9 Nisan 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

9 Nisan 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

müddet kendi kendine düşün- dü. Bir çok ihtimaller zihnin | eçiyordu. Bu kadar kül- | fet, mutlaka bir nimet mukabili | idi, Lâkin bu nimetin ne olmak ihtimali vardı. Nail Bey, fazla düşünmedi, denizden teneke te neke su alan adama yanaştı — Hemşerim, kusuruma bak | Merak ettim de Çeşme suyu değil ki, bunu alıp teneke teneke satasm.. Bu zahmetin de boşuna olamaz. Ne dir Allah aşkına? Karşısmdaki adam, cevap ve | receği yerde hayretle Nail Be. | ye bakıyordu: Sizin adımız Nail Bey mi? | Bu sefer, Nail Bey, şaşaladı? Evet... Nereden biliyorsu muz? | - Üc yüz yirmi sekiz Nail... | — Allah... Allah... Evet... Pe ki amma... Milliyet Y 9 NİSAN 1932 İdarehane: Ankarı caddesi, 100 No. Telgraf adresi: İst. Milliyet soruyo- | Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için o Hariç için 3 ayiıği iz Gelen evrak geri verilmez - Müddeti geçen nüshalar 10 ku Tuştur. Gazete ve matbaaya ai işler için müldiriyete | müracas ir. Gazetemiz ilânların mes iyetini kabul etmez. BUGUNKU HAVA Yeşilköy rasat merkezinden ve İrilen malâmata nazaran bugür İhava kismen bulutlu olacak, rüz gür hafif ve mütehavvil esecektir Dün tazyiki nesimi 758 mi 15 agi bakakaldı: Seksen iki Mail mi?.. Mail mahzun mahzun bakı- yordu: İ — Tanıyamadın mı? İ — Vallahi | tanıyamadım. Çok değişmişsin.. Âdeta ihti- yarlamışsın.. | — Dünya, azizim... Mabvol-| İdum.. Ve iki mektep arkadaşı ayak | İ üzerinde uzun uzun konuştular. | Mail Bey, başından geçen fırtı | İmaları, dertleri, sefaletleri anlat tı. Nail Bey, vakur bir eda ile | dinliyordu: Demek, ananın, metre azami hararet “erece idi. i Hikâye Gıpta Mail Beyle Nail Bey, tâ ço- sakluktan beri | arkadaştılar. Yalnız bu arkadaşlığın garip| : babanın ve hattâ müstesna bir hususi- | © koca servetinden bir şeyler yeti vardı. Mail Bey ne kadar |kalmadı ha? | müsrif, hovarda, cömert, idare On para bile kalmadı... sizse; Nail Bey, o nisbette he- Peki, şimdi ne yapıyor. saplı, tutumlu, idareliydi. sun? ğ : Bu iki arkadaş, mektep sene | GE OLM ya lerinde aralarında su geinsel Mail Bey, etrafına bakındı: dost kardeştiler. Eğer hayata — Ne görüyorum? 4 atıldıktan sonra da bu uhuvvet | , Nail Bey, tenekeleri göster. | #amimiyet devam edebilmiş ol-|i: |, saydı, biri diğerinin eksiğini ta | O 919P“ iri â — Bunlar ne. ven bir insanı kâmil olur ettiğim de bu İ Nail Bey güldü © Fakat hayat, mukadderat, | Azizim, bu, benim ; derat, | y yazlık Soları ayırdı. Neil Bey, ticere-| anaatım... Buralarda hava teb te sülük etti, kazancı mükem. | 31. 3 i ia - | diline gelenler, çeşit çeşittir. mel, ön mmtmzlar lr | Bir çokları var ki denize gire. Herve van meli kdar ye vr yapa zn ge ban) #iş, bitirmiş, flüsu ahmere | lelerine su taşıyorum. Bühtaç bir halde bulunuyordu. | © Nasi Bey, alâka ile sordu; Yalnız hakkalinsaf şunu söyle. Tekikkisi Kaif <a mek icap eder ki de yaşa lira Geli mek icap ede le yaşa-| — Beş kuruş canım! ğer şikâyet etmiyorlar.| — Eh.. Fena ticaret değil... d il Bey, tenekeleri omuzla Mevsim yazdı. Nail B., hayli | | yüklü bir vurgundan sonra ha- Eyvallah, â > pe — Eyvalla! Bin berekât, (ya tebdili içincanını dişine al-| ne yaparsın? Namerde mühtaç muş, paraya kıy mış, Maltepeye olmadan geçinip gidiyoruz. Gü gitmeğe karar vermişti. Günler | nünü gün etmeli adam... | ce, haftalarca, aradı, taradı, ka 'narya kafesi g Mail Bey, tenekeleri omuzla İmuş, uzaklaşırken Nail Bey, dü ünüyordu: , deniz kena: çıkıyor, dolaşıyor, geziyor, | bahis bulunduğunu söylüyorsunuz. Ben, böy | — Demek havadan ticaret ka | 5 MİLLİYET CUMARTESİ NİSAN Vâlâ Nurettin bey yanlış düşünüyorlar (Mil. | ça değildir, bunlara “üc Tasrif ve insiraf & conju: declinaison ayrı ayrı kelimeler, ay ri ayrı ıstılâhlardır. Her kelime ve ber ıstılâh bir ihtiyaçtan doğmuştur, birbirine karıştırmak doğru olamaz ,, münasebetile ğım © yazının son fıkrasna Vâlâ Nurettin Bey ce vap verirken şöyle bir başlık ko: yuyor; (Besim Atalay Bey öcünü alamadı) . Ben, Vâlâ o Nurettin Beyin böyle düşüneceğini bilsey- dim, azmazdım. Ben İafaası için yazı Dilimizin sarf ve nahvimi yazan: lar böyle bir yel tutuyorlarsa yanı. hyorlar, (1836) tarihinde Davids tarafın. dan bastırılmış olan kitabın (64) üncü sayfasında “conjugaison des verbes reguliers” demiş ve hiç bir târafta isimlerin tasifinden bahset memiş. Cevat ve Hüseyin Cahit Beylerin elimdeki | kitaplarında da böyle bir şey yok. İngiliz gra- merinden de bir misal getireyim “James Douglas” tarafından yazıl muş olan (English grammar) atlı ki. İ tapta, (42) inci sayfada şöyle der Öc almak için yazsaydım do- kuz aydanberi doksan defa yaz- mak lâzım gelirdi. Size teklif e- diyorum; bana gazetenizde ya" rım sütunluk yer ayırınız! Sizin yanlışlarınızı sayıp dökeyim; kav ga müsait şerait altında yapılma. İs; o zaman yanlış bulmak nasıl olurmuş görürsünüz. Benim (Akbaba) cıya bir ma kaleye merbut yazdığım hususi mektupta (6) barfinin o üre işaret koymamış; basılıp kelime: basılup imlâsında yazılmış, (t harfinin üzerine işaret & koymuş iye günlerce iyiler EE) el person, tentes, and moo- Mezldi >» münaleşe mevzuu | de” vanil bir filin tasrifi, kendisile ye an Minh sahibinin | beraber olan eki gösterir yahut sıga a çı sövmesi İçin İ zaman şahı ni gibi muhtelif şe- ir vesile idi. Sizde onlara uydü- | hillerin mataza testibidir” muz (“) dürüstane olmıyan taarruz hatırlakmahize ZNM0P | Ş Tekrar arizdiyorum, *taarifte, bir rim, © Ben; © çocukça hücemin., | Kelimede zaman, şahıs sayı, sign gi unuttum; siz de umutumuz; onu | bi $eylerin hep birlikte dürünülme hatırla e ae Beğ i deme , İsimlerde düşünü erer e ge gerşkaş o Ak babacmın bana kinci vardı, bu | Yi hatırlatır. “Hocanm birisi, çarıkla Bu © yakit “Yeni Gün” de yazmıy, | mamaz olmaz, demiş, köylü ben kıl- tum. Size ne olmuştu? Her hangi bir | yn cevabını vermiş İle yerl halam, ETER İva elişi basla biç Kenan imi ulunabilir; buna ki ş iç dikkat eder? Hüner omun eserlerin | alınacak hiç bir öcüm yoktur. Her de ve yazılarında hata bulmaktır. £ | kas yaptığından utansın. Ben öcal Gelelim simize: siz BülA is sek Tee a yaz e fiiller çe sunuz ve Ahmet Cevat Beyin > giç | dafaası işin yazıyorum, baki hürmet kitabında “tasrifi isimler” atlı m moteş the joining together, or re gular arrangement of its varlons B. Atalay Ben burada Cevat Beyin o kita bmı kitapçılarda ve kütüphanelerde aradım; hatta Gseye kadar gittim lere sordum bulamadım, isimler” den ne kast ettiğini | renemedim; yalnız (1926) da “Türkçe sarf ve nahiv” at- kitabını bula bildim. Onda böy ir bahis yok ji Hüseyin Cahit Beyir de bü fikir de olduğumu söylüyorsunuz. Onun- da (334) sayfalık bir kitabını bul yle bir bahis yok, cü sayfada “tasrif” | başlıklı bir bahis var; orada yalnız | Göllerin tasrifinden bahsediyor. Şem- | settin Sami Bey tasrifle insirafı bir- | irine karıştırmış; hatta kamusunda h le rıştırışa açık bir delildir; çünkü i raptan bahseden ilim sarf değil na. ivdir şâmil, olduğunu gösterir bir deki ol. mak üzere ortaya atıyorsunuz. Çok yanılıyorsunuz! Gayri müsarif isim- İer, tasrif edilmiyen isimler demek değildir sonu cer ve tenvin kabul et. iye nler demektir. Hatta bu imlerin pek çoğu aslında Arap ©) Bu bir hikây akta çocuklar taşa & lr adam nereye kaçtıysa k ; kapısı açık bir cemi görür; dalar; sından da Nihayet Çocuklar korkup çıkamazlar. | inde sebetle hatırıma | “the conjugaison. of a verb de| hava alıyordu. Bazan başı ağrı enin yerel Di , öcudünde bir kasgmlı |bil ba?.. ame iter ©. voldu; İ , ruk gibi ğu halde, köşkte oturuyor, | | Öğleye kadar denizkenarın. | Pr; Yumruk gil . ine uldağı fedakârlığın zer İda ker aşağı bir yukarı gezdi, | mktaf dane “hey olaki ven e sm çıkarmak için, gene deniz |dolaştı ve nihayet köşküne dön | mi çocuklara uydu: kenarı gezintilerine devam edi. | dü. Akşam üstü tekrar deniz ke il narına çıkmıştı. İlk işi, eski ar © Bir sabah, gene sahil gezinti |kadaşını aramak oldu. Mail B., İ sinde iken, bi adamın, “nie | görünürlerde yoktu. inde in teneke teneke su alıp taşı.| Nail Bey, denize baktı. De- ördü. Nail Beyin, tüc-|niz, cezir halinde idi. Hem o| ay canına... Mail, bugün derhal harekete gel. |kadar ki kumsaldan | dört, beş | amma ticaret etmiş be! Milliyet'in Edebi Romanı: 64 |, ,Demek hakkım?. Bir defa daha bunu (haykırarak ifade 3 ş ! etmeliyim: , İ GÖZYAŞLARI! Etem İZZET Düşünemiyorum!. İ Boğaz durmuyor. Mide işli Ancak karşı evlere gidip bi- | gım!. İyor ve istiyor! Fakat, en çok para, ekmek filân isteye. | & Eskiden böyle değildim. Yel istiyen, obur gibi, o mendebur li » İni oldum! sibi istiyen, doymak bilmiyen “ Bir tütüm, bir iki diş esrar! © Anzısın © coşuveriyorum. | sinirlerim. İçmeden (o duramı irası zor çıkıyor. İ Dünya, insanlar, bütün her şey | yorum, Esrar almadan yaşa- « Demek artık dileniyorum ve küçülüyor küçülüyor avucumun | yamıyorum. Sinirlerimin bayıl e İiçine giriveriyor! Ve. ben bu |iması, ezilmesi, harap olması, fâmnda ejderha gibi kuvvetleni- | bitmesi lâzım ki ben rahat ede İ yorum; azgın bir kaplan gibi |bi iş ağrısı | gibi İher pencelediğimi © koparıyo. | bir şey. Siniri çıkarmalı ki sı- rum! , İzi ve sancı dinsin! Esrarsız ve İşte o nefes, o bağırıştır kilalkolsüz Ruhi bunak, salak, sar beni dindiriyor, hafifletiyor, us | sak, ölü, sızılar içi talandırıyor!.. İlan ve bir damla kanı bile kuru İyan bir âdam oluyor. Dinle inerek, düşünerek, ne yapıp ya- parak her gün üç beş cigaralık esrarı ve bir okka ispirtoyu bu ha danele İ metre çekilmişti. Nail Bey, alnı İburuşarak tekrar dikkatle bak- & ve dişlerini sıkarak homur- dand Göz yaşlarından bir nehir Sekiz gün sonra. de buna! Kumbara bütün bir istikbaldir | Türkiye İş Bankası | damın önünü kesecek: İ Hanım pa Diyecektim. Sanki bu be. m hakkımmış gibi — istiyo. İm | ” derler. | ti ison ve | rüttalim müsiki, 22 orkestra, | | | Bayram geliyor: ğ Cocuğunuzu Siz de Sevindiriniz! | | | | İ rum, Vermezlerse kızıyorum! | Küfrediyorum. Mezarlığı tırmandım. Şişh: İne karakolu ile Perapalası bağ layan arka yola çıktım. Mecal iz, bitkin bir haldeydim. Yü. rüyemiyordum. Bir adama rast | uğradı ladim, önüne durdum: İhtiyara para.. İ Babaya merhamet! Dedim. Avucumu açtım. Herif yüzüme baktı baktı, — Allah versin. Dedi, yürüdü. Yine dım: İ —— Babaya para, : İhtiyara merhamet, | On kuruş! Her halde sert bir adam. | Eh çekil oradan be. Dedi ve.. ilâve etti: 1. | İ : İ asıl. | i Bugünkü Program TITANBUL (1200 m. 5 kilovat) 18 yramofon, 19.30 Darüttalim mü Bir insan kafilesi zahmetle 30 opera, 215 Da çü BÜKREŞ (394 m.) — 25 orkest: ra, 21 şarkı, 21,30 askeri muzika, 22,15 konser BELGRAD (429 m) — 20 Al manca müküleme, 20,30 konferans, | 20,50 cazbant; 21,40 Kora şarkıları PRAĞ (488 m.) — 2050R.J orkestrası, 21,05 radyo palastan nak len kabare hayatı VİYANA (517 m.) — 21,15 Lud vig Gruber santi, tenor, süpranor ve keman ile konser, 21 Ömens traje. vis. PEŞTE (550 m.) operası. VARŞOVA (1411 m.) 19,30 kon ser 21,15 hafif musiki, . 23,50 dans hava arı, BERLİN (1635 m) — 20 İngi- lizce ders, 20,30 vatan şarkılar, 21, Münihten naklen konser. Satılık iki katlı bina| Fatih Malmüdürlüğünden: | Edirnekapıda Çakırağa ma- hallesi ve sokağında cedit 1 OTELLO No. lı iki katlı kâgir bine 4 Ni- Halle 5 perde 2 tabi san 932 tarihinden - 28 Nisam| Gişe açıktır: Yerlerinizi evvel 932 tarihine kadar 25 gün) “0 “94. Mererinizi evvelden müddetle müzayedeye konul | muştur. İştirasma talip olanla. | rn 28 Nisan 932 tarihine müz İstanbul sadif perşembe günü mini Flüt ları. (1305) i Müdürlüğünden Hademei hayrat mart 932 vazifeleri berveçhi âti tarihler. de tesviye edileceğinden şubele rine müracaatla maaşlarını al- maları ilân olunur. (1396) 1-50 “9 Nisan 932 51.100 10 r 101-150 11 151-200 201.250 251-300 (Les Exiles Zengin mevzulu ve esrar Pek yakmda OPERA ASKI SINEMADA KADIN GiLVE$İ (Caprice de Femme) Bugün Sant 16,30 matinesinde MÜTEADDİT VARYETE NUMEROLARI | Sinema - Tiyatro RAŞİT RIZA TİYATROSU San'atkârları 11 Nisan Pazartesi aleşaimı 21,30 da | Fransız Tiyatrosunda sekapirin şah seri | ve yarın - 2030 Ayda ACELE SATILIK | Buhar ile kumaş, elbise temizleme | ve boya fabrilas. Tesis T. 1866, Istanbul, Havi bulunduğu saha 5814 | MR. m. İ Elyevm faaliyettedir. Terki Gen | ret hasebile, ucuzen satılıktır. ALİ mak isteyenler Telefon, Bebek 53 | müracaatları | Satılık Kelepir bir Tenezzüh Motörü Sekiz kişilik pek az kullanılmış © | mil sur'atinde bir tenerzüh motörü | “hven fintla acele satılıktır. Fazla | malümat almak isteyenlerin Galata. | da Ayopyan Hanında 12 wümarada | ENVER Beye muracaatları, bazıları ağlayor ve bazıları Bunlar ÇÖL MENFİLERİ' gir. du Desert) ile dolu en meşhur sözlü ve şarkılı filmdir SINEMASINDA | ZERRE Önümüzdeki haft ELHAMRA'da NE SEVİMLİ (İl est charmant) filmini görmeğe hazırlanınız HENRY GARAT'nm MEG LEMONNİER, DRANEM ve Paris'in en muktedi İyaldızlarile | ternsil rikulâde filmdir. Terzihane akli Ahter terzihane- lerinden ve müdür (Mus- lu Baş oğlu Şev- ket) Bey Yeni postahane karşı- sında 36 nume- roda yeni bir ter- zihane tesis et- tiğini ve badema müşterileri ora- ya davet eyledi- ğini ilân eyler. sinema tiği en ba EDREMİT YAĞ PAZARI Kantarcılarda No. 35 Ahmet Eksirn ekstra Ayvalık zeytinyağı Birinci zeytinyağı İkinci zeytinyağı Ayvalık sabunu Yağlarımızın MAHLÜTİYETİNİ ispat edene 1000 hira ikramiye Kuruş «0 s5 s0 . verilir - ENR Ittünadı Miili TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir Merkezi idaresi; Galatada Ünyon H. Acentası bulunmayan şehirlerde acenta ar : Beyoğlu : 4887 Hâlâ kalkmamıştı Eğildim, baktım, — Ne oldun delikanlı?, Dedim. Çocuk: — Ayt Ayi |, (Diye inliyordu. Hemen bir Hep ben aç, onlar tok “mü | bakışta “göremiyordum. İyice lacaklar?. İdikkat ettim. Bir ayağı tekerle Fakat, çocuk tam önüme! ğin altmda kalmıştı. Ve bi — Dün hangi apartımana | gelirken birden bire nasıl ol. |let bacağınm üzerine devri 2. du bilmiyorum, . bisiklet dev-|ti. Tekrar ettim: Bugün hangisine uğrayabili | rildi ve.. çocuk düştü. Kurşun | | — Ne oldu çocuğum? rim?, İ gibi ağırlaşmış ayaklarımı sü.| o Ve. bir taraftan da makine Ve.. düşünüyordum: rüye sürüye ona doğru gidiyor | yi ayağımın üzerinden kaldı — Bugün ne söyliyeceğim?. |dum. Jmağa çalıştım.. Bacağı ya kırı En aşağı bir lira çıkarmak) o — O kalkıp tekrar bisiklete mış, yahut ta incinmişti! am! bininceye kadar ben de yetişir o Çocuk böyle'birkaç dakika Ve., cahım istiyordu: para isterim... baygınlık — geçirdikten sonra, - Bir işkembe çorbası içe-| | Dedim. Hattâ, cümleyi de makineyi bir tarafa çektim ve. bilsem, İ hazırladım: kendisinin koluna girdim: Çare arıyordum: İ Geçmiş olsun evlât. Ba- — Haydi seni kaldırayım!. — Acaba işkembeci bir tas | bayı sevindir. Dua al. Delikanlıya hiz verdim, ken çorba içirmez mi7. İ © Parayı verirse: İ dimi zorladım, teselli ettim: Veresiye bırakmaz mı? — Allah kazasından sakla-| (o — Simdi geçerl, Para alma... desem olmaz İsm. Haydi güle güle! Bir şeyin kalmaz. > Di H D Di d ında k na Para istesem mi?. Çocuğun parası var mıdır?. Diye düşündüm ve.. ka: İverdim: — Elhette isterim! Nesi var ise yarısını versin! Paran ölünden çıksım!, Diye bağırdım ve kendi ken | dime söylendim: — Aç gözlüler, Hasisler!. On kuruşla zengin olacak- sınız sanki.. Ve.. yine yürüyordum. Yol da kimse yoktu. Hesap etme-| kal ğe çalışıyordum: bana iş

Bu sayıdan diğer sayfalar: