19 Haziran 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

19 Haziran 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e | müzakereler | (Başı | sahifede) binnetice Lassanne O konferansının ük müzakerelerinde görülen sükün intihalarına delilet etmeletedir. Bu vaziyet, Lawsaape konferans!- nın meticelenmiş olduğunu (o göster- mesmekle beraber bugünlrü mil | #: ve abiyi itimet ve ehemmiyeti; ylamağa müsait bul M. Merriot ne iiyor? PARİS, 18. A. A — M. Herriet 'nazırlar meclisinin içtimai nihayet bulduktan sonrs gazetecilere vaki beyanatından Lawusanno müzakerele rinden şahsen memnun olduğumu | çünkü Avrupaya ait meselelerin hal | b bususunun umumi kadroya dahil “olduğumu ve büyük müşkülül gör teren Moratoryom meselesinin mantıki bir surette halledil İ beyanatına nci Esam ait meselelerin müzakeresi | pe girişmek hususunda biç bir tea hüde girmeksizin ve hiç bir manfan | eteheksizin serbesti hareke | timizi muhafaza etik. Konferans muhitinde öyle bir hava vucuda gel- | | miştir İki artık dünyanın hüsnü | niyetinden şüphe etmeğe imkân yek tar, M, Herriot sözlerine o nihayet ve- | rirken Cenevre konferansı hakkında | ğu sanne'da da mevzuu bahsolan bütüm mieseleleri halletmediğimiz aşikâr. | NE Kaka be lenslerin öğle messi usulleri tesbit edilmiştir ki bunların azami neticeleri hasıl e gerektir. H vet isteniyaras efkârı umumiyeden bize | yardım etmesini istememiz lâzım ge fir. İ M Herriot yarın akşam Lawsanne | « gideceğini burada murahhaslar &- -| yasında husus imükâlemeler cerey İle öoldiunü da böyeneime İve etmiştir. Bilhasıa M, Grandi M. Fon Papen ve M. Fon Neurath | ile görüşmüştü | İngiliz Hariciye nazır, Sir Jehn Simon tekrar Cenevreye gitmiştir. | | Yarın orada M. Grandi ve M. Mac Donald'a mülâki olacaktır. | İtalyanlara göre... ROMA, 18 .A. A.— Fransiz, İm- İtalyan, Belçika ve Japon he- yetlerinin beyanatının neticesi olan muvakkat itilâfname hakkında Gior üale d'İtalin atideki mutalcaları ser- dediyer: Bu yeni, muhte emeklerin | mes'ul mümessillerinin hüsnü mi- | yetlerinin bir ein Ayni mümes ileri, uwsiakaşanluzın Böle rape- | randa teklif ettikleri “ Devamlı” hal suretini değil belki “Nihai” bir hal | sereti bulmak yoluna girmiş olmala- yala siyede wibim bir keyfiyet- Bu beyanname üzerine hakiki bir İ mikbinlik hasıl olmuş olduğu kayde | şayandır ROMA, 18. A. A — Tribuna g setesi, temenni edilen hal sureti şömdili vaziyeti | değiştirmeğe mü- | sende bahşolacak olan hal sureti o- lacağını yazmaktadır Mezkür gazete diyor ki: İ Bu sebepten dolayı bu beyanname | Yi yalnız Lausanne'da mümessilleri | bulunan memleketler değil, bütün! dünya dinlemelidir. Bu ümit, tahak- kuk etmiyecek olursa bunun metice- | $i inkisarı hayal olacaktır. | Amerikaya tediyatta bulunamıy. cağız, demiyeceğiz. fakat devlet damları bir İzere ahvali olduğu gibi | görüp anladıktan sonra bu ahv. merikaya bildirmekte kusur etmiye- | ceklerdir. Amerika, bu mesele hakkında tesmmülde bulunmak O hususunda bizden daha bâtidir. Fakat vaziyete ittıla kesbetmemize medar olan W- | sellerin kıymeti Amerikaya göre de | aynidir. Lsusamne konferansında yapılabi İecek şey, badisatı tebyin etmek ve bunların Vashington'n tarzı iblâğini ihzar eylemek ve nihayet Amerika ya cihamın saiv akşamına karşı bar- barlık devrinde olduğu gibi mi ha- | teket etmek arzusunda olduğunu, yoksa refahın temellerini atmak i- çin bize iltihak etmek mi istediğini sormaktır, M. Mac Donald: Zaaftan başka | korkmayoruz." . kaydını ilâve edebiliriz. Bu her iki “ihtarı du ehemmiyetle kaydetmek i- dap eder | HBomanya ve Yunanistan LAUSANNE,1& A.A. — Dün| öğleden sonra aktedilen celsede, Ja- donya murahhası M. Yoshida ile | M. Renkin “eBiçika” M. Merinko- | siç (Yugoslavya) M Branco (Por- ekiz) ve M. Cesiana (Romanya) yükümetlerinin noktai nazarlarını & | rdir | in buhran osasını teşkil fikdanını kaydetmiş ve ahrana bir çare bulunmadığı namesbuk bir felâkele <oğini beyan eylemiştir. Mi Renk, devletler arasındaki | Birinci Türkiye. İran arasındaki hudut itilaf mecliste kabul edildi | (Başı 1 inci sahifede) | lolunmuştur. Bunü huzurunuz. | şi da arzetmeyi vazife ve bir zevk bildim. İşte bu fıkra belâgatının tarif ettiği hava içinde her iki taraf tat- min edilerek ve ayrılmamak ü- zere birleşmek (yolundaki en ki" | esaslı bir hatveyi atmak süreti le hudut ihtilâfatı hallolunmuş tur, Şüphesiz bu ihtilâfın hal. linde arkadaşımın lütfettikleri iltifatkâr sözlere teşekkürü zife bilmekle berabe: metin bu işle uğraşan ve gay- ret sarfeden adamları yanında ihtilâfın hallini esas — itibarile tesbil eden iki milletin yekdiğe rine incizabı ve başta (Büyük Reislerinin “biribirine olan mü- nasebat ve emniyeti olmustur. (Alkışlar) Doğrudan doğruya .— | Hazretleri tarafından ğüm hislere Şehin Sah ydi leri ayni mukabeleyi yapmışlı ve meselenin halli bir anda iki | büyük reisi devletin emirlerile hükümetlerin ve müteha: rın elinden bir teknik İ ibaret kalmıştır. Bu — etmeğe İ rum. Aymi zamanda ile Osmanlı hükümeti devrin. de hakikate yine ai uzaktan işaret ettiği gibi Çar- hk Rusyasının ve o devirdeki ngiltere © imparatorluğunun İ müdahalesile iki | hükümetin İ menfaatinden ziyade müdahil- lerin arzu ve keyfine hizmet e İ derek yapılmış olan ve Büyük | Millet Meclisi tarafından asla tanmmamış bulunan vesikalar ebedi surette tarihe intikal et- miştir. Münasebatı iktisadiye ve harsiye hususuna gelince İ- | ran devletile aramızda mevcut münasebatı ahdiye hakkında bir iki kelime arzetmeyi vazife dostluk muahedesi mev Ondan sonra bir de bilâhare yapilan bir protokol o muahedeye zimam etmiştir. O protokolun birinci maddesi, şayet tarafeyn- den beri bütün muslihane arzule- rına rağrsen bir tecavüze maruz alıran diğer tarafla derhal görü- secek, diğer taraf bu harbm önü; nü almak için elindeki bütün mus Tihane vasıtalarile çalışacak buna rağmen harp zuhur ederse hayır- hahane vaziyeti birlikte mütal ederek menfaatlerinin icap ettiği kararları o alacaklardır. Birinci | maddenin bu ahkâmı sarahatle memleket arasın | liktan daha ileri bir hayırhahlık | İkinel maddesinde iktisadi i memleket arasmdaki y hususi bir komisyon £ toplanması | derpin edilmiştir. Gerek doğrudan | doğruya gerek Transit tarikiyle | »sebetlerde bu yolda me sidilebilir? bunu tet ve edecek olan bu komisyon bur kadar toplanamamıştı. Çün- bu hudut ihtilâfı ve onun de - angel oluyordu. Onun halli üzeri- | ne o maddenin tatbikina geçilme si tebii olmuştur. Bu muahedenin | tasdik: müteakip bunu vesile it- tibaz ederek bu komisyonun top- lanması için de komşu hükümete hariciyeniz müracaat etmek ta- savvurundadır. İetsadi vaziyet te | budur. Harsi vaziyete i memle ne olan hürmet ve muhabbeti öte | İ den beri iki tarafı vaktiyle idare etmiş olan sakıt hanedanların re- kabeti yüzünden doğan ihtilâfla ra rağmen devam ediyordu. Fa kat o muhabbete rağmen rekabet eden hanedanların doğurduğu ha va biribirini sevmek için yaratı- lan bu insanları biribirinden uzak laştıracak çok manilerle doldurul muştu. Bunları kaldıracak yolda | memleketin harsi çalışması en | sansli yollardan biridir. Ve rafın takip edeceği yollardan en asaahsıdır. İle ve harsi nokta dan temas ettiğimiz şeyler bunlar dır. Bu işlerin her tarafıma büyük gelince evvelce ilkan biribiri- | | İ Mület Meclisinin muhtelif vesil lerle vakıf olduğunu bildiğim çin sözü uzatmaktan © çekinerek sözlerime nihayet verirken bunu tekrar arzetmek isterim ki, o Bü- yük Meelisiniz bu vesikayı tasdik ederken iki memleket arasnda bir kardeşlik havam açıyor ve mazi- nin fena tecrübelerini sureti kat yede kapatıyor. (Bravo sesk e me vr zerinde fevkalâde ağır yükler tahmil | edeceğini söylemiştir. M. Marinkoviç de barmareleri bir. gok fedakarlıklar iye ie bu kendim için bir | adaşımın | MİLLİYET “PAZAR Sahileden Gözeli Yazılar.. | kaşlar).” Tevfik Rüştü Bey, bir meb'us | tarafından vaki beyanata ceva” ben de demiştir ki “Sırrı Beyfendi arkadaşımız müsaade ederse kendilerine lerimiz arasında büyük © tefeyöt| olduğunu söylemekten sarfınazar edemiyeceğim. Evvelâ fırkamızın programındaki hir maddeye ret buyurdular ve bu hükümet programıdır. Milletin o programı değildir dediler. Biz o k: ta” yiz ki, C. H. Fırkasma istinat © den hükümetimiz o kanaattedir ki, milletin arzusu dahilinde pro- gram yaptık, onun haricinde za- ten programımız yoktur. e (Çok tenvir etmekten ve ona etmekten vazgeçemez: Ekalliyetler meselesine geli bususta da Türkiyenin nokt zarı Cemiyeti Akvamda vakit va- kit ileri sürülen moktai nazarlara ber vakit uymamaktadır. Ekalli- yetler meselesi üzerinde | bugün bu bahsi konuşmadığımız. için w- zun uzadıya tevakkuf etmiyece- ğim. Yalnız şuna â Gina ki, birçok devletlerle ekalli- yetlerin saadetini devletlerin iyi münasebatında aradık ve bulduk. İşte komşumuz “Yunanisi d- abil ekalliyetle- rü anlaşmakta, karşılıklı dostlukta aradık ve bul | İ duk. Fakat, ekalliyetler davasının siyasete alet edilmesini daima be- | #enmedik. Türkiye buna asl İet olmamıştır ve — olmıyacaktır. Biz bu hususu pek acı teci iz ve binacna- leyh bizim i bir inşanlık meselesidir, bir deniyet meselesidir. (Bravo sesle- ri ve alkışlar). Bunun harieinde, izim Türkiyenin, Mustafa Kemal Türkiyesinin harici pol kendine mahsus diyeceğim, bari: alâmetlerden biri de dahili ve ba- | rici solitikasının ayni oluşudur. Dahilde de milliyetçi, haricte de etçi. Binaenaleyh dost ra ğumuz memleketlerin imilli inkişa fanı da candan ve gönülden iste- riz. Herkes için, kendimiz için dü | şündüğümüz için düşündüğümüz gibi düşünürüz. Adela diyebilirim ki, geniş bir milliyetçilik mefhu- mun, Mustafa Kemal Türkiyesi, &n bariz bir misali ve en muvaf- fak yeri ve onun âdeta alemdar: dır. Binaenaleyh hep bu nok: nazardan komşularımızla ve ter devletlerle olan münasebalı- mızı idame etmekteyiz. Yani di mek istiyoruz. mir yoktur. Türkiyenin iki türlü sözü yoktur. İ Dahilde de hariçte de ayni, hapsi bir İ ölçü, bir nizam. Dahilde ve hariçte- ki prensiplerimize karşı sadaketimiz, daima açıkça ifade edilmektedir. Hu İdut haricindeki vatandaşlarımızın İ karaman korunmasını valana merbu | yetimin idamesi, sihhatleinin m İ hafaza ve himayesi vazifemizdir. Bu Sırrı hey arlendaşı İbi Beymen korunması dahilde ile de. | ön O şekilde olmıyacal cak ann vatanda nasılsa onlar da ay ni şekle ve ayni hakka tâbi olacak» İ tar. Onların da baklamı imleâimimez da hilinde ayni şekilde göstereceğir.Tür İ kiyede Türk vatandaşlarının bariz imtiyazlarından biri de hepsinin ne- vede bulunursa bulunsun millet ve hükümet nazarında müsevi alâka | uyandırmasıdır. Bu itibarin şimdiden arkadaşımı bu noktada tatmin ede- İ yim ki Tahranda doktorumuz var İ dır ve tebaamırla alikadardır. Yal- nez onların adedi inşallah daha şok vesait istilsam edecek dereceyi bu- İlur ve o husustaki BüyükMlletMec- Kisinin arzularını İs'af etmekte hükü mekiniz hiç bir fedakârlıktan çelin- mez ve çekinmiyecektir. Fakat, bu- günkü adetleri acele büyük mücsse seler yapmayı istilzam edecek mahi yete gelmemiştir. Çak temenni ede- i- | rim ki, iki memleket arasındaki dost luk ve komşuluk münasebatı sayesin İde bizdeki vücutlarından memnun olduğumuz İran vatandaşları adedin de bizim de orada ona yakım vatan- daşlarımız olsun da biz de onların yaptıkları ayni işleri orada yapalım. Müzakeratın safahatı cereyanın- dan bir defn daha meselenin ehemmi yetinin anlaşıldığına şüphe etmiyo- | rum. Bunu zaten biliyordunuz. Onun için bu meselenin müstaceliyetle mü İ aakere ve intacını rica ediyorum.” Müstaceliyte müzakere teklifi tas. İ vip edilerek kanunun maddeleri geçilmiş ve kabul edilmiştir İ Bundan sonra Türkiye Cümbhuri | İ yeti ile içtimai Şuralar Cümhuriyet- | leri ittihadı arasında Pariste imza edilmiş olan dostluk ve bitaraflık muahedesiyle buna müzeyyel üç protokolun ve Ankarada imza olu Ban 17 kânunuevvel 1929 tarihli temdit protokolun ile 7 mart 931 tarihli bahri protokolun temdidi zumnında 30 teşrinievvel 931 tai iş ve pazartesi günü toplanmak üzere içtimaa nihayet verilmiştir - ANKARA, 18 (Telefonla) — Bugün Mecliste celse açıl- doğru sesleri, alkışlar). Bu oki | - İru üretidat HAZIRA (bütçe kanunu İ ve 37 inci maddeleri enmümen ce görülen İüzuma mebni esba- bı mucibesile beraber mıştır. Halen Maliye encümez ninde bulunan Merkez Bankası İ kanununun tadilâtına taallüket İ tiği için encümen bu maddele- İrin çıkarılmasına lüzum gör- müştür. İ- Arkadaşlar tetkikatlarını ya İ parken bu hususu lütfen naze- İ rı dikkate alsmlar. Hudut mukavelesi Mütcakıben İranla aktedi- ii len hudut itilâfnamesinin mü- zakeresine geçildi. Bu münase- betle Sırrı Bey (Kocaeli), kür- süye geldi. “Berlin muahedesi münkariz"Osmanlı imparatorlu ğunu şarktan, şimalden cenup- tan kırptığı zaman İran hükü- İn Kotur ve civarmı ver- mişti” ilâve eti Sırrı B. — Bundan sonra imparator» | | kukla İran hükümeti arasında in beyanatı bududa şimalden cenuba doğ- | eğin bir Nevahfi seb'a meselesi ihtilâfin mevzu- unu teşkil ediyordu. Bu Ne- İ vahii seb'ann coğrafi vaziyeti | itibarile Anadolunun şarktan | İ müdafasma yardımı olacağın. İdan bu mevkilerin daimi ihti- lâf noktasını teşkil etmesini çar lık Rusyası arzu etmekte idi. Memleketten velev az mikdi | da olsun bir parça arazisinin başka bir tarafa geçmesini İ- diğinden daima bu hudut Os- | manlı imparatorluğu ile İran arasında ihtilâf mevzuu teşkil etmekte idi. Yani Anadolunun müdefsası noktasından gayet ehemmiyetli olan bu cihet ev- velden beri bizim La celbetmekte idi. ar, yi Hudut meselesi |: Eda Son zamanlarda o bavalide hâdis olan elim vak'alar bizim İ bazı vatandaşlarla vuruşmaklı. ğımızı intaç etmişti. Bu da İze gösterdi ki hududun tashihi daha ziyade elzem bir şekil al- mıştır. Bugün müzakere etti. i lâfname ile bu hudut meselesi halledilmiştir. Ancak halledilen bu hududun ne dere ceye kadar bizim âmelimize ve noktai nazı ettiğini anlamk için bir de bize di ki üzerinde tetkikatı lâzime icra edelim. Ancak Büyük erkânı harbi- yenin mütalemsı dairesinde hu | itilâfnamenin tanzim edilmiş ol duğu esbabı mucibe mazbata. edilmi etmeğe kâfidir. e bir itilâfnameyi meyda- | iren Tevfik Rüştü Beyin hidematım takdir ile yadede. | rim.. evvel bir noktanın izahını ken. dilerinden rica edeceğim. O da, esbabı mucibe mazbatasında gördüğüm şu ibarey “Her veçhile Pötinim| muvafık olan ve komşu İran | devletile hars ve iktisat vâdi. sinde teşriki mesni suretile de münasebatımızın daha ziyade | takviyesine hizmet edecek. İ— Bu ibarenin dair nü zihnen çizemedim. Benim İ için meçhul ve balli muktezi muğlâk bir ibare halinde kal. mıştır, Acaba bu ame den sonra İran hükümetile her mesailde aramızda daha açık İ ve samimi münasebetler hâsıl İ olmasma ve onların takviyesi. ne böyle bir itilâfname hizmet İ edecek midir? Bu cihetin iza- | bunu rica ediyorum. Harielye vekilinin cevabı Sırı Beyden sonra Tevfik Rüştü Bey söz" aldı. Ve itilaf. name hakkında Meclisi âliyi tenvir ederek Sırrı Beyin sua. line de cevap verdi. İ © Hericiye vekili kürsüyü ter kettikten sonra Sırrı Bey tek. rar söz aldı, Ezcümle dedi ki; Ticaret yolu çıkarı! | diyerek söze başladı ve | ran hükümeti de arzu etme. | bir kroki verilmesi lâzımgelir. | Yalnız kürsüden © inmeden | şümulü- | sı yalnız Türkiyeden geçen bir yol ile ticaret yapmakta ve o yol ile âlemi medeniyete sz Janmakta idi. O da Tebriz— zurum—Trabzon yolu yo zarrır ediyordu. Fakat biz bin- Befs kendi menfaatimizi iblâl etmekte idik, Bu yolun inşası. na balşandığını £ duyuyorum. İkmali uzarsa uğra. zarar bu yolun bize vereceği transit rüsumundan i» | baret kalmayacaktır. Ayni za. | manda ticaret yollarmın cenu- jp doğru temayül etmesi iti- | varile bizim bu yoldan edeceği ifadenin cenuba intikali İ | Şünbesizdir. Kezalik Merdinde bitmiş İ olan şimendiferin son istasyo- | sunu İranın orta cihetine mü- İ him şoselerle bağlamakta fay- İdamız büyük olacaktır.. Hars meselesi Harsi cihete gelinde; hiç bir | İ zaman komşu bir o hükümetin | dahili muamelâtına dair söz söylemek aklımdan geçmediği heyeti çelilenizin de buna mü-; saade etmiyeceklerine emin bu lunduğum için bu hususta mü. talea beyan etmeyeceğim. Yalnız bir iki kelime söyle. meme müsaade ediniz. Hükü metimizin unvanı mübeccelini teşkil eden “Türkiye Cümhu- riyeti” tabiri bize her nerede İtürkçe söylenir ve “Türküm” İ diyen bir uzuv bulunursa onlar İla alâkalanmamızı icap eden İ bir mevzudur. Gerçi aynen oku yacağım: Milletimizin siyasi mukad deratı bizden ayrı olan İller hakkında sıcak hir ile meşbu olmaktayız.” Bu cümleler hükümetimi- zin proğramıdır. Bunu aklımdan geçmez. Yalnız bir hükümet proğramı olduğunu, fakat millet proğramı olmadı- ını söylerim. İnce bir nokta Bir de ince bir nokta var. dır ki, hükümet vakti merhu- nu gelir de, ne zaman gelece- ğini bilmiyorum, Cemiyeti ak. vama dahil olursa orada her hangi bir hükümetin kendi ırkdaşından olan beş on kişi- nin menafiini aramak için gös terdiği heyecanı gördüğü za- man bu nokta üzerinde duru- | ap durulınayacağını bendeniz simdiden tahmin edemem. Yal nız bunu bir istifham işareti ola İ rak şimdi heyeti celilenize ar- İ zederim. Bu kadar.” İranda Türkler İranda Türklüğün köklerin. sevgi bizim lisanımızı konuşan (4) milyon ykdaşımız vardır. El bette bunların lisanı, edebiyatı | içtimaiyatı üzerinde İran hükü metinin alacağı vaziyetler her halde Konyadaki, Vandaki Tür kün alâka ile takip ettiği bir i mevzudur. Bunu dostumuz ve Jane İran hüleümeti de | bili ne doğruya tebamız olan büyük bir kütlenin h: İz maneviyatını, ve milli du: İ gularının hakkile yapması için İlâzım gelen tedbirleri almak bi İ zim vazifemizdir. Müslümanlık basebile orada bulunan Türklerin daha çabuk bulunduğu memleket icabatına temessül etmesi mümkün oldu ğu için meselâ başka bir mem. İekette olan bir Türkün duygu larını muhafaza için ittihaza lüzum görmediğim fevkalâde tedbirleri İranda (ittihaza lü- zum görürüm. Çünkü orada kaynaşmak kolaydır. Büyük bir vazife Bize büyük bir vazife teret- tüp etmektedir. Bunu İran hü. kümeti daha çok zaman evvel takdir ederek İstanbulda yani tebaasınm mütekâsif bulundu. ğu bir memlekette kendi çocuk larınm harsına yardım ve milli duygularını muhafaza için bir mektep açmıştır. (Debüstem İraniyan sesleri) mütekabil his idi. Bu İ a pa 503 üncü madde muci- in yapılamaması İranı muta | bince muhakeme kütle. | lerle münasebatı yoktur. Türk | tenkit | den bazı kökler vardır. Orada | | (Bu Ja muhakeme karariyle bitmiş, fa. kat bu karara bem iddia maka ai hem de Aliyaver Beyle vel iraz etmişler, nihayet im kararlaşmaş | ve dava ikinci ceza mahkemesine | sevkedilmişti. Kararname okun- duktan sonra suçluların O vekili | Sadi Rıza Bey ayağa kalkmış. , Vekil soruyor? “—— Dava amme davasıdır. Ha- İanm sfatının mahkemed. vasi” yeti nedir. Onlar Müdiri umumi- Duğlas Watsonu dava st- meni muhe- İdi. ilâhare müddei umumilik makamı vu ma, punları buzurunuza sevki Ak Yaver Beyin buradaki vaziyeti ne dir? dedi, N. Nurl Beyin cevabı Ali Yaver Beyin vekili Nazmi | Nuri Bey bu mütaleaya cevap ve- | verek müddei umumilik maka, m Ali Yaver Beyin tahrik ettiği. ni, davayi amme müddeisiyle be- raber takip ve men'i muhakeme İ kararına beraber itirar ettikleri- ni davada şahsi müddei sıfatiyle bulunduklarını söyledi. İddia ma- kamından mütaleası soruldu. İk dia makamın, isgal eden Ki | keme kararı Davada | müdahil sfatiyle bulunabilir, de- | yin müdahil sıfatiyle mahkemede bulunmasma karar verdi. Davact anlatıyor Bundan sonra Ali Yaver teşrinisvvele kadar Adada oldu- ğu ve İstanbuldaki telefonu işle” | mediği halde şirketin 77 mükâle- me ücreti fazla o çıkardığını, bu | İ parayı ödemekle beraber şikâ ete gitmişsede kimseye isma edemediğini, tele- | fonlar otomatik olunca da gene böyle fazla mükâlemeli faturalar geldiğini, bu vaziyet | karşısında Beyazıt nahiye müdürlüğüne mü- racaatla telefonunu temhir etti. rerek'cürmü meşhut yaptırdığını İ telefonun hâli mühürlü oldu | gunu söyledi. Ali Yaver Bey da: | vasını bu suretle teşrih ettikten | sonra Reis tercüman vasıtasıyla M. Andersona sordurdu. — Ne diyecek Mösyö Ander İ son, bak fazla para almışlar, doğ- Konuşmadan para?! M. Anderson gene tercüman va İ ustasıyla cevap verdiz | — Evet doğrudur. Naml doğrudur! İ İ de hiç konuşmadan, hiç muhabe- İ re vuku bulmadan para almışlar? | — Evek, Ali Yaver Beyim kontö | rünün hiç bir müküleme kaydet. | mediği görülünce konterün bozuk | olduğu zannedilmiş, o zaman da otomatik yeni başladığı . için bu | bozukhuğun otematikten tevellüt İ ettiğine ihtimal verilmiş ve vasati İ bir hesapla bu para alınmıştır. | — Bu cihet faturada neden tas rih edilmedi? Fazla para nasıl alınıyor? İ — Biz bu şikâyete — bilâhare muttali olduğumuz için tasrih im- İ kânını bulamadık. ! — Madem ki bozukluk tahmin İ ettiler, neden gidip makineyi mu- ayene etmediler? — Buna lüzum yalıtur. Biz may İ ayenemizi merkez dahilinde ya- İ parız. — Merkez dahilinde muayene yapıldığı zaman bozukluk nu çıktı? — Hiç mülcâleme yazmamış ol- duğu görülünce otomatike tahvil edilirken, bozulduğuna hükmet- miştik, Çünkü o zaman buna ben zer bazı vak'ular daha oldu. — O vak'alara da böyle m m derim. İranlıların o İstanbulda bir de hastaneleri vardır. Bi. zim de bilmukabele İranda te. basmızın mütekâsif bulunduğu bir yerde hastane açarak onla- rın elemlerini tahfif edici ufak bir tedbir ittihaz etmemize lü- zum görmez misiniz? Hastane ve mektep Ümit ederim ki, hastane ve mektep meselesini alâkadar ve. kâletler nazarı dikkate alarak icabını yakın zamanda i icra ede çeklerdir. Eğer bütçe vaziyetini ileri sürecek olurlarân Tebrizde açı lscak bir Türk mektebinin ve bir hastanenin vücudü her hal- de İstanbulda veya İzmirde a- çılacak hastane ve mektepten | seyret göstermişsiniz? daha ehemmiyetlidir.. derim. İktiza ederse Anavatandan Telefon şirketinin davası | amele yapıldı? Evet. Müddei umumi — Fazla âleme nasıl hesap edilmiş efel tisine tenzil, ekalk yazan Mİ kinelerinki de ayni vanaya. i Ne diyorsunuz? Kendisi almamış, sürü almış! — Ben şahsan kimseden para almadım. - —— Fakat şirketin alması İŞİ Efendim Abone muadditle' rinin ya mulatta çok fazla veğf hut çek ekuik yazdığı vena BEİ rildi. Ren de bu hususta bir ef vel iştedim ve ne muamele yapı cağını amirlemimden sordum. Vİ sati bir hesap çıkarılmasını eri tler, gönderilen cetveldeki bosül lerin üç dört aylık evv. lemelerini tetkik ile hesabı buldum ve tahakkuk dim. Madem ki bozuhmuş? Mademki bozukluk yorlarmış, neden muayen misler? — Bunu sormak benim vazife mag Mm. Alfandariye veli etti: — Siz ne diyeceksiniz? mı bildirir baska bir şeye karışma yız. 1 Reis tahsildar Kerim Beye 18 veccüh etti, — Siz ne diyeceksiniz? hsili emredilen parayı tahsil ederim, başka vazifem yoktur. Mazmunların isticvabı bitmiş tarafeyne sorulacak suali olup olmadığını sordu, Ali Yavef” Bey ayağa kalktı: — Efendim dedi, benim kon” görüm ne zaman bozulmuş? Raif bu sunli M. Amdersona sordu ve mumaileyh cevap verdi: İki sunl daha. — Kontör otomatik münaseb” tile 29 teşrini evvelde bozuldu. Medhi Sait Bey ayağa kalktı? — Müşterilere gönderilen fat — defter mündericatının aynımı Anderson — Tümamiyle... teşrinievv. yesine kadar Ade lar Belediye müdürü idik. İstan buldaki evimiz boştu ve telefonu” muz konuşmadı. Halbuki bizden 77 mükkleme parası fazla aldi ve faturaları defterleri mündere eğildir. Biz bunu is pat edeceğiz. Sadi Rıza Bey ayağa kalktı ve ettikleri gibi bir lmıyan bir dava dilemez, hem boş evde | telefon muhabaresi yapılmadığını ispat ta gülünç olur. Hizmetçi konuşur, komşu konuşur ve bunlarden Alİ Yaver Beyin haberi olmuyabilir. Dinlenecek şahitler Medhi Sait Bey. Biz şirketi mülcâleme vaki olmadığı — halde para aldığını âmme o huzurundi ispat edeceğiz. Şahitlerimizin din: lenmesi Hâzımdr. Şa Müddei umumi muavini hit celbine lüzum vardır. Rıza Bey — Efendim ne şahidi dinliye açılan dava telefon şirketine âmmenin busur metini celbettirmek, her fazla mü küleme parası alman maznunun dahili miştir. Böyle biz şahit dinlemsmesi, ancak 11 lira 47 kuruş fazla mü kâleme parası almmasma müte" dair şahit dinlenebilir. Vekil bey- ler âmmenin vekâletini haiz de gillerdir ke Sadi Rıza Bey hararetleni” ve sesinin bütün gürlüğü ile «5x yordu. Reis müdahale etti. Mahkeme harar verecek — Bu hususta ittihazı karar et meden evvel evrakı okuyacağı İcabını o zaman düşünürüz, dava” yı 27 haziran sabahına t yoruz. Bu karar karşısında maznunlar muhakemelerinin vekilleri huzur rile cereyanını, kendilerinin mu” hakemede hazır bulunmaktan va” e tutulmalarını istediler. Reis k suallere 69 verip veremiyeceğini serdi ve müspet cevap almınen mas

Bu sayıdan diğer sayfalar: