21 Ağustos 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

21 Ağustos 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bahşiş verirsiniz. İ ve gece bir takım tiyatrolar, ka | rinolar işler durur... Vichy'deki membalar etra- | fnda güzel kadın, şık Okadın İ ve erkek bulacağınızı ummama lısmız.. Bilmem evvelce de | yazdım mı?... İnce, narin, şık ! kadınlar bu mevsimde (Dovil) | ve (Kan) dadır. Sıcaktan ça | yır çayır Yanan bir yere 33 de- | kapı; alık 21 AĞUSTOS 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No, Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matban 24310 — Eveti, dik.. Avrupa hi | çok İ Vichy'deki ecnebiler daha Ziy ide Fransada oturmaya alışmış | adamlardır. Vichy en ziyade Fransızla- rın gittikleri bir sa © şehridir. Binnenaleyh, parkında, bahçe. sinde, tiyatrosunda, kahvesin. | İde göreceğiniz tip bıyıklı, gö- bekli, iri iri çocuğile gezen orta i dır. Bu sebepledir ki; Vichy'de fiatlar, başka su şehirleri gibi üksek ildir. i yül | Bundan beş altı sene evvel İ Lehistana gitmiştim. (Krako- vi) ismindeki eski Leh şehrini gezerken şehirde pek çok kili- | se olduğu nazarı dikkatimi cel- ruştur. Gazete ve matbaaya sit isler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz İlânların mes'u- BUGUNKU HAVA Yeşilköy hava rasat merkezin. den verilen malümata göre bugün hava az bulutlu olacak, rüzgâr) şimal istikametinden esecektir Dün hava tazviki 762 milimetre! en çok harmret 30 ve on az 18) santigrat kayıt edilmiştir. Uzatmıyalı Fransız. | dırdı. Karşısı Önlü arkalı Vichy, 11 ağustos 982 |ü yaptım. Bir pantalon O bir de| tiyatrolar... #azaların önünde fazlaca dola- şırsanız size biraz garipçe bakı | yorlar, işte o kadar, ... İki gün var ki, 75 gram şun dan, 100 gram bundan günde beş defa su içiyorum. Benim gibi binlerce adam da su içi- Vichy'de Parisin en maruf kuyumcu, kürkçü, antikacı ve tuhafiyeci mağazalarının şube- leri vardır. Bu mağazalar 15 mayıstan eylül nihayetine ka- dar açıktır. Sonra kaparlar, (Nis) e giderler... Fransada üç şehir vardır di ceğiniz memba hangisi ise ors- | n. (Vichy duşu) denilen su al Antalya esrafı torunuzun tayin ettiği o kadar| su ölçüp içersiniz . Bunu gün- de kaç defa (o söyledise o kadar yaparsınız. Bu su dağıtan kız İara frenkler (Donneuse) der- > ler (veren kadın) o demektir. © Eğer muayyen bir (veren ka- | var. Bekleme yeri olduğu belli. vi dın) tayin etmiş iseniz tedavi- | Duvarlarda Vichy suyu, şeke- nin sonunda kendisine ufak bir | ri, kaymağı, pudrası, lâvantı bilet bir de sıra numarası verdi ler, Gideceğimiz yeri de göster diler. Beş ayak merdivenle inilen bir çukura indim. Ufak bir ko ridor, boş sıralar ve iskemleler lu köydeki haneli deriz. (Felsefi fantastigue roman) Yazan: HÜSEYİN RAHMİ — Bilmiyor musun sanki? | lüyorsun yalancı düzenbaz.. Arnavut fotoğrafın arkasını dalalaşmış... dini alamadı: — Bilmiyorum... — Biz Münire ile nişanlı. | çevirerek: di... . — Bunları kim yazdı? — Münire Oh tebrik ederim.. Dilâver baktı. Şu saçmaları | resmini sakla; © — Veysi beline sokulu paslı bir | okudu: > tabanca göstererek: “Seviyorum seni dünyalar — Bu kadından elini çek... â Yoksa ha... Yakarım billâhi — O kadınla aramızda böy “lebir şey yoktur. Emin ol Vey o siağa.. ehli w> hir kadı tuğın çapkınlık! tı. Hayretle k raz daha artan gibi.. Sen Arnavut Vey | lâyık değilsin.. Elmasım | benim zevcem olacaksın... — Tuhaf şey... Benim res: | dine taallüku yoktu. me Karı Dilâverden intikam çı | buldiysa karmak için nere, e österiyor... Ecnebi olduğumu şey söylemiyecek mi sun? Münire bana sadık ve çok ındır, Daha yap | ww -MLLİYET -p ee ee gn |» l Vichy'de tedaviye gelenle- | şeylerin ilânları var.. b İ rin başka işi gücü yoktur. Onlarla meşgul iken yarı çıp © İ karin umdesi *MİLLİYET* tr | Ve onun içindir ki; gündüz | lak ter içinde, göğeü kıllı ve İ başı kılsız iri yarı ve şaşı birisi ederek sordu: — Masaj için mi Mösyö?.. — O halde geçiniz yandaki | kabineye de soyunun!., Kutu kadar bir höcreye gir amamlarının hep sinde soyunma yeri böyle u- faktır, ben soyunurken bizim | rece sıcak akan tuzluca bir su —— ahu geldi. Ve doktorun verdi- ABONE ÜCRETLERİ: “İği reçeteyi istedi., Gösterdim... Türkiye için o Hariç için | Çekildi ve bir kaç iye son- erkeklerle | Ta Gençlere de tesa- | | — Buyurun M Baş z ebeveynine refa- | başayız... dedi. | Kat için gelmiştir. Fazlaca lâubalilik Oo amma Zanmetmeyin ki; Vichy'de | aldırmadım... Ve duş dairesine ecnebi e vardır. Hayır, sl meş Bu odada bir takım su makine- leri, ve üzerine ince ince hüzme seklinde su fışkıran bir de ma- | saj masası var... masajcı beni bu masa- | ya yatırdı ve başladı masaja... m herif bizi evi- Iâf eden karısı ve | re çevire oğduktan sonra kal- ma dikti ve elin- | deki itfaiye hortumile karnı ın üzerine bir metre kadar me safeden önce ılık başlayan ve sonra kaynar hale gelen bir sü sıkmaya başladı... dum amma ses çıkarmıyorum. Haşlanıyor- çevre karnımı böylece haşladıktan sonra be- ni üç metre uzağa attı ve bu betti. Bu müşahedemi kaynar suyu yavaş yavaş soğu- Dirhem i ii tarak buz gibi getirdi.. | . Baştan aşağı beni bir de böyle Dirhem! suladıktan sonra © ayaklarıma > |kaynar su sıkmaya başladı ve a e ke eyi je şükür bundan sonra | bit- pi Vichy'yi de şöyle tarif ede- ey bu rai yeşillik; bu | ,,, v <BY'Yi de şöyle ta Kurulanırken bana soruyor- adar orman ve kadar s- | Gayri menkulâtı: Memba- | du: cak!. Istanbulda — hasbelicap | lar, parklar, oteller, beyay a-| | — Mösyö © müstemlekeler| yapamadığım bir şeyi burada | çık büyük mağazalar, kazinolar | de mi bulunmuştur?. kolsuz tenis faniltsr.. Bundan | o Adamları; Doktorlar, hasta | hiç işime gelmez. Cünkü Fran rahat şey yok!.. Yalnız şık ma | ar, ötelciler, artistler... sızlar ecnebiyi yolmak — ister- ler.. Vakıa bende © yolunacak bir şey yok amma, ne lüzumu — Evet! dedim... — Ben de bulundum! de- — Nerede? diye sordum... — Aksayı Şarkta., dedi, Ben de düşünmeden ilâve ettim: . Sokaklarda kimi görseniz | muvakkat zaman için açılan nasil cekiden herkesin © elinde | tk YY en Gelindi DEN) z “<< ) zn, Vichy, Dovil, kışın Nis. | dum. ç bir mler bii zeri Vichy'ye bir mevsim zarfın | © — Filipin bizim mi?.. De sese içimde biz pax | da Paristen gelen ve sonra çe- | mez mi SI mahfaza YI)“ | kilen sermayenin o miktarı bir | O — Bozmadım. Evet (918 vE e la ie Er 150 | milyar franktan fazladır. den beri. gramlı Dir : e rek ee Dölen bipliyesi Gal) a Kğ Den bine ya gider, bardağınızı Usebilin | eng, masaj © yaptırmak için Dışarı çıktığım zaman ma- tahta iskaralı (Lârdi) ismindeki müesseseye | $ajın mı, bu söylediğim yala- nuz.. İçeride ayağında gittim. Elimizdeki doktor kâ- | Dın mı tesirile | kendimde bir ,kunduralı mavi entarili ve ba- | gıdını gişede oturan beyaz saç | hafiflik hissediyordum. izm tentene başlıklı kızcağız- | |ı tirit gibi madama © göster- FELEK r mütemadiyen akar çeşme. | dim, erden bu bardakları doldurur | ©“ Dokuz frank Mösyö! de NİSAN ve size verir. Siz bardakta dok | di. Parayı verdik, elimize bir ımdan Karal zade merhum Emin Bey mahdumu sabık Bingazi Liman reisi merhum Ali Mü nip Bey kerimesi Sabiha hanımla Türk Maarif Cemiyeti merkez müdiriyet muhasibi Ali Sait Beyin nişan merasimi Sabiha Hanr mun enişteleri Rauf Yekta Beyin U- İstanbul rinde icra edilmiş. tir. Tarafeyne #öndetler temenni ©- da o türrehatı Milliyet'in E Edebi Romanı : 69 le eri hz 9 Vay edepsiz. karı., Şimdi ; Dilâv dese sözleri hep in- Ölüler yaşıyorlar mı? 251“ cak.. Bu ahmak, bu kaba herif Münirenin aşkile büsbütün bu- Yalnız şöyle bir sualden ken Bu resmi sana kim ver- kendisi,. Senin acak ta bana bir sanıyor- ları hep — anlat- arışık nefreti bi- Dilâver: — Daha neler yapmışım? — Yapmışsm.. Yapıyormuş öylüyor.. — Bahçeye rahat çıkamıyo ediyor. bağrını açıp yanıyo. ekler, | horoz gibi kabararak: Çiçi © Veysi yan cebindeki | kirli Aşık” © bir defter ından bir foloğra Dilâver © fi çıkara: Zavallı çocuk bu elli ayak- | sun., Münire $ — Nasıl yok.. Bu (o kimin — Ne diyor? resmi? yutacak gil geldi. © Dilâver baktı mukavva üze Çünkü Münireye böyle bir re- | ru na işaretler, rinde kendi çehresini gördü, Şa | sim vermemişti. O saçma sa- | Göğs şalayarak: pan'satırların ise kat'iysn ken- | rum diye bağırıyor.. İ yemişler, mektuplar, hediyeler Söyle o çapkına raksın.. Ne kad R. 21“ AĞUSTOS. heri Efendi Sultanahmette üç- ler mahallesinde oturur. Kendi halinde, çember sakallı, büyük çe karınlı halim, selim bir zat- tır, Yalnız bir inadı vardır, Ba- ğa çerçeveli yuvarlak gözlük kullanmamak, Cevheri Efendi gözleri mi- yop olmasına rağmen etrafı in ce madeni çerçeveli beyzi göz- lük kullanır ve (o gözlüğü tam burnunun ucuna takarak daima çerçevenin üzerinden bakar. İ . Cevheri Efendi 60 yaşında, halilesi Zatigül Hanım da elli- sindedir. Ikısinin de biribirine uymayan garip âdetleri vardır. Cevheri Efendi çorbasız $öfra- ya oturmaz, Zatigül Hanım da öldüm Allah ağzına bir damla çörba koymaz, Cevheri Efendi iyyen hoşlanmaz, nim her yemekte plây yemese karnı doymaz. Hele pilâv bol domatesli mevsim pilâvı olursa (Buna ben de bayılırım ya, ney Cevheri Efendi sabahları üst üstüne dört kahve, sekiz si gara içmeden aklı başına gel-| (mez, Zatigül Hanım da bir bar İdak ça' midesine indirme. den elini işe süremez. | — Velhasıl'bu otuz senelik eh odaları bile ayırmak zaruretin de kalmışlardır. Cevheri Efendi daima horul dayan çini sobalı odada otur- mak ister, odasına bir dirhem mangal kömürü sokmaz. Zatigül Hanıma (geli | bu hatunun da çini soba sinir- lerine dokunur. — Gözüm nar gibi kızarmış ateşi görmeden iliğim kemiğim isınmıyor a kardeş, diye kül ke disi gibi mangal başından ayrıl maz, Biribirlerinden bu kadar huy ları ayrı olan bu karı koca ara- larındaki itiyat zıttıyetine rağ- İ men 30 senede bir gün bile birlerine hatır kıracak söz söy lememişler, biribirlerini incit- memişlerdir. Her gün Cevheri Efendi için ayrı, Zatigül Hanım için ayrı yemek pişer, ayrı oda tanzim e- bir evde iki ev hizmeti EK ba da kolay iş değildir. Bil | hassa hizmetçi olmazsa, Bunun için karı koca düz ayak olsun diye evin alt katında ikamet e- derler ve evin üst katına sene- nin bayram günlerinde bile çık mazlar. Cevheri Efendinin Üçler ma ! hallesinde Allah © bağışlarsa ir evceğizi vardır. Fakat evin üst iki katı otuz seneden beri cinlerle perilerin meskenidir, O ralara insan ayağı basmamış- tır, Herkesin sıra sira apartı- manlar yüksel bu devirde | Cevheri Efend su içinde se İ mede yedi, sekiz yüz İira irat varmam.. Veysi ben ancak 6e- nin karın olacağım. Diyor.. Bu aptal adama söz anlat- ması müşküldü, Fakat her cür'e ti aşan bu en ahlâksızca il tabammül de daha © güç- Dilâver artık kendini tuta- madı: Bana baksana Veysi ağa dedi., — Ha bakıyorum... — Sen Arnavutmuşsun? — Ha vallahi yetmiş göbek ten beri Arnavut oğlu Ar- navudum.. lik demek ise... e mi ediyorsun? Ta banca ile isbat ederim. — Acele etme, Tabancayı yerinde kullan... Yalnız. mert- olmalı... de çok kurnazım.. — Kurnaz değilsin. Arnavüt dövüşe hazırlanan — Değil miyim kurnaz? ştırarak; itiyatları tama- lüayalin men biribirinin zıttınadır. İ O kadar ki kışın oturdukları * dilir, ayrı sofra kurulur, bask İ şöyle konak yavrusu üç katlı | a eiitlek demek mert | lik Bara etmez biraz da kurnaz | — Ben hem © merdim hem | Tanrı Evi Tapu memurlarından Çev. | getirecek evinin böyle metruk kalması Allahtan reva mı?, fendi ne cevap verecek? Hâ, bakın söylemeye unut- Zatigül Hanım ayni dini bütün, usul insanlardır da, tadilât yaptırmış, her katı apa' ayrı kiraya vermiş, her ay tıkır tıkır yetmiş İira irat -—g ya başlamıştır. für pülür hava, deniz derya "at koştur. Öyle; şimdiki gibi | da yetmiş lira da getirir, sek- sen lira da... Gelgeleim bu irat başlar baş baz Cevheri Efendi we aya- İli Zatigül Hanımın rahatı bo- zuldu, Otuz senedir. kapıları- nın ipini ba, eş, dost bazan günü birliği. ne, bazan gece yatısına sökün etmeye başladılar, Ne denir, tanrı misafiri, mez ki, Fakat gel zaman git zaman bu tanrı misafirleri işi azıttılar tavşanın suyunun $#u- yu gibi eşin, dostun, eşleri, dost ları gelmeye başladı. — Tanrı misafiriyim, diyen Cevheri Efendinin evine çökü- yor, günlerce, haftalarca yan gelip oturuyordu. Buna değil yetmiş liralk ev iradı, değil Ka tunun hazineleri, dağ taş bile dayanmazdı, Cevheri Efendi düşündü, ta şındı, doluya koydu almadı, boşa koydu dolmadı, nihayet aklima bir çare geldi ve bir gün gitti balmumu ile mahalle ca- miinin kapısmın anahtar deli- ğinin kalıbı aldı ve bir anah- tar yaptırdı, Bir akşam Cevheri Efendi yatağında mışıl mışıl uyuyor- du. Kapının tokmağı inip kalk maya başladı, — Tak, tak ta tak tak.. — Tok, tok ta tok tok.. Cevheri Efendi yatağından b pencereden başını uzat- tı, karanlığa seslendi; — Kim ©0000, Kapıdan bir ses cevap ver- di: — Tanrı mi Cevheri Efendi şaşırdı, ge- ce yarısı tanrı misafiri olur mu? Bu şaşkınlıkla garip bir sual de sordu da boyunca günaha gir- di: fe Mei tanrı misafiri?., — Hani geçen sene size ge- İlen Macidiye köylü ahbabınız Halil ağa vardı, onun üç ev aşı rı komşusuyum, İstanbulda gi- bakalım değil miyim kurnaz,. — Kurnaz adam kurnazım diye haykırmaz.. — Sinsi görü- nür.. İkide birde böyle “silâha davranmaz.. Hemen her lâkır- dıya hiddetlenivermez. , Anlar. Dinler... Hakikati o sezdikten sonra iş görür. Şimdi ben seni tecrübe edeceğim. o Bakalım kurnaz mısın değil misin? — Yap bakalım tecrübe. — Her lâfa baba hindi gibi suratını kızartıp kabarma.. — Peki evvelâ dinliyeceğim sonra kızacağım., ire seni aldatıyor., yorsun işte buna dayanamam. — Azıcık sabır et... — Karnımda dört nala bir at koşuyor gibi (o yüreğim tak İ tuk tak tuk atıyor. — Karnında at koşsun., Oto İ mobil uçsun beni dinle o karı- nin şerrinden bahçeye çıkaı İrum.. O benim arkamdan dola he Bana çiçek . gösteren, p uzal dur,, Ben ona ye gi te bakmak tenez. zülünde bulunmuyorum... Ben meni ml n 019 Yarın ruzumahşerde Cena- / br Hak ihmal edilen bu nime- | * tin hesabını sorarsa Cevheri E- | tum, bizim Cevheri Efendi ile zamanda ve erkân bilir Cevheri Efendi işte böyle | | bir taraftan Allah korkusu, bir | İ taraftan buhranı hazır endişesi | li ile düşünerek evinin içerisinde | tıman haline ifrağ ettirip e Neye çek görüyorsunuz, pü: | Edi İ yak altında, odaların içersinde | nohut oda, bakla sofa çıfıt me: | zarı ev değil, eski yapı bu, Ay- çekmeyen hısim akra | ğırlamak lâzim, Gelene git den vallahi yalan söylü- | yan benim... Ben ondan kaçiyo | Harik Sirgortalarmızı Galat Hayat cumartesi, pazartesi, çarşamba melesi yapılacaktır. Ücret şerai Bilfiil memur olup baremin 7 inci alanların evlâtları için ©/ 10 tenzilâi . tihanlarına © başlanacaktır. Şi - Erkek, TÜRK İ hzadebaşında F e Vidinli Tevfik Paşa İstanbul ikinci icra memurluğun- dan: Bir borçtan dolayi mahcuz ve paraya çevrilmesi mükarrer ev eş İ yazının ikinci © arttırması 238.932 | tarihine müsadit salı günü inat 13 ten 14 e kadar Beyoğlunda Meş- ratiyet caddesinde 175 Bumaralı Amram apartmanın 4 üncü dairesin de satılacağından talip olanla rin yevmü mezkürde 932-2241 mu- maralı dosyesini hamilen mahallinde hazır bulunacak memura müracaat ları tüzumu ilân olunur. ZAYI — Pangaltı Ermeni katolik Lisesinin ruhsatiyesi 15-8-932 pazar tesi günü ada vapurunda zayedilmiş tir, Adresime iade edilmediği takdir de hiç bir hükmü olmıyacağı arz olunur. dersen diye bana burayı tarif etti, — Lâhavle... — Yâ... Cevheri Efendi sevinçle tan rı misafirinin sözünü kesti : - Azacık bekle ve hemen yindi, yaptırdığı anahtarı eline Valdı kapıya indi, misafire; — Düş önüme! der gibi bir buyurun savurdu — ve mahalle camiinin kapısına götürdü, ka- pıyı açtı, misafiri içeri soktu ve şunları söyleyerek döndü; — Mevlâna sen tanrı misafi ri değil misi İşte tanrının evi burası, yanlış gelmiş- sin. Haydi hoşça kal, Allah ra- hatlık versin, bulmuş. Arkasına o saçma söz leri kime yazdırtmışsa yazdırt- miş... Arnavudun suratı haşaş çi- çeğine döndü. Gözleri Ağzı köpürüyor gibiydi.. Muhatabının üzerine atılmak heyecanlarma kapılırken Dilâ- ver devam etti: — Kurnaz adam dinler hid detlenmez dedik ya.. Kendini topla. Bak daha ne söyliyece- ğim.. — Yalan söylüyorsun., Şim di dinliyeceğim fakat sonra ba na bu yalanları ödeyeceksin. - Yalan söylüyorsam öde- rim.. Lâkin doğru söylüyorsam ne yapacaksın? düreceğim., Sen mi? © Münire mi? Dilâver ekşi birer | istihza ile Arnavudun suratına göz gez direrek: — Hemşeri sen biraz ken- dine gel bakayım.. Burası Y. kova, Piriştine değil. Türki- yede insanin kıymeti büyük- tür, Bir düziye öldürürüm.. Ol- dap insanları Kaza Kandilli Kız Lisesi Müdürlüğünden : Ağustosun 23 üncü salı gününden itibaren salı ve çarşamba günleri leyli ücretli talebe kaydına başlanacaktır. 1 Eylâl tarihinden itibaren de ünleri nehari, ücretli leyli kayıt mua- si için hüviyet cüzdanı aşı, sıhhat raporu tasdiknamesi, 6 adet fotoğraf lâzımdır. Fazla tafsilât için yukarda gös- terilen günlerde mektep idaresine müracaat edilmesi. baren aynı günlerde asli talebenin kayıtları tecdit edilecek müracaat et wniyenlerin yerine yeni talebe alınıcaktır. Eylülün 3 üncü cumar- tesi gününden itibaren mezuniyet ve diğer sınıfların ikımal im- Alikadarların mektebe müracaatları. İstanbul ye caddesin- Ana, ilk, orta velise sınıflarını havidir! Gümü a ioikdn hergün 9-18 e kadar müracast odilekilir. Tek 23746 — Beni kim aldatıyorsa öl | dü. rik la Siri a persenk. na p: erse ve Otomobil ada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız, Türkiyede bilâfasrla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpan yasına bir kere uğramadan sigorta yaptır- maymız. Telefon: Beyoğlu 4886, mede 225 liradır. Üç taksitte alınır. derecesinden itibaren aşağı maaş t yapılır. Yeni talebe kayıt muamele- mektep şahadetname veya Eylül birden iti Leyii & Nehari LİSESİ Açıldı konağında SAtıiLIK HANE Fatih'te Kız taşında Kıztaşı cad- desinde 15 numaralı hane satılık tar. Yedi oda, iki sofa, bir taşlık, üç abdesthane, hamam, kiler, kö- mürlük, ayrıca mutbak, meyva a- Zaçlarını havi bahçe, terkos suyu, hava gazı, elektrik mevcut ve bü- tün esbabı istirahali ve nezareti kâmileyi haizdir. Mühlacı lamir hiç bir yeri yoktur. Tramvay mev kine bir dakikalık mesafededir. Görmek için; ittisalindeki bakkal Ismail EÇ, ye, görüşmek için Ga- latada Voyvoda caddesinde Nur hanında 9 numarada Nişan An- donyan Efendiye müracaat. Istanbul beşinci icra memurluğun- dan: Bir borçtan dolayi mahcuz 9- lup satılmasına karar verilen hırda- vatçılığa müteallik eşyanın 25-8-932 tarihine müsadif © perşembe günü saat 16 dan itibaren Galatada Mah- mudiye caddesinde 96 No, hu dük- kân önünde açık arttırma usulile esü zayedesi icra kılınacağından talip- lerin yevmü muayyeninde mahallin. de hazır bulunan memuruna müracat ları ilân olunur. Doktor Hafız Cemal Dahiliye hastalıkları mütehassısı Cumadan manda hergün öğleden sonra saat (2,30 den Se; kadar İs- tanbulda Divanyolunda 118 ruma- valı hususü dairesinde dahili hasta. lıkları muayene ve tedavi eder. Ta lefon: İstanbul 22398. Iki kolunu göğrüne ik hasmının karşısın da durdu.. önünde afalladı, Dilâver şimdi göstererek; — Eğer mertsen © yumruk yumruğa vuruş; Arnavut bütün bütün alık» laştı. Dilâver en acı istihzasile: — Sen ciyeri on para etmez bir herifsin.. İşte seni (tahkir ediyorum. HE kuvve Veysi bu cesaretin yumruğunu ikeleeirk 0 lerini kan bürü Yomruğaağlki. Usul- süz, salla pata savurdu. Fakat ver başmı darbenin aksi cihetine eğmekle beraber, sağ dirseğile bir (pa- rade) yaptı. Hamleyi savuş- turdu. Ayni zamanda iki aya- İ ğınm ucuna yükselip yıldırım ! gibi mihveri bir hareketle sağ- dan sola dönerek aşağıdan yu- karıya hasmının çenesine amu >di bir (upercute) — yapıştırdı. Ai (Devamı erir ı ma suz TEM YA. La RR #S# # ai he n yüzüne |

Bu sayıdan diğer sayfalar: