24 Nisan 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

24 Nisan 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şarlo “ şehir ışı ME Bu haftanın filimleri ELHAMRA — Gel evlene- | lim — Fransızca sözlü (Çar- şa, lanberi) ARTİSTİK — Şehir ışıkla- rı — (Şarlo) sesli (Cumarte- sinden itibaren) OPERA — Şehir aşıkları (Şarlo) sesli (Cumartesinden itibaren) MELEK — İhtiras adası Fransızca sözlü (Çarşanbadan heri) , GLORYA — Esrarengiz &- "a Fransızca sözlü (Cumarte- vnden itibaren) MAJİK — Devler kervan Pvansızca sözlü (pazarla be- ") Eihamra « Bu hafta Elhamrada Alice »occa, Margnerite Moreno çe Virmiş olan Fransızca Gel evle helim isminde fevkalâde eğlen | €eli bir film geçmektedir. Fil- “in gerek movzuu, gerekse ar tistlerin ona ilâve ettikleri san ata sürükleyip götürü Yor, Eser cidden nefistir, Mev | Zuu şudur; Paris hayacından usanmış, Olân sinema yıldızı Jizel Lan ri arkadaşı Simonla seyahate Şıkıyor, Ayni trende bütün ka dİmların şarkılarına bayıldıkla 1 kları ,, filminde mii rı bestegâr Klod Male ile Si- mon'un nişanlısı Fransız La- tur de bulunuyor. Gazetecilerle hattı destini isteyen kadınların iz'acatların dan usanmış olan bestegâr dostundan bir müddet için ken di namı taşımasını rica edi- 1 yor. tarafıdan | Trende sevgilisi kaçırılarak cebrer n edile | cek olan bir genç kız Jizelin kömpartımanma iltica ediyor. Tam tren Moldava Slavaki | hududunda &âin bir istasyona | girdiği zaman Jizel kızın aile- | sine telgraf vermek üzere tren den iniyor, ve bir eseri tesadüf | olarak Fransis Latur da gaze- | te almak üzere kaçıyor. Şebrin | İ evlenme memuru kızı kaçıran dan talimat almış bulunduğun | İ dan her şeyi hazırlamıştır. An cak talimatı verenin ne ismini | ne de cismini tanımayan me- mur karşısına gelenleri ayni çift zannederek büviyetlerini soruyor, halbuki Jizelle Latur kendilerini treni kaçırdıkları dan dolayı geceyi geçirecekle- ri otele kaydediyorlar zannile uzatılan deftere imzalarını &o yayarlar, Yalnız aradaki gara bet şurada &i Latur arkadaşı-. na verdiği söz veçhile kendisi nin imzasmı değil fakat arka” daşının imzasını koyuyor, dola yisile de Jzel resmen Klod Ma İe ile evlemiş oluyor. Ertesi günü trenle Karlsvake ye mu- || ken gel vasalat eden Madam Male ile i | Fransis hödiseyi besteicira an latıyorlar. Bidayette Klod her ne kadar Jizelden Mhoşlarıma- yorsa da sonraları zevkine mu vafık bulmağa başladığından Jizel'e bir hatta kadar evlilik hayatı tecrübesi yapmağı tek- lif ve Jzel de kabul ediyor, Artislik ve Opera Bu hafta cumartesinden iti- baren Artistik ve Opera sine- maları dünyanı en maruf si- nema artisti olan (Şarlo) nun üç sene çalışarak vücnde getir diği en son eseri: Şehir ışıkları filmini göste- receklerdir. Bu film hakkında dünya matbuatı sütunlarla ya- zılar yazdılar, tenkit ettiler. Bütün tenkitler filmin kıymeti | ni takdirden ibaret kaldı, Şurayı ilâve etmek lâzımdır ki (Şarlo) sözlü filmin tama- men aleyhindedir. göre sinemanın kuvve- ti üz oluşundadır. Şarlo- nun bu fikrini teyit eden Şey- “ler de yok değil Meselâ bu- gün dünya sinema senayiinde görülen buhran belli başlı se beplerinden birisi işin içine li- san meselesinin girmesi oldu. Bir çok Amerika şirketlerini plânçoları eskisine nazaran yüzde elliden fazla bir noksan arzediyor. Çünkü evvelden bu şirketlerin filmlerini bütün dünya seyrederdi. Şimdi ise yalnız İngilizçe anlayan mem İeketlere münhasw kalıyor. Halbuki (Şarlo)nun son eseri sözsüz olduğu için her yerde ayni rağbetle seyrediliyor. Bu sebepledir ki; Şarlo bu son €- serini sözsüz olarak çevirmiş- tir. Şehrin Işıkları Filmi bütün dünyadabeye- nilmiş bir eserdir. Ancak bir ay kadar evvel Avrupada gös- terilmeğe başlanmış olan bu filmin İstanbula bu kadar er- leceği tahmin edilmi- Yan Sözsüz ise de seslidir. gürültüler, şarkılar vardır. Bu filmin gerek sahne va- vernkae başlıca Oatisti MİLLİYET CUMA “ Esrarengiz “Ata, filminden trler kiş Şaslonun bu filmin- "de bütün evveliki. eserlerinde gösterdiği muhtelif şekildeki hünerlerinin «hepsini cemct- miştir, Eserin mevzuu hazin- dir. Adeta bir dramdır. Lâkin Şarlo o dramda dalma tahaf ve güldürücüdür. Bu filmde de Şarlo ebedi serseri rolünü İ bırakmamaktadır. Bu film İ Şarlo'num parası ile yapıldığı İ için kendisi işletmektedir.Son Avrupa seyahati de bu film se bebiledir. Karilerimizin hatı rmdadır ki; bundan on onbeş gün evvel Fransa hükümeti Şarloya (Lejüyon de nor) ni- şanı vermiştir. Bu güzel fil min mevzuu şudur: (Şarlo) bir milyoneri inti- hardan kurtarıyor ve bir deâ- İma çiçekçi kız tanıyor, Kıza acıyor onu seviyor Ve milyo- nerden aldığı paraları ona ve- riyor, kızın müşkil dakikala- rında daima ona yardım edi- yor. Kız karşısındakini görme diğinden bu yardımları yapa- nın bir milyoner olduğunu zan nediyor. Nihayet (Şarlo) mil- yonerden aldığı para ile kızın gözünü ameliyat 'yaptırıyor. Kız görmeğe başlayınca her i- kisinin de saadeti maalesef e- riyip gidiyor. Filmin sahipleri olan (Ope ra) ve (Artistik) idarelerinin her iki sinemada da ayni filmi göstermeleri çok münasip ol- muştur, Giorya Glorya sinemasında bu haf ta hepimizin küçüklüğümüzde zevk ile okuduğumuz maruf Fransız romancısi Jüle Verne hin (Gizli ada) ismindeki ese, rinden çekilmiş olan. Esrarengiz Ada Filmi geçiyor. Kısmen renk gin olan bu film entresandır. Seyirciyi cezbeder ve alâka ile takip olunur. Mevzuu şudur: Sonya ve Nikolayi ismin- de iki kişi, Baron Bakker is- minde bir âlimle birleşip ken- | di yurtları olan Hevia şehrini W olan ve teknik itibarile zen- | lunan mahlâkların yavaş ya- vaş tebeddül edip insan şekli- ne girdikleri gibi suların di- binde ayni tebeddülâtı muci- bince insana benziyen diğer mahlükatm yaşadığına kani- dir. Ve bunları yakından göre bilmek arzusile 500 metrelik desinliğindeki sular tazyiki- ne tahammül edecek iki tahı- telbahir icat ediyor. Fakat bü- İ tün plânları hain dostu Falon tarafmdan berbat ediliyor. Esrarengiz Ada'daDakkar kendi icat ettiği tahtelbahirle uğraşirken bu vak'alar vuku- buluyorlardı. Dakkar'ı tahtel- bahirlerden ikisi Falonun iha- neti dolayisile denize batıyor lar, Denizin.dibinde âlim ken- di tahmin ettiği mahlükları gö rüp, cesim bir canavardan kur | tarıyor. Bu münasebetle min- nettar olan mahlüklar Dakka- rm harap olmuş tahtelbahirini su üzerine çıkmasına yardım ediyorlar. Tahtelbahir denizin dibin- de İken Dakkar'ın düşmanı 0- lan Falon yetişiyor ve müt- hiş bir düclle esnasında ölü- yor. Neticede binbir tehlike ve ölümlerden kurtulup, hepsi de yer yüzüne çıkıyorlarsa da su ların altında hainden intika- mını almış olan âlim ikinci tahtelbahirini medeniyete he- diye olarak verecekken, icat et tiği bu makinanın harpte kul- lanılıp bir çok kimesnin ölü- müne sebebiyet vereceğini an- uyarak vazgeçiyor ve bunu hirile birlikte sularm altında kayboluyor. Melek İhtiras Adası “İsminde Fransızça bir mü- cadele dramı gösteriyor. İyi artistler tarafmdan oynanmış yok etmek arzusile, tahtelba- olan bu eser heyecanlıdır. i gucrite Morina gibi yüksek | Fransız artistleri vardır. Bu bir Paramount filmidir, Mev- | zuu şöyle hülâsa edilebilir: » Dilber Alma, Cava limanla- devresinde toprak üzerinde bü | İ diliyor. Bu delikanlı “ Şehrin ışıkları , filminde Şarlo ile birlikte âma rolü yapan Miss Virginda ekerrili | Küçük Sinema haberleri | — Amerikada meşhur casus iİkadın Mata-Hari'nin menakıbı ilme çekilecek ve bu rolü Greta il Sarbo yapacaktır. — Amerikada sırf dünya ha- İİ berleri veren bir sinema açılmış se pek büyük bir rağbet görmüş erisi pek çok- aların programla- a ağbet üzerine bu Sa- lonların adedi arttırılacaktır. sinemanın mi im etmektedir. — Meşhur Alman tenoru Richard Tauber, “pek meraklı numaralar, ismindeki | filmde kestra efradından bulunuyor- du. Fakat otel sahibi orkestra şefi zavallı kızcağızm peşini bırakmıyorlar, Bir akşam AL ma, Dovis namile tanılan bir dekhikanlmın masasına davet e- Cavaya yakın bir adada mürdüngeriz bir hayat sürüyormuş. Bu deli- kanlının mühim mikdarda al- tını olduğu da söyleniyor. Delikanlı ile kız arasmda mütekabil bir münasebet hasıl oluyor, ve bunun neticesinde Dovis genç kıza kalbini açarak yalnız yaşamasında yegâne â- milin vaktile maruz kaldığı bir âşk meselesindeki sukutu ha- yal olduğunu anlatıyor. Bu hi kâye, Alma'da delikanlı ile teş riki hayat ettiği takdirde ona tür, Fiafleri de mutedil olan bu) teganni ödecektir. liçesi Sophie Batyeka minin Leh lis. oynairış ve büyük muvaffakı- yet kazanmıştır. — Marlöne Dietrich Londrg ik bi muş ve Amerikada çevirdi filmi olan Morocco çok alkışlar muştır, — Bavyera hükümeti saat 1£ rın girmesini menetmiştir. EE sının bazı sözleri delikanlıyı soğutarak adasına avdete sev« kediyor, lâkin kendisine karşı kız delikanlmın gemisine sak- lanarak adada meydana çıkı- yorsa da delikanlıdan soğuk bir kabul görüyor. Kıskanç otelci Şomberg ise | bu sefer Dovis'ten intikam al- mak gayesile üç serseri hay- dut Dovis'in adasma saldırı- yor. Bu üç serseri adada mel'un niyetlerini tatbike kalkışıyor- ğin verdiği tür'et ve kur üç haydudun hakkından “geli- yor. Bu taarruz neticesinde iki saadet bahşedeceği hissini u- | yandırıyor. Fakat bu ara otelcinin karı- gencin biribirlerine kanı ne kadar muhabbetle bağlı bulun- duklarını meydana çıkarıyor. . a — 1930 Polonya güzellik kez (Güler |. Hanım) ismindeki Amerika fil * nındaki tab'ında , istikbale nail ol 5 ik 1 den sonra sinemalara çocukla, | hiç bir lekesi olmıyan genç lar. Yalnız delikanlı ümitsizli- gi

Bu sayıdan diğer sayfalar: