28 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

28 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— api DE m eyi tilâfa nihayet verilmiştir. er Siyasi tefrika : 6 ERMENİLER Yazan: A.H. HARİCİ HABERLER. İngiliz nazırları berline gittiler Berutta aşaır kongresi Alman ve Ingiliz nazırları Avrupanın mali vaziyeti Komiser Suriyeye iki zıt unsur ilâve edecek bir programla gelmişti Kanunun 22 inci maddesi şu dur: “Müstakil Düruz hüküme ti Mandater hükümetin huku- xuna riayet etmek şartile işle- yebilir.,, Bu müstakil (!) hükümette resmi dil Arapça ve fransızca kabul edilmiştir. Hattâ Fran- sızlar daha ileri giderek elde et tikleri bir kaç kişiye bir maz- bata yaptırmışlar ve Düruz hâ kiminin Fransızlardan tayinini istetmişlerdir. Bundan maksat ta Atraşlıların nüfuzunu kır- maktır. Çünkü Dürzü mücahit leri vadii Serhanda Sultan At- raşın riyasetinde bir kongre yapmışlar ve aralarındaki ihti- lâf hallederek el birliğile düş- mana karşı mücadeleye karar vermişlerdir. Mescidiaksânın tamiri müna sebetile Şama gelen Sultan “Atraş,, m biraderi Zeydülat- raş ve amcazadesi Sabbâhülha- mut Emir Âdil ile Sultan Atraş arasında artık ihtilâf kalmadı- ğını ve Suriye vatanilerile bir- likte nihayete kadar mücadele- ye devam edeceklerini söyle- miştir , Suriyede aşair kongresi Yüce komiser Ponso Fransa- dan bir sürü kanunu esasilerle dördükten sonra doğruca Şima uriyeye gitti. Suriyeliler, birleşmelerini temin edecek bir tasdikname beklerken Manda komiseri, Suriyeye iki zıt un- sur ilâve edecek bir programla gelmişti; bunlardan biri Şima- li Suriye aşiretlerine, Irak Kür anına benzer, bir ayrılık ve imtiyaz; diğeri Suriyede Erme nilerin teksifi ve şimdilik bun- ları tedricen mevkilere geçi- rilmesi idi. Komiserin Frat, Suriye ve Cebeli Düruz aşiretlerinden seç verilen toplan tıyı gösterir. Kongreyi değil bü tün sarıklıların ve şeyhlerin ö- | nünde Yuca komiserinden da- ha azametli bir tavır ile oturan papas efendi, Suriyede Hoca- lara Ve aşiret reislerine verilen mevki ve kıymeti de pek açık göstermektedir. Berutta kurulan aşiret kon- geresi 10/1V/1930 Evvelâ şunu söyleyelim ki fransızların aşiret dedikleri bu “kümeler hariçten getirilen Gil- dani, Süryani ve Ermenilerden ibarettir, Kongre şu kararları verdi 1 — Aşiretler arasındaki ih- 1 — Yeniden ihtilâf çıkarsa askeri hükümete —komiserli- ge— müracaat edilecek ve o- nun zi hükme itaat olu- .— * Hariçten gelecek aşiret | ler için yeni bir nahiye teşkil | olunacak. 4 — Ağiretlerin yerleştiril. mesi beş senede bitmiş olacak- tar.. 5 — Seyyar aşiretlere tarla, çift alât ve edevatı verilecek, seyyar hastaneler tesis oluna- cak. Cenup hududumuz tayin o- lunurken Fransızların eski yol —Routeromaine— maddesine sımsıkı sarıldıkları ve bu yolun bizim işgal ettiğimiz hattın şi- malinden geçmekte olduğunu iddia ettikleri hayretle görül- müştü, halbuki biz daha şima- le çekilirsek 100 kadar Türk ve kürt köyü Suriye dahilinde kalıyordu. Bu vaziyetin idare ve emniyet noktasından bir çok mahzuru vardı, birincisi arap mandateri olarak Suriyeye ge- len Fransızların Türk ve Kürt leri kendi idarelerine almaların da bir mâna yoktu. İkincisi, iki muhtelif idare al tında kalacak aşiretlerin her yak'ayı müteakip kolayca diğer tarafa kaçıp barınmalarına im- kân ve sühulet verilmiş olacak ta ki bu da hududun emniyetine ve iki memleket arasındaki dostluğa fena tesir edecek bir keyfiyet idi, bu mahzura mâni olmak için kendilerine başka ta raftan tâviz vermeğe razı olduk kabul etmediler, bitaraf bir ha- kem diye getirdikleri jeneral Ernst ise Fransızlardan ziyade fransızlık ederek Eski yolu vak tile kendisi yapmış gibi şimâl. den geçirdi, öyle bir yerden ki yol değil, keçi izi bile yoktu. Ecnebilerin yol ve hudut geçir mekteki maharetinden olacak ki Suriye İrak hududu için de onu memur etmişler, hulâsa, iyi düşünen fransızlar ve Fran saya dost olan bir çok diplo- matlar da bizim noktai nazarr- mızı tasvip ve tavassutta bulun dular. Fransa hariciyesi bir tür lü kabul etmedi. Mütarekede ki lometrelerce topraklarımızı iğ. gal etmişken çekilip giden farn sızların şimdi dar bir şerit üze rinde bu kadar dayanmaları o zomanlar pek iyi tahlil edileme mişti, fakat Suriyede, bilhassa geçen sene başlayan idare sis- değildir. Hududun Türklere ve Suriyelilere muarız unsurlarla dolması başlıca şu maksatlar ihtiva ediyor: 1 — Türkiye ve Suriye ara- sındaki dostluk ve anlaşma kânmui azaltmak. 2 — Fransa ile her hangi bir mesele münakaşasında bizi hu dutlarda uğraştırmak imkânı- nın temini, 3 — Memleketimiz dahilin- de yapılacak propaganda, teh- dit ve tahrik işleri için muhtelif açık kapılar bırakılması. 4 — Suriyenin mümkün ol- dugu kadar küçük ve geçimsiz parçalara aylırması. Sırası gelmişken fransiz mat buatının (Cis vak'ası) diye or. talığı velveleye verdikleri ko- medinin hakikatini anlatalım: (Devamı var) Haftalık Edebi “Miasilinbe Fikirler ve insanlar 1.— Bir kaç kitap i Oynadığı piyeslerin çoğunu Fran sizçadan tercüme veya âdapte ctti- ven Darülbedayi bey'eti, bilmem ni- gin, şimdiye kadar Jules Romsins'in de bir eserini olsun temsili tecrübe <tmedi. Bu mubarririn, bazı Fran- sız münekkitlerinin iddia ettiği gibi öyle hüirkulüde bir adam olduğunu Tzanmetmiyorum; fakat gerek şiirleri © min, gerek roman ve tiyatrolarınm yarına ei bile, bugün için de- kâr edilemez şeyler olduğu satır. İstikbalin ona, şimdi - olduğu kadar ehemmiyet vereceğin» şüphe ettiğimi söyledim; fakat ömedeyre - le - Visii (ismindeki sı oldukça zor, o manzum b bir gün, samanın yarattığı efsanelerin en güzellerin- den biri diye karşılanırsa biç hayret etmemelidir. Darülbedayiden Gromedeyre'in temsilini beklemeğe halermız yok. tur; bu eser Pariste bile, ancak en güzide zümrenin rağbetini kazanabil di. Fakat Le Dictateur, bilhacın Kaock, pek âlâ oynanabilirdi ve hiç süphesiz tiyatroya zarar ettirmezdi. Jules Romains, Paris yüksek Mu- allim mektebinden yetişmiş Fransız «diplerinin ekserisi gibi, bir nazari. yatçı ve bir aratimalister ti liği, fikir âleminde © Durhheim ve ülmizlerinin hükümran olduğu xa- man tesadüf eteği içtimaiya- ten ilk irsi ia koy- sağa kalkmıştır; “kütlenin, şehrin | | le bulunmanın şiddetle aleyhinde bu hakkında da müzakeratta bulunacaklar Tadei Ziyaret Berlin o müzakereleri de ehemmiyetle takip edilmektedir Curtins, Brüning,MacDonald! LONDRA 25 A.A. — M. Hender son, bu sabah Berline hareket etmiş tir. M. Stimson Berlinde BERLİN 26 A.A. — M. Stimson M. Brüning, M. Curtius ve bir çek hükümet erkân ile görüşmüştür. Bu mülükatların en mühiminin har biye nazırı M, Groener ile “yaptığı | mülâkat olduğu zannedilmektedir. İki saat kadar devam etmiş olan bu mülâkat esnasında M. Stimson'un M. Grocner'e Amerikanın Almanya lehinde şimdiye kadar bir çok feda- kârlıklar yapmış olduğunu ve daha ilerisine gidemeyeceğini söylediğini zannettirecek bir takım ecbap var- dir, Mumaileyhin şimdi artık fedakâr ık yapmanın sırası Almanyaya gel- miş olduğunu ve Almanyanın vaziye tini islâh edebilmek için muhtaç ol- duğu harici yardımı ancak bu feda- kârlıklar sayesinde elde edilebilereği ni ilâve etmiş olduğu da söylenmek tedir. M. Stimson, Almanya hariciye nazırına müsbet vesayada bulunma- makla beraber mumaileyhe bu feda kârlikların ancak siyasi mahiyette olabileceğini ve bunların Avrupanın vaziyetinde sükün teminine ve bil hassa Fransızr-Alman münasebatı- nın hakiki surette islâhına medar o Tacak şekilde olması üzumunu be- yan etmiştir. Netayicinin şimdiden © bilinmesi mümkün olmıyan bu o mülikatme. | M. Brüning ile M. Curtius'an Paris | ve Lohdraya azimetlerinden mukad- | dem aktolunan nazırlar meclisinde M. Groener, Fransız nokta nazarı- na tevfikan pfak bir fedakârlıkta bi hunemuş idi. | Hattâ iyi bir menbadan alınan bir | habere göre, harbiya nazırı -0 sıra” larda M. Brüninğ tarafından ufak sa hemen istifa edeceği beyanile hü- kümeti tehdit etmiş idi. İ ediyorum. Avrupanın mali yaziyeti- | Su papaze Bakın ! Arzusuna ram olmıyan bir, kızı cayır cayır yakacaktı BADAJOZ 26 (A.A.) — Hormaclos kasabası papazı, vaktile kendi yanında hizmet et miş olan 17 yaşında genç bir kı zın kapısı önünden geçtiğini gö İ rerek kendisini bir bahaneyleça İ gırmaş, kız içeri girer girmez, | hemen üzerine atılarak tasallüt etmek istemiştir. Kız mukave- met gösterdiğinden gaddar pa pas kızcağızın ağzını tıkayarak karanlık bir odaya götürür ve o rada iki gün hapseder. Rahip, dün ikinci defa de bulunur. Kızcağız vahsi rahi bin arzularına ram olmak iste. mediğinden herif kızın elini kolunu bağlar, vücudü ile es- İ vapları arasına saman doldurur | samanın üzerine de ispirto dö- kerek ateşe verir. Bunun üzeri- ne zavallı kızın. çıkardığı fer- yat ve fiyanları komşular duya | rak heyecana düşerler, evin ö- nüne yüzlerce kişi toplanır. Ni- hayet polisler tam vaktinde ye tişerek kızı tamamen kömür ha line gelmekten kurtarır. Maa- kif edilmiştir. 8,000 kişiden mürekleep bir halk kütlesi, bu vahşete karşı hükümet memur- ları nezdinde protestoda bulun muştur. Lord Amubree töşi . Başve kil, mumaileyh ie » iki dakika gö rüşmüştür. M. Mac Donald: trene binmeden evvel şu beyanatta bulunmuştur: “Berline gitmekte olduğumdan dolayı memnunum. Ziyaretimin mes ut neticeler vereceği ve evvelce Che avers'de elde edilmiş olan neticele- rin tekibine medar olacağını © ümit nin boy'eti umumiyesi hakkında bu vaziyete aklı selim ile ve şasmiyet lerden mülhem hislerle temas ve onu bu suretle tetkik etmeğe karar ver- miş olan kimseler müzakeratta bu lunacaklardır.,, Sür'at katarı 18,15 te hareket et- miştir, M. Benes gidiyor mu? PRAGUE. 26 A.A. — Birçok ga zeteler, bazı Alman sanayi mahafi- in M. Bönös'in Almanyayı ziyare" bir takım mütalealar serdetmekte- Mac Donald dün gitti LONDRA 26 A.A, — Yarın tay- yare ile Berline gitmek niyetinde bu lunan M. Mac Donald, ahvali havai yenin müsaadesizliğine dair almış ol duğu haberler üzerine son dakika- du bu niyetinden vaz geçmiştir. Mu maileyh, Almanyaya Felemenk tari. kile gitmeğe karar vermiştir. M.Mae Donald, refakatinde Alman sefiri M. Neursth bulunduğu halde Li verpool istasyonuna gelmiştir. Ken- disini istasyonda hava işleri nazırile fabrikanın, hâsılı bir araya toplan #miş ve artık birer fert olmaktan çı kıp bir kül olmuş insanların şü azametini söylemek istedi, En mü- him eseri addolunan Lâ vie unani- me; bu ruhta manzumelerden ziyade bir takan inların «kalıbını gizleyen bir eser zannetmeyin; va- kın bazı yerlerinde bu hâle tesadüf olunur, fakat bazan da en halisin- den bir veçit, insanı kavrıyan bir lri yandığı da olur. Meselâ, ter- cümesinde asiındaki asabi ahengi el bette kaybeden şu parça: ! «Bir zamanlar âdetâ perestiş | göm dem, maze çemen savletinden bir dr Ey al ve e en birl ola düşünce! sizinle alâkadar olmağa değer mi? Şehrin kurduğu hülya benimkinden çok dahâ güzeldir. « Benhür olmak sevdasına, bu ço cukça sevdaya kapılmamı; yıpranmış idealimi eski çivilere astım. Eriyip Km Ve o güzelim hayat, dirler, Hariciye nezaretince bu bapta ma lümat yoktur, Ve bir davet vuku bul duğuna veya mutasavver olduğuna dair hiç bir şey söylenmemektedir. Macaristana mali yardım PARİS 26 A.A, — İyi malümat almakta olan mahafil, bir mildar ha zine bonosunun Avrupa piyazaları- na yatırılması için bir'kaç aydanberi İ Macaristanın girişmiş Iduğu müza. kerelerden hitama ermek üzere oldu ğunu bildirmektedir. hayız Bell ilmik koğu- yor Jules Romains,' o kitabın başka bir yerinde de şöyle diyar: «Biz, hüküm altına alınmamızı hür olarak istiyoruz;insanın bir ilidur olması, hürriyeti olmasından hayır. dır. Sanki bir heykel haline getir. | mek için günlerce uğraşılan ve tan- tanalı ziynetlerle zenginleşmiş ruh- larımızı, bir tek göz yaşı bile akıt- madan, şehrin uçurumuna atıyoruz. « Şehrin: Ben diyebilmesi için biz, biz olmaktan feragat ediyo. ruz.» Yukarda bahsettiğimiz. Grome- deyre » le - Vicil de yine bu kütle lirizminin mahsulüdür. Ursumü harp bittikten biraz sonra çıkan Curape ve şimdiye kadar memurlarda an- cak bir iki parçasını gördüğümüz ihamme planç destanları da o pinar dandır. Fakat Jules Rorains'in sazı tek telli değildir. Bazan bu «unanimiz- mesi bırakıp Psyeh3 ismi altında olarak kıza tasallüt teşebbüsün | Zeppelin İsieilemetinni kutba hareket etti . © lardır, Vekil Beyin mezuniyeti Graf Zeppelin ve Dr. Ekner LENİNGRAD. 26 A.A. — Zep- lin'in hareket saati henüz tesbit ©- dilmemiş olmasına rağmen tayyare karargâhında binlerce kişi toplan- müşte. Gene, balona 9000 metre mülâbı gar ithal edilmiştir. Azimetinden evvel doktor Eck- ner, Tas ajansı muhabirine boya matta bulunarak tam bir itimatla yola çıkmakta olduğunu beyan et- miştir, Mumsileyh, pek ziyade mü- sait olan ahvali havaiyede bir tebed dül basıl olarak hareketine mâni ol madığı takdirde, François Josephe yarım adalarına 24 saat zarfında va racağını ümit etmektedir. Mumai- leyh, yarım adalarda yakında acilen temasa girmek üzere “Malyguine,, gemisine mülâki olmağa çalışacak. Tur. LENİNGRAD. 26 A.A. — Graf Zepplin, bura saatile 11, 10 da kut- ba müteveccihen hareket etmiştir. Balonun hareketinden evvel kü andan Ekner, Tass ajansının muha birini kabul ederek şu beyanatta bu bunmuştur; — Şimale tam bir muvaffakiyet i timadı ile gidiyorum. Hava müsait olduğu takdirde 20 saatte François FAK İrtişa tahkikatı yel bir safhaya girdi Müruru zaman olup olmadığı tetkik ediliyor ANKARA, 27 (Telefon) — İrtişa tahkikatı yenibir # dahil olmuştur. Meselede müruru zaman olup olmadığı olunmaktadır. Müddei umumilik mürüru zaman olma. asındadır. Bu hususta Verilecek karara intizar olunmaktğ Tınaztepetorpitoml ribi denize indiril CENEVRE, 27 (A.A.) — Tımaztpe Torpido muhribit l denize indirilmiştir. Merasimde mahalli hükümet ! balık bir halk hazır bulunmuştur, Geminin kordelâsını riye müsteşarının kızı kesmiştir, Maliye vekili mezuniyet ald ANKARA, 27 (A.A.) — Maliye vekili Mustafa Bey rahatsızlıkları ve yorgunluklarına binaen mezuniyet ! esnasındaMaliye vekâleti hiye vekili Refik Bey vekâlet edecktir. Avrupada tahsilde olan talebe ANKARA 27 (A.A.) — Bu gün ecnebi memleketlerin talebemiz tahsilde bulunmaktadır. Bunlardan 213 ü Mi kâleti, 89 u diğ dan gönderilmiştir. yasi, deniz hi çılık, konservecilik, kürkçülük, tesviyecilii ANKARA, 27 (A.A.) olan ticaret mektepleri müdür si ve programlarının tetkik ve İzmir ve salak ilk mektep mezunları İZMİR 27 (A.A.) 930 -931 senesi İzmir vilâyeti maarif mü dürlüğü mıntakasında mevcut 5 sınıflı ilk mekteplerden şaha Gocseph adalarma varacağımızı ö mit ediyorum. Bu adalar civarda Malguine buz kıran vapurunu bu. larak derhal temasa gelmeğe çalışa- cağım, Kumandan Ekner en son malüma ta istinnden müessesesi tarafından tayin olunan şimal kutup haritasını da beraberinde almıştır. Kumandan Ekner beyanatı esnasmda — Sovyet Rusyasının da yakında kabili sevk balonlara malik olacağı ümidini iz. har ederek demiştir kiz — Friedrichehafen tezgâhları Sov yet halonlerinin İnşası İçin mena. niyetle teknili müzaherette buluna- eziklardır. Bu bapta müzakerat cere- yan etmektedir. İki taraf arasnda başlıca meselelerde itilâf hasıl olmuş İ bar, yeti hicveden Jean Le e piyesinde olduğu gibi zeki, fakat faz | fa hendesi bir kafanı eseri olduğu: mu pek belli eden bir. moralistliğe hevrs eder. Bence butarafı, — öbürü kadar güzel ve sağlam değildir. Donogoa. B. İ ye tercüme ettiği piyes (2),bir ga detname elan talebenin adedi şunlardır: İzmir mülhakatındaki mek- teplerde 307 kız ile 391 erkek, Bergamadan 13 kız, 15 erkek; Bayindirden 1 kız yedi erkek; Tireden 10kız, 24 erkek, Mene- menden 6 kız, 11 erkek; Kuşa- dasından 7 kız, 13 erkek, Ür- ladan 7 kız 15 erkek; Foçadan 4 kız, 3 erkek; Seferihisardan 4 kız 12 erkek, Karaburundan Skız, beş erkek; Dikiliden 2 kız 10 erkek; Ödemişten 16 kız 67 erkek; Kemalpaşadan 15 kız, | 26 erkek; Çeşmeden 19 kız 19 erkek cem'and06sı kız, 626s1 er kek olmak üzere 1032 talebe şahadetname almıştır. his söklürlilei veya bugünkü; cemi ( mean isti fat ekanaaDanayos'nmz mevzuunu anlatacak değilim. Piye- si okuyunuz; fakat bir gün Türkiye de temsil Paris'te ta benzeri bm iddia edilen tiyatrosu için yazılmıştır; oynanma s1 bir takım zor ve pahalı dekorlar- ye ile toplanmış insanların bazan, kendileri de farkında olmadan, “ne büyük hârikalar başaracağımı gös” termesi itibarile unanimiste bir eser addolunabilir; fakat bu piyeste mev zu bundan ibaret değildir. ilim sahasında hatanım,dalâleti de hakikat kadar velüt olduğunu ispata galışır ki, bu da müstehzi moralist'in eseridir. Gerek aslında, gerek Avni Beyin tercümesinde, bazı uzunluklara rağ- (1) La vie unanime, 1 cilt, (Mercure İ dö France); Jules Romains'in diğer a- eairie Gallimard tarafından neycedilmişir. dan başka asansörlü sahnelere, kül fetli tertibata mütevekkiftir. Ben, dekoru, ticaretin bir şubesi değil, edebi mevilerden biri olan tiyatro nun düşmanı addettiğimderni,bizde da dekorun aleyhind: olmakla hiç te haksızlık etmediğimi o Pigalle tiyat vosu da ispat etti; makinaların ne kadar mükemmel olduğunu göster. esek için yazılan piyeslerden yalnız biri,bu Donogoo edebi sıfatına lâyık tır, Doğrusu 'o da muharririnin öbür girer derecesinde olmaktan gok ü- ref Sa vaha Semin körlüslir tam? a ini E, Tahsilde bulunan talebemiz arasında ana mualli arkeoloji, bağcılık ve meyvecilik, balıkçılık, baytarlık, lık, beden terbiyesi, betoculuk, coğrafya, çiftçilik, dibag? medeni san'atlar, makine mühendisliği, marangozluk, cılık, mimarlık, modelcilik, muhasebe, musiki, nesci sanayi, ormancılık, resim, riyaziyat, sıhhi tesisat, d isliği tıp, tabiiyat, tarih, terbiye ve ruhiyet, & , tezyini san'atlar, ticaret, taul ve köprü ziraat tahsil edenler bulunmaktadır. Maarif veki sene Avrupaya yeniden talebe göndermiyecektir. Ticaret mektepleri program — 30 temmuza kadar devam er vekâletler ve 28 i muhtelif vilâyetler felsefe, fizik kimya, heykeltraşlık, hukuk, iktısat, inşaat litografya, maden mi ve muallimlerinden ve m sıslarından mürekkep bir heyet ticaret mektepleri talimat” tadili, mekteplerde koo teşkilâtı, mektep dahilinde talebe teşekkülleri, talebenin b devresi geçirmesi, ticaret mektepleri için birer mürakabe yonu teşkili, akşam ticaret, lisan, daktilo ve stenografi ku mektep kitapları, ticaret mektebinden lelerin tetkiki ile meşgul olmaktadır. ecnebi lisanı gibi Gene komün beyannamele Dün bir çok mülesse: beyannameler gönd veren bazı şerirler dün muhtelif © postahan muhtelif müesseselere meleri göndermişlerdir. ile beyanname tevzi ğinden haberdar olmuş reselere tevzi edilmiş o seri beyannameleri top bunları gönderen komi lakları hakkında tahkik! lâmiştır, Izmirde asfalt IZMİR, 27 (A.A.) — don rıhtım şirketi atlı & lar yerine işleteceği ler için asfalt yol yapı rar vermiştir. İnşaata ? mak üzere yapılan tecrü neticesi beklenmektedir. sinema hikâyesi olarak o hili ile şimdikinden daha $ö Keşki Avni Bey bunun veya bununla beraber onun! i | cüme etseydi, | Piyeste eşhasım ismini, İ imlâ ile muhafaza eden Av kitabın sonunda bunların. söyleniyor; Avni Bey Fe “in,, Voyelie nasaleini r deye çalışmı. Bu iki ismili Ban şekilde, hiç Frassızça birine okutturun, bakın 0€ şey oluyor, Hayır, Fransız nin o milletin teleffuzumu | taklit edebilmesine imkön * onun için bu isimleri ve «benenn diye, belki de İ daki “ny, harfini kaldırarak düğü, bali İni ii, İngilizçenin jimeleri için bilen keli Kendilerine o komünist birer zarfla komünist beğ Polis müdürlüğü post8'

Bu sayıdan diğer sayfalar: