28 Nisan 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

28 Nisan 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nunlar burada dur diyor. Daha ileri gidemezdim. Gitmedim. Millet namına verilecek kararı bekledim. Bana iftira eden avu- kat bey ne istiyordu. Mahkeme ye mahkümiyet kararı veriniz İdiye emir mi vermeliydim. Bü- tün kanuni salâhiyetlerimi kul- lanmama rağmen mahkeme ka rarı maznunların beractlerile neticelendi. Ve bütün cihan ef- kârı umumiyesinde Türk hâ- kimlerinin, reylerinin, - kanaat- önkü nuhıumızdan İ Mabat ve hitam) sayet kanaatıvicdaniyesinegö çraet talebinde bulunan bü- Gümhuriyet müddei umumi taleplerinden zarar gö- (her şahıs beni mi mes'ul tu- ıktır. Hayır kast olmadıkca ne vekil ne de müddei wniler mes'ul değildir. Bir Ideiumumi delil olarak serd gi vakıaların mahkeme hu- ında ve millet muvacihesin »irer birer cürütüldüğünü, , edildiğini ve kıymeti kanu- «leri kalmadığını görürse it- m iddialarında, nasıl ve ne la israr edebilir. Hukuku u- niyenin müdafaası (yalnız .nünun ittihamı değil; fakat umunda beraetini talep de- getir. İzmir müddei umumi “buna masumiyete samim ye inandığındandırki Kad- “Hanım ve rüfakasının bera si talep etmiş olacak. Bunda m şüphem yoktur. Eğer İz- Cümhuriyet müddei umu- ği buna kani olmasaidi maz ların mutlaka mücrimiyeti- ilep ederdi. Onun bütün bir yecilik hayatı böyle bir dü- lük içinde geçmiştir. Bu ve- ile türk adliyeciliği mesle- a Hasan Bey gibi kıymetli tesiplerini mahkemeniz hu- Sinda tebrik etmekten nefsi- men edemem kanaati vicda kinin icabi olarak (o beract « ğinde bulunan İzmir Cüm- bir yer ve bükülmez olduğu anlaşıldı. Ve görüldü. O hâkimler ki, bu avukat beyin anlatışıma, duyuşuna, görüşüne göre adliye vekilinin tesiri ve müdahalesi (altında imişler. Çok yazik! Yukarda teşrih ettiğim gibi 1 — İzmir müddeilumumisi Ha san B. müstantıkların lüzumu İ muhakeme kararına iştirak et- miş ve davayı iddianamesile a- ğırçeza mahkemesi (o huzuruna sevketmiştir. Demek ki: Hasan Beyi, bana avukat beyin (iftira ettiği gibi bir maksatla beraet yolunda kullanmamışım. Çün- kü böyle bir şey olsaydı işi mah kemeye kadar götürmek sureti- le değil fakat müstantiklikta i- ken lüzumu muhakeme kararı- na itiraz ettirmekliğim Tâzrm gelirdi. ? — Müstantık Nazım Beyi gene avukat beyin bana iftira ettiği maksatla kullanmama imkân olsaydı arkadaşı Hikmet Beyle lüzumu muhakeme kara- verdi, 3 — Muhbir Haydar Rifat Beyin ihbamamesinde bildirdi- ği gibi İzmir müddeiumumisi lerinin nasil el değmez yüksek! bir demir| kara dağlarının üstünde kurulu | ettiler, Mükerreren bazı zevati idliiye Vekili Mahmut Esat akimde davasını nasıl Zu zaman bütün millet duyacak kale taşları kadar delinmez bir |bana, İstanbul cümhuriyet müd | ve anlıyacaktır. Düşününüz ki sertlikte olduğunu (görürler. |dei umumiliğine kadar gönder- Körler bile kafaları taşlara çar- |diler. Kendilerine verdiğim ce- pınca of diyerek başlarını tutar | vaplar şunlar oldu: lar ve hakikate o zaman muttali | — Cümhuriyet idaresine mü olurlar. Fakat bunlara gelince |racaat namelerinde vakra kendi hakikatleri görmiyen, duymı-!imzaları vardı. Fakat avukat rını vermesi lâzım gelir miydi?! lar. Şunu kaydetmeliyim ki, bir Mehi muhakeme kararı fikrin- | irtişa meselesinde maznun olan de bulunması icap ederdi. Hal-| ları mesleki ve meşrebi de buki lüzumu muhakeme kararı mevzuu bahis olunamaz. yan, göz ve hislerinin cezası pahasına kafaları adalet kayası na çarptığı gün avaz avaz hem de belki gene müdahale var mü dahale var diye bağıracaklar ve o âmalar kadar olsun hakikate gene muttali olmıyacaklardır. Çünkü böyleleri ölünciye kadar hakikati görmemeğe ve duyma- mağa mahkümdurlar. Bana iftira eden muhbir Hay dar Rifat B. Reisicümhur Haz- retlerile büyük millet meclisi re isliğine gönderdiği ihbarnamc- lerle bana yazdığı mektuplarda | yedi yahudinin ve bir Türkün| tevkiflerini mucip olan irtişa| meselesinde takibat emri ver-| mekliğimin sebebinin ayni Za-| manda bü vesile ile siyasi rakip| leri de ezmek isteyişim olduğu-| Hangi siyasi ra- kipleri kasdediyor. Bunu hâlâ anlıyamadım. Ben siyasi rakip- lerimin vücudünden de bihabe- rim. Yoksa siyasi rakipliği yer kavgası mı zannediyor? Benim milliyetçi, Cümhuriyetçi ve lâ- yik olmak şartile hiç bir siyasi hasmım yoktur. Böyle olmıyan lardır ki benim hasmımdır ve ben onların düşmanıyım. Çünkü bence böyleleri bu va- tanın bu milletin düşmanıdır. Kim olursa olsun dost ve düşman ta kip olu; ni verdiğim muhbir avukat Hay dar Rifat B. tarafından iddia e- r, Gareze mebni emri-|,. Haydar Rifat Bey bunların ve- kili olduğuna göre acaba maz- nunların böyle yolsuz bir suret te bana müracaatlarm: onlara kendisi öğretmiş olmasın. Böy- le şeyleri öğretmeğe kabiliyet- li olduğunu biraz sonra anlıya- cağız. Nihayet üç aydan fazla süren tahkikat bitince mazununlar ke falete bağlanarak kanun muci - bince serbest bırakıldılar, Adli-; ye işi memurin muhakematı ka nunu mucibince Maliye vekâle-| tine tevdi ctti. Son vaziyete gö-| re orası daAdliyenin noktayi na zarına iştirak etmiş bulunuyor. Hulâsa iş, kanuni cereyanını ta| kip etmektedir. Ve edecektir. Bu mesele etrafında ilk temas ettiğim noktaya avdet ederek tekrar bu avukat beyder soru- yorum. Husumetim vai sum, onun için irtişa davasını takip etmişim. Bu husunıct ne dir, Nerelerde ve ne suretle te- zahür ve tecelli etmiş, bu işi ta- kibinde eğer öyle bir husumet varsa onunla münasebetim ne İ- miş? Siyasi rakipleri kim imiş?! İşin ilk safhasında tevkif edilen yedi yahudu ve bir türkle ara- mızda rekabet mi varınış? Ben mevkufları tanimam bile, Muhterem hâkimler Jarın hepsi Haydar Rifat Beyin hayal hanesinde kasten, gare- zen icat edilmiş şeylerdir. Fa- bu mektubu bana yazan Haydar Rifat Bey Adliye vekili mahke melere müdahele edip diye Re- isicümhur Hazretlerine şikâyeti eden zattır. Halbuki benden mektupla müdaheleyi istiyen kendidir ve reddeden benim., Bilmemki çürmün bu derece korkusuzça irtikâp edilmesini Adliye vekâletinin başında hâ- labilir miyiz, İhbarnamelerinde Adliye tarihi sahifelerinde bu- kimlere müdahele eden, tesir ederi bir vekil vardır diyen ve bunu önüne gelene nakleden Haydar Rifat Bey, nasıl olu- yorda, benden kanun hilâfına hâkimlere, müddei umumilere emir vermekliğimi ve hukuku umiye namına açılmış bir davâyı kapatmaklığımı istiyor. Gene nasıl oluyorda, bu avukat bey sırf vatan o perverliğinin sevkile Reisicümhur Hazretle- rine yazacağı ihbarnamelerin mütebakisini, işini yaparsam, artık yapmıyacağını bildiriyor. Ayıp değil mi? Mühbir Haydar Rifat Bey, İstanbulda tevkifa- neyi teftiş ettiğim zaman irtişa maznunlarmdan Jak Basat is- minde birini, Zonguldak meb'- in tavassutu ile imi, ihbarname- sinde bildiriyor. Ne münasebet ve neden bunu ne ile ispat ede- ibilir. Bu iftiraya karşı kendisi- ,İhi ne ile müdafaa edebilir? Jak basat benim emrimle değil müd dei umumünin talebi ve müstan- tiğin kararı ve kefaletle salrve- İrilmiştir. İrtişa maznunu Jak nun sebebini sizlere an) | Basatla ne münasebetim olabi- izah etti 2; faa etmesini bekliyorum , Bir maznunu hilâfi kanun sa- İwermek, salan ve saldıranın vazifesini süli istimal demektir. Hele maznunları, tedbirler ala- ! irak kanun hilâfına cürüm itiraf | ettirmek, bunlar nasıl olur ve nasıl olurmuş, Haydar Rifat Bey söylesin maznunlar hilâfı kanun mu salıverilmiş, yoksa midir Mahalli hâkimler; Bu avukat bey, ve bu gibiler bu kullandıkları ihafe vasıtaları ile bugünlerini, yarınlarını öbür günlerini temin etmek istiyor- larsa vasıtalarının silâhlarının dehşeti ne olursa olsun, kendile rine haber vermeği severim ki Türk milletinin âdalet işleri e- maneti elimde kaldıkça, ve bun lar bu yolda yürüdükçe o cmane' tin baskısı altında ezilecekler ve Türk kanunlarının emirleri- İni yerine getirmek için iki e mi daima yakalarında görecek- lerdir. Yoksa milletin bana ver- diği kanuni salâhiyetler çapul- culuğun ve çauplcuların icra va| sıtası olmıyacaktır. Gene kendilerine haber ver- İmeliyim ki, bu rejimin bu ida- İrenin işlerini samimiyetle elle- rine emanet alanların cesetleri yere getirilebilir. Fakat alınları asla, Eğer zaman zaman tahta | üzerinde yatacak kâdar ıstırap -| lar göze alımdı ise acılara katla nıldı ise bunun belli başlı sebebi yere gelmiyen alımların üstün- de inkılâbın yükselmesi kaygu! sudur, Eğer bu mez“fekette yedi yıl da, yedi yüz bin oğlunu hâlâ kan sızan göğsüne görmen bu! vatanda, şehit çocukların şe- hit dullarmın vergi diye verdi- Zi paralardan rüşvetle bh bir ! kanun hilâfma salıverilmemiş | ddeiumumiliğinin şahsen açtı; İ davanın mevcudiyeti mü; Ida mukabele olunabilir? Gazetı Hasan Bey Avukat Galip Hile | dilen bu irtişa hâdisesinin bu- met B. ismindeki zata bu dava | güne kadar süren safhaları hak- beraetle neticelenecektir. Siz| kında malümat vermeliyim ki, deruhte ediniz dememiştir. Bu| bü Yüzden de nasıl vahim bir if- hakikat bu avukatın mazbut i-| tira karşısında bulunduğumu mahkeme kürsüsü, hem de Tür- isterim. Haydar Rifat PR şa maznunlarının vekilidir. Her yere baş vurduğu halde. maz- nunler: tahliye ettiremeyince, işin tahkikine memu: müstan- .İ lir? Zonguldak meb'usu Nazif Bey böyle bir şeyi bana nasıl İteklif edebilir? Mühbir ne de- mek istiyor, izah etmelidir. Ge- fadesile sabittir. Ve ben bunları nasıl yapar ve nasıl yaptırabi- lirdim, Salâhiyetlerimi tecavüz ederek öyle mi? Muhterem hâkimler: k milleti duysun. Geçen yaz bir gün bana bir vatandaş geldi. Dedi ki: (İki senedenberi İstan bul barosunun elinde o mahke- Bütün Türk milleti bilsin ki ;/ me mahkeme dolaşan bir dosya ğin fahkiline memu: müstan- ne vekili olduğu bir. irtişa me- vik Nâzim Beyi -şimdi mütettiş| salesi etrafında Reisicümhur tir.- Resmen verdiğ! bir istida ö ile tahkir etti. Hâdiseye İstan -| Hazretlerine yazdığı ihbarna- bul cümhuriyet müddei umumi-| mede ben, İstanbul tevkifanesi- İliği müdahele ederek Haydar)ni teftiş ederken, irtişa maznun /Rifat Beyi mahkemeye verdi.) larmın iğfal edilerek, şuna bu- / Muhterem hâkimler entrika ile taht kurmağı kolay zannedenler varsa Cümhuriyet kanunları onlara yediklerini hâ İkim önünde kusturacak kadari | kuvvetlidirler. Bir gün Türke tarihinde adı- na meşrutiyet denipte şimdi yok olan idarenin nereye gittiği ni arar bulamazsanız bulmak i- çin çok yorulmayınız, kan ve Türk hâkimleri içinde herhangi | var. Bu dosyanm muhtevası bir makamın salâhiyet harici vereceği emirleri tanıyacak tek bir adam yoktur. O Türk hâ- kimleri ki; harbi umuminin en felâketli günlerinde aylıklarını alamıyarak aç kaldıkları zaman lar, çoluk çocuklarile kırlarda ot toplıyarak yaşamağa çalış- mışlar ve saatinde hüküm kür- süsünde Türk milleti namına kanunları tatbik etmişlerdir. Bunlar hayalleri geçen o haki- katlerdir ki resmi müfettiş ra- porlarile ve sicillerile sabittir. Fakat Türk hâkiminin fera- gatini, vazife aşkını; muhbir a- vukat bey ve onun gibiler anla- mazlarsa, bütün bir Türk adli- yesinin tesir altında müdahale yet müddei umumisi ve bü- Bu avukat Beye göre acaba tcilerle beraber mi idiler, İı beraet talebinden ve mah- .fenin beraet kararından oka de okuduğum gün (İzmir ci umumiliğine şu telgra- l iğer ben beraetini temin et <&yisa idim bilhassa hükmün kalır mi idi, İzmire çeki- du telgrafı müteakip ceza an. Hâdise mühim ve has- nr, Cevap geldiğinde esbabı! yenin maddesi mucibince eşini talep edeceğiz buda 9. irülüyorki; Cümhuriyet ka a grinin Adliye vekili sıfatile driye Hanım ve arkadaş- beraet ettirmek için değil lanılmıştır. leki: 'eçesi bu davanın takibine aktif olanlarla beraber kal tanununun 370 nci madde- elAdliye vekili sıfatile bana iaznunlar hakkında İstan- Aimhuriyet müddei umumi- ir ağirceza mahkemesi he- “m İzmir müddei umumili- taberim yokdu ki bunu gaze tim, (Telgraf okunmuş- «pr mucibesinisormaklığıma müdürlüğüne şu emri beyi zaif görürseniz usulü Hihterem hâkimler: . Otanıdığı selâhiyetlerin hep sek son Kerteye kadar takip wi Mesele dosyasını ilk tet- şeşrak ceza muhakemeleri u- mığı salâhiyeti istimal ede- i takibat emrini o verdim. ) . vi altında kalabileceğini düşünür- £ bence müstelzim olsa-| lerse ve bu düşüncelerini avaz vy, emir verilmemeli idi. | avaz haykırırlarsa onları mazur ç gistanbul cümhuriyet müd-| görünüz, çünkü bunlar: hayat- 'umisi ve müstantığının va muhakeme kararları. “““etmiyerek ceza muhake- i üsulü kanununun vekâ- anıdığı selâhiyeti kullana-. Ye$nun temyizden, nakzmı kökttüm, Beraeti bence müs- “olsaydı bu talep yapılma v ta her şeyi tesirle müdahale gayz ve husumet ile yapılır gö- recek kadar zavallıdırlar. Bun- lar insanlığı ancak kendi mana- ları dahilinde görebilirler. .Cümhuriyet mahkemesi huzu- runda milletime haber vermeli- yim ki, bu memleketin düşman ları bile Lozan konferansında xi İtahmin edilemiyecek kadar & t tahane ifşaatla doludur. Rüşvet | verildiği açıkça söyleniyor, O kadar ki: bunu söyliyenler ifa-| delerinin altını imzalamış bulu- nuyorlar. Bu, mefsuh barut ve mevaddı infilâkiye tasviyesine dair olan dosyadır. Budos yada bazı memurların isimleri mevzuu bahisdir. Hat- ta hükümetin bütün manevi şahsiyetini lekeleyecek kadar ğe sözler ve cümleler var Muhterem hâkimler Bu haberi vatandaş adliye ve kiline veriyordu. Ne yapacak- tım. Böyle bir haberi alınca böy le şeyler olmaz söylediklerin ya landır, Diyerek işi ört basmr edecektim. Yoksa adamcağızı verdiği haberden dolayı bu avu- kat beyin benim hakkımda yap tığı gibi cürüm tasnidir. Diye- rek mahkemeye mi sevk ede- cektim? Bunumu istiyor bunu- mu bekliyordu? Hâyir bunların hiç birisini yapmadım ve yap- mam, Bana verdiği haberden do| layi vatandaşa teşekkür ettim. Müsterih olmasını dosyayı gö receğimi, bir cürüm varsa işi Bu süretle Avukat bey fena bir inkisarı hayâle uğramış bulunu yordu. Çünkü bir taraftan keyfi- ne geldiği gibi müvekkilierini itahliye ettirememekten sıkılıp dururken şimdide hâkimin tah- kiri yüzünden hesap vermek üze re mahkemeye sevk ediliyordu. Meğer Haydar Rifat Bey bütün! bu işleri benden biliyormuş. Halbuki Haydar Rifat Beyi irti kâp ettiği cürümden dolayı mah kemeye sevk eden ben değilim. İstanbul müddei umumisidir. Fakat; şunu söylemek isterim ki: Bir hâkimi tahkir eden kim olursa olsun onu cüimhuriyeti müddei umumisi mahkemeye vermese idi müddei umumiyi muahaze eder ve ceza muhake- meleri usulü kanunu: * mucihin ce haiz olduğum salâhıyeti xul- lanarak işi hemen hâkimin hu- zuruna çıkarmasını emir eder- dim. Teşekkür olunur ki vazife- sini müdrik olan İstanbul cüm- huriyet müddei umumiliği buna| mahal vermedi. Kendisini mil - let mahkemesi huzurunda teb- rik ederim. Nâzım Beye huku- ku ümumiye davasına iltihak davasında ben, İşte, irtişa maznunlarını tab- na rüşvet vermiş olduklarını iti | raf ettirilmelerinin temini için müstantikle tedbirler almışım. Bunları söyliyen Haydar Rifat Bey, benim bütün bir irtişa ta- kibatı zamanmda, müstantikle bir defa olsun görüştüğümü 1- pat edebilir mi? Görüşse idim bile, çünkü görüşmekten mem- nu değilim. Böyle bir şey söy- lediğimi ve onunla böyle bir ted bir aldığımı o gösterebilir mi? İstanbul tevkifanesini geçen se ne yazın bir defa teftiş ettim. Yanımda, İstanbul müddei u- 'mumisi ile müfettişler ve tevki- fane müdürü bulunuyordu. Bü- tün mevkufları gördüm, Birer birer bir şikâyetleri olup olma- dığını sordum. İşlerinin sürün- cemede kalıp kalmadığını an- lamak üzere o müzekkerelerini tetkik ettim, Bu benim vazifem dir. Bu teftiş sırasında, gene refakatimde Adliye erkânı bu- Tunduğu halde irtişa maznunla- rı ilk bir dakika kadar gördüm. Onlara da tıpkı diğer mevküf- Temiyizin bu kararı sonra işi eski müs- 3 İn eline birakmıyarak hâ- bu vatanda kapitülâsyonların | Ceza muhakemeleri usulü kanu- kalmasını musırrane talep ettik İhunun Maddesindeki salâhiye- leri gün İsmet Paşaya bir çok |tim mucibince cümhuriyet müd- şeyler söylediler. hâkiminin müdahale kaldığını söylemediler. Ve söyliyemezlerdi. Hatta Lord Gürzon gibi Türk dostlu- Ey ile tanmmış bir adam Türk hâkiminin namusundan bahset- ti, Haydar Rifat B. bünün aksi- ni yalnız Reisicümhura, yalnız meclis reisine değil, önüne gele ne, gazetelere, bütün dünyaya karşı avaz avaz haykıracak ka- dar bu memleketin - şerefine hem de haksız yere kasdetti, Muhterem hâkimler; Hayatta öyle zavallılar var- dır ki Türk hâkiminin siciyesi- aZke sâlâhiye verme kanunu İaliince işi yeni müstantikla- dendi ettim. Beraet kararı yellzim olsaydı eski müstan linde bırakılmalı idi. > Davanın, kanaâtini me- Stİ akeme yolunda izhar et- lan İstanbul müddeiumu- ı çölinde kalmasını işin kün- adâamamilç anlamak için görmiyerek usulü ce- nunu mucibince İzmire temx' den talep ettim. v m olsaydı dava 2 & pus memeliydi, -Ni- “up <lâhiyetlerimin bittiği $ yi ağırceza mahkemesi altında ki Fakat Türk |dei umumiliği elile millet mah- kemesi huzuruna çıkacağımı bilirdim. Bundan sonra dosyayı barodan alarak vekâletin Ceza işlerinde tetkik ettirdim. Taki- bi mucip noktalar görüldü. O kadarki bu dosya, oraya atılsa idi rüşvet verdik diye korkma- dan, utanmadan bağıranlar hâ- kimin hükmüne meydan kalma dan milletin elinde linç edilirler di. İşi İstanbul müddei umumi» liğine verdim. Ve ceza muhake meleri kanunu mucibince he- men takibata geçmesini emret- tim. Bu takibat safhasında maz nunlar bana tahıliyelerinin temi gg a AA YE dr liyede istediği zamanda muvaf|lar gibi bir şikâyetleri olup ol- fak olmayınca hakkında takibâ-| madığını sordum. Yalnız içle- ta başlanınca Haydar Rifat Bey| rinden birisi, esbak meb'uslar- bildiğiniz ihbarnameleri dan Nesim Mazliyak Efendi bir ğa ve göndermeğe başladı. O|. . kadar ki bana yazdığı bir mek.|istida hazırlamış onu verdi, 0- tupta hâkime ve müddei umumi | kudum, ceza işlerinde tetkik ye ve hukuku umumiye davası ı| ettirdim. Tahliyesini resen te- na kanun mucibince iltihak e- İmin edemiyeceğimi, kanun yo! den müstantiğe İerri vererek |larına milracaat lâzım geldi, avukat beyin aleyhinde cereyan i 4 eden bu davayı ört bas etmez- va Yeniii e re Şİ le sem hakkımda — Reisiciimhur|tevkifaneleri teftiş için,mazmun Hazretlerine ihbamameler gön.|lar ve mahkümiar arasmda do- dermekte devami edeceğini ört|laşmağı, onların şikâyetlerini | bast edersem yazmaktan vaz ge| yakından dinlemeği vazife edi- şeceğini bildirecek kadar bu ka-| nen bir vekile tevcih edilen sui nun memleketinde insan olanın! kastin vus'atini siz düşününüz. inanmıyacağı bir cür'eti göster- ğ e Ee di. Bu a mahkenize tev| HaYdar Rifat Beyin bütün bu- > li r ©. .İkal etmeden gizli kalması can basma mal olan o idare, İbiliniz ki şimdi belki hâlâ ara- muzda dolaşan aç ve doymaz mi delerinde yaşayıp kalmıştır. Haydar Rifat Bey, ihbarname lerinde güya irtişa işinde bir şey yok diyen gazetecileri takip ettirdiğimi ve nihayet davaları- nı Teşkilâtı esasiye hilâfma İs- tanbuldan buraya naklettirdiği- mi bildiriyor, Fakat Teşkilâtı esasiyeden bahseden bu avukat ceza muhakemeleri usulü kanu- mu? Gazeteciler hakkında açı- lan dava bunlar, irtişa işinin as- 'ı faslı yök veya var dediklerin-! den değil, fakat irtişa işi var- dır ve bunda şu ve bu adamla beraber bazı hükümet adamları da zimethaldır tarzında müp - hem ve bütün hükümetin şahsi- yeti maneviyesini rencide ede- cek efkârı umumiyeyi fağlit ede cek heyecana verecek, hatta bu rejimin müdiratın: baştan başa haksız yere şüphe altında bulun duracak neşriyatta bulundukla- rından açılmıştır. Hatta gazete lerde o vakit isimleri geçenlerin beyanatları tetkik olunursa bul neşirayta teessüf ettikleri görü- lür, Adliye irtişa tahkikatına başladığı zaman, İstişar eden gazeteler gözden geçirilirse de- diklerimin sıhatı daha vuzuhla anlaşılır. Görülüyor ki gazeteler Haydar Rifat Beyin dediği gi- bi irtişa yok dedikleri için'de- gil, irtişa vardır diyerek şuraya buraya sirayet ettirmeye başla- dıklarından ve mahkemeye inti- zımgelen tahkikat safhasını if- şaya başladıklarından takip €- dilmişlerdir. Görülüyor ki, Haydar Rifat Beyin bu yoldaki ihbarı da va- Tandır. Bu vaziyete ben avukat beyin hayal ettiği siyasi rakip- lerimi ezmek değil onları hima- ye etmiş olmalıyım. Gazeteci- ler davasınm Bursaya nakli key wi rimle değil, İstanbul rnüddelu © mumiliğinin ceza ka | Sİ tı ği, Tİ usulü kanununun desi rxucibince talebi mahkemesinin kararile olmuş tur. Gazeteler irtişa meselesin de maruz kaldıkları takibattai dolayı Bursaya nakledilmedi d ler. İstanbul vilâyeti Şehrema neti Polis müdürlüğü gibi sna kamlarla, bilhassa İstanbul mü tile Bursa mahkemesi hu: çıkarıldılar. Adliye makanizmı sının herhangi bir şüpheden zak kalarak çalışmasını hususunda İstanbul iliğinin gösterdiği hassa yeti tebrik İle karşılamağı rife sayarım. Bilirsiniz ki, W Sulü cezaiyenin maddesi müci bince müddeiumumilerin tem yiz mahkemesi nezdinde day; naklini talep etmek salâhiyetle ri vardır. Kendisinin alâkada olduğu bir davanın bile başki mahkemede görülmesini isti; cek kadar İstanbul C. müddeju mumisi Kenan Beyefendinit gösterdiği asil ve necip hissi yata teşekkürden başka ne yol cilerimiz kabahatli miydi? Bu nu bilmem. Bildiğim bir şey val © sa haklarında kanuna istinat, dava açılmıştır.. Bu dava gemt kanun ve mahkeme kararın istinatla Bursaya nakl tir. Kabahatli olup olmadıkları ni mahkeme < söyliyecektir Fakat netice ne olursa olsur hüsnü niyetle kanuni salâhiyet lerini kullananlar mes'ul ola mazlar, 1 “i Haydar Rifat B. verdiği ilg, barnamelerde, davanın B: ez. nakli keyfiyetinden gücenen tabul hâkimleri hep birden faya kalkmışlar ve ben tele la hmeen maaşlarına zamed. Zimi temin ederek istifanın ön ne geçmişim. Ben böyle bir şeyi. söylemedim. Ve söylemem. Yaka sa Haydar Rifat B. memlekette şerefinden zammı maaşla geçecek hâkimler mi var zann diyor? Hatta bana yazdığı tuplardan birinde de - ki o mektup mahkemededir - himde mensup olduğum umumi şikâyetler olacağınd ve fakat hakkında açılan dav kapatacağım için bunların dilik önüne geçildiğini bi yor, Bana bunları yazan o Haj dar Rifat B. Adliye müdahale altındadır diye şikâyet kendisinde görüyor? Gene muhbir avukat bey, R isicümhur hazretlerine ve Si dl nuyor. Halbuki Edirne sini yeni gördüm. Orada b tan 300 kişi mevkuf bulu tadır. Sözlerime ina öz keyfiyeti mahallinden tel, sorunuz diyor. Keyfiyeti i Aldığım aynen şudur: (Telgraf okunur) Belki böyle yalan ih baratta bulunmak ceza çel lâzım gelen bir cürüm de; Fakat bu bir ölçüdür ki e gösterecek ve garezini if edecek kadar dikkate şaj dır. Mühterem Türk hâkimle avukat beyin lindeki iftira, tahkir, tebedit « Iâhı bir vekile karşı kul ca onu şekillere salıyor ve kadar getiriyor. Bu silâh rüt leri vekillerinkinden aşağı o lara karşı kullanıldığında, Jürnal silâhı, bu memleketi neler yapmağı ve neler yap mağı vâdetmez. Bu silâh, bu memlekette müessir olmağı başlarsa bu memleketin. kimlerin elinde oyuncak olm Sizlere yakın bir tarihimizi Şaş hit tutayım. Apdülhamit idare sinde Türk milleti 33 sen inim inledi ise, biliniz ki, o. (Mabadı: hi Düşününüz, liği

Bu sayıdan diğer sayfalar: