11 Mart 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

11 Mart 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

wv 5 — m ğe na ve a an o ta is > i a) iile) sak A CUMA 11 MART 1932 7 nci sene, No. 2185 NUSHASI 5 KURUŞTUR Rühlarda itimat, Kanunlarda İstikrar ANKARA, (Telefonla: Baş muharririmizden) Maddi vaziyet me olursa olsun, mu- hitin mânevi ahvalinide göz önünden uzak tutamayız. Son günlerde dikkate şayan bazı hâleti ruhiyelere şahit oluyo- ruz. Öyle hâleti ruhiyeler ki €n basit ifade ile, ruhlardı madın kırıldığını gösteriyor. Bu zihniyetleri hakikat yolün- da ıslah etmek lâzımdır. İstan. bulda olsun, Ankarada olsun. iş adamı, teşebbüs sahibi, ser- mayedar bazı ecnebilerde, battâ bir kısım vatandaşlarda yeni bir endişe başgöstermiş.. Bu en dişelerini şöyle ifade ediyorlar: “Biz, vaktile mevcut vaziye- te ve memleketin mevzu ka- munlarına güvenerek bir takım işlere giriştik, memlekete para döktük, bir çok müesseseler kurduk. Çalışıyoruz. Şimdi büt çe mülâhazasile bazı kanunla- in değiştirileceğinden, bazı| muatiyetlerin o kaldırılacağın- dan, bazı vergilerin arttırılaca- Zından bahsediliyor. Hüküme- tin zaruret ve mecburiyetleri nİ takdir ediyoruz; fakat bu &- rada bizim haklarımız ve men- #aatlerimiz ne olacak? Artık memlekete mal olan işlerimizi nasıl yürütebileceğiz?” Maatteessüf bu türlü endişe- ler, yalnız işle alâkadar olanla- rm kafalarında (yaşamıyor; memleket sevgisile mütehassi “lan bir çok vatandaşların dil- lerinde de dolaşıyor. Onlara mutlaka anlatmak lâzımdır ki, za nevi endişeleri varit değil- ir, ne mi bazı nı tevdi etmiştir. Bu kanun lâyi halarının esasları ve ihtiva etti , Şüphe yok ki, bir memleke- tin kanunlarında istikrar ol müâzsa, ruhlarda emniyet te€s- süs edemez. Ruhlara emniyet âmillerin başında ise ka- Da Şu haza ve le yapı- İan bir kanum, yarın ayni sebep ve mülühazalarla ortadan kaldı nlır veya esaslı tadilâta uğratır ve alâkadarların tereddüt ve endişeden kurtulmasına ihti yoktur. Bu doğrudur. Fakat hükümetin ve Meclisin bu mü- im noktayı mazarı dikkate al- ina niçin ve asıl bük. ir? Şunu unutma- ea re istikrar | ahiüt borçlarını tediyede müşkilâta mutlak değildir. Kanunların ah | uğraması mülâhazasile simdiden al. âmını, zaman, hâdisat ve ih — yap ve vi e elime Yerler lir eld, Ba veyada | elini telep Mi 2 ça ez düşünülecek şey; “hakkı mük- tesep” lerin tanınıp tanınmaya ai Elbette kala ta- il veya ilgasında evvelce V! len haklar: gözönünde tutula: caktır. Nihayet bu kanunlar, aükümetle alâkadarların arasın İa zımni bir mukavele mahiye- tindedir. o Hükümetin aksi bir tutacağını sanmak, bugün- idarenin hukuk: telâkkisini i bilmemekten ileri geliyor. Meselenin başka bir cephe- 'de mütaleası icap eder: Hü t ve Meclis, mücerret olaZ öm yalnız bütçe aşi sam gul değildir. Bütçe müv: Desi b ri ve tediye mü- Yüzenesine de ehemmiyet veri- Yor. Bu halde sanayiin inkişa- İma mâni olacak, kurulmuş vü Sasese ve teşebbüsleri bir hattı hareket ittihaz edece- ği nasıl tasavvur edilir? Mem- İekete ne kadar ecnebi sermaye *i gelse, mali ve iktisadi kuv- vetimiz o kadar artar. O halde ecnebi sermayesine müşkülât göstermek, onu kaçırmı ik yo- unda tedbir almak suretile ken di elimizle bu kuvvetimizi sars- Mağa imkân var mıdır? Kans- atimizce bütün . bu endişeler Sinde bulunduğumuz vaziyeti ve hâdiseleri hakiki simalarile tetkik edememekten ileri 8 Yor. Her rivayete ve her şayia- Ya kapılmak; insanı mutlaka yanlış hükümlere sevkeder. , Bu sütunlarda her vesile ile izaha çalıştık: Bütçemizi tev- Zin için zorluk çekiyoruz. Hü- et ve millet cephesinden fedak ihtiyarma mında tadilât ya Hükümetin, mali bulıran dolayı- sile, 1932 mali senesi zarimdaki te h May; pa de- # haklında müzakermta — girişmiştir. İsveç grupu sında aktedilen mukavele mu ce şirket Irmak - Filyos ve Fevsipa: $a - Diyarıbekir hatları inşaatını mi- 1 kânunucvvel 1934 tarihine Mafia Vekili Hilmi B. olduğumuz açık mikdarı mü- imdir. Fakat müşkülâtm dere cesi ne olursa olsun, vaziyet ce- saretimizi kıracak, ümitsizliğe götürecek mahiyette değildir. Bütün bu zorlukları yenecek tedbirler elbette eee essereeearrerararan Şirketlerden tecili iste nen 932 taksiti Isveç grupu tecile mukabil şimen- difer inşaat progra- İş kanunu lâyihası. ya bir de esbabı mu pılmasını istedi Müzakere devam edecek etmeği taahhüt et- miştir, Hükümet şimdiye kadar muntaza man tediyatta bulunmuştur. Hattâ 15 mart ie rig tediyesi lâzım gelen 1,800,000 da tediye edilmiştir. Bu sene zarfında her biri 1,800,000 dolar olmak ve haziran eylül ve kâ- nunucvvel aylarının 15 inde tediye üzere ceman 5,400,000 do- lar tesviyesi Iâzm gelmektedir. Hü kümet bu taksitlerin temdidi hale kında şirketle müzakeratta bulun- mak üzere Ankara'da bir komisyo: teşkil etmiş ve şirket namma da Saksild . Fakat te diyatın azaltılmasına mukabil, muka | vele mucibince tesbit o edilmiş olan itilaf doğrudan doğruya Maliye ve Nafin (Devamı 6 nc: sahifede) aa nilebilir, Yeter ki millet; kabi- liyetini, ihtiyaçlarını, umumi vaziyetini olduğu gibi bilsin... Yoksa şu son kısa tarihimizde yendiğimiz müşkülâta nisbetle bugünkü zorluklar hiç sayılır. Siirt Meb'usu AHMUT Meclise 8 lâyiha verildi İnhisar memurlarının tasfiyesi ve zliş kanunu da bu lâyihalar arasında Alâkaları kesilecek olan inhisar memurlarına hiz- met müddetine göre tazminat verilecektir işsizliğin de önüne geçilecek — << — .— im önüne geçmek için belediyeler ve viliyetler tara- fmdan açılacak yerleştirme ida rehanelerine ve bunların mua- melütmi seri bir şekilde takip etmek üzere merkezi bir ofiş teşkiline dair lâyihada ahkâm vardı ile işçi yerleştirilmesi Suiistimalleri mı olduğun- dan para mukabilinde işçiyerleş tirmenin men'ine dair lâyiha- ya hüküm konmuştur. Nalbantlar 2 — Semer, koşum takımı ve palların (tevhidi Ove “mal bantların kursa tâbi tutulmala rı hakkında Ziraat vekâletince hazırlanan kanun lâyihası da Hitlerciler Fesat mı Çıkaracaktı? Karargâhları işgal edil- di. Bazı polis amirleri tevkif edildi AN > Hitler BERLİN, 10 A.A. — Berlin za Millet Meclisine tevdi edilmiş- | bıtası içinde müfrit milli tir. rin vücude getirmiş oldukları bir fe- Bu lâyihanın ihtiva ettiği | *at teşkilâtı meydana çıkarılmışlar. (Devamı 6 ıncı sahifede) aiaaeaaaakanemeeeee İnhisarlar i Naklediliyor Nisan . nihâyetine kadar kadrolar tespit edilecek,, ANKARA, 10 (Telefonla) — İnhisar idarelerinin Ankaraya nakillerinin bir sene sonraya te-| hir edildiği haberini selâhiyettar makamlar seksip etmektedir. İstanbuldan raporun gelmesine intizar olunmaktadır. Misan gi. İhayetine kadar inhisar idareleri. nin yeni kadroları tesbir edilmiş bulunacaktr. Cumhur Riyaseti U. Kâtipliği ANKARA, 10 (Telefonla) — Cumhur riyaseti umumi kâtipliğine hiç bir zatın tayini mevzubalış de- ğildir. Bu vazife halen kalemi mah. sus müdürü bulunan Hasan Riza Bey tarafından ifa edilecektir, Yeni bir Aza mülâzimi Adliye tebeddülât: bistesinde İstan. e ikmal etmiştir. Ye »i vazifesinde muvaffakiyet te menni ederiz. KE eme Gelecek seyyahlar Bu ayın altısında Karls Ru. ha vapuru ile şehrimize 300 Al man seyyah gelecektir. Aynı vapur nisanın 13 ünde 200 Al man seyyahı daha getirecektir. 16 nisanda Montakaso vapuru ile İngiliz ve Amerikan seyyah gelecektir. Bundan başka dört muhtelif vapurla, muhtelif mil- letlerden bin kadar seyyah gele cektir. esaslara göre Türkiyede Eğer, | *" İ | | | Polis âmirlerinden (Lange ve Sehulz ve polis müdiriyeti muhasip. lerinden Gertrude Muller | isminde bir kadın hemen tevkif ve tecrit edil miştir. Bunlar müfrit milliyetperver ler hesabma polis ka silâh ve mühimmat depolarının plânlarını çalarak bunları Berlin'deki | Hitler hareketlerinin zimamdarlarna tes- Tan etmiş olmakla ittiham edilmekte dirler. (Devamı 6 mer sahifede) Bulunur mu, Bulunmaz mı? Muhtelif avukatiar muhtelif fikirlerde! Sadi Riza ve Cemil Nazif Beyler Bir maznunyn polis karakolunda isticvabı esnasında vekilinin yanın da bulunup » bulunamıyacağı mü- nakaşası devam ediyor. Dün bir muharririmiz bu mese le etrafında muhtelif avukatların fi- kirlerini sormuştur: Muharririmizin fikrini sorduğu avukatlardan Sadi Rıza Bey demiştir ki: — Avukat bulunmasında bir mah- Bur yoktur, fakat müteamil değildir. Avukat Nazmi Nuri Bey demiştir — Asilin bulunduğu yerde veki- lin bulunması zaruri bir neticeyi u- suliyedir. Ceza usulümüzü aldığımız. memleketlerde bu böyledir. Avukat Cemil Bey demiştir ki; — Tahkikatı iptidaiye hafiyen cereyan eder, fakat avukatın hazırlık tahkikatında bulunmasını o refeden bir karar yoktur, Fakat bizde avuka- tm bulunmaması müteamildir. İsminin zikredilmemesini istiyen bir avukat demiştir ki: — Avukatın bulunması çok doğru olur, Fakat maznun üzerinde istic- vabın cereyanın tadil edici işari, K- sani her hangi bir tesir yapmamak Diğer bir avukat ta demiştir ki: — Her suçlunun tahkikatın her safhasında yanında bir ve birden zi- yade müdafi bulundurmak £ hakla kanunisidir. Böyle sarahati kanuniye mevcut iken “Avukat bulunur mu, bulunmaz mı? diye münakaşa mahal sızdır.” Fakat resmi makamlar her tahki. katın başlangıcından itibaren mahke meye intikaline kadar hafi olduğu, binsenaleyh suçlunun isticvabında avukat bulunamıyacağı kanaatında- Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yan Müdürü gö İşsizlere iş, işçi istiyenlere işçi buluyoruz.. İşsiz olanları yerleştirmek de- lâlet ve tavassutunu Milliyet üzerine: alıyor. İşç istiyenlerle iş istiyenler bize bir mek- tupla bu ihtiyacını bildirmelidirler.. İstanbulda işsizliğin çoğaldığı kanaati var. Bazı fabrikaların kapanması, nakledi! ii, ticaret ve sanaat müesseselerinin faaliyetlerini tahdit etmesi bu tezayüt te âmil oluyor... Deniyor. Belki İstanbulda işsizlik var- dır. Fakat, az veya çok olabilir. Ancak biz memleketin heyeti umumiyesindeki iş sahasının geniş olduğu ve hat- tâ lüzumu kadar işçi bulunamadığı kanaatindeyiz. Bir çok vakayi de bunu gösteriyor. Birçok kaza merkezlerin. âyetlerde makineci, motörcü, tesviyeci, tor. bir dülger, marangoz, ziraiye tamircisi; yu veya bu ihtisas işçileri ve ustaları yoktur. İşsizlerin iş bulamaması ve ihtiyaç sahalarına dağılama- ması bilmemezlikten ileriye geliyor. Devletin bir iş (Devamı 6 ıncı sahifede) i Buğday meselesi bir buğday konfe- ransıile bitirilebilir.. Eşya fiatının indirilmesi fikri de pek makbul addedilmiyor.. Ne yapmak lâzım? Buğdayı kıymetlendirme me selesinin umumi bir alâka uyan dırdığı görülmektedir. Hükü- met ve fırka mali komisyonun. da tetkik edilmekle beraber he- müz kat'i hiç bir karara rapte- dilmediği muhakkak bulunan bu meselede müteaddit kimse- ler muhtelif noktai nazarlar ileri sürmekte devam ediyorlar. Bunları hü etmek lâzım ge lirse, büyük bir ekseriyet buğ- dayın kıymetlendirilmesi esa- smda birleşmektedirler. Fakat tatbik ve zammedilecek fiat far kının köylüye mal olmasını te. min hususunda ise muhtelil naat ve mütalealar ileri mektedir. Bu meyanda bazı kimseler, ekmek fiatının 12 ku. PE ruşa çıkarılması esasını müda- faa ediyorlar. Zam yapılırsa İşe yakmdan vâkıf bir müte- bassış bize bu noktada demiştir ki: — “Buğday fiatı ne ise, ek. mek fiatı da o olmak lâzımdır. Bugün buğdayın vasati fiatı 5 kuruşsa ekmeğin 7 kuruşa satıl ması normal değildir. Aradaki fark, müstehlik zararına muta- vassıt tüccarın, deyirmenci ve Devletler silâhlanmağa hız verdiler Saniyen, bugün yerli buğday, himaye için ecnebi buğday id halâtına okkada 3 buçuk kuruş resim mevzudur. Bu işte öyle (Devamı 6 ıncı sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: