19 Mart 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

19 Mart 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hastalarımızı ve çocuklarımızı bes liyeceği i için, diyebilirim ki, Süt al İda olduğ faz ir görüşü rs ” sitayişle bahsetmeleri üze- | EMEN oraya kadar temdit| etmiştim. Bu sene de, yine bu süt fabrikalarını gezmek için Paris, Ber-| Tin, İtalya, İsviçre, Viyana, Holanda | ve Danimarka şehirlerine kadar git tim, Ve bu şehirlerin yalnız süt fab. rıkalarını değil şehir haricindeki inek ahırlarını, ineklerini ve inekle- rin gıdalarını, hulâsa en ince te- ferrüatna kadar tetkil vin bal dum, Bu şehirlerin süt bal vasi teşkilâtlarını görünce, memleke timizdeki sütleri nasıl içebildiğimi- inek sütü Benin ne elim bir vaziyet karşısında kaldığını anlamakta güçlük çekmez- | iniz.... Hanımın çocuğu beş aylıktır. ayenemde bu kadar aylık çer | ğun sekleti yedi buçuk ile sekiz. e ina benz dört kle uğunu mahalleden aldığı inek “ül e beniyordn. Diğer ir anne çocuğu dört aylık âdeta 513 ka bir hale gelmiş, dört ilâ dört bu- Şuk kilo stkletinde olması Iözımken henüz iki buçuk kilo sıkletinde de-| ima ishali mevcuttur. Bu da inek sü tü ile besleniyor. Hülüsa bu ve bu- hun gibi gayrı sıhhi inek sütlerinin verdiği kurbanlar pek çoktur... Sütün iyi olması için yalnız fabri | kanin bulunması kâfi değildir. Fena şerait dairesinde elde edilen sütle için fabrika bilâkis muzardır. Çünkü fabrikada takim olunan fena bir sü- tün kesilme hassası gecikir, balka sa tilmca kesilmez ve bunu alar çocuk. larımıza içiririz. Ve muze tesirini görürüz. Çünkü süt fabrikaya gelir Abneleri bilirü ül Tam, Kalb lü meme iltihabı İnsanlara nisbetle daha fazla olur. Soğan eller pis mi, verem mi, tm Si ini sair hastalık var mı, hattâ deki kardeşleri veya çocuklarında bu hastalık var mı, süt kapları te Miz mi, tahammuzdan öri mi, bu kanıyor, kaynı- tubbi bir şekil *ri, bahçivanın lâhna, prasa sapla File ei besleniyor? İnek ahırı, hava dar, ziyadar mi, inek sık sık ahırdan Şıkarılıp güneşlendiriliyor mu, ine- Ön içtiği su temiz su mu, yediği & “a sarf kuru sma ve yalnız hergün bir Seşit gıda mı, ahırlarm duvarları çi mi veya yıkanmaya müsait bir zda mı, inek haftada âakal üŞ tımar oluyor mu, ahım toz İçeri” sinde mi, altına konulan otlar sık ie değiştiriliyor mu ve inek bu ot- pirdan da yiyor mu? İnek yattığı 8 “da mr sağılıyor, sağılmazdan ev- Vel memeleri yıkanıyor ve yağlanı- |or mu? Süt sağılırken süzgeçli bir kaba mı sağılıyor? Sağılır sağılmaz sütler süzülerek Xeya buzlu dolap derumunda zait 2 “treceye kadar soğutuluyor mu? İş 1, Pu saydığım şeraitin hepsi Yapı” da bir tanesi yapılmazsa yine bu dit İY istihsal edilmiy bir süt değil: Memleketimizde ise, bunların hep Binin yapıldığına kani değilim, Bina aleyh, er de — sayıda ve böyle süt fabrikada pişirilin- İş derununda fermanlalıtikler mahve Kik ferman proteilitiklere meydan düşer ve bu ferman çoğalarak sü- ger mala böyle sütü bile bile ede yoruz. Bu sayede muzır tesirin ez giyime bizden gizliyor. Bu suretle tanıt dan aldanıyoruz. Zararın verün Avrupa en ufak ça inen, i bir süt mek aya adar mh bir Me: ve o suretle hareket edi ki ei, itti o kadar ileri gitmişler haya iti sağarken gerek el ve gerek vasıtasile | mikrop dir inek kemi yaptıkları busu- teehizeler vasrtasile makinn ile sü- ha Yüzünü inekten kap- il, SAğıhyor ve derhal yine makina soğatularak şişelere telsim olu. Ye üstüne o günün tarihi, hattâ ti iyor, yin Deha var, bazı şehirerde bu süt, Land derununda altmış dört tan yarım sant ize oldek sonra bira şişelerinin kasaları gi iş yapmışlar. miz süt nasıl olmalıdır? binde elektrik bataryası var, mektep ere gönderiliyor, bu kasalar bir kor donla elektrik prizine " kasa derununda şişeler altındaki elek rik bataryası sayesinde ismıyor ve çocuklara sabahları sicak secak süt vee ak olurlarmda üm even Bazı inek a sütün e fanı müeasir için ineklere ültraviyel bile tatbik ettiklerini gör- düm. Akarmdan, inekten, bakan ve ın ellerinden, abri- kann kadar ve fabrikasından halen teslim olumuncaya kadar sihhi bir ge- İma tufan a ele alalam, İki yüz bin müfuslu birde kontrol için muhtelif mahaller e sütün ve ki i, kesafeti, kuru maddeleri, hamızi yeti, katalaz, reduktaz, lökosit, sw- yunun mikdarı ve mikropları muaye ne olunuyor. Ve yine bu teşkilât sa yesinde bozuk çıkan bir sütün der- bal ahırı bulunarak ogün, o ahırm tekmil inekleri hakiki bir muayene- dne geçirildiği gibi dehşetli de bir cezaya da düçar oluyor. Buna muka bil de hükümetin kabul ettiği yağ de recesi yüzde üç ise, her hangi bir inekçinin sütünün yağ muayenesin- -eceden fazla yağ bulunursa munyyen olan fiyattan fazla fiyatla almarak bu suretle inek sahibi de taltif olunmak suretile teş- şartları nelerdir? a olmalı. Ve- ihabı ve sair inek hasta üm olan ineklerin süt 2 — İnek lünkal haftada üç defn tumar olmal. Üstü kirli ve inek pis- iği olmamalı. Kaş doğmuş ineğin ilk sütü 4 — Ahırlar havadar, ziyadar ol- asal; dahili teşkilâtı sihhi şekilde ol malı, Duvarları çini işe Arap sabuni le sık sık temizlenmeli. Duvarları yı kanmıyacak tarzda ise sik sık kireç badanası yapılmalıdır. Keskin koku Iu dezenfeksiyon iliçları kullanılma malı, çabuk bozulacak ve küflenecek otlar veya fena kokan otlar ahırda aımamalı. *3 nek abırında tavuk, güver- cin ve sair diğer hayvanat beslenme- meli. 6 — Sağımadan bir anat evvel ahır temizlenmeli ve inek temizlenmeli, ahırda toz kalkmış olmalı, memeleri temizlenmeli, badehu sağılmalı. 7 — Sağılan şüt kaplara kaynatıl #niş olmalı, veya islim buharile te- izlenmeli ve bu kapların üstünde süzgeç bulunmalıdır. B —Süt sağılırken el süt kabına solu lup sağarken kaysın diye sütle tala- tarak kaptaki süt telvis olunmamalı. 9 — İneklerde kullanılacak sular fevkalâde > temiz olmalı ve marazi mikroplardan âzade olmalıdır. 10 — İneklerin altıma konulan ot ve samanlar ineğe tekrar yedirilme- melidir. a üt sağanların elbisesi va Se kolları dirsekle z ğmazdan evvel eller in Sütü Salı, temiz bir popete Te kurulanmalı, meme etrafı, sağl saral reel temizlenmeli, ilk me meden çıkan süt kaptan bir nalı, memeleri temizlemek Dini yarakların iyice kay ması işin Maya 13 —Süt seğerken kullamlan gömlek ve binler bie bir zaman İn 14 — Süt kapları, kabi ve sair Tike maddeden süzgeç, soğut tabammaz ve pastan zade muzır hassasını daha ziyade ar- müş a Slamalı ve buray a sütten başka bir konmamalı, sinek bulunmamalı g öc sağan bul N kimselerin sah - frengi ve sa- ir e me pe ül olmadığı TÜ varsa bu kimse süt sağınamalı 18 — İneğin gıdası sef bono bira küspesi, inhisarın meyv Gil olmamalı. ERE 2 “Çocuk sütleri için ineğin gana " yn ehemmiyeti vardır Ülndeni gıdalar ve vitamini havi gi- inler intihap olunmalı, Yazın çayır lu, ve kaşın da aynı otun kur vana verilmeli. Bununla beraber pan 'mmsır, kepek de verilmeli. “oy “Çocuk sütü olarak verile- eekse inek gebe olmamalı ve öğünün sütü olmalı. nene 21 — Inek ahırları şehir haricin- de olmalı. Bir veya bir kaç yerde san tirelize olmah, bu takdirde kontrolu lar. keli ölüyor ki iyi bir süt elde et mek için şartlar oldukça mühimdir. Ve bu şartlara harfiyen riayet etmek çartile içilecek bir süt tedarik edile. lir. Bununla beraber yine bu süte bilir. dropsuzdur. denilemez. Onun için an lazımdır. ” | rahhasları bu o maddenin tadil edil ; ma evinde dahi sâri bus | MİLLİYET 51 Birinci sahifeden geçen yazılar a rr Talebe birliği Teşekkül etti (Başı 1 inci sahifede) kunmaz gençler arasında çok hara. retli bir münakaşa başlamıştır. Mü İ makaşanın sebebi eski nizamnamenin İ birinci maddesinin yeni nizamname- de tadil edilmemiş olmasıdır. Eski nizamaamede bu madde şöyledir: “ Türkiyede fakülteler ve Ali mektepler talebe cemiyetleri arasın. da bir talebe cemiyetleri birliği teş kil edilmiştir.” Kongreye iştirak etmiş olan Hu- | kuk, tabbiye, Mühendis, Mimari mu memiş olmasına itiraz etmişler ve tadil lüzümunda ısrar eylemişler- dir. Bu tadile bir kaç noktai nazar- dan lüzum olduğunu ileri süren bu müurahha: bilhassa talebe cemi- yetlerinde mükayyet talebenin mev cudun onda birini bile teşkil etme- diğini, bu vaziyette cemiyı vü Sude getireceği bir birliğin Türk ta- lebesini temsilen çok uzak olace- ğını, esasen evvelki birliğin bu mad- de yüzünden faaliyetine devam öde miyecek vaziyete geldiğini söylemiş ler, maddenin Fakülte ve Ali m işlerdir. Bu talepte bulunan murah rom adedi 16 der. Diğer tarafta 24 kişilik bir ekseriyette maddenin hali hazmı ile kalması lehinde beya nı mütalen (etmişler ve bilhassa şu poktaj nazarı serdetmişlerdir: Birlik cemiyetlerden (teşkil edil. mediği takdirde cemiyetler yaşama- maya mahküm kalırlar. Çünkü tale. be doğrudan doğruya birliğe kayd- olunurlar ve cemiyetleriyle alâkadar olmazlar. Bir iyetlerden teş- kili zaruri Bu iki zıt mütalea gençler arasın- da saat yarıma kadar süren uzun bir münakaşayı mucip İni mad. 'denin tadiline lüzum haslar mevcut cemiyetlerin talebeyi tatmin edemediklerini, bunun için alikasızlığa maruz kaldıklarmı bir- liğin cemiyetlerden teşkili takdirin. de de bu zlükasızlığın devam ede ceğini, üstelik birliğinde bir faaliyet gösterememiye üm işlerdir. Üç sant ae sonra madde- vakıt. geçti tekrar toplanıİmak üzere tatil olun- muştur, Celeseyi müteakip kongre- de bu maddenin tadil edilmesini is- tiyen, fakat talepleri kabul edilmi- yen Haluk, Tıbbiye, Mühendis, Mimari talebelerinin 16 murahbası İ kongrenin üçüncü celesesine iştirak etmemiyâ karar vermişlerdir. Üçüncü celse Kongrenin üçüncü erlesesi öğle den sonra gene halk (evinde yapıl. imiş ve nizamnamenin madde madde müzakeresine devam edilmiştir. Her madde üzerinde ayrı ayrı tevakkuf edilerek müzakere cereyan etmiş, neticede kelimeler üzerinde bazı ta- diller yapılmış ve nizamname beye- ti umumiyesi itibariyle muvafık gö- rülerek kabul edilmişt Bundan sonra birlik için idare he yeti intihabına | geçilmiş, Mülkiye ü, Ticaretten Şev- Süt nasıl pişirilmeli: lemek © mecburiyetindeyim. İyi bir süt pişirilirse faydası vardır. Fena sütü pişirmekten bir faide çıkmaz. Yine süt fenadır, muzırdır. Sütü pi girmek için en iyi usul 46 derecede sütü yarım saat bekleterek pişirilir. Bu husus için fabrikalar şayanı arzu dur. Çünkü fabrikaların diğer bir fa idesi de hallır karşı mes'uliyeti de. rahte ederek ayağımıza kadar temiz ve pişmiş si "a a Ve yahut yukarıda söylediğim yeraitte elde edilen bir süt çiy olarak zait 2 dereceye kadar soğutulmuş olduğu halde kapımıza teslim olunmalı, ve ba sütü evimizde derhal çocuğumu. zun süt şişelerine taksim ederek ten. | ceredesu dolu bir ksba oturtup bir! defa kaynayıncaya kadar bekletmek kâfidir. Aksi takdirde şehrimizdeki hali hazır şerait dairesinde elde edi- len sütlerle çocukları besliyerek ya- satmak tabiatin tesadüfune bağlıdır. Bazı anneler bu sütleri korkuların. ll buki süt pişirilirken sıcaklığı 46 dere ceden yukarı dereceye çıkıldıkça al- bomini ve vitamini, sonra raaadi ri, daha sonra İezzeti ve rengi bozu yor. Ayni zamanda da bu kadar İ fazla sıcaklıkta pişen süt gerçi kesil. mezse de derununde bulunan mik. roların toksinleri ve ineğin | yediği İ tahammür etmiş gıdaların sütüne ge İ çen toksinleri | mahvolmadığından | böyle bir sütün hem besleyici hassa. | sı noksanlaşır, bem de derunundal toksinlerden dolayı çocuğun bağ İ saklarını bozar, yani ishal olur, ke- İ mil hastalığı olur, havale olur, iskar CUMARTESİ olur, > Dr. Aki ŞÜKRÜ 19 MART Dünkü spor (Başı 1 inci sahifede) da olsun maçlar sabahtan itibaren başladı. Stadyumda sabahleyin Beşik- taş - Galatasaray küçükleri ve Süleymaniye - Gal ay küçük i yapılmıştır. Öğleden sonra ilk maç Anado lu ile İstanbulspor arasında oldu ve İstanbulspor sıfıra karşı sekiz golle hasmını mağlüp etti. | Bundan sonra Süleymaniye ile | Beşiktaş arasında olacak olan lik | maçı evvelce yazdığımız gibi Be- şiktaşın İikten ekilmesi üzerine yapılmamış ve Süleymaniye hük- t refikimizin bik için çar- pışacak olan Galatasaray ve İtal- yanlar sahaya çıktılar, Galataza- raylılar şöyle çıkmışlardı. Ulvi Bürhan © Vahi Muammer Nihat Mithat Celâl Ş. Kemal Ş. Leblebi Necdet Rebii » Oyun lahik İstanbulsporlu ve sabık Galatasaraylı Emin Beyin idaresi altında ba: ceray. Kâh Galatasaraylılar, kâh İt yanlar hücum ediyordu. Burada bir Galatasaray akını neticesinde İtalyanlar bir penaltı yaplılar ve Necdet bu penaltıyı gole tahvil etti; bu birinci haftay mın on sekizinci dakikasında ol- muştu, Bundan sonra Galatasaraylılar sert oynamaz ı başladılar,bilhassa Bürhan ve Nihat haddinden fazla sert oynuyorlardı. Bu kafalarından ziyade vücutlarile oynuyorlar ve toptan evvel adama çıkıyorlar. Bu arada sarrkırmızılı lar çok ciddi bir tehlike geçirdiler ancak bunu Ulvi kurtardı. Bürhan her önüne gelene tırpan atmakla meşgul. Caponi bir akın esnasın da bu tırpanlardan birine rastge- Idi ve çorabı baştan başa yırtıldı. O da çarunaçar çıkarak çoraj İiştirdi. Fakat tekrar girmek iste diği zaman hakem mümanaat etti in devam ediyor. Galatasaraylılar ortadan bir hü cum yaptılar ve mukabil kalenin üç pas yakmma kadar geldiler. Kemal Şefik buradan çok sıkı bir şüt çekti. Bunu kaleci o Kandilli bloke edemedi ve yetişen Leblebi Mehmet te gole tahvil etti, Bu su retle birinci haftaym 2 - O bitti. İkinci devre Bu devre başladığı zaman Ca- poni yerine geçmişti. Oyun hafif surette Galatasarayın O hâkimiye- tinde devam etmeğe başladı. Bir aralık uzun bir degajmandam isti fade eden Roberto tek başına to- pu kaptı ve Vahinin bütün çalış. masma rağmen 13 üncü dakikada ilk golü attı. Oyun gene mütevazin devam e diyor. Gi or hattı ge- çen haftadan iyi değil. Maamafih aşağı yukarı hâkim oynuyorlar, buna da sebep Rebinin şahsi çac hışmasıdır. İ Gene bu aralık İtalyanlar gü- zel bir akın yaptılar ve bu sefer) Caponi soldan aldığı bir pası mür| kemmelen ortaladı ve sağ içleri! de yetişerek golü attı, Vaziyet 2 » 2 ye beraber... Bu golün üzerine Galatasaray lılar İtalyan kalesi önünde oyna- mağa başladılar, fakat gene uzun bir azalan istifade eden Ca hücum ediyor. Rehi Leblebi de kafa ile zorl; Ni Oyun önce çok gürel başladı Ancak Galatasaraylılar. & sert oyna mağa başlayınca zevk kaçtı.. Ga- latasaray takımında bütün sertli- ği yapan Nihat ve Bürhandı. Bun İ kafa ile kaleye soktu. 1932 hareketleri kımı ile Makriköy İdman Yurdu bi. rinci takımları arasında yapıldı. Mak rıköy takımı seri ve kombine bir o- yan oynıyarak Fenerhahçe takımını tazyık ediyorlar ve pek çok gol fır satları elde ediyorlardı. Fakat, bir türlü fırsatlardan o istifede oedemi yordu. Ancak birinci haftaymın son larına doğru Makrıköy takımı sol içi ilk golü kaydetti. İkinci haftaymda Fenerliler ken- dilerini topladılar ve biribiri arkası" na birkaç hücüm yaptılar. Fenerbah çe bu hücümlarından birini muvaf- fakiyetle neticelendirerek © beraber- lik sayılarını temin ettiler ve oyun 141 beraberlikle neticelendi. Üçüncü oyun Altunordu. Hilâl takımları arasmda icra edildi ve ne- a Hilâl takımı 4-0 oyunu kazan N Dördüncü oyun Fenerbahçe B tar kımı ile Tıbbiye takımları arasında oynandı, Her iki takım da esas kad- rolarından mahrum idi, Çok zevkli bir şekilde devam eden bu oyun, Fenerbahçe ——otakımınm — 2.0 galebesile neticelendi. Moda takımları arasın. Moda takımının güzel ve hâkim bir oyunu ile devam etti ve fakat metice hiç te lehlerine olmadı. Modalrların tazyik- leri yavaş yavaş erirken mukabil ta rafında hücümları inkişaf ediyordu. İlk gölü kurtuluşlular | yaptılar. İ- kinci haftaymda kurtuluşlular. bi cümlarını sıklaştırdılar ve biribirini müteakip iki sayi daha yaparak 3-0 maçı kazandılar. Fenerbahçe - Pera Kadiköyündeki maçların merkezi tikletini teşkil eden Fener-Pera ma çı Penerin galebesile neticelendi. Fe Berbahçe sahaya Reşat, Sadi ve Ra simden mahrun olarak çöyle çıktı: Natik Hadi Furuzan Ziya Cevat Refik Lütfi, Fikret, Zeki, Muzaffer Niyazi Birinci devrede Fener faik o; hatasından isti son gollerini attılar. İkinci devre Fenerliler gene hakim O oynyor. lardi, ancak bütün gayretlerine rağ men birinci devre gol atamadılar ve 1- mağlup bitirdiler. Fenerliler takımlarında (ufak te- beddülât yaptılar o ve sağ içi Lü sol açığa Fikret sol içe de Muzaffer geçti, Haftayının altıncı dakikasında Pe ralılara bir pen ak: oldu. veben gol attılar. Niyazi bu arada kalelinin yaka layamadığı topu onu elinden kaptı ve ağlara taktı, Üçüncü golü sol a- çıktan Fikretin attığı şandeli Lütfi Dördüncü olü Fikretten gelen bir topu Zeki hüsnü istimal etti ve yaptı. Ni- hayet son geli Fikret sağdan gelen bir topu sıkı bir vuruşla Pera kale- sine soktu ve oyun bitti. Voleybol maçları Dün de Galatasaray lokalinde vo- leybol maçlara devam edilmiş ve yu neticeler alınmıştır: Fener - Kasımpaşa (15-9) (15-7) Beşiktaş - Eyüp (15-3) (15-9) G. 5. -Suleymaniye (15-3) (15-5) Dün güreş birinciliklerine başlanmıştır. Vefa Kumkapı - Haliç, Anadolu - Beşik taş - Kuleli iye - Bahriye takımlarının iştirak ettiği bu mü- sabakalara 27 güreşçi dahil olmuş ve 56 kiloda Vefa Kumkapıdan Rıza, 79 kiloda da Vefa Kumkapı dan Yusuf Kenan birinci olmuş- ardır. Güreşlere gelecek hafta da devam olunacaktır. Dawis kupası maçı LONDRA, 18. A.A, — Roman yanın evvelki kararını geri almasına müsaade edilmesi hakkında İngilte- re tarafmdan yapılan teklifi Fransa tasvip etmiştir. Dawis Kupası maçı 13, 14, 16 Mayısta yapılacaktır. > e.— — Habeş birinci haftaymda Ciponi hakeme | sormadan sahadan çıktığı için ni zamname ahkâmını tatbik ederek bu oyuncuyu oyundan çıkardı, bu fazla bir hareket olma ber doğru idi. Ancak taymde kaptanların rica: rar oyuna girmesine Emi sande etti. Bu hareketile Emin B. | ik etmek istediği nizamname kü bu hosusta nizamname sarih. ir, ve bu tarzda çıkarılan oyuncu bir surette tekrar oyuna idhal İemez. Ya bu işi yapmamalı ve yahut ta yapılırsa ondan geri dö- Dün Fenerbahçe muhtelif maçlar yanılmış ve pek çok | meraklılar tarafından zevke seyredil | mietir, Evvelâ Fenerbahre ücüncü takımı | Başvekili geldi (Başı 1 inci sahifede) ret için fevkalâde elçi ve mural erzsiş fatile bir müddet - A ba'dan ayrıldım. Londra, Brük; Holanda ve Pa- ris'i ziyaret ettikten sonra İstan- bula geldik. Habeş imperatorluğu nun Türkiye cümhuriyet büküme tince tasdikından dolay; teşekkür etmek üzere Ankaraya gidiyoruz. Orada Reisicümhur Gazi Hazret- lerine imperatorumun hâmil oldu gum bir mektubunu da takdim «- deceğim, Ankaradı ü gü nü hareket ve i gün bu çe şehirde kalmak istiyorum. İstanbul'u hakikaten çok cazip buldum. Türkiye - Ha- beşistan münasebatı il Göztene Amerikan Koleji takımı | edi karşılaştılar, Fener kürükleri güzel bir oyun oynadılar ve 10 galip gel. | diler, Türkler için mik; dost bir muhittir, Anka- radan avdetimdo daha uzun görü e) Muhabir mektubu Halkın kahvehaneleri doldurmasının önüne geçmeliyiz! Anadolunun bir çok yerlerinde halk niçin kahve ZONGULDAK: (Miliyet) — Zonguldakta havalar çok sert ve çok soğuk devam eylemekte oldu- undan ve bilhassa geceleri ayaz ları tahammül © edilemiyecek bir iğinden iki yorgan insan sabahı güç bulmaktadır! Limanda ve liman haricinde bir çok gemiler kömür almak için nöbet bekliyorlar, ço- cuklar elleri ceblerinde ağızlarm- dan buhar savurarak mektebe ko şuyorlar. Bir çok ameleler sokak: ta bir aşağı bir yukarı dolaşıyor. lar, Kılburunu gazinosu hincahinç dolu! Herkes tavla ve oynıyorlar. Ti içi de, kömür tüzündan her tarafı simsiyah bir zemin üzerinde bı başa vermiş ola: daşların ine acımamak kabil değildir. Çün kü buradan başka oturulacak bir yer yoktur. Meselâ: Sam- sun kütüphanesi gibi istifadeli ve lüka bir salon burada malıdır? İnsanların aziz ve kıy- metli vakitleri hep tavla ve kumar Kozluas değirmen ağzı başında mu geçecektir! Bakıyo- rumda kimsede okumak zevkini göremiyorum. Gerçi zevkin de, eğlencenin de bir insanlarda bu bir bu zevkin bir haddi, olmalıdır. Kahvehanelerin hali Tetkik seyahetlerimdeki me hudatımın ibretamiz cihetlerini vatandaşlarıma bildirmek bir va- sifemdir.Herhangi memlekete git sem görürümki kahvehaneler in- sanlarla doludur. Kapı ve pencere ler sun sıkı kapalı, tütün dumanı ve ağızdan çıkan hamızı karbonla bozulmuş bir hava içinde vakit girmekten zevk alıyorlar. Bu hal acaba neden dolayı kahvehanele re bu derece bağlıdırlar? Bunlar evlerinde kitap ve gazete oki lar ve yahut çoluk çocuklarile nip vakit mu? Olmaz! Çünkü bizde halkın ekserisi ailelerile | darğındırlar! Onun için akşam yemeğini yer ye mez soluğu sokakta alıyorlar. Bu kabahatin büyük bir kısmı da ha nımlarımızdadır. Evet! Gelinlik devri geçipte birde çocuk doğur- dumu kendilerini | salıveriyorlar. Ve kocalarmı ihmal ediyorlar. © koca ki, ilk evlendiği zaman allı pullu ve üstü başı kokulu olan ha mumını, bir sene sonra etekleri bu aşik suyuna batmış, saçları yüzü Dün üstüne dağılmış, ayağından sorabını çıkarmış, elleri tava kara sma bulaşmış, renksiz entarisinin üstüne ipten bir kuşak bağamış ve üstü başı kokmuş bir halde gö rüyor! Koca ise, dışarda her gön nefis tuvaletlere rast geldikçe ak İ: zıvanadan çikiyor ve kendinden geçiyor!,. Bu hal bu suretle de- vam ederken karı koca ateşlen- miş iki bomba gibi her akşam pat lıyorlar, ve ufacık bahancerle gav etik tat, tuz e cümle kapısı nın anahtarını arka cebine yerleş tirerek şu kahve senin bu meyha- ne benim diyerek işi hovardalığa veriyor ve bir mü sonra da karı koc» mahkeme kapısında gö rülüyorlar! bir hududu bantmefendi mutbah işini bitirdik ten sonra kocasını güzel tuvalet. ler ve mis gibi kokularla karışılı yor ve onun hazırladığı masanın başına oturup mutadı ise bir iki kadeh içtirtiyor vesaz biliyorsa on danda bir fasıl yaparak kocasma zevk veriyor ve yemekten sonra gelen nilelerde bir amda grame- ve sar çalarak hoşca bir vakit v ve tabiidir ki müna- enha ila har sara sün geçirseler olmaz | leri dolduruyor? vakit geçirmek o mecburiyetinde kalan bir zevçte her akşam evine iyor ve ailesile meşgul olarak kahvehane köşelerinden kalıyor! Maarif Maarif müdürü Zühtü Bey Şi. binkarahisara nakledilerek anın yerine Trabzon maarif müdürü Fahri Bey gönderilmişti Vilâyet dahilinde (164) mek- tep, merkezde resmi ve Bartın'da hususi iki orta mektep, 299 mual lim, 8,000 küsur talebe vardır. | Mekteplerden bir kaçmı gezdim. rdan 175 mevcutlu Namik Kemal mekt lim Hikmet Hanım mektebin ida resinde büyük bir kudret göster. mektedir. Geçen sene bu mektep ten 24 çocuk mezun omuştur. Mithat paşa mektebide her veç hile müsait bir maarif sarayıdır. Mektebin mevcudu 356 dir. Ge gen sene 26 talebe çıkarmıştır. Mektep çok galabalık olduğun. dan bir şube daha açılmasına şid- detle Tüzum vardır. Baş muallim Ahmet Rifat Bey ve arkadaşları çok kıymetli ve çalışkan gençlere | dir Millet mektepleri Millet mekteplerine devam €- denlerin adedi (120) erkekten i- baretir ki maarif vekâleinin mil. let mekteplerine verdiği ebemmi o mütenasip omadığı meydan Vatanın kara günlerinde |, Zonguldağın kara günlerinde hizmet edenleri tahkik eyledim. Bunlar meyanmda şimdiki defter dar Halil Beyle müftu İbrahim Hakkı Efendi, polis komiseri Ab dücebbar acente | Necip, şimdi Karsta bulunan askerlik şube re- | isi Halit, o zaman kaymakam olan İ şimdiki Kars valisi Cevdet, yüzba # mütekaidi merhum Ethem, müd deiumumi Ömer Lütfi, madenci Maksut, şimdiki Bursa orman mü diriyeti başkâtibi bulunan orman memuru İhsan, kömür şirketi mü şaviri Hüseyin Fehmi, Sabik bele ye reisi Nuri Beylerle Dursun re isin isimleri hürmetle yadolunmak tai | yetin ümranında ise Kars va | lisi Cevdet Beyle vali Hüsnü ve Akif Behzat ve jandarma kuman. damı merhum Nesimi B.ler şayanı takdir hizmetler ifa etmişlerdir. Şimdiki Şurayı devlet reisi Reşat Bey dahi çok yüksek bir mesai ile vilâyetin terakki ve tealisine baş Jamiş buradan başka yere tahvil edilmesi vilâyeti onun kıy- metli mesaisinden mahrum bırak. muştar, Hükümetimizin nazarı şefkatine Askeri yüzbaşılıktan mütekait merhum Ethem Beyin kara günler deki vatanperverane hizmetleri herkesin lisanı takdirinden düşme mektedir. Mumaileyh burada bu- lunduğu müddetçe ülkü meti tarafından gönderilen polis ve askerleri Kuvvayı milliye tara- İma çevirmeğe muvafffak olmup- tur. Damat Feridin Zonguldağa sureti mahsusada gönderdiği mu tasarrıf Kadri Byode Merkez yaparak bu sayede kazandığı nüfuz ile mil li bükümetimize değerli hizmetler de bulunduğunu söylüyorlar, Bu bedbaht yüzbaşının ailesinin şim- nın kara günlerinde hizmet eden. leri hükümetimiz birer suretle tal tif buyurmuştur. Bu yüzbaşı aile- sine de hizmatı vataniye tertibin. den muavenette bulunularak ketinin tahfif edilmesi, mahalline masruf bir eseri şefkat olur! Ragıp KEMAL —— e..—— Aero kulüp kongresi Türk Aero kulüp kongresinin #elecek cuma günü daveti takar rür etmiştir, Yüz kaçakçılık! Kaçakçılık kanununun tat- bikinden bugüne kadar güm- rük idaresine ibbar edilmiş o- lan kaçakçılık vak'aları yüze bali “ Kaçakçılık daha ziyade i- çakmak taşı, ci- film ve saire üze- pekli gara vine

Bu sayıdan diğer sayfalar: