22 Aralık 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

22 Aralık 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yalliyei , Asrın umdesi «Milliyet» tr. 22 K.EVVEL 1931 İDAREHANE — Ankara cadde »i No: 100 Telgraf mdresir Milliyet, İstanbul, Telefon numaraları: 24310 — 24319 — 24318 a ela ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 3 aylığı o 400 kuruş 800 kuruş |. b . 0. 2 , io , 2700, Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen mushalar 10 kuruş tur, Gazete ve matbaaya sit işler için müdiriyete müracaat edilir. “Gazetemiz ilânlarm mes'uliyetini A > kabal etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merke- sinden verilen maldmata nazararı bugün hava gene kapalı devâm İedecekrir. Fasrlalı yağış muhte- İmeldir. Rüzgâr şimal istikamet- lerinden esecektir. Dün tazyiki masin! 769 milimetre azami hara- ret $ asgari 3 derece idi EE İstanbulun canı Sıkılıyor!.. Başka bir memleketten İstan © bula gelen yabancıların İstan- bullulara sordukları ilk sual şu dur; — Nasıl vakit geçiriyorsu- mini. * Buna göğsünü geregere cevap © verecek İstanbullu yoktur.Çün © kü £ etmeliyiz ki; İstanbul da eğlence yeri yoktur. Beyoğ- * lu la yedi sekiz, İstan- bul tarafında beş altı sinema sa lonu, Beyoğlunda iki tahta sa- © Jaş ve İstanbul tarafında da eş ki şekilde iki tiyatro bu büyük © şehrin bütün zevk ve eğlence müteahhitliğini deruhte etmiş- tir, Diyeceksiniz ki; — Zevk yerine ne lüzum var, Bu bir sefahattir, tasarruf iddia “ettiğimiz bu günlerde bizim gevk ile alış verişimiz yok!. Fena lâf değil.. Ahlâk kitap- larma, propaganda makaleleri: © me ve merasim nutuklarına ya- kışır sözler.. Lâkin hakikat böy le değildir. Biz yirminci asırda yaşamaya kalkınca onun icaba- Ztma uymak zaruretindeyiz.. Zevk ve eğlence bu asrın ek- “mek kadar mübrem bir haceti- © dir. Bunu da ber taraf edelim.. : ie a Tam ele km oya lerin: lâ su tertibatı, elektrik gibi mevcut — ve şehir bünyesine girmiş esas — k uzulardan mahrumdur. Şe- hirde as bir ciddi tiyatro, ne bir o musiki salonu, ne adam akıl bir varyete yeri, ne bir lüna © park ve ne nükteli sözler söyle in im rd var.. Eskiden İs- İçtimai muavenet dairesi vı 13 — Darülitamları Medluri tah sil çağında olup — Viyana'nın yerlisi bulunan ve normal bir terbiye kabili ip te şefkat müessese tarafından gönderilen kimsesiz kız ve erkek çocuklara mah sustur, Bu çocuklar tmücssevede yer ve yatarlar; ancak resmi bir ilk mektepte okurlar. Viyana şehrine ait iki darülitam vardır ve bunlarda beri tesadüf edilmektedir. M — Çocuk hastabaneleri: Viya Şehreman« it in işin de ayrıca müesreseler var Bu hastahanelerden üç tanesi da hiliye, carrahi ve sari hastakıklar klinikleri ile meme arak sus daireleri havidirler, Bunlar 1873 il Eee 14 yaşına İcadar | olan çocuklar kabul olunurlar. Diğer beş hastahane vereme müs tait ve ya musap çocukların tedavi sine tahsis edilmiştir. Viyana bele diye dairelerindeki hükümet dektor ları tarafmdan, tedavisine ihtiyaç gösterilen 4 yaşından 14 yaşma ka- dar çocuklar kabul olunurlar. Bun hiç bir zevk yeri kapanmamış- tır.. Geçen sene Beyoğlu sine- malarının adedi büyücek iki sa lonla arttığı zaman mevcuttan birinin kapanacağını zannetmiş tik. Hâdiseler bizi tekzip etti. Bizce İstanbulda müteşebbis adam yoktur.Arasıra lüna park ve emsali eğlenceler için yapı lan müracaatları da galiba bele diye zorluğa sevkediyor. Netice şudur: Tiyatro, konser salonları, var yete yerleri, nükteli şarkılar | söylenen kabâreler siki masum zevk yerleri olmazsa İstanbul. lu eğlence ihtiyacını ya meyba ne yahut kerhanelerde arıyor.. Bu yüzden sıhhati ve huyu ha- rap oluyor, Yabancı da, zevki bu kadar az, bu kadar can sıkan şehre gel mek istemiyor, gelmek isteyen lere de gitmemesini tavsiye edi or. Bu sözlerim birer tahmin de gil, ciddi müşahedelerdir. İs- tanbulu sevenler, idare edenler ve âtisile alâkadar olanlar, İs- tanbul halkımın #rhhati, buyu, .nikbinliği ve. İstanbula gelecek yabancıları sıkmamak için ora da eğlenti yerlerinin çoğulması na çalışmalıdır. Bana bir davet İki gün evvel bir ecnebi ka. tolik cemaatinden rahibelerin noel münasebetile yapacakları dini bir merasime sağırıldem.. Davetname matbu ve imzasız olduğu için beni kimin hatırla. mak nazikliğinde bulunduğunu kestiremedim yalnız taliime küstüm. İngiliz Misle- rinden otuz hin liralık çek ve iz divaç teklifi gelir.. Bize de no- el yortusunda kiliseye davet! Ne dersiniz Mesihin bu aziz- © dememezlik.. Çünkü İstanbul. 'da makul şerait içinde açılmış Milliyet'in Edebi Romanı: 115 liğine?!, FELEK BAŞI DÖNÜKLER © Süheylâ içini çekti: Ahmet Nebil, Süheylânin arkasından, 8 yarı mahcup, yarı cür'etli gir- raişti, — Nerede Mebruke? — Al O şırfıntı durur mu © hiç bir dalda? Kalktılar, gitti- Sıdıka molla © vestiyerden ki m e >rünes yüzünü buruştı — Of! Bu telefondan da. yk tm ru gitti: ii — Alet Jörahim NECMİ kirasin? e e Bey? © — Bu saatte nereden büla- Geheri- | yım, ayol? — Bilmem. Annen de bura- “İ daydu Hep beraber gittiler; AL YGML Ky, da bi kayım. Dur, dür, bekle, kapa- ma telefonu... bire beli doğrulmuş, gözleri çu kurlarının içinde ışıl ışıl parla: mağa başlamıştı. # v - Süheylânmm”yanına geldi. Ya vaş sele va 2 5 mi) — Süheylâcığım, gerçek kocandan ayrılıyormuşun” lardan iki tanesi © Viyana hudutları dahilindedir. Diğer ikisi Hall ve İsc hi şehri kaplıcalarında, ikisi de İtal Ya arazisindedir; beyeti mecmuatn da B50 yatık #ardır, Bunlarda ni açik havada güneş banyosu alarak, kaplıcalırda Yıkanmak ve bol gıda i nerek bu meş'um. hastalığı atlatır lar. Çocuk hastahane ve tedavihane leri Avusturya'nın en maruf çocuk hastalıkları mütahassıslarınn meze reti altındadır. * İçtimai muavenet dairesinin, 14 yaşma kadar olan, çocuklara has rettiği | faaliyetler bu on dört mad dede hülüsa edilebilirse de Viyana müesseseye ve ya bir teşkilâta tesa düf edersiniz. Bu meyanda çocuk bainyolarını da zikredebiliriz: Viyana'da umumiyetle temizliğe büyük bir ehemmiyet verilir. Şu, iki milyona yaklaşan halkım gerek içme, gerek kullanma ihtiyacına kâ. fi ye artacak (o mikdarda boldur. tanbul'da O Saraçbanebaşmda ki su kemerlerini andıran kemerler le yüzlerce kilometre mesafeden şeh re me getirilmiştir. Gayet ucuz ola- rak yıkanılabilen umumi ve modern bamamlardan manda şehrin hemen ber tarafında halka ve çocuklara mahsus yüzme havuzları vardır. Bir karşı sahili bile olmayan bu memle- ket kalkınm yüzme bilmeyeni he imen yok gibidir. Yaz mevsiminde bu bavuzlar için kesilen bilet mikda rı yalnız Viyana'da on bini bulur. Havuzların etrafında geniş kum #a- haları, duş mahalleri vardır. Yazm suya Tl kumlar üstünde güneşe serilen, o) şakalaşan insan- lar; haramalı bihi bi ein ei yevmü hayatlarında ve boş binalarda ayetleri" ile lerini tekrar elde öderek yeni bir hayat hamlesi kazanırlar, Bu hamam ve banyoların bir kıs mı da tamamiyle çocuklara tahsis edilmiştir. Buralara 6 yaşından İd yaşma kadar kız ve erkek çocuklar serbestçe ve parasız*yı kanırlar, Viyana şehrinin ilk çocuk banyosu 1917 de Hütteldorf'ta ya pılmıştır. Bugün belediyeye mit 12 çocuk banyo mahalli vardır. Banyo bavuzları vasati olarak 24X16X0,6 eb'adındadır. ve duş ma hallerini, geniş o yapraklı gölgelediği kum sahalarmı ve oyun yerlerini ihtiva eder. Bu Mel yaz günleri sabahtan akşama kadar Viyana çocuklarının en büyük bir zevki ziyaret ettikleri o mahallerdir (senevi 850,000 çocuk). Banyolarda çocuklara yüzme der si de gösterilir. Her sene 40/50 bin MİLLİYET l “Maarit hayatı Viyana'da mektep ve çocuk SALI Hasan yatağından kalktı, yüzünü yıkadı, odağarçığına nevalesini - koyduktan sonra, ağıldan sürüyü çıkarıp önüne kattı, doğru yaylâya çıktı, Sü- rüsünü zümrütlüğün içine 8a- verdi, daima olurduğu kaya- nin dibine çöktü, Kuzular tatir tatlr meliyor, gamsız oğlaklar uzun kulak- larrar sallayarak türlü türlü yapmacıklarla oynarken, kar- şiki ulu dağlarm üstünden güneş o erguvani bir tülden yükselerek, köylüye bayramı kutlulayordu. Hasan bu gü- zelliğin içinde kendi hülyası- na dalmış, hazin hazin kavalı- nr çalarken, baharm (tatlı rüzgârı komşu köydeki sevgi- lisi Ayşeciğinin uzun saçlarr nr sanki boynuna dolamıştı,, Uzaktan silâh sesleri du- yuldu: Grav, grav! Hasan “yermden © sıçradı, etrafına bakındı. Ne 0? Bas- kan mı, vardı? Sonra (Adsız) köyün efe- lerini görünce hatırladı: — Sahi, bugün Durmuş ş yuşun oğlu evleniyordu. için efeler gelin (getiriyor. İar., Zavallı Hasan bunu hatır. laymca kendi o bedbahi düşündü. Gözlerinden iki dam- la yaş yuvarlandı. El uşağı- fn anası babası, var, onlar oğullarını everiyorlar. Fakat Hasanm Allah'tan bâşka ki- mi var? Hattâ bukoca sü- rünün içinde bir tek baş hayvan bile onun değil, Eğtr onun da anası babası olsaydı, elbette sevgilisi Ayşe kızla everirlerdi. e apaçi aklma geldi; Bir kere ağaya yal- varmalıyıdı. İlk eeporlr onun yüzlerce koyunlarına bakıyor- du. Bu bir boğaz tokluğundan ibaret olmazdı ya, elbette üç dört koyun verir. Bir kulübe yaptırır, hizmetinde bulunduk- ça da yardim ederdi. Akşam köye döndüğü za- man, meseleyi ağaya anlat- tı. Ağa da mert adam oldu- ğu için, delikanlının gönlü kırmadı: iz — Peki Hasan, ben bu is- «| kasımda, nakil vasıtalarının. çıkardı Bı gürültüyü azaltmak maksadı ile, lari ve oyun mahalleri de nazarı dik kati celbetmektedir. $ Viyana polisi de çocuklara iki | as mam faaliyetine iştirak ilen St yelilie bee bi mektetbin önünde bir polis memuru görürsünüz. - Bu iemnir, kaynaşan Del ED mezaret eder ve çocukların her hangi bir kazaya uğ ramamaları için seyrüseferi idare eder, İla er ilm yal neki yine kapıda görenin zira mek tep tatili yaklaşmıştır ve çocuklar evlerine döneceklerdir. © Bundan maada bir çok mekteple rin bulunduğu köşede büyük bir İev ba vardır. Şoföre, arabacıya, vatma Ba dikkatli olmasını “ihtar eder; “mektep!,, der. Kezalik mektetbin bulunduğu Genç kadın, mahzun mah Zzun içini çekti ; — Evet Sıdıka mollanın sesi daha ziyade mahremleşti: — Bu yanındakile bu gece — Bak öyle ise: Nevzat Sü- reyya oğlan telefon ediyor, Ya yüz metre kadar kaldırım tahtadan yapılmıştır. Hülâsa; Viyana'da çocuk başlı başına bir kıymettir. Denilebilir ki bütün içti 5 faaliyetler çocuk mihveri etra Famad asma. Büyük İsveç muharriresi Ellen Key (1849-1926) in “çocuk asrı ,,vasfını verdiği yir. minci aörda bu senbolü en, güzel kavrayarak tötbik eden milletlerden biri de Avusturya'lılardır. Bu iddiamızı tevsik için altı ma- kalede bülüsa elmeğe çalıştığımız faaliyetlerin “istinat ettiği prensipi ta mm çok veciz bir surette ifade etmişlerdir: Wer Kindern Palâste Pont, Reisst Kerkermayern. Nicder! Iççocuklar için saraylar yapan hapishane duvarlarını: yıkar!) Frankforte Muallim Kemal KAYA çekineö duğguları' * biribirine kazıyarak, soluk bir sesle fısıl- — » Nevzat Süreyya beni gö- rürse? Sıdıka imolla, alışkın bir ta- hemöri çare buldu : pi iza Nereden görecek? gös SR hâlâ düşünüyordu. deyen varmış, İki | Sıdıka molla ; Türk hanımı istiyorl Mebruke burada ği kare sen kal. Oğlan “Parasında de- ei Bir kaç yüz lira vurabi- iriz,, diyor. e birden bire sende- lom Nebil, söylenen söz- lerin Nebahate (ait olduğunu oem dikkatle kulak ver- emeli anlayınca sr aki! | Silika mol, sike kya teş) sile | — Bu e Mısırlıdan yüz, | buldum, Amma yüz elli hira çıkar, fenâ mı? m yan yan Ahmet Ne. | görmiyeceksin. Herif te başka | olur. bile baktı. — Hay Allah! Biri daha lâ- Sela EE işünüyor, Ahmet Nebil, içinin ikrahı- nı zor saklıyarak (o Süheylâya Süheylâ, gözlerini mak istedi. Fakat, sanki göz- kapaklarına iri ili taş bağlan- mış gibi kaldıramadı. Sıdıka molla, telefonon ba- şına geçmişti: — Baksana, oğlum, bir tane aile ey e Kimse görmiyecek.... Sen de yerde rast gelirse tanımıyacak. Ahmet Nebil, birden bire | O şartla!.... içinden kabaran bir yi ar. 22 KANUNUEVVEL . | düşkün, koridorda bir sandal »- 1931 | tediklerini yaparım. Amma, | buna kılavuz olarak Mehmet | çavuşu (o gönderelim. Onun böyle işler elinden gelir. Hasan sevinerek, ağası- nm elini öptü, doğru Meh- met çavuşun evine gitti. Ağa- | sının söylediklerini (o söyledi. Mehmet çavuş bu işi yapmak | için bir koyun istedi, Ağa| ona da razı oldu. i İ Mehmet çavuş ertesi gü- nü doğru Ayşelerin köyüne giderek, Ayşeyi Hasan iste di.. Tabii onlarda çocuğun nesi olup olmadığını sordular, sapan- bir ineği ol- İrk hayvanı olsa, sa, yirmi, otuz koyunu olsa| daha ne istersiniz ? Tabit kız taralı; — Canım başka ne istenir, yetişti, gitti.. Söz kesilmiş, mesele hal. | edilmişti. Düğün olmuş, san oAyşeciğine (o kavuşmuş, aradan Zaman geçmişti... Ço- cuğun hakikatte dendiği gibi olmadığını görünce, “kız tara- fı Mehmet çavuşa çattılar: — Hani sen, Hasanın bu kadar koyunu, ineği var, Şu kadar hayvan var: :diye, söy-“ İemiştin? Nerede bunlar? Mehmet çavuş hiç wee dan dedi ki: — Yahu, ben size bunlar var demedim ki, olsa, dedim! Yeni neşriyat Havacılık ve spor İniltere'de en mar tayyare, lerinin gözü önünde tayyaresile sırt rk bağ vaziyetin (57) dali ve rek cihan rekorunu kıran © Alman tayyarecisi Herr Achelif Kimdir? Havacılık ve Spor En son çıkan 61 inci sayısıda bu hava cambazınn sergüzeştlerini nak letmektedir. Türkiye Başpehlivanı Kara Ali, Dünya sampiyonu. Yunanlı Cim Londos'u yenebilir mi? Kurtdereli Mehmet ve Kara Emin Pehlivanlar ne diyorlar? Yine ayni sayıda okuyunuz. Kutlu ağaç, ceviz agacı Kastamoni meh'usu Hasan Feb. mi Bey “Kutlu ağaç, ceviz. nğnci” isminde küçük bir kitap neşretti.Bu kitabı okuyanlar cevizin kiymetini cnn nasıl yetiştirdirildiğini de öğ- reneceklerdir. Hitit kanunu Bu serlevha ile, Edebiyat Fakül tesi müderrislerinden Avram Galan- ti Bey yeni bir eser basmıştır. Mi. lüttan takriben 1300 sene evvel ted- vin'edilmiz olan bu kanun, mütcad- dit levhaler üzerine yazılmış olduğu halde, Yozgat Vilâyeti kasabaların. dan biri olan Akdağ Madenina mer- but Boğazköyünde, 1906 - 1907 se mesinde, bulunmuştur, Galanti Bey 200 maddeden ibaret olan bu kanu- | nu, bazı şahsi mütalcat ilâve etmek suretile, tercüme etmiş! Km in e e A e e ! — Peki. Arrattrayım. Ama bak, hanım iki yüz elliden aşa- daya razı değil, — Tabii bana da komisyonu mu ayrı verirsin! — Dur, balcayım, “sen bana on dakika sonra telefon et. — Peki, peki, Ârayacağım, ne yapayım? ! Ahmet Nebil, bu mekruh ticaretin pazarlığını, içi nefret ten bulana bulana, dinliyordu. Süheylâ, sanki kafasma iri bir taş düşmüş gibi, o düşkün üzerine büzülmüştü. Sıdıka ği telefonu ka- pamış, kendi kendine düşünü- yordu. — Kimi arasam acaba? Ki- mi arasam?. Sonra, birden bire bulur gi- bi oldu: f —Hah! Dur bakalım, Belki | ya üzeri iye b kadın, para kazan- mak hırsmın titrettiği ellerile telefonu açtı, Bir numara ver- — Bir tane daha mı? Nere di. “Ahmet Nebil, paltonun ya YARIN Halkın sevdi MARY GLORY ve Tel B. O. 2851 Majık Sinemasında MİLTON $İLS, DROTHY MACKAİL, DOUGLAS FAİR- BANKSir, BETTY COMPSON tarafından Serseri Canbaz sözlü, şarkılı film ile MARGUERİTE MORENO ve MOUSSİA tarafından HANIM SİNEMA YİLDİZİ OLUYOR. Fcansızça sözlü büyük komedi e m EY ŞER. Bugün akşam İstanbul Belediyesi Saat 21,30da ŞehirTiyafsosu | "e oz TM Muradına N Vodvik 1 Yazan: G. Feydau Tercüme E: Vasfi Rıza ve Bedia Hanım. Talebe gecesi, Yakında: MAYA ——— Üsküdar Hâle Sinemasında SUMRU Pola Negri. İlâveten: Kanlı macera, — Yarın akşam sast 21 de Fransız Tiyatrosunda Yunan Milli Opera heyetinin ilk temsili olarak TRAVİATA Perşembe aksgmı Cavalieria Rusticana ve Pagliacci Noel münasebetle Cuma, Cümarte- si ve pazar günleri müvlesria mati- meler saat 16.30 te kasını kaldırarak kapıya doğ- | ru yürümüştü. Çıkmak üzerey- di, emele içitince — birden durdu. Bu numarayı tamı. yordu. Kimindi bu numara? Delikanlı, geriye döndü, Ku lak verdi. Sıdıka molla, telefon başın- da bekliyordu: — Alo... Alo... Alo... &E Hayri, etmene; vap vermedi. — Çağır, kazım, çağır. Bek ki ayuyorlardır. Uyansınlar. — Alo, Hahi Neresi? © den yalaka, Nisastziğimi? — Bön; Sıdıka; Baksana, ayol, sizin damat uçmuş, öyle mi? — Nimetçiğim, bu gece ba- na Nerimanı yollayabilir mi- sin? KAYDİ LAZIMGELEN BİR TARİH en büyük sinema hâdisesi olacaktır. SEVDA MACERALARI Fransızça sözlü ve şarkılı son filmlerinde > Artistik ve Opera sinemalarında birden görümeceklerdir. Haşiye — Yarm akşamki müsamere için ancak bir kaç ioca kalmıştır. Numaralı olen yerlerin evvelden tedariki mercüdur. YARIN AKŞAM MELEK Sinemasi EDMOND ROSTAND'ın şaheseri HAPOLCON un Oğlu (LUAİLGLON) l muazzam Fransız filmini takdim | edecektir. Biletler şimdiden satılıyor. Telefon: Beyoğlu 868. AKSAM iği iki artist ALBERT PREJEAN Tel B.O. 3086 Muayen:hane nakli Dr. Celâl Tevfik Frengi ve irrar yolu bas- talıkları mütehassısı:$ rkeci, Muradiye caddesi No. 35 Sa. 14-18 | © Mühim ilân Takarrür eden fevkalâdelik. İK- . l 'TISADI BUHRAN | DOLAYISİLE bilümum Nestle çikolataları fiatle- rinden “e 20 TENZİLÂT yapılmış- tr, Belli başlı dükkânlarda teşhir ©- ölen YENİ FİATLERİ her yerden muhakkak istemek HAKKINIZ. DIR. . © Kelepir bir KANO MOTÖR setm almacaktır. o Alâkadaranm (Ray) cumuzile İstanbul 176 posta kutusu adresine yazmaları, IHTİRA İLANI * Şimendüfer yollarının parça- larla tamir ve yeni yollar vazetnök usulü" hakkında istihsal olunan 9 Eylül 341 tarih ve 345 numaralı ih- tira beratı bu defa mevkii Hile kon male üzre here devrülerağ veya İ- ar edileceğinden | talip alanların Galatada Çinili Rıhtım anında Robert Perriye müracaatları ilân olumur, İHTİRA İLANI “ Hakiki Şark halıları imal edile bilmek üzte makine ve tezgâhlar rında tekemmülât” hakkında istih- sal olunan 25 K. Sani 1925 tarih ve 230 numaralı ihtira beratı bu defa mevkii fiile konmak OÜzre ahere devrüferağ veya icar edileceğinden talip olarikirın Galatada Çinili Rıh- tum Hanmda Robert Feriye mü. Dediği de mutlaka annesi Nimet Hanım olacaktı, Demek... Demek... O da öy- leydi, ha! Öle ap ene Cemşit... Demek * bunların da Mebruke Numandan bir farkı yoktu. Demek Sıdıka © molla. imadan, dan, yüz elli liradan dem vuru- yor, kandırmağa çalışıyordu. İki yüz elli liraya çıkınca, kar- m ğu his: — Eh, hemen. uyandır, al, gel yemi dik le eld dümdü Süheylâya baktı. Dişleri ii müş duran genç kadma temi- nat verdi: sik vermem. Telefon zili, tekrar öttü, — Hah! Nevzattır. 2 Sıdıka molla aleti ya- Ahmet Nebilin © kafasında | kalad bir şimşek çaktı; Öyle ya, bu numara Neriman Cemşit Hanı min > ALA e misin, Meb rüke ? Bekara vasi rine çarparak mantosuna bürün

Bu sayıdan diğer sayfalar: