16 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

16 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RE EET ALA» Ebe ER Meclisin tarihi celsesi Başı 1 inci sahif&de) yapmak istiyor. Çünkü bu adam ka- risile birlikte misyonerler tarafından ularak, yetiştirilerek memleke. 26 hediye edilmiş birisidir. Efem bu bahse girmek için hatıranı- 2 istipdat devrine irca etmek iste- rim. O zaman da bir çok misyoner ler memleketin her tarafını dolaşır lar ve Ermeni çocuklarını toplarlar, | okuturlar, ve hattâ bunların içerisin- de arzularına daha ziyade. muvafık | bulduklarını — daha uzaklara götü- terek kulaklarına bir şeyler okuya vak memleketimize iade ederek hedi ederler; İşte efendiler, zaman z0- | | ye jman memleket içerisinde, Vanda İ Bitliste, Adanada, Kayseride, Ls bulda ellerinde bombalar. ya istiklâl Ya ölüm diyerek vatandaş kanı dö- ken, memleketin hayatına kasteden v hain çetelerin başındaki boğoslar, haçaturlar hep böyle misyonerler tarafından yetiştirilerek memleketi- mize hediye edilmiş olmalarıdır. Efendiler; İstanbulda eline bom- ba alarak Osmanlı Bankasını basan Babıâliyi basan ve Türk vatandaş- ların kanını alıtmak isteyen ve ka malların serığı ile başları ezilen o ha | çaturlar, boğoslar hep böyle o misyo Derler tarafından yetiştirilerek mem leketimize hediye edilen hainler- Efendiler, değil bunların erkekleri | hattâ misyonerlerin elinde yetişen kızları bile harbi umumide kendi vü sutlarma, kendi kanlarına bazı sü: vi hastalıklar aşılayarak memleketi- mize hiyanet eden kadınlar hep bu misyonerler tarafından yetiştirilerek memleketimize hediye edilmiştir. Efendiler, hiç biliyor musun: , ki misyonerler Ermenilerden başka bir millete itimat etsinler. Hiç bir rum çocuğunu, biç bir yahudi çocuğunu götürdüklerini gördünüz mü? Yal arz bir de kendi vücudile iftihar et- tiğimiz bir şairimizin çocuğumu gö- ürdüler.Ona da dini, milliyetini terk ettirdiler ve bize göndermediler. İşte efendiler, asrın en son silâhı olan ga zete partisi, propaganda silâh: olan grzetecilik desiseni öğrenmek için mütarekenin kanlı günlerinde Zeke ryayı (ve karismı sesleri) ve karısı si münasip gördüler. Beraber götür- düler ve yetiştirdiler memleketimize hediye ettiler. Bir zaharya mı? Efendiler, size soruyorum. Bu Ze keriya bir zaharya olmadığı ne anal üm. Hakkı Bey(Van) —iftira otme;; dönmedir. silsilesi başladı. Amerikada otuz kırk katlı apartman (görmüş olan bir adam neden bizde yapılan iki katlı apartmanları çok görüyor O apart- man karşısında yıkık bir evin resmi sini yapıyor bundan maksat nedir, am- lamadinız mı? dünyanın neresinde gö evleri hükümet tama i yaptırsın da sahiplerine iade etsin, Sonra bastalıklar, dünyanın her rafında hastalık vardır. Onunla mü #dele için bir çok tahsisat koyrmu- şudur, Bütün varlığımızla bunun | yazdarmı önüne geçmeğe çalışıyoruz.. Maksat Şimdi herşeyi anlıyorum. Beni ona ağzını kapatmak için ver- din, ben kaçmca, o da seni ele verdi. Hepimizi ele verdi. Be- ni bir daha ele geçiremiyeceği- ns aklı kestiği için hıncını sen- den aldı. Ah canavar, ah... Me- ger falcmın söyledikleri doğru çıkacakmış. Ben bütün sevdik- lerimin sebebi felâketi oluyo- e bu sözleri söylerken çaresiz kalmış bir insan tavru ile ellerini kavuşturdu. — Saat kaç? Paşa yatağında doğrulmak istedi, fakat (gene yastığının üstüne düştü. a Yusuf Paşa'nın kahve içim- de içtiği zehir iyiden iyiye te- sirini göstermişti. Sadrazamda &ski canlılığından eser kalma- muştı, Yalnız kendini hâlâ bi- | iyordu. Ölümü yakın olduğu her halinden anlaşılıyordu. Kerim Hanım dışarı bak- | Bu değildir. efendiler. sinsi sinsi wemleket içerisine fesat sokmak, fe salık sokmak hiyanet istiyor. Misyo Derler onu çok güzel | yetiştirmiş, memleketimizi yıkmağa çalışıyor. Meçhul askere taarruz Efendiler; bu adam Amerikadan gelir gelmez, ilk evvel meçhul askere taarruz etmiştir. Dumlupmardaki meçhul asker aleyhinde yazı yaz- mıştır, Nihayet yakayı ele vermiş, is tiklâl mahkemesinde muhakeme edil miş ve üç seneye mahküm olarak müddeti mahkümiyetini © bitirmiş; Istanbula gelmiştir. Bakmış ki bu çıkar iş değil, hiyanete başka yolda devam etmiştir. Bu sefer de yazdığı yazılarının altına karısının imzasını koymuş. Efendiler, kadmlara karşı İ olan civanmerdane hareketimizden istifade etmek için bu kadına yazı tr, Nihayt karısı da sorgu ya çekilmiş, sen bu işlere karışma denmiş ve evine gönderilmiştir. İşte efendler Zekeriya denilen adam budur, Efendiler daha söyliyecek bin bir davamız vardır.Fakat sizi fazla iz'aç etmk istemiyorum. Onun için Yılmaza geçiyorum. (Gülmeler). Haydar Rüştü B. (Denizli) Yılardan yılmaza geçiyorsun gali bal Yılmaza gelinec.. Ali Saip B. (Devamla) — Bu yık maz, Düyunu umumiyoden yetişmiş bir adamın oğlu imiş. Közim Pş. (Diyarbekir) — Ismi Yılmaz eni? ©, Ali Saip B. (Devamla) — Bu Kadri... Düyunu ümumiyeden aldı. &ı ruhla ilk gazeteciliğe girer gir. mez Alemdara intisap etmiş. (Mem- 4si kuvvetli sesleri). İlk gazeteciliğe oradan Başlamış ve meşhur hain Re- fi Cevat ve hain Pehlivan Kadriden feyiz almış ve sonra yüz ellilik hain Sait Mollanın çıkardığı türkçe ga- zeteye nakletmiş ikmali tahsil için oradan feyiz almış. Haydar Rüştü B. (Denizli) — Şehadetnamesini de Yılmazdan aldı, Ali Saip B. (Devamla) — On- dan sonra bazı gazetelerde muhabir. lik etmiş ve Balis ve Çituri namın- da iki rumla birleşerek bir kitap şirketi yapmıştır. Sonra Mösyö Ba. lis, Celâl Nuri ve kendisi müştere- ken Yılmazı çıkarmağa karar ver- Efendiler; Celâl Nurinin bu gaze teyi nasıl çıkardığını ve gazeteden nasıl ayrıldığını bildiğimiz için sa yüz elliliklerin yazdığı yazılarla mu kayose edilecek olursa, bunun nasıl bir adam olduğu derhal meydana çı kene. Efendiler; hain Mehmet Ali tel grafı yazmadan bir hafta evvel ay- ni telgrafa benzer bir yazı görül. müştü. Bunu Kadri yazmıştı. (Böy le medlis olur mu, böyle intihap olur mu?). Mehmet Ali gibi Efendiler; Memet Ali de bundan başkın bir şey söylemiyordu. Bina- eneleyh bunların ikisimin va hattâ diğer hainlerin bunlarla alâkası var dı. Asil düşünülecek tamik edilecek cihet budur. — Akşam ezanı okunuyor, babacığım. gözleri bü; kunç bir hatıra geçtiği anlaşı- lıyordu. — Padişah üst üste ikide fa: “Akşam namazında © beni duadan unutma!” demişti.. Su, $u ver, kızım... Boğazım yanı- yor... Çabuk, su... Paşanın elleri bir an havada çırpındı. Yüzü mosmor oldu ve başı, bir an evvel rahata kavuş mak ister arasına düşi Kerime bir müddet babası- nın camit çehresine baka kal- dı. Sonra sanki onu uyandır- maktan korkar gibi | hafifçe inildedi: —Babacağım... Sonra bu inilti arttı, arttı, müthiş bir feryat halini aldı. İ Kerime şimdi dövünüp İ başını yoluyordu. saçını — Öldü... Artık öldü... w İ Bundan sonta onu hiç bir kuv- kızının kolları f MİZAH Ihtyat Tüccar Nahom efendi bir şoför arıyordu. Fakat hızlı gitmeyen, ya- ni hayatım tehlikeye koymıyacak bir şoför. Müracaat eden bir şoföre evvelâ şu ihtarda bulundu: — Azizim, ben şoför olarak ihti- yatlı bir adam isterim. Dikkatli ve çok ihtiyatlı. Şoför şu cevabı verdi: — Tamam. Ben de sizin tam iste düğiniz adamım. Hattâ sizden aylı- eme pesin istiyecktin Müdür — Bir geldiniz. Memur — Efendim, evden çikarken merdivenden düştüm. Müdür — Canım, merdi- venden düşmek bir saat sürer mi? Herkesin arzusu bir saat geç memurun mak lâzrm,. Fakat o zamana ka dar bir çok vesilelerle sık sık izin aldığı için o kadar cesareti ok. Maamafih müdirin odası- irdi ve ellerini ovuştura- — Efendim, kaynanamın ce nazesinde bulunmak isterdim, dedi. — Müdür başını kaldırdı: — Bunu sanki yalnız sen mi | istersin diye bağırdı. — Bu kadar için ne yaptın? — Bir muharrirle evlen- dim ! İsmi başka Levi Haham başiya gitti der dini döktü; — Karım bana karşı soğuk duruyo, dedi. Hahambaşı derhal Madam Leviye haber gönderdi. Beş da kika sonra Madam Levi geldi. Hahambaşı ciddi bir tavurla şikâyetçiye: Haydi bütün kuvvetinle zayıflamak vet kurtaramaz... Babamı İbra- him öldürdü... Kocam öldür- dü... Halbuki o güya beni sevi- | yordu... Beni sevdiği halde ba bama kıydı. Bu feryat üzerin: bütün ev | Paj öldüğünü işiten büti lar feryada başladılar. Kerime kocasını bir türlü affedemiyordu. Ona bu yaptığı fenalığın cezasını çektirebilse başka (o birşey istemiyecekti. Bunları düşünürken biraz ev- vel sokakta kendisini takip e- den adam aklına geldi. Sessiz sessiz ağlıyarak babasının öli sü yanında oturup bekledi. Fettah saraya gitmeden ev- vel Kerime'den haber almak i- çin Büyükada'ya adam gönder mişti. Arap; Kerime'nin oraya gitmiş olmasına ihtimal veri- yordu. Fakat gönderdiği adam döndüğü zaman aksi bir haber getirdi. Köşk sımsıkı kapalı. i- di. İçinde kimseler yoktu, Fet- tah bu habere çok şaştı. Keri- me acaba babasının konağına | gitmeğe cesaret (o etmiş midi? Haremağası kendine haber ge- | tiren adama balışışını verip evi tarassut etmek üzere (o tekrar Büyükadaya gönderdi. Fettah KADIN | Şapka garnitürü | Çocuk şapkalarına garnitür bulmak bazan müşkül oluyor. Bahusus çocuklarda bu nevi garnitürler sade ve sağlam olmak lâzımdır. İşte size iki nümüne! Her ikisi dört, beş santimetre genişliğinde bir kurdelâdan yapılır. Yalınız altı üstü başka renklerde kurdela intihap edilirse gar- nitür daha zarif durur. Şe- maya ve modele bakılırsa bu garnitürlerin — yapılması ne kadar kolay olduğu da an- laşılır. Kurdelânn tuli 1,25 metredir. öp, dedi. Levi, kadını bütün kuvveti- le öptü ve kadın da bu deraguşa hararetle mukabele etti, Hahambaşı Bu sahneyi gö- rünce kızdı ve Leviye çıkıştı: — Hani karın sanakarşı s0- ğuk duruyor, diye şikâyet ed yordun. Baksana, Melek gibi kadın, Levi şu cevabı verdi: — Affedersiniz, efendim bu kadın İzidot Levinin karısıdır. Benim ismim Natan Levi . Möda İki arkadaş konuşuyorlar: — Yahu İstanbulda şapka- 8ız gezmek modasını kim çıkar dı? — Â, bilmiyor musun şa- ir Hikmet. — Bu modayı da nasıl çıkar mış? — Bir gün şapkasını kaybet- miş, Parası da yokmuş. Kimse de kendisine me ödünç para, ne de âriyet şapka vermemişler. Kurtulmuş i arkadaş körüşuyorlar: Mayer hani sen bir kızla evlenmek istemiştin de,İrfanB. isminde bir gerç senden açık göz çıkmış ve kızı almıştı... işte o Irfan Bey yok mu? Bu sabah öldü. Öyle ise, bü kızla evlen- mediğime isabet etmişim, Neden: eden olacak? Evlensey dim, şimdi İrfan Beyin yerine ben ölmüş olacaktım. ihtiyaten arka yollardan gide- rek eski konağının yolunu tuttu. Fettah konağın etrafında do- laşmağa başladı. Olabilir'a bel ki bir şey görebilirdi. Akşam ol İ mak üzere idi. Arap hâlâ dola- şıyordu. Avını hâlâ ele geçire- memişti. Acaba tahmininde al- danmış mıydı? Yavaş yavaş - beklemekten sarfınazar ediyordu. — İbrahim Beyin evine dönmekten başka çare yoktu.Fakat tam bu sırada konağa doğru usul usul ilerle- yen siyahçarşaflı hir kadın naza rı dikkatini celbetti. Fettah bu Kerime idi. Sessiz-sadasız onu takibe başladı. Şimdiye kadar sokakta kaç kere küçük Hanı- mının peşi sıra Yürümüştü, bi naenaleyh aldanmasına imkân yoktu. Bahusus kadının doğru dan doğruya Yusuf paşanm ko nağına yollanması her türlü şüpheyi izale ediyordu. Kerime nin izini nihayet ele geçirmişti. Şimdi yapacak şey vakit kay. betmeden İbrahim Beye haber verip Kerimeyi | yakalamaktı. Kerimenin konağa girdiğini gözü ile gördükten sonra Fet- tah oradan ayrılıp hemen İbra- Geçen senelerde olduğu gibi, bu sene de gazetemiz 23 temmuzda baş lanmak üzere bir tenis turnuvası ter- bip etti. Bu turnuvalar Türkiyede tenise karşı canlı bir alika uyandırıyor ve her sene musabıkların adedi artıyor. Bu sene de 23 temmuz da baş lânacak olan turnuva her halde çok şayanı dikkat olacaktır. Çünkü bu seneki müsabakaya İstanbulda oldur ğu gibi, Türkiyenin diğer şehirle rindeli en güzide oyuncular iştirak edeceklerdir. Meselâ, bu sene Anka ra şampiyonluğunu bundan daha bir kaç hafta evvel kazanan ve İs- Gazetemiz, geçen sene olduğu gibi, bu sene de bir tenis turnu- vası tertip etti, Mütehassis bir komüte tara- fından ihzar ve idare edilen bu turnuvanın şeraiti, yapılacağı ta rih ve mahalli aşağıda ayrıca yazıyoruz. Büyük bir rağbet gö- receğine emin olduğumuz bu tur nuva 23 temmuz perşembe günü sabahı sanat 10 da başlayacak- tar. HEY'ETİ TERTİBİYE Fahri reis: Süre Meb'usu Mahmut Bey Fahri ikinci reis: Sir Ge- örge Clerk Cenapları Kâtibi umumi: A, W hit- tali Veznedar: Zeki Rıza B. AZA Komite azaları âtideki zevat. tan müteşekkildir: Ahmet Şükrü Bey, Galip Bey Server Bey, Mustafa Kibar Bey, Bürhan” Bey, M. Vitalis, M. E. Anmitage, M. Bennet, M. Col. ŞERAİT Birinci madde — Temir tur nuvası 23 temmuzda başlaya» caktır ve yedi kısım olacaktır. 1)0 Hanım (Single) 20 , (Double) 3)0 Erkek (Single) 4)0 Erkek (Double) E 8 > 2 İİ z 8 ez sz z e z e z 8 | — — 2 z E him Beye koştu . Eli ile kolu ile telâşlı hare- ketler yaparak Beyin yanına girdiği zaman çehresinde mu- zafferiyetinin âsârı okunuyor- du. — Beyefendi, müjdemi iste rim! İbrahim Bey derhal âşina çıktı: — Söyle be adam... Kerime yi mi buldun? — Küçük Hanımı gözümle gördüm... — Konuştun mu? İbrahim alacağı cevabı sabır em bekliyerek Araba sokul —Yok konuşmadım. Esasen konuşinak doğru olmazdı. Son ra korkup kaçardı Bir daha ken disini bulamazdık. — Nerede? Kendisini hemen görmeliyim, Kendisini ikna e- dip evime götürmeliyim... Kerime Hanımın zarif haya- li kocasının zihninde canlanı- yor, tahassürünü bir kat daha artırıyordu. — Babasının evine gitti. E- oradadır. 1931 tenis turnuvamız 23 ternmmu Memleketimizi zdab tanbulca da çok iyi bir oyuncu ola: | rak tanınmış bulunan Mehmet K, kaş Bey turnuvaya girmek için, te. | lefonla alâkadarlara müracaat et dan başka gene bu sene An kara ikincisi olan ve gayet iyi tenis bilen Amerikalı Mister (Genuvey) de turnuvamıza iştirak edecektir. İzmirden daha kimlerin isti deceği malüm değildir. Çi kadar zevat turnuvadan henüz berdar olmamışlardır. İstanbulda iştirak edecek oyun- cular aşağı yukarı malim şahsiyet lerdir. Şirinyan, Sedat ve Suat bun- ha ör 1 Tenis turnuvamız Milliyet 23 temmuzda başlamak .üzere bir turnuva tertip etti | 5)0 Muhtelit (Mixte) 6)0 Junior erkek (Single) 7)0 — Junior erkek (Double) Madde 2 — Galiple finalist- lere (Milliyet) tarafından kupa ve mükâfatlar verileceketir. Madde 3 — Angajman şera- iti şu suretle tesbit edilmiştir: Herhangi katagoriye girecek olanlardan iki buçuk lira kay- diye alınır. İki katagoriye ; girecek olan- lardan dört, üç katagoriye gire- erk olanlardan beş lira alınacak tır. Juniorlardan ikişer bira ul. macaktır. Madde 4 — 16 temmuz per yembe gününden itibaren Bey- oğlunda Ingiliz selareti karşı- sında (OHarti Stor bakkaliye mağazasında M. Hartiye, Tak- simde Taksim Tenis kulübünde Mustafa Kibar Beye, İstanbul. da Hamidiye caddesinde 1 nu- marada Zeki Beye müracaat edi lecektir. o Ücretsiz müracaatlar nazarı dikkate alınmayacaktır. Madde 5 — Turnuvaya ancak amatör oyuncular girebilir. Madde 6 — Bütün maçlar üç sette, Finaller beş sette yapı- Hacaktır. Juniorlar üç sette oyna yacaklardır. Madde 7 — Turnuvada bey- nelmilel tenis cemiyeti mizamna meleri caridir. Madde 8 — Komite, turnuva in hüsnü cereyanı için başka İbrahim Beyin cevabı Harem | ağasının hiç hoşuna gitmedi. — Kerime benimle gelir. Be nim Yusuf Paşa ile bir muara- zam yok. Çabuk gidelim, Ko- naktan çıkmadan evvel Kerime yi yakalayalım. Haremüğası şaşkın kın o İbrahim . Beyin yü züne bakıyordu. o Acaba Bey aklını mı kaçırmıştı? İnsan kendisine karşı ihanet e- den sadakatsiz bir zevceye kar- $ı böyle mi muamele ederdi. | Fettah Beyin hareketini bir tür | lü anlayamıyordu. Fakat her ne olursa olsun İbrahim Beyi söz ve nasihatle yol. aşlıyor n tanınmış bütün tenisçileri iştirak ediyorlar ların başında geliyor. | Her halde bu seneki turnuvamız geçen senelerdekinden çok daha parlak ve daha güzel olacaktır. MO Hilâl spor klübü azasına Hilâl Spor klubü İdre Hey'eti muz 1931 tarihine musadif cuma ünü bir içtimsı umumi aktedece- lere azaların evi mezkürda saat 10 da klüp binasını teşrifleri rica olunur. şartlar koyabilir, Madde 9 — Komite üzüm görürse maçları tehir edebilir. Madde 10 — Topları komite verecektir ve sahadaki komite- nin kararile tecdit edilebilecek. | | tir. Dömi finallerle, finaller ye- ni ve bütün oyuncular Dunlop markası toplarla oynanacaktır. Madde 11 — Oyuncular ga >>te ile davet edilecektir. Da- vs edilen oyuncu sahaya ilân e» dilen muayyen vakitte gelmez se hakkını kaybedecektir. Madde 12 — Kaydedilenle- rin Tistesi 18 teramuzdan “itiba- ren (Milliyet) te neşredilecek- tr. mede yapılacak herhangi tadilât derhal Milliyet'te meşrodilecek. tir, JUNİORLAR TURNUVASI Juniorlar yani 17 yaşmdan aşağı oyuncular için bir turma- va tertip edilmiştir. Seniorlar bu turnuvaya işti rak edemezler. Turnuva maçlarnın kaydedi- lenler meccani duhuliye haklı. mı haizdirler, Oyuncular maç- Hopgpouya yama megeş öpse takdirde bu haklarım kaybeder ler. AAA yolda karşılayacaktı? Kendisi- ne karşı hisleri ne olacaktı? Ke nağa yaklaştıkça İbrahim Bey kuvvetli bir miknatısın cazib sahasının girmiş gibi ka, mevcudiyetini daha vazih suret te hissediyordu. beraber, Yusuf Paşanın hayatı nı tehdit eden tehlikeyi hisse- | diyordu. Bu adamın hırsı her halde biraz da kendisi için bir | tehlike olacaktı. İbrahim Beyin aklı gene Kerime Hanıma git- ti. O zamana kadır muhafaza ükünet zail oldu. rede ise karısının yanında ola- | cak ve ondan sonra her şeyi u- ladı. Kendi işini gene kendi gö recekti. Kimseden kendisine hayır yoktu. Hiddetten için için köpüre- rek İbrahim Beyle beraber ara | baya atladı. Saraya gidip ihba | ratta bulunduğuna — bilhassa | memnun oluyordu. | Arabada iken haremağası ya nında hiç sesi çıkmadan oturan | İbrahim Beyin yanakları kıp | kırmızı olmuştu. Gözleri sevinç | le parlıyordu. Acaba karısı ken disini tekrâr gördüğü zaman ne | nutacaktı, Kerimeye gelince, o derin ye i gin bir halde baba- yannda - bekdiyor- du. Babası öldürülmüştü. Aca- ba Kadri Bey de ayni âkıbete uğrayacak mıydı? Ve şayet öy le bir felâket olursa kendi hali, De olacaktı? Konağın etrafı a8 ker ablukası altında idi. Nöbet çiler bir aşağı bir yukarı gezi Bip duruyorlardı. (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: