18 Ocak 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

18 Ocak 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DERaEL Te mraa sem u amramm MA $ PF G Yeni bir... italvada nüf © eksi'd yapı Son istatiiçki dar Ölei at inhisarı italgan günbeyanatı milletin..... — dikemi v lerimiz şsine ait Tekâle- IHtalyan klîgli"ır_l B Romadan yazılıyor: İta-'ne İyanın nüfusu seneden seneye pek ehemmiyetli bir surettipler arttığından çok bahsedilmişti 929 genesi geçti. Bu geçen bettiği sene zarfında İtan daha az para nüfusunda acırların maaşları bit- tenaküs — mwaktır. Memurlar ara- bize son neseddülât yoktur. Yeni gösterecekt! maö- lüzum gör. sun tezayüt he derecede azlll| “ki Anacclu-Bağ- tetkik eden p Uo şirketine ait gas sahipleri 1 konmuştur. Mi yan gazeteleri | Mi vap vermemiş C gaman doğan dîind:kıgeş:ı:ı sen ç yi bir eksiklik var, bal için bir tetğiğbat, tek mahiyette küyorlar , Pakat & ma- solini bundan iki .-mı sipariş olun- olan mühim bazı beyirnamın alt istikbal için İtalyaya her şey- den evel nüfus lâzım olduğunu göylemişti. Son neşridilen ra- |mi kların miktarr 928 genesinin le gnbir ayı zarfında doğan ç * klârın mikdari 926 senesinin .vücude ge- A timizde lacak mizde külliyetli miktarda şarap üü imal ediliyor ve mühim bir kıs- mı ihraç ediliyordu. Neden geri kaldı. ? Son zamanlarda muhtelif se- bepler tesirile gerilemiş * olan bu işin inkişafı için #zami me- sai sarfedilecektir. ğ —İnhisar idaresi, şarap imal 'edenlere bir çok kolaylıklar gös #ermektedir. Bu hususta hiç bir şikâyet yoktur. Piyasada mev- cut bütün şaraplar tabiidir. Fa- kat bunların imal usullerinin 18 Hahı lâzımdır. Hepsinin fenni şeraitle ya- pılması için mütahassıslarımız alâkadarları tenvir edecektir. Şark vilâyetlerile Anadolu. nun orta kısmının - içkisini te- min etmek üzre lâzımgelen so- ma ve rakı imalâthaneleri inşa- atı için yakında hazırlıklara başlanacaktır. Şampanya yapacaklar. İyi şarap temin edildikten sonra şampanya yapmak kolay -| Olacaktır. Bu hususta laboratu- ;ırdı tetkikat icra edilmekte- lir. Islak üzüm ve incir Islâk üzüm ve incirlerin çü- rüdüğü doğru değildir. İnhisar idaresi böyle çü meğe mahküm üzüm ve incirle- ri mubayaa ederek somaya tah vil etmek suretile zararım önü- ne geçmiştir. Bugüne kadar kat'iyen çürüme ve atılma hadi- sesi olmamıştır. Islâk üzümle- “Ölen:hayaasına devam ediyo- iktarın t bağlımdiye kadar Clubayaa e- taçıilen ıslâk üzümlerin miktarı ki buçuk milyon kilaya baliğ İlk onbir. ayı zarfında doğan |nüslmuştur”, bin 460 eksik- Roma gazetesi bahsederken ğ le giderse İta- ası mMzeye ait müstacel hususatla bir |cekaç gün meşgul olduktan sonra batmalâtı tetkik için İzmire gide- Asım Bey, şehrimizde ida- Iyada doğun miktarı Fransa- dazektir. nınkinden aşağı olmasa daona,, müsavi olacaktır. Bu gazet nüfusun artacağı hakkmda #fem. la nikbin olmağa mahal bultpali. madığını söylüyor. Gazetci fikrince bütün Garp memlekigust lerinde olduğu gibi İtalyada. ı e. doğumu azaltan amiller hep şe- u, hir hayatının icabatıdır. İtalya- A; - İşimdi (50) lira alan muhafaza Aldığımız malümata — göre memurlarının maaşları, Bare- min inhisar idaresine teşmilin- den sonra (60) liraya iblağ edi- lecektir. K Damat Feridin yalısında Balta limanında emlâki mil- nın büyük şehirlerindeki 2ü-| Dü eden bulunan damat Feride fus hakında neşredilen istatis- ;Y!î-*-._ yalının hamamındaki bakır tikler manalıdır. Bazi şehirler- de doğanlarla — ölenler arasım- | YC'T daki aylık fark binde üçtür. | V! Yani her ay bin kişide üç k fazla olarak ölüyor. Bazi şehir- -lerde de bu fark gene doğanla- yın Âleyhine olarak daha çok lartıyor. Bir çok rakam zikret- İmekte faida varsa da herhalde (& İbir gazete sütununda bunun İ- | için fazla yer yoktur. Malüm o- lan bir hakikat varsa o da res- l istatistiklerin gösterdiği bu | farkları ğru olmasıdır. Flo., | jrence g abalık bir merk , ade son teşrinisani zarfını .. İ354 çocuk doğmuş, 345 kişi Ölan İmüştür. Fark meydanda deği” İmi?,.. Bu rakamları zikreder” İtalya gâzetesi büyük şehirlet” in nüfusun artmasında olan ve büyük bir rol oynaya klarını ispat etmek istiyor.  Bu vaziyete teessüf ed 'opolo di Roma acıacı diye | -e ki: ıT ti |at |P: Vçi "zan Fevzi, Mustafa İhsan, ükrü namında dört kişi tara- 3ndan parçalanırken yakalan- ğeniyor mu..? hdidi etrafında “yat başladı 'ta |bulmamıştır. Niyazi İsmet Be- ye atfen neşredilen beyanatta ce- İbir yanlışlık olduğunu zannedi- MİLLİYET Müteferrik H. Yırtık Paralar Bankalarda tebdil işine başlanıyor Yırtık paraların tebdili hu- susundaki talimatnamenin Zi- raat ve Osmanlı Bankalarına tebliği üzerine, lâzımgelen ha- zırlıklar yapılmıştır. Bugünler- de talimatnamenin — tatbikine başlanacaktır, Paraların tebdili işleri için bu bankalarda birer gişe tahsis edileceği gibi ayrıca ilât yapılması da müvafık gö müştür. 5 Tütünlerimiz Bir Ingiliz doktoru şehrimize matbu kâğıtlar göndererek tü- tün aleyhine propuganda yap- maktadır. İnhisar idaresi umumi m Tü Behçet Bey bu mesele hakkir da diyor ki: “— İmgiliz doktorunun g sine nasıl muvaffak olacağını bil miyorum.Bu faaliyetin Türk tü tünlerine hiç bir tesiri olmaz.. Çünkü bizim nefis tütünlerimiz dünyada nikotini en a: olan tü tünlerdir. İngiliz doktoru ne ka dar çalışsa kokulu ve içinn 1 tir olan bu tütünlerden hiç kim seyi vaz geçiremez.., Inbisar idaresine arsa Tütün inhisar idaresinin Has köyde bir sigara fabrikası aça ği yazılmıştır. Fabrikanın arsa sı Heyeti vekile kararile bahri- ye dairesinden inhisar idaresine devredlimştr. Milli sanay” serğisi Mayıs bidayetinde Ankarada bir milif sanayi sergisi tertip e- dilecektir. Zeytinburnu yangını Evvelki gece saat bir buçuk ta Zeytinburmu fabrikasının ma |rangozhane kısmından yangın çıkmıştır. Yangın dört saat de- vam etmiş ve marangozhane tamamen yandıktan sonra sön- dürülmüştür. Yangının uzun zaman devamı üzerine muhte- lif itfaiye kuvvetleri gitmişler- dir. Yangının neden çıktığı henüz lâyiki ile anlaşrlamamıştır. Nü- fusça zayiat yoktur. Poliste Evvelki gece Balmumcuda gecenin karanlıkları arasında bir facia olmuş 15 yaşında gene İbir kız taarruza oğradıktan son ra ayni kıza dört kigi daha şeni bir tasallutta hulunmuşlardır. Vak'a şu suretle cereyan et- miştir: Beşiktaşta — Valideçeş- mesinde polis Tahsin Ef., nin Övey kızr Mükerrem ile Mü- kerremin arkadaşı gene 15 yaş- larında kadar Sapancalı Raife isminde bir kız bundan bir haf ta kadar evel evlerinden kaça- rak ötede beride ' dolaşmağa başlamışlardır. Nihayet bunlar evvelki gece Beşiktaşta dola- şırlarken Kemal ve Suat ismin- de iki arkadaş karşılarma çık- mış, kısa bir muhavereden son- ra çâbucak anlaşan bu iki çift hemen orada duran İsmailin i- |daresindeki otomobile atlaya- 'rak Balmumcuya yollamışlar- dır, İsmailin yanımda Hasan is- minde bir de muavin bulundu- ğundan altı gençi — taşıyan bu otomoabil biraz sonra Balmum- cuya çıkmışlardır. Burada oto- mmobilden inen Kemal ile arka- daşı Suat ve iki genç kız ağaç- ların altma doğru yürümeğe başlamışlar. İddiaya göre bura- da evvelâ Kemal Mükerremin Bikrini izâle etmiş — ve sonra Suat, şoför ve muavini de ayni kıza her türlü fenalıkta bulun- Bana atfen çıkan beyanatın da |her nedense Raifeye bu hay- aslı yoktur. Ben ecza fiatleri |dutlardan hiçbiri ilişmemiştir. hakkında beyanatta bulunmuş | Vak'adan sonra Mükenremin za brtaya vaki olan gşikâyeti üze- arkadaşı CUMARTESİ — 18 — KANUN! Emanette Taksim meydanı Inşaat yeniden teftiş edildi Şehremini ve Vali vekili Mu- hiddin B. dün refakâtinde Be- yoğlu dairesi müdürü Kadri B. olduğu halde Taksim meyda- nında yapılmakta olan inşaatı teftiş etmiştir. Gaz depoları Şehremaneti tarafından yapı lan tetkikatta şehrimizdeki gaz depolarından bir çoğunun tehli keli oldukları anlaşılmıştır. Bil- hassa Beykoz civarındaki gaz depoları fenni vaziyette bulun- mamıştır Emanet, burada infilâka ma:- ni olacak ve yangın tehlikesini ortadan kaldıracak tetbirler alın | masını mecburi tutacaktır. Bun -| dan başka üç dördü bir arada o lan gaz depoları ve mağazaları vardır ki bunlarm arasında teh likeye mani olacak hiç bir mani /a yoktur. Bu depolar tahlikeye mani olacak vaziyete igrağ edi lecektir. Karton fabrikası yapılacak Tütün inhisar idaresi bir kar ton fabrikasının yapılabilmesi (için teşebbüsata girişmiş ve bir | grupla da bu iş için uyuşmuş- | tur. Fakat İnhisar idaresile bu grup arasında bir ihtilâf çıkmış tır. Bu ihtilâf son zamanlarda büyümüş müşterek bir fabrika açılmasından vaz geçilmiştir. Verilen malümata göre tütün inihasr idaresi bu sene kendi he sabına bir mukavva fabrikası ya pacaktır. Diğer taraftan yerlibir grup da Haliçte bir mukavva fabrikası açacaktır. Tütün inhisar idaresi fabrika nın Gemlikte yaprlmasını muva fik görmüştür. Fabrikanın yeri bir heyet ta- rafından tetkik edilmektedir . Karton fabrikasının Gemlikte yapılamsıma sebep fabrika için orada bol su bulunmasıdır. | Balmumcu yolunda facia |taki tahkikata devam etmekte- dir. Dün şoför İsmail kendisile görüşen bir muharririmize: — “ Ben Beşiktaşta durarken iki erkekle iki kız müşteri ge- lerek kendilerini Balmumcuya götürmekliğimi söylediler. Ta- bit müşteri oldukları - için ben de aldım, götürdüm. Balmum- cu çifliğinz geldiğimiz zaman dum. Yoksa benim bir şeyden haberim yok.” Kemalin annesi ne diyor?.. Muharririmiz Kemalin an- nesile de konuşmuştur. O da şunları söylemiştir: — “ Bu kızlar beş altı gece- |den beri kaçmışlar evlerine git miyorlardı. Acaba o geceler zar fında nerelerde kalmışlar. Kim- lerle düşüp kalkmışlar? Ben o- glumun itham altında kalması nr istemem. Mamafi — öteki de kızdır. Şayet hakikaten Kemal tarafından bir şey yapıldığı anlaşılırsa kizı oğluma alırım.” Otomibil kazası Şoför Ahmet Şükrünün ida- resindeki otomobil evvelki ge- ce Şişliden Taksime doğru gel- mekte iken karşı taraftan gelen bir tramvayla müsademe et- memek için direksiyonu çevir- miş fakat bu sefer de kaldırı- mın üzerine çikarak berber Ne- . İşet Ef. nin dükkânmna şiddetle çarparak demir kepeklerini ve mostra camını parçalamıştır. Avdet Geçenlerde — hükümetle te- lastik patladı. Mecbiren — dur- | USANİ — 1930 —— . daresi memurlarına ait maaşların Barem mucibi. için hazırlanan proje vekâlete tevdi edilmiştir. İstanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Böyle de eğlenenler var, Biiüz!... Biiiüiz!.... Fakat bu çelimiz kız “siz, in hanginize yetişecek İhtiyar, genç yüzlerce insan sanki avuçlarını patlatmağa kaste Kulaklarımızda kayaya çar- pan büyük dalgaların oğultusu nu duyarak;renk, zıya müsiki sırga halinde ortada döndüğü bir kalabalığın arasına karıştık. Arkadaşım benim sersemlediği mi görerek: — Dikkat! dedi, — Yok canım.. | — Öyle deme, kötine gemile- |rin kayaya çarpması daha tehli keli olur.. Arkadaşın hakkı vardı. Bura, sı açık denizler kadar korkunç bir saha idi, Hayal ve masal âlemindeki yarısı balık yarısı insan deniz kızlarına andıran çıplak hayalet lerin dolaştığ bu açık denizde en. tecrübeli bir adam bile bocalırya bilirdi. Arakadaşa dedim ki; —DBiz, şöyle bir kenara çekil sek fena olmıyacak.. Malüm ya zev onun.. Kısrar tekmil etti: —-. Miırsadı ibretten temaşa sındadır.. Varyete programı zengin olma k idi, Bu ande çıplaklar memleketin den gelmişe benziyen sarışın bir kız, sahnede kadın İşvebazlığı- nm neler yaratabileceğini, vücu dunu bir bambo kamışı gibi eğip bükerek, ispata çalışıyordu. Salondan dehhaş bir fırtına koptu — Biliz! Biüx!.. Ve şakır şakır şakır alkış ses leri.. Bir genç daha iyi alaışla- makiçin az kaldı masanın Üstü- ne çıkacaktı. Mamafih, nazarı dikkati celp ermiş olmak gayre çarparsın.. dürbün gibi cam ları yetişmiyor gibi iki gözlüğü Üst üste takınış, onu seyrediyor| du. İhtiyar, genç yüzlerce iasan sanki avuçlarını patlatmağa kas detmişlerdi. Durmadan alkışlı- yorlardı. — Biliz, büz! Arkadaşa döndüm : — Yahu, dedim, bunların hep si “biz,, diye bağırıyor. Bu za- vallı celimsiz kız, hangi birine yetişsin?.. Öylemasalar var ki üzerleri içkilerin envar teşhir edilen bi rer küçük müskirat — sergisine benziyor: Likör, konyak, ver- mut, şampanya, şarap.. — viski, votka. Garsonlar tek ayak üstünde, kimseyi rahatsız etmeden adeta seker gibi uçar gibi koşuyorlar, Ne devrilen bir tek masa, ne ba sılan bir tek ayak., Uzaktan birer damla kan le- kesi gibi görünen yarı boyalı du dakları, tırmalamağa hazır gibi duran sivri tırnaklarile aramızda dolaşan yirminci asır Havvaları, bu yüzbinlerce mum luk yalancı güneş altında ne ka mas etmek üÜzre Ankaraya gi- airkati eli dar tabil güzel görünüyorlar. ve şehvetin birbirine karışıp ka- | ra haline gelen hasretleri dolaşma ğa başlıyor. Bu nazeninlerden bir tanesi de bizim masaya yaklaşmak üz re idi ki arkadaşımın : — Dikkat.. çarparsın,. tavsi yesi hatırıma geldi Dedim ki; — Nedersin? geliyor.. Lâkayt cevap verdi: — Geleceği varsa göreceği de var.. — Nasıl savacaksın? Cevap vermeğe vakit kalma dan öteki de nazik görünmeğe çalışan bir tavırla aramıza sokul muştu. Fransızça konuşyordu : — Nasıl? Birer bardak şam- panya?.. Arkadaşım, hörmetle yer gös tererek: — Ah, Matmazel, dedi, sizi gördükten sonra şampanya ki- ya niyetine sizin duda., Sözünü yarıda bırakarak kü- | çük bir reveransla uzaklaştı. Ar kasından dedim ki: — Acemi bir şey olacak.. Biz den yağ çıkmıyacağını anlamalı idi, Güldü: — Kim bilir dedi, belkd sen- “in göbeğine aldandı. Biraz sonra onu benim birkaç mislimde çeki taşı gibi ağır sık let bir adamla dans ederken gö rünce arkadaşıma hak verdim: — Kızcağız, sahi de yağlıya meraklı.. Bir başkası da baston yutmuş gibi sipsivri, up Çatalcaya tâbi Nakkaş kö- yünde büyük babası Sadık on- başıyı öldüren Hüseynin ahi- ren davası rüyet olundu. Eyip oğlu Hüseyin evvelce kendisine nişanladığı Ayşe isimli ve çok güzel olan kızı bilâhare dayısı- mın oğluna nişanlamasından muğber olarak büyükbabasını vurmuştu. Nüfus tezkeresinde doğum tarihi 323 olarak yazılı idi. Maznun vekili bu kaydın iddia ve bunu şa- mişti, Mahkeme bu — şahitleri dinledi. Bunlar maznun Hüse- yinin 27 tevellütlü otduğunu sö ylediler. Maktül veresesi vekili Cemil B. şahitten sordurdu: — Evvelce Hüseyinin annesi taralından babası aleyhine bu çocuk için nafaka davası açıl- miş mıdır, haberleri var mı? Şahitler cevap verdiler: — Evet böyle bir dava vardır. — Reis B. bu nafaka davası 323 de açılmış ve ilâmı alınmış- tir. Artik nasıl olur da 327 do - gğumludur denebilir? Bunun üzerine maznun veki- min hatırma gelir. Biz şampan | lar bir delikanlıyı yakalamış, çevi-| bulup veremiyeceğim. mahkemelerde Büyük babasını öldüre yanlışlığını eE a hitlerle ispat edeceğini söyle- tmişlerdi. Durmadan alk rTİp duruyordu. Artık umum! Ü curcuna başlamıştı. Herkes gele bir kadını koluna takıp # ydana çıkıyordu. Cazbant, köşesinde, dünyat en velveleli bir havasyır çalıy du. Bir ara, ortada çarpılan © muzlar, erkek temasları altı kıyvranan beller ve birbirine şan yüzlerce ayaktan başka Ü şey görünmez oldu. Bu esnada masalarda şampi yalar patlryor, husus! localat perdeleri arkasında heyecanli hnelere cereyan ediyordu. Sarhoş bir kadım, yanaklil tepinmeden al al olmuş, mat n bir türlü bulamıyor, başı dğ meğe başlıyan bir başkası da, rt bir kamçı gibi sinirleri uy: ran caz seslerine oturduğu kemlede ayak uydurmağa şıyordu. ... Akşamcılardan birine so — Yahu demişler, bu ra ne zevk bulursunuz? Kel bir içki.. midenizi yakıp kavf rur. Ya o sonunda sızmalar, # me maskara olmalar nedir? -| Tiryaki gülmüş: — Ha, demiş, işte o başlangi' la bitim arasında bir zaman dır ki dünyanım bütün z0 ona feda olsun... Şimdi ben de size: — Şu bar eğlencesinden anlryorsunuz? sıhhatiniz - gil yor, paranız gidoyr.. diye şacağım amma tiryakinin değ | ğini tekrar edecek olursanız karım ki size kestirme bir ci v bu hak müştekilere 'ait değil Bu mukabele üzerine iki vukat arasında şiddetli bir nakasa oldu ve reis Nusret müdahale meçburiyetinde dı, Mahkeme yaş — mesele! kuvvetle tesiri olan bu - ili evvelemirde mahallinden cet'! ne karar vererek davayı ti Bu; el Buğünkü muhakemel? Bugün ağırceza mahkı de 3 mühim dava rüyet 0"" caktır; 1 — Koskoda iki kişi letmekten maznun gdavası. ,, Mahmut geçen n kemede deli olmadığı hatf li taklidi yapmış ve fak:f adli raporu müvacehewidtla- şalamış kalmıştı. 2 — İskân dairesirle Snef- ciyandan metrük Axnyaı apâr tımanıma ait kayti'de yukua gelen tahrifat davsi.. . 3 — Yeşil köye MmesAT Keresteciyanın > hirsızlık eden reşhur. çeti Ğ, cel muhakemi d Mustela; BÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: