3 Ocak 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

3 Ocak 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FELEK M MiT N y DN x ı ÇAMURUN İNADI Cenabt halıkı kâinat bir kaç &rın Ümdesi “Milliyet” tir | gündür İstanbulu rahmeti ilâhi rem Veşee SN . ( Bleyikamakaadir. Bu ilâhf ibe » 3 Kânunusani 1930 İsanin neticesi ise azemeti ile mü #DAREHANE — Ankara caddesi | tenasip değildir. Çünkü — Alla- aNDN hın yıkamak istediği şehir yağ aa Taaaa T aa aa aa l a e l T ur olmakta l ve büsbütün kirlenmektedir. 1 Telefon numaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 sormuşlar : — Neden yıkanmazsmız? — Aslımız topraktır, su ABONE ÜCRETLERİ Ö Üz 'Türkiye için Hariç için b :ı aylığı — 400 kuruş 800 kuruş .çnîkv:r;':l.îm“' gölmez, tevabt - BÜ r yaoa ” Bö06 ? | Bizim İstanbulda böyle: Aslı B z ai ” |toprak olduğu için”su ile oyna- i 5 ğ n yınca çamur oluyor. t Gelen evrak geri verilmez Bu çamı önlüne geçmek ( Gddeti geçen nushalar 10 kuruştur. ( icin caddeleri ziflemeye kalktı- Gazete ve matbaaya ait işler için|lar, İşe bakın ki ziftlenen cad- W — müdiriyete müracaat edilir. — | deler tekrar çamur oldu.. k Gazetemiz ilânların mesuliyetini Hem ziftlenen hem çamur a İabal ötmes, olan sade İstanbul caddeleri ğı, K değildir. Beyoğlu bazı geceler n BUGCNKÜ HAVA 11 den sonra bu ziftlenmiş ça- murlardan geçilmez hale geli- Dün harares en çok IÖ enaz $ Zannederim bir Bektâşıya | Küçük Hikâve Beni tenvir ediniz! -i - Şerafeddin Paşa kerimesi Mediha Hanımdan kızıl dudak Ahu Hanıma Beni şahsen tanırsınız efen-'nasıl söyliyeyim — tam erkek dim; bu yaz bir iki defa Adada bir koca olmalıdır. bu kış'ta, bit iki kere sinemada — Şadi müsriftir. Fakat mü: gördünüz. Barlarda tesadüfü- demek cömert demek değildir. müze imkân yoktu, çünkü hiç Ben öyle kocalar gördüm, ki bara gitmem, pederim müsaa- kendileri için dünyayı sarfeder- de etmiyor. Bu — itibarla, sizi ler de, karrlarma on para ver- pek gıkı tanryamadım. — Tanı- mezler, madığı bir kadına, şimdi okudu Para meselelerinde Şadi na- —Ecıacıl—ar ko;';gresi tinden: | Türkiye Eczacıları Cemiye- | ti umumi köngresi 31/1/930 ta- rihine müsadif Cuma günü İs- tanbulda Beyoğlunda Cümhuri- yet Halk Fırkası Kaza merke- zi salonunda saat 14 te topla- hacaktır. Türkiye dahilinde Cemiyete mukayyet eczane sa- haplerile Tibbi — müstahzarlar lâboratuarı sahiplerin teşrifle- Türkiye Eczaciları Cemiye- | filmi MONTE Alemdar sinemalarında birden Skânunusani pazar gününden itibaran İstanbulda gunuz bir mektubu yazdığım i- | çin acaba kızacak mısınız? Kızmaz ve bana darılmazsıflız ümit ederim, Beni Şadi Nur beyle evlen- sıl bir adamdır, bunu siz her- kesten iyi bilirsiniz, kuzum be- ni tenvir edin. Şadinin kıskanç olup olma- dirmek istiyorlar. O, bana âşık- diğinr da herkesten iyi an- mış, ben de, onu beğendiğimi İ8Mışsınızdır. Ben kıskançlık- itiraf YEA tan nefret ederim, - Haklı ©- D A L aa aa aa a c hialan Galeğli yor.! erece idi . Bogün rüzgür poyraz ava yağmurlu olacaktır. * Çay - Ihlamur ;ll'ııımıi mücadelesinde ka- Ük (cay) ın başına patladı; bığlcay) aleyhinde, (ihlamur) inde tezahürler var. (Çay) fakiı - Bu güzel çığırda ilerle- oruz; yalnız bir (çay) dan » p durduk, halbuki daha a- ıcak nice n! : — ülakir halk: *Cdiye bağırıyor; zenginleri- A de: e- Likör içmiyeceğiz! 'a- Visküçmiyeceğiz ! (3- Bol içmiyeceğiz! £. - Şampanya içmiyeceğiz! Piye bağırsalar yat... On- Fi susuyorlar; barlarda, lo- £ talarda, balolarda, ziyafet- (e sessiz sedasız bu leziz iç- ;id yuvarladıktan — sonra Donun ve mütebessim halka Füp: *Cay içmiyelim! —» tekrar ediyorlar. Evet, iç- T lelim, amma, ticari müvaze- U #edati acığı kapatacak yal- # (cay) değildir. İmanlı bir Şek irin — milli tasarruf nok- "ydan — (cay) içmek, (mek- | © yısa, hiç şüphe yok ki (şam :;lı) içmek (haram) dır; bi- 'n]”'“. vatanperverliğe mü- v bir hareket telâkki eder- Ar'ikincisini bir (hiyaneti va- # Ve) addetmekte tereddüt ;'!meliyixl 'ığ_ıv) dan, sinirlerimizi bo- servetimizi ellere dağıtan Sinli afetten vaz geçelim; " £ sunada dikkat edelim ki: Amur) içmek, israfa karşı hiddetii eskin etme- Orhan Seyti K galeyan, heyecan (çay) î!ğıııu toplanıyor, her taraf- tleri (ihlamur) sohbetle- at işte bu dağlar, denizler , - Cay içmiyeceğiz, ihlamur & ceğiz! PİYADE OTOMOBİLLER !. Malüm ya Beyoğlunda Doğ- ru yot dediğimiz İstiklâl cadde sinde Galatasaraydan itibaren otomobiller Taksime kadar an- Taksim istikametinde gide- bilirler. Bu uşule Avrupada «sens ünigue — bir istikamet» derler.. Aksi tarafa hiç bir ara ba gidemez.. Lâkin yılbaşı gece si saat üçe doğru iki otomobil hem Taksim cihetinden Tünele doğru inmek suretile Belediye istikametinin aksine yürüyor, hem de inanınız, yaya kaldırımı nn üstünde yürüyordu. Her kes ve o meyanda ben bu gari- bei hilkata hayran baktik. Şo- för bizim alıklaştığımızı görün ce: 3 - — Azizim! Sene başı girdi; nin farkında değil misin? Ne bön bön bakıyorsun! dedi. Ben |durmadan yürüdüm. Hemde ar| |kama bakmadan . FELEK ll Kulak misafiri l Benimkinin altı patlak Bir arkadaş anlattı: — Geçen gece bir işret sof- rası etrafında toplanmış eğle- İniyorduk. Her mecliste birta- İkmm sulular bulunabilir. Nite- |kim, bizim aramıza da nasılsa bir tanesi karışmış. Kadehler adedini unutturacak — dereceyi bulunca sulu zat, kendini der- hal belli etti. Hiç münasebeti yökken masaya bir yumruk vu- rup ayağa kalktı: — Kesin şu çalgıyı yahu.. |kafamız şişti. .. — Canım ne oluyorsun? O- |tur yerine diyenleri elile iterek İçalgıcılara doğru yürüdü. Or- 'talrk allak bullak olmuş, mec- lisin tadı tuzu kaçmıştı. Fakat iş daha ileriye vardı. Sulu he- rif cebinden bir de tabanca çı- karıp kabadayıcasına ortaya a- tıldı. Bağırıyordu: — Âcizane, buna altı patlar derler... Telâş ve heyecan — artmıştı. Yalnız içimizden biri hiç te- lâş etmiyordu. Dedi ki: — Altı patlar mı dedin, ben- | İ de de var... Eski aayakkabılârını gösterdi | — Yalnız — benimkinin altı ipatlak!.. $ Kulak misaliri. _.f,üaııîııî,;ın tefrikası 29 —— halk içinde gördüğüm, ve halk içinde gördüğüm i ibarlık maskesi altında gördüğüm Şa- di Beyin, nasıl bir adam oldu- ğunu nasıl anlıyayım? Paşa babam Nur beyin ahbap larına, annem, Şadi beyin da- dısıma sormuş. — Fevkalâde iyi bir adammış... İzdivaç busu- sunda, — şgurdanburdan alımman malümatın hiç bir kıymeti ol- madığını teslim edersiniz. Ba- zı kimselere vardır, müstakbel damatla gelini methederler, ba- zıları da, fisebilullah zemme- derler. Benim hatırıma başka bir şey geldi. Kendi kendime dedim ki “Şu İstanbultda bir hanım var, ki Şadi bey aşağı yukarı onun kocası sayılır. Yalnız Übeydul- lah efendi — üstadımızın karşı- | sında el bağlaşmamışlar, fa- kat iki — senedir beraber yaşı- yorlar, Herhalde Şadiyi iyi- den iyi — tanıyan bir o hanım | vardır, herhalde beni — istedi- | ğim gibi tenvir edebilir! . ,,, —| Vebunun üzerine sizebu mektubü yazmağa — karar ver- dim. Mahaza şunu da itiraf e- | deyim, 'ki — Pasa babamla ha- famn annemin ahlâkı hamide ve hasene sahibi olmak lâzım gel- diği hakkındaki vaazlarına rağ- men —ahlâk — hususunda ta- mamile serbest — düşünceli bir kız olduğum halde, bu mektubu rasgele bir kadına yazmazdım. namus diye diye, beni Hamide- deden, Haseneden, — Ahlâktan usandırdılar. amma, ne olsa lâ- alettayin bir kadına — mektup yazıp: “Müstakbel kocamın ahvali hususiyesi hakkında be- ni tenvir edin!,, diyemezdim. Amma sizi tanıyorum Ahu hanım, — Şadi bey bana sizden bahsetti. Esasen o, genç kız- lara neden bahsetmemek lâzım ise ondan bahseder, Hoş, genç |kızlar da burlun için yanmdan ayrılmıyorlar yat.. | Sad icin: ((Doğru söz | lü, dostluğuna güvenilir bir ka- | dındır,, derdi. İşte ben, “dost- | luğuna güvenilen,, kadına yazı- | yorum. ».. Kocamda arıyacağım üç meziyet vardır. Cömert olmalı- dır, kıskanç olmamalıdır, bir de — bunu ahlâksız addedilmeden nu kat'iyen — düşünmemelisin. Emin ol, o seni aklından bile |nizi öğrenmek yorum. Fakat ortada fol yok yumurta yokken mesele çıka- ran, gözliyen, herşeyden şüp- he eden, kurudan — nemkapan kıskançlıklardan — bahsediyo- rum.,. Ben kuür yapmayı pek severim. Bana kur — yapsınlar isterim. — Erkeklerin nükteli sözlerle iltifat etmelerine bayı- İrrım, Şadi böyle şeylere mü- saade eder mi? Bunu ona sorsam “Ederim,, diyecek. Fakat ben sizin fikri- istiyorum. Siz evinize her istediğiniz erke; kabul edebiliyor musunuz? ... Bar veya balolardan avdette kavga eder miydiniz? Onsuz bara gider miydiniz? Bu süallerime cevap verirse- niz size minnettar kalacağım. *.* Geldik en mühim nokta- Müsaade ederseniz — biraz 'atlı. davranacağım. Ben gözü açılmış bir kız deği- lim. Bütün malümatım kulak- tan kapmadır. Kitaplarda sev- da ve sevilmek denen şeylerin künhüne, elde ef'ali müsbite ol- madan varlımıyor. . Filvakci izdivacin, elele verip, başbaşa uyumaktan ibaret ol- madığını biliyorum. Amma in- ce ve hayli nazik teferrüatının cahiliyim, . Bazı kızlar için: “Zavallı toy!.. O adam onu - ne yap- sın!,, dediklerini duydum. Bu- nun için acınmak istemem, Şa- di oldukça yaşamış, görüp ge- çirmiş bir adam. Benim için: “Ben bunu ne yapayım?,, de- memelidir, Durun — biraz daha | açrlayım. — Kocama istediği zevki verebilmelivim. — Çapkı bir adama varan bir arkadaşrm için de: “Zavallı kız, çabuk yo- |* rulacak!, demişlerdi. Acaba | ÖE GA SETEEOKA Meyludu şerif Serezli merhum Hacı Tahir Bey kerimesi ve merhum Dr. Sadık Bey zevcesi Behice Hanımın ruhu için bugün saat 14 le Aksarayda Valide camünde mevlüdu şerif tilâvet edile- cektir. Işbu ilânın davet telâkki olun) ması rica olum İlâveten: En eğlenceli ve — müti ) : &i ELHAMRA Sİ NNT SİNEMASINDE Bugünkü program iki müstes- ma film birden ÖLÜM ARABASI â RILLIYETİN | # JAN MURANT turalından İ g 8 kısim $ 4 KIZIL KADIN g H LİYA'DE PUTTİ “tarafından İi ğ 7 müazzam kısım '; Parar günü program değişe cektir. Bu senenin muazzam şeheseri MONTE KRİSTO HBogün1,8 1/4,6 Ha vegeceo ıc—ın gasa SEAR IS ARI RLEN ASAT SA ben de çabuk — yorulacak eni- yım? Şadinin tahammülünü si- | zin kadar kimse bilemez, Bunu | da size soruyorum. ada İşte yazacaklarımı yazdım. Tekrar ekumıyacağım, Cevabı- nızt dört gözle bekliyorum. M.M. “Ahu hanımın cevabı yarınki nüshamızda,, geçirdiniz: Temmet! Ben beş on gün sonra İstan- geçirmiyordur, odadan çıktı- bula gelmek niyetindeyim. O- | gın dakikadan itibaren seni u- danda sacayağını kürarız. Ni- nutmuştur. det, sen, ben, başbaşa verip cs- O kadının hayatında, koca- ki günlerin tadını gene ihya e- sından sonra ilk erkek olduğu- deriz, * Buğünkü yeni Türk Maarif Cemiyeti İstanbul bilmecemiz EşEMeA ÇNÜ SOLDAN SAĞA: 1: Cemiyetimizce Türkiye manzara K larından ve büyük adamların resimle | | — Zaman (2) Cezayirin yani rinden kartpostallar - bastırılacaktır. | — (3) Nida (2) Şeraiti öğrenmek isteyenler Ankara- | 2 — Boşanma ( 3 — Meydanda (4) Yuva (4) 4 — Kir (4) Nida (4). 5 — Jimnastik yapılan bir yer (7) 6 — Futbol takımı (3) Köy oteli 3) 1(-—Mı.ıut (2) Demir ip (3) Ia. tifham (3) da umumi merkeze müracaat edebi- lirler, u 2 : Cemiyetimiz hakimiyeti mil- Tiye bayramı günü dağıttığı kâğıt ro- zetlerden bir milyon adet bastıracak- tır. Yapmak isteyen matbaa şeklini ve şeraitin öğrenmek üzere kânunu saninin on beşine kadar Kadirgada mümcesilliğe müracaat edebilir. 9 — Boyun zıddı (2) Hurale olan 'Telefon; İstanbul 2647 3) Nota (2) lde de, sövlivebilirdi. Fikir- li, bir ağ gibi benliğime dola- lerinle sükâün buldum zannet- nmış. lımidg.'ımh ' ucundan me. Yumurtladığın cevherlere gitmiyor. _Nut:nıdıym içim- bilâkıs kızdı>. Bereltet versin den ismini mırıldanıyor, onu zevcei menkühaya sadakat fas- çağırıyorum. İsmini hızlı te- lı biraz güldündü. lâffuz mnk. unıgıh rahat ko. Azizim, kırk yıllık - dostüm h= için l:kıııçıhym olmasaydın ağzının payını ve- B ken enmd :ııl el rir, seni susturur bir daha da ıiaıdmüymy ılblmılık Hs n değildir. Ben eminim, ki yarasının en kat'i devası aa ga y ayrılması evin haricinde arayamazlar , $ '1, o dilsiz zannedilen şey- tiğim son mektubumu «Osna am sırasında, insanm gön- gösterdiğin sahiden fena olma- *« : feryada başlarlar . prnış, hattâ dediğin gibi iyi bile ine gelip, masanın önün- olmuş. Sa geniş koltuğuna gömül- | Bu neticenin seni pek fazla j müteessir etmediğini — mektu- İcoşkun ve taşkın bir elem yak. sonra, derin, rahat bir almış, dünyayı unutmuş- bundan anladım, Yazılarında | V. İ İ mazisi, Şetikten Galibe bususi bir hayatı var, Bu ma-| Eğer tenasühe inansaydım, zide ve hususi hayatında elbet- sende yeşilliği bol bir çayıra İşte bu maziden kalan ahbap- |dendim. b Mıcfhııı çıksa, sana Ni- nedir bilir misin? Egoizma. Ra- | lardan bir tanesi karşına çıkı- — Ağzında gevelediğin şeyler sında fark görmüyorsun. Son- j Unutturamaz. Evli bir er- hatıma düşkün olanlar, sevdayı | vermiş. Eğer buna göz yumup nedir? Tadmı bilmediğin, zev- ra işi pişkinliğe vursaydın, yarın kine varamadığın, hissedeme- | A, yuvasından d N -“?değlldir. Bütün evin eş- | «Ovsna göstermemeni rica et-| bir ikinci daha — orkardı. Sen - diğin meseleler — üzerine fikir aklın ermiyor, kadımı süt kuzusu mu zannedi- yordun allasen? .. Biribirinize birsey vadetmiş miydiniz? Aranızda bir muka- vele var mıydı? Hayır. Şu hal- delerindedir, senin de nabzın de keyfine bak. 4 Biribirinizden bir müddet | — Mektubunda yazdıklarını ke- hoşlandınız, bir müddet mi;'— 'nm_et' sanma. Yı:nunlgı_ılığm yürütme, Aklının ermediği şeyler hakkında &6öz gevirme. | Sen geviş getiriyorsun. | Bazi adamların kalpleri mi- yüzüne bakmazdım. Ne yapa- Çalmiya başlıyorum. Çiviye as- yam, ki kırk yıllık dostumsun. tığım davalar, hâlâ çivide du- Vİnlıy unudulacak kadın- kühaya sadik kalmak lâzımdır, | te dostları, ahbapları da va.dı. koyverilmiş bir öküz ruhu var, Gönül işlerine aklın ermiyor, e- ruyor. İşe başlamadım, yazıha- önümüzdeki pazartesi akşamından İtibaren göstermeğe başlayacağı TAHTELBAHİR 44 sesli ve sözlü filminin mevzuu CCC Hkı iln CC olan KRİSTO ve H ifaesine ri rica olunur. Bu gün ( Müzakerat ruznamesi: 1— , € İdare heyeti raporunun okun- ( ması. 2 — Sabık ve lâhik idare ( heyetlerine ait hesap müfettiş- birinci — defa gösterilmekte — olan ( leri raporlarının okunması. 3— 4 Nizamnamenin 3 üncü madde- ( sinin A fıkrasma “Tıbbi mus- ( tahzalar Laboratuarı sahibi” e : kaydının ilâvesi; 4 — Meslekt (4 SESLİ filmi ile ayrıca iki sesli varyete JAKSON ve BLAK ( mevzular Üzerimn SeT 5e: a Yi K bıhal; 5 — Yeni idare heyeti ve C ZENCİ ) nin ,komik — şarkıları; ı hesap müfettişleri intihabatı. Matineler saat 13 ten itibaren — | A Ğ nesdassAm AA Tepebaşı tiyat 4 ŞERREMANETİ yornda bi ÜNİSSESSSSS2SSSEzzee O SE2ESEReeeereeeRİ a öRüüe Bu hafta ismi bütün dillerde dolaşan filim İ gaat 15-30 da * HIZIR ı 3 perde l ğ | Nakleden : & L Galip Bi n SA n İrne etmekte olduğu : sant W ».ü e8 Silik çehrelerdir cumartesi şamları için fiatlarda tenzilât yapıl- KLAYV BRUK tarafından temsil olunan bu şaheser senenin en mü- mıştar, essir ve heyocanlı filmidir. nluın&âmll VE GENÇLİK NUMERO 3 AT ŞUSU ee H2X00500S202002Sss O 5555 .. .» Darulbedayıde E U HWHA'N KA L W E M AO .N VA € IııYıll]TLıB — irae olunan RENE ADÖRE nin temsili 1 Çıplak aşıklar : AAA gesil sözlü ve şarkılı filiminde tağanni etmekte olan Tömsili sant 8,30 başlıyacak BAMON NOVARO' üü söylrükei mefkctat gaa enevvi sözlü dünya havadisleri Bugün sast 11 de teazilttlı Fiatla matine ee W o__'o"ğ'ı' Büyük bir aşk ve ihtiras filmi. Kötü bir kadın için mücadele eden iki erkek Muhteşem bir drsm: İşte Ş NEMASIN EĞLENCELER) SABİAHMİSİLİNİ İAFZİ ( (Z 4 (a T JA| P lAkmn| İNİ Dünkü bilmecemizla halledilmis şekli “YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Emelin cemi (4) Erkek keç: & (5) Pim (5) 4 — Galalasarayın rakibi (5) Ke mer (3) 5$ — Kırmızı (2) Başbayağı (5) 6 — Sütlü sabah içkisi (5) Raptr behimi zevkten ibaret değil, ki geçmiyor. Eğer aşkımız bir hevesten ibaret — olsaydı, geç- mesi lâzımdı. Aramızda öyle |bir ahenk, am bir anlaş- ma var ki, biri tama- men ız. Vücutla- miz birleşiyor. Maddeten u- kin biçmekle kadın öpmek ara- neye ayak — basmadım. Kâti- yak bimle atkadaşım idare ediyor- da seni çok seviyorum.. lar. R ; Evet yavrum, gönül işlerine Hiç bir yere gitmiyorum.Bütün sevda hakkın- davetleri reddediyorum. Etra- da pek yavansın, Sen sanıyor- .f'““ tuzak çevrilmek - istendi- sun ki, insan bir odaya girip ğinin farkındayım. Geldiğime kapıyı kapadı mı, öbür tarafta şükretsinler ve fazlasını isteme olup biteni derhal unutur. Ha- sinler. yır evlâdım, unutulan, nisyana — Kalbim çok uzaklarda. karışan daha hiç — bir şey yok- — Hem bunda benim ne kaba- var? Benim elimden ne yapabilirim? BAAT Ö RMR İ Herşey hatırımda, hem de lü- hatim zumundan fazla hatırımda. Şa- gelir? Ne .. mr. e D B aei n Ü bulunduğumuz zaman, ma- nen beraber oluyoruz, Bu derir ,bir ihtiyaç azizim, kuvvetli bir ihtiyaç. Ona ihtiyacım var, Şimdi sana yazmadığım bir şeyi anlatayım: Bursadan ay- rıldığım gün, bir telgraf aldı Bu telgraf Nâzım bey isminde |birinden geliyordu. Bu adam Şadiyenin âşıkı idi. — Bursays gelmek istediğini yazıyor, mü- saade istiyordu. İ T - Rirmerli

Bu sayıdan diğer sayfalar: