13 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

13 Haziran 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMARTESİ 13 HAZİRAN 1931 6 nc sene, NUSHASI | te Bir Örnek... rümet, Budapeşte beynelmilel eki Türk pavyonunun tan: , Milli İktisat ve Tasarruf iyetine vermekle iyi eti, İlaki yeni, bütün beynelmilel ser- Budapeşte'deki | Türk | onu kadar muvaffak olanı olma | ır, Macarca “Az Est, İçiyi gezen yüzbinlerce okuyuc şu suali sormuştur: “En fazla içinde, gazetei muza giden pavyon hangisidir riyeti Türk pavyonu kazanmış- ürk pavyonunda ne şark, ne de halıçarşı çeşnisi yardı; mimari de- e bütün tertipler avrupa: 1, öşya v li, 16 mayıs Dahiliye Nazırı şu sözleri söyle | ir: *“ Türküye yenilik- | ii ve öyle bir hassası ki Macarlar dahi bundan örnek bilirler.,, Budapeşte ticaret ve sanayi odası daki sefi mektupta le diy i ık muvaffakıyeti, yalnız geçici tereler vermekle kalmayacak, iki | millet arasmda iktisadi müna- | *lerin inkişafma müessir bir su- sergiye gelen Ma- in öyle yaratıcılık İs yardım edecel Türk © pavyonunun © muvaffak wının başlıca © sebebi, o bü-| tertip ve tanzim işlerinde mo- | ve garplı Türk kafasmın hâkim i teliasındadır. Pavyonun teşhir ve h, risaleler ve tablolar, tarafı Mil İktusat ve Tasarruf cemi; i kâtibi olan bir genç iktisatçı, yonu gene genç bir Türk mimarı rafından yapılmıştır. Ka- 40 İyetleri olan ve kabiliyetlerini iş- k wriyet hükümeti idaresinin bü- kapıları ne kadar açık olduğuna iyi örneklerden biridir. r tarafında boş bir gurur bir kabiliyet ispatıdır. ikisini de tebrik ederiz. bil | Bundan başka, Milli Iktisat £ cemiyetinin, serbes bir ce- etin balka ve hükümete nasıl u- le iyibiryardımcı olabileceğinin | teyen Türk gençleri için mükemmel bir örneği olduğunu | lemeliyiz. Eski Iktısat vekili Rah İ Beyin riyasetinde çalışan cemi diye kadar iki kongre, zana- ve çiftçiler kongreleri topla- | iki yerli mal sergisi yapmış, k iktisat ve sanatçılığı için iki Yük eser çıkarmıştır. Bir de koo- tifler kongresi çağırmak üzere No 1916 5 KURUŞTUR Saat 6,10 da önde misafirlerimiz, arkada Galatasaray shaya çıktılar. Mutat ve malüm merasimden sonra | İ oyun 620 geçe Galatasaray akını ile başladı. Takım şöyle idi Avni Vahi M. Nazif Muammer (o Nihat O Saphi Rebii Kemal Necdet Ercüment Meh met İlik akın Lintracht müdafaası tara fından durduruldu ve iade edildi. Al manların söylendiği kadar zayıf bir takım olmadıkları anlaşılıyor. Oyun da umumi bir heyecan var. Galata saray biraz sıkışıyor. Misafirlerin a- leyhine bir korner oldu. Rebii gayet güzel çekti, forvet haltı kale önün de bir paslaşma yaptı ve Ercüment muhakkak bir golü kaçardı. İ Bunu müteakip Aymtraht takır» | gililliyet Eintracht 2-1 G, saraya mağlüp oldu Dün de Ankarada Yenişehri su bastı |. Alman takımı söylendiği kadar zayif olmamakla beraber yenildi Şilt maçları şöyle e heticileriğir Anadolu -1. Spor 0-4; Fenerbahçe - Süleymaniye 7-0; Beşiktaş- | Vefa 0-0; Ikinci takımlar şampiyonu F. iile oldu Rebiinin Alman kalesi çok vaziyetler ihdas ediyorlar. Bu | devrede Galatasaray o kadar bozuk oynuyor ki, şaşmamak imkân hari- sinde... Bu esnada Muammer çıktı ve yerine Hüseyin girdi. Oyun devam ederken Almanlara | bir korner oldu ve nihayet 22 inci dakikada Necdetin ayağı ile beraber Hik sayısı kaydedildi. Bunu takip e- den akında Z. Kemal dok güzel bir | golü kale direğinin üzerinden atmak suretile kaçırdı, Galatasaray sıkıştı. rıyordu, “Ne fnide ki göl olmıyor. İ Mehmet Nazif çıktı yerine Alim gir di, Bu esnada Küçük Celâl güzel bir | sürüşle Alman kalesine doğru iner- ken sağ bek tarafından 18 pas üze- rinde hatalı surette durduruldu. Pen altıyı Necdet iyi bir şütle çeki ve | gol oldu ve bir dakika sonra oyun | Jalsasarayın pis oyununa rağmen | İ sporun faikiyeti altnda geçti. Ana- ve oyun sonuna kadar muntazam bir | ve oyu | önünde bir ortalayışı.. | aştılar. Oyun umumiyetle İstanbul dolulular çok mukavemet etmeğ çalı şıyarlar. Fakat pek muvaffak olamı- | yorlardı, neticede İstanbulspor hâ- | kim bir oyunla 4-0 galip geldi | Fenerbahçe - Süleymaniye Şilt için ikinci karşılaşma Fener- bahçe - Süleymisniye arasmda Bu maçta Fenerliler ilk zamanlar çok fırsatlar kaçırdı ise de sonra ken disini topladı we (0) karşı (7) gel arak zaten zayıf olan rakibini yen | di. Süleymaniyeliler bu azim gol far- kına rağmen ümitlerini kırmamışlar surette oynamışlardır. Beşiktaş - Vefa Saat 4,5 da önde Beşiktaş arkada | Vefa sahaya çıktılar, para atıldı, Gü | neş altına Vefalılar düştü. Oyun Ve Tayyare piyangosu Beşinci en dün ikmal edildi Tayyare piyankosunun be- şinci keşidesi dün ikmal edil- miştir. Keşidenin en sonunda | PiYANGO Kuponu Ne. 36 BU KUPONU 1 KESİP SAKLAYINIZ Kurak senelerden sonra yağan bu yağmurlar anormal görülmüyor | 40 bin liralık ikramiye dolap- | tan çekilen 40 numara arasın- da taksim edilmiş ve biner lira olarak tevzi edilmiştir. Bu ke- şidede kazanan bütün numara- lar 5 inci sayfamızda sıraya ko nulmuş olduğu halde dercedil. — emer Adanadaki dava ADANA 12 — Metozade Osman Bey ve şürekâsı aleyhinde Kemme: bankasmın açtığı muhaktme neticelendi. Kommerçiya le bankasının iflâs kararı refedildi. çiyale İtalyana Gençlere kahve yasak IZMIR 12 — kahvehanelerde 18 yaşından aşağı genç çocukların oturması miştir. Bir kolaylık Seyrisefain idaresi yolcuların v pur hareket saatlerini tetkikte müj külât çektiklerini nazarı itibara ala rak iskelelerde çok faideli bir yeni- lik göstermiştir. Herhangi bir vapur hareket ettik. Polis müdiriyeti menet- | ANKARA, 12 (Telefon) | Anadoluda yağmurlar devamet | mektedir. Kurak seneleri takip eden yağmurlu senelerde, böy- edilmesi tabii görülmektedir. Şimdiye kadar alınan mi mata nazaran, sel sahasıma ve taşan nehirlerin etrafma rast İlayan bazı mntakalardan ma ada, diğer noktalarda, ziraat noktasından hasar denecek bir şey yoktur. de Bent deresini taşıran büyük su Elma dağma yağan yağmur Flerinayı Vodina gölünü aştık. İ Şimdi bu topraklara Anadoludan sö- külmüş insanlar dikiliyor. Hep yeni kasabalar, kırmızı ki- remitli kalabalık köyler, işte biri, le anormal hâdiselere tesadüf | Evvelki gün Kayaş ve gece | i | Ankarada geçen seylâpta su altında kalan evlarden biri | lardan neşet etmiştir. Bu sula- rın yağdığı sathı maillerdeki a- İ razi esasen ıslah olduğundan suyu hazmetmemiş ve geniş seller hâsıl olmuştur. Dün Kaleciğe yağan yağmu İ ran mikdarı 20, Kırşehre ya: ğan yağmurun mikdarı 32 mi- İ limetredir. Dün bent deresinin tekrar taştığı şayidi. Bunun aslı çık- İ madı, Bugün akşama kadar An | karada yağmur yağdı. Bu mü- nasebetle Dikmenden gelen İlar Yenişehirde sokakları istilâ İ etti. Akşama doğru hava açtı. Roma, Tiran, Atina — 1 Falih RIFKI SELÂNİK | kimbilir kaç kalbe kendi kalbinin a cılarmı verdi? Bu bahçede yirmi beş sene evvel kurtarıcı fikirler yok değildi, Yalnız bu fikirleri, Namık Kemal hürriyeti 2-1 galebesile bitti «en sonra, bunu müteakip hareket Biz garplı ve iktisatçı bir devlet ağumuzdan beri kendimizi bey. İnilel büyük rekabet mekanizma karıştırdık. Bu mekanizmanın ce İanemi çarlıları arasında, ancak, $on, en yeni ve en ilmi vasıta ve otları kullanarak kalabilir ve ileri iri. Durmaz, dinlenmez; anmaz ve hayale kapılmaz bir ona azaatır. Şimdiki milletler politika oyumu artık eğleniyorlar: İş, maddi iş rorlar, Hükümetler milletleri ka “İisunak için, sik salonlardan çıka İ&, makine ve erzak kokan pazar. da çalışmağa o mecburdurlar, Ve ye ee ni milletlerin insani olarak yetiş- | isteyen gençler, boş gurur ve *biyat kabuğunu kırarak, o mil maddi inkişaflarına | Set edecek ihtisaslarından birini | İk etmek zaruretindedirler. | Bu münasebetle Italya'da ve di- İN bir Avrupa memleketlerinde hu- i teşebbslerin iştirak etmiş oldu- sergilerin bizi nasıl mahcup bı- ağı hakkındaki bir yazımızı ha- mak istiyoruz. Budapeşte sergi- “ik Mim bu aezimizi teselli ettikten ü dışında bütün te- organı ta- İç indan kontrol edilmesi hakkında- fikrimizde ısrar etmeğe vesile ol- tadır manevi Fahil RIFKI ——— — Gazi Hz.nin İzmirde dikilecek heykelleri İZMİR 12 — Gazi Hazretlerinin kelinin kabulü muvakkat için tinbuldan heykeltraş Ihsan Beyin önüne kadar geldi,çekti, fakat tali etti, o da kırkıncı dakikada gol yap- tr. İşte bur aralık Muaramer 6 niz şurası var ki, misafirlerimiz mü- cüment çıkarılmış, Yerine Z. Kemal ya gönderilmesi kararlaştırı!- Zıt Kemal Alman kalesini | doğru gidiyor Galatasarayı sıkıştırmağa başladı. Sarı kırmızılılar bu gün nedense iyi oynayamıyorlar. Almanların ağır bastıkları hissolunuyor, İşte bu sıra larda kale önünde bir kargaşalık ol- du ve top Alman sol içinin ayağına geçti mesafe ancak iki metre kadar- dı, bu oyuncu topu durdurmadan çekti, fakat Avni tam zamanında müdahale etti ve kurtardı. Bunu mü i güzel bir sürüş yaptı. lar bunu ancak korner yapmak suretile kurtarabildiler. Kor meri Rebii çekemedi, top gene örta- da bucalayıp dururken Alman sağ ğı topu kaptı ve süratle kalenin yardım etti, top sol için ayağına git ti, o da aldığı oyuncuya pası inde r yer tutmuş olsaydı, bu sayı muhakkak olmayacaktı. Bunun üzerine Suphi ile Muammer yerlerini değiştirdiler, fakat gene Galatasaray sıkışıyor; 0- yun bu minval üzerine devam eder- ken birinci haftaym bitti. Vaziyet söyle Ayntraht (1) Galansaray (0). İkinci devre 7,10 geçe ikinci haftaym başladı. Vaziyete gene Almanlar hâkim! Yal temadiyen oyuncu — değiştiriyorlar. Bu devrede bizim takımda da bir değişiklik olmuş, fena oynayan Er- Kemalin yerine de küçük Celâl girmişti. Almanlar bir akın yaptılar korner oldu. Bir şey yapa- madılar, Ancak Galatasaray oyunun da hiç bir intizam yok! Herkes ken- di bildiği oynuyor. Lüzumsuz bir Anadolu - İ. Spor Bu iki talıım şilt maça için karşi: | Etem Pertev ihtifali Türk eczacıları, rini ziyaretle ruhunu taziz ifade iştirak e edenler ; Etem Porteviğ mezarı başında | Dün eczacı Etem Pertev Be- yin vefatının yıldönümü müna- sebetile, merhumun kabri, her sene olduğu gibi, meslekdaşları ve dostları tarafından ziyaret edilmişti Türkiye eczacılar cemiyeti ile diğer zevat mer- humun kabrine çelenkler kon- muştur. Bu münasebetle nutuk lar söylenerek, merhumun ha yatta iken mesleğine ve mem- tığı hizmetlerden bahsedilmiştir. Medhumun Hi- Miliahmev müessisliği ve cemi- yette uzun zaman is eden İ fanın akımı ile başladı. Müsabaka | mütevazin bir şekilde devam ediyor (Devamı $ inci sahifede) merhumun kab- ettiler hizmeti, umumi harpte devle- in kinin ihtiyacını temin et- miş olması sitayişle yadedil- miştir, Türkiye eczacılar cemi- yetinde de uzün zamanlar bu- İunmuş ölan merhum tesis etti ği sınai müessese ile de ikti diyatımıza hizmet etmişti, Dün söylenilen nutuklarda Türk ec- zacılığınm merhumun isrine iktifa etmesi temennisi izhar e dilmiştir. Bundan sonra hazır bulunan lar merhumun ruhuna fâtiha- lâr okuyarak ayrılmışlardır. kikası derhal bu saatler üzerinde | işaret edilmektedir. Vapurun hare- ketine kadar saat dalma ayni rakam lar yani hareket saati üstünde dur- mkia, ancek vapur hareket ettikten sonra, derhal onu takiben hareket edecek vapur saatini kaydeylemek- tedir. Bu saatler yolculara büyük bir kolaylık olmuştur, Rehinle para verenler Hükümet” bu “işi zapturapt altına almak üzredir. ANKARA, 12 — Yakında rehin mukabili para verenler hakkında heyeti vekileye bir kanun lâyihası tevdi edilmiştir. Emniyet sandığı bu hususi de | nizamnameleri olan müessese- ler kendi nizamnamelerine ta- bi olacaklardır. Nizamname hi lâfına mukavele muteber degil dir, Bu işle uğraşan şahıs ve mü esseselerin enaz keş bin lira sermayesi olmalı ve İktısat Ve kâletinin müsadesi bulunmalı- dır. Müsaademüddeti üç sene- dir, tecdidi caizdir. Rehincilerin ticaret siciline kayıtları mecburidir. Hırsızlık, dolandırıcılık, emniyeti sui mal, zimmete para geçirmek sahtekârlık, ihtikâr ve iflâs cü rümlerinden mahküm, hukuku medeniyeden mahrum olanlara mezuniyet vesikası verilemez. Rehinciler müsaade için bir arzuhalla vilyete müracaat ede (Devamı Beşinci sahitede) edecek vapurun bareket saati ve da. | Ankara tarafından gelenlerin büyük ve toplu köyü, burada yeşil ovaya | karşı, orman ve çağlıyanlar. içine | yerleşmişler, Avrupa umranı kasabaların Türk mahallelerini ve köylerini temelin- den süpürmüştür. Dalgası tâ Viyana kapılarına vu- van büyük Türkhamlesi, kaybolmuş tur, Ondan, Florina'da bir türbe tas- lağı, Selânik'te bir iki kafes gördüm. Mes'ulleri İstanbul türbelerinde yatıyorlar ve ihtimal Rumeli muha- cirleri arasında niçin kendilerini bu ölülere taptırmadığı için Türk cüm. huriyetine kızanlar var, Öğle üstü Vardar ovasına girdik. Uzakta karlı Olimp, bulutlara karı- #ıyor: Düz, geniş, büyük ovada, bir bu ilâhler dağı, bir de ovanın batak lığını kurutan Amerikan makinası- nın İri iskeleti var. Yeni zamanların ilâhı, mukaddes makina, Vardar'ın sıtmasını almaktadır. Selânik, akşam meş'esi içinde idi. Her köşeden plâk sesi geliyor. Halk | dışarıda; şehir, sanki, baştan başa | yeniden yapılmıştır. Beyazkule bahçesine gittim. Bu bahçede ihtilâl rüyalarını konuşan genç Türklerden bir çoğu sağdır. Kol kola, demirli kapısından ve du- vür kovuklarından gene güvercinler Gibi çıkıyor. Yirmi sene, yirmi beş sene evvel bu saatte benim gibi buraya otur. muş olanların arâdıkları cennet ne- rede? Osmanlı demokrasisinin ilk günleri, Selânik'te, bir gün, körfez sularının sesini işiten bir Türk bile kalmayacağını hiç kimse düşünür mü idi? ? Genç bir ordu yapılmak ve Ru meli'yi tutmak için tedbirler düşü- nen Mustafa Kemal, kimbilir kaç ke re, şu çamın karşısında oturdu ve nin aşkı ile kızmış kafalar, bir türlü almadılar. Güneş o zamanın anarşisi gibi kı- zarıyor ve Osmanlı alemi gibi batı- yor. ... Atina büyümüştür. Inşa tarzı de- ğilse de, caddeler Avrupa kılığına girmiştir. Pire şimdiki şehirlerin bir mahallesi olmuştur. Rumlar Akdenizin neş'esidirler. | Hakikaten her tarafta bir Türk dost luğu havası var, ir akşam Sefirimizle birlikte Yu İ nan Kralının çam orinanı içinde de- laşıyorduk. Kalabalık bir çocuk kü. mesi, otomobile yaklaştılar ve İki. çük Türk bayrağını selimlyarak: — Yasso Filos! (yaşa dostumuz.) diye haykırıyorlardı. Bir siyaseti çocuk kalbine kada sokabilmek için, gündelik politika düşüncelerine üstün bir ideal hüzem- dır. Hüzünler, hasretler ve nostaljiler geçecektir, Eski tarih, bir masal gi İ bi uzaklaşmış, eski devrin rüyaları edebiyat bile olmaktan çıkmı; Hakikatin sert ve doğru sözünü dinliyelim Falih RIRKI Met — Bu yazılar bir çek iivelerie yakmmdi kap belinde çıkacaktır. smmm masammammaik Vagondan vagona atlarken öldü ADANA, ii — Tarsus ile Gülek istasyonu arasında feci bir kaza ol. du. SII numaralı katar gardöfreni Bekir hareket halindeki trenin va. gonları üstünden diğer bir vâğona seçmek için atlarken telgraf teli bo ğazına takılmış, ve boğulduktar sonra yere düşmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: