10 Ocak 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

10 Ocak 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“oktruva tarifesi 3 şuba Oktruva MİLLİYET şal ayeneleri için bir) Yeni tarife 3 şubat-| Bir makine kazanı oje hazırlanıyor ilkla temas eden esnafın enesi için belediye sıhhi- aktöğidürlüğü bir proje hazırla başlamıştır. Projede esnafın açılacak ne evlerinde mi yoksa) nelerde pri muayene €- si lâzım geleceğini İzah) #e'tir Yalnız burada sıh- mü tü.lüğü ciddi bir müş- karşılaşmıştır. : Şe; stahane hekimlerinin İşi ei “uz ndan muayene için gien mütehassıslara ihtiyaç AHİ. Bu işe mızmur edilecek 45815 hekimlere verilecek ülüm bir yekân tutacak lediye, esnafı muayene hekimlerin maruf müte lardan mürekkep olması»! ği işin meclis, İ olarak tahsisat hususun #dakârlık edecektir. naf cemiyetleri murakipleri af cemiyetleri murakıp- fına tayin edilen yeni mu- €snaf cemiyetlerinin Plarını inceden inceye tet- meğe bazlayacaklardır. tahlil edilecek gilin vekâletince Terkos su- R son bir tahlile daha tabi Masına karar verilmesi üze irket kendi kendine bir yapmış ve raporunu ver- Halbuki tahlil esnasında giye heyeti fenniye müdürü vücudü elzem bulundu- m bu rapor reddedilmişti. bmüzdeki hafta zarfında gi 'erniye müdürünün de iş bir tahlil yapıla-! tanzim edilecek rapor ve gönderilecektir. Vekâlet- fp edilmekte olan tetkikat Mhasma gelmiştir, volt kuvveti z bul elektrik cereyanı da in 220 volta çıkarılması t etmiştir, Elektrik şir- rümüzdeki hafta Beyazıt #minönüne kadar olan mın- a 220 volt cereyan vere- ve hanların şeraiti sıhhiyesi © bütün otel, han ve misa lerin sihhi şeraitile mec- 4sgari olarak ihtiva et- lâzım gelen müştemilâtı ia belediyece tetkikata Uştır. Bunlardan sıhhi göl haiz olmıyanlar görülür- atılacaktır. razi tevziatı "ova nahiyesinde Kansız, ” ve İslâmlar köyleri aha İevzii takarrür eden Diki- east dahilindeki çiftlikler girin mesahası ikmal edil- igili: Şu hale göre tevzi edile- gezi miktarı 12000 dönüm- fapka kanununa muhalefet «öyde oturan Şibinkarahi hef Mehmet, sapka kanununa “Eİ haraket ettiğinden ya- irak hakkında tahkikata Muştar. Aldızdaki tahribat © Seranın Yıldızda yap- ribatın miktarı belediye- hafta içinde tesbit edile- mektedir. azalardan bir çoklarında ba yas cetveli tanzimi ulmuş ve arazilerin be- © defterlerine kayıt mu- ne başlanmıştır. tasat mecmuası © tisaret iealemi tarafın- İmezunen Parise hareket etmiş - ta tatbik edilecek Yeni oktruva tarifesinin ta- dil olunan maddelerinin tatbiki ne 3 şubatta başlanacaktır : Yeniden okturvaya tabi tutu- lan mevaddın listesi de yakın- da güzetelerle ilân olunacak ve ilân tarihinden itibaren iki ay sonra bunların da tatbikine baş- lanacaktır . S. Fırkanın Ceyhan reisi tagayyüp etti Adana 8 — Sabık Serbest fırkanm Ceyhan reisi Remzi Paşa on günden beri tegayyÜp Bir çok yerler arandığı hal- de bulunamadı. Paşanın bir ka zaya kurban gitmiş olması ih- timalinden endişe edilmekte- dir. si .. Türkiyede tescil edImişi 10.000 sporcu var Son tetkikata göre, Türkiye- de tescil edilmiş olan sporcula- rın miktarı 10,000 kadardır. Bu yeküna henüz federasyona kaydedilmemiş küçük, klüplere mensup idmancılarla serbes çalı şan gençler dahil değil... Yunan operet hey'eti Evvlki gün şehrimize gelen Yunan artistlerinden mürekki operet heyeti bu akşam temsil- lerine başlanacaktır Hüsrev B.bugün geliyor Tahran sefirimiz Hüsrev B. bugün İrana hareket edecektir. Kont dö Sambrün me- zunen Parise gitti Fransız sefiri Kontdö Şam- brün dünki Semplon ekspresile tir, Şehrimizdeki Fransız koloni- siyle sefaret erkân; tarafından Sirkeci garmda teşyi olunan Kont dö Şambrün iki ay sonra memleketimize avdet edecektir. | Dün Türk ocağında İzzet Ne sihi B. tarafından, bir konser ve- rilmiştir. e Mimarların dünkü içtima Dün güzel san'atlar birliği mi mari şubesi bir içtima akdetmiş tir. Bu içtimada nizamnamede yapılacak bazı tadilât münakaşa edilmiş ve, hazırlanmakta olan mimar kanunu hakkında Nafıa ve maarif vekâletlerinin sordu- ğu suyale verilecek cevabı hazır lamışlardır . Hür Adam gazetesi tatili neşfiyat etti Bir müddetten beri şehrimiz- de intişar etmekte olan “Hür| İAdam,, gazetesi iki gündenberi intişar etmemektedir. Eczacılar kongresi Türkiye eczacılar cemiyeti kongresi salı günü saat on dört te Türk ocağında toplanacaktır. Kongreye iştirak etmek üze- re cemiyetinin Anadoludaki şu belerinin mümessilleri şehrimi- ze gelmişlerdir. Knogrenin çok hararetli ola- cağı söylenmektedir . 5 10 talebe daha bugün gidiyor vrupaya tahsile gidecek ta- A lebeden 10 kişilik bir kafile bu günkü konvansiyonle Almanya- ya hareket edeceklerdir . Kadıköy tramvayı Üsküdar tramvaylarmın Ka - dıköyüne temdidi için üç muh- telif grup arasındaki temaslar müsait bir safhaya girmiştir. Ge/ rek inşaat gerek ( celbedilecek! malzeme hususunda bu gruplar, | şehir meclisinin kefaletini ban- | ka kefaleti gibi kabul edecekle- rini bildirdikleri cihetle, müza- Türk ocağında konser | patladı 3 yaralı var Evvelki gece saat 22 raddele- rinde Ankara caddesinde “Yu maz,, gazetesinin idarehanesin- de müthiş bir intilâk olmuş, ga zetenin sayfa dökmeğe mahsus istireotip kazanı büyük bir gü - rültü ile patlamıştı. Orhan B. hanının üst katını işgal etmekte olan mezkür gaze tenin istireotip kazanı fayrap ne ticesi olarak ziyade istim tutma sından mütevellit bir tavzyik yü zünden birden bire patlamış, in filâkın şiddetinden bütün bina altüst olmuş, kazan başında bu- lunan hamal Tahir çavuş, Saba- hattin ve makinist Etem Efendi ler vücutlerinin muhtelif yerle - rinde yaralanmışindır Tahir çavuşun yarası ağırdır. Kazanın küçük demir aksamı makincilerin vücutlerine saplan- mıştır, Tahir çavuşun gözleri- nin gör olmak tehlikesi de var- dır. Mecruhlar hastaneye nakle dilmişlerdir . Hanm üst ve orta katmdaki duvarların bütün sıvaları dökül müş, hanın tekmil camları tama men kırılmış, koca bina tanmmı yacak bir hale gelmiştir İnfilâk o kadar müthiş olmuş tur ki, cıvardaki halk büyük bir korku ve telâş geçirmişlerdir. Etraftaki binalardan bazisı- nn da camları kırılmıştır. İtfaiyede infilâkı yangın zan nederek hâdise mahalline gel - miştir , Muallim Osman Behiç Beyin katli Geçenlerde Kasımaşada kan- Ik bir vak'a olmuş, Haydar is- minde bir işkembeci çırağı mu- allim Osman Behiç Beyi öldür müştü, Hâdisenin tamamen bir kaza eseri olduğu anlaşılmıştır. Haydar berber Moiz tarafın- dan kendisine gösaerilen taban- cayı karıştırırken silâh ateş al mış ve dükkânda oturan mual- lim patlayan kurşunla ölmüştür. Berber Moizin bu tabancayı muhtelif eşhasa satmak üzere göstrediği anlaşılmıştır . Bir kaçakçı yakalandı Haydarpaşa istasyonunda bir tütün kaçakçısı kendisinin takip edildiğini anlar anlamaz elinde ki çantayı bırakmış, o esnada ha reket eden trene atlamıştır. Tütün muhafaza memurların dan biri de trene atlamış, diğeri yere bırakılan çantayı almıştır.. Çantanm içinde 170 paket Bul- gar sıgarasi çıkmıştır. Kaçakçı Kızıltoprak istasyo- nunda yakalanmıştır. Kaçakçı çantanın bir arkadaşma ait oldu ğunu söylemiştir. Yapıları tahki katta Nuri ismindeki bu adamın trenlerde halka kaçak sigara sat makla geçindiği anlaşılmıştır. Pul tetkik memvrlukları Ankara, 9 — Pul tetkik me- murlukları için İstanbul, İzmir, Edirne, Adana, Konya, Balıke- sir Ankarada müsabaka imtiha- nı açılacaktır . Buğday ihracatı 930 senesinin ilk altr ayında memeketimizden 3 milyon 770 'bin liralık buğday ihracatı ol- imuştur. Vapurlar için kömür mıntakası Bir haftadan beri burada tet kikatt bulunan İktisat vekâleti denizcilik müşaviri Mehmet Ali Bey burada ecnebi vapurlar i- çin ayrılacak kömür mıntakası hakkındaki tetkikatmı bitirmiş- tir. Bu mıntaka için bir rapor ha zırlanmıştır. Limana gelen ve mazotla işli yen vapurlar da ihrakiye almak için bazı müşkülâta tesadüf et- İmektedir. Ecnebi vapur acenta- ları bunun için hükümetten da- ha ziyade kolaylık bekliyorlar. . Aldığımız malümata göre ser- kere intac edildikten sonra tan- CU bes kömür mmtakası yapıldı: |b MARTESİ Çok feci | de bir kız daha intihar etti Çapada kız muallim * mekte- binde gene bir intihar vak'ası ol, muştur. İkinci smıf talebesin- den 528 numaralı 19 yaşlarında Suat Hanım evvelki gece saat 22 raddelerinde yavaşça yatağın dan kalkınış ve üst kattan sessiz * ce aşağıya inmiştir. Aklına inti- | har etmeği muhakkak koyan Su olarak biraz yüksekçe olan mer | diven parmaklığını intihap et- miştir, Ve evvelce tedarik ettiği | bir ipi parmaklığa geçirmiş ve öteki ucunu da boynuna sarmak suretile feci bir şekilde kendisi - ni asarak intihar etmiştir. Yapılan tahkikata nazaran Suat H. Aksarayda, Selçuk sul- tan mahallesinde cami sokağm- da 186 numaralı evde amcası bulunan devlet demiryolları me murlarından Mehmet Muhittin Beyin nezdinde oturmaktadır. Müntehir genç kızm niçin kendisini öldürdüğü anlaşılama mıştır. Tahkikat tamik edilmek tedir. Abone dolandırıcılığı Kumkapıda Karapıçak cadde sinde “Âlem,, rakı fabrikası sa hibi Agop Efendiye bir zat te- lefon ederek Sanayii nefise sal- ;İnamesine abone kaydedildiğini şimdi makbuzu göndereceğini ve makbuzu getirene abone be- deli olan 3lirayı vermesini ricaet miş ve kendine Kemal ismini ve rerek telefonu kapatmış. Biraz sonra elinde bir mektup ve mak buz ile bir kadın gelmiş. Agop Efendi geçen senede ayni suret te dolandırılmış olduğundan ka dıha birazbeklemesinisöyliyerek polise telefon etmiş ve gelenme murlara kadını teslim etmiştir. Yapılan tahkikatta kadının Tak simde Cami sokağında 1 numa Tada oturan Fatma H. olduğu anlaşılmış Fakat telefon eden Kemal henüz bulunamamıştır . Kaz ve hindi hırsızı Evveki gece Rumelihisarında oturan eczacı Necip Beyin bah- çesine meçhul bir hırsız girerek üç kaz, yedi hindi çalmış ve fi- rar etmiştir . Kafayı tütsülemek istemiş Fatihte Ali Efendinin bakkal dükkânma evvelki gece amele- den Şevki isminde biri gelerek 3 şişe rakı çalmış isede hirsiz yakalanmıştır . Kesik bir çocuk başı Dün akşam uzun çarşıbaşın. da yangın yerinde sabık bekçi- lerden Recep Ağanm kulübesi! bahçesinde bir kaç günlük bir) çocuk başı bulumuştur. Başın keskin bir biçakla göğ! desinden ayrılmış olduğu görül mektedir. ni kaybetmek için öldürüldüğü, sonra da başının kesildiği tah- min olunmaktadır. Müddei u- mumilik tahkikata vazıyet et- miştir, Liseler mecmuası İstanbul lise muallimleri ta- ralından liseler mecmüası'nami ile ilmi ve mesleki bir mecmua çıkarılacaktır. Darülbedayi için nizamname Mürakabe encümeni tarafm- bedayiin yeni nizamnamesi, mü Iga cemiyeti belediyeye yetişti- rilmemiştir, Ahiren nizamname ! ikmal edilerek daimi encümene | tevdi olunmuştur. Şehir mecli- sinin önümüzdeki içtima devre- sinde tetkik edilecktir. Göksu köprüsü Göksu köprüsünün inşaatı hi 10 KANUNUSANI ri Çocuğun bir günahın izleri- dan tamim edilmekte olanDarül | MİS 1931 3 ita tatbik edilecek.. İ ,sanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Havalar çok kararsız gidiyor... at Hanrm orada en müsait yer / Bu sabah, evden çıkarken kö- şe başında bir çöpçü arabasile karşılaştım. İki kapağı da açık- ti. Çöpçü elinde bir kürek, mil- yarlarca mikrobun kaynaştığı müzahrafatr karıştırıyordu. Bur! mumu tıkayıp geçerken dikkat ettim. Çöpçü uzaktan bana ba- kıp gülüyordu. Fena halde ca- nm sıkıldı: — Oğlum, baksana buraya dedim, senin vazifen nedir? Vaziyet aldı: — Çöpçülük efendim.. — Çöpçülüğün bir adı daha var.. Unuttun mu? Beni âmirlerinden biri zan-| netmiş olmalı ki, dehşete düş- — Nezafet amelesi efendim. Sordum: — Sen, nezafet ne demek ol- duğunu, biliyor musun? —ı... — Nezafet, temizlik demek: tir. Halbuki sen, gelip geçeni pisletiyorsun. v Hiç cevap vermeden kalm tekerlekli O arabasını kaldırım- lar üstünde yuvarlayarak çekil- Daha ilerde, bir berber çıra- ğı, sabunlu tıraş sularını gül su İyu serper gibi sokağa savurur- İken elinden tuttum: — Ne yapıyorsun? — Hiç... Dedi, sokağa su dö- İküyorum. — Yasak değil mi? Yüzüme baktı: — Bilmem!.. Yürüdüm. Seyyar bir balık- çı, tablasına istif ettiği balık- larını yıkayordu. Caddeye öyle! berbat bir balık kokusu sinmiş-| ti ki hiç sormayın. Herif, ora- larda mı ya... Elinde bir maşra- İhasta var. Hasılı puslu, bula- NU” Takvim yalan söylemiyorsa, Kânunusaninin ikinci haftası- na giriyoruz. Başka seneler, bu günlerde hiç olmazsa biraz ku- ru soğuk yapardı. Allah, fakir- lere acıdı. Havalar iyi gidiyor, diyeceğim amma, buna da lim varmıyor. Çünkü tanıdıklar arasında bir düzineden fazla nık, berbat çürük bir hava! Bu, yüzden bir kaç haftadanberi ta- til günleri pek tatsız geçiyor. Ktrataneler, can sıkıntısından esneyenlerle dolu... Sinemalar; deseniz, onlar da öyle... İşte size Beyoğlunun meş- hur bir sinemasınm Cuma mati nesinde şahit olduğum bir sah- ne: Yaşlı bir adam; ve.. Yanmda ki yaşlı kadın, derin bir uyku- ya dalmışlar... Arada bir, ihti- yar silkinerek uyanıyor: Ve yan gözle kadına bakarak uyur la uyanık arası soruyor: — Neresine geldik? Kadm, kocasının sesinden u- yanıyorsa da gözlerini açma- dan rast gele bir şey atıyor: — Kavga ediyorlar!, İhtiyarın başı, tekrar omuzu na düşüyor: — Ededursunlar... O sirada nasılsa kadın, gözle rini açtı ve erkeğini tatlı tatlı uyuklar görünce kızdı: — Buraya uyumağa mi gel- din.. Kaldır başmı... İhtiyar, tatlı bir rüyadan uya Muallim mektebin Yağmur yağıyor, diyemezsiniz, çünkü yağan şey, yağmura benzemeyor. deme kte mümkün değil... — Nasıl dürtmeyeyim. Âlem bize bakıyor. — Baksın... kimseye bir zara rrmız var mı bizim? Hem, sade ben değil ya, sende uyuyor. dun. — Ben uyumuyorduum. Şöy le azıcık içim geçmiş... — Benim de içim geçmiş! Siz tesadüfe bakın ki; oyu nun ismide uygun: Son nin- nil... Fakat iki yaşlı bebek, son ninninin sonunu seyredemeden sinemadan çıktılar. Böyle uyu- yacak olduktan sonra sinema- ya niçin gelinir? Diyeceksiniz. E!.. Kuzum. Düşmez kalkmaz bir Allah, . Onlarda bir zaman- lar, kim bilir, ne kadar ateşli mahlâklardıt. , Şimdi uyuyor- arsa, uyumaktan başka yapa- cak işleri kalmadığından uyu- yorlar!.. Yoksa... ... Dönüşte, bindiğim tramvay, aksıran ve öksürenlerle dolu idi. O kadar ki bu umumi nez- le salgını bir anda bana da $i- rayet etti, Aman Yarabbi! Şu aksırık, ne tatlı şeymiş meğer- se... Hapşuu!. . Hapşuu!... O sı- rada, tramvaya atlıyan bir ihti yar yolculara sordu: — Oğlum.. Bu tramvay, ners ye gidiyor? 'Aksıranlardan biri cevap ver di: — Seni bilmem amma, biz to pumuz hastaneye gidiyoruz!... Müsaadenizle yazımı, bura- nır gibi, mahmur mahmur göz-| lerini | — Dürtmesen e ya... — >... 1 ba, balıklara boca ediyor suyu... Tabii bu suların yarısı sokağa yarısı da gelip geçenlerin üstü ne dökülüyor. Nasihat edecek oldum: — Efendi, senin belediye me muru kadar insafın yok mu? Deyince susmağa mecbur ol- dum, Tramvayda bozuk göğüs- tü lerden ceza almacaktı! Müm- kün mertebe korunmağa çalışa k, Tepebaşına kadar sabret- Tramvaydan inip Glavani sokağından büyük caddeye çı karken ayağım yumuşak bir şe ye takıldı. Eğilip bakınca ne göreyim: Bir fare ölüsü... Öğürerek karşı kaldırıma geçtim, Beş on dakika dinlen- vehanede önüme çatlak fincan içinde köpüksüz, sarı bir suyu! kahve diye sundular. Büsbütün keyfim kaçtı. Kendi kendime: — Yahu, dedim, biz nasıl ol- muş ta bunca sene, şu berbat şehrin adına beldei tayyibe de- izl, Vay gidi beldei tayyibe vay... e Bir kaç günden beri havalı rın kararsızlığına dikkat ediyor musunuz? Yağmur, yağıyor, diyemezsiniz, çünkü yağan şey, yağmura benzemiyor. Amma, yağmıyor demek te mümkin değil. Çünkü bir kaç dakika şemsiyesiz dolaşmca ıslanıyom. sunuz. Soğuk var deseniz, size gülerler, Yok, deseniz, O halde mek niyetile girdiğim bir kah-| dır. Askeri müzedeki eşyanın tasnifi Askeri müzenin tamiri ile) eski âsarın tasnif ve tamirine devam edilmektedir. Bu işi yapabilmek için bir mütehassısa ihtiyaç vardır. Memurlar, eski âsarı tasnif ederek, bunların kime ve hangi devre ait olduklarını tesbit et- mektedirler. Memurlarımız harap olmuş âsarı tamir ederek, onları çürü mekten ve kıymetlerini kaybet mekten de kurtarmaktadırlar, Diger taraftan müzedeki çok kıymetli bazı âsarın, tesiratı havaiyeden müteessir olmama) ları için tedbirler alınmakta Bu âsarm birer modelleri ya pilacak, asılları mahfuz bir ye- re konacaktır. Ziyaretçilere mo deller gösterilecektir. Yalnız doğrudan doğruya €- ser üzerinde tetkikat yapmak isteyenlere asılları gösterilecek tir, Muvakka' bütçe Belediye ve idareci hususiye- nin 5 aylık bütçesi henüz Dahili ye vekâleti tarafından tastik ve iade etmiştir. Bütçenin bütün vekâletler tarafındn tetkik için 7 nusha istenmiştir. İstenilen bütçe suretleri der- hal çikartılıp Ankaraya gönde- rilmiştir. Bazı müstacel işlerin görülmesi için bütçenin sür'atle Tarihi eşya! İzmirde Hizmet cıkta iki aksırıkla keseyim: — Apşuu! Apşuut. .. M. gazetesi davası İzmir 8 — Hizmet gazetesi aleyhine açılmış olan davaya bugün devam edildi. Sabık Adliye vekili Mahmut Esat Beyin huzurunda dayak atılıp atılmadığının tesbiti için şahitlerden avukat Ömer Fuat Bey dinlendi. Şahit, karakolda sabık Adli- ye vekilinin huzurunda geçeh daya hâdisesini bir gün Hiz- met gazetesinde bulunduğu sı * rada işittiğini ve şikâyetçiyi dinlediğini söyledi. Reis — Böyle müracaatlar bilâ tetkik yazılır mı? diye sor- du. Şahit — Sabrk Adliye vekili Mahmut Esat Bey o zamanlar. da bir frrkacı sıfatile sabahlara kadar her tarafta dolaşıyordu.- Bunun nesi tesbit edilsin? .Namusum üzerine temin ede- rim ki bu şikâyet vakidir. Müddei umumi şikâyetçi o- lanların istimamı istedi, fakat ların sabıkalı olduklarmı söyledi. . epin müşterilerin izhar hak şahidi sıfatile celplerine. ve muhakemenin ayın on beşi- ne talikina karar verdi. Teşekkür Kıymetli zevcim Şevkinin cena- zesinde bulunan muhterem arkadaş. larına, Darülfünun eminliğine, teesrii rümüze amgemi ni ve göz yaşlarile tahriren beyanı taziyette bulunan bü- matbuat 3 ME AŞ Min MELİ.

Bu sayıdan diğer sayfalar: