1 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

1 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEATLES ERA m. Eş EEERAK | vur a bii alı | | çin mer eyi İdi his is ti MİLLİYET CUM ARTESİ 1 TEŞRİN iEVVEL 1932. Tehacüme Rağmen hiçbir Çocuk mektepsiz Kalmadı. Darülfünunun ıslahı pek esaslı olacaktır Tadilât meyanında müderris. ler arasındada mühim değişiklikler beklenilebilir.. İstanbul Darülfünumunun 1s | Edebiyat fakültesinde İâğvedi- İahı hakkında porfesör M. Malı 4m verdiği rapor | letince tetkik edilmiştir. Rapor Bâşvekâlet tarafmdan da tetkik edilmektedir. Yakında heyeti vekile içtimalarında müzakere edilecek ve Meclisin açılışında ilk içtimalara yetiştirilecektir. Haber aldığımıza göre hükü- met Darülfünunun tam mânasi le modern bir ilim müessesesi haline getirilmesi için maddi, mânevi hiç bir fedakârlıktan çe ir, Darülfünun 18- lah edilirken. bu meyanda bazı Yüksek mekteplerin vaziyetleri de mevzuu bahsolmaktadır. Ez sümle profesör M. Malş Mühen dis mektebinin ilgasile. bu mü €ssesenin fen fakültesine raptı hr terviç etmektedir. o Bundan başka Ticaret mektebinin âlt kısmı da Darülfünuna bir İktr- Sat fakültesi halinde ilhak edi- » programlarda esaslı tadi İt yapılacaktır. Darülfünun bütçesi halihazırda 800 bin li- vadır. Bu bütçe yeni teşkilâtta tevsi edilecektir. Buda 1933 Senesi için olacaktır. Fakülte lerde lâğvedilecek kürsülerden başka kürsüleri lâğvedilmeden tekaüde sevkedilecek veya açı- ğa çıkarılacak bazı müderrisler Yardır. Tıp fakültesinde lâbura İuvar mesaisine çok ehemmiyet Yerileceği için Iâburatuvarda ta ile birlikte çalışmayan ho- “alar fakülteden uzaklaştırıla- caktır, Kürsüler — YUM ar gi olan amli biri de edebiyat fakültesidir. Bu fakültede ensti tü mesaisine çok ehemmiyet ve tileceği için bu ilim şubelerinde Müderrislerin tamamen darülfü nuna bağlanmaları istenecektir lecek üç kürsü olduğu ve buna mukabil de iki kürsü ihdas edi leceği ümit edilmektedir. Bu meyanda şerhi mütun kürsüsü lâğvedilecek ve müderris bulu- nan Ali Ekrem Bey tekaüde sev kedilecektir. Hukuk fakültesin de kanun bilen ve tatbik eden adamdan ziyade hukuki kafa ile mücehhez hukuk âlimi yetiştir tihaz edil- diğinden fakültede mesai tar- zında bazı tebeddülât yapıla- caktır. Roma hukuku dersi lâğ vedilecek ve tarihi hukukla bir leştirilecektir. Darülfünun ho- caları meyanında serbest dok- torluk, avukatlık yapanlardan maada ücretli olarak memurluk yapan, İiselerde muallim bulu- nan mü isler ve müderris muavinleri de vardır. Darülfü- nun profesörlerinin ücretli da- hi olsa hariçte memuriyet yap- malarına ve bilhassa liselerde ders okutmalarına kat'iyen mü saade edilmeyecektir. Serbest avukatlık ve doktorluk mesele- sine gelince bunu da ancak mü him konsoltasyonlar. yüksek ih tisas işleri ve mühim hukuk meseleleri deruhte ve intaç şek linde yapabilecekler, sırf maddi düşüncelerle doktorluk, avukat lik yapamayacaklardır. Darül- fünunda ıslahat yapıldıktan sonradır ki bareme göre son de fa yapılan maaş sistemi tatbik edilecektir. Geçen sene hocala- ra 500 - 400 ilh.. maaşlar tayin edilmişse de müderrisler henüz bu maaşları almamakta, eski maaşlarmı muhafaza etmekte - Ekonomt İncir Vaziyeti İzmir ticaret odası- nın bir raporu İncirlerimizin vaziyetine dnir 12. Mevsim iptidasmdan şimdiye kadar li 5,614,510 kilo nala satılmış Bulgarista Di balmuzları | Son fiat Karadeniz balmumuları 7 kuruş, Anadolu balnumuları 71 kuruştur. Bulgaristan hölcümeti,Tür Ti ile yaptığı ticaret inde ve” Kamal bara sg ta tatbikini deruhte etmişti buna ni Türkiye de, Bulgaristanm ş, bömürlerine ve kaşkaval pey- ine karnı sapar tarife tatbik et ektedir. Bu vaziyet karşısında.Bul ticnret © munhedesindeki riavet etmediği anlaşılmak Memlekette Baba Katili Bir şerir mavzerle babasını öldürdü Ceyhandan yazılıyor: Ba civarda - | Adatepe köyünde oturan Mustafa is- minde şerir bir cinayet gecesi iki pimi ile birie- şerek Karalı Hatice isminde bir si teyi köy haricine götürmüşler ve eğ radıkları takdirde müdafaa için silâh ları olmadığını tevehhüm etmiş ve köye dönerek evdeki mavzeri almak ber olan Mustafa, mavzeri kaptığı gi bi babası Raşit Ağanın üzerine bo. Sındırsıdan yazılıyor: Bizedi- mahallesi o ahalisinden Kanbhemet, Hü Hüseyin Efenidinin evi- ne girmiş ve ailesi Hatice Hanımı tabanca ile kalbinden vurup ök Bir tahsildar kayboldu İZMİR, 29 — Kemalpaşa ka- za merkezinde ikamet eden tah- sildar Mahmut Ef. işmindeki bir zat evvelki sabah bir katıra bin- miş; keçilerini beraberine — otlatmak üzere civar dağlara muş. Katır akşam üstü boş Mk eve avdet etmiş, bütün intizarla- ra rağmen Mahmut Ef. gelmemiş tir. Mahmut Ef. dört günden beri kayıptır. Bir cinayete kurban git Maarifte Açıktaki Muallimler Şurayı devlete müracaata karar verdiler | Ecnebi ve ekalliyet mekteple- | rinden son kadroda açığa çıka- alliminden bazıları haklarını ara- mak üzere Şurayı devlete müra- caat etmeğe karar vermişlerdir. Bu musllimler 8—10 seneden be- ri ayni vazifede bulunduklarını iddin etmekte ve çıkarılmaların- da bir sebep olmadığını söylemel tedirler. Kendilerile | görüştüğü- müz açığa çıkarılan o musilimler den bazıları diyorlar — Biz bu vazifeye Hilsek evvelâ niçin bizi tayin et- tiler? Ve şimdiye kadar bazı ku- surlarımız oldise 8 seneden beri niçin vazifemizi almadılar. İki se ne evvel vekâlet müfettişi umu- milerinden mürekkep bir tetkik ve tasfiye komisyonu vücüde ge- tirilmişti. O komisyon uzun tet- kikattan sonra bizi vazifemizde bırakmıştı, bu sene böyle bir ko- misyon yapılmamış, tetkikat icra edilmemiştir. Kadrolar alelâcele yapılmıştır. Açığa çıkarılan mu- alimlerden oğu haksrz mua meleye uğramışlardır.” Stenoğrafı kursu Bugün Cağaloğlundaki Ame- Ni hayat ücaret lisesinde umuma mahsus yeni bir stenografi yani seri yazı kürsu açılacaktır. Tedri- sat üç ay sürecektir. Yazılma mu amelesi bugünden salı günü ek- şamına kadar devam edecektir. İlk mekteplerde tedrisat başladı Bu sabah © şehrimizdeki bü- tün ilk mektepler yeni sene ted- risatma başlayacaklardır. Bu se- ne bütün tedabir evvelce alındığı için hiç bir çocuk mektepsiz kal- mamıştır, Yedi yaşında olan her çocuk mektebe kabul | edilmiş, hattâ 6 yaşmda olup gösterişli o- lan çocuklar dahi almışlardır. Bu sene İstanbul ilk m birinci sınıflarına dört bi cavix talebe kaydedilmişti çok semtlerde beler ilâve edilmiştir. Sanat mektebinde tadilât Sultanahmetteki mıntaka san at mektebi binasında esaslı tadi- Iât vücude getirilmektedir. Mektebin matbaa kısmı kaldı rılmış, yerine elektrik atelyesi ya pılmış, demirhane ahşap iken be tona tahvil olunmuştur. Mektepteki demirhane ve dö- 'kümhane bacası 28 metre irtifa yüksetilmiştir. —— mi Bir amıflara şu Tahlisiyede yeni tertibat Tahlisiye İdaresi, Boğaz hari- cindeki bazı istasyonlara yeni ter tibatta deniz fenerleri, kurtarma aletleri ve saire temin etmiye ka- rar vermiştir. Bilhassa Boğazın en tehlikeli iki noktasına yeni bir fener ko- nacak ve bu meyanda da tahlisi- ye vesaiti almacaktır. Tarihin Çinde din ve felsefe kısmı Türk tarihi tetkik encümeni; Türk tarihinin ana hatları” o ünvanlı ese- rin “Cinde din ve felsefe tarihi” kıs mının yazılmasına darülfünun yal fakültesi dinler tarihi Hilmi beyi memur etmiş ç Hilmi Ömer ber. ve içtimsiyat tahsil etmiş, bilhas .. ek tarihine, eski dinlerin zuhüu- runa, tesisine ait tetkikat ile meşğul olmuş, bu hususta O salâhiyettar bir zattır. Mersin limanından giden vapurlar Fransız bandralı Lâ Mortin vapuru altmış altı ton makine malzemesini hâmilen Jimana gelmiş ve bir mikdar ihracat emteasi alarak Suriye tarikiyle Marsilyaya avdet etmiştir. İtal yan bandralı (Federiko ve Bul seno) vapurları | limana yirmi ton liçari eşya getirmişler ve li mandan yüzelli ton kadar hubu bat ve bin iki yüz mevaşi alarak Suriye ve Malta tarikile Marsil yaya gitmişlerdir. aminin k EMLAK SAHİPLERİNE ve MİMARLARA Beyoğlu Gaz Şirketi hör nevi GAZ tesisatını eski fintlarından yüzde 30 noksanına deruhte eder. İşleriniz için Şirkete müracaat ediniz ” | ta tedavi edilecek olanlar tedavi Belediyede Sıhhi Mürakabe Belediyede yeni teşkilât yapılıyor Şehrimizin kenar mahallelerinde bazı fakir hastalar günlerce yattığı halde yardımlarına yetişecek teyki- lât yoktur. Belediye, hem halki hastalığa kar $ı muhafaza etmek, hem de hastala- nı tedavi edecek sıhhi vesayada bu hunmak üzere bir sıhhi murakabe he yeti teşkil etmiştir. Heyet, İstanbu- İan her mahallesindeki evleri dola- şacak, nerede fakir, hasta sile bu- lunduğunu tetkik ederek hasta ara- yacaktır. Bu arama neticesinde ayak lecek, bazılarına sıhhi tedbirler ye olunacak, hastaneye sevkleri lâ- zım olanlar da hastaneye “kaldırıla- caklardı. Yeni teşkilâtte kâfi miktar da hekim ve hasta bakıcı bulanacak “kk heyeti bilhassa hasta- ıkların ne gibi vasrtnlarla geçtiğini, nasıl korunmak lâzım geldiğini anla taçaktır. Yüksek kaldırım | tamir edilecek Belediye yeni sene işleri içinde Yük esaslı bir surette iamir ve yeni bir şekilde tadile ka- rar vermiştir, Et neden pahalı Son zamanlarda” şehrimize külli- yetli miktarda koyun geldiği için U zun çarşı ve Kadıköyünde bir ko- yun kuruş arasında satıl maktadır. Buna rağmen mezbaha resmi yük- sek olduğu için et fiatları pahalıdır. Hayvan borsasında ayaktan, ya- Bi diri olarak bir karaman koyunu: nun kilosu on, on beş kuruştan mua mele görüyor. Karaman koyunu ke- sildikten sonra yarı ağırlığını kaybe diyor ve on kuruşa hayvan borsasn da muamele gören karamanın kilosu yirmi kuruşa çıkıyor. Kiloyu okkaya tahıvif şdince tah- winen etin okkası otuz kuruşa geli- yor. Buna okka basında “on kuruş mezbaha rermini, on kuruş da top- tanen kârmi zam etmek lâzımdır. Perakendeci de bu malı dükkünda el li kuruşa satıyor. Kıvırcık koyun eti de ayakta ola- rak kilosu yirmi beş kuruştan satıl dığı halde ayni seyri takip ederek kasap dükkânında seksen kuruşa çık maktadır. Darülfünuna giden belediye memurları Dahiliye Vekâletinin verdiği bir emir üzerine bundan sonra belediye ye alınacak memurların Darülfünü- na devam etmelerine müsaade edil- miyecektir. Bu emir üzerine bütün Belediye memurlarma bir tamin yapılmış, elyevm Darülfünun tahsili yapan on sekiz memurdan başka bundan son- ra hiçbir memurun Darültünana gi- demiyeceği bildirimini. Ada Seferleri Bugünden itibaren tarife değişti Seyrisefain idaresinin Ada- lar ve Yalova battı tarifesi bu günden itibaren değişmiştir. Bu sabah yeni tarife tatbik e dilmektedir. Yeni tarifeye na- zaran her gün Yalovadan İs- tanbula sa Sn ak- şamları da li ta öprüye iki vapur hareket edecektir. Köprüden de Yalovaya 8,25 te ve 18 de iki vapur gidecektir. Pendikten köprüye 6.55 te ve 14.30 da, Köprüden Pendiğe de 10,20 de ve 19:30 da iki vapur hareket edecektir. Büyükedadan Köprüye sıra- sile 6,10, 7510 da; 7.35 te; 8 de, 9;30 da; 10;40 da; 15;10da; 16,20 de; 17.35 te ve 18;5 te 10 vapur hareket edecektir. Köp- rüden Büyükadaya da hergün 10.20 ; 14:30; 16; 17:35; 18; 18;15 ve 19.15 te birer vapur hareket edecektir, Büyükadadan 8 vapuru ile Köprüden 8,25 ve 18 vapurları doğru postadır. Kadıköyünden Büyükadaya B.45 te diğer adalara da 10.40 İnsan. kulaktan âşık olabi- lirmiş. Bunu. ben kendi nefsim | de denedim, Kaç zaman var ki, kiminle | görüşsem, onun methini işitir | oldum: — Aman, azizim. Su değil | şerbet. Bardakla © içme... Bu- İarsan damacana ile iç l — Mide, bağırsak. böbrek.. kum, taş... Ne hastalığın varsa kökünden söküyor! — Kaç zamandır İstanbul- da yaşada bu sudan bir avuç olsun içme! Adeta inanacağım gelmiyor. — Kefeliköy © suyuna git- medin ha.. Aşkolsun sana. Dedim ya. beni adeta kulak- tan âşık ettiler, Geçen gün ne olursa olsun, diyip yola çıktım. Bu namlı suyu bana tarif e | derlerken: — Kireç burnu ile, Büyük. dere arasında,... demişlei Yolda vapurun £ çımacısına danıştım: — Kireçburnunda (mı in- sem, yoksa Büyükderede mi? | Çımacı. bir parça düşündük ten sonra. cevap verdi: — Kireçburnuna daha ya- kın düşer!.. Rumeli sahilini takip eden vapurumuz, çarçabuk Tarabya- ya vardı. Tarabyadan sonra da Kireçburnu... İskeleye çıkınca sağa saptım.. Beş on adım yü- rüdüm. yürümedim bir çeşme göründü. Üzerinde dün yazıl. mış gibi pırıl pırıl (o bir kitabe var.. Kitabede şunu okudum: “İshak Ağa. Emini gümrü- kü Âsitâne.. Sene 1163., Acaba £ söyledikleri çeşme bu mu? Su dolduran Buralarda bir çeşme var- mış, pek meşhurmuş.. — Acaba bu mu? İhtiyar, elindeki kovayı çeş menin musluğu altından çeke- rek durakladı; neden sonra ha- Urlayarak: — Anladım, dedi. sen Ke- feliköy suyunu arıyorsun.. Son bir ihtiyara gösterdi: — Doğru bu yolu tut... Oto büs durak yeri var. o Oradan sap... Yüz adım kadar yürü... Solda bir tepe göreceksin. Te- penin altındaki dereye in.. İşte menşur su oradadır... İhtiyara (o teşekkür ederek yoluma devam © ettim.. Durak yerine o gelince sola saptım. Çıplak ayaklı birkaç çocuk, gü- neşe karşı oynuyorlardı: — Çocuklar. Buralarda iyi bitirmeden soçlarma camalık mayi kurde- lâsini takmış yetişkin bir kız, önüme düştü; beni | birkaç a- dım yürüttükten © sonra elile ti: — Bak... Çayırbaşıllar ain- ruyor!... . ker da kim? Kızcağız.. cehaletime hafifçe gülümsedi: —A.... Çayırbaşılılar işte.. Gösterdiği yerde. birkaç yeldirmeli kadın oturuyordu. Çayırbaşılılar. bunlar olacak- İ tu. Yolumun üstüne çıkan ku- rumuş bir derenin dolambaçlı yatağını takip ederek bir tepe ye tırmandım.. Fakat Oo çeşme hâlâ meydanda yok.. Tombul bir kız. bacak bacak üstüne at- mış, huvardaca şarkı ( söylü- yor. Biraz sıkılarak yanına yak- laştım: — Affedersiniz. Bu taraf- larda bir çeşme varmiş.. ta birer vapur hareket edecek- Şakrak bir kahkaha ra elile Büyükdere — caddesini | dü da. derenin içine doğru seslen- di: — Pembe, kız... Cici Beyime yol aç.. Su içecekmiş.. Bu Cicibey, her halde ben olacaktım. Fakat, kendi üzeri- me almak işime gelmedi. En ciddi tavrımı takımarak aşağı indim. Kefeliköyün (o meşhur çeşmiesini size birkaç © kelime ile anlatayım: Toprağın içine yerleştirilmiş sekiz on santim | uzunluğunda. geniş ağızlı bir boru.. Bu borudan sicim inceli- ğinde bir su akıyor.. Buna akı- yor denemez. damlıyor demek daha doğru olur.. © Çeşmenin üstündeki gümbete sıra sıra des tileri” dizmişler. Bir destinin dolması için. hiç olmazsa iki saatlik bir zaman ister. Bana ne zaman sıra geleceğini düşü nürken, tombul © Çayırbasılı- Din sesi duyuldu: — Çekilseneze be.. Ağabey ciğim su içecek!... Ne ise, bu sefer bir derece terfi ettik, Ağabey olduk. Maa mafih, Ağabey hitabı, Cicibey ii daha hoşuma gitmedi de- , Avucumu dua eder gibi aç- tım. İçerisini o çukurlatarak alabildiği kadar su ile doldur dum, fakat bu bir o pençe su bana mısın demedi. Tekrar bir avuç.. Yine hiç içmemiş gibiyim.. Bu şefer, iki avucumu kullanmağa karar ver dim. Nafile... Kandırmıyor. Çayırbaşılı kız. yeniden bir şarkr tutturdu; Seni sevmiş te yaratmış ya- radan... Küfirin ne de güzel —| sesi var. Yanında çamur rengi bir kadın var. Kız şarkı söyledik- çe homurdanıyor: — Abe ne oldu sana bu- gün... Tuttu yine (o sevdalı da- marı — Aman'sen de: Ne olur sevdalı olursam. Şimdi cümle âlem sevdalı... Biz de modaya uyuyoruz. İhtiyar çingene karısı çü- rük dişlerini ( göstererek gül- > — Modalr mısın sen kız? — Modalı mıyım, Adalı mı yım, ben de şaşırdım... Çeşme başındaki nöbet usu lüne hiç diyecek yok doğrusu... Herkes sırasına razı.. İlk ge len. kendinden sonra gelenden daha kıdemli sayılıyor. Çayır- başılılar hak. hukuk tanır in- sanlar. Bir Rum kızı. tâ Tarabya- dan yayan gelmiş. Belli ki işi de acele.. Fakat sırayi bozma- lediye aklından © geçirmiyor. Yal- nız ikide bir kolundaki (saate bakarak; — Ah, vire... Sok vakit geç- | zam. imiş. Daha üç desti dolacak. diye söpleniyor. Bu çeşmeden, cuma günleri tâ Adalardan, Bakırköy. Yeşil köy gibi uzak yerlerden su dol durmağa gelenler varmış. Ve Çayırbaşılı diyor ki: — Geceden çıkarız yollara.. Bakarız, yine dolmuş insan... Yok rahat, bu yabancılardan...» in suyu para ile pul la amma. (o buradan bir m su doldurmak. ( yerin al- Maamafih geceleri nisbeten kalabalık az oluyor. yani iki saat kadar beklenirse bir Da- macana (su doldurulabiliyor- mr Ş metedildiği ka- dar varmış. Ben ömrümde bu kadar hafif su içtiğimi hatırla- mıyorum. bu sudan içilecek olsa | zetelerdeki ikti tün gün Ea l Istanbul Nasıl Eğleniyor? Kefeliköy suyunun başında.. İstanbulun şifalı sularından biri, Boğaziçinde f Kireçburnu yanında, sicim gibi akan bir sudur | Sizin kulaktan âşık olduğunuz var mıdır? - Çayırbaşılıların toplandığı çeşme başı.. - Bir desti su, kaç saatte dolar? - Bir içim suya doyum olur mu? - Su yüzünden yaz kış Kireçburnunda oturanlar var - Armudun iyisi ve suyun iyisi.. yine midesinde bir duymayacak. Hasılı ey kariler. Bu suy bir içim su dediğimiz dilberler şişkinlik | gibi doyum olmuyor.. Dönüşte, iskele memuru ile yine suya dair konuştum: — Beyim. dedi, bizim Ki- reçburnunun suları biribirinder alâdır. Şu gördüğünüz İshal | Ağa çeşmesinin suyu öyle çal | idrar verir kir insan bira iç, gibi olur... nıyor, yaz sıcağında kesiliyor. Amma » yü nün suyu başka... Onun dünye yüzünde bir eşi daha-yok.. Bu su yüzünden Kireçbur- nunda yaz kış oturanları bili rim, İsmi lâzım değil, bir dok- tor vardır. yalnız bu sudan i- çer. Sonra, kum, böbrek has- taları tâ nerelerden gelip bura- dan su alırlar. Malüm ya. herkese inan ol- maz. Kendi elinle “doldurma. lism ki şifalı su içtiğini anlaya- sın... Dönüşte kendi kendime dü. şünüyorum: — Armudun iyisini dağda ayılar yer. — derler. Yazık ki suyun iyisini de Çayırbaşınm kıptileri içiyor! İ M. SALAHADDİN Hayatı Ucuzlatmak Dahiliye Vekili yeni bir tamim gönderdi Dahiliye Vekili Bev, müsböt neti cesi her tarafta halkı memnün eden ge hakkında belediye ve idare amirlerini yeniden teşvik ve tahrik için bir tamim göndermiştir. Bu e bemmiyetli tamimi neşrediyörüz? pasar çılmasmın temini hakkında Vekâlet tamiminin idare ve belediye reisleri tarafından fili tatbikatı, açılan yer. lerde halkin memnuniyetini mucip olacak iyi neticeler vermektedir.Şah #i müşahedeler, resmi raporlar, hur susi mütalealar, aile tecrübeleri, ga- makaleler ve kre nikler ve bilhassa alâkadar fertlerin ifadeleri bu neticeyi teyit ve teşeb- büste devamı şevik edecek mahiyet. tedir. Bu müspet ve müsmir neticeyi da ha verimli ve daha tutumlu yapmak, yani mevcut İçtimai ve iktısndi şart İar altnda halka ve aile iktesadına bu kadar faydah olan müesseseleri mevcut imkânlar dahilinde daha zi- yade tekemmül ettirmek idare ve be iye amirlerinin ilk vazifelerinden noktai nazurına göre İn unum işarımı rica

Bu sayıdan diğer sayfalar: