24 Mayıs 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

24 Mayıs 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrın umdesi “Milliyetir” 24 MAYIS 1931 tanbul, İİ Kelafam smarelarız 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ © Gelem evrak geri verilmez Müddeli geçen müâhaler ğin mdiriyete müracaat edilir ava etmez. / Bugünkü Hava Dün enfazla hararet 24 enaz 15ti. Bugün hava mütehavvil kısmen kapa'ldır. men hemen koptu.. Hiç bir şey “söylemeyeceğim, yalnız sinema “da Habeşistanda bir resmi ye- çit seyretmiştim. Bu resmi ge- e ne gördümse Taksim stad tevilden uzak ola ki cuma günü âdyomun hali erişilmesi ma- kal bir kepazelik rökoru idi. İ İKabahat kimin? Para olsa sa- ip çıkar amma kabahata iim şüstüne mal eder a canım?! rir hâlâ bir stad yapmasın! b İ& İstanbula bir stad lâzım lup olmadığında meclis tered etini Aslanlar. ne yer?! p | A Bir kaç gün evvel sirkin ci ii dsarında geziyordum. Yanımda i ir de sinemacı vardı. Görüşü- orduk.. Ben sordum! — Bu arslanlar ne yiyorlar? fl İğ :, — Sinemacıları yer! " © Filvaki sirk geldi geleli sine malar terkos boruları gibi boş! i » b Nomerotoj yanlışmış! ; İz Rivayete nazaran “nümero- taj,, yani kapılarımıza nümara işi gene yanlış olmuş! onun yanlış olduğunu bi- zim matbaaya 100 numara koy rından anladım! l iş z ; slsnbul Sekizinci Icra Memur. borcun ödenmesi için 5 Hare ediler: sandalya, , dolap, masa sehpa, saç yağ de- ve saire eşyanın bu defa sa- isma, karar verilmiş — olduğun- an 285-931 perşembe günü saat © dokuz buçuktan itibaren on ikiye ki Cibali'de Turanya nebati ii “e fabrikası önünde açık artırma satılacağından talip mezkür yün ve saatte hazır buluna memuruna müracaat © etmeleri mü ilân olunur. K : | Akşama doğru doktor gene Sadrazamın konağına uğradı. Yusuf Paşa ile beraber hasta- KE “sın odasma geldiler. © Kefime cidden iyileşmişti. A çorbaya ilâcın hepsini bo- ğa vakit bulamamıştı. ır ilâç midede hazmol için mukayyi gibi tesir ek bölmiinü yapamamıştı. Doktor memnun bir tavurla işanın yüzüne bakarak: İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, is 10 kuruş “hür, Gazete ve matbanya ait işler Gazetemiz ilknların mes'uliyetinğ mız var, Benim yeğenim. Siiliyet | | Memleket işleri | Rus dampingi var mı? Soviyet Rusya ile ticaret münasebatımız — Rusyada mahsulâtı arziyenin inkişafı — Dam- pingin bizdeki tesirleri — nasıl çıkabiliriz ? vı 929 senesinden evvel Rusya- ya ihracatımızın başlıcaları pa- muk, yemiş, palamut gibi zirai maddelerden ibaretti. Rusya is tihsalâtının seneden seneye te- zayüdü bizden yaptığı zirai mal ların mübayaatını çok azaltmış tr. Bu meyanda misal olarak pamuğu zikredebiliriz: 927 senesinde Rusya bizden 31650001. kıymetinde 5830000 kilo pamuk mübayaa etmiştir. Bu bizden ayni senedeki umum mübayaatlarının yüzde ellisini teşkil eder. Fakat 927 yi takip eden sene lerde Rusyaya pamuk ihracatı- mızın şayanı dikkat derecede tenezzül ettiği görülüyor. 927 de 3,165,000 lira kıyme- tinde 5,830,000 kilo iken, 928 de 2,845,000 lira kıymetinde 3,971,000 kiloya, 929 da da 1,870,000 lira o kıymetinde 2,668,000 kiloya tenezzül et- miştir. Bunun sebebi hiç şüphesiz Rusların bir plân dahilinde pa muk istihsalâtını seneden sene ye fevkalâde arttırmağa muvaf | fak olmalarından neş'et etmek tedir. Filhakika 927 de 605,000 ton olan Rusyanın pamuk isti salâtı 930 da 1,380,000 tona ba liğ olmuştur. 930 da pamuk ekilen arazi 1,767,000 hektardır ki bir sene evveline nazaran yüzde 67 bir fazlalık arzeder. Hali hazırda Rusların hariç- te pamuk mübayaatı şöyle dur sun külliyetli mikdarda pamuk ihracına başlamışlardır. Son gelen Amerika mecmu- alarından öğrendiğimize göre Ruslar Liverpul ve Mancistere ağustos 1930 dan mart 1931 e kadar 150,000 balya pamuk ih raç etmişlerdir. Ayni aylarda Amerikanın İngiltereye ihraca tı 847,000 balyadır. Bizden ikinci derecede mü- bayaa ettikleri fındık, üzüm, incir, portakal gibi yemişlere gelince bunlardan bir kısmının ihraç edebilecek derecede mem leketlerinde istihsale muvaf. fak olmaları veya kendileri is- tihsal ettikleri halde ecnebi piyasalarda ucuz bir fiatla sat- tıkları görülen üzüm gibi me- vaddın ileride bizden ne şekil- de mübayaa edeceklerini tah- min pek te kolay değildir. Ticaret mukavelesinde Rus- mübayaatta bulunması esası mevzuu bahistir. Şu halde 929 da 16 milyon küsur liraya beliğ balde ehemmiyetli bir surette artacağı muhakkak” görülen id. halâta mukabil Ruslar bizden ne mübayaa edebileceklerdir? Şimdiye kadar bizden müba ettikleri memleket dahilin — Yok, hastamızı fazla yor mayalrm, Öyle uzak yerler ol. masa da şöyle yakın bir yer ol. sa.. Meselâ deniz kenarı bir yer... Boğaziçinde akrabalar- dan kimse yok mu?. —Bebekte bir çok tanıdıklar var! Kerime H. hekimin vereceği cevabı merakla bekliyordu. — Bebek mi? — Yek Bebek muvafık değil. Şöyle ağaçlı bir yer olsa daha muvafrk ol leselâ çam ha- yası pek iyi gelir. Adalardan küçük hanımefendi çok istifade ederler. Paşa dü; — Büyükadada bir akraba- Paşabu sözleri tereddütle söyle Büyükadaya ,| bat almakta olduklarından zer MİLLİYET İşin içinden bir taraftan harice ihraç edebi- lecek vaziyette memleket dahi linde istihsal ederlerken diğer taraftan: Makine gibi istihsali arttıra- cak emtia ithalini ziyadeleştir- mek için memleket dahilinde istihlâke matuf emtia ithalini tenzil ederlerken; Ruslarm biz- den yaptıkları mübayaatı der- hal üç misline iblâğ edecekleri bir az imkânsız gibi görünmek tedir. Filhakika 154 milyon nüfus için memleketimizden 16 hattâ 36 milyon liralık mübayaat hiç te imkân dahilinde olmayan bir şey değildir. Fakat Rusların bu güne ka- dar hi ticaretlerinde takip. ettikleri siyaset, bilhassa bir az evvel bahsettiğimiz bilvasıta satışları karşısında insan şöyle bir düşünce karşısında kalıyor: Acaba bizim ihracat emtia. mızda Rusların bu sene Çin şaylarile Yunan üzümlerine yaptığı bilvasıta satışlar sure- tinde memleketleri haricinde mi satacak, yeniden bazı müş- terilerimizi elimizden mi ala- iy: <i ticaretimiz bir tehlikededir. Bu tehlike yalnız Rusyanm is- tihsal ettiği bir kısım emtia. mız için değil, bilhassa başka memleketlerde. satmak üzere bizden mübayaatta bulunduğu takdirde mahreci Türkiye olan bütün emtiamız için mevzuu bahsolabilir. Bizi mütaleaya sevkeden şey ticaret mukavelesinde Rusların bizden yapacakları mübayaatı memleketlerinden istihlâk et- mek kaydını ısrar ile kabul et- melerinden ileri gelmiştir. ... Bütün mesele şu sorguda top Rusyadan gelen bu dar güçlük yoktur. Rusyı siyasi münasebatımız çol dir. Her iki memleket, birbiri- nin dostluğundan istifade edi- yor. Sovyet Rusyanm bile bile bize müşkülât çıkaracağını hiç sanmıyoruz. Rusyanın beş se- nelik programı, Rusyanın gaye si ve rejimi ne olursa olsun, bu gün için bizim iktısadi müş külâta düşmemizi . İs- tikbal meselesi işe, dünyanın büyük iktısadi meselesi ile bera ber halledilecektir. Onun için | Rus komşularımızla baş başa verip ihracat mallarımıza Rus İ ya tarafından gerek doğrudan doğruya ve gerek bilvasıta yapı Tan müşkülât münakaşa edili se, Herhalde bu müşkül le etmek kolaydır. Ruslar pra- tik adamlardır. ik; din eti gil yapmıyorlarsa, bunun geç Kadri Beyin hemşiresile bu luşacaktı. Mamafih Ferah ta genç kızın yanında bulunur, ne zarette kusur etmezdi. Doktor hastanın yüzüne bak tı. Genç kızın bu fikri minnet- le kabul ettiği gözlerinde oku- nuyordu. — Evet, o da çok münasip © lur, Orada bir hafta kalırsa hastamız derhal iyileşir, Kü- çük hanımefendi yarına kadar hazırlanamazlar mi? Doktor Yusuf Paşa ile birlik İ te dışarı çıkınca Kerime mes'- ut ve müsterih yatağma uzan- dı. Doktora oynattığı komedi matlup neticeyi vermişti. Fa- kat biçare kız o esnada babası- nım hasmı canı olan İbrahim Beyle kendi düşmanı olan Fe- bu masumane plâni alt üst etmek için mukabil terti- re kadar haberi yoktu. Ferah Kerime ile Yegânenin konuştuklarını dinleyip İbra- him Beye haber keli il ra İbrahim basmanı o PAZAR 4 Çapraskelimeler' 128 45'6 718 9 1011 A DTATMIMIMJA STU Yeni şekil Soldan sağa # 1 — Sağlamlık (7) Seylâp ie 2 — Eskilerin bastonu (3) Sür- mek (4) 3 — Yüz örtüsü (5) Büyük otel (5) 4 — İki şeyin ortasi (6) 5 — Birden bire (3) Beyaz (2) 6 — Zevç (4) Erkek (2) zı (2) 7 — Kan yolu (5) Bozulmamış ceset (5) 8 — Notada fasıla (2) Musiki a| eti (5) 9 — Emmek (3) Tüy (3) Sır (3) 10 — Tapmak (6) Yuva (4) Hi — Allab (3) Çok konuşan (7) Yükardan aşağı 1 — Meyva satan (5) Maden (5) | 2 — Düşman elinde (kalan (4) Küçük şehir (6) 3 — Motörlü mavna (4) Elek, | trikte bir ölçü (2) Tutacak yer (3) | Kika. 4 — Borcun aksi (6) 5 — Menba (5) Saçsız (3) 6 — Yazın çok yenmez (2) Edat 2 « i 7 — Bölük (4) Hekimlik ilmi (3) | Arzu (4) 8 — Söz (3) Bir millet (3) No- ta (2) 9 Bir meni ki g3) Hastalık «s) 10 — ai anası. (7) 11 Orta mektep;(4) Nota (2) ka dın (3) , Beyoğlu İkinci Sulh Hukuk Ha- miz. > Serkis, Mardiros Ha. Besyan, ve Amprosyos — efendilerin müştereken ve şaylan mutasarrıf ol. dukları Beyoğlunda Taksim, Valide Çeşmesi caddesindeki atik 85 ve ce. dit 93 numaralı artan şuyuunun -i zalesi zımnında 15 Haziran 931 Pazartesi günü saat on beşte açık artırma suretile satılacağı, hitscda- randan il meçhul bulunan Amprosyiyos efendiye ilânen tebliğ bat edince ısrar etmelerine ihti. mal kalmaz, İsteyeceğimiz şey ler, Rusyanın ticareti hariciye si yekünu içinde bir katra sayr- ır. Bu esaslar üzerinde komşu muzla konuşmak için vakit gel miştir. Gelecek sene bu zaruret daha ağır olarak kendini hisset tirecektir. Gün kazanmak lâ. zımdır. Ruslar bu meselede iti lâfperverane hareket etmekle Türk dostluğuna ne kadar e. hemmiyet verdiklerini bir defa daha göstermek fırsatını bula- caklardır. Türkler de Rus dost luğunun kıymetini maddeten hissetmiş olacaklardır. ğe başladı. Kerime bilmek i için Kadri Beyi aradan çıkarmak, uzaklaştırmak icap ediyordu. Bu da ii dört sa- hr birini yakarak düyünmeğe baş ladı, Kadri Beyi uzakta bir va zifeye tayin ettirmek vardı. Fa kat bu tayin delikanlıyı şüphe- lendirecekti, Bu sırada aklına bir şey geldi: Kerimenin ağ- MAYIS. 1231 Nizam ve kadın (Büyük bir mağazanın önün de, küçük bir hususi otomobil. İçinde kimse yok. Sahibi kim bilir, nerelere dalmış. Biraz ile- ride, elinde saat, bir seyrüsefer memuru bekliyor ve dakikaları sayıyor. | Seyrüsefer memuru — Elli yedi, elli sekiz, elli dokuz, alt- miş.. Bu otomobil kırk altı daki kadanberi burada duruyor. De- min uzaktan gelirken gördüm. Bunlar bizi ne zannediyorlar ki seyrüsefer nizamlarma (aldırış etmiyorlar. Otomobilin sahibi gelsin Ben ona dersini (Bu sırada mağazadan güzel levent endam, genç bir kadın çıkıyor. Otomobille ilerliyor. Seyrüsefer memurunu görün- <e| Kadın — Arabama nezaret ettiğiniz için teşekkür ederim memur efendi. Bu zamanda oto mobil hırsızları o kadar çoğal- dı ki, insan bir yerde bir parça gecikmeğe gelmiyor. Memur (Ciddi) — Madam mesele orada değildir. Ben hak kınızda zabıt tanzim edeceğim. Kırmı: | Bilmeniz lâzımdır ki, otomobil ler yaya kaldırımlarının kena- rında yarım saatten fazla kala- mazlar, Kadın (Şaşkın) — Evet. Memur — Eveti bu!.. Yarım saat değil,otomobiliniz kırk beş dakikadanberi burada duruyor. Kadın—Kırk beş dakika mı? Olamaz. Emin misiniz? Memur — Hattâ kırk altı da Kadin — Mümkün değil! Na sıl olur? Ben mağazaya girdim. İ Çamaşır dairesine, fistoların bu lunduğu yere, lâvanta kısmına girdim, Bir de şapkalara bak- tım, çıktım. Bu kadarcık şey in koca kırk beş dakika geçer Tamar — Benim saatim kronometrodur. Saniye şaşmaz ben saatle iş görürüm. Lütfen isminizi ve adresinizi söyleyi- Kadın — Doğru mu söyliyor sunuz memur efendi, hakikaten zabıt mı tutacaksınız? Memur — Zannederim Ma- dam. Vazifemi yapıyorum, Kadın (Mütebessim) — Hal fer memurluklarının kibarlıklı rından ve kadınlara karşı hü nü muamelelerinden bahseder. lerdi, Memur — Yine öyledir Ma- dam. Fakat vazifelerini de ih- mal etmezler. Zaten bir zabıt nihayet korkulacak bir şey de- gildir. Kadın (Gözleri yaşlı) — Ya kocam? Kocam haber alırsa ba na neler söylemez. Bugün oto- mobile binmekten beni menet- mişti, (Yalvararak) Kuzüm, memur efendi... Merhametsiz olmayinız. Ben yarım saatten fazla cadde üzerinde kalınmıya cağını bilmiyordum. Memur (Yumuşayarak) — Pekâlâ, bu defa dediğiniz gibi girmez: bir haber getir- Ve Kerimenin o mektubunu Ibrahim Beyin eline tutuştur- du. İbrahim Bey mektubu açıp okudu, Arabın yüzüne şüpheli şüpheli baktı: — Bu Bülbül kim oluyor? — Halayıklardan biri... Ga- yet güzel sesi vardır. Onun için zından Kadri'ye bir mektup | kendisine Bülbül diyorlar. yazmak! İbrahim Bey derhal i | — Bu kızı nasıl elde etme- şe başladı. Üstüste bir kaç mek | li? tup: yazdı. Müteaddit tecrübe. | — Vallahi, efendimiz, kız lerden sonra son yazdığı mek- tubu matlüba muvafık buldu. Şimdi bu mektubu yerine yol- laya bilmek meselesi kalıyor- du. Mektubu zarfladıktan son- ra diğer bir zarfa koydu, - ne Yegâne Hanıma hitaben yazdı. Bunu gönderebilmek i- çin Kerimenin adamlarından bi Yini elde etmek icap: ediyordu. Bey buna da bir çare Eeee Bara iye kendisi- hanımına çok sadıktır. Onun i- çin kolay kolay elde edilemez. — O halde kendisine güve nilmez. Ne yapmalı? Kerime Hanımın yegâne mutemedi o | mudur ? — Muhakkak en emin ada, madır . — Seninle bir daha burada görüşmiyelim. Yalnız Yusuf Paşanın koriağınde görüşürüz. Yolda . yim edrim | dim. | saatinize dikkat ediniz. Ancak | otuz dakika caddede kalabili iz. Bir dakika bile fazla ğil Kadın (Memnun) — kür ederim memur efendi. daha tekerrür etmeyeceğine e- min olabilirsiniz. (Otomobilin kapısını açar. | Töşek: Bir İçeriye girerken birdenbire) Kadın — Eyvah. Ya eldiven | ler? Memur — Ne oldu Madam? Eldivenlerinizi mi kaybettiniz? Kadın — Hayır! Koca mağa zaya girdim de eldiven alması- nı unuttum. Halbuki okaziyon eldivenler yarmış. Memur efen di, sizden rica ederim. Bir daki ka daha otomobilime nezaret ediniz. Ben mağazaya hemen girip hemen çıkacağım. (Cevap beklemeden otomobi li memura bırakarak, mağaza- Üsküdarda istanbul 6 ncı icrasından: Tophanede Hoca Ali ma- | hallesinde Hendek sokağında 52 numaralı apartımanda mu- kim iken elyevm ikâmetgâhı meçhul Balâ hanım ile İsma- il efendiye: Doktor Nazmi beye İbra- him beyle birlikte 1500 lira mukabilinde ipotek irae etti- iniz Tophanede Hoca Ali mahallesinde Hendek soka- ğında 52-54-56-58-60 numa- ralarla murakkam maa müş- temilât apartımanın nısıf his- sesi müddetin hitamına meb- ni rehnin paraya çevrilmesi yalula icraya müracaat ve tarafınıza berayı tebliğ tastir kılınan ödeme emri ikâmet- gühınızın meçhul olması ha- sebile ilânen tebliğine karar verilmiş olduğundan tarihi ilândan itibare m bir “ zarfında deyni tediye Si kanunen şayanı kabul bir itiraz nermeyan etmedi- diğiniz takdirde tarihi ilân- 'dan doksan gün sonra borç ödenmez ise rehnin satılaca- ğı malâmunuz olmak ve öde- me emri makamına kaim ol- i mak üzre ilân olunur. ai Bugün ELHAMRA sinemasında HİNT MEZARI Heyeti temsiliyesi başında: MİA MAY ve CONRAD VEİD, 2 safha 20 kısım tekmili birden. Matineler: saat 2,1-2 ve 5 1-2 ta suvare tam saat İl 9121 | asena. ünsi Önümüzdeki Çarşamba Şi DEVLET KUŞU MAURİ- CE CHEVALIER tarafından İl | GLORYA Fennen havalandırılan yegâne salon İKİ DÜNYA Haftanın büyük muvaffa- iğ bayetidir. Mümessilleri: MARY GLORY - HEN- RY GARAT - MAXUDİ- AN. © YAZ FİATLARI: 30-40-55 localar 200 Talebi umumi üzerine MAJİK SİNEMASINDA İ bugünden itibaren HACI MURAT muszzam filminin tekraren iraesi. Leon Tolstoi'nin eseri ve İVAN MOSJOU- KİNE'in temsili, Yaz fiatları: Dühuliye 25, Birinci 40- Localar ( 4 ki- şilik 150 Ke. ) Bütün İstanbul halkı buğün ASRi SİNEMAYA gidip BEYAZ ESİR TACİRLERİ nam fevkalâde filmi tema- şa edecektir. Mevzuu kız- lar ticaretidir. Bugün saat 16 1-2 ta ve suvarede zengin varyele rumerolar”, Beşiktaş Haşim bey büyük aile parkı pazartesi âkşâmı emsalsiz programla açılıyor Cemal Sahir B. temsilleri “ Ramona ,, sabık Darülbedayi © san'atkârları Züppeler orkestro, Hür! Hayat Siya ve Otomobil Sigortalarınızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız, Türkiyede bilâfasıla icrayı musmele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır. Miyim, Telefon: Beyoğlu 200 ini Tütün inhisarı Umu- mi Müdürlüğünden: Avrupaya ihraç edilmekte > sıgara sandıklarına konul- mak üzere şartnamesine tevfikan pazarlıkla 60 sandık gayet Yegâne Hanıma vereceksin. İbrahim Bey bu sözleri söyle | yerek kendi yazdığı mektubu Arabın eline verdi. — Gerede iy size haber geti- mi? si eri Bey bir an düşündü. — Bülbülün yanma adam koydun mu? Yağişliye gidip işi Kerime Hanıma anlatırsa? — Yanına kimseyi koyma- dım, Yalnız Adadan dönünce kendisi ile, iskelede buluşaca- ğaz. — Sersem, dedi. Kadın kıs- mi dilini tutabilir mi? Mseelâ Kerime Hanımın kulağına gi- derse herşey altüst olur. Yusuf Paşanın da sana itimadı kal maz. Belki de senin vücudünün | ortadan kaldırır. yle ise ne yapalım — Yapacağın şey Bülbülün vücudünü ortadan kaldırmak. tır. Yoksa senin gebe: m gündür... Kerime H. nasıl talandı? — Kendisine yerli ilâcı içir- yi eri inc? teneke satın alınacaktır. Talip'erin 6/6/931 cumartesi bulunmaları, lurdu. Haydi koş. il Yiğen: nu. kaçırma.. | | Arap çıktıktan sonra İbra | him Bey Başağasmı çağırdı. | Kendisile bir müddet konuştuk İ tan sonra: — Anladın mı? dedi iki adam alıp Büyüki ! deceksin. Evet efendim. Adamı ya- —Haydi hakayım.. Göreyim seni. Başağa dışarı çıktı. İbrahim Beyin gözünde vahşi bir sevinç parladı. Yakmda Kadri B. ar. tık kendi emelleri için bir engel | olmayacaktı. Yalnız Arap uh- | desine tevdi edilen vazifeyi hal kile yapabilseydi... j Ferah, İbrahim Beyin kona İ ğından çılmcs derhal iskeleye | koşta, Ada vaparna — atladi 7 Vapürun bir köşesine gizlenip düşünmeğe başladı. Demek ha- | yata tehlikede ii, Bülbül bendi si ig ir

Bu sayıdan diğer sayfalar: