ? verdi. Berlin, Paris sefirlerimiz. ve vekiller hazır- bulundu. Japon askeri Iıeyelf İ Ankara 26 ( Milliyet ) — Japon askert” heyeti Teisi tarafından kabul edildi. kararına emniyetle inft | # lir, şu kadar var Kİ hallin ağır bir. mahzi bır. O da hudut hadis Hideden bulanık vaziy? sıdır. “ Kavzada fadi | Pok parlak ve S — Cemiyeti akvama müzaheret Madrit, 25 (A A ) — Akvam cemiyetine yardım hey'etleri bir- üğinin — içtimaında — akalliyetler İİ ı mes'elesi hakkındaki raporun mü- Smnl t zakeresine başlanılmış ve mes'e- Havza 26, (MilİY g lenin: beynelmilel “hukuk ensti- | min havsayı eei e) tüsünün tetkikatına I_ııvııe edil- |. ü celktE miş ve bu enstitünün. beynel- ’.: emsalsiz müel bir mukavele bazırlamsı | landı. Merasime Ö dit ça alayı bütün hıkkmdıki Fr::s.ıı teklifi kıbıuı Ba.ye Küylerdii edilmiştir. Bundan sonra ekalli- | yuk iştirük .ııl..' öi yetler mes'elesinin heyeti umu- | önüne çok ıf:# aa BAA kasaba miyesi hakkında en iyi ve seri Yeiln: ııırııll"" bir bal sureti aramak için Av- rupa efkârı ümümiyesi “mümes- silletinin Akvam cemiyetine mli- tehassıs olarak İntihap edilmesi teklifini havi bir de karrr sureti Kabol olunmuştur. birliğin mesa- isi hitam bulmuştur. ptilafı yeli, ) Avusturyada yeni khabine pırkt / İ Viyana, 25 “A. A. ,, — Yeni "'""'::,/ İ irfan teş! kabineyi federal meclisine tak- Nami bi H dim ederken başvekli M. Ştero- | irat ,»J 'ı viç Avusturyanın vaziyetini tak- | kiben "". ) Wf İi halk sürür viyeye medar baştıca amll alan | BUK BO yi aÜi dahili sulhun İlüzumu — idamesi | ker ve mekteP / üzerinde ısrar eylemiştir. fener alaylaf! y 1era-arArALELELALAKAALAAK ""'”'"l k :" Böyle bir ameliye ile felçten | Jet bir ziyafet VÜN basura kadar mühtelif hastalıkları d tedavi etmek gibi bir muvaflar | — papalık Ü? Çap kiyet Ispanyada bu hekimin Bakreş, 76 şöhretini artıkdıkça artırmış. Acu- | meclisi P ba bu muvaflakiyet devam edip a akdolanan mif Tıp aleminin şüp ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: