29 Eylül 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

29 Eylül 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İktibaslar Hoover ve gazeteciler Hooverin Amerikada dahili bir siyaseti iflâs — Peştede çıkan “Pesti Naplo” gezsieti Avrupayı meşgul eden - mühim meseleler arasında, Amerikada olup bitenler gözden kaçıyor. Halbuki o- rada çok şayanı dikkat şeyler cere- Yan ediyor ve Hoo- ver'e karşı ağılan mücadele bunlar- dan biridir. Matbuatta böyle | bir mücadele hin başlaması çok şayan dikkattir. Malümdur ki Hoover siyasi hayatı” nin tâ başından beri, | bir politiks adamının muvaffakıyetinde matbus” tan büyük bir âmil olduğunu takdir &imişti: Daha ticaret — nazırı ike sirf matbunt ile teması ” etmek için öki kâtip tayin elif” Hoover az çok heramiyetli bir TE. yapmağa karar verdi mir pr fotoğrafçılar, hattâ ni Üpleri detietie daha errelder b” berdar edilirlerdi. Reisicümhur M. Hoover nında efkr; umumiyenin o Yaf işlere o kadar ehemmiyet verisi, Ha agonunda gazetecile- operatörünün bulu yapılan zarın hususi rin ve üç sinema operat bal nuşundan ileri gelmiştir. Onun için dir ki Hoover'in yaptığı her iş yal.| ın dünya- barakır- nız Amerikanın değil, n dört tarafında akisler dı. Hoover mesleğinde için, bu vasıtalarla da iktifa etmi yerk yeni bir takım © usuller daha daha bulmuştu. Hususü servisine A- merikanm meşhur polis bafiyeleri; den birini de almıştı. Bu suretle, fa- aliyeti hakkında mühim noktaları bütün dünyaya Gibi, hasımlarının ahval ve harekâ- tını da yakından takip ediyordu. Matbuatla ilk ihtilâf Fakat bu politika uzun müddet gizli kalamazdı. Reisicümhur intiha- bında gayrikabili ihmâl rol oynamış olan gazeteciler, intibabına çalıştık” ları mamzetleri hesabına inkisarı ha Yale uğramakta geçikmediler. Muh- telif ahval ve zamanda Hoover'in kendilerin hususi hafiyeleri vasıtasi le tarassut ve takip ettirdiğini öğ rendiler. Bu keşif, gazetetilerle Yeni sisin arasına derhal bir soğukluk Betirdi. i Hoover Reisicümhur intihap edil “ikten sonra, Beyaz sarayda haftada defn gazetecileri kabal ( etmeği yat edinmişti. Hattâ bu son kabul lerden birinde, gazetecilerden biri matbunta karşı kullanılan istihbar “isteminden şikâyet etti. İ Hoover gazetecilerle olan bu mü | katında dalma kendi isminden bah *edilmesini ve haberi “mevsuk bir Mebadan aldıklarını, o söyleyerek N sterdi, Bu mevzuu ba- weteci ise, Hoover'den artık ba sisteme nihayet verilmesini ve r* | İsin ancak beyanatının mses'uliyetini | yn gazetecileri yükselmek i talep etti. Zaten bu nevi istihbarat gazete- | İri alâkadar etmiyordu. Gazeteci: | 1 Hzzam istihbarat teşkilâtları * diğer membalardan da cari siya" di hüdiseleri takip edebileceklerini | Miiyoriardı. aş ever bu gazetecinin söyledik- ni büyük bir asabiyetle - dinledi b nihayet masaya bir yumruk vu- şok dedi ki: “Ben yapacağımı bili m, Henüz genç olan bu gazeteci de, Ai saretle yumruğunu masaya va bu suretle muhatap olmağa tmadığını söyledi. he» Hoover geriye kalan bir kaç kağ, iye, masayı yumruklayan ar- a, aşlarını “delilikle,, ittiham etti. İttihamı işiten © genç gazeteci Mülökattan | iş gibidir etmiş gibi şgı uğ tında Hor den gazeteciler Mİİ eciye, mü | ver “ gör yaman onu Fen | | tebessimame, HİS rini, maksadının | eide mek ame bulundu- sadece bir Mü in bu suret suite | ğunu ve beri mütesesir oldu .ö 8 Me ” arş SÖ yeni bir müddet daha Se “la aradaki hüsnü münasebe- mel esi neticesini verdi. Fakat tin ide tat siyasi beyanatı #uliyetini hiç bir zaman üze NE ank istemediği için, belli baş 1 gazeteciler Bayaz saray içtimala. rına gitmemeğe başladılar ve bava- Tilerini "başka membalardan,, aldı lar, Hoover'in hususi ve umumi ba- etrafında nahoş detaylara giriş- tiler. Hoover'in köpeği ve Ceneral Butler j Bir kaç ay evvel Hoover'in kö- in sayfiyesi önünde bir bahriyeliyi ısardı. Hâdise Hoover'e bildirildiği zaman, ei» güldü ve de- di kiz i — Küçük köpeğim, şimdi de git, Ceneral Butler'i Mir. ; Hatırlardadır ki, bundan | bir| müddet evvel, Ceneral Butler'in be- | yanatı yüzünden « Mussolini ile A-| Sasrikanın arasına bir kara kedi gir mişti, Butler bu beyanatında Mus- solini'yi “çiğnediği adamların yar dama koşmayan acemi bir şoför, olarak tavsif etmişti. İtalyan sefa rethanesinin talebi üzerine, Beyaz! saray faşistler reisine tarziye ver-| meğe mecbur olmuştu. Bu hâdiseyi takiben Ceneral But- | ler bazı ahval ve nun içindir ki Hoover cenereli bul | kadar sever. Gazeteciler bu bâdiseyi tafsilâti- | le yazdılar . Mütalentlar ilâve etti ler. Hüdise etrafmdeki gürültü he müz sükünet bulmak © üzere iken, Hoover'e hasım olan - gazetecilerin | eline yeni bir fırsat daba geçti. Hoover bir dostlar © içtimamda demiş ki: — Devlet reislerinin biç kimse ye hesap vermeden, senede lânkal idam etmeğe hakları ol. | rnalıdır. ! ? Tabii bu “Zzün halk ağzıma dü- sen tarzı tefsiri, Hoover'in zaten sar sılan şöhretine darbo vurmaktan ba li kalmadı. Sansür faaliyeti Aleyhindeki neşriyat alıp yürü- yünce, Hoover gayrikabili taham- mül bir hale gelen bu vaziyete bir| nihayet vermeği düşündü. — Bunun| için de hususi hafiyelerine bu mevi | neşriyatın hangi ellerden i düğini anlamalarını emretti. Tabi kat hiç bir netice vermediği gibi, bilâkis gazetecilerin nazarı dikkati- | ni celbetti ve matbust sendikası tat- | bik edilen bu nevi usullerden dolayı | bir kere daha protestoda bulundu. | o zaman büy çev bir karar. saraya ve Reisi y 'dair olan meşriyatı menetti. Bu, hususi sistemde bir sansör demekti. d Sansüre rağmen ş Fakat gazeteciler mukabil tedbir | almağa mecbur kaldılar. Sendika bü ün fotoğraf muhabirlerini harekete | öğe Bir fotoğraf geşretmek için salâhiyetter membalara — > lüzum yoktur. Resim, ye koni ser. şeyi söyler. Meselâ, hüküme- w > biri gazetecilerle olan b ve ei elin yen ve Yat miz etirmediğini söyle ni fotoğrafçılar saraya girersen bö gözleri yere diki resmini çıkarmağa du muvaffak el. cına hiç te mesi üzerine, Hoover'in Beyaz kük boyunlu rariyette defa ve vi gazetelerde. Hoover'i tasvir U0*R.. Hali hazırda Ri sendikasından hey'eti umu- *nin derhal içtimaa davet edil- gatbuat arasmdaki ük vasıtnla- | | MİLLİYET SALI 2 gi Mari EYLÜL 1931 ene Dietrich Bu Alman yıldızının Greta Garbo'yu da geçtiğini iddia e “Mavi melek,, bir sene beyaz per | dede gösterildi. Onun arkasından eliyor. Daha son “Yanmış kalpler,» İ rada “X— Bu üç film Alman yıldızı Mar- lâne Dietrich'in filmleridir. Marlöne eskiden keman çalardı. — Fakat bir gün geçirdiği bir kaza neticesinde bileği kırıldı, Doktorlar kemanı me- neltiler, O zaman Marlöne başka bir meşguliyet düşünmeğe başladı. Ti- yatroya başladı. Mahalle tiyatrola- rında belirsiz bir artist olmuştu. Fa kat bir gün Max Reinharat artistti gördü ve beğendi. Zaten o sıralarda Emile Jannings bir eş arıyordu. “Mavi melek,, için Marlöne'den daha iyi bir eş bulamaz dı. Artist evli idi. Sielbert'le evlen miş ve bu izdivaçtan bir kız çocuğu | olmuştu. Marlöne kızı perestiş dere cesinde sever. Kocası da şimdi Pa- riste sahne vazı muavinidir. “Mavi melek, ten sonra Mar- ine gözü arkada, kocasını ve kızı Bı bırakarak Hollvood'a gitti. Sinema payitabtında herkesin gö zü ona çevrilmişti. Marlâne o zaman partiyi kazanmak mecburiyetinde ol | duğunu takdir etti. Yani bir nevi maça girmiş gibiydi. Bu maçta bü- tün kuvvetile çalıştı. Çünkü hasım- ları çoktu. Bir defa Greta Garbo'nün bütüm dostları aleyhindeydi. Alman 3 > J Marlene “ X:27 ” ismindeki filminde yada Brigitte Helm'in dostları ra- kip bir yıldızın doğmasını çekemi- yorlardı, Fakat onu tutan © bir kişi vardı: Emile Yaknings. Marlöne maçla kazandı. “Yanmış İİİ seyirciler arasında bekârların biç bo İİ gideceğini evvelden kestirmiş bir Hakkındaki dedikodulara bir nihsyet vermek maksadliyl; gelen Jeanette Mscdonald şimdi diyorlar “Yanmış kalpler, filminde Marlene Dietrich ve Garry Cooper gün “Mavi melek,, deki Marizne| bambaşka bir kadındır. Bütün dün- yanın en çok sevilen ve en çok para kazanan bir kadınıdır. Marlöne bir yıldızın üç seneden fazla parlayamayacağına | kanidir. Onun için bu müddet zar- | fında mümkün mertebe para kazan mağa ve hayatının sonuna kadar kimseye mühtaç kalmamağa. beki yor. Taliin de İnsanı sonuna kadar | tutmayacağını biliyor. Saltanatı bil- zarure kısa sürecek günkü ; halk bu “muammalı kadm, dar'da bıkacak. Halk bir defa bıkmaya o görsün. Yoksa en yüksek kabiliyette bir hapı yutmuş demek. sinemada sinema artisti tir. Sonra bir artisttin evli olması, itmiyen bir şeydir. Seyirciler guna gitmiyen bir #ey: : de hiç olmazsa Yarı yarıya bekârdır. Markine ikbalinin neyere kadar kâhin sıfatile, meselâ — Hollyvood civarında, bütün diğer yıldızlar gibi bir kâşane satın almamıştır. Resmi kabulleri yoktur. Hediye alıp ver- mez, Gazetecileri kabul etmez. Mo- alı kiralık apartmanında ancak ir kaç Alman dostu kendisini ziya ret ederler, Bir Alman olması itibarile musi- Bİ | i Empire tiyatrosunda engüzel — | . Marlene Dietrich, küçük kızı Maria Siebert'le beraber kiye meftundur. Bilhasta Chaupin” in “noktürn,, lerine bayılır. Greta Garbo'dan zeki ve tehyiç edici olduğuna şüphe yoktur. Halk ruhuna ondan daha yakındır. Bir dela şeref ve | şöhret onu “parvenne,, haline © getirmemiştir. Artık maddi sıkıntılardan da azade dir. Marlöne için de asıl olan budur, Sinema Haberleri * Londrada Detta Picture isminde yeni bir (film imalât İ şirketi teşkil edilmiştir. * Yeni mevsim için Alman lar 70 sesli film hazırlamışlar dır , * Osaka Mainichi gazetesi. nin verdiği malümata göre, ha (li hazırda Japonyada 1270 si- nema salonu vardır. * İrlanda'da temaşa ver; tezyit edilmiştir. Birçok s lonlar boştur ve mevsim geli ği halde kapılarını kapatma- maktadırlar. * Amerikalı yıldız Marione Davies gezmek için Amisterda ma gitmiştir * Marlöne Dietrich “Şarig- | hay ekspresi, isminde yeni bir film çevirmeğe başlamıştır. * Greta Garbo ile Ramon Novarro “Mata Hari, isimli bir film çevireceklerdir. Ra- mon Novarroyu Greta ile bu filmi çevirmek için kandırmak hayli gür olmalı di 4| Tenbrig,, VARNADAN: Bundan 46 sene evvel “Aleksandr Duba Bulgaristan emar- etinden istifaya davet edilmiş ve mumaileyh te Sofyayı ter- keylemişti. O zamanlar Rus | Çarlık siyaseti dan Mingrel pre: rafından Bulga ğine namzet gösterilmişti. Bu namzedi istemiyen Bulgaris- tan ricalinden ( İstanbulof ile iki refiki Bulgaristana bir prens aramak için oAvrupada dolaşmaktalar iken © Peştede Prens Ferdinanda tesadüf ede rek mumsileyhe Bulgaristan emaretini teklif (o eylediler ve beraberce alıp Sofyaya getirdi ler. Prens Ferdinand kimdir? Ferdinandın annesi, Fran- » sa kralı'Lui Filipin kızı pren- ses Klemantin ve babası da Sa ks Döfoburg Gota prensidir. İstanbulofun teklifini kabul e- den prens Ferdinand genç bir mülâzım idi. Ve Bulgaristana vurudile beraber (o Sobranya meclisi tarafından (ekseriyeti azime ile prensliğe intihap o- lundu ve Mingrel prensi hak- kındaki Rusyanın teklifi suya duşmüş Jstanbulof kimdir? Bulgar ricali siyasiyesinin en mübimlerinden — bir zattır. Yüksek tahsili olmamakla be- | raber çok vatanperver ve seci. yesi kuvvetli olduğundan bü- tün Bulgaristanda nafiz olmuş tu. Ateşin zel iddetli ic- raatı, ve devamlı inadile meş- hur idi. Prens Ferdinandı ken disi davet eylediği için daima ona tahakküm © eylemek ister ve sözlerini icra ettirmekte 18- rar eylerdi. Prens ise artık bu kadar tahakküme tahammül e- demiyeceğini ve kendisinin de artık bir hükümdar mevkiinde olduğunu o anlamak © istedi mn dirseğini çevir- li İstanbulof İstanbula geli- yor ve Sultan Hamit tarafın- dan huzura kabul ediliyor ve | padişaha hitaben: “Ben zatı şahanelerine çok cesurane bir teklifte bulunmağa — geldim! | Biz Prens Ferdinandı kovaca. | ğız! Fakat şu şartla ki, (Mes. | ta krasu) hudut olacak Maca- ristanla Avusturya ne şekilde ise Bulgaristanla da Türkiye ayni şekilde idare olunacak, Maliye, Müdafaayi Milliye ve Hariciye nezaretleri tarafı şa- hanelerinden ve diğer nezaret ler de bizim tarafımızdan re edilecektir. Memaliki mı rusalarında meşrutiyet idare ilânma müsaade buyurulacak- tır. Zatı şahaneleri de Fran- sova Jozefin Bodapeşteye gitti gi gibi mutat zamanlarda Sof yayı teşrif buyuracaksınız ve fakat başınıza fes değil Bul- gar kalpağı koyacaksınız!,, de miştir. a Sultan Hamit malüm olan atlatma siyasetine müracaatla “olur mu olur (o düşünelim de İ bir karar verelim,, diyerek İs- tanbulofu hediyeler ve behiye. lerle savmıştır. | İstanbulofun Sofyaya avdetinden bir müd. det sonra Sultan Hamit bir şif re ile macerayi prens Ferdi- manla yazıyor. Veaz zaman sonra da İstanbulof sokak orta Muhabir mektubu Yeni Bulgar kabinesi Bulgaristanda siyasi hâdiselerin inkişaf ve seyrine bir nazar.. Varnanın yeni istasyona den hançerlenerek | öldürülü yor! İstanbuliski kimdir? İstanbuliski, İstanbuloftan daha şedit ilmen daha yüksek, kudretli bir şahsiyet idi. 1923 senesi 9 haziran kılâbında feci bir surette ( öldürülmüş- tür. Mumaileyhin sebebi felâ- keti şu olmuştur: Sırbistan ile uyuşarak Sırp Makedonyasını onlara vermek suretile arala- rındaki ibtilâfı ebediyyen hal- İletmek istiyor. Bulgar elifba- sından da 3 harfi kaldırmağa teşebbüs ediyor. Çiftçilere çok müsait davranarak onları zen- gin ediyor. Bu icraata taham- mül edemiyen zümreler ve bil hassa askeri sınıflarla münev- : verler, . çiftçilerin ihraz eyle. dikleri mevkileri çekemiyerek gecenin birisinde ihtilâl ve baş vekil ile erkânr hükümeti ve birçok da meb'usları tevkif e- diyorlar. Her ne kadar başve- kil bıyıklarını tıraş ve elbisesi- ni tebdil ederek firar ediyorsa da bir köyde askert kuvvetler tarafından muhasara ediliyor. Çiftçiler silâha sarılarak baş- illerini şiddetle müdafaa ©- da bükümet asker- lerine akibet mağlüp oldukla- rından başvekil yakalanıyor ve bir masanın başına getirilerek (Sen mibu ellerinle | Sırp muahedesini imzaladın) diye- rek balta ile sağ kolunu ve (im zalarken sol elinle mi kâğıdı tuttun) diyerek sol kolunu ve (bu bacaklarla mı imzalamağa gittin) diyerek bacaklarını keş mişler ve bu kafanla mı bun- ları düşündün) diyerek te ba- şı parçalayip beynini çıkar. mışlardır! Bu ihtilâl Bulgar lardan 30,000 kişinin telefine ve birçok ta meşhur ricalin zi- yama mal olmuştur! Liyapçef kabinesi Ondan sonra mevkii iktida ra gölen Liyapçef kabinesi 9 sene kadar memleketi hüsnü idare etmişse de çok uzun sü- ren idaresinden halk usanmış ve çiftçileri de memnun ede- memiş olduğundan sukut eyle miştir, Yeni kabine Şimdiki kabine Malinofun riyasetinde teşekkül eylemiş bir temerküz kabinesidir. Gos. podin Malinof birkaç defa mev kii iktidara gelmiş tecrübeli ve nüfuzu nazar sahibi bir zat- tır, Bu kabine, çiftçinin yükle- , rini o hafifleştirmek ve onları müreffeh bir hayata kavuştur- mak ve Türk akalliyetinin ar- zularını yerine getirmek için sarfı mesai eylemektedir. Bu- gün Bulgatistanda zahire fiat- ları pek düşük olduğu halde hükümet bunları (o fazla fiatla almaktadır. Meselâ piyasada buğdayın kilosu yüz para iken altı kuruşa alarak Anvers piya sında satıyor ve azim zararı sinesine çekiyor! Buna muka- bil ekmek fiatlerine bir mik- tar zam yaparak kasabada otu ranları da hükümetin bu zarar larmı kapatmağa iştirak ettir. mek arzusundadır. Çok vatan- perver ve çalışkan olan Bulgar kardeşlerimizin Malinof, kabi- nesi gibi (o demokrat ve çiftçi anasırdan mürekkep ve fevka- lâde meziyet ve faziletlerle

Bu sayıdan diğer sayfalar: