1 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

1 Haziran 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sailiyet in ümdesi, A iyetir. «HAZİR, —1931 AREKANE — AK ara caddesi 9 Telgraf adresi: Milliyet, Ts- Telefon numaraları: 81) — 24312 — 24313 iie Koynu ÜCRETLERİ dr: “iye için Hariç için 4 Kral (Kostliğ,800 kuruş © rengiz yüzüğünü kendi rızas Saldım. mn! Z& evrak geri verilmez Mdeti geçen nüshalar 10 kurayt Gazete ve matbaaya sit ipler müdiriyele müracaat zelemiz ilânizrm mes etmez. iyerini ei) © Bugünkü Hava Dün enfazla hararet 25 ân az 15tö. Hava bugün Je mütehavsilve mçıkdır. | | iy olsun diye | di muavini Fazlı ve Def- | Şöfik Beylerin himmeti- sinemalarımız şimen benzedi. Amerikada sine- | i İk trenler varmış diye oku- | © 4p hayran oluyorduk. Allah | © we de verdi yalnız'aksini Si- | malara trene biner gibi gire- — Hani mahut hikâye var han gisının ölmesini ve baba- e, “ övey ana almasını du- © mein çocuğun hikâyesi... Bu "ona benzedi.. bu sinema biletleri sui aline karşı koymak için | ın tedbiri görünce korkma | şladım. Ya günün birinde İrassğtı verip - vermeyenleri iyez farketmek için her yol verenin alnma bir sene | (1931 yol) diye ", i ben bu sinema işini kurca- ıktan ürküyorum. Bekâret mes'elesi Vakıa ilmi bir bahistir. Kim nin söz söylemeğe hakkı yok. ir akşam refikimizde (Ha- teyze) imzasile kızlık, be- kan falan filân hakkında at var.. Fena değil. İl- eşya dersi verir gibi bu mü- şeyde izah edilmiş. Lâkin | satırların altıma (Hanımtey ) değil (Yenge) imzası atıl- ı idi, Çünkü bu bahiste söz şer. iç Kasketler rkadarlar da yazıyorlar. im de nâzsr! dikkatimi cel- , » Bir sürü uygunsuz ğun başında İstanbulun en | lise ve mekteplerinin tleri var!, Bunlarm bu ilerden he istifada ettik- bilmem amma o mektep- kârlardan (şöhret irler. Perişan ve yolsuz İsrın başında görülen kas 0 ait olduğu mekteplere, r eğri nazarla bakarlar. bişİhanın ben bir yankesici bili- “ogul & yazıhaneden içeri gi- | —Krâgiliz mültefit bir tavur | karşı ista kalktı. l meşhurcayrola, dedi. Biz her tertip #üp koştuğumuz halde | va kadıinmedin. Saat ona ka- | | mezler, İ bekledim. le şi düşürdük ! | SÜ Elmi pusuya düşürdüler. de ortadan kayboldu. | dığı bir adli isteyedan kayıp mı oldu? “İstanbul ge? Nereye gitmiş. am g n eve geleceğim gün Öle gücile mıgrime'den bir mek- | mi verdim. rinde çalış | amele gibi orum, de gi DİŞE ka bir mHe gittin, öyle mi Gia sa Meğer İbrahim Bey . Mektupta Kerime ı Bebeğe gitmesini, alnız olarak gelip almamı yazıyordu. © — oynamış. Maksa- Serfiraz Hanım on gündür izmetçi bulamıyordu. Evin i çi bakımsızlıktan şeytan yuva- sı! Deli gibiydi. Şimdiye kadar aldığı hizmetçilerin biç biri ni- hayet bir haftadan fazla yanın da duramamışlardı. Niniç mi? | Bakınız niçin? Elli yedi ya- şında bir hanımefendi.. Kendi iradile geçiniyor. Hasis mi, ha- sis! Huysuz mu, huysuz! Üs- telik te gönlü on sekiz baharın tazeliğini muhafaza ediyor. Gü zelliğine de öyle bir mağrur © luşu var ki, en tahammülü ge- niş olanlar bile, gülmemek için dudaklarını zor ısırırlar. Bu eski zaman yadigârı ye- niliklerden, hoşlanmaz. Hele bugünkü genç kızları hiç be 'nmeyişinin sebe- bi onlar gibi yapamadığından- dır. Huysuzluğunu bilen akra- bası ve konu komşuları nadiren şöyle bir görünmek için uğrar. lar. Oturduğu ev kendi * evidi ve yalnızdır. Ne kocası var, ne çocuğu. Eh, böyle bir kadın hizmet- isiz nasıl yapar? Fakat hizmet çi de böyle bir kadının evinde nasıl durur? Hulâsa Serefraz Hanımın bütün ömrü kaçan hizmetçilerin yerine bir başka- sini aramakla geçer. Artık hiz- metçi âlemi Serefraz Hanımı tanıdığı için, zavallı kadın son günlerde hizmetçi bulmakta hayli müşkilât çekmeğe başla- mıştı. Netekim işi hizmetçisizdi. Evin baya dönmüştü. Bir gün kapısı çalındı ve ta zeden bir kızcağız geldi: ide çor- gündür | MİLLİYET PAZARTESİ İni | ğu doktor ça- Zırttı. Gelen doktor: — Ehemmiyeti yok hanıme- fendi, dedi, bu akşam vanduz koyun. Sabaha bir şey kalmaz. Vanduzu kim koyacak? Bit- İ tabi hizmetçi... Serefraz Hanım jo akşam düşük memelerine ka- | dar bütün vücudünü açtı ve hiz | metçi, sanki ezelden hastabaki- ! ! | cılık etmiş gibi, öyle maharetle hokka çekti ki, Sabaha Serefraz Hanımda bir madı. | © Her şey böyle yolunda gidi- yordu. Bir sabah kapı şiddetle İ çalındı ve tesadüfen kapının | yanında bulunan Serefraz H Bim açtı. Baktı ki iki polis. Birisi dedi ki: Affedersiniz hanımefendi sizin burada Cemile isminde bir hizmetçiniz varmış. Onu | almağa geldik. Serefraz Hanım şaşırdı. Hiz metçisinin başka bir yerde hır- sızlık yapmış olmasını hiç ak- lına getirmemişti. Öyle ya, po- lis başka ne için gelir? şeycikler kal Filhakika polis niçin geldik | lerini anlattı: — Hanımefendi, bu yanınız | daki hizmetçiye mantarcı Ce- | mil derler. Kadın şaşırdı: — Mantarcı Cemile mi? — Evet, Mantarcı Cemil Kadın değildir o.. On gündür | yafeti ile buraya hizmetçi gir- diğini haber aldık.Keratanın e linden her marifet gelir. Ya| yı ele vereceğini hesap etmiş, - İbu sefer kadın kıyafetine gi teyormuşsunuz diye işittim. — Evet kızım, seni muhak- kak Allah göndermiştir. Hiz- metçi istiyorum amma.. Serefraz Hanım şartlarını koştu: — Ben titiz kadınımdır. E- vin içinde toz istemem, Sonra yemeği sen yapacaksın. Bula- sığı, çamaşırı sen yıkayacak- sın. Burada yatıp kalkacaksm. Burada yeyip içeceksin. Ayda maya gitmesine müsaade edil- mesini istedi. Serefraz Hanım bu teklife memnun olmadı am- ma, o mecburi vaziyetinde bo- yun eğdi. Aaradan üç gün geçti. Seref- raz hanımın memnuniyetinden burnu kulaklarına varıyordu. Ne hamarat hizmetçiydi bu!.. Ortalıkta toz desen yok. Hele ne güzel yemek pişiriyor. söylesen itiraz etmiyor, hepi ni yapıyor. Ömründe böyle işi- ni bilir hizmetçi görmemişti. Serefraz Hanım bir hafta son ra galiba kendisini üşütmüştü. yorum. Feyziye lisesi kasketi giyiyor. Poli bu işin önüne geçse çok isabet- olur!, FELEK Güilliyeb'in lejrihası : 47 tulabildim, — İbrahim Bey dediği baş kâtip mi? Peki amma bu a- dam seni hapsettirmekte ne menfaati — Kerime'yi almak isteyor. — Sana kendisi mi söyledi —Evet, ş — Yusuf Paşa'nın konağına gittin mi? — Yusuf Paşanın Ada evine gittim. Ortada kii yoktu. Her taraf sımsıkı kapalı idi. Uşaklardan birini gördüm. Yusuf Paşa İstanbul'a inmiş. Sonra Paşanın harem ağası da ortadan kaybolmuş. — Ferah mı kaybolmuş! Yu.. Bu iş galiba pazartesi gü- nü oldu öyleyse. Dur baka- Ne | | mi, Maarif mi? Birisi İ miştir, Çok kıyafetlere İ çıktığını biliriz amma, / hizmetçi kıyafetine gi Serefraz Hanım, hizmetçisi İ belki yaptıklarma pişman ol. | İ muş we birdaha hırsızlık yap- İ mamağa karar verdi İ din kıyafetine girmeğe mecbur | kalmıştır diye, Cemili müdafaa | etmek istedi. Fakat birdenbire, İ vandoz çekmek için bütün vü- dünü hizmetçinin eline ver- ei K i İdi klına geldi. O za- Yalnız haftada bir akşam sine | çın dövünmeğe beşladı! man dövünmeğe başladı: | — Eyvahlar olsun, dedi, ge- çen gün bana hokka da çekmiş- ti. Demek bütün namehrem yer lerimi erkeğe gösterdim ha.. | Eyvahlar olsun. Günahı hai İ boynuna! Alın, götürün, İ hınzır herifi. re Hanımefendi, bizim vazi. heniz onu Adliyeye teslim et- mektir. Adliye ne isterse ya- par. İster asar, Biz orasıma karışmayız. Siz yal nız sükünet bulun, kızmayın. — Nasıl kızmam polis efen- İdi, nasıl kızmam.. Mademki er kekti, o zaman erkek olduğunu bana e söylemedi? Zayi — Aksaray Askerlik İ subesinden aldığım — terhis tezkeremi zayi etlim. Yeni | sini alacağımdan eskisinin hökmü yoktur. 302 tevellütlü | İstavro oğlu Haralambos haremağası: ortadan kaybol- mus, İngiliz bir şey hatırlar gibi oldu. Kerime Hanımın ailesile birlikte olduğundan emin mi- sin? Sakın İbrahim Bey kızca- ğızın başına bir çorap örmüş olmasın? Ben işittim, buraya geldiği gün çok hasta imiş. abasile gitmemiş olsay- dı, şimdi burada benimle bera- ber bulunacaktı. — Belli olmaz. Acaba babası nın evini de Kerime'nin orta- dan kalkmasını arzu eden kim- se var mıdır.? Baker arkadaşının yüzüne mânalı mânalı baktı. — Allah aşkına ne biliyor. san söyle,.. Hakikati bilmek böyle kör gibi kalmaktan bin “| defa daha hayırlıdır. Kadri bu sözleri söylerken sinirleri temelinden sarsılmış, çehresi tıpkı bir ölü rengi al- o Jmaştı. arayoruz. En nihayet Kadın kı | İİ 6- er barakır. | tanbul'a inmeden bir gün evvel | 1 Çapras kelimeler 345 nkü şeklin halli «74 9w Yeni şekil | Soldan sağa İ 1 — Yunanistanda bir şehir Canın yongası (3). 2 — İşaret (3). Büyüklük (6). 3 — Dar değil (5), Ayağı rahat- sız eden (5). 4 — Hafi değil (5). İsaret — Bir millet (6). 6 — Yurümeğe yarayan uzuv (4) Renk (2) 7 — Notada bir tabir (2). Kamer (2)- Zenginin hususi gemisi | (3). ! 8 — Feryat (4). Kalın (6). | 9 — Madeni ip (3). Para oyunu (5). İ 10 Üzüm (4). Nurlu (6) 1 — Okunacak şey (5). Keder | (5). | Yukardan aşağı | 1 — Sarılmış tütün (6). Eski (4) | 2 — Arzu (4), Hafif pabuç (6). 3 — Yuva (4), Kibarlık (6). İ 4 — Süt veren (4). Ayak (2). İS — Nesreden (5). fi Eser, leke (2). Insana ben- zeyen mahlük (6). | 7 — Vücudun suyu (3). Tutma İ ğn yarar (2), Herkes (4). 8 — Beraber (4)! Siyah (4). 9 — Eskilerin pabucu (3). ket (5). 10 — Endaht *(4). çıkardığı (3). Seğl'(2). 1i — Can (3). Öğretmek (5). İhtira ilânı “Çelik - Krom - nikel öste- nitik halitaları,, halkında is- tihsal olunan 22-4-929 tarih ve 754 numaralı ihtira beratı bu defa mevki fiile konmak üzre ahere devrüferağ ve icar edileceğinden talip olan- ların Galata'da Çinili rıhtım hanında Robert Ferriye mü- | racaatları ilân olunur. m! (2) Hal Yanardağın ! |). «eri mektep- ser ilânatı İ Gülhane hastanesile Askeri | Tıbbiye Tatbikat mektebi ihti yacı için 5,000 kilo fırancala a | leni münakasa suretile satın a İ lmacaktır. Münakasası 3 hazi. İran 931 çansanba gi İte Har tm alma komi İ atları ve iştirak de vakti İ muayyeninde hazır bulunmala rı ilân olunur. — Nerede? Nasıl? — Geçen gece bizim köğkün | | lahtezzemin yoluna inmiştim. İ Biraz işim vardı. Bir aralık bir J ayak sesi duyar gibi oldum. Sanki karanlıkta biri yanımdan geçer gibi oldu. Ben evvelâ köpek zannettim. Kendimi teh İ likeye atmak istemedim. Taban ! camı alıp deniz kenarına açılan methale gittim, O zaman ben- den evvel bu yoldan bir başka- sınm geçtiğini anladım. Elim- l deki hırsız fenerile yere baktım | yerde çıplak bir erkek ayağınm bıraktığı izler görülüyordu. İzi takip ederek deniz kenarına in dim. O zaman ay ışığında bir zenci gördüm, fakat kim oldu- | | günu iyice tanıyamadım. Bu a- damın kolları arasında bir ka- İ din vardı. İ Bu söz üzerine Kadri Bey; — Yegâne, yavrum! İ © diye bir çığlık kopardı. — Kadın ya öldü, yabut ta baygındı. Bulunduğum yerden kedebildiği. *- nazaran geni HAZIRAN İ geçirip İ det mahalli ikamet itibarile Labi 1931 ŞIK SİNEMA | SENİ SEVDİM Mady Kristian tarafından Almanca sözlü ve şarkılı İ Yeni neşriyat Fatih - Harbiye Son edebi neslin güzide ro- mancılarından Peyami Sefa Be yin son eseri olan Fatih - Har- biye Türk ediplerinin en ileri e serlerini en nefis şekilde tabe- den Suhulet kütüphanesi sahi- bi Semih Lütfi Bey tarafından neşredilmiştir. Genç bir kızın Fatihten tâ Harbiyeye kadar sürdüğü bir ömrü en | canlı ve heyecanlı bir tarzda ve tahlili bir sürette kendisine has temiz lisanı ve kuvvetli ka- lemile tasvir eden Peyami Sefa Bey bu romanında da belki di- ğer eserlerine (o tefevvük ödeh bir hususiyet ve mümtaziyet göstermiştir. Gerek tabı, gerek mündericatı itibarile nefis o- lan bu eseri edebiyat ve roman meraklılarına tavsiye ederiz. Olimpiyat Olimpiyat spor mecmuasınm 5 inci sayısı kıymetli mündericat ile İçinde en son spor havs İ Atletizm bayramı tafsilâtı, Yunan maçına ait tetlsikler İ çok dünya spor havadisleri Yavrulari “yaz ishalinden vikaye ve onlara kuvvet ve sıhhat bahşeder. mena Yöz mevsimiiçin BEBEK'te Kiralık Yal Dalyan önünde Saip Bey yalısı möbileti olarak ki- ralıktır. Derunundekilere müracaat 1927 mali senesi nihaye- time kadar Milli Hükümet bütçelerine müteallik borçlar- la Mili Hükümetin zamanma | sit bütçe ve adi emanet he- saplarında kayıtı borçların | alacaklıları 1513 kanım mucibince şubat /930 | nihayetine kadar müracaatla | müracaat vesikası almışlardı. | Tayin “edilen bu müracaat | müddetin hitamından sonra | tebeyyün ve tahakkuk eden bü! gibi borçların alacaklılar için 1-4-931 tarihinden itibaren bu kerre kabul edilen 1783 nu- maralı kanun mucibince altı ay daha müracaat müddeti tayin olunmuştur. Eylül/930 nihayetine kadar hilama €- recek olan bu altı ay müd- zarfında alâkadaranın numaralı | oldukları en büyük mal me- | muruna ba istila müracaat | derek miireekit vejikai si! maları ilân olurur. I kayordu. — Arapla konuştun mu? - Kadını kurtarmak imkâ- nı yoktu, Olan olmuştu. Fakat | evime giden tahtezzemin yolu keşfedip foyamı meydana çıkar mış olen bu adamı sağ çevirme meğe karar vermiştim. Revel- verimi çekip ateş ettim. Her İ halde Arabısvurmuş olacağım ki denizin içinde bir kaç adım attıktan sonra kadınla bera: | ber denize daldı, kayboldu. Kadri dehşet içinde, bu hi kâyeyi sonuna kadar dinledi. — Bu İbrahim Beyin işidir. Fakat hareketinin hesabını ve- i recektir. Bir gün elbet ben de onun cesedini denizin ( dibine gönderirim. Bunu yapmadıkça | iğim rahat etmiyecek, Bahset- | tiğin Arap Ferahtır. Zaten o fellâh İbrahim Beyin aleti idi. Demek ki ikisi bir olup Keri- meciğin kanma girdiler. İngiliz arkadaşını teskin ve Zayi — Haydarpaşa Ru- teselli etmek lüzumunu hisset- i, di vi miri dedi. Ben;larmazagi si BA SARAYA re Istanbul ve taşradaki Devair ve Müessesatı Resmi- yenin nazarı dikkatine: 1 Haziran 931 tarihinden itibaren gazete- mizde neşredilecek bilümum devair ve mü- essesatı resmiye ilânlarının teahhüre uğra- mamasını ve muntazamen neşrini teminen yeni teşekkül eden ve merkezi İstanbulda, Ankara caddesinde Kahraman Zade hanında ÜÇÜNCÜ Katta. bulunan Resmi ilânlar TÜRK LİMİTED ŞİRKETİNE gönderilmesi iktiza ettiğini devair ve mües- sesatı resmiyenin enzarı ittilâına arzeyleriz. > Telefon 20960 < Yangın Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOLU SİGORTA ŞİRKETİ Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. Adres: 4üncü Vakıf Han Telefo, Ist. 531 Telgraf: İmtiyaz Satılık deniz motörü Azimet dolayisile 24 ayak tulünde “Elze Il, namında seri bir deniz motörü acele satılıktır. Taliplerin bir hafta zarfında karar vermeleri lâzımdır. Bu metör İngili mulâtından “Brooke seacar,, markalı ve sekiz kişiliktir. Teknesi maundan olup 100 dirli ve “Brooke ,, markalı Sür'ati 30 mildir. Motör muhafaza beygir kuvvetinde altı silin- bir m Je mücehhezdir mum esbabı istirahati cami olup rüzgârdan in cam, otomatik demarrör, elektrikli pro- jektör, cigara yakmağa mahsus cihaz ve yedek edeva- tile mücehhezdir. Bu motör 1929 senesi kayetine doğru | İngilteredeki tezgâhtan doğrudan doğruya celbedilmiş olup, bu suretle ancak bir yaz istimal edilmiştir. Motö- rün hali hazırı mükemmeldir. Fazla tafsilât için 24416 No. da kitabete telefon edilmesi mercudur. “TEŞEKKÜR Pederim İzmir manifatura tüccarından Cambazzade Ah- “İ met Necati Beyin vefatı ha- sebile beyan: taziyet etmek lütufkârlığında bulunan muh- terem dost ve arkadaşlarıma ayr ayrı teşekküre teessürüm | mani olduğundan samimi te- şekkâratımın iblâğı hususunda İ muhterem gazetenizin tava sutunu rica ederim efendim. Merhumun zevcesi ve ev- lâtları namına Cambazzade Cevdet sumat Gümrüğüne ita eyle diğim 488 beyanname No lu 65 kağ 8405 kile ( Kanter- pilâk ) a ait 16-11-930 ta- rih ve 1546l Nola resmi gümrük makpuzu zayi oldu- | | ğundan İ hükmü olmayacağı gibi Bor- mezkâr makpuzun saya irse edilmek üzre yeni- den kayıt sureti ahzölunaca- Ga'sta Çeçeyan han No 18 | Komisyoncu Arşak Nuryan Bursada gayet müstacel bir i- şim var. Yanımda bulunursan gayet memnun olurum... Kadri bir müddet Beker'in yüzüne baktı. — Beni dinle, Beker. Ben bilir mi kat şayet onu kendi elimle öl- düremezsem, bu işi sen yapabi- lir mi Bu söz üzerine arkadaşınm | kendine pürhararet uzattığı eli ıktı, sonra tek bir söz söyle- meden karanlığa dalıp gitti. FASIL 10 Bursa'da Huri Hanım yeğeninin elini okşayarak: Haydi güzelim, dedi. Ha- zırlan da Yeşil Camiye gidelim Düğün gecesi Kerime Hanımın gok üzüntüsü vardı. Huri Ha- nım genç kızı avutmak için ne yapacağını bilmiyordu. Kerime cevap verdi: ” Ço | rihindeki Milli inşaatı Bahriye memurluğundan: Şirketin 25 mayıs 931 ta- içtimaa hissedaran | mmekren 25 haziran 31 perşembe günü saat İdte Galatada Ömer Abit han üçüncü kat 18 numa yapılacağından gerek asale ten gerek vekâleten 20 his seye malik olan hissedaranın imaa iştirak edebilecekleri ikinci ve son olarak ilân olunur. Ruznamei müzakerat 1 — Tasfiye memurlarının raporunun kıraati ve ibraları 2 — Tasfiye o besabatınır tasdiki ile henüz müracaal etmiyen sahibi senedat his- seleri hakkında kanunen icap eden muzmelenin tespitine karar verilmesi, / Harbiye Usta mektebinin na zari kısmından almış oldu ğum şehadetname zayi oldu- ğundan ve yenisini alaca- ğımdan eskisinin hükmü ol madığı ilân olunur. Abdullâh oğlu Hayr de hasta gibi akşama kadar e gidelim, bak ne kadar beğene ceksin.. Oradan da çarşıya gi deriz... Haydi kızım, kalk... Bi raz eğlenirsin.. Ferahın yerine başka bir h rem ağası konulmuştu. Fal ten hiç bir şey kazanma vşti Çünkü eskiden olduğu gib” #i kı bir nezaret altında idi. K ri me Ferahim.. ortadan kaybı masını künhüne akıl erdiremi diği müthiş bir faciaya atfed yor, ayni zamanda biçare Bü bülün kaybolmasını da bunu! la alâkadar görüyordu. -— Haydi, Kerime ... kalk. — Yok, sokaklar çok s — Yok canım, hava o kadi sıcak değil... Hem sokak da serin... Nihayet Kerime Hanımin rarına dayanamadı, arabaya nip sokağa çıktılar. Yeşil Camiye doğru gi ken Huri Hanım merakla * yordu > >kakları Türk Anonim şirketi tasfiye | de oturup ne yapacaksın? Gel Kerime Hanım bu. değisikliki » 2 282 88 a DTİK O JAOMREUN

Bu sayıdan diğer sayfalar: