13 Ocak 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

13 Ocak 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Aleyhimize nası ji aba katili dün sabah | o Nark «beyazıtta idam edildi | On beş günde bir ed i tesbit olunacak ahküm Şileli Süleyman nasıl | ayoncül . iwsfyandırıldı, nasıl idam olundu ? an ve Sabşkifaneden siyaset meydanına kadar mahkü- yanında olan muharririmizin müşahedeleri ep edi aç idi mrğke yah k mo ve © di£ ol propaganda Nezihi Bey Tahril Fen fakültesindeki |Fındıklarımız aley- vazifesinden (| | hine propaganda affedilmiştir... /yapan yunan firması İ Fen fakültesinde hayvanat! müderrisi M. Hovasse ile Âdem Nezihi B. arasında vuku bulan hâdise ( dolayılsile ( yapılan tahkikat hitam bulmuş ve neti cede Âdem Nezihi Beyin kaba hatlı olduğu tesbit edilmiştir. apıyorlar ?. Tahrikât KN | Tecil | Beykozdaki köm ür- nez MM | cüler resimlerin miz, Avrupada Türkiye fındık- İtecilini istemişlerdir ları aleyhinde propaganda ya-| mem İpan bir Yunanlı firması mey- İdana çıkarmış ve elde ettiği pro| yapanlardan bir kafile dün Vi- paganda vesikalarmı İhracat 6-| lâyete müracaat etmiştir. Bun- fisinc göndermişti lar müterakim orman resimleri: Bunun üzerine ofis meseleyelnin tecilini ve kendilerine tes- t etmiştir. Ticaret mü- | hilât iraesini istemişlerdir. Vi- messilliği raporunda bu firma-|lâyet makamı bu talebi orman nın Türk köylü müstahsil ve ta) müdürü ile birlikte tetkik etmek cirleri zararma yapmakta oldu-| tedir. ğu spekülâsyondan bahsederek | > : ei ç Cüzdan tahkikatı diyor ki; “ — Bu müessesenin ele geçi-| © Zat maaşları mes'ul imuha- İrilen propaganda raporunda, | sipliğinde Maliye müfettişi Nâ- sözde Türkiyede çok fındık ol-| zım Ragıp Bey tarafindan ya- pılmakta olan tahkikat dolayı- Belediyede . Faaliyet a, Vali Muhiddin Beyin beyanatı İstanbul belediyesi 1931 se nesi bütçesini hazırlamağa baş- Jlamıştır. Vali Muhiddin Bey bu husus ta şu izahatı vermiştir. 19931 bütesini hazırla- mağa başladık. Busçne enziyade muaveneti içtimaiyeyi takviye | edeceğiz. Bunun için kimsesiz çocuklar için bir pahsiyon yaptı ğız. Bunları mekteplere sev| . Anasız babasız ço mada şayan ailelere teslim edeceğiz. Ve sarfettiği- miz parayı bu ailelerden alaca- Şimdiye kadar haftadan haf- taya vazedilmekte olan ekmek 'narhı badema onbeş günde bir| tesbit edilecektir. Bu şekilden ne halk ne de esnaf zarar etme İyecektir. | Fakat buğday piyasasmda| fazla bir oynaklık hisşedilirse | narhlar gene hafta be$ları tes bit edilecektir. yi Belediye encümeni daimisi| bu kararı gayri muayyen bir müddet için vermiştir Ekmek etiketleri Ekmeklerin üzerine yapıştı rılmakta olan etiketlerin kopa- rılması dolayısile her gün bir kısım ekmeğin ziyan olduğu ile İ İ | Beykoz ormanlarında kömür Benim kabahatım yok... üçlük bir elektrik lâmbasr- - Babamı ben öldürmedim... ydmlatmağa çalıştığı tev- Renin boş koridorunda ses |, . - . . . » Mai e Hayaletler gibi gezinen gar- Müddeiumumi müavini, tev- nlar var: kifane müdürü, doktor ve iki kâ ©ridorun bir ucunda asılı | tip tevkifhane müdürünün oda- p saat beşi çaldı. sında, mahkümun vasiyetname- €rdivenlerden inip çıkan ,| sini tanzim ettiler, Kır, seyrek Sesleri sıklaşıyor. sakallı hocaefendi mahküma di- ofada birden iki gölge uzan İni telkinatta bulundu... Sonra, kı B. bize demiştir ki: — Fakülte meclisi meseleyi ç Muavin Âdem Nezihi Beyin hâdisede kabaha- tli olduğu anlaşıldı, Aedm Ne- zihi B. fakültedeki vazifesinden affedilmiştir. Üç gün zarfında istifa etmezse mumaileyh fakül te tarafndan azledilecektir. Ya- hastanelere yatırılamıyan insan duğu ve fiatlerin düşeceği iddia Sonra tozlu lâmbanm bula- jandarmalarm GEZİ Haa nezaretinde bir otomobile bindi- rildi... Müddeimmumi, doktor, hoca ef. diger bir otomobille ta- e nami din yon aydınlığında iki insan görül Kilh kolları dirseklerine katil Süleyman ri sürülmüştü, Belediye bu hu- susta tetkikat yapmıştır. Deni yor ki: — Fırınları teftiş ve takip i- lar var. Meselâ üç çocuklu müte| verrim bir fakir kadın tasavvur ediniz. Bu kadını hastahaneye yatırsak çocukları açıkta kala- ni fakülte ile alâkası Kendisi bir müddet evvel açılan i Âdem Nezihi Beyin şimdili! kesilmiştir. kİ edilerek Türk fındıkları yerine çukulâta gibi imalâta fıstık kullanılması ve fındık mübayaa | edilmemesi tavsiye edilmek su| sile bu işte alâkadar maaş sahip lerinin üç aylıkların tevzii te- hir olunmuştu, Son © tevziatta bunlar tamamen tesbit edilmiş müsabaka imtihanını kazanarak fakülteye muavin olarak dahil olmuştu. Eğer yeni bir müsaba- ketlet arın ki fa kip ettiler... Serin bir rüzgâr bir yağmur serpiştiriyor.. çin başka çare ve yol yoktur. Ekmek hamur halinde iken üze rime vurulan damga pişince çık| retile ihracatımız aleyhinde bir takım tahrikâtta bulunulmakta dir. olduğu için Nâzım Ragıp Bey Ankaradaki Maliye müfettişle- ri kongresinden avdette evrakı İF Sivamış sergardiyan ve cübbeli, beyaz sarıklı İ- » ayaklarının ucuna basa- jcaktır. O halde bu gibi insanları evin de ve işinin başında tedavi ede var.. Hafif un #isessiz birer gölge gibi sofa- iteaCğeçerek, mahkümun yattığı n AĞİhM kapısma yürüdüler... uğunl it Yok. irleriğğade, odadan gelen kesik hı- fin değilar. . aba katili Şileli Süleyman layor... ilitte bir anahtar döndü. ıcırdayarak aralandı. an ve hoca sessizce İ- & süzüldüler... #Loş odanın ta dibinde serili mızıgiikta horuldayan bir tümsek e ve inin nen nüreliği İdam mahkümunun, günler- saatlerden beri vicdan az8- korku içinde çırpınmaktan 4$, göğsünden kopan bu larda, geçirdiği son gece- rabı o kadar belli ki. ardiyan yatağın başucu- Simsıkı örtülmüş yor m tcunu tutarak sıyırdı.. Evvelâ kır düşmüş bir baş, in kaşlar,'iri dudaklar üze- palabıyıklar, sonra çıplak | bir göğüs göründü... Sergardiyan, son saatini ya- an bu baba katili caniye bir A baktı.. Başmı salladı... Kır düşmüş saçları işaret dedi. | Sonra yavaşça dürttü: Süleyman!... Süleyman... — Mes yok, dilmili Sergardiyap, ömrünün “son rap İBtini yaşayan bu adama karşı larEdet göstermeyor, İncitme- b, hırpalamadan, şefkatle, tat İkla omuzunu dürtüyordu: Süleyman... ihayet mahküm gerinerek dı... Yattığı yerde doğrul zuntüden kançanağına di B iri gözlerini uğuşturdu... | aryolanm ayak ucunda bek Sabah yaklaştı... Ufuk ağa- rıyor... Gecenin vurduğu kara gölgeler yavaş yavaş siliniyor... Damlar aklaşıyor, kaldırımlar aklaşıyor.. Sehpayı Beyazıt meydanmda ki havuzun bir tarafına kurmuş- | Genç, ihtiyar, kadın, erkek, çoluk çocuk yüzlerce insan, meydanı çepeçepre (o çevirmiş merakla bekleşiyor. Mahkümu taşıyan otomobi! | sehpaya 200 adım kala durdu... Jandarmalar, titreyen katilin kollarma girdiler... Siyah gömlekli, çıplak başlı baba katili, vıcık vıcık çamur i- İta fırkalar meb'usluk içm müte mamaktadır. Binaenaleyh 60- ğuk hamurun özerine etiket y. pıştırmak zaruridir. Yeni intihap iki dereceli olacak Ankara, il — önümüzdi meb'us intihabatı gene iki dere- celi olacaktır. Halkın belediye intihabatın da bir dereceli intihaba alışmaları muvafık gö- rülmüştür. Kadınların meb'üs seçmek ve seçilmek hususuda eski vaziyet tedir, Bu defa yapılacak intihap addit namzetler gösterecektir. | çinde, yüzlerce gözün önünde,| çırılçıplak ayaklarile, kolundaki | jandarmalara yaslana yaslana i- lerledi Saat altı Sehpanın altmda, işlerini bir an evvel bitirmek kaygusile ek lerini uğuşturan iki çingene bekleşiyor... Mahküm, sehpanm altnda durdu... Genç bir adliye kâtibi Idam kararını okudu... Yığm yığın insan, başlarını biribirinin üzerinden uzatarak kararı dinleyor... Sonra dini merasim başladı. Seyrek sakallı hoca ef. baba katiline tövbe ve istiğfar ettir- di... Kelimei şehadet getirtti. Korkudan sararan bu baba| katili titreye titreye, hazırlanan sehpaya, sabunlu ipe, kolları sı-| yalı çingenelere bakıyor, düşe- cekmiş gibi sallanıyordu... Nihayet herşey bitti Son dakika Kollarımı & Sabunlu ilmi geçirdiler. Son sual soruldu: R — Süleyman, bir diyeceğin var mı? Gözkapakları açılıp kapan: yor, boyuuna geçirilen sabunlu ğladrlar... i boyunlarına Ilgın havalisi zelzelesi tahkikatı Konya, 1i — Evvelki gün 1i- gin havalisinde şiddetli zelzele olmuştur. Çavuşu ve Argut ha- nı nahiyesinde bir çok evler yı kılmıştır. Açıkta kalan halk başka köylere yerleştirilmiş- lerdir. Zelzele, bu mmntakada hafif surette devam ediyor. Ticaret mektebi talebesi de Atinaya gidecekler Hukuk fakültesi talebesi Ati- naya seyahat yaptıktan sonra, âli Ticaret mektebi talebesi de Atina Darülfünununu ziyarete karar vermişlerdi Ticaret mektebi talebesi bu seyahati sömester tatilinde ya- pacaktır, Seyahatin kaç gün süreceği ve kaç talebenin iştirak edeceği henüz malüm değildir. ————--- dim... Allahın yanma temiz olarak gidiyorum... Ve sonra yalvardı — Beni asmayın, İki çingene delikanlısı, bütün | güçlerile bir hamlede ipe asıldı lar... Halk arasında bir kaynaşma ! ka imtihanı daha açılırsa Âdem jrek besliyeceğiz. Bu suretle bu| Vereme olan istidadını öldür- adını veremden kurtaracağız . n müş olacağız. Bazı hastalar da vardır ki, hastahanelerde yersizlikten dolayı sıra bekle-| meğe mecbur oluyorlar. Yahut evinden hastaneye ği takdirde hastalığı çı tar. Yiyeceği, hekim ve ilâç pa-| rası olmayan bu kabil hastaları evlerinde bir az gıda, bir tedavi| ile bakacağız, Bundan sonra mektepteki fa! kir çocuklara yapılan yardımı, bütçemizin müsaadesi derece sinde, tevzi edeceğiz. Çocuk bakım evlerini de ço- ız. de sı te ju Daha şimdiden 3 bakım evin! den birini Üs | tamir ettiriyorum. Eski işleri- | mizi de ikmal edeceğiz. Meselâ Cerrah Paşa hastanesini yeni- den bu sene içinde tevsi edece- giz ŞEFKAT VE BELEDİYE SANDIKLARI Bundan başka iktrsat müdür lüğü ayrıca 100 bir tedir. Bu para ile yeniden üç mü essese vücude getirilecektir. Şefkat, ve belediye ve memurin tasarruf sandıkları ünvanmı ta- şıyacak olan bu sandıklar ayri ayrı maksatlarla teşkil edilecek tir. Şefkat sandığı, kıymeti nis peten az olan menkul eşya mu-| v iti İse al bulunacaktır ki, esasen sandal az daha tevsi edilecektir, (Belediye sandığı) ismile teş kil edilecek ikraz sandığı daha geniş bir sahada muamele yapa caktır. Bu sandıkta mütekai rzaş kuponlârı az faizle kırıl eti yüksek eşya muka İbilinde ikrazat yapacaktır. Me- murin tasarruf sandığı ise bü- İ Kabataş lisesinde a: İmemi: ler hakkımda takibat yapacak ve Nezihi B. tekrar dahil olabilir. Ve kazanırsa gene e vazifesi- e devam edebilir.” Beden terbiyesi dersleri Liselerde beden (terbiyesi lersine ehemmiyet verilmekte- dir. Her mektepte bina müsait |; olduğu takdirde beden terbiyesi | eride fiatlerin düşeceği, ba-| getirilecektir. bir beden açılmak için alonu vücüde terbiyesi salonu İ mektebin müştemilâtında tetki- | fndık fiatleri, uydurma tahmin İkat yapılmaktadır. Mi resi bunun için azami çalışmal | selmiştir. Bu suretle yapılan ktep ida- adır. Harcırahını alıp git- meyen talebe Avrupaya tahsile gidecek ki- se mezunlarından bazı efendiler İline teklif ediyor ve tenzilâta harcırahlarını aldıkları ve maa- rif emaneti e hareket ettikleri- ikleri halde henüz git- dir, Emanet bu efendi- vaziyeti ayrıca vekâlete bildire- lira istemek! cektir, İlk tesisat müfettişleri Şehrimizdeki on dokuz ilk edrisat müfettişi dün öğleden onra maarif müdürü Haydar Beyin riyaseti altında bir içtima kdetmişlerdir. Bu toplantıda kabilinde az faiz ile ikrazatta|ilkmektepler ve talebenin vazi- yeti hakkında bazı mukarrerat bedesteninde mevcut sandık bir | ittihaz edilmiştir. Darülfünun emini kim- ya enstitüsünde Darülfünun emini Muammer Raşit B. dün öğleden sonra kim ya enstitüsünü ziyaret ederek muhtelif Iâboratuvarları Son sınıfa derse girmiş ve Ze7-|e Hamburgun en büyük ithalât firmalarının şikâyetlerine göre, bu firma fındık alım satımında| mühim bir rol oynayormuş. o | Fiati kırmak için 155 şiline| karşı 147 şilin ile mal teklif et- miştir. Son neşrettiği uydurma pro İpaganda raporlarında Karade- nizdeki fırtınalar dolayısile yol| arm muvakkaten kapandığı ve İdem fiatlerinin de sukut edece-| ği ileri sürülmektedir. Halbuki bu rapordan sonra | İler hilâfma olarak 20 şilin yük- tahrikât suya düşmüştür. Bunda İspanya fındıklarının çok pahalı olması da âmil ok /muştur. İspanyollar 100 kiloyu 185 şi hiç yanaşmıyorlar malları sıkı tutuyorlar, Halbuki daha iyi İevsafa malik olan fmdıklarımız! 150 -155 şiline teklif olunuyor. Hamburg firmaları İspanya ta- cirlerinin tamam aksine olarak Türk ihracat tacirlerinin mali vaziyetlerinin uzun müddet bek lemeğe mütehammil olmadığı- nı söylüyorlar. Gene bu müesseseler, kuvvet li sermayeye malik spekülâtör- lerin Türk köylüsünün ekmeği- ni kapmakta olduğunu anlatı- yorlar. Bunun önüne geçmek için bir “Türkiye fmdık ihracat koope- ratifi,, yapmak, Hamburg, Tri- yeste, Marsilya, Londra ve Amsterdam'da şubeler tesis ede rek doğrudan doğruya fabrika- törlerle müstehlikelere teklifat ve teslimatta bulunmak lâzım- yapılmazsa fındıklarımız törlere yem olup gide- cektir, Kooperatif kredi bularak| | vaziyete hâkim olabilir, Bu fir- manm iddiası hilâfına fmdığın adliyeye verilecektir. Gıdasız çocuklar balosu Her sene Belediye tarafın- dan Darülâceze namına bir balo verilirdi. Bu sene bu balodan sar fmazar edilmiştir. Buna muka- bil Vilâyetin iştirak ve him, sile Hilâliahmer tarafından fa- kir ve gıdasız çocuklara yardım için şubatta büyük bir balo veri- lecektir. Balonun bütün varida- tı ile mekteplerdeki çocuklara yemek tevzi edilecektir Tahriri müsakkafat Tahriri musekkafat komis- yonları Fatih kazası nahiyele- rinden işe başlayacaklarını yaz mıştık. Haber aldığımıza göre merkezi Fatih nahiyesile Sa- Imatya ve Şehremini nahiyeleri İtahriri musakkafat komisyonla n için merkezi Fatih nahiyesin- de bir bina bulunmuştur. Bu üç komisyon bir arada * çalışacak- tır, Mezkür komisyonlar 15 kâ- munusani perşembe günü İşe baslavacaketır. bile hayretlerini mucip oluyor. Ve bunlar bu sırada fındıkları elden çıkarmamamızı ehemmi- e tavsiye ediyorlar, Fiatle rin tereffüü muhtemeldir. Ofis meseleyi etraflı surette tetkik etmiş ve aleyhimizdeki propagandalara karşı lâzım ge- len ımukabeleyi hazırlamıştır , Ofisin son raporuna göre, Tür- kiyedeki fındık — stokunun 200,000 Çuvalı satılmıştır. Müte baki 120,000 çuvalda, gelecek iş tihsal mevsimine kadar ihracat ayda 15,000 çuval kadar düşse dahi sarfedilmiş olacaktır. Hal- buki şimdiye kadar vasati ola. rak ihracat ayda 35,000 çuval ır Bu mesele ile ehemmiyetli su rette meşğul olan hükümetimiz, ofisin raporlarını nazarı itibara İkinmya müderrisi Mustafa Hak- tün devair mermurlarına yar- kı Bin takririni dinlemiştir.Ta- 1 2 N T Janarak, başımı iki ta- e EEI imi i sülü ar gibi mırıldandı pter huy İdi” detekşir. 10 sine müddet yerini hiç bir mahsulün tutamı. jalârak aleyhimizdeki gülünç ve Ben asılacak mıyım? N Sergardiyan, baba katilleri- 8iydiği siyah gömleği sırtı- İŞ geçirirken, mahküm kısık kı-|d söyleniyordu: (— Beni &asacak mısınız?. Amma ben masumu... imiyan tezatlardan (ibare fnolunacak bu tehalüfler bilâ © -bir kokteyli terkip eden ihtelif içkiler gibi - onda kuv MEtli ve müessir bir kül teşkil et! » Bu külde akıl ile his | Ve tuğrayı; mantıkla seziş, Yazla siyal ffetle tecrübe Mi “eyle gün lemekle bi de iyorlar Hâmit, “Makber, Bazan duyar, anlamam Den eyvah? Kendim de bu verdiğim b Ni dünyanın orta 5 taninan i iyordu. no kel yazdığım şeylerin ba) hinaş, “der benim değildir ki, ön, Sini kendim de anlıya- » diyor. Bu bir nevi tasan| İ sevdasını rafa çarpıtıyordu. Kısık bir sesle haykırdı: — Ey ehali... Duyduk duyma ık demen... Ben bi günahım. Ben babamı öldürmedim. Baba m: öldüren ben değilim... Kendimi iyi müdafaa edeme. nu yahut kasti garabet değil, gayet samimi bir hakikat, mü- kemmel bir samimiyettir. Yine: “Ezdadın içtimar verir dehre bir nizam!,. demiş olan bu Şair profesyonel bir feylesof gibi bir nevi hakikpt düsturuna ermek ve bir ders hâ linde onu irat edip kendisi de| bu tek hakikatle mest olmak | ildir. her kalbin ha kikatini söyliyebilmek, her fik- rim hakkını ifade ve tenvir et- mektedir. Onun fazileti herkes- ten daha iyi söylemek, mesmu olacak ve hatırda kalacak bir yani şiiren söylemektir. Hâmitte, büyük şair lerin olduğu gibi, beşerin muh- telif hislerini iyi duyan ve iyi ifa Onun vazif: İha kolay bulmuş olduğunu söy Baba katili Süleyman, şimdi adalet sehpasında tepreşe tepre- | şe can veriyordu. Ceset saat ona kadar mey dandan kaldırılmayarak teşhir olundu dır ki, onu dinlemekle beşerin tabiatindeki muhtelif temayül. lerin muhteşem birer ifadesini duyarız. Ve bu his ve fikirlerin hepsi onda mevcuttur ve hepsi de de müessir, cazip | parlak ve yeni bir tarzda ifade edilmiştir. Abdülhak Hâmit temaşa tar zında eserler yazmağı daima iyor. Filhakika bugün ka varan eserlerinin 'yarıs mi tanesi, bu tarzdadır. Çünkü böylece onun içindeki muhtelif | eşhas konuşur ve kendini söy-| ler, Şairin temaşa farzını kendi | gönlünde yaşıyan bütün bu kah ramanları birer birer söyleten dir şekli olduğu için tercih etti gi şüphesizdir. Bütün bu eşhas bir az kendisidir. Ve, bakılsa, | ur. Belediye bu sermayeyi yeni | kanunun emrettiği erzak ambar le yüz bin lira tahsis ve bu para davil bir sermayeyi olacak tı lebeye muhtelif sualler muş muvafık cevaplar alınmı sorel ar, Emin B. mektebin mesaisini cektir, dır. Harbi istiyen de, yen de! İkisi de fikrini ları teşkili gibi işler tahsis ede- sulhur isti kahra- son derece takdir etmiş ve geç İvakit memnuniyetle ayrılmıştır. mecmuasının 27 Numaralı nüs- gene o sene (Hazinei evrak)| manca söyler ve siz dinlerken:| “Ne güzel!,, dersiniz. Fikirleri |7 hasında neşretti “Bir Safilin Fesellisi,, ünvanlı uzun ve gü doğru bulmasanız da duyduğu- muz şiir doğrudur. zel bir manzumedir. Şair bu ş irine, halâvetli bir eda ile yıl- dızların halıkma hitap ediyor: İşte Abdülhak Hâmitteki bu mütezat fikir ve hislerle, hepsi sırasında kendi hak ve hakikati ni söyliyen bu eşhas arasında hemen her eserinde duyduğu- muz biri ihtilâlci ve saray aleyh tarı oldüğu gibi, bazan söyliyen biri de cümhuriyetçidir ve sant- rim ki, onun bu cümhuriyet te- mayüllerini de bir çok eserlerin de bulmak mümkündür. Abdülhak Hâmidin, cümhuri yet mefküresini pek uzaktan te maşa eden ve onu yıldızların a- halisine lâyık gören, ilk şiiri ta (Poti) deki konsolosluk zama- Si Si yi de eden bir kabiliyet ve hissi bir talâ-- © İşte bundan dolayı- hemen hepsi de birer kahraman nında, 1297 senesinde Ey encümü ecramda âram $i renler! Bizden daha merfü ve muallâ mısınız siz? Ahkâ smız Siz, beri hikmeti mevlâ mı- izler de dahi var mı ya ahkâm sürenler? Bir zümreye bir fert mi kılmak» ta hükümet? izlerde de cari mi o ahkâmı ha sise?,, İlâahirihi. “Nestiren,, de bu ilhamla ya- zılmış parçalar vardır: “Bil ki ümhurun kadri bu düm- ada yazıp! En büyük ferdin kadrinden zi- yacağı anlaşılmıştır. Çıkolâta sanayii buna muh- açtır. Bu derece istihlâk saha 1 emin bir mahsulümüzü bir ta Jkım menfaat perest yabancılara kaptırmak ecnebi firmalarının yade!, Ve: “Herkes yeksan, İnsan hükümdarsa hükümdar insan!,, “İlhan,, faciasında da, hülâ sası burada uzun sürecek bir İçok menkıbelerden sonra, gene sultan aleyhine bir İttifak, bir “Hurucu Alessultan,, hareketi vardır. O esnada Abdülhak Hâ idin bu eserindeki eşhastan! biri olan Hafızı Şirazi: “Hep daiyei cah imiş, oldum işe agâ Diyor ve kendisine: “Öyleyse nedir sence bugün mesleki eslem? Bir şey yapalım ki bizi takdir ede âlem, Cemiyete nafi ne yapıkmak e- insanlıkta o herkesle uydurma propagandaların önü- ne geçmek üzere icap eden te şebbüsatta bulunacaktır. Alâkadar tacirlerin igfal edil memeleri için de kendilerine va İziyet bildirilmiştir. Tİmuzavab veriniz “Cemiyeti şah eyleyiniz!,, Ve böyle devam ediyor: Tesisi uhuvvet ki odur hükmü şeriat, Dersek de olur biz ona kanun tabiat! Ancak o zaman hâkim olur adii ile insaf, Ancak 0 zaman addolunur mak ak Hâmit, bura da yalnız cümhuriyet taraftar. lığı etmiyor, fakat —semada) yıldızları söyletse en parlak zünü en büyük yıldıza isnat & decek kâhin bir müneccim gi. bi— cümhuriyetçiliği kendi iti- kadınca bir semadan aşağı ka) mayan şiir âleminin en yüksek. lerinden tanıdığı bir yıldızma Hafızı Şiraziye de atfediyor", der icap?,, Diye sorulunca, Acem şairi Abdülhak ŞİNASİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: