13 Ocak 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

13 Ocak 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

San MİLLİYET © | Haftalık Dahililemal | samuru) Reisicümhur seyahatte ve Ankarada—Menemen baskını ve memlekette tarikatler ve şeriat propagandası — Örfi idare ve hükümetin fevkalâde tedbirler hakkında fikri—Matbuat hürriyeti—Muhalif gazeteler arasında... Reisicümhur yolunu yarıda|bir disiplin ve sırdaşlıkla hare-| telerini kaldırarak, memleketi Yirakarak Bursadan Ankarayalket ettiği görülmüştür. Mürit| tehlikeye atmak ihtimalini gös döndü. Çünkü ayın on ikisinde) kalabalığına kalp kuvveti ver-| teren bir hareketin hemen önü- Japonya İmperatorunun karde-|mek için Fethi Bey tekkede ya-i şini Çankayada kabul edecek- tir. Reisicümhur > rahat sızlığı yüzünden İstanbulda u- zun müddet kaldı; yoksa şim-| diye kadar Akdeniz ve Orta A- tırılmıştır. Hiç şüphesiz Fethi Bey ne bir tekkede yattığın- dan, ne de fırkasıma giren karı- şık unsurların gizli düşüncele- rinden haberdar değil idi. Gene bütün tetkikler göster- ne geçmek, böyle bir hareketi hemen tasfiye etmeğe hizmet eder, Hükümet, divanı harp mü €ssisesinin sürat ve muvakkat- lik karakterini kaybetmemesi fikrindedir, Mesele kısa bir müddet nadoluyu da dolaşmış olaçak-İmiştir ki Serbest Fırka propa-| içinde hallolunur ve inzibat tı. Yanında değerli müfettişler | gandası, taşranın her tarafında| tedbirleri kaldırılırsa, hem ada- bulunduran Reisicümhurun, let yerini bulmuş olacak hem de seyahatinin semereleri ne ola-| yapılmıştır. En fazla Lâtin harf | divanı harp müessisesi hususiye cağı şimdiden söylenemez. Yal, nız Trakyada iken haber almış olduğu Menemen baskını, hiç) şühesiz kendisi için yepyeni bir| mevzu olmuştur. tekrar yola çıkacak, Konya ve Akdeniz üstünden İzmire ve Garbi Anadoluya gelerek diğer! işler arasında bu mevzüu da bizzat tetkik edecektir. Şimdiden söylenebilir ki bu Seyahatte Reisicümhurun gözü- ne çarpan başlıca iş, bir takım İstanbul gazetelerinin şuursuz- ca ortaya attığı “İktısadi buh- ran,, olmamıştır. Halkm söyle- dikleri, bu gazetelerin yazdık- larma hiç uygun değildi. Buna karşı Serbest Fırka a- damlarının bir kaç parola ter- tip ederek, memleketin bir çok taraflarında iyiden iyiye işle- miş oldukları görülmüştür. Bu parolayı tekrar edenlerin, biraz tetkik edildiği zaman, halkın sırtından geçinen parazinler ol- duğu da meydana çıkmıştır. Bu fıkraile kastettiğimiz şey, memlekette hiç buhran ol- madığı, şu bu vergiler için şi- kâyetler bulunmadığı değil, fa- kat umumi bir iktısat buhranı- nın memleketi baştan başa sar- muş bir hastalık olarak göste- rilmesi doğru olmadığıdır. Reisicümhuru asıl meşgul €- den esas işler ne olduğunu ya kendi söylediği, ya hükümet tedbirler aldığı zaman görece- ğiz. Reisicümhurun bu seyahati hakkında yer yer söylemiş ol- duklarından başka, büyük bir nutuk hazırlıyacağına ihtimal verenler de azdır. Ge) Menemen baskını ve tevkif- ler hakkındaki haberleri herkes günü gününe okumuştur. Şimdi ye kadar bildiğimiz şunlardır: 1 — Tekkeler kapandıktan Sonra, tarikat şeyhleri mürit toplamaktan, gizli ayinler yap- maktan geri durmamışlardır. 2 — Buyalnız şeyhlerin ve adamlarının geçim işi olarak kalmamış, derin bir şeriat pro- pagaydası şeklini almıştır. 3 — Serbest Fırkanın teşek- «ülü, bu tarikatlerin müritler âzerindeki nüfuzlarını kullan- mak istiyenler için bir fırsat ol- muştur. İlk düşündükleri nok- ta,. kendilerini ortaya atmak değil, bilâkis gizlemek, ve Ser- best Fırka içinde Halk Fırka- sını ve Ankarayı yendikten son va fırsatları kollryarak iş gör- mek idi. Tarikatlerin Serbest Firka içinde rol oynamağa başlama- larının ilk vesikası, Balıkesir intihap vak'ası idi. Burada ka- labalık bir mürit yığınının tam Haftalık edebi lerinden ve şapkadan bahsedi!l- mekte idi. İstanbulun en kibar semtle- rinden birinde bir “Peygamber günü,, hazırlığı yapılmış oldu- ğu şimdi meydana çıkıyor. Lâ- helvacı dede türbesine mum gö türen kadınlar gene İstanbul da tutulmuştur. Son günlerde! Uşaki denen yeni bir tarikat te keşfedildi. Acaba şeyh ve yamaklarına, yobaz takımma cür'et ve ümit neden geldi? Başlıca sebep, ya- pılan inkrlâplara karşı aksi in- kılâpçı hareketlerin ne olduğu! tasrih edilerek kanunlara ah- kâm konulmamış olmasıdır. A- rap harfi ile ders verenler, an- cak “Hükümet emrine muhale- fet,,diye beşon günlük bir hapis) cezasına uğramakta ve bu ceza da geri bırakılmakta idi. Bi yüzden şehir ve kasabalarda A- rap alfabe öğreten bir hocalar sürüsü türemiştir, Bu hocaların büyük bir kısmı kadınlar idi. Menemen baskını bir taraf- tan bu tahriklerin ve hazırlık- ların, diger taraftan Serbest Fırka propaganda ve nümayiş- leri sırasında boyuna tahkir olu nan, inzibat kuvvetleri eritip kaynatılan hükümetin gevşe- miş, düşmüş, zayıflamış zanno- lunmasındandır. Hangi tarikatlerin nasıl ve ne derece umumi bir irtica hare keti tertip etmiş oldukları ve mevkuflardan hangilerinin böy le bir harekete ön verdikleri divanıharp muhakemelere baş- ladığı zaman (anlaşılacaktır. Herhalde gerek divanıharp, ge- rek yapılacağından bahsolunan kanun, şeriat ve tarikat tahrik- lerinin tam bir likidasyonu ola- cağına süphe edilemez. ... Menemen baskını, bir tertip eseri olduğu anlaşıldıktan son- ra herkes bu harekete karşı sid detle tedbirler alınmak fikrinde birleşti. İlk akla gelen İstiklâl mahkemeleri idi, Hükümet alınan tedbir ne ka dar şiddetli de olsa, mahalli ol- mak ve mevcut vâsıtaları kul- lanmak kanaatinde bulundu, Bu | vâsıta örfi idare ve divanı harp idi. Hükümet, divanı harbin idam kararlarının Millet Mecli- si tarafından tasdik olunacağı- hakkındaki kaydın bile kalkma- sma razı olmadı. Bundan baş- ka, son hareketin esasları ara- sında fesat neşriyatının rolü ol müş olsa bile, muhalif gazetele ri kapatmak niyetinde olmadı- ğını açıkça söyledi: Mücrim ce zalandırılır; fakat matbuata hür riyeti gibi bir hak cezalandırıla- maz. Divanı harp, Adliye formali- musahabe: Abdülhak Hâmidin eserinde Cümhuriyet mefküresi Abdülhak Hâmit bilhassa bir |tan aşkını şiire ilk aşılıyanlar- müceddittir, Eserinde bütün ye |dan biridir. Fakat şiire yalnız bu nilikler var. Bugün eskimiş o- lanlar da, hâlâ daha anlaşılma- mış kalanlar da! Nazımda bü- yük bir babı içtihataçan ve garp nazmının bütün şekillerini edebiyatımıza ithal eden odur. Bazen medeni ve bazen garplı dediğimiz bir çok his ve fikir- leri bize getiren ve hattâ bizde moda hâline getiren odur. O, garbın bazı fikirlerini bize his hâlinde isma ve ihsas etmiştir, Bu itibarla rolü pek büyüktür. Abdülhak Hâmit bizde va- EE git TE ri MTA nu değil hürriyet aşkını da aşı- ladr. Ondan bir ihtilâlci ve hürri yetçi ruhu ve şiiri vardır. Esasen o biz de vatanperver likle hürriyetperverliğin ayni bir şey olduğu bir devirde yetiş ti. O vatanperverler saray istipdadı aleyhine milletin hürriyetini istiyenlerdi. Duy- dukları vatan aşkı hükümdarın temsil ettiği istipdat, zulüm ve hattâ taassuba karşı isyan ve hareket mahiyetinde bir şeydi. Ve Alvtülhak Hâmit te, işte, bu tini ve tesirini muhafaza etmiş olacaktır. Şimdiye kadar divanı harbin tahkikattan başka yaptığı iş, silâh toplamak oldu. Serbest fırka nümayişleri sırasında Ana doluda silâh tüccarları buhran- 'dan kurtulmuşlardır. Kasabala- rın tabanca ve kurşun istoku tü kendi. Neye hazırlanıyorduk? İntihap kavgasma mı, vatandaş lar boğazlaşmasına mı? Karade niz kıyılarında bir kasabada in- tihap propagandasına iki yüz kadar tüfenk karıştığı görülmüş tü, Divanı harp asıl irtica mınta kasmı silâhtan tecrit etmekle meşguldür. * * Muhalefet, muhalif fırka de mektir. Bir muhalif fırkanm prensipleri, teşkilât, tetkik- leri, haber şebekeleri (olur. Muhalif gazeteler halkı bu fır- kanın maksadma göre hazırlar, vesika ve münakaşa için onun geniş teşkilâtından istifade e- derler, Serbest fırka kendi kendini feshettikten sonra, bizde muha Nif matbuat değil, fakat Halk fırkası gazeteleri ile müstakil gazeteler kadı. kit ettiler. Fakat hiç bir siyasi organizasyonunun eseri olma- dıkları için Halk fırkasını da- Zıtmak, hükümeti düşürmek gi bi muayyen bir hedefleri olma: mümkün değildi. Gerçi bu ga”, zeteler hak ve hakikat, demok rasi, halkçılık gibi karagöz per desi göstermeleri oynatabilirler. Fakat organizasyonsuz bir mu- halefet, başı boş bir harekettir.. Son haftalar içinde muhalif gazetelerin ateşi düştükçe düş- tü, Memleketin fırka ve hükü- met gazetelerine düşman oldu- ğu kendileri tarafından söylen- mesine rağmen, içlerinden biri kapandı; biri sararıp sönüyor. En yüksek tiraj Halk Fırkası ga zetelerindedir. En çok basan ga zete bunlar arasında olduğu gi- adetleri de muhalif gazetele rin iki üç mislidir. Bu kıyas halkın aklı seliminin ne kadar kuvvetli olduğunu gösterir. Ça şan mes'ulleri keyfi tenkitten başka hünerleri olmıyan gayri mes'uller arasındaki farkı gör- memektespek aldanmış olanlar bile ne kadar ısrar edebilirler?.. Halk ile hükümet arasındaki münasebetlerin aksar noktaları nı tenkit etmemek için Halk Fırkası gazetelerinin emir al- mış olduklarını gösteren hiç bir işaret yoktur. Bilâkis bu ga- zetelerde hergün fena işlerin tenkitleri çıkıyor. Halk Fırka. vatanperverlerin biri olmuştur. Genç şairin içtimai ve dini fi kirleri de, o zaman tamamen ih- tilâlci telâkki edilecek bir zevk te idi. 1297 senesinde intişara başlıyan (Hazinei evrak) namn daki mecmuada “Bir vaiza bir mev'iza,, gibi bir kaç şiiri san- sörlükçe bir çok mısraları çıka- rılmış olarak neşrolunuyordu. Bugün bu şürler bize malüm ilâm kabilinden görünse bile o zamanlar mevcudu itham ma- hiyetinde idi ve bunlarla şsirin küfrüne hükmolunuyordu. “Ga- ram,, eseri yirmi beş sene kadar gayri matbu kalıp nihayet meş- rutiyetin ilânmdan sonra bir! mecmuada basıldığı zamanlar- da bile bir çok kilü kale sebep olmuştur. Diger taraftan Abdül hak Hâmit eskidenberi tesettür aleyhdarı, kadınların hukukuna taraftar, hülâsa feminist mâna- SALI 13. KÂNUNUSANI Lehistanda İki telâkki 1931 Amerikada Tayyareler Sulhun başka Italyan tayyare- başka mânaları var M. Zalesk “Lehistan” deyince hatıra Fransa gelir, Lehistan deyince Almanyanm, Rusya'nın unutul- ması kabil olmuyor. Merkezi | Avrupa'da bugün cografi vazi- yeti itibarile mühim bir mevki- de bulunan Lehistan siyasi va- ziyeti itibarile de nazik bir yer tutuyor. Fransa ile pek dost o- lan Lehistan'ın Almanya ile ih- tilâfı eksik olmuyor. İki memle ket arasında vakıt vakıt bâş gös teren ihtilâfların o membar ise bizzat 919 sulh muahedesidir, Almanya, Lehistan'ın lehine o- larak kendisinin bu muahede ile pek ziyade ızrar edildiğini, bu- gün Lehistan idaresinde bulu- nan Alman ckalliyetinin müşkil bir vaziyette bulunduğunu ileri sürerek haksızlıkların tamirini isterken ortaya tabiatile bir me- sele çikiyor: Sulh muahedesinin tadili... Halbuki umumi harbin galip lerince tesbit edilen — bugünkü Avrupa sulhü 919 da galiplerin mağlüplara kabul — ettirdikleri muahedelere istinat etmektedir, Almanya ile Lehistan gibi iki komşunun-arasını açan şey birincisinin 949 sulhünun tesis ettiği vaziyeti değiştirmek, is- temesi ikincisinin ise kendi is- tiklâl ve mevcudiyetini ve bu- günkü hudutlarını medyun oldu ğu 919 muahedesinin tadiline razı olmayacağıdır. Her türlü” tadil fikrine muhalif olan devlet lerin başmda (Fransa vardır. Fransa ile Lehistan bu hususta o kadar hem fikirdir ki Lehistan deyince Fransa'nın Fransadan bahsedilirken Lehistanın unutul mast imkânı yök gibidir. VARŞOVA, ILA.A. —Ha- riciye nazırı M. Zaleski Lehis- tan'ın harici siyaseti hakkın verdiği mufassal izahatta Lchis tan'ın sulhü muhafaza arzusunu etmistir. —— ——————— sı gazetelerinde aranması haklı olmıyan şey, mutlak fırka ve hükümeti kötülemek için kasdi neşriyatta bulunmaktır, Memleket Halk Firkasınn yıkılmasının . ve Ankaranın za- yıflamasının ne kara tehlikele- re yol açadağını gördü. Fırka ve idarede düzelmek lâzım ge- len şeylerin tashih edilmemesi için çalışmak hiç kimsenin aklı na gelmediğine de şüphe edile- mez. Falih RIFKI sına misaldir. Onun ekser eserleri temaşa şeklindedir ve bu facraların ek- #erisi de hükümdarların istipda dın: ve milletlerin isyanını tas- vir eder. Şair bunlarda saraya karşı ihtilâlcilere taraftardır. “Liberte,, ki maattecssüf ne oynanmış, ne de “Türk yurdu,,n da tefrika edildikten sonra ki- tap hâlinde basılmıştır, baştan başa istipdat aleyhinde bir eser, bir ihtilâlci zihniyetinin eseri. dir. Saraya karşı “Milletin Hâ- kimiyetini,, istiyen ve yarım a- sır evvel yazılmış olan bu piye- sin bir çok parçaları bu mephas te zikredilebilir. Fakat burada yerimiz yok. Abdülhak Hâmit yine “Li- berte,, de: “Bir Hükümdar vardır; ismi tabiat!,, diyor. Hülâsa onda ihtilâlci bir leri Cenubi Amerikaya vardı ROMA, 11 A.A, — Jeneral Balbo, Romaya gönderdiği bir telgrafta pilot Baistrochi'nin i- daresi altında bulunan deniz tay yaresinin Noronha ile Natal a- rasında büyük bir dalganm sev- kile bir kruvazöre çarptığını bil dirmiştir. Tayyarenin sabih âle- ti kırılmıştır, Mürettebat kurta- rılmıştır. Motörler ile kanatlar batmıştır. Filo şimdiki halde 11 deniz tayyaresinden ibaret kalmıştır. ' BAHYA,I A.A, — İtalyan deniz tayyareleri saat 11 bucuk- ta denize inmişlerdir. Ispanyada intihabat Madrit, 11 - (A. A.) — Nazır lar meclisi, asayişi ve sukünu ihlâl edebilecek her türlü hare- ketlerin egri surette önünü alma İğa matuf tedbirleri tasdik etmiş tir. Meclis, gelecek intihabatın Martın birinci günü yapılacağı nı temin etmiş veintihabat esna sında hiç bir kargaşalık ve inti- zamsızlık vukuuna müsamaha etmiyeceğini beyan eylemiştir. Bundan başka meclis Andaluzi- de hüküm süren işsizliğe bir ça- re bulmak için ecnebi rekabeti- ne ve entirikalarma mâni ola- cak bir takım tedbirler almıştır. Amerikalı tayyareciler NEVYORK, ILA.A — Tay- yareci mis Cooper ile mis Trout 122 saat havada kalmışlardır. Fransız kabinesinde PARİS, 11 A.A, — Milli ci- hazlanma lâyihası dün nazırlar meclisi tarafından tasvip edil- miştir. Bu lâyiha salı günü mec lislere tevdi edilecektir. Tayyare ka BRUKŞEL, 11 A.A. — Bruk şel ile Londra arasında gece sc- ini yapan tayyare Alost civa- rında yere düşmüş ve parçalan miştir. ingilterede işsizlik LONDRA, 11 A.A. — Lan- cashire'deki dokuma fabrikaları 20 bin işçiye yol vermişlerdir. Liberya'da esaret CENEVRE, 11 A.A. Liber- ya'da esaret ve mecburi çalıştır ma usulleri hakkında tahkikat iyapmağa Akvam Cemiyeti ta- rafından memur (edilmiş olan İhey'et raporunu tevdi etmiştir. | Bu rapor şiddetli “bir lisan ile i kaleme almıştır. Japonyada şiddetli kış TOKYO, 12 A.A. — Bütün memlekette esen kar fırtınaları ve bunu takip eden şiddetli bo- iralar birçok kimselerin ölmesi- ne, yaralanmasına ve mühim ha- sarata sebebiyet vermiştir, To- kyo'da şiddetli bir soğuk hüküm sürmektedir. Münakalât gayri muntazamdir, Denizde mühim zayiat vukua gelmiş olmasından endişe edilmektedir. Italyada kaza Roma, 11 - (A.A.) — Cento- icelle tayyare karargâhmda iki tayyare çarpışmıştır. Pilotlar, paraşut kulanmak imkânı bu- lamamışlar ve yere düşerek öl- ilerdir. şair ve saray düşmanı bir şiir vardır, Gö iniz ki, bu şair ve onun bu şiiri pek çok zaman evveldenberi ve bir kaç kere, doğrudan doğruya ve sarahaten Cümhuriyete tevecciih etmiştir. Günün birinde belki bizde de Cümhuriyetin ilânma takad- düm eden Cümhuriyetçi meyil, ima, fikir, teşebbüs ve hareket- lerinin, Cümhuriyet mefküresi- nin bir tarihçesi yazılarak eski zamanlarımıza doğru kim bilir hangi devrelere kadar çıkılacak ve şayanı dikkat bir çok malü- mat toplanacaktır. Elbette böy- le mütalâalar, vaktinden evvel, bazı gençlerin zihninde yer bul muştu. Hatırlarım ki, şimdi meb'us Refik İsmail Bey de, Sultan Vahdettin zamanında, bir cümhuriyet fırkası tesis et- mek istemiş, fakat bir türlü bu- nun müsaadesini alamamıştı. - Ziraat kongresi Dünkü içtimada fındık ve afyon isti lâtımız hakkındaki raporlar tetkik e Ankara, 12 (A.A) — Ziraat kongresi bugün öğleden evvel toplanarak fındık raporunu mü zakere etmiştir. Raporda, fın- dıklarımızın ıslahı ve istihsalâ- tının tekessürü ve hariç piyasa- lardaki rekabete karşı almması! icap eden tedbirleri izah edil- mekte ve bu meyanda fındık di- kilecek toprakların tayini ve pa ra eden cinslerinin dikilmesi ve teksiri, bu. maksatla münasip yerlerde nimune bahçeleri ihda sı,fındıklara arız olan haşere ile mücadele, ve bu hususta tetki- katta bulunmak üzede Giresun da lâboratuvar tesisi, en iyi bah çe yetiştirenlere ve haşere ile mücadele edenlere mükâfat ve- rilmesi yeni yapılacak bahçele- rin beş sene müddetle vergiden muafiyeti, mahsulün 20 ağustos tan evvel piyasaya çıkarılmama $I ve iyi kurutulmamış fındıkla rm borsada satılmaması, ihra- catta “Standardisation,,un tatbi ki ve bir mütahassiller ihracat kooperatifi ile bir çikolata fabri kası tesisi temenni edilmekte i- di, Kongre uzun münakaşalar- dan sonra bu temenniyata işti- rak etmiş ve ancâk bazı madd lerin sarih bir surette tesbiti çin raporu encümene vermiştir. Bundan sonra afyon r aporu- nun müzakeresinc geçilmiştir. Raporda, afyon istihsalât ve imalâtınm tahdidi etrafındaki beynelmilel temaslar ve muka- velelerden bahsedilerek memle- ketimizin mühim bir serveti 0- Jan afyonun piyasalara, gerek is tihsal sahalarından ve gerek ih- racat merkezinden taşiş edilme-! den, ihracını temin maksadile alınması lâzım gelen tedbirler zikrolunmakta ve bunun için İş Bankası Hissedarlarına yüz- de on iki temettü dağıtacak ANKARA, 12 (Telefonla) — İş Bankası meclisi idaresi, ihti- yat akçesine mühim bir meblâğ ayırmak suretile bu sene 12 yi hissedarlarma temettü olarak tevziine karar vermiştir. Bu ka- rar hissedarlar heyeti umumiye sinin tasvibine arzolunacaktır. Vergilerin tadilâtı ANKARA, 12 (Telefon) — Ankarada içtimalarını yapmak- ta olan Maliye müfettişleri ver- giler üzerinde yapılacak tadilâ- İta ait raporların tetkikatmı ik- mal etmek üzeredirler, Muame- le vergisi üzerinde yapılacak ta- dilâtı tetkik eden encümen tet- kikatını ikmal ile mesaisini bi- tirmiştir, Kazanç vergisi hak- kında tetkikatta bulunmak üze- re bir encümen teşekkül etmiş- tir, Bu encümen bütün Maliye müfettişlerinin verdikleri rapor lara istinaden kazanç © vergisi tahsil usulünün ne şekilde olma sı lâzım geldiğini tayin edecek ve bir formül bulacaktır. cümhuriyetçilik temayülü var- dır ve cümhuriyet mefküresi on da kat'i ve daimi bir düstur hâ- yorum, Onda bu meyil hâmida- ne bir tarzda vardır. Yâni envai tezat içinde! Abdülhak Hâmit te böyle bir tek nazariyenin ga Tibiyetini kabul etmek eserini tenevvüündan o mahrum etmek ve ruhunu tabii tezatlarından tecrit etmek olur ki, onu ters an lamak ta ancak bu kadar kabil olabilir, Divan: şiirimizde şairlerimiz. nasıl sira ile her felsefi mesle- ğin şiirini, her noktai nazarın hakkımı, her temayülün ruhunu ifade etmişlerse Abdülhak Hâ- mitte emsalsiz bir derecede zen gin olan eserinde sirasile her his linde mevcuttur demek istemi-|“ zürra, tüccar, komisyond tavasıtlardan kim olu afyona hile karıştıran retle morfin miktarmı denlerin mallarmın zabti detle tecziyeleri talep ed te ve bunun için ihraç isi rinde afyonların gümrük diye ve hukuk kimya de muayene edilerek recelerinin tesbiti ve o ihra, edilmeleri teklif ol ta idi. | Bu nokta üzerinde müzakereler cereyan etti kısım murahhaslar bu # aleyhinde bulunmuşlardI miyeti akvam afyon nunda hükümetimiz nat lunmuş olan Nureddin Bey; Türkiyenin afyon kalarile sâir memlek: tihsal edilen afyonların miktarları arasındaki faff ederek en iyi afyonun de yetiştiğini ve müteağ Yil raporlarile morfin di nin yüzde 15-16 olduğun zı afyon ihracat tacirle! yonlarımızdaki morfin d farkından mustahsil aleği olarak büyük istifadeleri eylediklerini söylemiş, # nenin sadece ihracı değil borsalarda yaprlağ yon alım ve satımında d kini istemiştir, Kongra afyonlarımız! satım muamelerinde ve da morfin derecelerinin nesi hakkındaki temenni vip eylemiş, afyon mü nrimaleden tıbbi müzaheret ve afyon zeri muayyen mıntakalara h lifini reddetmiştir. 7 Gazi Önümüzdeki k seyahetlerint devam edecek ANKARA, 12 (Telefof Gazi Hz. seyahatlerine öl deki hafta zarfında çrl dır, Aslı yok.. Ankara, 12 (A.A) — vekâletinden tebliğ edil Bazı gazetelerde Arap rile matbu eski kitapi letçe mektep kütüphani dağıtılmakta olduğuna & berler görülmektedir. A: yan bu rivayet tekzip ol Yeni çık Anafartalar kumanı MUSTAFA KEMİ ile mülâkat Renkli haritalı Yazan: Ruşen Eş Fiate 1 lira Devlet matbaası satış © Abdülhak Hâmit te yalnızjrinde muhtelif kanaatle lif renklerden teşekkül bünde bile tecelli eder. Hügo'nun antitizleri gibi hak Hâmidin tezatları d hurdur ve o, denilebilir tezatları kendisinde telif €| tir, Tevfik Fikretin dem i Zu gibi, o; “Tabiattan büyük bir ©) külliyeti ezdat!,, 5 dır. Eğer daha fazla ve fikri taganni etmiştir. Evet, Abdülhak Hâmidin ese sa pek kolay anlatabili! hariçten görülünce

Bu sayıdan diğer sayfalar: