21 Temmuz 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

21 Temmuz 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Te a H AYA FEL İ İ c AA N AĞ iRe l SMilliyet ASRIN, ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR 21 Temmuz 1920 BUGÜNKÜ HAVA Rasathaneden aldığımız malü- mata nazaran dün asgari hararet 18 azami 24 derece idi. Bugdu rüzgür poyrazdan esecek ık Olacaktır. FELEK GARIP BİR MÜLK! Bir mükellef borcunu verememiş Defterdarlık —malını satılığa — çıkar-i mış, bu meyanda satılık bir mal var ki cidden emsalsizdir. Bu nadide mal| bir gazete imtiyazıdır, hem de rumta. | Evvelce ilân edildiği halde talip çık” madığından ikinci defa ilân ediliyor. Bence Defterdarlık bu ilânların parı sını saklasa daha kârlr olurdu, çünkü 15 kuruşluk pul ile yenisi tedarik e-| dilen bir gazete imtiyazına talip çıka cağını zannetmek için büyük bir büs- nü zam, Tüzumdir. YANLIŞ BİR SÖZ! Dünkü gazetelerden birinde bir karikatür gördüm, hoşuma gitti. Bi- risi ticarete atılmak için transızça Öğ- reniyormuş ta karşısındaki fransızça değll Yahudice öğrenmesini tavsiye| ediyor. Sallapatı bir arkadaş bunu gördü, dedi ki: — Yanlış! karikatüre yazık olmuş! «fransırca mr öğreniyorsun ne müna sebet! Okuyup yazmaya ne lüzum vare demeli idi. KARİKATÜR VE H. L.LİB. | Yevmi rüfakamızdan biri bir kaç| türlerini neşrediyor. bizim de arkadaşlarımızdan — birine | ait idi. Ona sördular: — Nasıl H.1. it! Resmine memniun oldun mu? — Ne memnun olazayım! Bir b.. 1 benzememiş dedi. Acebâ benzese- | YAT şdü2?1 BURSA VE ÇEKİRGE Bursada çekirge mücadelesi bay daraış, lâkin sorarım: Çekirgesiz Bursa olur rnu? FELEK Neşriyat hayatlı Yeni Ruh Hasan Cemil Bey arkadaşımızın 'Yeni Ruh” nami altında topladık: ları muhtelif ve nefis yazıları okur- ken İlk hatırıma gelen söz “Matbui- yetin sihri” oldu. Bu bedialardan ba- zılarını daha evel parçi Bürçü ökü- muş, hatta bir harririnin kendi talâkatlı ağzından dinlemiş idim: Fakat şimdi hepsini bir arada, biri ötekini tamamlıyan bir topluluk içinde görünce her par- çanın sihir ve kuvveti de artmış gi- bi olüyor. Hasan Cemil Bey, tahsilini Ayru- panın en yüksek ve yeniliklere en çok göğüs açmış bir diliyle yapmış- tır. Alman edebiyatını âali metinler- de okumuş; Şillerin, Götenin, Lesin- gin, Fihtenin eserlerini asıllarından tanımıştır. — İçinde taşan edebiyat zevkini bu sel gibi coşkun akan ne- hirden billar gibi berrak damlalar: içerek tatmin etmiş, bu suretle duy- duğu lezzeti susuzluklarını bildiği vatandaşlarına da tattırmak İstemiş- tir. Kendi üslübunun muhteşem ve Çalâk kudreti de bu ağır işte muvaf- fakıyetini geniş bir ölçüde kolay- laştırmıştır. Hasan Cemil Beyi öteden beri bu evsaf çerçivesi altında tanryanlar, “yeni ruh*u okuduktan — sonra hakikatın yalnız bir kısınına erebil- miş olduklarını kabul ve itiraf mec> buriyetini duyarlar. Çünkü bu par- ga parça yazılmış yazıların toplu şekli bize yalnız mütekâmil bir kül- #ür nakıli önünde olmadığımızı açık ve aşikâr bir surette gösteriyor.“To- riste İfijeni” mütercimi “Yeni Ruh” ta ancak “Musanın ölümü” gibi bir ede görünür. Fakat “Ye- u doldüran ruhlu yazıların şOğu, bizzat bir kültür neşrini de- fuhte etmiş küdretli bir mübdi & “öliyetiz edeki telrikası 43 ÇAPKIN KIZ — Mağazaya gidiyorum. —? — Şimdi daktiloyum. — Bravo! Ne çabuk — öğren- din. Gönç, fil dişinden, karanlık zözlü kız baştnı öyle bir sallayış salladr ki kürrenin ınıhveı-uıdm kopup fırlamadığına şaşılır. Ak! saray kızı bu baş ıılhyı;lı ne1 - demek istedi? — Ne çabuk mu - öğrendim? | ' Çok çabuk ölmemek için. Fakat bunu gşöylemedi, belki daha a- ' #ırinı düşündüğü için söyleme- di. ! — Senin beyaz saçlı ıevgıh- — den haber varmı? EFENDİYLT UŞAK Hizmetçim Leonar, sinema| meraklısıdır. O gece de - sine- maya gittiğinden, elbiselerimi kendim temizliyordum. Arkadaşım Şarli, halimle alay ediyordu. Nihayet dediki: — Ben senden daha beter bi- rini tanırım: Amucam Jakle.; Bu adam bir numaradır. Ufak bir serveti vardır. Para- |'ya zahmetsiz kolay kazanmış- tır. Bana daima bir şeyi diğeri- yle satmak lâzım geldiğini söy- Terdi: Bunun haricindeki alış veriş sahtekârlıktı. Tutulduğu şeylerden biri de hediye idi. Kimsenin kimseye menfaatı haricinde bir şey ve- receğine kani değildi. Her hedi- yenin mutlaka bir çıkarı vardır der, kimse kimseye durup du- rurken hediye vermez. Her he-| diyeden sonra bir şey ümid e- dilir. . Fıkaı yaşadığı muhitte, a- mucamı kimse anlayamamıştır. Hasis olduğu — muhakkaktır, |kimseye metelik sektirmez. İy- ane istedikleri zaman, beş frank vermek için, beş saat iyanenin ne maksatla toplandığını insa- na beş yüz kere tekrar ettirir. Sonrâ tutar evine, bir para ala- mayacağı kopuk - kiracılar ko- Bıı son kiraciları için; Ön pa- | |raları olmayan, on para etmez insanlardır demişler. — İyi ya, diye cevap vermiş| ” mutlâka muavenet etmek lâ- zımsa, böyle insanlara etmoeli- dirt Sana amucamın asıl parlak bir şeyini anlatayım, Geçen -akşam uşağı — Gasto- : Biraz nünde bulunduğumuzun şahididir. Hele'bu yazıların cu çoğunda yek ni yazımızın sade tebciline değil, hem de en yüksek semere ve neti- celerinin müdafsasma ait satırlar bulmak beni husust bir sürette de sevindirdi. İşte bir muharrir ki üs-| Iâbu biraz fazla ihtişama, adeta aris- | tokrat bir temayüle maliktir. Bu şi- venin revnakına eski yazı çetçivesi cibette Odaha — uygun — gelirdi| Fakat yeni yazının milli irfan sevi yesini yükseltmek mücahedesinde nasıl küdretli bir yatdımcı ve ko- laylaştırıcı olacağını takdir ederek, kendi ruhi meyillerine, senelerden | beri devam eden alışkanlığına, csa-| sen kazanılmış şöhretine rağmen ha- kikati görmekten ve göstermekten gekinmemiştir. Geçen senenin bu - zamanlarında büyük bir hareketle müdafaa ve mü- nakaşası ile meşgul olduğum yeni harfler işinde Hasan Cemil Beyle bu kadar yaklaşmış olduğumuzu gör mekten büyük bir sevinç ve iftihar duydum. “Yeni Ruh”, Hasan Cemil Beyin nezih şahsında Tütk düşünce ve ya- zı âleminin yeni ve parlak bir yıldı- zanın tulüunu — herkese - bildiriyor. Muktedir ve temiz muharririni be- nim gibi öteden beri tanıyanlar, bu yıldızın kuvvetli şualarını bilirlerdi. Fakat “Yeni Ruh” bunu bütün Türk okurlasına olanca parıltısiyle tanıt- tı. Bu mesut parlayışt hem Hasan Ce- mil Beye, hem de Türk okurlarına tebrik etmek bir borçtur. F NECMİ Yazan: AKA GÜNDÜZ — Benim saçlarıma birtek kır düşünciye kadar haber vermiye ceğini yazdı. — Hâlâ Ankarada mı? |* — Evet. — Öyleyse çabuk - ihtiyarla, saçına dııpcek ilk beyaz teli ça bük gönder. Tramvay yoluna kadar bera- ber yürüdüler. Ayrılırken Şadiye dedi ki: —Senin haberin yokmuş gi- bi yazayım mı? dedi! (Bit var, bir büyü, bir sihir, Nrıey,b:nıbırıkmxyof Bura-'birhirine en yakın. Bozuk tinet Vık* dıvarların - ötelerinde var,; i|İki arkadaş, eski hatıraları ya- kıp gezmek için izin istemişler. Amucam tabii izin vermiş. dederek kafayı iyice çekmişler. Gaston eve gelir gelmez do- ğrü amucamın odasına girmiş; koltuğunda gazete Ookumakla vakit geçiren efendisinin karşı- sındaki koltuğa oturmuş, biper- va ayak ayak üstüne atıp baş- lamış konuşmağa. Amucam içki hususunda çok mutaassıptır, ne içer, ne de içil- mesine müsaade eder. Fakat Gastona ağız bile aç- mamış. Sözünü kesmemiş ga- zetesini okur gibi yapmış. Çün- kü sinirden ne okuyabiliyor. ne de uşağının saçma sapan sözlerini işidebiliyormuş. Nihayet Gaston bir hayli söy- lendikten sonra sızmış. Bundan sonra almış amucamı bir düşün- ce: “Biraz sonra Gaston uyanıp ayılacak, benim karşımda sızdı- ğını görecek, yaptığı betsizliği anlayacak, malıçup ©- lacak, sıkrlacak, utanacak, üzü- lecek. Biçare adama yazık değil mi2” Ve ne yapmış bilir misin? Uşağı uyanınca mahçup ol- masra diye, kalkıp soğuk odaya gitmiş. Üstüne battaniye ört- müş, başına takke giymiş, baş- lamış gene gazetesini okuma- ğa: Ben sana bir şey söyleye- yim mi?... İyliğin fazlası e- nayiliktir. Çok nayidir! bir adam, oldukça e- Yunan müzakeratı 11 inci haftanın ikinciliğini Fey- ziati lisesinden 263 numaralı Nezihe Haâmdi Hm, kazanmıştır. Nerzihe ha- tumin yazısı şudur: “1limci haftanın et mühim habe- ri-olarak “Hakimiyeti Milliye” nin| “Bıktık, usandık!,, serlevhalı ınıkı- lesini ve bilvesile Yunanlıların dö- nekliğini zikredeceğim. “Hakimiyeti Milliye,, gazetesi bu makalesinde, Türk noktai nazarını etraflıca izah, tahlil ve müdafaadan sonra müzakerenin teehhür edebile- ceğini, fakat Türklerin hak ve men- faatlerinin teehhürüne meydan veril- meyeceğini ve bunların istihsali için de elimizde kanuni vesaitin bulun- duğunu ilâve ediyor. . Makale sahibi, bu fikirlerinde kikaten pek isabet etmişlerdir: Tür- kiye devleti, bundan evelki muahe- de ve mulsalâhalariyle de ispat etti- Çi veçhile, bütün diğer — devletlerle dostane geçinmek siyasetini takip ct mektedir. Bâuıhl bundan “Yuna dev. leti,, müstesna d Hükümeti- miz Yunanlılara — ihtiyarı mümkün| bütün kolaylık ve fedakârlığı gös- münase-| * iZEP”ODEE umuımııııı-ıııınu Bugün geliyorlar “Ennadiyül' Ehli,, ilk maçını 23 Tenmuzda Fenerbahçe ile yapacak 23 Temmüzda Fenerbahçe, 26 'Temmuzda Galatasaray, 28 Temmuz- da da Galatasaray Fenerbahçe muh- teliti ile karşılaşacağını yazdığımız Mesirin maruf “Ennadiylil Ehli -Na-. tional Sporting Klüb” — futbolcuları vapurile bu sabah limanımı- za muvasalât edeceklerdir. Rvvelce de yazdığımız gibi, bu ta- kım Misiren en iyi futbolcularını ih- tiva etmekdedir. Mıtir müli - takımı da en çok oyuncükünü bü - küvvetli takımdan almakdadır. Yedi senedir üstüste Mısır şampi- yonluğunu kazanmış olari bu takımın her halde bir zühul neticesi olarak, Yugoslavyada mağlup edildiği gaze- telerimizden birinde intişar etmişti Halbuki bu takımın altr senedir Mı- sır haricine çıkmadığı muhakkak ol- duğuna göre böyle bir mağlubiyetin varit olamıyacağı da aşikârdır. Esa- sen “Ennadiyül Ebi” yi ve oyuncula | Ti yakından bilenler bu — taktmın Yugoslavlara mağlup olmıyacağını da bilirler. “Ennadiyül Ehİt” nin futbolcuları arasında Houda'lar; küçük Muhtar ve Hindenburg namile maruf çok iyi ve beynelmilel oyuncular vardır. Bun | Jarın şöhreti dünya futbol — âlemine yayılmıştır. Diğer futbolcuları da bun bir şöbret sahibidirler. E n Ebli futbolcuları: yedi sekizinin son olimpiyatlara dahil oluşu bize bu bususta bir fikir nadiyül Ehli nin ton bir resmini ka- rilerimize takdim ederken Galatasa- ray ve Fenerbahçeli gençlere muvaf- fakiyet temenni ederiz, ... DAVET Galatasaray ve Fener Bahçe klüp- lerinden: Mısır şampiyonu Nadiülehli takı- mı bu sabah saat yedide —Ii kompanyasının “Reşit” vapu rimize muvasalet cdecektir. Calata- #aray ve Fener Bahçe muhtelitinin üç sene evel Mısırir kardeşlerimizde gördüğü fevkalâde hüsnü kabule 2- yni suretle mukabele etmek — bütün Türk Sporcularına terettüp eder bir vazife olduğundan bütün kulüp men suplarınm sabahleyin erkenden Ga- Jata Gümrük yolcu' salonunda ispatı vücut etmeleri huuı_ rica olunur. 'TENİS çALîşc KUPASI Türkiyer Jçden her oyuün-| cunun Lşuı—ııı € eği Tenis se- nelik turnuvasına Ağustosun ikinci günü Modada başlanacaktır. Her oyuncu kaytt harcı 4 lira o- top Temuzun 25 inci günü — öğleye kadar Umumi kâtibe tevdi edilmiş, olmalıdır. Oyun günlerinin tarih ve saatleri Milliyetin $0 ve 31 Temuz — tarihli nüshalarında ilân edilecektir. Kayit ücretlerinden meblağ - masarif tenzil sonra - her turnuvada galip gelenle- re verilecek kupaların iştirasına tah-| sis olunacaktır. Yerli malları Sergi için hazırlıklara başlandı - Yerli malları sergisi içi, birliğine bir çok eşya ı&ıdmu.uı Sergiye tahsis olunan Halk - fırkası binasının üst katı 24 Temmuzda te- sellüm olunarak serginin tanzimine Yunanlılar bir kaç len'.::lınıukm Serği için bir de albüm fikirlerimizi kabul etmişler, fakat ar- tık onlarda an'ane haline giren, milli bir gekil alan vo dünyaca meşhur dö neklikleriyle bundan tekrar vaz geç- mişlerdir. . Kim bilir, belki de — karşılarında, her şeye boyun eğer zavaflı Osmanlı İ var sanıyoclar! . Yunanlılar iyice bilmelidir ki, kar- gılarında cılız Osmanlı devleti yeri- ne, zinde ve her şeye kadir bir milleti; zevk ve sefa peşinde koşan Oszmanlı Padişah ları yerine de, dini millete vakletmiş bir Gazi vi dır.. l ©O millet ki; kölesi olacağı devlet. dan ayrılırsam toprağı almmış karanfile döneceğim zannediyo- rum, — Melankoli. — Ne derseniz diyiniz, bu bir hakikattir. arlanarak 10 bin tane tabolunmuş- tur. Bu albümde yerli mallarının ne- relerde ve ne süşetle yapıldığı göste- tilmektedir. PAPA EFTİM HASTA Papa Eftim elendi kalp - carpıntı- sından ve midesinden muztariptir. Kitim Sürpagop hastanesinde yat- makta ve on günden beri tahtı teda- 'ürk | vide bulunmaktadır. leri kendine Köle yaptı. .. O Gazi kiş parçalanmak üzre bu- lunan bir millete, kendi akıl ve deha- *1 sayesinde, bu günkü hayatı verdi.,, lerin nehirleşeh, taşan dedi ko- duları onların en hafif fısıldıla- rını bile boğamamıştı. Şimdi bi ri gözünün nurunu orada, biri parmaklarının ve gençliğinin servetini burada israf - ediyor. 1 Birinel sahifede mabad ) Ancak kanaatimce tümlesinin bir- leştiği mühim nokta yeni Türkiye- mizin ve bütün inkılâplarımızın teme- H olan (Cümhuriyet) tir. meresini eski ve mütereddi - saltanat idaresine bırakmak onları ğratmak neticesine varırdı. idare altında milli var İşaf yollarını açan içi "muz- | mezi tatbik çok müşkil ve belldide im kânsız olurdu. Bu itibarla Gazinin en büyük eserinin (Cümhuriyet) oldu- gu ve (Cümhuriyet) in Gazi Hazret- |eylediği fikrindeyim efendim. rîx!ınhul meb'usu Dr NURETTİN ALİ ... H, Nimetullah Beyin cevabı ölmez varlığına olan ruhundaki “iman” dır. Çünkü ruhun —imanr “irade” yi kendine rameder. Ve irade bu imanın sevki altında artık hiç bir şeyden yılmaz bir “azim” halinde tecelli ede- Tek «mefküres yi için harekete geçer. Vatanın yeniden. doğuşunu kendisine medyun olduğu- muz Gazide bu büyük eser tecelli et- miştir. : Memleketin her türlü varliktan ta- mamen mahrum - olduğu, bütün fert- lerin ümitsizlik gayyasına düştüğü, bütün ruhların artık karanlık ve hiç bir halâs çaresi kalmamış - bir istik- balden başka bir şey görmedikleri bir | ande milletin iradesi ruhundaki ima- nın gevkile Gazide - tecelli etmiş, ve de keşfettiği kudreti, henüz ölmemiş olduğunu sezdiği milli azmi kendinde -|gösterek vatanı içine düştüğü ölüm katanlığından kurtarıp hayat aydınlı- ğına çıkarmıştır. Darültünun müderrislerinden HALİL NIMETULLAH ... Reşat Beyin cevabı Gazinin en büyük eseri — fi- krimce — esir ve mütaassıp Osmanlı İmparatorluğunun enkazı üzerine — bu kadar az bir zaman zarfında — müstakil, lâ ve mütekâmil bir Türk Devleti kurmasıdır. Çünkü milletler için tevakkuf yok- tur. kalmış demektir. Asrımızda geri ka- lan milletlere hakkı hayat yoktur. Çünkü Lâyizm ebatıla, hirafata set çeken bir şehrahı tarakki ve tekâ- müldür. Çünkü müstakil olmayan milletler. buıımnı duyamaz ve inkilâp yarata- Askeri, milli, siyasi, iktisadi, il-| mt içtimal bütün inkilâbat için istik- Tâl en büyük kuvvettir. İstiklâl, Lüyizm ve — Tekâmül: Büyük Gazinin mübeccel şahsiyetin- de tebellür eden bu üç mümtaz vâsıf; işte Türk Milletini gayesine iriştiren ve iriştirecek olan kuvvetler. üç küvvete istinat eden —| Türkiye Cümhuriyeti — Gazinin ya- rattığı cihanşumul bir g Gemlik sahili sıhhiye idaresi - şefi REŞAT ... M. Seida Beyin cevabı L— Gazinlin en büyük eseri hiç Yüpbesiz . meydana -koyduğu - Türk I.— Bugünkü beşeri hayatta en muvatfakiyetli cemiyet şekli devlet denilen müessisedir. Yalnız bugünün devleti ne teokratik, ne (1'6tat c'est moi) diyen devirlerin, ne de müstak belin muhayyel, anonim şirkete mü-| | gabib: senlamel -: (eatlonsi) -i evletinele benzer. ddi Asri devlet mefhumunda ö inde- faaliyet sahalarında miye eden bir halk kütlesinin inte- gral faaliyeti mündemictir. Bugünün devleti mahsuldar gürbüzleşdirdiği bir cemiyetin mad- di refahını muhalaza ve manevi şe- refini temsil eden bir firmadır. Bundan dolayı Osmanlı İmparator-) luğunun, milliyet mefkürelerinin re-) vaç bulduğu bir devirde çökmesini ne kadar tabil görüyorsak, o iflâsın aatlmelüdeki İnemotolle feeşrateyetle onu takip eden hayalpercst turamı adamlara vergidir, Lâkin ö: duran, kurşunsuz kubbeler. Aile yuvalarınm kırıntıları. Ağaç ve yeşil zannettiren tozlu öbekler. Mczar bulamamış bir cesedin Üstüne yaldızlı. kelebek kon- İstihsal edilen milli zaferlerin se-| S9ti ziyaa u- lerinin her birisi çek büyük ve çok mühim olan eserlerinin tacını teşkil) Gazinin en büyük eseri; Milletin şeniyetleştirmek Gari içtimal varlığın en derin izlerin | —yu— ( Birinct sahifedan mabat ) Yangında açıkta kalanlar 130 ai- ledir. Bunlardan 120 si civardaki bağlara, akrabalarının evlerine yer- ldi, mütebakisi Zencirli camli- ne iskân edildi. Hilâliahmer bunla- ra muavenette bulunmuştur. Emlik sihipleri yanan binanın en - | kazını toplatmağa başladılar. 2 gün zarfında enkazı kaldırmazlarsa ema- net kaldıracaktır. İmar müdiriyeti yanan yerlerin Variyetini tespit ediyor. Yeni plâna göre inşaata müsaade cdilecektir. Yangından telefon, elektrik, su te sisatı bir çok yerlerde bozulmuştur. Zayiat mıkdarı yüksektir. Felâketten en ziyade demirciler, sobacrlar, keresteciler, kuyumcular, sebzeciler, elbiseciler, balıkçılar mü teessir olmuşlardır. İSMET Pş. Hz. İN TEESSÜRÜ Yangından mütcesair olan Başve- kil İsmet paşa Hazretleri, dün ken- disini ziyaret cden Hakkı Şinasi pa ga ile bu hususta hasbühalde bulun- muşlar ve bilhassa küçük esnafın, yangın dolayısıle uğradığı mühim zarardan tecasürle bahsetmişlerdir. 1STANBULUN TEESSÜRÜ Ankarada vukua gelen yangının şehrimizde büyük bir tecssür uyan. dırdığını yazmıştık .Istanbulun bü. büyük teessürü Vali vekili ve Şeh- remini Muhiddin Bey, dün Ankara Şehremanetine aşağıdaki - telgrafla bildirilmiştir. ANKARA ŞEHREMANETİNE Yangınların doğurduğu iztırap ve felâketi pek acr tecrübelerle yakın: dan tanıyan Istanbul halkı nemına Ankaranın uğradığı ateş felâketin- den dolayı büyük toessüratımızı arz eder ve daha büyük ve feyizli bir bamle ile zaten yeniden yükselmek- mühteşem Anksrayı temaşa ile müteselli elmaktayız efendim. Istanbul Vali vekili ve Şehremini İDDİN Felemenk sekiri Baron Rengers Ankara harikzedeleri için Hilâliah: mere iki yüz lira teberruda bulun- duğu memnuniyetle haber alınımış- tır. yesnker Kaynan borsasında Bir istifa Hayvan borsası idare meclisi reisi| Tekâmül etmiyen milletler geri| Kara Mustafa zade Ahmect B. dün istifa etmiştir. — » d Ahmet bey pi etme | diği için kasapların mümessili ola- rak idare meclisinde bulunamıyaca- fanı borsaya bildirmiştir. Borsa meclisi bu istifayı kabul et miyerek, ieragât etmesi için kendi- Mmuvaridatı artmıştır. Milletlerin hayatında müessir olan| yle, cn ahval ve hadixattan isti fade büyük *;um olduklarını! Hayvan borsası - komiserliğinden aldığımız malümata göre, Istanbulda (18,000) kadar koyun mevcut olup günde iki bin koyun — sarfedilmekte- dir, Bilhassa Erzurum, İzmir ve Hay- mana müvaridatı ehemmiyetlidir. Bızurumdan yola çıkarılan külli- yetli miktarda koyun sürülerinin A- tosta şehrimize gelmesi ve fiat- lerin mühim surette düşmesi muhte- mel görülmektedir. YENİDEN — İMTİHAN Geçenlerde yapılan — tercümanlar, imtehamında muvaffak alamıyanlar iki ay sonra yeniden imtehan edile- ceklerdir. dedi di Üi kadarda manevi kıymetlerini ten-| li bir iktisadiyatın| ikti: Silsile teşkil eden — bütün esceleri, 'Türk Devletinin bugünkü ve yarinki| satvetinin temelleridir. Bugün ne yalnız düşmanlarımıza karşı zaferimizle, ne yalniz şahsi sal- tanatı yıkan cümhuriyetimizle ne de sâde içtimai ve iktisadi terekki adını- larımızla müftahiriz. Bugün Gazimi- ân eseri olan hepsile, bütün bunların - | muhassalası olarak halk saltanatı| |üzerinde alem olan “Türk Devleti” büyük - eserile, iftihar edi- MAHMUT SEİDA Topkapıya giden - kıvrıntılr cadde eskisinden eski. Enver efendi tekkesine gi- den dar ve toprak sokak içinde Bingülü bıraktı. Top kapt karakolunun önün- — Bu imansız hakikati ben-| Fakat sevişiyorlar, kombinezon|müş acısını veren — elektrikli| den sola saptılar. Kan ter i liklerimizden çıkarmalı. — Çıkarsmlar! Dedi yürüdü. Bu kızın de de- tin İztırapları çapkının hatıra- sına doldu. Bu hassas ve temiz noktası noktasına biliyordu. Yirmi yaşında, - fil dişinden, karanlık gözlü, karanlık — saçlı yi * Sonra kırk yaşında be-|lardı. yıııqh.nının renkli, mavi ;:lhflıilı sevişiyorlar. Ne m.mmww yemiyeceği bir aşkla. .. Kuvvetli hgfıza hıııının W;iniuwvüy ilk tanıdığı gecenin 'tını hatırladı.ı a * * tramvaylar. Enıevııl.ıııuı göğsüne sap- de kalan Eşitek: L Iym bizim ev, dedi. Bir| Dün şehrimize &l seyyah geldi Bugünlerde şehrimize çok yah gelecektir. Dün Loit Triestinonun P Vilson namındaki vapurile $ 350 seyyah gelmiştir. Bu s€ ekserisi Tagiliz ve Amerikâli üzre muhtelif milletlerden t etmektedir. Seyyahlar dün $ zin şayanı temaşa mahallerin leri Kapalıçarşıyı gezmişler v gitmişlerdir . Bugün gene Loit Triestino miramis ve Çelyo vapurlarile gelecekt | DOLANDIRICILIK İzmirde İtalyan — tabaasınd tuvan Pipitoni isminde bir şa landırıcılık maddesinden dolaj dei umumiliğe verilmiştir. Pipitoni, Kâzim efendi ismi zattan kendisini Standart kut sına yerleştireceğinden — bahit almış ve bundan manda, 'aj müdürünün kartını taldit ERZURUMDA BİR nn'lı Erzurum kız muallim meki Jebesinden bir hanım tentürdi mek suretile intihar etmiştir. nit TİCARET ODASI İNTİH Istanbul Ticaret Odası münhal azâlıklarına fırka — | namzet gösterilen Zahire borg si Murat ve Istanbul Ziraat £ müdürü Cevdet bqlrnıı müt intihap edıldıklrn a BAKKALLAR CEMİYETİİ Ticaret müdiriyetince fesli garsonlar cemiyeti idare hey€ habatının yeniden icrası için d miyetler mürakıplığine müraci kı olmuştur. Bakkallar cemiye habatı Çarşamba günü yapılac YENİ VAGONLAR Şark demir yolları idaresi : padan (26 çon celbetmiştir llli GÜMRÜKTE MÜSABAK Rüsumat idaresine bir kim alınmak Üzere cumartesi günü ! Daka yapıdacaktır. TRAKYADAKİ TETKİKÂ Trakyada teiş. Seyabatine * Maarif Vekâleti * teftiş heyetl Ridvan Nafiz imize gele Dün kendisini eden bir harririmize Rıdvan B. teftişat kında şu malumatı ııu& * Trakyadaki seyahat sinden çok memnunum. — İmtib rında bulunduğum mektep talel rinden ekssrisi muvaftakiyecli # 'ler ö MAJANSON — MESELESİ Terbiyel bedeniye — muall Janson hakkındaki tahkikâr etmektedir. Burada bulunmadığı Aynı zamanda mıntakası d emini Besim B. de Istanbula bır. TİYATRO VE SİNEMALAR Kuşdili Hilâl Sinemasınd 22 Temmuz Pazartesi son safhadan malumattaa değilif) de tefeişatta bulunan Edirne Mİ Naşit bey ve Dumbulla İsmall € di birlikte karşılıklı komikler ( Dakası Hafız Ahmet bey © ( Baskın ) ELP. Varyete. Dans, Eyi ve zengin bir KR MADENİ ALMAK sundayız. teklifat: Rişar Woyvoda han No 7-10 Gi Pposta kutusu 447 ye derilmelidir. Gazino icara verili; Ankarada — Yenişehirde Sinama Bahçe ve Gazinosu biğan yurdu. olmak üzre alınmıştır. İki sene müddetle müsait şeraitle icara veril Şartname Millt Müdafar Müdürlüğünden nım? Sen misin kızlarımız! taran? Sen misin her akşaf a ettiğim meşhur çapkım Senmisin bizden olan? B olan senmisin? İskemle, kırık masa, minderi, hasır, saç ınıngiıı narı fistolu örtü ile kap#” kahve takımı.., lanmış hançerler halinde duran| kahve içer misin abla, Asmanın | Hepsi hepsi asma çardağıf telefon ve ışık direkleri. Bakkaldan kuru peynirle dö- nen bir kız çocuğu. iki ihtiyar kadın. altında. Anne annem ne iyi pi-| şirir. - bir kapıdan girdiler. kalan baba- Yınıı sahasından geçiyor-| - Bir iki mimarisiz yeni mek-| sından ve gureba hastanesinden | çıkmayan anasından sonra eli- tep, Çoıaıklı(ıııdı bir mamure| — Issızlık, üç buudlu bir cisim|ne kalan torünü Eşiteki çok se- gözlü bir erkek.. Ve ölçüsüz,|halinde gördüğü bu yerler, şim-| gibi burada tutulabiliyor. — Yazmayın, . Kabahat ben-| tarif edilemez bir aşk.. Hâlâ o|di asırlardanberi insan uğrama-| — Şehremininin - zarzavatçı ka- za biraz hayretle baktı. Torunu .Benbıntur!übehmık aşk ve hâlâ o ayrılık. Yan yana|mış sahralara dönmüştü. birbirinden labalığı bile yok. ven bu ihtiyar kadın çapkın kı- kim olduğunu söyleyince ihti- Otların arasından - fırlayan| Saray meydanından gelen ha yar kadın ağlayarak çapkın kı- vada hâlâ bir vıııım kokuıtııxnı boynuna sarıldı; — Sen misin o melekten ha- | Ter temiz taşların sıcak itün tafsilâ| Tramvaya nedense binmiyen| — Zaif ihtiyar bir kadın karşı- ri serinledi. ladı. Çanakkalede na yığıldı Kuyunun çıkrığı -Sofadaki nın kafesi çardağa ıoç&“' di tüyü yelpaze, sarı ct? altını üfledi. Kedi çapkınım ğına sürtündü.,.. —Suhu'cıgııı —Cıgara içmem hın”’ ne. — Ama benim kahve de cıgarasız '%W |

Bu sayıdan diğer sayfalar: