16 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

16 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii tl pi İh ? 4 Milliyet Asrın umdesi “Milliyet” tir. 16 TEMMUZ 1931 IDAREHANE — Ankara cadde- si No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İstanbul. Telefon numaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye işin Hariç için 3 aylığı © 400 kuruş 800 kuruş G '» 750 , 140 , Ki 1400 ,, 2700 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nusbalar 10 kuruş tur. Gazete ve matbaaya sit işler için müdiriyete müracaat edilir. * Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü Hava Dün azami hararet 3İ, asgari 18 derece idi. Bu- .gün ruzgür mutedil por. raz, hava ekseriyetle açıl Eski ve kırılmamış bir rekor Bir aralık lâfı çıktı ve bir hay li zaman da dedi kodusu yapıl- dı: Ölüleri yakıp küllerini sak- lamak. Bu fikir, erbabı kimya- dan Nureddin Beyden sivrilmiş idi, leh ve aleyhinde biraz söy- İendikten sonra söndü gitti.. Dün bu mevzu ile alâkası olan bir mektup aldım. Ehibba- mızdan çapan oğlunun yazdığı bu mektuptan ufak bir kısmını aşağı naklediyorum. « Dün kitaplarımı karıştırı- yordum. Elime (Ahmet Rifat Beyin (Lugat tarihçe ve coğraf yası geçti. Sahifeleri çevirirken şu satır lar sözüme ilişti: (Zalme Araplar beyninde dey yuslukla meşhur bir facire av- rattır ki; deyyuslukta kendisi darbımesel olunurdu. oGençli- ğinde zina,kocalığında tersalık edip hiç bir vaktini boş geçirme miştir. Hattâ kocayıp artık ha- rekete mecali kalmadıkta keçi- leri çiftleştirip anınla mütelez- ziz olurdu. Hini vefatmda ce- sedini yakup kül etmek ve o kü İleri sünnnet olan çocukların uzvu maktularında istimal ey- lemek şeklinde edepsizçe bir vasiyet ettiği bazı kütübü edibe yede (!) muharrerdir. Mektup sahibi bu son nokta- ya işarsi ederek” zamanımızda böyle bir vasiyet olsa bunu ki- min infaz edeceğinide soru- İtiraf etmelidir ki frenklerin (vice) dedikleri şehvanl baba. sette bu kadar ileri gidene te- sadüf edilmez... Ben esasen kadınlardan hayli tehaşi eder bir adamdım Bu- nu okuduktan sonra o korkum bü: arttı. Allah ellerine düşürmesin!.. Talii harp Eski muharebelerde ( ta- Bi harp ) diyetesmiye edi- len bir muharebe , unsu- Karanlıkta Ginette kocasınm isim gü- nünde hediye olarak krepdö- şinden güzel bir boyun atkısı almıştı. Maks hediyenin güzel- liği ve karısının zevki selimi karşısında derin bir haz duydu. Sonra kalkıp giyindi: — Ben dolaşmağa gidiyo- rum, dedi, biliyorsun ya, dok- torun emri.. me pencereden dışarıya eşle hava biraz serin! Dedi, atkıyıda al, sonra bu akşam yemeğe davetlilerimiz olduğunu da unutma! Bir çeyrek saat sonra Maks esmer gözlü Vivian'ın kapsını çalıyordu. Doktorun tavsiyesi mucibin- ce pek uzun türen bu dolaşma- larda Ginette kocasına refakat edemediği için, Maks fırsatı ganimet bilerek doğru Vivian" ru daha vardı... Bir ordu ne ka dar iyi teçhiz edilmiş ve hazır- lanmış olursa olsun(talii harp) yaver olmazsa hali harap Lâkin bu talii harp denilen şey ekseri orduyu idare eden başla rın az vs çok sersem olmasımd- dan başka bir şeye istinat etm- ezdi... Bilmem hangi Rus seferinde | ordu merkezinden ileri kıtaat | kumandanına şöyle bir mektup yazılmak icap eder: «Yollar çamur olduğu için bal yemez topları gönderilemi- yecektir, Ordu mektupçusu olan zat müsveddelik kâğıdı. ve güzel açılmış kamış kalemi eline al- mış ve başlamış: « Toplar nemihored asel TAcemce bal “yemez demek) ve yollar dahi...» Asel kelimesine bir kafiye bulmak lâzım © gelmiş vetam bir ay sonra bu kafiye bulun- muş ve mektup da “ve yollar dahi ziyadesile çamur ve çepel olduğundan sevk edilmedi Şeklinde ikmal edilerek gön rilmiş, tabii bu müddet zarfın- da talii harp aleyhimize dön- müş... Bana bu satırları yazdıran şey şu oldu. “Yenigünde eski zaptiye na zırlarından birinin hatıratı in- tişar ediyor. Bu hatırata ait ve- sikalar arasında iki gün evvel bir tanesine tesadüf ettim ki şu mealde idi. « Tanıdıklarımdan bir zabit vardır. Ruyaları alelekser doğ- ru çıkar. Bu adam ruyasında bir ihtiyar adam görmüş ve Ye dikulede bir kilise varmış Er- meni vak'asının bütün tertibatı bu kilisede imiş. Belki bu ruya sı da doğrudur diye arzı keyfi- yet ediyorum». Bu mektubu zamanın bahriye Feriklerinden birisi zaptiye na- Zırına yazıyor... Allahım mem- leket ne ellerde kalmış... Şimdi bu ww bir hap idare etti- ünün Talii harp böyle ine yar olur mu?.. FELEK — IKINCI KİSIM — — Türk milleti fransizları içok sever, en geri Türk köyle. rinde bile Fransızlara karşı can dan bir sevgi vardır. Ve diye- bilirim ki bu sevginin yanmda da derin bir İngiliz ve Rus te- rahhuşu mevcuttur, Fransızlarla o Çanakkalede vuruştuk. Hiç müteeisir olma- dık. (Halep) i Fransız ordusu na teslim eden Türk kuman- arekşarş İtiraf edeyim ki bi için çok elim olması ii eden bu muamele bile ls kadar alâkadar etmedi Fakat Fransız ( askerinin, mütareke şartnameleri hılâfına Ve'Ermeni, Arap telkınatile öz Türk topraklarını istilâ etmesi beni ve bütün benim gibi Fran- . sızlar seven Türkleri size düş Bürhan Cahit cerbezesile ne zamandan “beri içinde biriken milli hislerini an latıyordu. Hemen bütün ırkdaşları gi- bi sohbetten hoşlanan fransız miralayı bu genç ve heyecanlı Türk erkânı harbini dikkatle dinliyordu. Ve destluklarında çok neşeli ve samimi olan bü- tün Fransızlar gibi o da artık husumet sahasından çıkan bu temastan fevkalâde memnun RE her halile anlatıyor- lu, İki asker biri anlayan ve niçin harp ettiklerini bilen iki erkânı harp bu dostane mü- masebeti bütün hüsnü niyetle- rile ikmal ettiler. idi. | Frasızçadan an evine gidiyor, saatlarca ora- da kalıyordu. Ogün esmer Vivian daha şirindi, daha çok güzeldi. le birdenbire daha güzel leşiyorlar, yahut O erkeklerin gözleri kadınları daha güzel gö rüyor. O gün de geçen saatler hay- li uzadı.Fakat dost ta olsa, âşık ta olsa nihayet ayrılık mukad- derdir derler. Maks tatlı saatla rım içinde akşam olup geçtiği- ni, ortalığın karardığını ancak fark etti . —Aman Vivian yak şu ışığı! Ben geç kaldım. . Vivian yorgun kolunu uzat- tu ve düğmeyi o çevirdi. Fakat ışık yok. —Eyvah, cereyan yok! Bu sefer Maks yatakta doğ- ruldu, o da düğmeyi bir kaç de fa çevirdi. Nafile! Cereyan ke- silmi — Kibrit var mı? müm var mı? — Mum yok amma, her hal de kibrit vardır. Dur gidip mut bahta arayayım. odadan el yordamı ile orta lığı yoklaya yoklaya çıktı, Da- | kikalar geçiyordu: — Vivian bulamadın mı? bak şangırtısı işidildi ve niha- yet Vivian geldi: — İki tabak kırdım, kibriti bulamadım. Hizmetçi de kibri ti nerelere sokmuş bilmem ki,. — Mükemmel,, çaresiz ka- ranlıkta geyinmeli. Acaba saat kaçtır dersin? O da ellerile yoklaya yok- laya kanepenin üzerinde yığ lan elbiselerden © kendine ait olanları aramağa (başladı. Bu da pek kolay olmadı. Bilhâssa yeleğini bulmak için hayli uğ- raştı. Nihayet boyun atkısını da buldu. — Bir şey unutmadım ya, atkı boynumda, bastonu aldık, şapkayı aldık, eldiveni aldık Allaha ısmarladık: Vivian'ı bir defa daha kucak ladı ve çıktı. Daha ziyade ge- çikmemek için kestirme sokak- lardan acele acele evine gitti, Ez açınca doğru salona çıktı. Karısı ve (davetlileri merakla kendisini bekliyorlar- dı. Maks salona girince: — Affedersiniz eski bir ah- baba rast geldim.. Ayni zamanda pardesösünü çıkarıyordu: — Üç senedir görüşmemiş- tik. Birdenbire durdu. Bütün göz ler hayretle kendisine dikilmiş ti, Maks kıp kırmızı kesildi. Çünkü atkı diye boynuna do- ladığı şey, penbe krepdöşenden zarif bir kadın kombinezonu idi. siz meb'usunun delâletile res- mi sahada kararlaştırılan tah- liye meselesini kumandan en makul ve mantıki şekillerde tesbit ettiler. İmzaladıkları kararname bütün cüz'ütam konaklarına ve işgal mıntakasındaki kasabalara bil- dirili On beş gün sonra, üzerine ( Kilikya) irem yazılarak Fransız rengi altında Ermeni yuvası haline getirilmek iste- nen Türk Adana namerdane kı sıldığı kapandan kurtüldü. Ve ta Kafkasyalardan belle rine birer tabanca sokup bura- lara kadar gelen Antranaik çe telerinin dökünteleri de cenuba | avdet eden Fransiz ordusunun safları arasında, bazı insanlar- la beraber seyahat eden tufey- li haşerat gibi Türk toprakla- rından çıkıp gittiler. Tahliye günü Adanayı işgal | eden Miralay Celâl coşkun bir heyecanla kendisine sarılan hal kın sevgisini, Adanayı ederken duyduğu ıstırapla öde zı zamanlar kadınlar ya böy | çocuk Mutbahtan doğru bir 1 teslim | Çocuklar için ha- yırlı bir teşebbüs | Çocuğunuzun zekâsını ölçtürmek istermisiniz? Türkiye akıl hıfzıssıhltası ce miyetinden: Cemiyetimiz berveçhi âti hu- | susat hakkında muhterem ço- cuk velilerinin hazarı dikkatle- rini celbeder, 1 — Tatil mevsimi çocukla- rm istirahat zamanıdır. Bazı velileri çocuklar mektep ten ayrılır ayrılmaz onları hu- susi derslere sevkediyorlar. Bu yanlış ve hatalı bir harekettir. Tatiller fikren çalışanlar için zaruri bir ihtiyâçtır. Binaena- leyh mektep zamanından son ra bir müddet çocukları dinlen dirmek gelecek sene mesaisi i- çin hazırlamak lâzundir. İkmal imtihana kalan çocukları bile bir müddet dinlendirdikten son ra fasılalr bir tarzda çalıştır. mak icap eder. Kırlarda gezinti ler, hekim muayenesile vücudü müsait olanlarda deniz banyo- ları sinirlere kuvvet veren ve fikir dinlediren vasıtalardan- dır. 2 — Cemiyetimiz arzu eden gocuk velilerine berveçhi âti mütehassıslar marifetile ilân e- dilen yer ve zamanlarda tıbbi, ruhi istişareler. hazırlamıştır. Buralarda çocuklarda zekâ ve karakter muayeneleri icra, ço- cuğun fikri ve ruhi dın, göre mül mız tarafından tavsiyeler yapı lacaktır. Diğer memleketlerde tatbik edilip iyi neticeler alı- nan bu gibi istişare poliklinik- lerinin terbiyevi kıymeti çok büyüktür.'Hasta olmadan ev- | vel mütehassıs fikrini Oalmak hasta olmamanın en iyi çaresi- dir. Şimdilik cemiyetimiz ber- veçhi âti arkadaşların | polikli- | niklerinden ifade edecektir. Diğerlerini teminedildikçe ilânedeceğiz. Fahreddin Kerim Bey © Cumartesi ve salı ünleri 14 - İ darpaşada İ Cerst Zekâi Bayı, | Perşembe 10 - 12 Sişli çocuk hastajiybesinde. Çarşamba 14 - 15 Beyoğju erki düspanse dinde a İhsan Şükrü Böy * “Pazartesi 17-45 arası Beyoğlu Halk ferküme dispanser , Hüseyin Könan'Bey” Perşembe 10- 13 Taksim Fransız hustahanesinde Dr. Ahmet Şükrü Bey © Perşembe 10 - 13 Cerrahpaşa hastahanesi İstanbul Birinci iflâs mömurlu- ğundan: Adres: İstaribulda Meyve halin de 6 No. da Miliran Sinanyan Ef, Balâda ismi ve adresi yazılı olan zatın idlâsı açılı tasfiyenin adi $6. kilde yapılmasına karar verilmiş ol- duğundan: “| 1. Müflüsten alacağı olan veya mal larında istihkak iddiasında bulumal- larin alacak ve iddilarmı işbu ilân- dan bir ay içinde eyyatmı resmiye müstesna olmak üzere her gün saat: eden birinci iflâs dairesine | gelerek alacaklarını kaydettirmeleri, ve se net ve defter gibi delilleri her ne ise bunların asıl veya musaddak suretle rini vermeleri, 2 — Müflise borçlu olanların yu- karıda gösterilen müddet içinde borç ları mikdarını yazdırmaları hilâfma hareketin ceza kanunu © mucibince Karargâh kumandanlığı vazi fesini yapan binbaşı Rifat, he- rıp geçirdiği bu” tarihi günün akşamı kumandana sordu: ——Nasıl Miralayım, biraz da ha sıkıştırsak o (Halepe) e de böyle girmek kabil değil mi? Genç erkâimharp dudakları- nı büktü: Halep ve ondan aşağı bü- tün sahili Adananın bir köyüne değişmem dostum, dedi.. Suri ye: ve Arabistamhem çölleri hem de tarihi bağlarile Türkü tam beş yüz sene mıhlamış, yemiş kemirmiştir. Anadolunun her köyünde kaç (hacı zade) yaşıyorsa bu Arap“ çöllerinde: de o kadar Mehmetçik yaşıyor. Türkün alın teri gibi temiz kanı da bu çölleri tam beş asır doyurmadı. - Bakalım © biraz Fransızlar tecrübe etsinler Binbaşı Rifat gülümsedi: — Cefasını çok çektik amma azizim, dedi. Hoş tarafları da İ vardı haniya « 42 Trp fakültesi Hay. | .İ da hazır bulunmaları ve yecanın sevincin yürekleri kı: | v. İRTİHALLER Pek hazin bir irtihal Ordu meb'usu İsmail Bey- efendinin henüz yirmi bir yaşlarında bulunan kerimesi | irtihali daribaka etmiştir. Ce- nazesi bugün saat onda Cı- ğaloğlunda Nurosmaniye cad- desindeki 4 numaralı bane- lerinden kaldırılarak Eyüpte âile kabristanına tevdi edile- cektir. Muhterem ebeveynine Allah sabır ihsan eylesin. ..» Müze kütüphanesi memuru olup bir çok kıymetli asarım tertip ve telifine delalet et- miş olan Âli Bey tedavi edil- İ mekte oldugu Yenibahçe has- Ayasofya camiinde eda edi- lerek Rumeli Hisarında Şe- hitlikte hazırlanan kabrine defnedilecektir. ».. Kastamonu Fırkası Kuman - danlığından mülekait Ferik Mehmet Kâzım Paşa vefat etmiştir. Cenazesinin Aksa- rayda Cerrahpaşa civarındaki Müezzin sokağındaki 12 nu- maralı hanesinden bugün saat Hlde kaldırılarak Merkez- efendideki ailesi kabristanma defnolunacağı © sevdiklerine iblâğ olunur. Sani âzamı kâinat rahmet etsin Altıncı Noter Galip bin göl beyin karısı Saiye hanım uzun süren bir rahatsızlıktan kurtulamıyarak eyelki akşam tedavi altında © bulunduğu Fransız hastahanesinde vefat etmiştir. Şehrin avukatların- dan, noterlerinden, muharrir- lerinden : ve güzide bir çok şahsiyyetlerinden o mürekkep bir heyet kabristana “kadar | cenazeye refakat suretile ar- İ kadaşımızın teessürlerine işti- rak eylemiştir... “İstanbul üçüne Bundan: Bir borcun temini için mah cuz ve paraya çevrilmesi mukarrer 6 balye kösele Mercanda Tığcılar sokağında 46 No. lu mağazada 19/ 7/931 tarihinde saat 12 den 18 ka- dar satılacaktır. Taliplerinin'mahal- inde memuruna müracantleri ilân olunur. takibat ve mes'uliyeti mucip olaca ğene bilmeleri, 3 — Müflsin mallarını makıt ve tahvilâti ve buna mümasil kıymetli evrakını her ne suretle olursa olsun ellerinde bulunduranlar ister şahıs ister banka ve sair müessise olsun bunların üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartile o malları ayni müddet içinde daireye vermeleri, vermezler. 46 cezmi takibat ve mes'uliyete uğra- yacaklarını mazeret bulunmadıkça rüçhah haklarından mahrum kala caklarının bilinmesi. 4.28 Temmuz 931 cumartesi... gü nü saat 13 te yukarıda yazılı olan if lâs dairesinde alacaklıları ilk içtima» müflüsin müşterek borçlularile kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin iştimada bulunmağa hakları olduğu ilân olunur. ( Helebüşşehba ) baçelerin: de; Lübnan bağlarında, Şam âlemlerinde “azmı — hatıramız ar. Miralay Celâl yüzünü buruş turdu: —Hafızamızda yaşıyan bun- lar değil, (Yemen)e kadar uza nan çöllere gömdüğümüz Ana dolu evlâtlarının hazin hatıra- larıdır Binbaşı Rifat bir şey ima eder gibi başını salladı: — Ya Tedmür âlemleri. nın ne demek istediğini anla- muştı. Kaşları çatıldr. e — O âlem (Aştart)ın bu asra doğan ga- liplere hak diye bahşetmeğe rome bir et ve kemik dava r, Binbaşı Rifat bu cümlenin manasını kavrıyamamıştı. Ba kındı. Genç erkânıharp ilâve etti. —0 iklimin dişileri Süleyma nr baştan çıkaran (Belkis) ın (Buhtunnasırın) başını yiyen tahanesinde dün vefat etmiş- | tir, Cenaze namazı öğleyin | —İ gender: Bir alacığın SİGORTA Adres: Aüncü Vakı* Harik Hayat Sigortalarınızı Galatad ÜNYON SİGORT. Türkiyede bilâfasıla icrayı muâmele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yapbır” maymız. Telefon: Beyoğlu 2002 İm MAJIK Sineması Bugün 2.1/2 matinesinden itibaren İİ HERKES KENDİ | BAHTINA isminde fevkalâde şen ve cazip bir FRANSIZ OPE- RETİNİ göstermeğe baş- layacaktır. ROSEMAİL Diş Macunu dişleri beyazlatır, diş etlerini kuv- vetlendirir, emsalsiz hassalar, ne fis lezzeti ve güzel kokusu İle temayüz eder. Satıcınızda ROSE- MAİL, bulunmadığı takdirde size mcdcanen bir rümunelik gönde- rilmek. üzere adresinizi bize bil- diriniz: Pervanidis ve Hazapis Aslan Han, Galats. ; İstanbul Kadıköy İİ Hiülülinhmer sünnet düğü- nü 13 Ağustos 93 perşem- be günü ve gecesi Mısırlı oğlu bahçesinde Beyoğlu Beşinci İcra Memurlu- ili içün mahcuz ve paraya çevrilmesi mü karrer bir Garderop Maruken bir kanepe ve iki koltuk 25/7/931 tari- hinde saat 10 dan itibaren Yeşilköy- de Bakır köy caddesinde 33 No.lu hanenin önünde satılacağında talip olanların yevm ve saati mezkürda mahallinde hazir bulunacak memu- runa müracaat etmeleri ilân olunur. ———— Sultan Ahmet sulh mahkemesi birinci hukuk hakimliğinden: Müddei: Rüsumat müdüriyeti u- mumiyesile Galatada Havyar hanın da tüccardan K. Kokive P. Niko- layidi efendiler aleyhine ikame olu- nan alacak davanın cari muhakeme- sinde K. Kokive P. Nikolayidi efen dilerin ikametgâhı meçhul olmasına mebni ilânen tebliğat icrasına karar verilerek 8-7-931 tarihinde müddei aleyhimin icabet etmemesi hasebile muameleli ğıyap kararının tebliğine karar verilmiş ve dabi 7 teşrinievvel 981 tarihine müsadif çarşanba günü saat 14 de talik kı- linmış olduğundan yövmü mezkür- de mahkemeye gelmediği ve itiraz etmediği takdirde U. 403 ve 405 in- ci maddeleri mucibinde | bilihara mahkemeye kabul edilmeyeceği ve müddeinin oiddiasmı okabul ve ikrar etmiş nazarile bakılacağı ilân olunur. (Aştart)ın neslindendir. (Şeyh Sadun)nun kızı tari- hi vazifesini şimdi belki de Ma- reşal (Allenbi) nin yanında ifa ediyor. Ve genç erkânı harp ayağa kalkarak arkadaşını selâmladı: — Haydı bakalım uykuya, dedi. Yarın Silifkeye kadar bü- tün Türk toprakları bizim ola- cak! ... Yeni hududun geçtiği nokta ları tayin etmek pek kolay ol- Genç erkânıharp arkadaşı | madı. Milli Hükümet on haneli bir Türk köyünün bile öte ta- rafta kalmasını istemiyordu. Ve bunda haklıydı. Çünkü çapulcu Arap aşiret- e senede bir iki defa nükse- den (Gezve) hastalığını bu ma sum Türk köylülerini katliam etmekle göçürüyorlardı. Çetin münakaşalardan sonra itil†oldu. Fakat vaziyeti daha ameli gören Miralay Celâl çizilen bu hattın tabii bir kıymeti olmadı ğını göryordu. ANADOLU! Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. Han ŞİRKETİ Telgraf ği Telefon: İmtiyaz Ist, 531 Kaza ve Otomobil ia Ünyon hanında kâin 'ASINA yaptırınız. Balâda ismi ve adresi yal zatın iflâs açılıp tasfiyenin kilde yapılmasına karar v “duğundan: 1 — Müflisden alacağı malların istihkak iddiasında ların alacak ve iddialarını İk dan bir ay içinde eyyam müstesma olmak üzere her 13 ten 18 ze kadar Suli vaki ödliye binasında icrayi W den birinci iflâs dairesine alacaklarını kayıt etti ir net ve defter gibi delilleri se bunların asıl veya m retlerini vermeleri, 2 — Müflise borçlu ol karıda gösterilen müddet borçları mikdarını | lafına hareketin ceza bince takibat ve mes'uliyeti clacağını bilmeleri, 3 — Müflisin mallarını | | nci pazartesi günü saat Ül ve kadar kazasker Hanı ki de açık arttırma ile sâl mahallinde hazır bulunacak runa müracaat olunması ilâ Fakat siyasi sahada kararları tatbik etmekti , ka çare yoktu. Çizilen üzerinde derhal t D Ytizar Dünkü tefrikanin yeğ tununda bir kaç yi | muştur. “(Fransız ve hire muhalif. i “Fransız ve 7 Sihin iki muharip mille lacak sonra gene o Fransızlar yirminci, bazan (Aymen) li (Eğ mit) değil ya ; (Ouai D'orsa; li (sancak e o si (Hmçak) propaga" caktır, l Bundan başka ufak lime ve imlâ hataları 39 numaralı tefrikanı"” | deki bu hatalardan del lerimden özür dilerim |

Bu sayıdan diğer sayfalar: