20 Nisan 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

20 Nisan 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 NİSAN 1932 İdarehane: Ankarm caddesi, 100 No. Talgraf adresi : let, Milliyet Telefon Numaralari : Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 edilir. Gametemiz ilânların mses'u- liyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA len malümata göre, hararet dün Bugün rüzgâr lodostan kuvvetli. ce esecek, hava umumiyetle bu lutlu olacaktır. Tekrar iş başında İki haftalık zaruri bir tatil. den sonra gene okuyucuları: si ne zevk alırlar bilmem, Fa kat benim için en büyük zevk yazılarımın karilerle benim a- ramda bir nevi fikir rabıtası teş kil etmesidir. Bir muharrir için, her sabah yazılarını azçok mu ayyen bir kari kütlesi tarafın dan aranması tayini müskül bir hâz teşkil eder. Bilirim ki; ya- zılarımı her sabah - alışkanlık i yanların ekseri ı hayale uğ- rarlar. “Bu muydu? yazacağın a Felek?” derler. Lâkin az veren candan efendim, çok ve- ren maldan. Biz yazıl: izi candan yazarız. Gelelim, bizim haftalık süküta!.. Doğrusu hakikati size söylemeğe utanır” yorum: Efendim, hastalandım. Ben hastalanır adam değilim!, Allah nazardan saklasın! Kem gözlere şiş! On, on beş senede bir defa hastalanıyorum.. Lâkin hastalığım da maraz oluyor ha! Bu defaki hastalıkta rekoru da kırdım. Tamam dört gün kırk derece ateş!.. Artık benimki vü cut değil fırın!.. Derler ki bazı mikroplar kırk dereceye taham mül edemezmiş!.. Mikropları bilmem amma ben güç taham- mül ettim!. Ya o kalbimin ması... Zenbereği bozulmuş sa. at gi O ateş bastığı zaman aklıma gelen şeyler.. Hattı ü tüva! Sahrayıkebiri otomobil le geçmek!.. Silezyadaki sek izabe fırınları!.. Tayyare yangını.. Kaynar kaynar salep!. Ne bileyim!.. Ne kadar sıcak şey varsa!.. Bir taraftan yanıyo rum, bir taraftan da vakit geç- sin diye elime geçmiş Çinde bir hı yorum... İç açmak Bir ay daha.. Çok Fenayım. Hastalığım arttı!, Üzerime dehşetli bir sinir © var, Ölesiye bir dayak yedim! Bugün her tarafım ağrı, sı- 7 zı içinde!, On gün sonra... Perşembe akşamları oldu mu: — Piyango vurdu.. Diyorum ve.. hemen tiyatro özami 16, asgari 6 derece idi.ğği Va karşı karıya gelmek zevkine | Tup verdik! Bir de hap. Şurubu rail oluyorum. Yazanların hep 4 Milliyet'in Edebi Romanı: 72 GÖZYAŞLARI! wiLLiYET ÇAR İ bir tavuk leşini ikisi birden ya- kalıyor, çekişiyorlar... kim yiyecek!.. Hak en kuvveti nin!.. İhtiyarlardan birisi öteki | ni suya bastırıyor... e Ve kırka| kadar saydıktan sonra bırakı- | yor.. Öteki de artık suyun yü- |k. Malico kasabanın meşhur u |kabadayılarından idi. Meselâ İzüne çıkmıyor, tavük leşi de ö-| tarihte doğsaydı, & mahsur bir | tekine kalıyor... Bu, okuduğum | kalenin mukavemet ruhu ancak | seylerin en h - Artık düşü- | o olabilirdi. Bir ihtilal çıksay- nün halimi! İnsanı o ateş esna | dı, mutlaka bu hareket canlılı sında serin şeyler okumak aklı- | ğı ondan alırdı. Fakat şimdi Ina geliyor, geliyor amma dok- | öyle bir şeyler olmadiği için, e mz alırım diye müsaa | M. vatandaşlarına başka e etmiyorlaı ., inoktadan müfit olmak maksa- Doktorlar da - Allah eksik | dile hırsızlığı ve karmanyola- etmesin! - ömür şeyler. Bir mu | cılığı ortadan kaldırmak gibi | #yene, bir muayenet karışık bir meseleyi “halletme- |, 77 Oksürünüz... Nefes alın. | e karar vermişti. Her zaman İDerin nefes alın!.. Almayın!..| derdi kiz Öksürünüz! Şurası acıyor mu?.| |. Eğer namuslu vatandaş / Burası?.. Alâ. Başınızda ağrı | ar, hırsızlardan ve karmanyo- | falan?.. Pekâlâ!. Efendim! Si-/ acılardan korkacak yerde, ken İzin taş gibi bir : yüreğiniz ve | dilerini müdafaa İran aleve “ yara teşkil eden bu hırsızlar ve | (Bu cevap aptalca bir cevap karmanyalacılar ortadan kal ama bir şey demiş olmak için | karlardı. Siz de benim gibi ya böyle dedim.) ei İpm, cebinize bir silâh alm, ar. |, ,Zaten insan ciğerlerinin ve | tık fena tesadüflerden korkmaz kalbinin sağlamlığını anlamak | sınız. için hasta olmalı!. Doktor eli| © Ve bunu söylerken de eli ne de ağır oluyor efendim!.. İn | gayri ihtiyari terzilerin taban- İsann sırtına iki parmakla bir| ca koymak için yaplıkları ce vuruyor ki; alimallah omuz İe- | be doğru kayardı. İmiklerini gökertiyor.. ..| O Bu kahramanca tavırları ve | lütün bu muayenelerden öğ | sözleri sayesinde çok geçme- rendiğiniz şudur: v den kasabada şöhret aldı. Kor | — Efendim! Sizde bir enfek | kak delikanlılar ve İsiyon var!, Hararetin yükselme İsi ondan!. Geçecek!., Birkaç gü ne kadar geçecek!, Size bir şu- gerç kizlar istasyondan kasabaya © kadar jolan tenha yolu geçmek onun arkasına adeta sıkış giderlerdi. Bir kış akşamı idi. Malico geç vakit ve yalnız başına evi ne dönüyordu. o Köşesinde cı- saatte bir alırsınız, hapı da gün i (Ben, tta hapı bir defa yu- tar sanırdım!)... İrz bir hava gazı lâmbası y l Ni 8 ya « Uzatmıyalım efendim! Kırk pan bir sokaktan geçerken | derece hararet te kırk yaş gibi | birden bire karşısma iki kişi varılması hiç te şayanı tavsiye n bir rütbe! Allah cüm- İlemizi o rütbeye ermekten sak lasm! Pis şey, tatsız şey vesse ilâm! | — Hastalığım esnasında muh-| telif vasıtalarla beni araştıran | karilere ne kadar teşekkür et- İsem azdır. Şimdi insanı'en ya- İkın arkadaşları bile aramıyor Onun için karilerin alâkaların- İdan pek mütehassis oldum.. He İle sanki can sıkıntısından çatl dığımı biliyormuş gibi bana “er kekler sarışın kadınları * tercih ederler” ismindeki frenkçe eğ- İlenceli romanı göndermek lüt- çıktı. Biri iriyarı, dev gibi, ki kısa boylu, bet suratir iki İkişi.. İkisinin de elinde taban. calar vardı. Evet, Malico'nun da, hem daha iyi ve zarif cinsinden bir | tabancası vardı o amma, bu iki kişinin tabanca namloları biri göğsüne, biri karnına dayan. dığı sirada, onunkisi terzilerin silâh konmak için yaptıkları cebin dibinde duruyordu. İki İ haydut Amerikan filmlerinde İöğrendikleri hususi bir tarzda, İsarki masum yolcularmış gibi karşı taraftan gelirlerken, Ma- lico'nun yanından £ geçecekleri funda bulunan “5.” Hanıma ş n | cidden teşekkür ederi İ sırada, şimşek gibi davranıver- | hatırlatmak isterim adı. | mişlerdi. Zımız şu günlerde kadmlarn | o Malico da sinemada öğren hangisi hakikaten sarışm oldu. | diği veçhile, böyle zamanlarda ğunu dışarıdan anlamak pek | bareket edilmesi icap eden tarz zordur, Papatya suyu, oksijen | da hareket etmiş, yani iki elle- daha bilmem neler, kuzguni si- | rini mümkün olduğu kadar ha- yahları mısır püskülüne çeviri- | vaya kaldırmıştı. i yor... Bir de bu romanın maba- | | İki karmanyolacı Malico'- İ di vardır. “Lâkin esmerlerle ev. Bun üslünde cüzdanı, saati, lenirler” isminde... Onu da bek | sermememmmmamamamaammman lerim. ylerin fiyatı düşüyor amma, gün evvel çarşıda sakız ka" İbağının okkası 200 kuruş oldu- ların düşmesi. yor. Pamuk düşüyor, demir | nu da gördük!. Buğday (iyattan düşüyor, kereste düşüyor, düşü | düşüyor diye endişe edenlere yor, düşüyor... müjde! Kabak kıymetleniyor!.. Allah bize acrdı.. Vakıa bazı | FELEK Diye baş sallıyordum.. Fakat, parayı elime alır almaz bütün söyledikleri sigara dumanı gi bi dağıldı, kayboldu!. Adresi tutabilseydim, gider: — Geldim. Der, beş on lira daha alır dım, Akılarz başın cezasını a- yak çeker... Dedikleri doğru. Zaten bu dünyada kim ne söy. lemişse haklı. Hepsi tecrübe e- dilmiş, hepsi yerinde olarak söylenmiş şeyler! Bizim ayaklar da perşembe- ye kadar bu unutkanlığın ceza sını çeksin dursunlar bakalrm!. Etem İZZET rum. Hele bu hafta öyle bir top layış toplamışım ki kendimi üç gün sonra bodrum sarayda gü- cü gücüne buldum. Sordum: — Bugün ne?. — Pazartesi... Dediler. Üç gün nasıl geçti, bilmiyorum? Hiç ayılmamacası na kabağı çekmiş (o durmuşum demek. Fakat, şimdi yine tırıl kalın ca yavaş yavaş hatırıma geli- yor. Galiba o bana hem para ver di, hem de: — Gel sana bir iş vereyim. Dedi. Amma iyice hatırlaya Cuma günü. Bizim hanımefendi: — İnsanları himaye cemiye- ti... mıyorum. Bir apartman ismi| “ Azasındün galiba. Hoş be söylediydi. Hangi apartıman, | nim için: kaç numara?, İsmi ne.. ne diye! — Hayvanları himaye cemi- İyeti.. arayacağım?. Hiç birisini bilmi AMBA 20 Cesur adamla karısı etseler, çok ' NISAN Bugünkü Program ISTANBUL (1200 m. 5 kilovat) 18 gramofon, 19,30 Cennet Hanım heyeti, 20,30 opera, 21 Bedayii mü sikiye heyeti 22 cazbant, İ BELGRAT, (429,8 m.) — 20,15 | hattâ tabancasına kadar nesi | Almanca ders, 20,45 konferans,21,15 varsa hepsini aldılar. Artık | musahabe, 22 gramofon, 22,35 kon yapacak bir şeyleri kalmayınca | *©- İ caddenin yolunu tuttular, BUDAPEŞTE (550,5 m.) — | Geceleyin böyle yolda soyu | 20/20 konser, 20,55 konferans,21,15 Jan adam re yapar? Gidip ka. | komedi, 23 haberler, 23,15 piyano rakolda başına gelenleri anla- | K9ns*ri, 23,46 çingene müzikası. tır, değil mi? Gazetelerde zal ta vak'alarını ckuyanlar, bu bilirler. Malico'nun da ilk gidip başıma gelenleri ilk pol — Fransızcadan ROMA (441,2) — 19,20 müsa-| habe, 21,45 opera. VARŞOVA (1411 m.) — 20,35 | İ gramofon,2045 radyo jurnal 22,30 karakolunda anlatmaktı ve şarkılar, 22,50 konser, 23,30 radyo tekim o istikamete © doğru git- | jurnal, 2345 Limberg © radyosü, 24/ meğe başladı. Fakat biraz dü dans havaları, şündükten sonra, bu Kaipram- | VİYANA (5172 m) — 20 fran- dan vazgeçti, | İK | Bütüle İrsabanm. delikanlı. | EN öpen ları ve “kızları, soyulduğunu; © MUESSİF BİR İRTİMAL | öğrenirlerse ne © demezlerdi Pk ii el yim Böyle herkesin gözünden düşü! '” e recek gülünç bir vaziyete gir. merhum Mehmet Rahmi Beyin keri- mektense, iyisi sükütu tercih 'mesi ve Kadıköy Pazar yolunda ec- etmek muvafıktı. Karmanyo- acı Kemal Rifat Beyin zevcesi Fa- lacılatın da ses çıkarmamak hire Hanım müptelâ olduğu hasta. | kendi menfaatleri icabından ol- | )ıktan reha bulamayarak henüz genç sa gerekti, ekimi eğik Düşün üelerinisi Bu noktasi | yo. en Düyinie een na geldikten #önra, Malico ka. "orda dün irtihal eylemiştir. Cena- rakolun yolunu bıraktı, evinin 7esi bugün motörle nakledilerek saat yolunu tuttu. Birkaç dakika 13 te Kadıköy Osmanağa camiinde sorra da hâdiscsiz eve geldi, namazı eda edildikten sonra ailesi Karısı hafiften. - telâşlı ve bir makperesine defnedilecektir. Cena- şeyler söyliyecekmiş gibi görü bı bak kederdide silesine sabri ce nerek kapıyi açtı. Kocasına ihsan eylesin, şapkasını bile çıkarlmağa va- .— kit bırakmadan; , Ak be <a alk ALARA dedi; buraya hırsızlar geldi. © | geninde Demirieşyan Ham tirinci Derin bir heyecana düşen | aç sekiz makele fabrikalarımın Milim emme istihsalâtını on aydanberi | İstanbul — Hırsızlar mı? Diye ba-| ppüşterilerime namıma satmakta bu- gırdı. Çok şey çaldılar m? | yanan Edirneli Ziya Bey zade Sadık — Hayır, hiç bir şey çala-! Beyle katı alâka edilmiştir. i madılar. İçeriye sokmadım. | Bugünden itibaren kendisile vaki — İçeriye mi sokmadın? olacak her hangi bür muameleyi ka — Evet. İki hişi idiler. Bi- | bul etmeyeceğimi ilân ederim. İl ri dev gibi iriyarı, öteki sıska, | mirde Tahsin Piyale İrmik makı cılız bir şeydi, Hemen taban-| na ve pirinç unu fabrikaları sahibi calarını çektiler: “Sesini çıkar | Tahsin Piyale. rırsan, öldürürüz,, diye tehdit | ettiler, i za İİ Vay ölümle Sakin? | RAŞİT RIZA TİYATROSU İ — Sonra sönin tevsiyeleri-| Bu akşam Kadıköy Süreyya sine- | ni hatırladım, Hani sen demez | masında KURT AĞZINDA KUZU miydin ki,. hırsızın tehdidine | 24 nisan pazar Fransız Tiyatrosun- | papuç bırakmamalı. Ben de bü | da Mile İlalkusi iştirakile. Bir gece İtün kuvvetimle « bağırmağa | ve bir hayat. Kişe şimdiden açıktır. | 1,, Katil var! A- İmanı komşula: , Po- (Küs! | — Sen bağırınca ne 7 r? — Öğle bir kaçış kaçtılar ki,. Birinin tabancası odüştü, alamadı. Ötekinin kasketi düş tü. Her halde konudan “kom. şudan korktular. Onlar kaçın. | ket ve bir tabarca getirdi ca ben de kendimi tulamadım,| o — Bak, dedi, işte düşürdük İbir güldüm, bir güldüm., İleri tabanca! Senin tabancana Kadın çekmeceden bir kas- ne kadar benziyor değil mi? yaptı- Sirkeci Muradiye caddesi No, 36. Her gün saat 14-19. Itüâhadı Milli TURK SİGORTA ŞİRKETİ Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi İcra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında ntası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Tel: Beyoğlu : 4887 le çekiyordum. Geldi, otomobil | | — İşte dalmaman, unutma: | den indi. Yine (yalnızdı. Yine | man, para kaybetmemen için sa her vakitki çibi idi. Koştum.|na bu gece para vermiyeceğim. | karşısına dikildim, boynumu | Yarın gelirsin bana. Hem çok büktüm, avucumu açtım. leera Hem iş! | — Sana bu hafta para yok.. | © Ve.. tekrar etti: İ Dedi. İlk önce şaka ediyor! — Adresi unutma. Maçka sandım. Fakat, bir dilenci ile | Baübap apartımanı. İkinci kat. İ şaka?; Olacak şey değildi. Ve.. | — İsminiz? bir saniye bile düşünmeme fır. | o Dedim. sat bırakmadan sözüne devam | — İsmim istemez. Apartım. ekti: na gi — Hani sen hafta içinde ba- | seni na gelecektin?. Sana iş verecek; (o Dedi. tim. Çok para alacaktın. Böyle: — Fakat, benim bu gece me | sürünmek, herkese avuç açmak teliğim yok. Para vermezsen ya daha mı iyine gidiyor. Dilenci. | rma çıkmam ki.. liğin soru olur mu?. ! Dedim. Gayet aşağıdan aldım. Zaten | yapılacak şey, söylenecek söz de yoktu: — Öyleyse elli kuruş. Bir ekmek parası!. Sabahleyin gelir, çok para a — Unuttum. lirsın!, : Adresi kaybettim! Dedi, yürüdü Dalmışım!.. ira para!, an Dilenmemek.. Bir daha emrinizden çık- mami, Hepsi iyi, güzel amma iş gö recek adam kim?. Ben mi?. İşi Dedim, Ve,. yine o devam et | insan görür, Benim insanlıkla! Hem TALEBİ UMUMİ ÜZERİNE Yarın 2,30 matinesinden itibaren MAJIK SİNEMASINDA İZDİVAÇ LIMİTED ŞİRKETİ (Mariage Limited) ük operet filmi Charlotte Susa Büyük George Alexander ve Warner Futterer BD YATAN LEK BİLLİ DOVE tarafından. 2 fevkalâde film birlikte gösterilecektir. ve Casuslukla ittiham etmişlerdi; fakat hakiki hüviyeti büsbütün başka idi, işte: Elissa Landi Charles Farrel tarafından temsil edilen ve ESRARENGİZ KADIN (Femme Mysterieuse) Filminin mevzuu budur. Yarın akşam ARTİSTİK SİNEMASINDA Talep ve arzuyu umumi üzerine ELHAMRA SİNEMASI Henry Garat ve Meg Lemonnier'nin temsili muhteşemi; haftanın muvaffakiyeti NE SEVİMLİ (İL EST CHARMANT) filmini bir kaç gün daha irae edecektir. Geç kalanlar bu harikayı görebilecek ve bütün İstanbul halki tekrar gidip görecektir. ELEK Sincimdmis MARLENE DİETRİCH ve GRETA GARBO'nun rakibesi yeni büyük yıldız TALLULLAH BANKHEAD'ı Sir aşk romanı. Hakiki bir hayat sahifesi olan GÜNAHIM (MON PECHE) filminde alkışlanacaktır. samanı Harik Otomobil Sirgortalarınızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır. mayınız. Telefon: Beyoğlu 4886. Hayat Kaza ve Yangm Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOLU SİGORTA ŞİRKETİ Teşkilâtı tamamen Türktür Müessisi İş Bankasıdır ADRES: Telefon: Telgraf ; 4 üncü Vakıf Han 20531 İmtiyaz meğe lüzum da kalmaz. ma estikçe, gider, 1. Derim, — Parasızım!, yim?. Sonra, ben ne iş görebi- İirim?. Kâtiplik edemem, memur. luk yapamam, hattâ uşaklık bi le edemem. En öncet — Esrar alma., Derim, Aklı. Alkol içme.. Diyecekler. İşte bana: — Ölümlerden beğen beğen- diğini seç!.. Demek budur. Esrar çekme- den, alkol almadan ben nasıl yaşayabilirim. Yaşamak şöyle dursun, nefes bile alamam!, — Ölüyorum!, Derim... Asılırım. Maçkaya gitmek, hanımefendiyi bulmak, — Aman! Demek te sanki bir iş değil mi7, Fakat, ben de amma tuhaf oldum. Hiç bir şeyi hâfrzamda İşin en kestirmesi: Pİ ve gözlerimde muhafaza edemi — Bizim hanım budala.. yorum. Hiç bir suratı ezber ede Hayalperest!, miyorum. Belki de şu dakikada Kiminle konuştuğunun far-| Hanımefendiyi yolda görsem kında değil... bana: Gülünç şeyler yapıyor!. Ri” Maamafih gideceğim. Allah | | Demedikce onu tanımam, far hanımefendimizin ömrünü de | kına varmam!.. Sonra da bana: Baübap kadar uzun etsin. Apar tımanı bulacağım. Diyor. Ne gâflet?.. — Geldim... slk m a Diyeceğim. Zabıt kâtibi burada sustu, ba- — Parrrrerrrrrra.. şını reise çevirdi, usulcacık: Parrrrtrra... — Bitti efednim.. İsteyeceğim..

Bu sayıdan diğer sayfalar: