11 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

11 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Biray zarfındaki vapur faaliyeti 1 di ii ii 1 i - e İK "Fen fakültesi hocaları bir tetkik seyahatine çıkacaklar İM Pkononü En çok Italyan gemi- > leri gelip gidiyor kn © Mayıs ayı zarfındaki İstanbul li- Jannı harekâtına dair istatistik hazır Tanmıştır. Maytata Çanakkale boğa Yandan muameleli olarak 191,933 ton “in 108 gemi, transit olarak 527,122 Jonda 245 gemi geçmiştir. Karade- hiz boğazında 160,314 ton 132 memi Vransit olarak 67,562 tonda 284 ye- “ni geçmiştir, Istanbul limanının fa- şliyeti olarak gösterildiği takdirde taunların yekünu bir milyon 569,921 vonda 770 gemiye baliğ olmaktadır. iğeşen sene aynı ayda geçen gemile- İlin miledarı ise 1,510,000 tonda 748 det idi. Yalnız bu seneki tezayütte Türk bandırasının hissesi yoktur. İşlemedikçe liman harekâtnda ecne İsi gemilerinin büyük rolleri buluna * aktır. İstanbul limanma gelip giden .milerin başında İtalyan gemileri Yirinci gelmektedir. Bundan sonra İ agiliz ikinci, Yunan gemileri üçün- idür. Daha sonra Alman, Norveç Hollanda gemileri gelmektedir. Ja- “»on, Lehistan, Finlandiya gemileri- “Ham adedi ayda birdir. “Prağda iaşe kongresi > $ Pragda beynelmilel iaşe kongresi “oplanacaktır. Aynı zamanda bey- * #selmilel mahsulütr gıdeiye sergisi a rilacaktır. Iktisat vekâletinden Ticaret oda- tana gelen bir tezkerede ticari mü- 383080 ve tacirlerimizin beynelmilel şe kongresi ve sergisile alâkadar Olmaları bildirilmektedir. Haşhaş inahsulü Isparta, Burdur, Dinar tarafında “aaşhaş mahsulü, bu sene mebzuldür. İlemir piyasasında da muamele rmektedir. Mahallinden mübayaa Ta üç kuruştur. İzmirde ise 10 ku uş üzerinden; alımap satılmaktadır. sradaki fark haşhaş nakliyesinin faz İ lalığından ileri gelmektedir. Borsa idaresi, bu nakliyenin tenzi in geçenlerde şimendifer başko- serliği nezdinde de teşebbüsatta Balunmuştu. Bu teşebbüs muvaffakıyet le meti- gslenmiş ve İzmir - Kasaha kumpan yasının haşhaş nakliyesini tenzil et- | İS tiği bildirilmiştir. Aydan demiryolu ie İŞ kampanyasının da aynı tenzilât yap masına intizar edilmektedir. Borsa idare meclisi intihabatı Bu ay nihayetinde Ticaret borsa- sında İdare meclisi intihabatı yapıla caktır, Ticaret borsam idare heyetine da- ba faal genç azalar getirilecektir. Yunanistan pamuğu Gelen malümata öazaran bu sene Yunanistanda koza rekoltesi geçen “seneye nazaran yüzde 20 noksandır. Hicazla ticaret Hicazda bulunan idhalât tacirleri eskiden olduğu gibi Türki; tica ri münasebatta bulunmak istiyorlar, Bu hususta Ticaret odâsma gelen mektuplarda oradaki tacirlerin Tür. kiyeden tütün, sigara, arpa ve keres te istediklerini bildirmişlerdir. Ispanya bankasının iskonto fiati MADRIT, 9 (A.A.) — İspanya, bankası, iskonto fiatını yüzde altı buçuğa çıkarmıştır. Londra buğday komitesinde LONDRA 9 (A.A.) — Komite nin dünkü içtimanda Londrada da- imi bir buğday bürosu ihdası imkân larını tetkike memur edilen tali ko- mite bu gün Canada - House'da top lanarak istatistik meseleleri hakkın. da varit olan malümatı tetkik oyle- | miştir. Nazariyat itibarile tali komi- tenin fanliyeti bu tetkikata inhisar edecektir. Yeni uzviyetin ileride tev salâhiyeti hususunda Amerika he yeti murahhasasile Macar, Leh ve Romen heyeti murahhasaları arasın daki münakaşalara devam olunmuş tur, Nihayet Amerikan murahhas teşriki mesai fikrile hareket ederek umumun mütalcasma iştirak etmiş- tir. Münakaşalar arasında Sovyet, Arjantin ve Canada murahbasları da merkezi Avrupa | devletleri tarafın- dan yapılan teklifi kabul etmişler. dir. Tali komite yarın sabah Cana da - House'da tekrar içtima ederek komitenin öğleden sonraki içtimama İ tevdi olunmak üzere bir rapor proje si hazırlayacaktır. i Polis ihbar üzerine esrarengiz bir ; hâdiseyi tahkik ediyor ii "Evvelki gün Samatya polis kara- ik cal dal la .,, güncü sınıf talebesinden Saim Efem » di isminde bir genç müracaat etmiş, İİ — Ben Samatyada sahilden 300 # metre kadar açıkta bir yelkenli san- geziyordum. Civarımda bir ka ve bu kayıkta bir genç gördüm. | genç mektepli elbisesini ve kaske, giyinmiş bulunuyordu. Bir ara- lık kendini kaldırıp denize attı. He-| e e tıldım, kurtarmaya çalıştım, muvaf- le eklen belen , riyorum demiştir. / Zabıta bu ihbar üzerine derhal fa © aliyete geçmiş, fakat böyle bir imti- hara dair hiç bir şey tesbit edeme.| e al i . > ederken, saat 21 de teslim ettiği am- ulmış, sonra da sandal yelkenleri- 4 nin kan içinde olduğu, yelken iple “rinin kesildiği eörülmüş ve sandalın Diğer taraftan Hayik isminde bir adamdan bir mekteplinin bir saat i- çin bir kayık kiraladığı, fakat bir saat sonra kayığı getirmediği anla- şılmış, kayık aranmış ve Yenikapı sahillerinde baştan kara edilmiş va- Ziyette bulunmuştur. Polis bu esrarengiz vak'a kayi | da ehemmiyetle tevekkuf ve tahkika tını tamik etmektedir. Kaçak rakı Galatada Saffet ey apartımanmda bir dairede oturan Bohor Efendinin €vinde kaçak rakı çıkarılmakta oldu ğu zabıta tarafından haber alınarak dün akşam taharriyat | yaopılmıştır. Neticede depoda hali faaliyette bulu nan bütün teferrüntile beraber bir kazan, sökiz fıçı cibre, bir kaç fıçı do *| kusu kaçak rakı bir miledar İeryalmış kaçak tütün bulunmuştur. Kazan hali faaliyette bulunduğun 'dan bir yangın çıkmaması için rakı tamamen çekilinceye kadar beklenil miş, ancak bundan sonra ateş söndü rülerek kazan mühürlenmiştir. Kaçak eşya müsadere edilmiş, ka İ| zan başmda cürmü meşhut halinde yakalanan Refael ismindeki Musevi hakkında tahkikata başlanmıştır. Polis dövenler Evvelki göce eyoğlunda şayan | Maarifte . Tetkik Fen fakülteleri mual- limleri Bulgaristana gidiyorlar Darülfünun Fen fakültesi müderris ve (o müusllimlerinden mürekkep bir grup yakında Bulgaristana gideceklerdir. Se yabat yirmi gün kadar devam edecektir. Darülfünun talebesi: Bulga- ristanda sınai müesseseleri, fab rikaları tetkik edeceklerdir. Şehir haritası Belediye vaktile şehir harita sınm tanzimini bir Alman şir- ketine vermişti. Şirket şimdiye kadar İstanbula ait bir çok paf talar yapmış ve beleyiye tes- lim etmiştir. Halbuki son zamanlarda İs- tanbulun Bostancı ve Bakırköy taraflarındaki hudutları geniş- lemiştir. Meselâ eskiden Flur- ya plâjları şehir hududu hari- cinde olduğu halde bu sefer Ye şilköyün büyük © bir kısmı ile plâjlar belediyeye ( intikal et- miştir. Buna binaen yeni ara- zinin de haritalarını almak I8- zım geldiğinden belediye idare si harita şirketile yeni bir mu- kavele yapmıştır. Bu mukaveleye göre Boğazi çinin gayrı meskün kısımları- nın haritasından sarfı nazar e- Buna mukabil yeni len kısımların haritala Hamalların istedikleri zam Gümrük hamallar: tarifenin tezyidi için ticaret odasına mü racaat etmişlerdi. Belediyeye böyle bir müracaat vaki olmuş değildir. Hatti (o belediyede tarifede zam değil, tenzilât yapılması düşünülmektedir. Bir adam ölü olarak bulundu Usküdarda Bülbülderesinde oturan sabık taharri memurla- rından komiser muavini Küzem Ef. dün gece Karaköyde polis noktası civarında Acem Hasa- nın kahvesinin üzerindeki oda- da ölü olarak bulunmuştur. Kâ zım Efendinin ölümü şüpheli görüldüğünden ceset morga gönderilmiş, tahkikata başlan muştar. dikkat iki vak'a olmuş, bir sabıkalı Beyoğlu merkezinde / bir memuru dövmüş, İngiliz sefareti önünde nok tada duran seyrüsefer memuru Dan yel Efendi de bir şoför tarafından tokatlanmıştır. Polis merkezinde polisi döven sa- bıkalı Murat isminde bir sirkat maz- nunudur, Bu adam merkeze celbe- dilmesinden ve mezarethane denilen odaya konmasından muğber olmuş ve bu iğbirar ile Basri Efendi ismin deki memuru dövmüştür. Seyrüsefer memuru Danyel Efen- di de bir şoförden tokat yemiştir. Şo för yakalanmış, hakkında tahkikata tevessül edilmiştir. Dünkü kavgalar, cerhler Yusuf Paşada Arabacılar kahvesi önünde evvelki akşam bir cinayet ol müş, 3 kişi ağır surette yaralanmış Kavga edenler sabikalı güruhun- dan Alisddin ile Çingene Hayri ve arkadaşları Osmanla Kâmildir . Bu dört kafadar rakı içmişler, adamakıl kı sarhoş olmuşlar, sonra sokağa çi- kıp yürümeğe başlamışlardır. Alâeddin ile Çingene Hayri ara- sında eskiden beri bir münaferet var mış, yolda giderlerken bu münaferet mevzuu bahsolmuş, ve Hayri ile A- ieddin biribirlerile kavgaya başla- tmşlardır. Bu kavgaya Kâmille Osman da iş trak etmişler, sokak ortasında gü- rültülü bir kavgaya tutuşmuşlardır. Etraftan halk ve polisler yetişince ye kadar sokak muharebe meydanı- na dönmüş, Hayri, Alâeddin, Osman ağır surette yaralanarak yere yığıl- muşlar, Kâmil de kaçmıştır. Mecruh- lar tedavi altına alınmışlardır. » Buna benzer hir kavga da Siliv- rikapıda olmuştur: Silivrikapıda Fahri Efendinin kah vesinde oturan ve Baba Kıza diya Mahkemelerde, Belediye kazandı Kadıköyündeki Rum mezarlığı hakkında karar verildi Kadıköyünde altı yol ağzın- daki Rum mezarlığının ciheti tasarrufu hakkında beleyide i- le Rum heyeti mütevelliyesi a- rasında açılan dava belediye ka nunutun şehir dahilindeki me- zarlıkların belediyeye ait oldu- ğu hakkındaki sarahata' istina- den, bu mezarlığın belediyeye aidiyetine hükmetmiştir. Mezarlığın üstünde sıra ile | bazı mağazalar ve binalar ya- pılmıştır. Bu binalar, üzerlerin de bulundukları arsalardan kıy metli oldukları için mahkeme bu cihetten belediye aleyhine karar vermiştir. Bu binalar şimdiki sahiplerine ait kalacak tur, Sürp Agop Ermeni mezarlı- ğa ait dava da karara kalmış tır. Mahkeme, bu husustaki ka sarmı temmuzun 18 inde tef. him edecektir. Belediye bu mezarlıkları par ça parça satacak ve varidatını asri mezarlıklara tahsis edecek tir. Ankaradan gelen sefaretler erkânı Yunan Çekoslovakya, Me- İ car, İsviçre elçileri Çekoslovak sefaret müsteşarı, Misir ateşe- militeri Ankaradan şehrimize, gölülişlerdir. Ee Bakırköyde doğum evi Himayei etfal Bakırköy şu- besi tarafından İstanbulda ilk defa olmak üzere inşa edilecek doğum evinin vazı"esas mera- simi dün saat or dörtte i icra e dilmiştir. Parise gidecekler Şehrimize gelecekleri yazı lan Bulgür talebesi, Harise git meği tercih etmişler ve İstan- bul sevahatinden vaz geçmişler dir, Bügünlerde Amerikalı telebe den mürekkep bir grup, bir yat la şehrimize gelecektir. çağırılan Hüseyin ile Hasan isminde bir adam arasında bir alış veriş me- selesinden kavga çıkmış, Sadık is- minde bir kahveci de bu kavgayı a- yırmak için araya girmiş, fakat biça re adam hayırhahir; kurbanı o- arak derin ve tehlikeli surette yara- lanmıştır. Sadık Efendi kavgacıların arasına girince Baba Rızanın elinde bulunan sopayı alıp bir kazaya mâni olmak istemiş, fakat Baba Riza bundan muğber olmuş, kavga ettiği adamı bırakıp Sadığa hücum etmiş ve bı- çakla zavallıyı sol böğüründem ağır surette yaralamıştır. Mecruh Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılmış, carih yakalanmıştır. * Bundan başka bir kaç cerh vak. ası daha olmuştur. Bunlardan Hocapaşada ol- muş, İsmail isminde bir adam bir ©- yun meselesinden Süreyya isminde diğer bir adamı sol böğüründen ağır surette yaralamıştır. Mecruh Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılmıştar. Diğer vak'a Çenberlitâşta olmuş, orada bir handa oturan Musa Emin- le sütçü Mehmet bir alacak mesele- sinden kavga etmişlerdir. Bu kavga neticesinde de Mehmet bıçakla Musa Emini ağır surette yaralamıştır. Mu- sa Emin ümitsiz bir halde hastahane ye kaldırılmıştır. Tramvay bir çocuğu yaraladı Dün Taksimde bir tramvay kaza- 81 olmuş, 77 numaralı tramvay Maç- kaya giderken, tam Taksim bahçesi önüne geldiği zaman Kemahlı Hü- seyin isminde 17 yaşında bir çocuk tramvayın önünden koşup geçmek istemiş, fakat kendini tramvaya çarp maş, ağır surette yaralanmıştır. Hü- seyin Zükür hastshanesine kaldırı!. maştar, Istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Avcılar köyünde bir saat... İşte burada işitilen sizlerden bir kaçı: Kaç bıldırcın yaptın? — Mangacının biridir o.. —Gümüş saçma! Toylar, mezirdekler, öveyikler, tavşanlar, “ Temmuz güneşinin yeşil ren ge düşman kesilen yakıcı alev- leri altında sap sarı bir manza ra... Biçilip demet yi orlmış ot lar, yanık bir toprakta tozdan görünmez olan bir yığın çalı- adım ilerisinden itibaem şima- le doğru göz alabildiği kadar göreceğiniz hep budur. Sizi nereye götürdüğümü bi liyor musunuz? Hayır, değil mi? O haldı im: — Avcılar köyüne! İstanbul vilâyetine tabi köy- ler arasında bu ismi taşıyan bir köy ararsanız bulamazsınız. * Çünkü avcılar köyünün a pr “Kalitarya,, dır. Kalit: . Senelerden beri Küçük e gölü etrafnıda avlan- mağa gelenlerin bir arada top- landıkları biricik köy, işte bu- rası körmüyor. Sonra yavaş yavaş, köylerinde gibi köşkleri mayacak kırmızı mini omini evler da oldu.; İşte © avcılarkö yü köyün ileri gelenlerini ta- vanı örümcekli bir kahvenin ö- rarak oturmuş, çene çalar bir vaziyette bulduk: — Meraba. Beyim.; — Merhal — Meraba, Efendi. — Merhaba! — Hoş gelmişsin efendi. — Hoş bulduk ağam.. Sordum: — Siz Rumeli mi siniz? — Üle ya.. te “kayalar,, Iryız biz... Kayalar, Rumelinin su karış mamış eski türk kabileleri ile İ meskün bir kazası idi. “Kaya- İ lar, a tabi köylerde Türk wke- İ nın bütün seciyelerini, asırlar- İ dan beri değişmeyen şekli ile İ bulmak kabildi. Etrafrma top- lanan köylülere ( Jakıyorum: Hepsinde geniş alınlar, seyrek | sakallar., Çıkık yanak kemikle- ri... Hasılı öz ve asıl Türkün farik alâmetleirnden | hiç biri noksan değil imdilik burada rahatları 5. Yalnız arazi- sizlikten şikâyetleri var. Bir kaç dönümcük yer veril- se de ekip biçsek, sırtımız yere gelmezdi diyorlar. Averlar kö yünün kahvesinde, neden bah- sedilir? Tabii avcılıktan., — Hasan Bey atmış bıldır- cın yapmış be! — İmanma... Gümüş saçma ile vurmuş! — Hüseyin Bey, bu cuma gelmedi buralara... — Geç mangacıyı.. Burnu- nun ucunu görmez 9.. Manga- cı, Avcılar lisanında akşama kadar, dolaşıp bir tek av vurma dan dönenlere konulan bir ad.. Birisi soruyor: — Bakalım, bu sene “toy” köylerinden nünde, iskemlelere bağdaş kur | | gelecek mi? l —E.. diyorlar, Allah bilir o nun orasını.. Devrisi sene gibi | fazla kış olmalı ki, Merak ettim . — Toy nedir? Efendim, toy yaban kazları. | İnn büyüğüne derlermiş. Ha. | bir de mezberdek var! mezber- dek, çulluğun yağlıcı ve irice- | si. Bu taraflarda, en fazla görü len av kuşu, bıldırcınmış. Mevsimde, yani bundan bir ay sonra başlayıp, birinci teşri- nin sonuna kadar devam eden aylar zarfında bütün civar tarla lara bıldırcınm, yağmur gibi yağdığı olurmuş. Sabah erken- den şafak atar atmaz, köpekler önde, avcılar arkada, tarlalara dağılırlarmış. Gün gelirmiş ki, köyün önün de mubalagasız üç dört yüz o- tomobiliz sıralandığı görülü; müş, Her otomobilde en aşağı üç avcıdan varın hesap edin... Avlanma bir, bir buçuk saat kadar sürer, ve avları çantalara koyan avcılar, otomobillerine binip dönerlermiş. Çekmece civarda bıldırcın dan maada, sarı , üveyik, tavşan, yaban ördeği, yaban ka Zı ve daha neler yokmuş ki. Bana bu civarda şöhret alan. avcılardan bahsettiler. Bu av- seniz bir kaç tanesinin ismini söyleyim: Osman ağa (hamallar kâh- yası), Refik Bey (Borsacı), Sa mi Bey (eshabı emlâkten), Ce mal Bey (rakıcı), Naci Bey (cam tüccarı), Osman Bey (sa bık emvali metruke memuru), Bir hafta zarfında evlenenler Fatih evlenme işleri memsurluğun- du bir hafta zarfında nikâhları yapı- lan şunlardır: Kymet H. Hüseyin EF, erime | H. Salih EK, Evri istik H. Cemal İ EK,. Güzide H. Hâmit B., Vartuhi H. Arşop E£, Afife H. Mehmet EF, Nesime H. Ziyaettin E£,, İsmet H. Hamdi EK, Remziye H. Mustafa Et., Polisn H. İsak EF, Şükriye H. Hasan Ef,, Münevver H. İsmail Hak kı Ef,, Emine H. Niyazi Ef, İkbal H. Mehmet Ef,, Münüre H. Halil E£, Sıdıka H. Osman Saim Et., Despina H. Simon E£,, Saime H. Halil E£,. Şükriye'H. Recep EK, Kötibe H. Şerafeddin Et. Feriha H. Faik E€. Eminönü evlenme işleri memurlu- ğunda da bir hafta zarfında mikâhla- rı yapılan çiftler şunlardır: Anna H. Bansiyo EF,, Zeliha H. Lütfi EL, Viktorya H. Nurban E€,, Keziban H., Veli ER, Hatice Edibe H. İbrahim MekkiEt,, Rabin H. Meh met Ali B., Fatma Zehra H. Ahmet, İhsan B., Losintak H. Leon Ef, adet H. Nuari E£,, Fatma H. Cema- lettin E,, Vidahapo H. Salamon Ef, ördekler ve daha neler neler... Andon Efendi (yağcı) sl yan Efendi (kürkçü)... daha saya; ğı halde bir tanesi vurama; acemi avcılarla alay etmek detmi; — Bıldırcınlar senden şiki yete geldi Birisi anlattı: — Bazı avcılar, av vu yınca, kimseye duyurmad bir kaç tane bıldırcın veya k tm alıp çantasına yer tirir, kır kahvelerinde öteki 8 cılara övünür durur. Fakat zaman iş böyle kapalı da falsosu çıkar. şöyle şektim! Ferm kaldırdım diye anlatı A yi ken ötekiler, palavracının çi tasmi gizlice açar, avm ağzi “Gümüş saçma ile dolmuş ibaresini taşıyan bir kâğıt leştiri dan yola düzülür. Fakat çanta açılıp ta mahut saçma,, ibaresi okunünca bir Avcı, farkına vari laydır başlar. Avcılarm hil İM rim mi? ncak bir kahve içecek | | man zarfında belki yirmi h ye dinledim. Ağalarla vedalaşı; ayrıldıktansonra gör büyük a: kumlu ketleri ferma işaretleri, tekmil... ularyomun get stünde! Çevirme h Bildiren kokusunu al kendini suya atıyar, Beraber gelen arkadaşa: —Yalnız dedim buradaki cılar, pek sakin şeyler. Tü lerinin sesi bile işitilmiyor.. Güllü: - Ne bilirsin, belki dü sız barut kullanıyorlar... edilecek Geçenlerde hapisanede evrakı rakdiye yaparken mü meşhut halinde yak: rak Bursa hapishanesine derilen İlyas kaptan h yapılmakta olan tahkikat mal edilmiştir. İlyas İstanbulda muhakemesin zı mahzurlar görüldü; Bursada muhakemesine verilmiştir. İlyas kaptan hakkındaki" rak Bursa ağır ceza mahk sine gönderilmiştir. Muh me Bursa ağır ceza mahki sinde yapılacaktır. | Bursada muhakeme zi Ankara ile bir sene“ 93,401 mükâlem€ 930 haziranından 931 nına kadar geçen bir sen€ ” fmda Ankara - İstanbul Sa- | nile 93,401 o mükâleme bulmuştur. Bir sene evv« küleme yekünu 60,777 EŞ F a um we

Bu sayıdan diğer sayfalar: