12 Ekim 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

12 Ekim 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ma ie. AE A RR e vr (e ii Fikir, YON * Jilliyet Asrın ümdesi “Milliyet” tir. 12 TEŞRİNİEVEL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, 1s- tanbul. Telefon numaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 150 1400, 1400 2100 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş işler tar. Gazete ve matbaaya ait için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların o mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü hava Dün en çok bhararer 22 cnaz 15 derece idi Buglin rüzgür poyraz cccek hava bulutlu olacaktr. Mektepliler müsabakası Belediye intihabı 74 üncü haftanın birincili Kazanan Türk biçki yurdu tale- besinden 3150 numaralı Muzaf- fer Ahmet Hanımın yazısı şu- dur: Bu haftanm en mühim habe- rini belediye intihabatı teşkil et mektedir. Memleketin her tarafında ya pılan bu belediye intihabatma 3.C. Fırkasınm da iştirak etme- si heyecanli bir hususiyet ver- mekle beraber halkın bütün pro pagandalara rağmen C.H. fırka- sile birlik olduğu bir kere daha anlaşıldr. İnti ca gürültülü oluyor $, C. Fırka- sı kazanamıyor ve işte-bunun i- çindirki iş yaygaraya dökülerek sözde ayaga düşüyor. İntihabıh kat'i neticesini bir kaç güne kadar alacağız bu ne- tice Gazinin kurduğu büyük C. 'H. Fırkasının mutlaka lehine o- ZAYI — Galsta İrhalâr. Gümrüğü müdürlüğünden 7-9-990 tarihli ve 6345 nömerolu beyanname İle resim gümrüğü verilen 5805/68. numero ve BİZ marka 4 balya pamuk men- sucst için alınan 8632 numerolu 588 Miri 45 kuruşluk bir kıla mekpur Zayi olmuştur. Yenisi alınacağından hükmü yoktur. Sebuhyan Hanı altında No. (92 Bembasat ve Bozaldö Istanbul ikinci Hcaret mahkeme sinden: Mütlis Mayer Almaleğ Efendiye alt bir sandık Kravat çorap ve buna mümasil cubafiye eşyası açık arttirma suretile satılaçağından talip olanların 15-10900 çarşamba seat 10 da İs tanbulda Çadırcılarda mezat mahal. linde hazır bulunmaları ilân olunur. Tashih — 1676 numero ve 10 teşrinlevvel 930 tarihli nüshamızdı intişar eden (Recinal, Lafonten, Vital) imzalı ve ilân) serlevhalı. ilânda mevzuu hahs “82 numerolu Ocağın, yerin: sehvi tertip olarak (82 mar- kalı) şeklinde dizilmiştir. “Tasbibi eyüyet olunur. PAZAR 12 MİLLİYET TEŞRİNİ » Matbuat hatıralarım Ahmet İhsan İmütalealar—Başkâtip Pş.—Düveli muazzama—Alman hey'eti askeriyesi it Paşanın akıl kethüdalığını kabul etmişler ve Türk tarihi- Ab- nin en müzır alamı olan bu es-|dürrahman Paşa ve mabeyinci ki veziri evvelâ âyan reisliğine| Arif Bey merhumlar celâdet ve sonra bir kaç defa sadaret| göstererek gazeteyi, beni, Hü- makamma getirmişlerdi. seyin Cahidi ve Velet Çelebiyi Eski Berlin muahedesi muci-| kurtarmışlardı. — Hakkımızda bince “Bulgaristan,, emaret ve|men'i muhakeme kararı çıkmış “Rumelii şarki,, imtiyazlı birltr. vilâyetti. Bulgaristan e emareti bir siyasi darbe ile 1887 de Ru- melii şarki vilâyetini kendisine ilhak etmişti. Bu vak'a Sait Pa- şanm sadaretinde olmuştu. Sa- it Paşa güya işi askerle hallet- imek teklifinde bulundu. Bu tek lifin hiç bir pratik yol olmadı- ğini o zamanın siyasi tarihini bilenler çok güzel takdir eder- “Mahmut Şevket Paşa cina-| yeti,, nin faillerinden kaçanlar kurtulduktan sonra, kaçamıyan lar tecziye edilmişti. : Şüphe e- dilenler dahi Sinop kalesine | doldurulmuştu. Ve İttihat hü- kümeti değişince bir nefes al- mışt, Umumi harbin zuhuruna kadar istediği gibi rahat rahat davrandı, l Gazeteler İttihatçı idi, vazife leri İttihat hükümetinin yap- tıklarmı alkışlamaktı. Meclis- İte de sükünet vardı. Bu sükün İdevresinde İttihat hükümeti, Yunan hazırlıklara karşı tak- dire lâyık mukabil hazırlıklar yapıyordu. Donanma cemiyetinin topla- dığı paralarla İngiltereye 15- marlanan “Reşadiye, ve “Sul tan Mehmet» zırhlılarnın tak- sitleri ödeniyor, 1911 de satım alman iki kullanıl do donanmayı kuvvetlendiri- Almanyadan! mış zırhlı ve bir kaç yüz torpi-) 1913 te İttihatçılar — Kâmil Paşanın vefatı — Sait Paşa hakkında ben mahkemeye sevkolunmuş- tuk o devrin adliye nazırı Ab- Hatıratımın birinci cildinde tafsil ettiğim üzere (men'i mu- hakeme) kelimelirinin mânasını anlıyamıyan Abdülhamit (ne muhakeme © menolunu- diye irade ettiği zaman ip Tahsin Paşa bunu da İadliyeye aynen tebliğ etmişti! İşte bu tebliğ üzerinedir ki na- muslu adliye nazırı Abdürrah- ler. Çünkü Bulgarlar Rumeli man Paşa merhum adliye kori-| rki darbesini kendi kendileri-|dorunda, kalabalık içinde bana: yapmamışlardı. Arkalarında! — Ben padişah namına ada- Rusya vardı. Biz ise hezimetli|let icrasına memurum, men'i Rus muharebesinden yeni çık-İmuhakemenin beraete akdem mıştık. İolduğunu zatı Şahaneye yazdım| Sait Paşanm yapılamıyacak| sen müsterih ol!,. Demişti. yordu, Balkanların karışıklığından, Bulgaristan — Romanya ve ke xa Bulgaristan — Yunanistan mücadelelerinden istilade eden Enver Paşa, ordusu ile Edirne üzerine yürüyerek orayı tekrar almıştı ve Bulgarlarla sulh ak- dolunmuştu. sukutuna kadar geçen za| olan bu teklifini Abdülham t Gn meleri Mi Abisi cici, Ve Kend Payı isle, er ira sadarete getirdi. İşte iki paşa- nn mücadelesi buradan başlar. Bu tarihten itibaren Abdülha mi ilamı iyi idrak etmiş . olduğum içih o vaktin genç Besli olan bizler Kâmil Paşa siyasetihi yü rekton beğenirdik. Çünkü Sait tımda unutamıyacağım bir vak” ladır. . Duyduğum sözler Abdür İrahman Paşanın büyük yüreği- İni anlattığı gibi başkâtip paşa- İnın da yukarda söylediğim oto- matik rolünü çok güzel gösterir. | İ Adliye nazıcınm bu cevabi İtezkeresinden sonra başkâtip! İadam için pek te kolay olma- ip bazı yerlerde olduk- Bu sulh bir sene evvel büyük debdebe ile Londranın (Saint Jamis) (Senceymis) sarayında kurulmuş olan Avrupa kongre İsinin Balkan harbi hakkında yaptıklarını suya düşürmüştü. | Bu dediğim kongre Avrupa emperyalist devletlerinin acık- İr bir komedisidir. Kongrede altı büyük devletin murahhasla rı yanında bizden Reşit Paşa, / Ali Nizami Paşa dahi hazır bu- lunmuştu. Senceymis sarayı köngtesi a şağı yukarı büyük muharebe- den sonra Paristeki (Versay) İve (Sevr) müahedelerine biraz |benzer ve netice itibarile ayni akibete uğramıştır. Avrupada bütün devletler si- lâhlanmakta devam ettikleri İgibi “Fransa — Rusya,, ittifa- kı çok kuvvetleniyor, “Alman- Avusturya-İtalya,, ittifakı da buna karşı bulunuyordu. Biz ta bii bu ittifakların dışmda kal- mıştık. Çünkü ittifâkların çoğu nun Şarktâ bir yangın çıkarıp ondan Hisse kapmak gayesini takip ettiğini vakayi, sonra, bü- tün fecaatile isbat etti. Şiddet siyasetini tatbik eden İttihatçılar bir derin nefes da- ha aldılar, 1908 inkılâbındanbe ri kendisile mücadele ettikleri Kâmil Paşa Babıâli baskının- dan sonra çekilmiş olduğu Kıb- riste Lefkuşc şehrinde irtihal etti, Kâmil Paşa zaten orada doğmuştu. Abdülhamidin akıl hocası 0- lân Sait Paşanm dahi hasmı Kâmil Paşa idi. Nasıl ki Kâmil Paşa ile uzlaşamıyan ittihatçr- larlar bile Abdülhamit gibi Sa- in edebi romanı: 92. ——— Malımut Yesari paşa beni çağırttı. Bundan son- İra (rizayı şâhane) hilâfında ya- zı yazmamak şartile gazetenin neşrine devam edebileceğime dair benden bir senet almıştı, Yazdıklarımızı çizer bozar, müt hiş bir sansürümüz varken böy- le bir senedin ne kadar mânasız olduğunu söylemeğe hacet yok tur, Paşa doğrudan doğruya Abdül- hamidin akıl hocası ve istibda- dın gizli mürevvici idi. O va- kit benim mensup olduğum ne- sil gençlerinin uzaktan görerek düşündükleri şeylerin ne kadar sahih olduğunu inkılğbın ilki haftalarında karıştığım vak'a lar içinde kendim kat'i surette anlamıştım. een Abdülhamide 14 sene başkâ-| , BaSKâtip paşaya ben bu sene iplik ederek saray vak'alarının|di yazıp verdiğim anda onun iç yüzünü yakından gören baş: |sehiresinde vazifesini ifa eder, kâtip Tahsin Paşanın Milliyet aldığı iradelerin mahiyeti ile gözetesinde neşrolunan hatıra-) Zihnini yormaz bir hal görmüş- İarr, bu kanaatleri büsbütün ha|tüm. Keşke saraydakilerin hep| ikaö tiniimm çevirdi si bu zat gibi Sade aldığı eniri Tahsin Paşayı yakından hiç) görür olaydı. 7. tanımam, Serveti fünunun 1917) Bulgaristanla olan sulhü, Yu| de uğradığı saray darbesi mü-|nanistanla sulh' takip etti. Yu- nasebetile iki defa kendisini|nanistanla sulh müzakeratnı görmüştüm. Onun maiyetinde) Osmanlı murahhası Galip Ke- 1930 Mizah, Edebiyat, RE Püf Çİ RE İRİ AA l İstasiyonda şimendiferi bek- liyorlardı. Fakat sebebini kim- senin bilmediği bir gecikme yü zünden bir türlü gelmiyordu. Bekliyenler arasında şikâyet- ler, sabırsızlıklar başlamıştı: —Bir türlü intizam yok.. Her sefer böyle oluyor. .- — Belki bir kaza oldu, kim- bilir?. .. , — Evet, evet... Bu mevsim- de dikkat ettim tren kazası çok! oluyor. Kalabalık, yaz... yeni tanışmışlardı. Onun için henüz biribirlerine bıkmadan yaz mev siminin güzel havasında isti- fade için trenle bir gezinti ya-| pacaklardı. Erkek yaşlı, şişman! bir adamdı. Kadın gençti, gü- zeldi, Kadınm kocası öleli iki sene olmuştu. Dul bir kadınla| tanışmak, onun bir takım arzu) larmı hemen yerine getirecek kadar zengin olan bu erkek içir müşkül olmamıştı. Bununla bs- raber dul ve güzel kadını böyle gezintilere ikna etmek şişman mıştı, Bunun işin bir çok mas-. raflar etmeğe mecbur olmuştu. Garibi şu ki bu fedakârlıkları ederken hiç paraya acımıyor, ilk zamanlarda genç kadını :?- kip ederken, onun oturduğu a- partmanın kapıcısı kadma bol bol bahşiş vererek yeni tanıdığı kadın hakkında malümat al-| makta gecikmemişti. Sonra ka-| dımı ziyarete başlamış, gitgide | yenemediği bir muhabbetle bu kadmı sevdiğini - hissetmişti. Bu kendisini nereye kadar gö- türecekti?, . Kendisini bu tatir cereyana bırakıp nereye “götü- rürse gitmeği daha iyi buluyor- du. Nihayet tren geldi. Bindiler, İgittiler. Bu gezintinin dönüşünde şiş| man adam kendini o kadar mes ut hissediyordu ki, genç kada nasıl teşekkür edeceğini bilemi Söylenen şeyler hep yalan mıydı? ni ilmecemiz 19343 6 7'8 9 İDİ RAK TEŞEER: GC|A mg! ERMYAR R A'B'AJT EN (eni —Fransızcadan— danberi avdet etmedi. Geliniz, size bir sandalya vereyim, otu-| , rup bekleyiniz, ... > Bunu ister istemez kabul et- ti, Kapıcı kadının bildiği bir ta- kım şeyler olup olmadığını an- lamak istiyordu. Kendisine ve- rilen paranm tesirine mukave- met edemiyen kapıcı kadın bir hayli esrarı ağzından kaçırıyor du. Genç kadının başka tanıdı- ğı genç erkekler vardı... Vakit vakit bunlar gelip kendisini 2i- yaret ediyorlardı, Bunları öğrendikçe şişman ve yaşlı âşık yıldırımla vuruk müş gibi oluyordu. Aradan bir saat geçmişti ki, kadın geldi: — Affedersiniz, sizi tim. Fakat gelini beklet-| yukarı çi- kalım da sebebini anlatayım! .| Âşık hiddetli idi. Artık bu kadından aycılmağa karar ver- miş gibi görünüyordu. Fakat yukarı çıkmaktan da geri kal- madı, Kadm anlatıyordu: — Mühim bir iş için çıkmış- tım, Aradığım adam: . bulama- dım. Geç kaldım, İşlerim altüst oldu. İ Bugünkü bilmecemiz l Soldan sağa ve yukardan aşağıya: 1—Dünyann dörtte üçü (9 Çoğrafya rehberi (5). 2— 661 (3). 3—Nota (2)., Nida (2), 4—Banyo (3), Rıhtım (3). — Çok bekledim. Kapıcı ka- dın bana bir takım acı hakikat- ler öğretti, Sonra dayanamadı, işitikleri- ni söyledi. Genç kadın: — Bunlar, dedi, hep senin bana olan aşkını denemek için kapısıya söylettiğim yalanlar- dır. Mademki bunlar seni muzta- rip etmiş, bunlarm"yalan oldu- ğüna emin olmak istiyorsun, o halde beni şiddetle seviyorsun demektir. — Senden ayrılamıyacağım... — O halde hemen nikâhımızı âkdettirelim.... Kadm tertibatmda muvaffak olmuştu. Evlendiler, Fakat ka- pıçı kadının söyledikleri büsbü ün yalan mı idi $—Senin olsun, bağışladım (2). tüccar gemisi (5). b uzuv (2). ağir (2), Balık tutult 2). 7—Renk (2), Derya (5 meşken (2). Yaya (3). Kolay sanr 3). 9—Nota (2), Su (2). 10. —Seyrisefainin yeni vapu ru (3). 11—Kıyı (5). Yelkensiz gi mi (5). Sinema ve *iyatrolar: İs. B. Darülbedayi temsilleri Zr çul İSTANBUL BELEDİYESİ bulunan kâtip beylerden çok samimi o arkadaşlarım £ vardı. Hepsinden işittiklerim bana malt Bey 1913 senesi Teşrinisa- | yordu. Devrisi gün kadını 3iy: nisinin 1 inci günü imza etmiş-İret edecekti. Sevgilisi onu bir) tir. Ve böylece bize Rumeliyi| kat daha mesut etmek İster gi- Istanbul mahkemei Hukuk dalresinden: bir noktayı anlatmıştır ki; dülhamidin tebliğ ve kendisine getirilenleri efendisine arz ile iktifa ve kendiliğinden bu işle- re bir fikir veya hareket ilâve etmeden “otomatik,, bir suret-idan istenilen askeri bir ıslahat te vazife görmüş bir zattı. İhey'eti (Liman von Sandres)in Tahsin Paşanm kendisinden |riyaseti altında İstanbula geldi kimseye zarar gelmiş değildir.|ve harbiye nezafetinin ıslaha. Onun için Tahsin Paşanın son) kaybettiren Balkan hükümetle rinin iki tanesile sulh imzalan- mıştı. 1923 senesi miihim bir vak'a ya daha sahne oldu. Almanya- bi davet etmişti. Aysıldılar, Devrisi gün tayin edilen sa- atte kadınım apartmanına gitti ği zaman kapıcı kadın kendi ne: — Ah, dedi, beyhude çıkıp kendinizi yormaymız.. Burada deği — Burada değil mi?.. Yanlış she 21 büçük i | MEKTIP i 3 perdelik piyes Yazam W.S, Mavgham Tercüme eden A Muhur Mustafa Efendinin babası Hacı Gemal Efendinin vukuu veriyle veraseti karısı Kâtibe Hanımın dahi dava sur celbi hakkında 14-9- 930 tarihli celsede karar verilmiş ve mezburenin gösterilen ikametgahında bulunamamış ve ikametgâh dahi meçhul olduğu mübaşirin tahşi yesin: den anlaşılmakla hiukük usulü wuha UL Dumbullu İsmail ef. neşrettiği hatıraları tarih nok- tai, nazarından mühim vesika rür bir alet ve müşahit idi. Benim Tahsin Paşa ile tema sım. şöyledir: Edebiyatı cedide ailesi aleyhinde bir doktor Pa- addetmek lâzımdır. Çünkü bu zat sarayda sade vazifesini gö- tına el att. Bu zatlar 1913 Kâ-| olacak. Bu saatte beni bekliye- nunuevvelinin birinde İstanbu-! cekti. , la gelmiş ve derhal işe başla-| —— Olabilir; fakat epi zaman- mıştı. Rusya, Fransa ve İngil-| samanın tere bu meseleden çok kuşku-|lerinin telâşr umumi harbin zu- lanmışlar ve Babıâlide şikâyet-| hurundan yedi aysevvel olduğu ler etmişlerdir. Ecnebi ceneral-|için çok mânidardır. Avrupa lerin emri altında bulunan teş-| devletlerinin büyük muharebe - kilâtı askeriyemizden hoşnut-| ye daha yedi ây evvel âneta'ha kemeleri kanununu “rmaddel mahsu sabina binsen tarihi ilinden itibscen bir mah zarfında tahkiker hakimi huzurunda hasr“ Dulunması veyabut bir vekil göndermesi lüzumu aksi takdirde hakkında muameleyi kanu niye ila olunacağı ilân olunur. © “Satılık otomobil Şehzadebaşında hilâl sinema sında bu akşam hafız Bürbat Beyin 12 kişilik suz he — Naşit Bey Millet tiyatrosunda bu Şirld sa tarafından” verilen jurnalla bu edebi zümrenin evlâtları ta- rümar. edilip ; Servetifünun ve suzluk göstermişlerdir. Alman hey'eti askeriyesinin| İstanbula gelişi, itilâf devlet- hep. kendi aleyhimde. , — En fazla neye güveniyor- sun? — Cumartesiye. . “emi ekery “gfistU “TSEN — yı da sokuyörlar. Gün kazan-- mak için.. Ben, O tahminimde ıyor, büyüyor. .. Nereye git İsem, herede dolaşsam, meçhul, sebepsiz korkular beni takipedi yor gi Fakat şimdi, başımı alıp) gidiyorum. Kendi hayatımdan,! ölümümden kendim mes'ulüm.. | Karın öldükten sonra, sen, ne- ye tekrar evlenmedin? Nevres Vacit, uzun uzun gö- ğüs geçirdi: — Karımın hatırasına hür- — Kitapçı, reklâm için, tara fmızdan gazetelere üç beş satır aldanmam, . Başka, ne dediler?! bir şey yazılmasını rica ediyor.'reddüt vardı. idukları « bu a- lar an Jatır. Ahmet İsen zırlan: teşli tel, mek istedi; fakat kahıkahası bir) hıçkırık gibi boğazında düğüm! leniverdi. | Formaları bir kıskaç gibi sı| kan sinirli parmakları (o yavaş İyavaş gevşedi, dirseği masanın üzerine kaydı. Kirpikleri bir an oynadı, Bu hareketinde forma JJarr fırlatıp atmak, yahut yır- şap parçalamak istiyen bir te- Mazlum Beyin B. Mesist) yahut kadın. pehliva siklirli komedi" İP; variyete ( Atstro « Fiat ) marka #kişillk Kapalı bir. otosobil satliktir. Be Yoğlu'ndı. İsveç sefarethanesindedir. hakkında muhtelif hükümler bir mahçubiyet riliyor; Lâkin yazılan bütün y cevap verdi: zılarda bir tek nokta müştere) — Çok beğeniyor. . Nevres Genç ve'canlı — olusı Hati Vacit Bey, bu eserlerinde, da -İbazılari daha ileriye gidiyo ha genç, daha canlı... * ,Üstadıleserin bir çok taraflarmı, tel tebrike geleceğim! diyor... İvirlerden, tahlillerden bir çokl Nevres Vacit, gözlerini ka-İrnı toy buluyorlar, Bu, nasıl pamıştı, formaları yumrukla İzah edilir?, İnsan, yaşlandıkç rile bastırıp uçsuz, bucaksız ha|çocuklanır! anlaşılmaz| tutukluğu ile © Rasih Nevres, yallene dalmıştı. Kardeşi, oğlu Nevres Vacit cevap verec: met etmek fikrile zannetme... gripe tutulunca, sıcak bir ateş | Oğlumu, üvey anaya ezdirmek, kenarı, sıcak bir aile yuvasi ara| hırpalatmak istemedim, Karı- imıyor değilim. .. Lâkin, bunalımın, Hastalığı da gözümü yıl rağmen,gene hayatımdan mem)|dırmıştı, İkinci bir tecrübeye nunum, Param gitti... Adamı) girişmekten de korktum. Çün- 2 sende... Evlenmiş olsaydım,| kü bu tecrübenin, bana ne ka — Fakat beni çok üzdü. masraf etmiyecek mi idim? Bel| dar huzur ve sândet getirec — Sana, öylesi lâzımdır. İki çocuklarım da olacaktı. Hep) meçhuldü: Yaşım da ilerlemiş Nevres “Vacit, düşünmeğe|$i bir türlü masraf kapısı... Sen|ti, süküne ihtiyacım vardı, An- varmıştı: ! Müntazam, sakin hayatma)| cak yaşı geçkin-bir kızla, yahut — Hayatından şikâyet edi- halal Mallarının hepsini mu-| orta yaşlı bir'“kadınlâ evlene- Nevres Vadit; dişlerini gicir| | Birden caymıştı. Formaları datıyordu: İsümenin üstüne bıraktı. Uzun — Reklâm: Reklâm. . En bir denkleşme, didinme yorgun büyük endişe 0.. Rasih, getir. luğu ile kesik kesik nöfes alr-- diğin formaları ver. İ yordu: Rasih Nevres, kalktı, elinde — Rasih, nasıl buldun?. tuttuğu küçük paketi babasına! — İyi, bey baba, uzattı. Nevres Vacit, eski'bir i-| * — Tertip hatası çok mu?, Uyadın sevki, tesiri, ile paketi| < — Pek zannetmem. İkinci açtı ve çıkardığı fornialara hak tashihleri bir kere de ben göz- tı. Hürrem Hakkı da, Rasih |den geçiriverdim. Nevres te ona dikkat ediyorlar- — Nevres Vacit, gözünü, odadalar mı idi?. Konuşuyorlar mu idi?, Nevres Vacidin kulakların- da bir tek ses vardı: — Daha genç.. Daha carlı! Sayek Hürrem Hakkı, sabahleyin Eminenin getirdiği bir kucak gazeteye göz gezdirirken kendi) kendine mırıldanıyordu: — Bu, akıl ermiyen bir Uzviyeti köhneleşmiş, çü Zi zaman kapıya © vurulmuş Hürrem Hakkı, süratle dönd — Giriniz!, Rasih Nevres odaya gi ti. Nevres Vacit elini uzatai sordu İm?, Rasih Nevres, soluk sol, idi: — Hemen hemen... Bu sıca- ğa kar dayanır mr? — Yine iyi dayandı. — Avukat Residin , saycsin- de... — Dürüst adamdır. Neye bu kadar geç kal — Son trene güç yetişti yor musun hiç? ildi. yatında beni korkutan, başkala rinm hastala sarabı, ölümü ile kederlenmek, kayranmak, a- hodbini Hürrem Hakkı, ayağa kalk- tı, bacaklarını actı, kollarını $ vusturduz — Şikâyet etmiyorum, Nev:|zap çekmek. -- ,: Bazan ince Tomatizma| ğime verme... Çi N vehimi yınca, “ hafif bir| yim. Gün geçtikce deb vehim in mi? Aile ha-| çektim. Halbuki benin gözüm! di. gençlerde idi. — Ve nihayet patlak verdi. — Biraz geç amma... —Ne ümit ediyoçsün? — Her şey! tün yi lerim, items, iç bir şeyBükl gileri belirmişti. şt 5 © “Gülmek kahkahalarla Lİ, a Nevres Vacit, bir o müddet formalar elinde durdu. Yüzün- 'duydün?. Ufaktan dedikodular de, ta içten yanan, kıvrandıran olmasın, hir ıstırabın acı, canluraş çiz-| gül formalardan ayırmıyordu: — Roman hakkında (neler abil değildir. — Kimseyi" tanımıyorum, bir temasımı yok ki., i — Peki, kitapçı i&dtyör2> müş, hayatiyetini kaybetmeğe başlamiş, bir dimağ, nasıl genç canlı, bir eser yaratabiliyor Daha mütekâmil olabilir. Fa- kat tamamile bir genç canlılr- ğını, bir gençlik ateşi göstere- bilmesi, sşayanı'hayret.* Eser l tılmaştaz a) Beybaba, — Neden? — Fo rı bekledim. — Aldın mı?. — Kısmen. . —'Nevres Vacidin kaşları — 15 (Bitmedi

Bu sayıdan diğer sayfalar: