7 Haziran 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

7 Haziran 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üraat enstitülerine lise mezunları kabul Üraat için İYeni mahreç| Mıs MİLLİYET CUMARTESİ aa HAZİRAN 1930 ır seferi *stitülere lise me- Uzümlerimize Fran- Haziran nihayetinde tunları alınacak t bir sene çiftlik- lerde çalışılacak t Vekilliğince yaptırıl- l olan ziraat enistitüleri ü devam etmektedir. Ev- *de yazdığımız veçhile ens- ziraat şubesi önümüzde Üİ genesi içinde açılacak ve ktır. sadamahreçbulundu Son Türk-Fransız itilâfının faideleri Fransa ile imza edilen yeni ticaret muahedesi bilhassa üzüm ihracatımız için çok müfit ol- muştur. Fransa, şimdiye kadar üzüm ve halılarımız için bir mahreç teşkil etmezdi, hususile üzümle| tarda Mısırlı geleceği ümit edil | soyulmu seferler başlıyor Yalovaya bir çok Mısırlı gelecek Seyrisefainden Yalova kaplı- caları hakkında Mısırla Suriye- |den izahat istemektedir. Bunun çin Seyrisefain bir rehber terti |bine karar vermiştir. Yalovaya bu sene mühim mik müessesede | Timiz Yunan Korent üzümlerine| mektedir. tam bir mutahassısı emini i - be kabulünde 3 Yatbik etmeğe karar vermiş Mtitüye lise mezunları dahil &cek'erdir. Ancak bu Efen enstitüye kabulleri için tne resmi çiftliklirde ve zi Müesseselerinde bilfiil zi - & meşgul bulunmaları şart- Talip olacak Efendiler Ve- Müracaat ederek tesbit lerilecek ve kendilerine bir bu sitaj müddetlerinde eli ilar ücretlerinde ayda ücret ve harcirah verile- 1 %ht Vekilliği liselerde im- ı bitmek üzere olduğu- dikkate alarak Maarif İliğine müracaat ederk me- tdan ziraat mesleğine talip lise mezunlarını bildirilme rica etmiştir.Maarif vekil ihanlarından sonra talip M esamisini İktısat Vekilli- e veracektir. bi l 'hti.—a; imafih arzu eden Lise me bizzat, vilâyealerde bulu doğrudan doğruya ve ya mıntaka ziraat müdürleriva üle de Vekilliğe müracaat Hleceklerdir. t Vekilliğinin bu yeni Üü hem ziraat memleketi 0- *t bilhassa bundan sonra a8 ziraat memleketi olacak memleketimize müktedir t mütehassısları yetişmesi İnmr verecek hem de lise tihlarının iyi bir fen şubesi- -- nr ternin edecek- ll!_hhf'm lerde Üç katil Stamonu ve Urfada iİdama mahküm oldular Kastamonuya tâbi Akpınar Ünde bundan üç ay evvel bir. *t olmuş, müezzin oğlu Ah Av tüfengi ile katledilmiş- l olcvak oğulları otuz ya A Hüseyinle on altı yaşında İ tevkif edilmişti Babasını Hüseyin bu şeni cina- kücük kardeşi Nuriye isnat ötdu. Sötamonu ağırceza mahke - ! bu davayı görmüş ve netice çiftlik ve müesseselere | rekabet edemediğinden, Fransız piyasalarını goktan terketmiş |ti. Bunun da sebebi, cinsin di İzümlerini bizden çok az vermesi idi | Meclisin tasdikine arzolun - İmuş bulunan bu yeni ticaret ve İseyrisefain mukavelesi, aleyhi- mize olan vaziyeti tamamen le- himize çevirecektir. Şu tafsilâta göre üzümleri - miz içiri yeni bir mahreç temin edilmiş demektir. İzmirden Rusyaya bir aylık ihracat Yapılan bir istatistiğe naza- |ran mayıs ayı zarfında İzmirden |Rusyaya yapıları ihracat mikta, rı şu kadardır: |61,700 lira krymetinde! ,400,000 İkilo palamut 32,688 lira kıyme- tinde 299,232 kilo incir,,37,387 Hiralık 180,237 kilo Üzüm,46,200 resim | | leks, 720 lira kıymetinde 1532 kilo mazı, 14,396 liralık 61,000 kilo valeks, 16017 lira kıymetin de 30034 kilo zeytin yağı. Vilâyette Yol teftişi Nafıa yolların niçin bozulduğunu anlıyacak Memleketimizde bir taraftan yol yapılmahkta, diğer taraftan da bu yolların uzun zaman geç meden bozulduğu görülmekte - dir. Nafıa Vekâleti İstanbul vilâ- yeti dahilinde yapıları bütün yol ları ve inşaatı tetkik ettirecek, bozulan yolların ne gibi tesir al tında bozulduğunu anlıyacak - tır. —e— Ali Rıza B. resmi oto- mobile binmiyor Yeni polis müdürü Ali Rıza 'Bey polis müdürlerine mahsus otomobile binmemekte ve vazi- fesine tramvayla gidip gelmek- tedir. Ali Rıza Bey bu şekilde hare- ket eden yegâne polis müdürü- dür. —— Tapu memurları dün çalıştılar İstanbul, Beyoğlu ve Üskü - dar tapu memurlart dün merkez de toplanarak geçen seneden ka katil flinin Nuri tarafmdan|lan evrakın tasfiyesini yapmış- & Hüseyin tarafından yapıl- | lardır. anlaşılmıştır. Nuri makhe- * tahliye edilmiş, baba kati- teyinin idamına karar veril İt Oİtudan başka gene Kastamo tâbi Sipahiler köyünde ge- tene büyük bir cinayet ol - Ve arap oğlu Receple mah- ök oğlu İbrahimi de Ali onbaşı karanlış oğlu üm tarafından katlolunmuş astamonu mahkemesi ka- idama iküm etmiştir. 'a 5 — Bir sene evvel iki 'N öldüren ve bir kadın yara- sürücü Halil idama mah- Olmustur. Halil bu sabah & edilmiştir. , Olcaktaki konser St Ömer Refik Beyle viyo- ist İzzet Melih Bey tarafın ir konser verilmiştir. Kon|kan yoğurtlar hem yapanlar Açık lâğımlar kapatılacak Emanet Şişlideki gayri mun- tazam ve mecrasız lâğımları ka patmaları için eshabma — tebli- ğat yapmıştı. Bu lâğımlardan henüz hiç bi ri kapanmadığından şikâyetler çoğalmıştır. Beyoğlu belediyesi kapanmıyan lâğımları kapata- cak ve yapılacak masrafı arazi sahiplerinden icraen tahsil ede- ,|cektir. Hileli yoğurtlar Bazı yerlerde hileli yoğurt- ların satıldığı görülmektedir. Bu karışık yoğurtlar şehre- manetinin nazarı dikkatini cel betmiştir. Emanet yoğurtlar- Türkocağı salonunda pi|dan muhtelif nümuneler alarak | tahlil ettirecektir. 'Tahlil neticesinde hileli çı- lira kıymetinde 200,000 kilo va-| | / Seyrisefain idaresi Mısır sefer lerine ay nihayetinde başladık |tan sonra Mısırlıların şehrimize bir|ha fena olduğu halde Korent ü- ve Yalova kaplıcalarına d yade rağbet edecekleri ümit olu huyor. Seyrisefain idaresi pasa- İport muamelesinin daha kolay- İlikla temini için polis müdüriye tinde alâkadar şube müdürleri- le temasa girmiştir. Ankara ve İzmir vapurlarile Mısırdn limanımıza gelecekyol cuların pasaport muamelesi va purda yapılacaktır. Polis müdü riyeti bu vazifeyi ifa için Anka- ra ve İzmir vapurlarına daimi birer zabıta memuru bulundur - mağı düşünmektedir. Maarifte Millet Mektepleri 1929 senesinde kaç mektep açıldı *929 senesi zarfında memleke timiz dahilinde 12992 millet mektebi açılmış, bu mekteplerde 11073muallim tarafından 58858 işi okutulmuştur. 63 — Vilâyet bütçelerine millet mektepleri i- çin 794,642 lira koymuştur. Ve kâlet de 13 vilâyete 43,500 lira yardımda bulunmuştur. Köy sandıklarile mahalli bele lerin ve ocakların açtıkları hususi dershaneler bir milyon lirayamal olmuştur. Bu hesapça her dershane 65 70 ve her talebe iki liraya mal olmuştur. Millet mekteplerine devamla mükeillef vatandaşların miktarı altı milyon 200 bindir. Bu mik- |tar içinde biraz okuyup yazmak bilenler bir milyondur. mekteplerde, mektebi - olmıyan | köyler çocuklarile — mek- tep açılmıyacak kadar küçük o- lank öylerin çocukları okutula- caktır. İde 1285 halk okuma odası açıl İmıştır. Vekâletçe okuma odaları nabugüne kadar 11 bin liralık ki tap tevzi edilmiş ve halk negri- yat serisi 110 kitabı bulmuştur. Esnaf kaydedilmeğe davet edildi Esnaf cemiyetleri talimatı mesi esnafın behemehal cemiyet lerine kaydedilmelerini amirdi Alâkadar daireler şimdiye ka- |dar cemiyetlere kayitleri yapıl- mıyan esnafı cemiyetlere girmiş |ğe davet etmektedirler, Bu muamele sür'atle bitirile- cek ve az bir zaman içinde cemi yetlere kaydedilmemiş esnaf kal mıyacaktır. —- Tütün lâyihası Adliye encümeni tütün lâ) hasının tetkikini bitirdi. Tahrir hususunda çiftciye kolaylıklar gösterilmektedir. Tütünlerin in hisar ambarlarında kaldığı müd detçe idarenin yediadil telâkki edilerek mahsul üzerinden rehin muamelesi kabul edilmiştir. Bu sayede tütün çiftcisi kredi bul- makta güçlük çekmiyecektir. —- | — Müskirat inhisarıma Verilen malümata nazaran kuvvetli sermayeye - sahip bir. grup Müskirat inhisarı hakkın- da teklifte bulunmak üzere şim A huenci mahivatta tatbilrak Şimdiye kadar 15 köy yatı| | Son iki ay zarfında Türkiye Pollste Cinayet mi? Heybelide çenesi kı- rık bir ceset bulundu Bu ölünün hüviyeti malüm değildir Dün sabah Heybeliada sahi- İlinde vapur iskelesi civarında or İta boylü, matruş, buğday beniz İli, çenesinin sağ tarafı üç yerin den patlamış, cilerinin derileri gözleri fırlamış, yüzü tanınmaz bir hale gelmiş,czerin deketen gömlek aba pantolon,si h çizgili boyun bağı, ayağında yah iskarpin ve sağ bileğinde vme ile yapılmış bir direk res mi bulunan 55 yaşlarında bir ceset bulunmuştur. Yapılan tah kikat neticesinde hiristiyan oldu anlaşılmış ve fakat hüviyeti tespit edilememiştir. Ceset mor ga gönderilmiş olup tahkikat de vam etmektedir. Metresini vurdu Feriköyünde Ferahiye soka- ğında bir evde kunduracı Meh- met, Hanife ismindeki metresi le birlikte oturmaktadır. Meh- met, Hanifeyi son derece sev- mekte ve kıskanmaktadır. Bu yüzden sık sık da kavga etmek- tedirler, Evvelki gece Mehmet- le metresi büyük bir kavgaya tutuşmuşlardır. Bir aralık Mehmet, eline ge- çirdiği büyük bir keseriş Hanife nin başına indirmiş ve Hanife, ağır surette yaralanmıştır. Kendini kaybeden kadın kan lar içinde yere yuvarlanınca, Mehmet, kaçmağa başlamıştır. Fakat biraz sonra yetişen polis-| ler, kunduracı Mehmedi yakala mışlardır. Memurlar ölüm ha- linde bulunan Hanifeyi -derhal hastaneye kaldırmışlardır, Mehmet adliyeye teslim edil miştir. 5 Bir çocuk kuyuda öldü İçerenköyde Dülger'Fâhri E fendinin 10 yaşındaki çocuğu Feyzi, Mehmet isminde bir ada mın tarlasında oynamakta iken tarlada bulunan metruk bir ku- yuya düşmüştür. Çocuğun feryadı üzerine yeti şener çocuğu kurtarmak üzere İbir adamı kuyuya indirmişlerse de, inen adam ancak çocuğun |ölüsünü çıkara bilmiştir. | Vak'adan polis haberdar edil miş, müddei umumiliğe bildiril miş, çocuğun ölüsü Morga kal- dırılmıştır. Keserle yaralamış Küçükpzarda Vatan otelinde |oturan hamal Sabri ile arkadaşı Eyip dün kavga etmiş ve netice |âde Eyip keserle Sabriyi yarala- (mıştır. Bir karımanyola | Beyazıtta Kızıltaş mahalle- |sinde oturan Devlet matbaası memurlarından Süreyya B. ev- İvelki gece evine giderken yan gın yerinde önüne henüz kim, oldukları anaşılamıyan iki kişi " |çıkarak 31 lirası ile bir saatini lalarak kaçmışlardır. General Guro ( Birinci sahifeden mabad ) Mumaileyh Ceneral Guro'ya Ankarada ve İstanbulda göste- rilen hüsnü kabulden, samimi- yetten fevkalhat mütehassis ol duğunu beyan etmiştir. Kont dö Şambron Fransız mezarlık- larını ziyaret edecek hey'ete ihak edecektir. Ceneral Bursada BURSA, 6 (MİLLİYET)— | Ceneral Guro saat onda geldi.| Belediye reisi ile bir hey'et tara| fındaz istikbal edildi. Müze mü dürü refakatinde Yeşil camii ve türbesini diğer camileri şeh rin şayanı temaşa mahallerini dolaştıktan sonra Temenna mevkiindeki köşkte bir müddet istirahat etti. Orada vali tarafından ziyaret edildi. Öğle yemeğini mütca- kıp otomobillerle Ulu dağa ka- edilecek.. B İstanbul cuma günleri nasıl eğleniyor Her zaman deniz aşırı yere gidilmez ya Sultanahmetle Fatih arasında da dolaşılabilir. —©. oe.—— Yerebatan sarayından sonra dondurmacı dükkânına Yerebatan, Yerebatan.. Bu- nun toprak altında eski bir su hazinesi olduğunu hepimiz bili- riz. Fakat içimizde kaç kişi me - rak edip te bir kere burayı gez miştir acaba? Sık sık önünden geçtiğiniz, yahut tarihi — kıymetlerinden: bahsolunurken kulak verdi böyle nice yerler var ki, kolumuzdan tutup: — Hadi gel gezeim... Deme- se hiç te merak ve tecessüismüzü celpetmezler. Yerebatan sahrın- €r da sanırım, bunlardan - biri - dir? Bu sabah, Ayasofya önünde rasladığım bir tanıdık - bilmem ne münasebetle sordu: — Yerebatan sarayını gezdin mi sen? — Hayır... — Amma yantın ha.. bil — Canım, dedim, acelesi yok | ya.. Ne vakit olsa gezeriz. — Öyle deme.. Bugün senin le gidip gezelim.. Ayasofyadan Cağaloğluna çı- kan caddenin solunda, tramvay, caddesinden biraz ilerde eski, ah şap bir ev vardır, Yerebatan sarayı, işte bu e- vin altında geniş bir sahayı iş- gal eder. Sahrınca inen kapı raten a- çık. Bu açık kapının önünde biri &si sordu: — Sarayı mı gezeceksiniz? — Evet!. — 25 kuruş vereceksiniz... Verdik ve girdik. Fakat, gir- mek, buraya inmek demek değil. i Evvelâ gözlerimizi karanlığa alıştırmak lâzım diye düşünüyor düm, Bir saniye sonra esrarlı dehli zin içi apaydınlıktı. Yüzlerce sütunun, havasızlık- tan bunalan durgun suyunsathı üzerine düşen gölgeleri, yarasa- lar. Rehberimiz bir aralık sordu: — Sandala binmek ister mi- siniz? Başımızla işaret ettik. Küçük bir sandal, merdive - nin son basamağına yanaştı. Bu dört tarafı kapalı zindanda, ara sından süzülüp geçtiğimiz sü- tunları arada bir etimizle yoklı yarak dolaşıyoruz. Tarih, Yerebatan — sahrıncı hakkında şunları söylüyor: — İstanbul şehrinin Bizans devrinde en büyük kapalı sahrın cı idi. Suyu Belgrat ormanında ki Bentlerden gelirdi. Milâdın 527 senesinde İmparator Jüstin yen tarafından yaptırılmıştı. Vi lakerna sarayına en yakın sah- rınç olmak itibarile adına “Bazi lika,, da derlerdi. Vaktile salırıncın ortasında bir havuz vardı. İçinde balıklar yüzerdi.. Siyahlaşmış 330 sütunun çep çevre sardığı bu toprakaltı sara| yından çıkarken arkadaşım ku- lağıma eğildi: — Hâlâ kuvvetli bir rakip.. — Kime? dar tenezzüh ettiler, Bu akşam | kos kumpan a lar gibi şuraya buraya kacıştı- | eg * * böyle giderse, eski sahrınçları ihya etmekten başka çare kalmı yacak!.. . Bugün, hernedense deniz aşı rı bir yeri gözümüe kestirme- dim, Fatihle Sultanahmet ara- İsında dolaştım durdum. Bir ara hk Bayazıt havuzunun etrafın- daki sıraların birine oturup, dere den tepeden konuşanlara kulak . * | vermeği düşündüm. Mevzu kesat olduğu zaman- İlar böyle yaparım. Siz tesadüfe bakın ki, sırt sır ta verip oturduğum a: lar süküti şeylerdi. Hiçbirinin ağzı- n biçak açmıyordu. Yalnız bir tanesi mütemadiyen esniyordu. Hemde nasıl esnemekti. Elile ağzını kapamasa çeneleri ayrıla İcak gibi.. Başmı sıraya dayıyarak gam İsız, kasavetsiz, daha doğru bir |tabirile -deliksiz- bir uykuya dal Vdr. Daha fazla orada kalsam anla| |dım ki, ben de uyuyacağım. Kalktım, hafifçe gerinerek | Veznecilere doğru yürüdüm. Yolda bütün dikkatimi gözle rime toplryarak geleni geceni |alrcr gözile yorum. Beni bir iki dakika için meş- ğul edecek, şundan bundan bah İsedecek aşina bir çehre arıyor- |dum.Nafile..Hiç kimselere rasge lemiyorum.Ah,nerede obana Ye İrebatan sarayını gezdiren arka- |daş.. Ne olurdu, bari onu elim- den kaçırmasaydım!. Böyle sağımla solumla meş - gul olutken yürürken bir de bak İtim ki Sehzade camisinin önüne adar #elmişim. — Eh, artık, dedim, buraya kadar gelmişken biraz serinliye Tim bari... İlk rastzeldiğim bir dondur- macı dükkânma girdim. 'Tezgâhta on yaşlarında - bir, |çocuk oturuyor: — Oğlum, ne var.. Arnavut sivesile: — Ffenzım var dondurm — Anladık amma, neli? Çi Hi mi, visnneli mi? Yüzüme carip garip baktı da: — Po Vallahi tatmamisim... — Ay, sen şimdi sattığın don |durmanın ne olduğunu bilmi - yor musun? — Yok!.. — Desen e ne çıkarsa bahtı- |na. Doldur bakalım.. Aman efendim bir doldür- sun, bir doldursun.. Öyleki geti rniceye kadar tabağa dökülen yarısı toplansa bir kadeh doldu rurdu.. — Oğlum, sen ne yaptın? de meğe kalmadan kırmızı kuşaklı iri yarı bir adam, kan ter için- degeldi.Benim önümdeki don- durmadan gözünü ayırmıyordu. Nihayet açığa vurdu. Çırağa Arnavutça bir güzel çıkıştıktan sonra Türkçeye çe- virdi: — Abre süz anlamazsın sen? Dememişim ben sana ki sürme yesin elini.. Açan gelecek müşte Ti beklesin. Çilekli dondurma az - kalsın boğazımda kalıyordu. Sinemaların önü gene mah, dondurmanız ilek | — Çocuklara duhuliye 15:.... — Mektep talebesine matine kuruş: 10.. Bir de hayatın pahalrlığından şikâyet ederiz, , 10 kuruşa sinema seyredilebil dikten sonra hayat pahalılığının hükmü kalır mı? Ben bile ucuzluğa aldandım amma talebe olmadığım için 40 kuruşu bayılmadan içeri gireme dim.,. Vaktile Beyoğlu sinemaların- da haftalarca gösterilen bir film için biraz sonra verdiğim bu 40 kuruşa acımadım desem Pek | Valan: İşin doğrusu, ucuzdur il ikmeti.. M. S. letli var, pahalıdır hil ğ —H- —- Eczacılar Etibba odosına dahil olacaklar Eczacıların da dişçiler gibi Etib ba odasma duhülleri B. M. Mcc lisince kabul edilmiştir. Bu hususta Eczacılar cemiye ti idare heyetinden bir zat diyor i: “— Cemiyet heyeti idaresinin diğer azasıın bu hususta ne dü şündüğünü bilmiyorum. Benim — İ, şahsı kanaatım şudur: Tababet — zamanın tarakkiyatile bir çok şu belere ayrılmış geniş ve yüksek bir meslektir. Eczacılık ve dişçi lik de tababetin iki mühim şube — | DY sini teşkil eder. Diş tabipleri gibi eczacıların da etibba barosuna ilhakı hükü metin mesleğimize gösterdiği a- — lâka dolayısile şayani memnuni yettir. Bu suretle doktorlarla a- ramızda daha sıkı bir rabıta ha sıl olacaktır. Eczacrlık memleketimizde he- nüz yeni ve inkişaf halinde olan bir meslektir. Mesleki — temsil edenlerin ekseriyeti genç eczacı lardır. Müstakil bir baro teşkilini ta lep ve idare etmek için biraz da ha tecrübe sahibi olmaklığımız — | icap ettiğini itiraf etmek lâzım — dır. Ben henüz bunun zamanı ». |geldiğine kani değilim.,, İzmirde lik maçları İZMİR, 6 (Milliyet) — Bu- gün yapılan lik maçlarında Al- tınay ikiğe karşı altı ile Gözte- peye ve Sakarya ikiye karşı ile Altaya galip gelmişti. H Turunç pek bol talip mi var? Bu sene Adanada gayet fazla miktarda turunç yetişmiştir. A- d < ve civar turunçla duludur, — Yakında İstanbul ve diğer vilâ — yetlere külliyetli mıktarda tu - Tunç gönderilecektir. Bu takdirde İstanbulda da 3 kuruşa turunç satılabilecektir.. M. Jeraldinin buğün- kü konferansı Fransız şair ve tiyatro muhar rilerinden M. Paul Jeraldy şehri — mize gelmiş ve Perapalasa in- miştir. Mumaileyh bugün 18 de Unyon Fransezde “Tercih İlen şiirler,, mevzulu bir. konfe- — rans verecktir. Bu konferansta Ceneral Guro ve Fransız - sefiri | Kont dö Şambron da bulunacak tır. Konferans salonunda matbu k K n

Bu sayıdan diğer sayfalar: