17 Ocak 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

17 Ocak 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 MİZAH, HİKÂYE, ROMAN MARE ERE TA KENE: KEİ vr LERLE 7 Mliyet İsrm Umdesi “Milliyet” tir / Kânunusani 1930 i İner — Ankara caddesi 00 Telgraf adresi: Millivet, İs- al Şaziment Hanmefendi, ür- Pererek uyandı, dirseğine da- yanıp doğruldu, sonra kocası- nı dürttü: — Bey, dinle bak! Şemsi Beyefendi gözlerini u- ğ Telefon numaraları: 4 İstanbul 3911, 3912, 3913 Li İİİ MBONE ÜCRETLERİ Türkiye için Hariç için 800 barttı: — Ne var? — Merdiven basamakların- .İdan “biri gıcırdadı. Nuri gelmiş olacak. Saat dört nerdeyse şafak atacak. — Peki, ne yapayım? İ — Ne yapayım ne demek?. İ Oğlun serseriler gibi sokaklar- İda sabahlıyor. Eve gece yarıla- rmdan evvel girdiği yok. Her İ gün biraz daha çığırından çıkı- | yor. Oğlunu karşıma al da biraz | İerksışı İ — Olur, yarm sabah gö: rüm. |; — İsi biraz ciddi tut. Oğlan İdaha pek genç, bütünbütün baş- tan çıkmasına mâni olmi ri, — Merak etme, yola getiririm. ÜNKÜ HAV Dün heriret u gün bayu kapalı ve ili olacak rüzgâr poy- e esscektir. Bugün kar yağ r. Fakat rüz- nçokBenaz $ SELE K BELÂDİR.. İlair Eşref merhum, zannede keresteci ıgını için söy ği bir elâdir ang arasında, Nuri meselesinden İbaşka hiç bir münakaşa olmaz- | dı. Ayasofyadaki eski, babadan | kalma konakta, sakin bir ömür | süren bukarı koca yalnız İNurinin yüzünden kavga eder- | lerdi. i Nuri23 yaşında, biraz ha- İşarıca bir gençti. Çapkıtılığ İbiraz erken başlamıştı. Eski | zaman kadını olan Şaziment hanrmefendi, oğlunun, gece ya- rılarına, hattâ bazen sabalılara kadar sokaklarda kalmasına ta- hammül edemyordu.Nuriye söz geçiremediği için, öfkeseni ko- casından çikarıyor! İstanbulun nis. ebven öteşi Nem. söylemiştir. ! a Beyoğlu ta- b ıda zuhur eden ve susüzluk| t# inden bir “Belâ,, olmak isti "Ön gösteren yangmda hazır ? #ndum. uzluk o kadar lik bir şı almağa başladı N Eer İtfaiye 500 metro uzak ik 'aksim rum kilisesinin sarnı ; an su almasaydı o sokağın pe hi (ması muhakkaktı. guşturdu, karanirkta kulak ka-| Şaziment hanımla Şemsi bey | F ““oxmdi yine sırası geldi de söy #6 şrum. İstanbul halkınm ba: — Yüzveriyorsun, çocuğun Su .LIX Üçüncü basamak ha ihtiyatlı idi. Eve geldiği za man, anası ile babasr uyanma- | sınlar diye, merdivenin üçüncü | basamağına basmaz, atlardı. Çünkü üçüncü (basamak bası- |lmca gıcırdardı... Şemsi Bey çıkıştı: - Artık bu serseriliğe niha- yet ver... Bunun sonu fenaya | varacak, | Nuri, hiç; aldırış etmeden dinliyordu. Oğlumun bu hali ho İşuna gitti, Tıpkı kendi gencli- İ ğine benziyordu,kendisi de gen » |sken, dünyaya metelik vermez, söylenen sözlere kulak asmaz- dı, Elini oğlunun omuzuna koy du: — Senden bir şey rica ede İğim dedi, sözümü tutacağını İvadet bakayım. | Gözlerinde öyle rakik bir şef kat vardı, ki Nuri vadetti. Bu- mm üzerine, Şemsi Bey, usul- İca, oğlunun kulağına fısladı: he Gece geç vakit geldiğin zaman... Üçüncü basamağa basma, atla... Selâmi İzzet | Kulak misafiri | G zete 0 udum canım. Çok sevilen bir arkadaşımız İvardır. İsmini söylemek mev kiinde olsam onun izin de sev- dikleriniz arasında olması ihtimali pek çoktur. | İşte'hökerin eğdi bala kadaş dün sabah < matbaaya pek mecalsiz gelmişti. Kim bi- lir geceyi nerde ve nasıl ge- girmişti, O sırada dikkatı kes- kin olanlardan birinin gözüne çarptı: — Ayol, dedi bu ne hal? Se-|i EL CUMA 7. KANUNUSANI İrae etmekte olduğu EBEDİ MUAMMA ökemmel sesli ve şarkılı filmini seyretmeğe İşi İlâveten sesli | ve sözlü dünya havadisleri. İe ei Musolininin bir nutku ve İtalya veliahdma karşı yapılan /e Bugün ik m & 13te e) 44909 *909000020990907209099 v* 1... ZARİF... DİLBER FLORANS VİDOR KADIN Filminde ında MELEK SİNEMASINDA 2$9040964$99b525 * * * » ö & j Y Nİ filmini “dün leşe Asri sinemada Misli namesbuk O muzafferiyetleri ibraz | etmiştir. IVAN PETROVIÇ, ANYES ESTERHAZİ VE LİLYAN ELLİS rollerini bir sureti mükemmelede oynamışlardır. Macs- tro ve Lemisch in tahtı idazesindeki takviye edilmiş orkestranın çaldığı, hususi surette adapte edilmiş mu- zika ve Rus halalaykası son darece alkış Bugün saat 21-2, 4,1-2. 6,1-2 matineleri de Petroff Rus balalaykası filme refakat e 4400909099909009090 5506 . bin b ARASIN Bu haftanın en ziyade muvaffakıyet görmekte olan ATEŞEVLATLARI tamamen renkli sesli ve şarkılı filmini ire etmektedir. Sesli varyeteler: Skladi Milano tiyatrosundan BONELLİ tarafından taganni olunan PALYAÇO ve RUBY KELER in eksantrik dansları SÖZLÜ FOKS DÜNYA HAVADİSLERİ saat İlde tenzilâtlı fiatla halka mahsur matine a0 4900 istikbalini mahvedeceksin, hay | nin yüzün gözün kapkara, . Bugün mutlaka görmeniz lâzni ETUAL “SİNE MASININ ROBİN ELEK: ANDRE , TURNESİNİN TEMSİLLERİ 15 te Matine olarak 3 ms . o ğün: Cuma Ayasofyada ALEMDAR tatilinizi RANSIZ TİYAT- olon LEDUEL Akşamı saat 21,30 de Berneştayinin en meşhur eseri e ehzade başında HİLÂL sinemaların gidiniz: ALEKSANDIR DUMA nın şaheseri MONTE KRİSTO Muazzam filminin i ikinei ve son devresi olan (EDMON DANTES ) in İNTİKAMI filmin vvelce de arz £ olundağı veçhile örünüz. Yalnız iki gününüz kaldı - Monte- $ sal Flaman oğan Edin gösterilmerilmek im- i İ kân ve ibtimeli yoktur. Esasen ikinci devresi başlı İ | başına'bir mevzu teşkil ettiğinden bizinci devresi” Bi görmemiş olanlar bile görseler drdden meranun kalırlar, 4)! Bi i i m Ş ugün ş ALEMDAR da: saz * HİLÂL 'da: saat 11 de t3,5,7, ve 91-4 de itibaren devami seanslar, Bugün herkesin göreceği film MELEK Paris'teki Rus menfilerinin ve Mümessillesi İNEMASINDA Irae edilmekte olan PEREŞTİ hayatını musavver emsalsiz muhteşem bir dram : dehakâr BİLLİ DOV İÜ tabir belâ olanbu şirketin ir 1eti vücudü nedir? İs mızır laz olacak! diye çikışıyordu. Şemsi Bey bazen: etin yanan yar dan imtiyazmı tığı doğru mu? E si, doğru ise bu hareket İstan- we İ dıalikile istihza teşkil eder. » akşamki yangmda “Nem- Ri şirkete d günü ken| "j4 özlerimle gördüm. FIRTINA GİBİ “açan, hastalanan, mabiküm |la getirmek için lâzım gelen yap verdi: evlhasıl her hangi bir sebep ,&ndini müdafaa cdemitcek "gelenlere karşı yazı yazma ,»wmem. Bu & e lere sataşma , â son günlerde gazetelerde İ» ar eden haberler o kadar ga ii artık kendimi tutamadım. ! Saileyhin tazayyübünden be azeteler gâh suriyed, gâh inada, gâh Mısırda ve niha dün de Sofyada olduğunu iie'verdiler. 1 havadis bir fırtına gelir- İf, almar: haberele benzemiyor > ALATADA SARAYLI * KARİİMİZE Kl lakkamdaki bislerimizden ğe m oldum. teşekkür ede Her gün dörtten sonra Mil in FELEK — Canim gençtir, birak biraz kurtlarmı döksün, eğlensin! İdedi mi, karısı ateş püskürür- İdü: İ — Erkek çocukla kız çocu-| ğun" arasında fark yoktur, yü İleri gözleri açilmamalıdır, di- ye kızar, bağırırdı. Nihayet bir gün, oğlunu yo- şeyleri yapacağını, karısma kâ- tiyen vadetti, Sabahleyin oğlunu çağırdı, fakat oğlu karşısma gelince, bütün söyleyeceklerini unuttu, | Nuri, pencereden ta, bir ilâha benziyordu... Şemsi Bey yutkundu sonra: — Dün gece gene nerdöy- din? Kaçta geldin! dedi. Nuri, babasmm gözlerine bakarak cevap verdi: — Bir buçukta. Şemsi Bey karısmın tembi- höbin hatırladı: Ciddi ol, çıkış!.. Fakat ayni zamanda kendi ço- cukluğunu hatırladı. İ Kendisi de, 23 yaşında iken, tıpkı Nuri gibi, bu odadan, bu konaktan usulcacık sıvışır ve! gece geç vakitler, bir hırsız gi- bi avdet ederdi. meşhur oKonkordiya'da sarı jlipi ska saçlı bir şantöze âşık- *tı, Yalnız kendisi Nuriden da- > #Milliyet,in lefrihası 8 şdim. Vakit geçirmek için | jmet gene ayağa kalktı, in de kalktım. lsrmaklığa dayandık . sesi eserimin birinci i besteliyor . i bu noktada kesmek is- im, Biraz sonra dedim san biribirine fikren sa- kafalmalıdır . İş bunda.. ie evvelâ cevap vermek © medi. Sözü daha fazla w iğin ve nazariyemi kabul ettiğin büyük iyilik işte bu azizim, zatmak işine gelmiyordu. Fa- kat soramadı da: darılmış. gibi | görünmemek için: | — Belki senin hakkın vardır İŞefik... dedi. | - Ben hiç bozmadım, katiyetle kendinden emin. bir adami vazı tavrı ile devam ettim: — Elbette hakkım var. Mü- nevver bir insanm bana hak İvermemesi o imkânsızdır. Sen cahil ve görgüsüz bir kadın de- İ ğilsin. Sen haklı olduğumu tes- lim etmelisin, Bana hak verdi. vuran ısık-| | O zamanlar, | bir Aynayı eline alıp baktı. Bur- İmunun üstünde hakikaten siyah bir leke sırrtıp duruyordu. Du-|f |dağnm kenarı da kırmızı ol. |* muştu. Ben lâtife yollu: ! | — A kardeş, dedim, sen de İböyle yüz karasile matbaaya! | gelecek ne vardı? İ” Masanm üzerinde birer yağ- ih boya paleti gibi görünen ga- İzeteleri göstererek safiyetle ce- İ — Gelirken gazete okudum İ canım! Kulak misafiri Karilerimize hararetle tav- İsiye i 2. H. Fırkasında konfrans İkinci Kânunun on dokuzun- cu Pazar günü akşamı saat se- kiz buçukda C. H. Fırkasının İCiğaloğlundaki merkez binası İsalonlarında muallim İzzet Be- İyetendi tarafından “hayat ve medeniyetin esasları” mevzulu | İbir konferans verilecektir. Ha- | nım ve erkek herkes © gelebilir.) “TEŞEKKÜR | Gözüme ârır olan vahim cerihanın| İtedavisi conasında gösterilen büyük İ sühuletten dolayı Cerrahpaşa hasta-| İm bibi Rüştü ve gözümü ince ile tedavi eden mutahassrs | bi Hakkı Hayri Bevlere te vicdani bir vazife bilirim. Milliyet istihbarat şefi i göz © gekkürü K Mümessili: ZI : “ EM A KEN MAYNARD ile TARZAN göstermekte olduğu yeni ve tamamen SONORİZE seslendi rilmis) s ramındaki meşhua alı. BEHBE SE Sancı veren, geren İhtikanı de ve seri tes Sloans liniman gemPazar gününden itibarensme| eammmamsmumnz Bu senenin muazzam filmlerinden MANOLESKIÇ İVAN MOJUKİN, BRİGİT HELM, DİTA PARLO temsili güzin ve müştere İAyasofyada Şehzadebaşı ALEMDAR li sinemalarında ayni zaman Şuinemulanda. ayni samandağ ii Tevfik Necati m jgün, ikimiz de mes'üt olurduk. Nimet başını öteye çevirdi, uzaklara bakarak, usulca sor- du: — Herşeyden evvel, rakip olacak kadını — tanımak lâzım gelmez mi? Bu sefer ben sustum, işitme- mezlikten geldim, cevap ver- medim: — İçeri girelim, burası biraz serin, dedim. İşte birinci perdenin sonu. ; | Bir hafta sonra ikinci perde nin sahnelerini yazarım. Sana bir şey söyliyeyim mi ! Jon Ben Nimeti seviyormu- jşum, hem de tapınırcasına s€- viyormüşum. Karıma da mu- hakkak ki âşıkım. Bu dünyada kimseye fenalık etmemek, kimsenin kalbini kır- mamak, kimseyi incitmemek, üzmemek, en büyük sevap, En (Müşfik bir JE Yanın akşam büyü Yarın e Düyek ya BALER dirilik VİLMA BA ri İl RTATİ e ve mü > emmel şaheser, İlâveteni NONTİ - a m iki kısımlık İk kahkah İlâveten: SPOR VE GENÇLİK serisinden KALFORD FİLİM ÇEVİRİYOR ki pazartesi akşam il b sinemasında eseiilesi İ MARİFİLBİN AE ELE Şadiyeden Senihaya Canım kardeşim İstanbula ( gittiğimin ertesi günü mektup yazacağımı va- detmiştim. İşte vaadirmde du- ruyorum. Ayrılacağımız zaman: “Aman haberlerini eksik et- me,gider gitmez mektup yaz!,, idediğin zaman, beklediğin ha- berlerin Şefiğe ait olduğunu anladım. Sence matlâp olan mektubun Şefiğe ait olmasıydı | değil mi? Seni mütecessis se- ii Haydi merakını hallet. Şefiği bana karşı fevkalâde | Müşfik buldum, l Şefkatte biraz hüzün vardır. adam, alelekser mahzun bir adamdır. İ Şefik, böyle hazin müşfik de- | gil, şefkatinde hüzün yok. Bi- | lâkis şen, hem çok şen. Nese- sinden yanına varılmıyor. Ele avuca sığmıyan, haşarı çocuk- ;lara hanziyor. Kabkahs kahka- | yi Itık. Bunu tekrar ilim. Ona yeni bir sıfat bul | ha üstüne yuvarlıyor, Bir ge- ce pencerelerimizin altından | geçsen, evde cümbüş var zan- nedersin, Şefiğin mükemmel ve kusur- suz bir âşık olduğunu ben söy- lemekten sen dinlemekten bik- edecek de- dum: Profesyonel âşık!., Nasıl, beğendin mi? Gönül (o meselelerinde öyle çok tecrübe görmüş, ki beynel- İmilel profesyonel olmuş diye- bilirim, Herhalde, onun, bir çok ka- din sevdiğine eminim. Her gün, her saat, her da- ikika, her ân ne yapacağını, ne yapması lâzım geldiğini, nasıl hareket edeceğini biliyor. Yeknesaklığın can stkmtrsr- nı, sevdiği kadına çektirmiyen bir erkek. Bazen sert ve hadit oluyor, jbazen munis ve yumuşak. Bir gün ei. masum görünüyor, er- gün şeytan ve kurnaz. Kâh i her gün başka bir Karşımda hep başka bir Şefik görüyorum. İt Geç vakte kadar oturduk. O- turduk dersem, yatakta otur- 'duğumuzu anlarsın. .. Nasreddin Hoca gibi uzun o- turduk. Geceyarısından Sonra kalk- tı, giyindi, beni öptü, vedalaş- jtrk... Tam kapıdan erkacağı esnada, geri döndü, soyundu. . İ Amma fazla tafsilat vermiye- yim, gönlünü bulandırmak is- İtemen,boş yere heyecanlanma esasen sana anlatacak çok da- ha mühim havadislerim var. Şefiğin karısı ile tanıştım, daha doğrusu Nimet hanımla bir iki saat görüstüm. kâh usta ir LU de | yorsun. Bunda şaşacak bir şey Bak geçen gece bana ne yap-! | ÇILGINLISLAR REVÜSÜ gl ml sözlü ve şarkılı... i r barikai san'attır. Pekyakında ALKAZAN SİNEMAŞIKDI Çarı son günleri Büyük Rus filmi Ayol, nedir o gözlerinin ha” » Gözlerini neye “dört açi İyok!.. Nasıl görüştüğümüzü anlata“ erkekle yaşıyor zannediyorum. | yım da di İstanib: başımı Şefiğin dizine dayamış, yatıyordum. O, usul usul saç larımı okşıyordu. Birdenbire: — Şâdım, dedi, neden saçla” rını “permanent,, ondüle ettir- miyorsun? — Bilmem. — Haftada iki kere berber€ gideceğine, bir okere git, sof sistem ondülâsşyon yaptır. Tam altı ay saçlar kıvrık kal yormuş. Bu işi benim berberin çok iyi yapıyor, oraya git, tav” siye ederim, Hiç bir mahzur görmediğin” den, — Peki! ek

Bu sayıdan diğer sayfalar: