28 Eylül 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

28 Eylül 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İL be İEEREKEM | Asrın umdesi “Milliyet” tir. © 28 EYLÜL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi 'No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İe- Telefon numaraları: lstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 3 aylığı 400 kuruş 800 kuruş b. 7S0 çe 1400 1400 2700 |, diy i Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş, tur. Gazete ve matbaaya sit işler için müdiriyete mürncnat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini © kabul etmez. Bugünkü hava Dün Tarüret en çok”?4 onar 15 deresi idi Bugün hava açık Olscuk rüzgür mütehavvjl esecektir. 5 Süvan:! Aülatırlar ki, eski zaman- © niyetli bir süvari bulmak lâ- İozım geimiş.. Aramışlar, tara- mışlar, bir çok adam bulmuş: - lar amma Padişahın hoşuna gitmemiş.. Gemi süvarisiz du- © reyor ve Padişah ta Bahriye © mazırmı haşlıyormuş,. Nihayet “günün birinde Bahriye nazırı - nm akma bir çare gelmiş ve ya getizilmiş.. Padişahın mai- j ri kıt'asinm kumanda- Adamcağızm - haberi o olmi dan Padişaha arzetmiş.. Pa- dişah de“ Bahriye Nazri: — Aran efendimiz, bu ben- © deniz bütün hayatmı (o süvari kıtalarında geçirmiş fevkalâde mahir bir süvaridir, diyerek ik- ma etmiş... İrade çıktığı za- man biçareadam — şaşırmış, © hayran olmuş, lâkin irade ö- © nünde ne yapılabilir? Gemi- ye gitmiş.. Hikâye bu zatin “gemide ne yaptığını nakletmi or amma, bunu tahmin güç © bir iş değildir. Ü Vurma boştur! İki kişi şaka ediyorlarken biri ötekinin midesne vurmuş. Vurulan iyi bir e hunkladıktan — sonra: ses çıkar- vurma — Başıma vur, — mam, Lâkin mideme Ni Demiş, vuran da: © — Eh başıma vurmama na - > silrazı oluyorsun.. cevabını © vermiş, gülüşmüşler geçmiş... Emirle hareket ediyoruz! Üsküdar © tramvaylarında “sinyal,, tertibatı yapıldı yapı- lalı makâslarda fazla beklen- » miyordu. Dün, bindiğim ara - © ba, neden bilmem, bu makaslar © dan birinde fazlaca bekledi.Yol © eulardan biri biletçiye sordu: — Neden bekliyoruz?, — Efeıdim.. Öyle emir al- © dık. Biz emirle hareket ederiz. — Ya, demek siz del, — Evet efendim. FELEK ““tarziye vermesindeki sebep ve hikmetlerden birini de keştet- miş oluyordu. Fakat o, sarışın genç kimdi? Nevres Vacit, bu sabahki ne- “ şesini, keyfini Fazilet Hanma mu, yoksa o, sarışın gence mi borçlu idi? © Hürrem Hakkı, gözlerini kar “ deşinden ayımmnıyordu. O'da, © Rasih Növres gibi için için keni- © dini yiyer, fakat merakını belli|de « Stmemeğe çalışıyor, olduğu yer) büti : de sıkıntıdan ter döküyordu: 5 — Fazilet Hanıma davetli mi idin? o vorduz gin devlet vvelâ tereddüt etmişse| iya malolduğu hükümet reisimiz ta- | Ğ Nevres Vacit; kis kıs gülü-İdi, Devletçili Giz iki (25 ağustos - 8 , demiryelu gibi esaslara dayandığını, ne gibi mülbrem ve"hayati zaruretlerin neti- cesi olduğunu izaba çalışmıştık. Bize o yazıları yazdıran âmil, ye- ni (o fırkanın muhterem lideri Fethi Reyefendinin: “Şimenditerleri uzun vadeli istikrazlarla yaptıracağız, ve «biz şimendifer yapılmasın demiyo- ruz, mesele baü mü; yarın m? meselesidir. , sözlerinde o mündemiç fikirleridi. Muhterem lider, İzmir nutkunda da şimendifer o siyaseti hakkımda: “Şimendiferlerin gerek vatan müdafa asında ve gerek iktisat noktal na- zarından faydalarını inkâr ermek asla hatırımızdan geçmemiştir , dedikten sonra “Bizim iddiamız demiryolları- sın gayet ağır şartlarla yapılmakta , diyorlar Diğer bir yerin- de de “Bugünkü şerait altında İstik- raz yapınak imkânsızdir.. diye uzun vadeli istikrazlarm da imkânsızlı. ğını kabul ediyorlar: O halde şimdiye| kadar yapılan ve yapılmakta olan hat ların “da uzun vadeli istikrazlaria | pılamıyacağım itiraf ediyorlar. Bina- İenaleyh, mesele | değişti.. Mesele, muhterem hükümet reisinin vesika ye rakkama istinat ederek kilomet- lal “ lardan birinde bir gemiye em tesinin: 70-30 bin liraya malolduğu- | fası şüph İhim haberidir. izah ettiği o hatların, pahalıya ucuza mı? malolduğunun tetki- şekline girmiş oluyor, ki, bu da siyasetin değil, fennin, tekniğin, halledeceği bir iştir. Yalnız, Fethi Beyefendi, İzmir yutuklarında, kendi fırkasınız C.H. ırkasından ayıran farkın 5. C. Ferka sun , prensipleri olduğu-| nu söyledikten sonra bundan murat te “Devlete ait olan vazifeleri devle- İte, NK leri efrada terketmek... olduğunu söyledikleri i ilik ile serbestçilik pren- lerinin yalnız demiryolculuğa ta- allük eden kısmından kısaca bahset- | meyi faydasız bulmuyoruz. ».. Bir asırlık taribi olan demiryolcu-, Tak, bideyette hususi O teşebbüsler şeklinde başlamışken, 1860 tanberi devletçiliğe doğru yönelmeğe başla- mıştır, Bazı memleketlerde demiryol-” larını kumpanyaların eline verme. | mek bilâkis onların elinden kurt mak, bazılarında, demiryollarından ecmebi sermayesini o kovmak, diğer bazılarında da fena teminat usulle. ' rile yapılan mukavelelerin milli ha. sineye yüklediği yükleri azaltmak! gibi maksatlar güdülmüştür. Bu süretle son yarım asır içinde devletçiliğe doğru gittikçe artan bir temayül müşahade edilmektedir . Ru temayüilüi artıran sebep, şudur: Devletçiler diyorlar kit “Devlet, kumpanya gibi, / yalniz çok varidatı, çok kazancı düşünerek İbunu arttırmak için tarifeyi y tp. halkı ezmeyi düşünmez... Bil | kis her şeyden evvel umumun menfe- atini düşünür; - isap ederse tarifeleri indirir; hattâ bazı hallerde bedava bi- le nakliyat yapar Serbestgiler de diyorlar ki: “Devletçiler bu işlerde zayıftır ve işi pahalıya maleder.... İşte iki noktai nazar © arasındaki farkın ana hatları kısaca böyle ifa- de olunabilir. İşi nazariyat sahasından bir de nu | | çıkarıp! t sahasında müşahedeye Devlet elile yapılan Alman kat larının hususi teşebbüslerle yapılanı Fransız hatlardan 9 10daha ucuza malolduğu iktaat kitaplarına bile'gir- zah, rafından boyan edilen hatlarla, Nemli zadelerin hususi teşebbülslerile yapı, lan Samsun - Çarşamba dar hâttının kilometresi kaça malalduğu mukayo- «e edilirse devlet elile yapılan hattın pahalıya değil, ucuza malolduğu an- sahasında: Bunda delvetçilik sisteminin ne ka- dar revaçta olduğuna delil: Rusya, İtalya, Avusturya, Macaristan, İs- viçre. Almanya, Danimarka, Finlân- diya, Romanya, Japonya ve Balkan devletleri gibi memleketlerde hâlden olan sistemin hemen hemen devletçi lik olmasıdır. Hem ne hacet, Serbest şiliğe hepsinden yakın olan Fransada bile evvelce 3000 kilometre olan dev ya hattı bugün tam 9000 kilometre- Yeşilköy: Mektepliler müsabakası İsmet Paşanın istifası Mektepliler müsabakasında birinciliği kazanan Galatanaray- dna 960 Rağıp Beyin yazısı şu- dur: İsm A. Riza Paya kahinesınm isti- iz bu haftanm en mü Çünkü, İsmet Pş. en mutena bir gayretle çalışıp muvaffak ol duktan sonra gayet açık bir ifa: de ile prensiplerini müdafaa et- miş, Meclisin fevkalâde içtimam da itiraz kabul etmez bir viğzuh ile büyük hesabını vermiştir.Ağ- rezaferi, iktisadi sahadaki faali- yetin mes'ut neticeleri (o İsmet Pş. kabinesinin unutulmıyacak muvaffakiyetlerindendir. Şüphe y. siz İsmet Pş. hiç bir zaman mil- etinin refahma kâfi görmediği faalyetini taze bir kuvvetle çoğ! tmak istemesi gayet tabitdir. A- /7iz Başvekil her halde gene bi- izim kalacak, yeni kabinede de! fedakâr mesaisine devam ede- cektir. Türk milleti Gazinin ve onun başvekili İsmet Paşanm sevgisi- ne daha doymamıştır. Biz on- ları mukaddes bir işık bilir, de- | halarmdan, © kudretlerinden kuvvet alırız, Yeni neşriyat - MUH 24 üncü sayısı çikti. 80 bü - yük sahife, yüzden fazlar. sim, hikâye, makale, şiir, sa- lon temsili, sonbahar © için şık bir elbise modeli ilâvesi var- dır. Muhit bu sayıkı ile iki ya şını bitirmiştir. Karilerimize bu nefis mecmuayı tavsiye ede- riz. İrtihal Bir müddetitnberi hast Fraistz hâstekinesinde sibe teda vide bulünan “ Yanyalı merhum Sahte Efendi kerimesi ve Radoslü Fara)yah zade Mehmet Ihsan Be: relikası, ve avukat Cezmi ve tü cardan Ülvi Beylerin hemşiresi Nesime Hurum genç yaşında olup miştir. Binacnaleyh devlet elile yapı lan hatların mutlaka husust teşebbüs-! erle yapılan hatlardan'daha pahalıya | malolduğu, bilâkaydüşart, iddia e - dilemez, , | Sonra, kilometresi 70:80 bin lire- Mahmut Yesari Sureti fnahsusada bu sabah için davetli değildim. Günler- denberi Kâmil Bey de, Fazilet Hanım da sitem edip duruyor- lardı. Sabah erken kalktım, şey tanın ayağını kırayım,. dedim. iZaten göç etmeleri de yaklaş- tı, ayıp olacak, Gittim, çok se-| vindiler, — Tabiti irrem Hakkı, bunu, o şekil öylemişti ki Nevres Vacit, neşesine rağmen istihza- daki ağırlığı derhal farketti: — Bazan ne garip söylersin. Ağabeğisi, kırdığı potu anla dudaklarını a ederek ailesi eiracışı ele etmiştir. kaşlarını e eğdi: z —Bilseydim, ben de gelirdim. — Sordum, çocuğum, sokağ, çıkmişs., — Benim gelmediğimi mâna hı bulmadrlar ya... — Hayır... Senin hesabına çattı, başımı ei diledim. Hürrem Hakkı, baba ilş oğu- Yun biribirlerine rüşvetle konuş- | tuklarını anlıyordu: — Beni sormadılar ki... Nevres Vacit'in sesi toklağı- vermişti i — Sen de sorduracak yüz bı- rektm mı ki? : Hürrem Hakkının omuzları dşütü, tevekkülle Boynunu bük tü: — Baba oğul, siz devam e- din. Bütün kabahat bende! Nevres Vacit, ayni tok sesle devam etti: — Ahlâkı, etvarı her ne olur Sa olsun, nazik, zarif kadın ves selâm, .. Nezaketi, idaresi şaya ni hayret... Sonra dostlarile Nevres, hissiyatma, hâkim ola- çok alâkadar. MİLMYEP Bırakılan genç bir kadın Çin hikâyesi Çin bir çok Avrupalı ecnebinin git) ları bile günlere zaptedecek eğlen-| tiği senelerce kaldığı, para kazardığı| celer vardı. İ bir yerdir. İşte bu Avrupalılardan bi! Her cinsten ve fevkalâde güzel! ti bundün ienlerce evvel Çine gitmiş, | yüzlerce kadm bu saray gibi binayı! Şanghay şehrinde yerleşerek para ka dolduruyordu. Bu saraya giren bir| zanmağa başlamıştı. Bu İngiliz gen- daha çılmak istemezdi: Nice Avrupa! <i memleketinden parasız geldi, fa- h misafir burada ikon vaptırunu ka-| kat Şanghayda az zamanda zengin| çırmış, nice Avrupalınm sarı sarı al-| | oldu. O da diğer Avrupalılarm yaptı tırları buruda erimişti. | İği gibi yaptı: Evlendi, Çin dilberlerin| Fakat buranın bir hususiyeti daha den bir kız aldı. vardı ki o da serayın sahibi olan ka- Sarı irkin bu kızı mavi gözlü İn-| dinin daima yüzü kalım bir peçe ile giliz delikanlısmın yanında © kadar| örtülü olması idi. | güzel görünüyordu ki bu izdivacı Çin| Bu peşenin altında nasıl bir çehre li olsun, Avrupalı olsun Şanghayda| vardı?. .. Bumu kimse görmemişti. herkes allkışlamıştı. Fazla olarak İn-| Yalnız peçenin. altından gelen ince gilizin böyle kendi isteğile yaptığı| bir kadın sesinin Çin dilinden başka bir izdiyaçtam pişman olacak hiç bir irlerine “fasih bir - İngilizce ile cihet te yoktu. Çünkü Çin dilberi sa- seren pek güzel bir kızı olmakla be) raber eski bir hükümdar inin hiç yet zengin bir İngiliz tacirini davot yabancı kari karışmamış asil bir züm| ettiği duyuldu. İresine mensuptur. (Orada olan biteni yarın öğrenece| Kızın bir İngiliz gencine varması | #3.) İbütün silesinim hiddetini * celbotuniş. | : a 1eRin Bilmecemiz İsteristemez kız ailesinin yanmdan İs 1234567891011 Fakat kızın pek çokmücevheratı,| gf ATGHEREĞ altınları vardı. Ailesi reddettikleri bu kırın biç bir şeyini alkoymamış, krs metli olan her şeyini berabörine ala-| vek çılop gitmesine müsandle etmiş >> Bu zengin mücevheratla kocasının yanına giden * Çinli kız bir inüddet mesut yaşadı. Bir de kızı oldu. Bu sandet devam ederken İngiliz birdenbire kayboldu. Bunda çaşila- cak bir şey yoktu. Çünkü Çine gelen İpek çok Avrupalılar evvelâ beğendik İeri Çinli, kızlarla evlenirler sonra on ları, ekseriya çocuklarile beraber bi- rakip kaçurlardı. Diğer hemşirelerinin başına gelen sey bu asilzade Çinli kızın da baş | na gelmişti, Fakat maramına sil olmak istiyen bir kadın nöler yapamaz?.. O da hiç bölli etmeden gitti, do- laştı, türlü türlü eziyetlere katlana- rak aylardan sonra hain kocanı vö- si Çin diyarının başka bir tarafında) g buldu. Fakat ne görüün?. . Bu adam ken- di gibi beyaz orktan bir kadınla ev- lenmişti. Aradan bu izdivac mahe sulü olarak bir çocuğun o dünyaya gelmesi içi lâzım olan zaman geç İ mişti. Kocasmın bu İngiliz icadın! dar: da bür kazı olmuştu. Çinin böğbaht kızı kendini belli dimedi, Bir müddet orada kaldı, son| İ en leseaseei o kadınla bıraktı, İx mMsiN Bugünkü bilmecemiz Soldan sağa ve yukardan 1 — Peyizaj (7). * 2 — Büyük bir bayram (3). 3 — Nota (2). Şiir (5). No- ei ta (2). Aradan seneler geçsin diye mi bek. 4. Pahı 5). Evli Ni - Vokön intiksm almağa mı ka-| Mi ii ©. pe $ — Anadoluda © zaferi ile NY meşhür bir nehir (5). Şanghay şehri eğlence yerlerile! 6 — Baston (3). çek meşhur olmuştu. Çinde para ka-| 7 — İbrihirmin — Yahudice- İ sanan ve yahut gemi ile buradan ge-| si (0). çeh Avrupalılar para sarfetmek için) 8 — Düdük (3). o Merbuti- eğlence yerleri yok değildi. Fakat bu yet (5). ! 9 — Çapa (5). Arkadaş (2). 10 — İyi (3). Saçsız (3). 1 — Dost (7). yerlerden ön meşhuru büyük bir sa- ir da önüne bakıyordu. — Bu, doğru... Nevres Vacit, sordu; — Rica ederim Hürrem, istih| — Ne susuyorsunuz? zayı bırak. Hürrem Hakkı, başını kaldır-! — Garip şey! Sende bana'dı: sinirleniyorsun. — Senin bileceğin şey? — Hayır... Neşemi karartma-! o Rasih Nevres'te amcasım tas manı istiyorum. İdik etti: i — Sus. Ağzımı açmıyaca- — Evet, beybaba.. Sizin bile! im, cekinik Vey. Nevres Vacit, kollarını oyna-. tıyor, kesik kesik kahkahalar atıyordu: — Bilhassa romanımla çok alâkadar oluyorlar. Hattâ o ka- di, dar ki etrafa da yaymışlar... Gö, Rasih Nevres, hararetle doğ- ren soruyor, gören Soruyor...'ruldu: Tesadüfe * bakın ki onların ah-| — Fakat bitmesine bir şey !baplarından bir genç, i “bi jkalmadı. tabi hesabına benimle pazarlığa! — Evet, Rasih... Ama sıkı ça| girişmek istiyor... lışmak şartile... Ellerini koltuğunun kenarla-| — Sıkı çalışırız. KE rma vurdu: Nevres Vacidin gözlerinde, — Çocuklar, şimdi yeni bir dudaklarında çok tatlı, çok se- vaziyet karşisındayız, Romanı, vimli bir tebessüm yanmıştı; bir gaztede tefrika edilmeden içini çekerek ayağa kalktı, oğ- kitap şeklinde neşretmek var. |lunun omzunu okşadı: Ne dersiniz, bu işe? — Mersi Rasihi, Rasih Nevres, birden düşün- —0— ui celere.varmıştı. Hürrem Hakkı! o Sonbahar güneşinin . yalnız Nevres Vacit, her zamanki temkinli halini almıştı: — Daha mütereddidim... Son; ,ra, roman da tamamile bitme- di EL SiNEMALAR —- pi Ş EFKATazzz Bütün görecekleri rikkat ve şefkate İlki ödecek müstesta bir şaheser. Mevzuu: Meşhur facia mahatriri (Henry Batallle)in bir şaheserinden muktebes olan bu filmin mümessillerit JEAN TOULOUT ve MARCELLE JEFFERSON COHN röllerini bir maharet ve Itinayı tam ile if4 ediyorlar. “Temamen Kranazca “sözlü ve şarkılı 'olan be film OPER Bugün: İKİMİZ YALNIZKEN Önümüzdeki çarşamba akşamından iubaren MEXIXXD Krns zeeeee TADIN dugün Hava Müsli Olduğu Takdirde VARYETE PROGRAMİLE *e*e Büyük ık Esa Mevkil ve nevi Depozito mıkdarı lira 97. Dolmabahçe Fatmahatun mahallesi kışla caddesi 300 14-9 No. hı kok kömürü imaldthanesi arsası 31 Kiranede cenderede Koşu köşkü p 33 Ayasefada Maslak köşkü 3500 30 Beşiktaşta İbrahim ağa maballesinde 42-44-46 700 No. lı kâçir sutunları havi (830 m. m. Ârsa Tulâda yazılı emlük satılmak üzre mürayedeğe vazedilmiştir. 1 — Müzayede ( kapalı zar ) usulle ve Banka idare meclisi nda icra edilecektir. e 8 — İhale bedel talip, olanlar hu wdi etmelidirler, göz ısıtan soluk yaldızı altı; da yapraksız, kuru kuru ağa iskeletleri , vakit vakit üşü- | sun'i renklerden, sun'i şekiller titriyorlardı.|den, sun'i çiçeklerden, çelenk- Nevres Vacit, filesi o alman, |lerden örme, yapma şiir değil sundurması kaldırılan kortun |Şu fidana bak. yorlarmış © gibi önünde elleri arkasında, dü-- şünceli düşünceli dolaşıyordu. Kortla köşk (arasındaki dar meydancıkta bir tek küçük fi- dan, yetim, boynunu bükmüş, duruyordu. Köşkün arkaterasmda kalın Firenk öigarasını içen Hürrem Hakkı kardeşine seslendi: — Hava serin Nevres!, Ü- şümüyor musun?, Rop döşam- br göndereyim mi?, Nevres Vacit, o döndü, gü- Jümsedi: i — Mersi, . üşilmüyorum, Hürrem Hakkının tarafa yürüdü ve tek küçük fi- danı gösterdi: — Bak Hürrem. , Bu fidan üşüyor mu, dersin? Hürrem Hakkı, zihnen çok |k dü: — Bilirsin ki şiirden anla-|du. mam, sözlü ve Şarkılı film XX XXX 2220909 Önümüzleki çaçan am ©889893 DUHA Sinemasında Harik, bayat, kaza ve otomobil Galstda Üryon hanında kitin ÜNYON Yaptırınız. Türkiyede biâ fasıla Irayı muamele etmekte olan İhale 6-10-930 tarihinde yupılacakur. * peşinen tesviye edilecektir. eminne akçalarını ve teklif mektup- ri bir kıta çartnameyi ihale tarihin- den evvel Ankarada Banka Umum Müdürlüğüne bizzat veya posta / JK sigarmı attı, olduğu) pardesüsünün önünü ilikleme- Sinemasında gösterilecektir pd Büyük gala olarak İrne edilecek olan ve VİLLY FRITSCH ve ULLAN HARVEY tarsfından temsil edilen 1pk YALI Nam muhteşem Viyana operetinin gözel şarkıları herkesin ağzında dolaşacektir. Ra film biltün hasılat rekorunu DAİŞEŞİ vs» matine rınızı “Gi RTASINA emlâk , budala, - çıkan Tabiatin Bizim kafalarımızdan Hürrem Hakkı, tek gözlüğü nü çıkardı, baktı: — Bir hususiyeti mi var? Nevres Vacit, sinirlenmişti bağırdı: — At elinden o pis — kokult cigaranı... Monoklunu da cebi- sarsıvermişti. Elinden kıymet tek gözlüğün cebine koydu, terastan inerkö yi unutmadı. Nevres Vacit, fidanın Yy? nmda Gidi, Hürrem Hakkı & yaklaştı. Ağabeyisinin itaati9”

Bu sayıdan diğer sayfalar: