23 Eylül 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

23 Eylül 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | “Asrın umdesi “Milliyet” tir. “G © Gazetemiz ilinlarım mes'uliyetini! abi etmez. i | Fikir, İngilterede neşredilen mühim eserler... illiyet 23 EYLOL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi 5 100 Telgraf adresi: Mülliyet, İs- © Telefon numaraları: Hstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 7s0 1400 1400 2100 » aylığı Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş Gazete ve matbanya lt işler müdiriyete müracaat edilir. . Bugünkü hava Dün hararet en çok'27 enez “16 derece idi Bugün heva açık olacık rüzgâr lodos esecektir. — Evvelâ kendine gelsin de onra size gelsin! Bu söze muhatap olan içerle- i. İlk sözü açan adam bu sefer “ariçten müdahale (edene sünl cih etti: — İyi amma sen de gelmiyor jan. Yoksa sende mi kendine , elmeyi bekliyorsun?. Ve bu defa ilk sualin muhata frrsatten istifade etti: 0 5 Rirpdanı, natalalerr “yene - , m derken kendinden geçti... “Taksimi severmisiniz ? Bana bir mecliste sordular; - — Taksimi sever misiniz!, > Cevap verdim: — Taksimine görel, “ — İzah et! dediler ve izah et — Kışın Taksim meydanmı nem soğuk olur. Yazın da m sıcak oluyor. Uzun sürmezse çalğıda ve mu ti de taksimi severim. Amma ndi paramda taksimi sevmem, FELEK Mihanik kongresi Üçüncü Beynelmilel Mihanik kon ne Türk murahhas: olarak giden is Dr. Kerim B. ahiren Alman lüstikiyet naza- Ve mihanlki riyazt şubelerini etmiştir. İngilterede yeni neşredilen Detayli bahsetmek isterken bunların arasından bir kaçını intihap ederek isimlerini kay- detmek mecburiyet: karşısında tereddüde düşmemek imkânı var maedır?.. Tarihi tabii, tarihi siyasi, ilim ve fennin her şubesi ne, edebiyata ait yazılan eser- ler arasından bir kaçını alıp di- gerlerini birakmak ko'avw olma- İsa gerektir. Mamafih tecrilbe etmeğe ça- şalım: İngilterede yeni neşredilen mühim eserlerden birini What 6 Conservatism ünvanile Keith Feiling tarafından yazılan bir kitap teşkil ediyor. Eser ismin den de anlaşıldığı üzere muha fazakârlığn ne olduğumu tah- Hil ve izaha hasreditmiştir. Mu- harrir anlatıyorki İngiliz muha fazakârlığı bu namda bir siyast fırkanm teşekkülüinden çok es- kidir. İngilizlerde teamul deni- İen şeyin ne kadar kuvvetli ol- duğu düşünülürse müellifin “son bulacağımız $ey tayin e- dilmiş bir programdır ve ilk şey devamlı bir ruhtur,, deme- sinin sebebi anlaşılıyor. İngiliz muhafazakârlığını bir fırkanm tayin edilmiş porgramında de- İğİl, milletin ruhunda aramak ik iza ediyor. Şu halde bu muba- farskârlığın esası nedir?.. Ser vetin her hangi surette bir ta- kım vergilerle dağılmasma mâ nidir, Milletin kuvvetini muha- faza etmesi lâzrm geldiği kana atinde olan muhafazakârlık için vatandaşların mühim bir kesmı- nı yeni bir inkişafa mazhar ol- mak hususunda esaslı malzeme den mahrum birakacak her han gi bir “İşi oluruna birakmak, siyasetine de muhaliftir, İnsan larm kuvveti müsavi değildir. Binaenaleyh bunların mal ve servetleri de müsavi değildir. İsrdnmyt - Kariyyeri “ihmal edemiyor; fakat bu müsavatsız- lığm, halkın vasi bir kısmı servetten mafırum birakacak de recede İleri gitmesini de caiz görmez. Hülâsa milletin her uzvuna kuvvet vermek fikrinde dir. Pakat bunun için müsavatı değil, müsavatsızlığı zaruri gö- Tür, İngiliz muhafazakârlığınm hedefi vatandaşlar arasmda mü savat teslei değil, fakat mille Yin kuvvetini teşkil eden her şeyi muhafaza etmektir. BÜYÜK DEVLET ADAMI İngilterede yeni neşredilen yeni eserlerden biri de on do- kuzuncu asrın başlangıcında haylı mühim roller Ha etmiş olan İngiliz başvekili George İCanning için Sir Charles. Pet- “İkitaptır. Canning uzun müddet İngiliz devletinin mukadderatı nı idare ederken meselesi ve Osmanlı imparatorluğuna a “Murahhasmız Dr. Kerim B. Mi. iki riyazi şubesi riyametini ifa et ok. Einstein Dr. Kerim B. i ça- etmiş ve kendisile görüş-- it işlerde de ismi geçen bir dev let adamıdır. .. .Hindistanda İngilizler ... İngilizlerin Hindistanda yap ları, Amerikadahoş görülmü MİLLİYET — Mizah, Edebiyat, yor. Vakit vakit Amerikada ya zılan bazı kitaplar, söylenen bazı sözler bunu gösteriyor ve İngilizlerin canm hayli sıkı- yor. i Edward Thompson tarafın-| dan ahiren neşredilen The Re- construction of İndia namnda- i eser Hindistanda İngiliz ida resini midafaa maksadile yazıl mıştır. İngilizlerin Hindistana karşı noktai nazarları ne oldu- ğunu bu kitap pek etraflı bir surette gösteriyor. Bu noktaf nasarn ne olduğunu uzun uza-| dıya izaha hacet yoktur, Her| İngiliz gibi bu kitabım muharri | ri Hindistanm istiklâline maz-! har olamıyacağı kanaatinde- diş wvelâ Hindistanın son iki a Sırirk tarihinden bahseden İn- giliz muharriri bu uzun müddet zarimda Hindistanda biribirini müteakip nice siyasi tahavvül- ler olmuştur. Muharrir İngiliz lerin Hindistanı ıslah için gel- miş olmadıklarını itiraf ediyor ve bugün İnglizlere iftihar et- tikleri Hindistandaki “ihtiras- sz Ve saf” idarenin mensel zan- nedildiğinden daha yenidir. Amerfkanın bânisi Bugünkü Amerika bütün dünyada kendinden baheettiri- yor. Amerikanın ilk bânisi Wa Mhington hakkında şimdiye ka- dar yazılan eserleri saymak bil meyiz mümkün müdür?,. Fa- kat bunlara ilâveten bir tane da iha neşredildi. John Corbin tarafmdan yazı- lan bu eserin unvanı The Urk- nown Washington dur. Tarihin büyük adamlarma dair söylenen sözlere bir niha- yet tasavvur etmek mümkün değildir. Amerikanm bânisi o- lan Washington için de yazılar seçilar YUYAMEZE “Kacei” var mı? İsem AŞ Teşekkür Sevgili Babamızın gerek Cenaze merasiminde bulunmak ve gerek #e mektup ve telçırafla dlamımıza iştirak etmek ldrfunda bulunan ze vatı mahtcremeye aleneh tejekkür. lerimizi arzeyleriz. if Sunt Şerit İrtihal Halkalı airaat mektebi. Alat mii derrislerinden Oirik eşrafından mer. bum Mehmet Ali beyin mahtumu Senayi ve masdin Bankası memur. larından Galatasaray futbol kulubu Azasından İbrahim Tosun bey müp- SALI” “93” “EYLÜL Kendisi Londrada doğmuştu. Kü: | kı gük yaşta babasız kalmıştı. geçmiş, büyümüştü. Anasından başka kimsesi yoktu, Fakat henüz çocuktu. Bir gün geldi ki, annesini de kaybet- ti, kalmıştı. Kimsesiz kalan çocuğu, kom şulardan biri almış, büyütmüştü . hametine muhtaç olan çocuk, zaman geçtikçe bir yenç kiz oluyordu. Talihsiz kızın dünyada iftihar «| deceği yalnız bir şeyi vardı: Parlak, siyah saçları... Onun güzel saçlarını) kıskanan pek çok genç kız, genç ka- din vardı saç, nasıl bulunuyordu?, Bu kızların, kadınların onu kıskanmaları haklı de- ğil miydi?... O, nereye gitse, daima| güzel saçları ile nazarı dikkati celbo- diyordu. Fakat o, işte yalnız bunda, bu güzel saçlarda talihliydi. Komşuların acıyarak büyüttükleri öksüz ve yetim, artık büyüdükten son rn hayatımı kazanmağa mecbur ol. muştu, Hayat mücadelesinde onun muvaffak olması kabil olacak miydi?. | Kendini bazan pek zayif bulduğu za- manlar oluyordu. Gençlik, güzellik muvaffakiyetin kuvvetli sebepleri © labilirdi. Fakat buna istinat © edecek bir genç kız, kim bilir kendini bekli- yen ne feci tehlikelerle karşılaşmak! mecburiyetinde kalırdı, değil mi?. Maamafih, genç, güzel ve bilhas- sa siyah, parlak saçlarile her yerde| nazari dikkati cslbeden genç kız, ha- yat mücadelesinde muvaffak olmak için, gençliğinden, güzelliğinden isti- fade etti. Müracaat ettiği bir tiyatro müdü- TE Kiz rollerinde pek muvaffak ola- sağımı ümit etmişti: — Evvelâ ufak rollerden başlarsı- niz, sonra kabiliyetiniz artar, daha Sahne hayatı, başlangıçta genç kız için az acı gelmedi. Bu mühitteki ka- dlar da onun siyah saçlarımı. gıpte ile seyrediyorlardı. Genç kızın sahnedeki * muvaffak. yeti, kendini uzun zaman bekletmedi. Sahnede nazari dikkati | çok celbedi. yordu. Tiyatro müdürü, bu kızı kabâl et. Gğine hiç pişman olmamıştı. Kendi- sine verilen roller, ekseriya Afrikalı, yahut Amerikalı bir zenci kız, veya icabı olarak kendisine zenci rakısları v L le böyle simsiyah, dak | bu sözlerin mânasını anlamel ri Deki m kel | Kadın mibeyet snlakt yöphesiz Büyük Millet Vekiller hey'eti kararile ve Reisicüm wükim roller yaparsmızi. İhur Hazretlerinin tasvibile içtimaa da İ veti teşkil eder. 1930 fi Siyah saçlı kızın esrarı — Hngilizçeden — | ız iken kaybettiği annesini hayalin-! Seneler) de yaşatmak isterdi. | Bir akşam tiyatroyu dolduran seyir rin karşısında,gene muvaffakiyet- bir oyun oynadı. Bir zenci kız rolü Dünyada artık büsbütün yalnız| yapıyordu. Nasıl oldu?. . Bir kadınla bir erkek konuşuyor, onun muvaffakiyetinden Anasız, babasız başkalarının mer-! bahsediyorlardı. Kadn diyordu ki: | — Zenci oyununda muvaffak olma kadar tal vardır?.. Zaten zenci kızı değil mi?. . Bu konuşanlar onu büyütmüş olan / komşuları idi. Oyun bittikten sonra | gidip onları buldu. Kulağını geln a444458069 k istedi.) se) — Mütsessir olma, hakikati söy-| Tiyeceğim. . Senin annen Londraya iş için gel- miş bir Afrikalı kabileye mensup bir erkek tarafından | sevilmişti.. Baban; sen dünyaya gelmeden evvel kaybol. | Kadın durmuştu. Söylemek iste miyordu, İsrar üzerine ilâve etti — Esasen nikâhları da aktedilme- miştil... | Mektepliler müsabakası | Büyük Meclisin içtimaa| daveti Mektepliler müsabakasınm 71 inci hafta üçüncülüğünü kazanan Eren- köy kız lisesinden 14 Nimet Mubtar Bu haftanın en mühim haberini hiç Meclisinin. (T.B. M. M) nin “22, Eyidi Pa- zartesi günü toplanması kararlaştır! fılmıştır. Bu toplanmadan sonra Mec is dağılacak mr, yoksa mesaisine de- vam mı edecek? Bu nokta her halde içtimada belli| olacaktır. İntihabın feshedileceğinden de bah sedilmekte ise de alikadarlarca buna ihtimal verilmemektedir. İhracatımız bu sene çok olduğun. kadın rolü oluyordu. Bilhassa oyun| dar İngiliz lirası düşmeğe başladı; & düşmekte devam ediyor. Hükü sela olduğu hastalıktan rehayap ola- mayarak eceli moyuduyle e miştir. Bu günkü sah “günü Cağal oğlunda ceridehane” sokağında No. lu hanesinden saat 11 de kal dırılarak Fiyyupte alle makberesine defnedilecekcir. Bu nihayet kendisinin az zaman zarfında şöhret kazanmasına sebep oldu. Kimsesiz kız hayat mücadelesinde işte nihayet bu suretle muvaffak ola. ZAYİ: Seyri sefer merkezin. dem aldığım 465 ve 467 numaralı iki bisiklet plakasını zayi ettim. Ve. ileri. alacağımdan hiikmü yoktur. Kasım paşıda Divanhane karşımında Bazan kendi kendine: — Anam, babam sağ olsaydı, ben böyle bir tiyatro kazı olurmuydum)?.. Diye düşünmekten kendini met; Meclisi içtimaa davet ederek hem bu ihtiyacı karşıliyacak, hem de paramızın istikrarını temin etmek im kânını bulacaktır. Bu münasebetle Maliye Vekili “3,, maddelik bir 1- yiha hazırlamıştır. İhracatımızın fazlalığı ber Türkün sevineceği bir şey isc de İngiliz lira- sının sukut ederek İhracat tacirleri. mizin zarar etmeleri tecssliri mucip- tir, Bunu idrak ederek Meclisi içtiman 19 numarada Bisikletçi Muhittin. hiç hatırlamadığı babasını, küçük bir. © “Milliyte,, in edebi romanı: 76 A ———— alamaz, | davet eden Hükümetin hareketi ekl yerinde ve lüzümludur. . ELHAMRA SİNEMASINda canbazhüne hayatımı musavver KLARA BOV tarafından temsil edilmiş CANBAZLAR ARASINDA Sesli ve sözlü film Maveten: FOX Jurnal hali hazır dileri ile SESLİ VARYETE OOO 20 000 000000000 2006090906 birşembe akımı 6969996096 MELEK SİNEMASI ( Geçen sene İstanbulda Madım Plerrat İle beraber alkışladığımız ) Komedi Fransez arüsilerinden MÖSYÖ ANDRA LUGUET tarafından büyük muvaffakıyer dünya hava *? dilen ve ahiren Pariseö Kazanmış olan Eşik ATAK fransizen sözlü üçüncü filmini dim edecektir temsil temsmen TEE XXX» Muhterem Muallimlerimize <4 P$ Ankara'da son defa içtima eden “Türkçe muallimleri, kon: Md gresi tarafından kabul olunan esaslara göre tertip edilmiş olan edebiyat muallimi Kâzım Sevinç Beyin: DİLİMİZİN GRAMERİ (lik mekteplerin 4 ve 5 inci sınıflarına ) fe Maarif müfetüşlerinden ÇA. Fua) Beyin ilk mekteplerin YENİ HESAP DERSLERİ Eserlerini kendisine has bir nefasetle RESİMLİ AY MATBAASI . etmiştir. Nümunelerini isteyiniz, Hk mekteplerin bütün ni seri olarak mevcuttur, XAZIXIZIN İğ FENCNE ğ > F ğ l ; Portümürl UT. PİVER A.Ş, İstanbal Şubesi i Şiş Ahmet Boy sokak No. 56 o Tel, Boyoğlu 3044 | Orman ve muadin idareleri için 203 adet defter ve 6179 wdet cilt, 36700 adet cetvelin malzemesi İs- tanbul orman müdüriyetinden ve Hilmek şarsı ie tabı teclit ve imali 13 teşeinlevvel 930 tarihine müsadif pazar günn ibalesi icra edilmek Üzere münakasai aleniye suretile münakasaya vezolunmuş nümuneler!- ni görmek ve şersitini anlamak ist yenlerin İstanbul orman müdüriye- dine mürscnatları ve yevmi meskür- da bedeli muhammenin “7,5 gü nispetinde pey | akçesini hamiler saat üçte defterdarlıkta o müteşekkil ihale komisyonunda hazır bulunma ları ilân olunur. ünyada bir valide için en kıymettar şey -avrusunun sıhhatidir. u sıhhatin payidar olması için de her tür- lü mevadı muzirreden ari yeğane sal süt ol, iLAKŞI yı istimal etmeniz lâ- zımdır. gülümsüyordu: — Ne oldunuz?. Hürrem Hakkı, kekeledi : — Cürmü meşhut kahraman ları kim?, Sen mi?, Rasih Nevres başını eğerek — Ben de onu düşünüyorum. amma, o neticenin aleyhime dönmesinden korkuyorum. Çün kü babam, bunu birplân,ma- mevra sanır, büsbütün şüphe- ye düşer. tasdik etti, Hürrem Hakkınn — Benim müdahalem de ol- gittikçe heyecanı artıyordu: maz... Çünkü... — Şeriki cürmün?, Nev Rasih Nevres, titiz bir baş|saat — Belmanın nerede bulundu ğunu tesbit etmeliyiz. — Sen Ferhundeye uğrar, an latırsm. Ferhunde keşfe çıkar ve öğrendiklerini bir kâğrtla sa na bildirir. — Saat meselesi devar. Hürrem Hatskı, aklma yeni bir şey gelmiş gibi durgunlaşı- — Babama hürmet etmediğ:- vermişti: me hüküm vermeyiniz. Ona kar — Peki, babanm gece yarısı İşı nihayetsiz hürmetim vardır, bahçeye, yahut sokağa çıkması | Fakat ayni zamanda acıyorum. nı sen, neye hamlediyorsun? — Söyle... Seninle arkadaşı. — Neye hamledeceğimi şa- |ça, konuşuyoruz. dar kızarmıştı: şırdım!, — Mersi. .. Evet, iki adım. Sen, evden çıktığın zaman kaçtı? — Acaba, senin — Sizden saklamağa lüzüm! silkmesile devam etmesine mâ peşini eni kol İrisini göremiyen bir zavallı p. — Biri geçiyordu. Tuyondu? ge düşmek, insan takip etmek — Mutlaka hissederdim. nesine? Tamamile kuvveti, ikti — Kendine fazla güveniyor. |darı haricinde bir iş... so sun, oğlum! buna, babamın gururu da — Hayır amcacığım, kendi: | dir. Mahmut Yesarı | görmüyorum. — Mersi! — Emine! crem Hakkı, göğsünü st- ni oldu: Hürrem Hakkı, yeğenine si- — Esbabi mucibe gstermeğe, | temle baktı: K söylemeğe lüzum yok... — Ne kadar randevu, ca Hürrem Hakk, elini alımdan | nım! 2 asih Nevres, kısaca güldü: |var? -Siz, Belmanm ruhunu, his! Bu tek sual, Rasih Nevrese, ni, temayüllerini öğrenmemi | midiniz? rrem Hakkı, Elini yeğeninin ndan çekti, kirpiklerini oy- verecek cevap bulamadı. tasih Nevres, amcasının eve yürümeğe başladığını gö Bir ricam var, dedi. - yle, Rasih! Sizinle uzun boylu konuş k istiyorum. Hemen eve git — Jülyaya dair mi? İsterseniz, ona dair de.. * Demek başka meseleler amcasının geceki hâdiseden hiç haberi olmadığını anlatmağa kâ | fi gelmi 5 — Siz, dün gece, bahçeye, so kağa filân çıkmadınız, değil mi? Hürrem Hakkı, afalladı: — Ne münasebtle soruyor - sun? İ — Görüyorum ki, siz, değilsi| ni —Ne var Allah aşkma?. — Dün gece, bir cürmü meş irat vardı. Hürrem Hakkı, biraz evveli Rasih Nevresin titrediği gibi ür permişti, Rasih Nevres alayla İki an, nefesini daraltan ha yorgun yorgun boşalttı: — ço Beni korkuttun, hal, — Bu, sizin için, ehemmiyet. siz bir şey mi — Gözde büyütülecek kadar değil. Baban mı gördü?, — Zannederim! — Bu, nasıl cürmü meşhut?, Rasih Nevres, geceki hâdise-| yi bütün tafsilât ile amcasına anlattı, Asıl endişesini söyle- | diği zaman Hürrem Hakkı, ye- genini tamam ile haklı buldu: — Nevresi ikna etmek lâzım. tü geçirdi, durdu, etrafma bakm- dı ve birden alnını fiskeledi; — Dün gece Belma, nerede idi? — Evinde idi sanıyorum! va; olarak anlıyamaz “mıyız? — Ferhundeden anlarız. Hürrem Hakkı, neşelenmiş- ti, zeki zeki gülüyordu: misafirler gelmişse, mesele hal ledilmiş demektir. Rasih Nevres'in yüzü gülmüş Rasih Nevres, boynunu bük- üştü: — Ancak serbest kalabiliyor. — Gece yarısından sonra ne misafir kalır, ne de misafirlik- — İhtimalleri bırak... Kat'i |te oturulur, Bulduğumuz çare, kof çıktı, Rasih! — Belki tesadüf kurtarır! — Tesadüfler, ekseriya gü- Tünçtür ve gayri tabiidir. Vod- | Eğer dün gece, Belma, mi | vil temelinden pek hayır um- | safirliğe gitmişse, yahut onlara İma. — O halde Ferhundeye bir şey açmıyayım mı? me güvenmediğim için, her an du. Nihayet karar vermiş bir tavurla gözlerini kırptı: — Babamm beni takip etme- yen... Durmuştu, Hürrem Hakkı, yeğeninin omuzuna dokundu: — Hayır. ., Sen, bir kere baş, lüşünürüz. vur. Sonrasını dü; dk han nen KLM an HD ilan — Söyle... Rasih Nevres, kulaklarma ka — Pardon... Bunoletadan bir uyanıkım. Daima kuşkulanan , parçacık ayrılacağız. Baban, 0, adamın, etrafındaki her şeyi, İ yenilmez, yıkılmaz gururundan en küçük hareketi bile hisset-! hayli kaybetti, Rasih Nevres, içini çekti, ce- yutkunuyor- | vap verdi, Hürrem Hakkıda bahsin uzamasını istemiyordu: — Peki, neye karar verdin! — Jülya hakkında mı? si de düşünülecek bir mesele-i - — Evvelâ, senden başlıya- dir. İki adım ilerisini göremi- İm. —Ben, Ferhundeyi görürüm. Siz, bana tesadüfünüzü söyle- meyiniz. Ben, Emineye sore- rm, Babam, Eminenin ağzı a

Bu sayıdan diğer sayfalar: