8 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

8 Haziran 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muhabir mektuplar Servet membalarını nasıl kurutuyoruz? Tirilya eskiden zeytin ihracatı ile meşhur iken şimdi baykuş yuvası na dönmüştür. Yukarda muallim Kadriye 4. idaresinde millet mektebi dershanesi ve Tirilyadan bir manzara Trilya 3/6/931 Mu danyaya otomobille yarım saat mesafede ve deniz kenarında zeytinlerile meşhur Tirilya na- hiyesine gittim. Güzel bir şose sahili takip ederek ve kâh şai- rape yüksekliklere çıkarak zey tinlikler içinden bizi bu kasa- baya götürdü. Beni nahiyeye davet eden ve bütün ahali tara fından çok sevilen doktor Mus- tafa Beyle otomobilden indiği- miz zaman kalabalık bir halk tarafından istikbal ve ihata e- dildim. Hava biraz soğuk oldu ğundan sahile yakın sıcak bir kahvehaneye götürdüler ve et- rafıma toplanarak bir takım hasbuhallerde bulundular. İyi kalpli ve kibar tabiatli olan dok tor beni iki gece hanesinde mi- safir ederek şanına lâyık misa- firperverlikte bulunmuştur. Manzara Kasabada evvelce 3000 hane 6 doktor ve 3 eczane varken bu gün 300 hane ve 1870 nüfus kal mıştır. Burada eczane olmadığı gibi doktorluk ta lâğvedilerek Mustafa Bey Haziran bidaye- tünde oradan infikâk edecektir. Esasen nahiye tam teşkilâtlı ol madığımı bittabi hâkim yok- tu. Şimdi ise hekim de kalkaca- ğından hekimsiz hâkimsiz bir vaziyet hâsıl olacaktır ki iyi bir şey değildir. Burada Rumlar sakin iken ancak 30 hane İslim varmış! Nahiyenin istihsalâtı pek ziya- de olduğundan senevi bin lira- İ:k harice telgraf çekilir ve pi- yasada faaliyet olurmuş! Rum ahali zeytin sayesinde servet yapmışlar ve İslâm aha — Evet geldi. Biz de gidip karşılıyalım. Kadri Bey sen sandallardan birine binip sola açıl. Paşa gözlerile denizi tarıya- vak sordu: — Parolamız nedir? — Yangın! Ti hiç bir mevcudiyet göstere işlerdir! 7 çaribeli ortasından bir de re akmaktadır. Bu der: i ri evvelce tahtalarla örtülmüş ise de şimdi bir çok yerleri pat lamış olduğundan ve evlerin lâ ğımları da buraya aktığından yazın ahalinin hayatmı tehdit etmektedir. Müdür Kâmil Bey bu dereyi kapatmakla meşgul- i dür. harap olmuş ve teffiz muame- lesi a teahhüründen ve kıy- mel takdiri meselesinden dola- yı mübadiller bir çivi bile çak- madıklarından kasabanın man- zarası bir baykuş yuvasını an- ve bir mikdar da zeytinlik veril miş ise de tembel ve âtıl bir hal de oturmaktadırlar. Bu küçük kasabada 15 adet kahvehane vardır ki artık bunun neye de- lâlet eylediğini ben söylemek is temem! Zeytin ağaçlarına has. bir mücadele yapılmazsa zey- tinlerin mahvolacağını söyle- yorlar. Halk çok fakirdir. İçle- rinde paralı ve zengin kimseler varsa da bir araya gelip bir şir- ket teşkil edememektedirler. Yağhaneler Burada gayri sıhhibir kaç yağhane vardır ki bunların sed- tin ağaçlarının tımar ve imarı burada | için bir şirket teşkili mümkün iken buranın zenginleri bu hu- Mevcut evlerin kısmı âzimi talık arız olduğundan busene di lâzımdır. Asri makineler ge- tirtilerek yağ istihsali ve zey- (Başı İ inci sahifede) İlesi dolayısile Divanı n hakeme edilen zattır. Koniçe- pin ve Bali Beyin alâkalari mu- ris namındaki zengin Rumun ve Topal İsmail Hakkı Paşa- nın da alâkası hakkında çok i kuvvetli bir ihtimal vardır. Herhalde perde arkasına giz ile çıkıp ta siyasi ha- oynamak isteyen üviyeti pek karışık ve esrarengiz maktadır. Maamafih şimdilik elde edilen malümattan tahas- ların pa Çituris, Koniçe, To- pal İsmail Hakkı Paşa ve şüre- kâsı,, şirketi veya gazetesi de- nebi Susta bir türlü ittifak edip te bir araya (o gelmemektedirler ve herkes nefsi nefscine di- yip gitmektedirler. Bu cihetin memleketlerine ne kadar muzır olduğunu bildikleri halde birleş mek ve birlikteiş görmekten kötü haleti vardır! Maarif Mektep kasabanın yüksek bir noktası esim ve Yunan tarzı mimarisinde inşa edilmiş kâgir bir binadır. Bu bina 324 senesinde maslâp İzmir metre- politi Hiristotomos tarafından Rum ahaliyi çocuk ve karılari le beraber amelei mükellefe tar zında çalıştırarak yaptırılmış- tır. Bu güzel binanın tamiri Va rafından emrolunmuş ise de h$ lâ bir şey yapılamamıştır. Mek tebin mevcudu 150 talebeden 133 e tenezzül eylemiştir ve yüzde doksanı fakirdir. Zira mübadillerin hep fakir kısmı bu nahiyeye tesadüf eylemiş- tir. Muallimler maaşlarını, ba- rem farklarını, millet mektebi ücretini alamamaktadırlar, Baş muallim Cavit Beyle refikası hastalıktan göz açamamakta- dırlar sekiz senedenberi burada hava ile imtizaç edememekte- dir. Molla H. Burada seksen yaşında bir kadın kasaba kadınlarınm hoca sıdır. Her Cuma kadınları evi- ne toplayıp vaaz etmekte iken menedilmiştir. Henüz dinç o- | lan bu salhurde hatun neler söy İ leyormuş? Onun dediklerine göre kırk yaşından sonra ağzm da kalmıyanlar cennetlik de cennetlik ve su istiyenler ce hennemlik imiş ve bunlara ha- ser olmak için su vermemeli imiş! Hamam, dedikodu ve hastalık Burada güzel bir hamam var sa da oturacak ve soyunacak yerleri ve hamam takımları ve den kayıklar karınca sürüsü gi bi sahile doğru ( yollandılar. Kadri Bey, bir baskın ihtimali ne karşı, tabancasını elinde tu- tarak tahtezzemin geçidin met halinde kayıkların boşalması- | zareti altında yükletti. Sandık | na nezaret ediyordu. lar gürültüsüzce kayıklar is ilâh hane sandıkla- ediliyor, alışık gözlerile | (ilâh ve cep! her kayığın » mikdarını tayin ediyordu. Yatın kaptanı hürmetle eli- i i ka: ötürerek: MP son parti, Efendim! Önlerinde duran balıkçı ka- | dedi. yıklarından birine atladılar. Ka | Yık seri kürek darbelerile gemi ye doğru yol almağa başladı. Küçük sandalların fenerleri de mizde yıldız böcekleri gibi ba- Up çikıyordu. Işıklar birer bi- ter lüler. Çarlis Baker demir üstünde an gemiye yanaşıp sür'atle başladı. Seri kürek darbele yata yanaşan kayıkları ne- İşe tile rinin altında adeta iki kat ol- muş bir halde önlerinden geç- tiler, i | —— O halde hemen demir a- lip son sür'atle uzaklaşın. Hat uğramasanız iyi edersiniz! manidar talimatı da aldıktan sonra yukarı çıktı. alabileceği yük Bu sırada iki gemici kürekle tâ bir müddet Türk sularına Kaptan, Çarls Baker" den bu rı mağaraya (o yerleştirildiler. Yusuf Paşa, Kadri Bey Çarls Baker de yer altında kayboldu Tam o sırada, tahtezze- geçidin methali civarında ki bir çalılıktan siyah bir baş meydana çıktı. — İngiliz'in evine gidelim. Bakalım ne yapacaklar? Ora- dan görürüz. Böyle yaparsak daha tehlikesiz olur. İbrahim Bey Arabın teklifi- karanlıkta ilerlemeğe başladı- dar. MİLLİYET PAZARTESİ Birinci sahifeden geçen yaz lide mu- | lenmiş bir takım meçhul şahrs- İ ğun olduğu anlaşı!- | sül eden manzaraya göre Yıl- | çe, bağ ve arazi veri hem kendilerine ve hemde| kaçmaktadırlar. Maahaza ba | ruhiye her tarafta li Fatin Beyefendi ile Maarif | müdürü Cemal Mahir Bey ta- | Haremağası İbrahim Beye de ni derhal kabul etti. İki gölge 8 Perde arkasında) Mütekaitlere ev İoynayanlar kim? ve arazi veril- mesi isteniyor (Başı 1 inci sahifede) mu- | bütçenin yüzde sekizini bel hakkak olmakla beraber Çitu- | eder, Ev, arazi. Diğer taraftan anasır mü- badelesinden tahassül eden is - kân muamelâtı artık kat'i bir afhaya intikal etmiş bulundu- dan gerek emlâk, gerek | bağ, bahçe, arsa ve arazi ala- | İ rak milli ve miri bir çok kıymet İerin mülkiyeti hükümete inti- kal etmiştir. Bunların büyük bir kısmı kendi haline terkcedil miş olduğundan bakımsızlık- tan ve tamirsizlikten her gün bir az daha harap olmakta ve yahut ta şunun bunun elinde te lef olmaktadır. Binaenaleyh te kaüt, eytam ve eramil maaşı a- lanların maaşları tamamen ya kısmen resülmale kalbedile- rek arzu ve ihtiyarları dahilin- de kendilerine ev, dük de hem devlet bütçesi bü yük bir yükten kurtulmuş, hem de vatandaşlardan mühim bir kismi terfik edilmiş o lur. Müstehlik halden, müstah- sıl hale. Uzun seneler devlet hizme- tinde hayatını yıpratmış olan bir memur, evlâtlarma sığınabi lecek bir küçük ev birakabildi- ği gibi bağ, bahçe ve arazi ala- cak olanlar dahi müstehlik hal den müstahsil hale geçecekler- dir. Bu gibi zevatm köylü müs tahsıllar arasında çalışır bir ha le gelmeleri köy hayatinm te kâmülünde mühüm bir âmil ola bilir.,, Aleni müzayede Dr. Suat Bey kanuni teklifin de bu veçhile emlâk ve arazi | almak isteyenlere maaş ve tah- sisatlarının sekiz senelik mik- arazi verilmesini teklif etmek- tedir, Bu usül dairesinde yapı- lan aleni müzayedede taayyün eden kıymet olacaktır. Müzaye dede başka talip zuhur etmezse aleni müzayede bir defa daha tekrar edilecek ve muamele bu suretle intaç olunacaktır. Dr. Suat Beyin teklifindeki diğer maddeler de şunlardır Maaşların tamamı mukabi- linde emlâk ve arazi alanların hazine ile alâkaları Okatedilir. Bir emlâk ve arazi alanlar mü- tebaki maaş cüzdanlarını Zira- at bankasına rehin makamında bırakarak senevi asgari faizle ve 3 sene vadeli avans alırlar. Arazi için bunu mütehavvil sermaye gibi kullanırlar. yıkayıcıları yoktur. Halkın işi gücü kahvehanelerde ve komşu evlerinde biribirlerini çekiştir. mektir. Çocuk hastalığı ve vefi yatı çoktur. . Sebebi ise bakım- sizlik ve zâfi vilâdi, sui iğtide ve pisliktir. Çocuklar iki aylık iken kapıların önüne atılırlar ve civcivlerle büyürler! Artık bu asırda da bu kadar izansız- lik olur mu? Ragıp KEMAL HAZIRAN 1931 evi dün açıldı.. | (Başı 1 inci sahifede) | yerek dedi ki — Sıhhi ve ai muavenet vü. Ssecselerinden biri olan — bu çocuk bakım evini kurmakla babtiyarım. Bu müessese ilki kısımdır. Biri dis- panser kısmın: ihtiva eder ki, çocuk larıh ilk tahsili bitirinceye o kadar sıhhi vaziyetlerini tetkik edecektir. Öteki kısmı da çalışmak istedi leri halde evlerinde çocuklarıma ba: kacak kimse olmadığı için işe gide- miyen fakir kadınların gündüzleri çocuklarına bakmağa mahsustur. Büyük eslâfımız i leri ile vücude geti yüz tulan bu mimari İ ederek iyi hir müessese haline ge- | tirdik” Muhiddin Bey alkışlar arasında müessesenin kapısına gerili kurdelâ yı kesmiştir. Güzel bir eser Davetliler müesseseyi uzun müd- det gezmişlerdir. Dispanser kısmın- da çocuk bakımı için hemen hemen bütün levazam mevcuttur. Ayrıca ufak mıkyasta çocuk sıhhi müzesi de vardır. Hey'eti sihhiyesi: başdoktor Züh- dü Bey, asistan Doktor Sabahat Ha- Bum. Göz tabibi Nuri Fehmi, misai. ye Dr. Müştak, diş tabibi Muammer kulak mutahassısı Ahmet Ata Biler, Çocuk bakım kısımında, müesse- senin iç bahçesi çocuklar için yazlık | kum bahessi haline ifrağ edilmiştir. | Dairen madar olan müessesenin | koridoru camla bahçoden ayrılmış- tır. Banyo, yatak ve yemek odaları ile diğer hususatı ihtiva etmektedir. | Duvarlar çocuk zevkine göre re- simler ile tezyin edilmiş ve ayni za. manda milli hisleri telkin için de Sa- karya ve İnönü mücahedelerinin tim salleri ve Sakaryayı unutma gibi Bivbalar asılmıştır. Bunlar arasında “çocuk döğülmez” yazılı iâvhalar dn | görülüyordu. Dispanser kısmı hemen faaliyete başlıyacaktır. Çocuk bakım kısmı da hükümetten bütçesi tastik edilince fenliyete gececekir. Üsküdarda da açılacak Bu güzel müessese on dört bin ki ra sarf ile yücüde getirilmiştir. Vi- lâyet idarci hususiyesi bu müessese ile Beşiktaş dispanseri ve Üsküdar bakım evi icin elli bir bin lira tahsis etmiştir. Üsküdardaki de yakında a- gılacaktır. Mücsscsenin açılması © civarın izgi ve dul kadınlarını çok sevindir. miştir. Dün bunlar da © müesseseyi Eğer yarın kalkamazsa... Kanada tayyaresinin mo- #örü bozuk Evvelsi gün Suryeden şehrimize bir Kanada tayyaresi gelmiş ve Ye- şilköy tayyare istasyonuna inmiştir. Çok zarif hir tenezzüh tayyaresi 0- lan bu tayyare Kanada tebaasından M. Margerie Durand'a aittir ve pi- lot Charles Lajot tarafından idare edilmektedir. Madame Durand'dan manda racaklardır. Oradân daya döneceklerdir. bir- kaç aydanberi Asyayı gezmektedir. ler. | eden (Budamacılar), lariiME LE E. İlk çocuk bakım |Seylâp, İZMİR, 7 — Bir haftadan beri yağmakta olan yağmurlardan Kemal paşa kazasının merkez kısmını teşkil (Çayırlar) (Taşlıyol) ve (Yenikale) köyleri bu köylerin civarında bulunan dağ: lr tasavvurun fevkinde bir zarar gördü ve bu yerlerde bulunan 2000 dönümü mütecaviz bağdan yüzde sekseni mahvoldu. Bu bağlarda ü- züm değil, yaprak bile kalmamıştır. Yine bu civarda bulunan © 3000 dönümlük bağ ise yüzde yetmiş za rar görmüştür. Bunun haricinde ka- İan bağların zararı ise yüzde 50 ile 25 arasında tehalüf etmektedir. Manisada intihap MANİSA, 7 — intihabında müntehibi Tıları rey atmamak istemişler ve re- ye iştirak etmemişlerdir. 189 mün- tehibi saziden 147 zat reyo iştirak etmişlerdir. Bu müntehibi sanilerden bir kıs- mr beyaz kâğıt atarak müstenkif kal muşlardır. Fevzi Lütfü Bey 8, Halk fırkası reisi Kenan Bey 1, fabrika- | tör İsmet Bey 3, Mustafa ve Hafiz Cemal Beyler ikişer rey aldılar. meh lan Tahir ve Sami Beyler intihap edilmişlerdir. Otomobil çeviren haydutlar IZMIR, 7 — Evvelki gece Me- memenden İzmire gelen bir otomobil yolda 4 şahıs tarafından durdurul- muştur. 4 adam otomobili aramışl ve yolculara bir şey yapmadan ay: rılmışlardır. Bu 4 adamın orada Menemenden İzmire gidecek bir kadı için bekledikleri anlaşılmıştır. Kızı kaçıracaklardı Seferi hisar'da Hatice isminde bir kızı Ahmet çavuşla dört arkadaşı ka çırmak istemişlerdir. Kızın feryadı üzerine mütecavizler Haticeyi balta Karl sütunu Tozundan oturulmayan bir cadde caddesi artık geçilmez bir ha- - İle gelmiştir. Müteaddit müra- caatlarımız semeresiz kalmış- tır. Tozdan ne bahçelerimize bir şey dikebiliyoruz, e pan- cere açabiliyoruz, ne de toza bu lanmadan evimize dönebiliyo- roz. Belediye:bu yolu silsma- dan âcizse o başka! Sıhhati u- mumiye ile alâkadar bir ma- kam yok mu? Bakırköy İncirli caddesi Kimyager Ahmet Saip Kaldırılmayan enkaz Vezneciler caddesinin tevsii üzerine, Fen fakültesinin ya- nındaki yıkılan Sabuncu hanı- Gerek | nın enkazı belediyece kaldırıl. mış ve burası tesviye edilmişti. Yalnız harp malüllerine gide- cek yolun üzerinde bir bina ve kapı kalmıştı. Şimdi bu kapı ile bu bina da yıkılmıştır. Fa- kat enkaz haftalarca burada durmaktadır. Acaba belediye kendi. vesaitile bu enkazı da e kaldıramaz mı? -| Bakırköylülerin bir recası hasar, mahvolan bağlai Bir çok köylerde bağ namına zarai görmedik yer kalmadı | altıda Karşıyakaya tabi Alurea kö | sinin Koyuneli köyünden Komşu kö Netice orada fırkanın namzedi o- | İ ter. Kurt kadın: bindiği eşekten dür kün değil midir? Seyrisefain ile yaraladıktan sonra kaçmışlardın Alhmetle arkadaşları. yakalanmığ ur, Gâvur mezarlığında KARŞIYAKA 7 — Bu sabahı saa yünün Gâvur mezarlığında Arnav Sabri isminde bir şahıs bir arkada şile pusu kurmuş ve bir as sonra © radan geçen çoban Hasan oğlu Yü sufu filinta ile iki yerinden ağır su rette yaralamıştır. Carih kaçmış ist de az sonra yakalanmışıtır. Hem snçlu, hem güçlü IZMİR 7 — Bundan bir müddet evvel Leman isminde gayet güzel bik kızın bikeri Necat isminde bir geng t& rafından izale edilmiş ve iş meye verilmişti. Muhakemede görü! len lüzum üzerine Necat tevkif edil miştir. Bundan müteessir olan L& man Hanım zehir içerek intihara te şebbüs elmişlir. Leman Hanım kure tarılmıştır. Kurdun hücumu BERGAMA — Reşadiye nahiye. 5YOİ & lat değ ili yüne gitmekic olan bir kadın kuduz “h çı bir kurdun hücumuna maruz kalmış şürerek ilk hücumda burnunu kopar mış, ellerini ve göğsünü ısırmıştar. Etraftan yetişenler kadını ölüm has linde kurdun elinden kurtarmışlar. dır. Kuri müteakiben bir koyun sü“ rüsüne saldırmış, çobanı ve mütead dit koyunları yaraladıktan © sonrü meçhul bir semte kaçmıştır. Fatma kei kadının yaraları tehlikeli. Kurdun kuduz olması ihtimaline Jİ mebni kendisi İstanbula gönderiler İl cektir. İzmir hapishanesi Wi İZMİR 7 — İzmir hapishanesinde SKİ yeni tedbirler alınmaktadır. Bazı mahkümların başka yere kaldırılma sma karar verilmiştir. | Köçü- ederler ederler Reşit Saffet Bey Peştede toplanan turizm umumi |, merkezi içtimaina Türk turing kbü (ö) bü namına iştirak eden heyetin reisi Reşit Saffet Bey evvelki gün şehri” İyi mize avdet etmiştir. Hey'etin diğer | azaları Şükrü Ali ve Cevdet Beyler | de dün şehrimize gelmişlerdir. Tu ring klüp hey'eti idaresi çarşamba günü içtima ederek turizm umum merkezi içtimama iştirak eden hey'e tin raporunu tetkik edecektir, İni mektupta diyor “Yalovaya cuma günleri ha- reket eden vapurun cuma ve pazar günleri iskeleleri de mii tazam olan Bakırköy ve Yeşil Oğ) köye uğramaları acaba müm- idaresinin nazarı dikkatini cek betmenizi rica ederim.,, Eminönündeki halâ Eminönünde Köprünün ba- şında şoförlerin bekleme ma- | hallinde bir umumi halâ vardır Bunun etrafında çinkolar kal- dırılmıştır. Şimdi halk açıkta işini görüyor. Belediyenin bu çirkin manzaraya nihayet ver- mesini rica ederiz. b Rıfat Çarls Baker'in bahçe " ibtiyatsızcasma aralık bırakıl- muştı. Bundan bilistifade ses- sizce İngilizin evine girdiler. Kumlu yollarda ayak sesleri işitilmiyor gibi idi. Arapla ar- kadaşı son derece ihtiyatlı ha- reket ederek ön kapıya yaklaş- tılar. Kapı itince açıldı. Bu su- retle Çarls Baker'in iş odasına girdiler. Aşağıdan sesler geli yordu. Bu seslerin geldiği is- tikameti takip ederek tahtezze- min Yolun kapısını buldular. İbrahim Bey Haremağasının kulağına yaklaşarak sordu: — Aşağı inelim mi? — Biraz bekleyelim, kapınm sürgüsünü açayım. Paşa ile a- damlar ıtam altımızda bulunu yorlar, Altımız bütün cephane ve barutla dolu. Aşağıya yanan bir meşale atarsam Yusuf Paşa bapı yutmuş demektir, Haremağası bu sözleri söy- “erken İbrahim Beyin yüzüne nefretle titriyordu. İbrahim Bey Arabı kolun- dan tutup şiddetle sarstı. O i- çinde yanan intikam ateşini söndürecek diye, kendini göz göre ölüme atmağa hiç niyeti yoktu. gelir, başına öyle işler açar ki sen de şaşarsın! Arap hiddetle | yumruğunu sıktı. — Kurtulursa çok yanarım! dedi Bari şu kapıyı açayım da Kapıyı usulca omuzladı, ka- pi tazyik altında açıldı. İbra- him Bey ayağının altında açı- lan delikten içeri doğru baktı. Yusuf Paşa ayakta durmuş, e- lindeki deftere göz gezdiriyor du. Bu esnada Çarls Baker'le Kadri Bey.de ları istif edi yorlardı. Anlaşılan Sadrazam silâh ve cephaneyi sayıp tesel- lüm ediyordu. İbrahim Bey Kadri Beyi gö- rünce fena halde şaşaladı. Ra- kibinin şu ande serbest bulun ması ancak bir sihirbazlık ese ri olabilirdi. Gözlerine inanma dan bir müddet baktı. Gayzü hiddeti öyle bir köpürüş kö- pürdü ki bir an her şeyi unu- tup rakibinin üstüne atılıp onu öldürmek istedi. Fakat uzun senelerin verdiği bir meleke ile hissiyatına derhal hâkim oldu. İbrahim Bey Kadri Beyin bir infilâk neticesinde ölmesini is- temiyordu. Böyle olacak olur- sa intikam zevkini lâyikile ta- damıyacaktı, Kadri Beyi yere vurmak için daha kurnazca bir hattı hareket takip etmesi lâ- zımdı. Bunu her halde bulacak tı. Ibrahim Bey, bulunduğu nok tadan bir kaç adım ötede fısıl- daşma şeklinde konuşuları söz leri duyabilmek için gürültü. süzce diz üstü çöktü. Çarls Ba ker'le Kadri Beyin sözleri hiç duyulmuyordu. İbrahim Beyin sözleri de ilkin işitilmiyordu; her halde işleri bitmiş olacak ki üç arkadaş gitmeğe hazırla | nır gibi bir harekette bulundu- Bu sırada İbrahim © Beyin keskin kulağına bir cümle ça Yusuf Paşa diyordu ki: — O halde kararlaştı demek tir. Muharremde tekrâr bulu. © şacağız. Bir iki gün sonra ay- başı. O zamana kadar işin ele başıları da faaliyete geçmek i- çin hazır bulunurlar, i Bu sırada hafif bir pıtirdı tahtezzemin dehlizde toplan. mış olan bu üç kişiye baş çe eği Fakat bir şey götemedi. ler. ; i (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: