November 27, 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

ii Fikir, salliyeti Asrın uzidesi “Milliyet” tir 71 EŞRİNİSANİ 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi So: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs- anhu Telefon mumaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G 3 aylığı © 400 6. 70 ” 2 1400 2700 Gelen evrak geri verilmez geçen nüshalar 10 kuruş tur, Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların & mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü hava Dün hararet en çok 12 en sx 4 Gcrece idi. Bugüm tuzgir motebavvil esecek hava kısmen kapa'ı ola Ahmak neye derler? Eger şu günlerde size şu ser- lâvhanın ifade ettiği şey süal edilirse sakın yanlış cevap ver- meyin, ben size izah edeyim de aklınızda kalsın. Ahmak şuna derler: “ Bir yere seyahata çıkmış- sınız, sizin olduğunuz otele ta- pıdığınız bir ahbabınız gelmiş.. | Bu iki vakada hamakat yoktur. Orada bir kaç gün kalmışsınız, ahbabınızda kalmış... Yine ha- makat yok.. Avdet zamanı gel- miş, ahbabınızın, otele verecek parası © olmadığını © ve bancı bir memelekette kendisi ni mahçup etmemek için otele “olan borcunu vermenizi sizden rica ediyor.. Bunda da hamakat| denecek bir şey yok. Siz bu sözlere inanıyormusu- nuz. Hamakat nöbeti burada baş- lıyor. O ahbabınızın hakikaten mahcup olacağmı tahmin et- mek suretile hamakat nöbeti de vam ediyor, ve onun borcunu veriyorsunuz, hamakatiniz buz rada haddi kemâle eriyor ve o ahbabınız memlekete dönünce borcunu vermiyor.. Siz de hama 'katinizin mükâfatını alıyorsu- nuz... Ey harmakate müstait arka- daşlar sakın size birisi para ve- remiyeceği için mahçup olaca- ğını söylerse inanmayın, inansa nızda ona ödünç vermeyin.. 000 lira Bu ay zarfında gazetelerde her gün değişmeden çıkan şey- ler şunlardır: i — Gazetenin ii 2 — Mes'ül müdi 3 — 1930 sene rakamı. 4 — Gazetenin 5 kuruş oldu- ğu. 5 — Abone şeraiti 6 — Gayri mübadillere 62000 Mira tevzi edileceği. Yankesicilik artmış. Gecen aya nazaran yankesici imzası Türkiye e Harig için| 800 kuruş | Sıhhati yerinde, refah ile yaşı- MILLİYI ET Evlenmeğe karar veren bir genç —Fransızcadan— | Otuz beş yaşında bir gençti. yan ve kibar bir ailenin oğlu i- di. Çehresi gençliğini çok iyi muhafaza etmişti. Hayatta mes'ut olması içini hiç bir sebep yoktu. Gençlik, yakışıklı ve sağlam olmaktan başka iyi bir tahsil görmüş ol- mak gibi meziyetere de malik- ti. Fakat hâlâ evlenememişti. İ Kendisine hayat arkadaşı ola- İcak kadını intihap hususunda! İmsüskülpesene davranıyordu. Epey zamandanberi genç ve güzel bir kadınla sevişiyordu. Artık evlenmek Zamanı geldiği halde bir türlü buna karar vere memesine sebep hep bu kadınla olan münasebeti di, Kendi ken dine: — Artık evlenmek zamanı geldi. Daha ziyade vakit geçer se ben ihtiyarlıyacağım. O za- man genç bir kız ile izdivaç et- mek zamanı da geçecektir.. Fa- kat... Evet.. Burada bir “fakat,, var İdı ki her tasavvuru bozuyordu: İ — Fakat, diyordu, benim onun la olan münasebeti artık büsbü| tün kesmem lâzım... Sevdiği kadın genç ve güzel bir duldu. Epey zamandanberide vam eden bu münasebet sami- mi bir muhabbeti ki şimdiye kadar hiç bir fena hâdise ile bo zulmamış, dalma samimi kal- İmuştı. İ Genç adamı düşündüren asıl| cihet te bu değil midi? — Başka her kadın gibi olsa bu ne kadar kolay olurdu, diye söylendi, fakat ona bunu teklif etmek.. Ah, mümkün değil. Maamafih artık karar ver- Bu kanaatle sevdiği kadını ziya; rete gitti. Kadın onu her vakitki gibi şen, neşeli surette karşıladı. Kadın bu ziyaretten çok mem- nundu, Fakat o birden bire de- di ki: —Bugün seninle ciddi bir şey konuşacağım. — Ne gi lim! Ne diyecekti?.. Bu güzel ka- dmın neşesini, muhabbetini ibs) lâl etmeğe cesaret edemiyor- du. Nihayet karar verdi, söyledi: — Ben evlenmeğe karar ter-| dim. Kadın bunu gayet tabii kar- sıladı. Sadece sordu: — Kimi alıyorsun?.. — Henüz bilmiyorum. Yak! nız evlenmeğe karar verdim. Şimdilik o kadar. .. — Sana göre bir zevce bul mak kolay değildir. Senin ismi asıyacak bir kadının bir cok| Söyle, konuşa- mek zamanı geldiğine kanidi.! Poilsin hoşuna gitmiyen ve pa —————— — rası çalınmak ihtimali olan dal|di buhranın hafiflediğini göste gınların hoşuna gitmez.. Lâkin,İrir. Her halde fena alâmet de- ri olmalı... Tabii bumu dür. Şimdi sana bir teklifimi var... — Nedi ederim. — Kadm kadını daha iyi an- lar. Sana Zevce intihabını bana bırak.. Böyle bir kız bulunca sa na: — İşte sana lâyık bir zevce,! mes'ut olunuz!.. Diyerek artık aranızdaki münasebeti keseriz) olmaz mı?., Buna hayretle teşekkür etti, Çok muvafık bir tekliğti. Fakat son zamanlarda tanıdı ğı bir genç kızdan bahsetti. Genç kadın buna pek mem- nün. görünmedi: — Anladım, dedi, onu ben de bilirim. İyi kız. Fakat daima kendi dediğini kabul ettirmek ister. Demek omu beğendin?. — Henüz hiç bir kararım yok Bir kaç hafta geçti. Baska bir kız mevzuu bahsolduğu za- man genç kadın: — Evet, dedi, güzel bir kız. Fakat yaşı yirmi beş... Bu za- mana kadar koca bulamaması ir kabahat değil midir?.. Diğer başka kızlar da yok de Bildi. Genç kadının bunlar hak- kmda söyledikleri pek başka başka oldu. Evvelâ: —Okızmı?. Çok Çok iyi bir kız olduğunu Diye söze başlar fakat mutla ka mühim bir diki: . — Artık yeter sevgilim, dedi, ben kararımı verdin. Mutlaka evleneceğim. — Peki.. Kimi alacaksın?.. — Senit.. Teşekkür Kardeşim Şemseddinin hazin ölümü münasebetile gerek cena ze merasiminde hazır bulun- mak ve gerek şifahen ve yazı ile kıymetli tesellilerini ibzal buyurmak suretile teessürleri- mize iştirak lütfunda bulunan muhterem zevata şükranlarımı ayrı ayrı arzetmek iktidarında değilim. Bu vazifeyi muhterem gazetenizle ifaya mücaseret ey İliyorum efendim. İstanbul vali; Muhiddin .. Gaip bir kadın. aranıyor Bundan on bir sene mu- kaddem memleketten çıkup İstanbula gelen teyzem Hil- miyenin bugtne kadar hayat ve memalından haber ala- madım. o malümatı olanların atideki adrese iütfen bildir- meleri insaniyet namına rica olunur. 2... Hemen söyle rica kusur bulurdu.! Nihayet genç adam bir gün de-| idi çalımacaü, çırpılacak şeylerin arttığına delâlet eder ki, iktısa miye- ve üşünmieii çok bayağı ve dediği gibi «İPakat, “sig benim yerimde lanlar başka he y bayağı: yar bilirdi? smadan, terbiyesizlenmetlen| geçtikten sonra da bir baygın- de edilebilir amma,. Benim e geliyor, Cahidin kollarında, vaziyetime düsn ” onun göğsünde imişim! Depe İ si kendimden geçiyorum, Se benim gibi sevmek,| — Allahım. Beni buradan benim Cahidi sevdiğim. kağarlı kurtar... iri: sevmek ne güç sey lokma Zi romüniz 88. bi olurdu. Şii FA EEE EE | cielive dönmüş A Eye. haftadır, ne ge uyku giri-| yorum. Kimbilir, o ne halde?. mideme Cide Kazasında Körile ğildir. aye Kara Recep FELEK iu Nezif Diye dönüp dolaşma; mıştır. Bari akıl etse de, hi mete gitsi — Nişanlımı kapattılar, Ceb ren nikâh ettiler... Dese de beni kurtarsa. Bir ke re buradan adımımı dışarıya a- tabilsem, şu paşaya öyle yapa- İBazan kalbim öyle sancılanı -)cak şeylerim var ki... Bilmiyo- yor, göğsümün ortasına Öyle'rum ki, Cahit neler bir ateş dağılıyor ki başıma velg ül itti sırtımm etlerine kızgın demir-|Geçen günü buraya geldiği sa- ler yapıştırılıyor zânnediye-İman kendisine neler söylediler, onu da bilmiyorum. Eğer: — Belkiys. Hanım Paşa ile evlendi. Artık sizi görmek iste- miyor... Filân dedilerse tamam. Mu- hakkak çocuğun yüreğine in- miştir, Babama da sordise, o- 'nün da söylediği her halde bun Etem IZZET başımı çeviriyorum o, sağa ba” İkıyorum o, sola bakıyorum ol. Si rum. Bu sancılı ve alevli nöbet Diye yalvarıp ağlamaya baş- vi gün yi zamân| e doluverir, fi PERŞEMBE, 27. Mektepliler müsabakası z Serbet Fırkanın infisahı 80 inci haltanın 5 inciliğini Galatasaray lisesinden 686 wer B. kazanmıştır. Yazısı şu- dur: Göz kamaştırıcı fakat tatbik kabiliyeti az bir programla or- taya atılan Serbest Fırkanm bu hafta inhilâline şahit olduk. mın öledenberi tatbikine çalış- İtiği prensipleri kendine malet- miş onlar: süsliyerek göz alıcı bir şekle koymuştu. İlk teşek- külü anında bir parca rağbet gördü. Fakat inkılâp prensiplerini hazmetmiş Türk milleti bu fır- kada ne gibi unsurların rol oy- namaya çalıştığını görünce va- İziyeti anladı. Henüz doğan Serbest Fırka- ya muhtaç olduğu yardımda bul İlanmadi, Bu da bize gösteriyor ki Türk milletinin büyük bir ekse riyeti ancak şüpheli unsurların içinde bulunmadığından emin olduğu bir fırkaya müzaheret edebilir ve böyle bir fırkadan maadası Türkiyede yaşaya- maz, Çünkü Türk milleti var- lığı pahasma elde ettiği hürri- yetinden zerre kadar feda etme) meğe karar vermiştir. Yeni neşriyat © TÜRKSPOR Beogradşki oyuncularına de. yak mi attılar? Bugün çıkan nüshasında Yü godavya © takımını gelmemesi: nin sebeplerini" okuyunuz. Bu haftânm zengin ve çok resimli münderecati arasında ta ihi spor hikâyesi , mektepler deki son faliver, klüplerimizin barışması hakkında gazetelerde çıkmayan talsilâr. Kaleci Ulvi Beyin bayan, Axıypa yarışların daki Türk otomobilcinin hatıra. ları, spor. şinginasinda Malek; şundan bundar., , V.S. Haltalık Sinema Bu isimde yeni bir sinema gazetesi çıkmağa başlamıştır. (Haftalık sinema) gazetesi si- nema havadisleri verecek resim! ler basacak ve büyük müsabaka | lar açacak, ikramiyeler dağıta- caktır. Birinci nüshası çıkmış- tar, Bu fırka Türkiyeye bir yeni-| " .İlik getirmiyordu. Halk Fırkası| 1930. Mizah, Edebiyat, Bilmecemiz 123 45 6 78:9101! FA Ag A vg AT VE AR RM biimecemizin halledilmiş şekli 1234567 8yi011 Bugünkü izgilmecem Soldan sağa ve yukardan aşağı I — Bir nevi kömür (3) Üst değil (3). Yemeğe tat veren sey (3). 2 — Bir adet (2) Erkek (2) Ekmek yapılır (2). Uzak nida- sı (2). 3 — Bir sebze (7). 4— Bir harp (2). Baston (3) Yama (2). 4 — Hayvan yemi (4). Cera- hat (4). 6 — İsyan eden (3). Rabt e- büyük bir nehir (4) Halk (4). B — Sonuna (2) gelirse nazla nır (2). Yükseltmek (3). Si- cim (2), 9 — Bir sebze (7). 10 — Bir çalgı (2) Rabt eda- ta (2).Su (2). Balığın tavası(2). 1 — Şahıs (3) İslaklık (3) Rih (3) İRTİHAL Bir müddettenberi rahatsız bulu san Yenişehir. eşrafından merhem Auf Beyin Kremi Rukiye H. dün akşam” vefat eylemiş olup cenazesi bugün öğle vakti Halarköyünde çarşı camil şerifinden merfeni mahsusuna maklolunacaktır. ride: Bir deyni mal unbihin temini tahsili hakkında Sirksede Bandırma otelinde tahtı hacze alınan on beş adet demir karyola ve on beş adet şilte man yorgah ve yastıklar. ve Otuz adet çarşaf 930-11-20 cumat- tesi günü sast 12 ve 13'de Çadır. aalarda sanlacığıdın tulip olanlara mahal mezkürda Bulunmaları ilân ohunuz n ko-| cayı buldu ya? Elbette beni u-| nuttu!,. Diyebilmeyi aklına ge-| tirmez, Hem daha buraya takıl. madan bir akşam evvel onunla başbaşa verip ağlaşmadık — Ne olursa olsun biz biribi- rimizden ayrılmıyacağız... Demedik mi?.. Tanışıklığı- miz bir günlük, bir haftalık, bir aylık olsa yine: — Bütün bunlar sözde kalabi Denebilir. Halbuki, aramız- da iki senelik uzun bir can'ci- ğerliğin beraberliği, anlaşması, vefası var. Ne o, benden bir an! şüphe edebilir, ne ben ondan, Yeter ki, ağlayıp sızlanma i için, de ellerini kavuşturup o kalma-' sında biraz çırpınsın,öteye beri ye koşsun! Eğer, ben onun gibi, serbes > olsaydım, simdiye ka- Tiyatro ema İs.B. Darülbedayi meral ayi vü va yarin ma- im ssl 530 Venedik am İl veli $ ve ul Tercüme eden: M. Şükrü B. Gişe sast birden itibaren küşa- dedir, Pangaln Sinemasında. perşembe günü akşamı komik Şevki Bey teim- silleri Son havra yarkası kahramanı Nezihe hanım (tarafından konser kemancı Aleko udi Yorgi ve arka- dışlar iştirakile Şevki Bey tarafın» dan tehlikeli randevu Müsamere Güzel San'atlar Birliğinden: 27 TTeşrinisani 930 Perşembe günü saat on vedi buçuktaki müsameremize şubelere meh- sup âza ile davetlilerin teşrif- leri. Jidarehanesi bırakmazdım. .Ne iyapayım ki bağlıyım, bu oda- nm içinde mahpusum. İlk gün- İdenberi bir kere bile çikıp ta İbiç olmazsa yanındaki odaları gezmedim. Paşa belki günde üç beş defa geliyor, — Nasılsınız Hazretleri?.. Diye yanıma sokulmak, lâf açmak, konuşmak istiyor: — Rica ederim., Gidiniz. Si- zi gördükçe bütün bütün fena- laşıyorum!.. | Diyorum, bir saniye bile ya- nımda kalmasına tahammül e- demiyorum. Halbuki, biçare ne| Hammefendi İmuyor?. Her terslediğim 2a- man Ö si dü Diyor. Hiç gidişatını bozmu- yor. Ya dediği gibi sahiden be- dan başka bir şey olamaz. Ka-İdar dünyayı biribirine katar, a- nim için. yanıp ae ya öyle bir yi nasıl yaradı ne maki eki kapı-! hut — kadar çırpınıyor, neelre baş vur; — İyi olacak efendim. Hep- üzelecek. pin eserinden Dam si mizânsen'i ve monzaaı sine $ iki MAJIK sinemasında İMYRNA (LOY'un temsili mubteşersi ŞEHVET KADINI temamen sözlü ve şarkılı film gösterilmekte ve Viyana operam- nin meşhur tenoru ALFERD PIDCAVER LOHENGRİN ile *LES MAİT- RES CHANTEURS DE NUREN- BERG'de dinlenmektedir. Sinemamız cuma ve pazar gün- Teri, saat 10 4-Sva tanildrl fiatlarla matlneler tertip Etmiştir. İkinci mevki 25, birinci mevki 40, bunusi 30, 4 kişilik localar Önümüzdeki Pazar akşamı MAJIK sinemasında Bir Alman operet haftası: İSABELLA Maestro (4. Syivain)in sözlü yar kılı ve dansı eseri olup sinema yıldızlar ANİTA DORRİS ve GOSTA EKMANN tarafından tagannt edilen şen şarkılan muhtevidir. Mhveten: Halihazır sözlü dünya havadiş'eri Şimdiye kadar görülmüş ve işi dilmiş en büyük ve en ahenktar film bu bata Melek ve Elhamra Sinemalarında gösterilmekte olan Serseri Kıral renkli büyük opcra filmidir. Yeni makine seyesinde Türkçe ve Fran- sızce mükâlemeler ayni zamanda filmde göstermektedir. İde. Buradan bir yere çıkmasına imkân yok. cak. En son birgün "orulup kendinden geçecek... Diye düşünüyor! Bilmem, hangimizin inadı daha zorlu çı- kacak?.. Dün bana terzi gönder mişti. İstanbulun en yüksek ka dım terzisi imiş. Kadıncağız ko- lunun altında bir sürü modelle geldi. Yapılacak şeyleri saya bitiremedi; lıklar, gecelikler, mantolar, par) desüler, iç çamaşırları su bu. “Karlman,, yabut ta “Olyon,, a; çeşit düzer gibi. Tabii menfaati !var, Bunları yaparsa, yaptırma- İyı kabul ettirirse paşayı da ken İdi ağırlığınca sızdıracak. Paşa-| # nm canıma minnet. Ben: — Peki ölçü e - Der demez, paşa: — Sizinle evliliği kabul et-| Demiş olacağım. Paşa bu va- ette öneriye hane Jeeee “ iğ San'at “MAZXiM “1 Bu akşam ç 7 BÜYÜK SUARE DANSANT TENİ YARTETE PROGRAMI a Kotiyon — Sürpriz sess Dünya filmi Paris'te büyük (bir movaffakiye" sant cazip ve hoş vakir geçirtecek harikulâde bi çaylıklar, gündüzlükler, akşam | Bu akşam: ASRI SİNEMADA ktebes ve “ Coimsdie Hransgise m filminin ilk irzesi müzesebetili iğ 8 Yy K J Bu filmde MARİE BELL, “ile beraber 2 MARCIYAL, EENİR v DUREN ve JEAN IN WEE namaktadır. cazip - müsssir ve ihtiraslı. entrike. ? z Maestro Polyansky İdaresinde takvive edilen ork ından masiki parçaları tatbik edilecektir. 3 inluğu hasebile txm saat 9 1-2 da şlayacaktın. p Fiatlarda zamıniyat yoktur. göeeamap ea 9444006040090 46900899000 Önümüzdeki an Si akşamından itibaren 41,35 8 i si tarafından tkdim edilecek kazanmış Ve MARY GLORI - MAKSUDLAN vel i PIERRE MAGNIER al tarafından temsil edilen bu film şehrimiz sinemacılığında büyük ÖĞ bir hadise teşkil edeceğine cminiz . | SINRMASINDA meşhur bir #© tist olan ve ayni zamanda bül bie istidarin çalar DörTi GONFSON un taranmen sözlü birinci filmi | SOKAK KIZİ Mâveten: Canlı gesli resimle keman Yanmki cuma günü * 1830 da Fransız tiyatrosu meşhur Yal JACOUE MADAM GABRİKİ TURNESİNİN VEDA mag Bugün san 15 te FRİ dd i TİYATROSUNDA | talebelef€ İ balka mahsus'bile matine verile Bu matinede Racine nin şahese”” RENİCE piyesi temsil edilecektir g Yerlerin Hatları : Koltuklar *” vi 200 balkon. 100 ve Galeri ; ii geli Irandan Türkiyeye Türk konsol sluğundan aldı” yy Gorül name suhatrer parapet Kaybettim yenisini alacagımdi” kisinin bökreü, yoktur. / değil, canını bile verir. ei ii 'ben ne ölçü verdim, ni i Kadını başımdan ei de bazan ağır söylemey© bur oldum. gi — Efendim, ben Pass” Diyorum. nd rısı değilim. — s7 olur hanım Dive, Gel de sinirleri İm istiyorum. Dedim, hu kadar açık lim. Yine: b — Aman elendiciği". iü gibi koca milyonda bir | gil, Nasıl böyle düşüm ze hayret ediyorum Demesin mi?. O zam kendimi tutamadım: ei pe — Rica ederim gidi” jeibise filân istemiyoruf” l