4 Ocak 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

4 Ocak 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

en; Kasimpaşada Sahaf Mu-|ran bahçı “ttin mahallesinde Macar bol rem altısı kız, biri Mi iz Çok çocuklu aileler serisin-|nin tamam dokuz çocuğu var- i dır. Çocukların (6) s1 erkek , Ayakapı caddesinde, nu çü Mi Anneleri 36 yaşında, Sa oturan Tevfik Efendi-|dır. Şimdiye kadar 11 çocuk sa- Armutlar pek ço 2 Günlerde, sulu nevinden |leri 20-25 kuruşa kadar satıl z yor. Küfeler içinde seyyarsatıcı tları piyasada pek ço- |ların sattığı bu armutlar, P€ ir. Ve armutların en iyi | çabuk çürümekte olduğundan —————— n aba hindiler! Jvaksu dükkânlarda sederik önlerde hindiler pek tmeğe kalkarsanız bir biridiyi © Ancak, bunları ta:/iki büçuk liradan aşağı alna? ğ k vde otu- Çok çocuklu aileler serisin-| tanında, bie ar erkek ol- ği Idı MİLLİYET, mak üzere yedi dir. Çocukların hepsi berhayat- İtir. hibi olmuştur. Doğan çocuklar İdanikisi vefat - etmiştir. diger- İleri berhayattır. Jesnaf çabucak elden çıkarmak için okkada bir kaç kuruş kâra kanaat etmektedirler. sınız, Hindiler, bunları sürü ha- iinde besleyen bazı kimseler ta- ra çocuk sahibi-| İzarı dikkatine vaz'ını rica ede- PAZAR 4 KANUNUSANI Eski İstanbullular arasında u İzun kış gecelerini, tramvay, o- tomobil gibi zahmetlere katlan madan mahalle arasnda tatlı tatlı geçirmek istiyenler, med- dahı bütün eğlencelere tercih e derlerdi. Bizde meddahlık, ma- sala biraz taklit çeşiisi katmak SAKİ etriye suretile yapılır. Rağbet edenle- ri gittikçe azalan bu san'atin bil hassa sinemalar belini bükmüş- tür, On beş, yirmi sene evveline gelinciye kadar İstanbulun sa- yılı bir kaç meddahı haftanın hemen hiç bir gecesi işsiz kal- mazdı, Şimdi, mahalle aralarında üç beş kahvenin, koltuğuna sığına- rak ancak geçinebiliyorlar. Pi- Son zamanlarda - sokaklarda |lekeleri çıkarmak için emsâli bir takım insanların nazarı dik| görülmemiş bir sabun imal et kati üzerlerine celp ederek beş)tiklerini bağıra bağıra ilân eden on kuruş koparmak için türlü| er, gravatbağı, rende, törpü, ay tarim So ymm e em e ep oldu. Bu meyanda, armut soy- f > l l 1 mak için hususi bir biçak keşf-| tefek şeyler satanlar, akla ge- len gelmiyen haraketlerle et- gara yaktıkların: söyliyenler, yasada bir parça iş görebilen meddah Aşkı ve Süruri Efendi- | lerdir, | | /Çape “a silâh sesleri! Çapa karilerimizden muhtelif imzalarla aldığımız bir mektup ta, Çukur bostan ve civarında geceleri geç vakitlere kadar si-| sesleri işidildiği - haber | | verilmektedir « Çapa kari -| lerimiz, bu silâh seslerinin civar Ja bulunan polis karakolundan dilmesi lâzım geldiği halde diye kadar hiç bir memurun bu silâhı atanlarhakkındaküçük bir takibat bile yapmadıkların- dan şikâyetçidirler. Geç vakit işinden âvdet eden bazı ame'eler, bu yüzden tehli- keli dakikalar geçirmektedirler. Zabıtanın ehemmiyetle nazarı dikkatini celbederiz. Kütüphane nereye yapılmalı ? Akşam gazetesinin i—1— 93i tarihli nüshasında, İstanbul belediyesinin bir Şehir kütüp- hanesi tesisine karar verdiği ve bunun için Beyazıtta belediye dairesi yanındaki eski Beyazıt? medresesini muvafık gördüğü yazılıyor. Bu medresenin ne kadar tadi- lât yapılsa, kütüphane ittihazı asla muvafık değildir. Zira üç gün içinde tuzu mayi haline ge-| tiren rütubetinin şiddeti, odala-| rında mum yakmadan iki satır yazı yazmak ve okumak müm- kün olamayacak derecedeki ka- ranlığı inkâr olunamaz. Faleri halleri sebebile burada yatmaya mecbur olan talebenin baş ağrısından ve nezleden kur- tuldukları yoktur, Gündüzleri! olsun bu. sıkıntılardan kurtul- mak için bir çokları günlerini hariçte geçiriyorlar, Medresenin kütüphane ittiha zı halinde ashabı mütaleanın o- kuduklarını anlıyamıyacak hale gelecekleri muhakkaktır. Binaenaleyh belediye şehir halki için asri bir kütüphane yapmak istiyorsa bunu Mülga maliye nezareti (arkasındaki yüksek ve geniş arsada tesis ve inşa etmelidir ki maksat bihak- kın temin edilmiş olsun. Burası Mevkiinin yüksekliği ve Darül fünun meydanına nezareti seb İ bile aydınlık ve hava cihetinden | emsali bulunmaz bir yerdir. Maruzatımm belediyenin na- rim efendim. Medrese civarı sakinlerinden H, HAZIM maktadır, beslenmiş. 150 kuruş ile 175 kuruş arasında dır. Palaz hindiler isg 100 kuru şa kadar tedarik edilebilmekte herkes, sıcak bir dam altı bulup fettiğni iddia edenler, kalayla raflarına bir sürü kalabalık top Tasarruf mücadelesinin ilk)|birbirini takip ediyordu. Diger başladığı günlerde idi. Halk! taraftan çayın zararları söylene arsında ıhlamura karşı sebebi! söylene bitirilemiyor, Piyasaya anlaşılamıyan bir muhabbet baş| zarif etiketler içinde bir takım ladı. Aile meclislerinde, umu-| ıhlamurlar sürülerek halk halis mi yerlerde, çay yerine ihla-İ yerli malı olan ıhlamur içmeğe 'mur içilmeğe başlandı. bazı bü) teşvik ediliyordu. yük pastahane ve çayhaneler| Fakat niçin ve nasıl oldu bi- bu umumi temayül karşısında |linemez, birdenbire işin teni arzu edenlere karşı müşkül va-| değişti. Ihlamura karşı besle ziyete düşmemiş olmakiçin-İnen muhabbet ortadan kaybol- dükkânlarında ıhlamur bulun-/du. durmağa mecbur oldular. gaza-| Bugün iddia edilebilir ki ıh- telerde ıhlamurun faidelerin-| lamuru, hasta olmadıkça ve dok den bahseden sıhhi makaleleritor lüzum göstermedikçe içen- Mi; ke çalışıyorlar. Son günlerde bazı kimselerin sokak ibarınmağa dir başını. soktu, Dam altı bulamı-| ta ateş yakarak, etrafına gcgip lâlezarıdır,, dememişler. lamaktadırlar. Resmimizde yere yuvarlan dığı görülen adamcağızı da ev velâ bu açık gözlerden biri 2a: edenlerbulunabilir. Fakat ha ber verelim ki, bu zavalir an bir sar'anın kurbanı olarak ye Te yuvarlanmıştır. Ihlamurun adırı bile Gnl lerimiz yok gibidir. Acaba ıhla Mur, bir kaç ay zarfmda, malün evsafme kaybetti mi? Şüphesi hayır! Bize kalsa bunun bir tel sebebi var: Bizde halk; moda cereyanlar nim esiridir. Thlamüra karşı gös terilen alâka da moda halin gelmişti, Bu moda geçince, he kes gene çayını içmeğe başla dı. | Son aylar zarfında çay istih lâki şehrimizde çoğalmış, bin: mukabil ıhiamurun ismi bile iş tilmez olmuştur. narı, kış gününün... Havalar, soğuduktdh - sonra) yanlarda şunun bunun yanınd, ısındıkları görülüyor. Tevekke li “Ateş kenarı kış gününün

Bu sayıdan diğer sayfalar: