14 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

14 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LALA zam LE & © N v i “ t g N . N » N N a N h g £ mi AL e e 6 Spor Atina olimpiyatları Yunanlılarla yaptığımız tenis maçları nasıl geçti ? ATINA, 13. A. A. — Dün yapılan | Disk ve Çekiç atma müsabakaları: Çekiç atma : 1 inci Kozic o (Yugoslavya), #6 metre 885 “Balkan rekoru”, 'upan (Yuzaslavya), Bodera (Romanya). 2 inci Lieut (Yugoslavya). 3 üncü Gantehec (Bulgaristan), Umumü tasnif £ Yunanistan, 47 puan, Bulgaristan 7 puan. İngiliz bahriyelileri olimpiyatta ATİNA, MAA— ime cumartesi ve günleri Stadyomda devam edilecek; tir. Oyunlara davet edilmiş olan | giliz bahriyelileri, pazar günü önle- rinde müzika olduğu halı rm — Le da bir geçit yapacaklard Kİ elini fali lunacak niz bahriyelileri adedi. nin 2000 den fazla olacağı tahmin edilmektedir. Tenis maçında ATİNA, 13. A.A — Türkiye - Yunanistan arasnda tenis maçında: Sunt (Türkiye), 6/3, 3/6, 6/3, 7/5 Stalios (Yunanistan) 1 yenmiştir. Yukarıki rakamlardan da anlaşı- hararetli ol- (Yunanistan), $ yan (Türkiye) yi, 6/4, 8/8, 7/5 yen miştir. Çift erkekler müsabakası karanlik bastığından tehir edilmiştir, yarm tekrar oynanacaktır. Türk takımı birinci seti kazanmış, ikincisini kaybetmiş, üçüncüsünü de yine kazanmış idi. Dördüncü set'in icrasına biraz yukarıda söylediğimiz veçhile karanlık mani olmuştur. Yugoslarya - Romanya Turnuvanın gözde takımı olan Yu goslavya timi, geçen seneki turnu- yanın galipleri olan e Romanyalıları yenmiştir. Tebliğ ISTANBUL, 13 A.A. — İstan- bul mıntakası riyasetinden: 15 teş jevvel 932 cumartesi günü şeh ik olan Sovyet spor- ka beyetlerimize ( dahil aza ile müttefik klüpler idare heyetleri ve sporcularımızın saat8,30 da Tophane'de Seyrisefain salonu önünde hazır bulunmaları rica © lanur, Türkiye birincilikleri kur'ası çekildi İZMİR, 13 A.A, — Türkiye futbol birinciliklerine iştirak et mek üzere dün akşam geç vakit Konya İdman Yurdu ve (bugün akşam üzeri de Trabzon İdman ocağı sekrimize gelmişlerdir. Her iki kefile İzmir sporcuları ve mın taka erkânı tarafndan karşılan- mış ve otellerine yerleştirilmiyler- dir. Türkiye futbol birincilikleri nihai müsabakalarına bizzat neza ret elmek üzere futbol federasyo- sin vapuru İle şehrimize gelmiş! Hamdi Emin Bey, İzmir oyun- cularmdan İstanbul ve halarında göremedikler de görmek arzusunu izhar etmiş olduğundan 21 teşrinievvel cuma günü yapılacak final maçından evvel ilki İzmir vmubteliti teşkil edi lerek bunlar arasmda bir müsaba ka yapılacaktır. Türkiye futbol birinciliklerine iştirak edecek olan beş grup birin cisi arasında çekilen kur'a netice inde takıllar şu numaraları al mışlardır* “1 « Konya, 2 - İstanbul, - 3- İz - Trabzon, $ - Eskişehir.” Buna nazaran fiküstür şu söret le tesbit edilmiştir: Idteşrinievvel cuma: saat 13,30 da resmi geçit, saat 14 te bir ve iki numaralı takımlar o arasında maç, Hakem Cafer Bey, Saat 16 da üç ve dört numaralı takımlar arasında maç. Hakem Abdullah Bey: 16 teşrinievvel pazari saat 16 da bir ve iki galibi beş numaralı takımla karşılaşacaktır. Zİ teşrinievvel cuma: saat 14 te iki İzmir karışık takımı arasın dn hususi müsabaka, Saat 16 da üç ve dört galibi ile 1, 2 ve 5 za- libi arasında final, Berabere ka- lan takımların oyunu temdit edile cektir, Temdide rağmen berabere kalanlar hafta arasında karşılaş- urılacaklardır. Türkiye- İrakdostluğu Reisicümhur Hz. ile Kral Faysal Hz. arasında telgraflar teati edildi ANKARA, 13 (A. cümhür Gazi Mustafa Kemal Hı retleri İrakm milletler cemiyeti esi münasebetile | İrak kralı Faysal Hazretlerine aşağıdaki tel grafı gö “Komşu ve dost İrakım tam is- tklâline sahip (bir devlet olarak milletler meclisime (girmesi beni ve Türk milletini pek memnun e- den bir hâdise olmuştur. İHara- retli tebriklerimi takdim eder ve çok samimi dostluk hislerimi bu mes'ut vesile ile de tekrar ey'e- rim.” Gazi Mustafa Kemal Irak Kralı Faysal Hazretleri şu cevabı göndermiştir: “İrakın tam devlet olarak milletler cemiyetine girmesi dolayısile zatı fahimanele rinden tebriklerinizi samimi telgrafnameniz. en güzel tesiri yaptı. Daima her | türlü takdir ile hatırlayacağımız | kavvetli dostluk hislerini ifade bu yurmanızdan dolayı kendi namı- ma ve İrak milleti namına en sa“ imimi şükranlarımı zatı fahimane- lerine takdim eder, zatıfahimane leri için izret ve saadetin detamı Bı, şanlı Türk milleti için bir ebe- di ikbal temenni eylerim.” Kral Faysal Yeni alyan kabinesi iş başında beyannamesini kil M. Gemboes bir burjuva ol- mak sfatile sermaye ile işin uz- laşmasma çalışacağını ve sosyal demokratların ameleyi kendi men fanlleri uğrunda basamak olarak meydan vermiye- iin söyliyerek . demiştir ki: mevzuu baha değil- dir. Muarızlarımızı açık bir müca düşünceler arkasından doşanlara karşı manialar konulacaktır. Ka- pitalizmde değişiklik yapılması. na kat'i kizum vardır. Faka pitalist nizamı tarsncak tedbirler beklenilmemelidir. Ben inatçı bi düşünceyi kabul ederim. Hane- | dan meselesine gelince bu mesele üzerinde o durmak stemiyorum. Çünkü bir defa bugünün meselesi değildir. Hattâ Ottava taraftarla. rı bile bu lar içinde görüşülmesini istemez. “Böyle bir seyin ne tahtın, ne kra- İm ve ne de milletin menfaatine uygun ulur. Bu meseleyi görüş mek sırası geldiği zaman açıkça karşı karşıya gelebiliriz. Devlet etmek istediğim iddiası çok gülün ştür. Saltanat Naibinin bütün Ma- çarları sahsında temsil ettiğine ve bütün milletin ümitle bakabilece- ği mmtakanın ancak devlet reisi olduğuna samimiyetle o kaniim. Macaristanın harici siyasetine ge- lince; bu siyaset kont Bethlen si- yasetinin devamıdır. Maamafih bu memleketin menfaatleri icap ettirse de bu yolda değişiklikler yapılmıyacak demek değildir. Ma caristan komşularına kargı müca- dele değil sul açmıştır. Herkes Lo zan düşüncesinin tatbikıni istemek hiç bir harp siyaseti gütmüyor. Bizim si- yasetimizin ana çizgisi mantık ve aklı selimdir. Ancak Tuna havza- sında Macaristansız hiç bir siya. setin yürütülmeyeceğini Avrupa iyasetiyle uğraşanların anlaması lâzımdır. İktisat meselelerinde i- se umumi moratoryom düşüncesi ni kabul edemem, Bu, iktrsat işle- rimizi altüst eder. Kısa veya uzun vadeli ecnebi kredilerine uygun bir şekilde alacaklılarla anlaşabi Viriz. Bitaraflı hiç b bir tedbir alma ! Memlekette Kendi kendine Sünnet Bir çocuk dağda kendini sünnet etti | merbut Soğanlı köyünde Kıbrız oğ- İ lu İsa isminde onaltı yaşında bir ço- cuk dağda kendi kendisini sünnet et miştir. İsa onaltı yaşma © gelinceye ! geçtiğini, biran evvel | sünnet edil- mesini dedesinden rica etmiş ise de dedesi, bu iş için parası olmadığımı, biraz daha sabretmesini söylermiş, Arkadaşlarının alay etmelerinden fe Ba halde sinirlenen İsa nihayet kes- kin bir bıçak almış, köy yakinindeki palamut dağına çıkmış ve orada sün net ameliyatını bizzat icra eylemiş- tir. İsa, iki gün kadar yattıktan son va iyileşmiştir. Taa bu suretle arka daşlarnın — alayından kurtulmuş, hem de Dedesini masraftan kurtar. mastar, Bir meczup boğuldu AMASYA, 10— Nereli ve kimin i olduğu meçhul bulunan sz isminde bir meczup şehir içinde do- laşmakta ve çoluk çocuğun eğlence. si olmakta idi. Bu zavallı dün gece ekseriyetle yatmakta bulunduğu be lediye önündeki ırmak duvarının ü- zerinden nehre düşerek — boğulmaş, sabahleyin naşı görülerek (belediye tabibi ve müddetamemi beyler tara fından muayenesi yapılmış, defnine ruhsat verilmiştir. Hasır iskemle yaa rine tahta iskemle tamim etmiştir. konulmasını Para için cinayet Ceyhandan yazılıyor: Kasabaya i- ki saat mesafedeki Kıvrıklı köyü ©n beş kişilik bir çete tarafından ba sılmıştır. Haydutlar köylülerden Ha cı Hüseyin oğlu Mustafa ağanın e- yini basmışlar 170 lirasını almışlar, kesmek suretile öldürmüşlerdir. Haydutlar elebaşısnın Menkit köy muhtarı Kara Mehmet ve ayni köyün korucusu Mümin Akif oğln Hüseyin ve Selim oğlu Ahmet oldu ğu anlaşılmış, üçü de tevkif edilmiş lerdir, Diğer şeriler aranmaktadır. Dörtyol portakalları Dörtyoldan bildiriliyor: Dörtyo- hun Ticaret ve Sanayi Odası İkinci Reisi Hasan Vicdani Bey şu izahati verdi; — Biz Dörtyollular geçen sene portakaldan çok ziyan gördük. Rus tüccarları vaktinde mal almadılar. İstanbula ancak 30-40 bin sandık gönderebildir. Şimendifer tarifeleri daha ucuz olsaydı hem biz, hem de kumpanya zarar görmezdi. Bu se portu zı vapurla gönderece- ğiz ve sandık başına beş altı kuruş istifade etmiye çalışacağız. Vekülete şnüracaat ettik. Tren ücretlerinde | tenzilât yapılacağını zannediyoruz. İ Portakalcılarımız on gün sonra mah | sullerini toplıyacaklardır. Yolda bir ceset Uşaktan yazılıyor: Uşağa merbut Çarikköyle Ortaköy arasındaki yol- da meçhul bir ceset bulunmuştur. Tahkikata girişilmiştir. Bir çocuk haşlana- rak öldü Bursadan yazılıyor: Burada çok te oturan gümrük hamalladarından feci bir kaza oldu. İstanbul - Fatih- beraber kaplı- <aya gelmişti, Dün Salihaddin kay- narca kaplıcasında havuza düşmüş, ü havuzun içinde ve kaynar müddet kalmış, haşlanarak bilime; ve ölmüştür. Elektrikten öldü Trabzondan yazılıyor: Burada za: İn ücretleri tenzil edilmezse bir amele damda elektrik teline do- kunmuş ve hemen cereyana “kapıl- mıştır. Diğer amele arkadaşını kür- tarmak istemişse de o da cereyana kapılmıştır. Birinci amele ölmüş, i- kindi amele yaralanmıştır. Muhtelit mübade- lede umumi içtima hasır iskemleleri kaldırtınış, ye | | il LONDI Herriot, ! Möbhtelit > komisyo- KANI GEENEEV VEE Birinci Sahifeden Geçen Yazılar | (Başı 1 inci sahifede) yesini kullanan sanayiin daha ziyade himayesidir. Teşviki sanayi kanununda bazı madde- lerin tadilidir, Müktesep hak- lara riayet şartile bunları tan- zim ve tesbit etmeyi kim iste- mez? Esasen İktisat vekili Mahmut Celâl Bey. memleket sanayii hakkında düşündükle- rini şöyle ifade etmiştir: 'Kontenjantman sistemini Türkiyede tatbiki... Bizdeki sana hizmet etmiş ve mak mira Ve bu himaye yi gümrük tarifesinde yapılacak | tadilâta raptetmek kontenjant- mandan doğan himayeye mürec- cah bir usuldür. Sanayiimiz için bir program tanzim edip ilân ede seğiz. Bu programla hangi sana- yiin ne şekilde himayeye mazbar olacağı tesbit edilmiş olacaktır.” Yazısının bir yerinde mu- harrir diyor ki: — “Teessürle görüyoruz: Büyük sıkıntı ve buhrandan herkes müte €ssir ve mustaripken kimse ne is- ezeli sükütlarmda, İş adamları ve idareciler ise vaziyete tamamen İükayt,, Kimse bu ye karasal is temiyor, fikrini küstahlık, arkeyi Sddedi- yor. Bu sözlerin de hakikate uy- © | gunluğu noktasından tutar ye" ri yoktur. elerimiz hak- kında böyle bir hüküm vermek için onları hiç görmemek, oku- mamak lâzımdır. Hakikatin mutlaka bizim taraftâ, bizim yazılarımızda ol duğunu iddia edecek değiliz. Fakat aklımızın erdiğini yaz- maklan da geri kalmıyoruz. Muharrir bey. kendi fikrini be- yan etmeyi küstahlık, nezaket- sizlik sayabilir. Fakat başka- larının da kendisi gibi, böyle düşündüğünü sanmağa haklar yoktur. Böylece yüksek perdeden söyleyen ve yazan bu zatm ya- zılarını okurken, umarsız ki makalesinin :nihayetinde huh- ranım. ıstırabın yaralarına ilâç bulacak, derdin. çarelerini bi- rer birer sayacak; işin içinden öyle çıkacak.. Yazık ki ümidi. niz boşa çıkıyor. Ne yeni bir şey öğreniyorsunuz, ne de mak sadı anlayorsunuz? Yarım res- mi bir müessese tarafından ay- da bir defa çıkarılan İktisadi bir mecmuanın başyazısı de- magojik şeylerle mi dolmalı? » * Makaleyi yazan efendi. İs- tanbulda bir kaç fabrika mü- messilinin ortalığı velveleye Fransiz Başvekili Londrada (Başı 1 inci sahifede) lardır. M. Baldwin ile harbiye, bahri. ye ve hava işleri mazırları Cenev re'de toplanan silâh kuvvetlerini azaltma konferansına iştirak et- mişlerdir. Fransız « İtalyan görüşmeleri, bütün gür devam edecektir. LONDRA, 13 A.A. — Resmi rında Mac fikir ve hareket serbestliğine ma- lik olacağı teyit olunmaktadır. A, (Havas) IS A.A — inde şerefine isinden rica edilen W£, M. Mac Donald ile yap tığı mülâkatlardan memnun kal. dığını söylemekle iktifa etmişlir, M. Fon Meurath'ın mektubu CENEVRE, 13 A.A. — Alman hariciye nazırı M. fon Neurath, M. Henderson'un kendisine tesli- lan müzakerelere devam etmek üzere Cenevreye gelmesi i > yaz mış olduğu mektuba verdi vapta bu mesele hakkımda iler başvekili M. Mac Donald ile gö- rüşmekie olduğunu ve bu sebep- ten dolayı M. Henderson'un bu davetini kabul i bil. dirmiştir.. M. Fon Neurath Cenev- verdiğinden bahsederken di- or a Üç buçuk 303, kontenjan ve tahdidatın adeta aleyhinde ©- lan memleket efkârı umumiye: nin (fikirlerine!) afakı tuttu. Fabrik; miz, bir Vekili hastalıktan istifa- ya mecbur ettiler.” Devlet işlerinde böyle ha- fiflik olamıyacağını bilmeyenle re diyecek sözümüz yoktur. Cümhuriyet Türkiyesinde hiç bir vekil, kalabalığın haksız dileklerine, yersiz tarizlerine karşı mevkiinden çekilmez. Ka labalığa rüşvet vermenin bizim rejimde yeri yoktur. Sonra dikkat ediliyor mu, sözleri rasında, memleket efkârı umu- miyesinin kontenjan ve tahdi- datın tamamen aleyhinde ok duğunu da söyliyor. Başka bir yerdede şöyle diyor: Fabrikatörlerimiz işleyen bacaları gibi açılmış ağızlarını bi raz kapasmlar. Memleketin baş- ka dertleri de vardır. İktmat Ve- kâletini ve hükümeti, o dertleri düşünmek ve halletmek için çalış örlerimiz lâtfen mü sa En hafif bir tabir ile gafle- | tin büyüğü şu ki, bu muharrir İktisat vekilini veya hüküme- ti yalnız ye yalnız sanayicile- ri tatmin için çalışır gibi gös- teriyor, Köylü ve amele lehin- de edebiyat yapıyor. Başka bir vesile ile de “yazmıştık: Hiç bir sebep, hiç bir mülâhaza; Türkiyede köylü ve müstal sınıfını unutturamaz. Çünkü milli kuvvetin temeli, kaynağı odur, ticarete yer hazırlayan odur. bütçe müvazenesini ya” pan odur. Onun içindir ki, hü- kümel; sanayi (o meselelerini mütalen ederken olduğu gibi, bütün karar ve tedbirlerinde köylünün müstahsilin menfaa- tini her şeyden üstün tutuyor; alman karar ve tedbirlerin bu ana kütleye nasıl bir ya külfet getireceğini düşünüyor. » b Mahmut Celâl Bey. İş ban kasının umumi müdürü idi, O- nun bu sıfat ve vaziyetine ba- karak İktrsat vekilimizin ikter satta İiberal olduğunu sanan- lar varmış.. Böyle düşünenler, şüphe yok ki. ne Celâl Beyin, ne de bankanm hakiki karakte- rini bilmeyenlerdir. Hakikatte, İş bankası; milli iktisat bün- yesi içinde bütün manasile mil- Hi bir uzuvdur. (Başka bir ma- kalemde bu meseleyi tahlil ve izah ederim.) Siirt meb'usu MAHMUT Harp malülleri Buhran vergi: alınmıyacak Harp Malülleri cemiyeti umumi Merkezinden: 1 — Harp malâl. lerinin maaşlarile terfih zamları» nın 1847 No, lı kanunun | 2 inci maddesinin A ve D fıkrüları mu- cibince kazanç ve 1890 No.. hı ka- nunun 2 inci maddesinin B fıkra- &ı mucibince buhran verğisinden müstesna tutulmaları lâzım geldi- ğini Maliye Vekâleti celilesinin 3634/34 No. lı emirlerile © bilü- mum defterdarlıklara tamim edil miştir. 2 — 65) No, hı terfih kanunu mucibince 200 lira değerinde era zi tefvizi icabeden beşinci ve al- tmet dereceden malâl — efrattan şimdiye kadar arazi almayanlara istihkaklarının derhal tefvizi ki- zurm Maliye Vekâleti Celilesinin 394/28 No. lı emirnamelerile def- b ıklara tamim olunmuştur. Gerek vergiler hakkında yanlışlı- #a maruz kalmış olan ve gerekse arazi alamayan malül arkadaşlar rın derhal merbut bulundukları malmüdürlüklerine müracaatları rica olunur. ——————ğ———— Neurath'ın Cenevreye gitmiyeceği resmen teeyyüt etmiştir. Henderson'a yeti kabul etmiş olduğundan e lsyı M. fon Neurath'm başka tür Tü hareket edememek istirarında olduğu tasrih edilmiştir. ' Memlekete en büyük fenalık | Büyükdere | sınıf kavgasına yol açmaktır | Yangını (Başı 1 imci sehifede) da yarardan 14 yaşında Nuri E£. nin bazı sözleri çıkmıştı. Bu meyan- da İsmi geçen Bankası ma hasebecisi Refik B. bize şunları söy lemiştir. “1 — Yangın benim katımdam İ çıkmamıştır. Ben hanenin orta ka- lında oturur ve diğer birinci ve ü- 2 — Merdiven asla: be bulunan ve bizim katı merdivenden ayıran di ğer kiracılar tarafından sürgülenmiş bir camakdin ile ayrılır. 3 — Kaymvaldem tarafından sa- at “a uyandırıldığım o zaman camekânların arka tarafında yani di ğer müstecirlere ait taraftaki me: İ venin alevler içinde olduğunu ve zi- ya camekânlardan aksederek bizim sofayı aydınlattığını gördüm. 4 — Yangını görür görmez ca mekânlı kapıyı zorladım, açamadım. Yukarı kattakilere bağırmağa başla örn, Onlar biraz geç. fakat gerek Ib him Efendinin ve gerek diğer ha- ımların beyanatma nazaran benim bağırmamla uyanmışlardır. Yastığı- mın altında bulunan bir tek tabam- cayı atmak hatırıma zeldi, tabanca- yı aldım fakat uyandıklar için ata- madım, 5 — O aralık Büyükdere polisi mürettebatından o Refik Efendi ile karşılaştım. Yukarıda insanların ol. duğunu söyledim. Mumaileyh tara- fında kırılan camekinin kapısından onlara bağırıldı. Alt kattan orta ka- ta kadar olan merdiven yanmış, biz- den yukarı olanı daha yanmamıştı, Eğer balkona çıkmayıp merdivenden bizim kata inseydiler hiç birisine bir Nis Efendi buradan inmeleri için ba- ğırıyorduk. Belki sesimizi işitmiyor- lar diye pencereyi — açtım. balkona bağırmağa başladım. 6 — Komşu Yanko Efendi o ara- lık sokakta, | kiracılar da balkonda ferdat ediyorlardı. Yanko Efendi on ların atlamaları için bir halı. istedi. Salonun halısmı çekip attım ve son- ra üç dört kişi tuttular, Halıya atl yorlar zannile ben de ele geçenleri kurtarmağa çabalıyordum. 7 — 14 yaşında Nuri Efendinin deli gi sayalım kâmilen kur. şarı atığım gil İ ğer taraftan ütulenmiş kaç çamaşır ile eline geçen lüzumu olmayan çocukların eski elbiselerini ancak cil arabilmiştir.. Bu kurtarış ta da memur Pefik Efendinin yardı ma çok olmuştur. komşularımız tarafından ve parça seccadeden başka eş- yam kâmilen yanınış hattâ arkama giyecek vakit * ılamamışım sokağa arkamda pijama, yalmayak ve terlik ile fırlamışımdır. Buna da beni © hal | de gören yi rın tutuştuğunu dünkü müshamız- da yazmıştık. Büyükdere kaymakamı Hüdai B, evvelki gece yangın #ahasma giderek jandarma tarafından alı- Dan tertibata nezaret etmiş, köy- lünün de yardımile ateş sabaha karşı söndürülmüştür. Harpte kaybolanlar . MUENST ER, IS A.A. — Volff temel olan beynelmilel kongreye avdet etmeğe ve kayitlerine kay- boldukları işaret edilmiş olan bir çok kimselerin ne oldukları an- meydana çıkarmak için lamak, büyük harbe iştirak etmiş olan Sonradan kimin | kurtardığını bilmediğim fakat erte- | M. Fon Papenin bir nutku ; MÜNİH, 13 A.A, — Vole anamdan: Başvekil M. Fon âzası huzurunda bir nutule sö) miştir. Mumail i harici siyasetinin mülhem ol fikirleri izah etmiş, bu siy; bayatın esaslı ve ezeli hak nilebileceğini söylemiştir. Bundsf| sonra M. Fon Papen, medeni si) letler arasmda ahenkli bir mes işlirakini tahakkuk ettirmeğ lışan harici siyasetinin tarif etmiş, fakat her & monya temayüllerini ve elastikiyetten mahrum bi muahede zencirleri ile mpi teşebbüslerini reddetmiştir. Almanya, yalnız kendi hürrit( ti için değil, aynı zamanda gsf kültürü için mücadele etmekiği ir, yeni bir devamlı rabıta “ etinde olduğunu e) yan etmiştir. ğ Alman kültürü ne Alman na yabancı olan bir kültür, ne #l sasi anarşi olan bir fertcilik ve #İ de halk kültelerinin kollektif reketleri içinde kendisini kaybet iristiyanlığa istinat © sas: bulmalı, ona K# lem senevi taksitleri aş heyeti İngiltert hükümeti ile senevi taksitler s9) selesini görüşmek üzre Londraff| hareket etmiştir Çetin ve amansız hayal tleadelesinde MUvE fakiyetin bi olan , sinirlere malik değikseniz Bro korprimelerinden ahım. ya ak tr e ar ve m ğ 8 kay ar ozer e Doktor Rusçuklu Hakkı Galatasarayda Kanzük ec) karşısında Hafız Cemal Dahiliye hastalıkları mütehassısı i Cumadan manda hergün öğled sonra saat (2,30 dan Se' kadar tanbulda Divanyolunda 116 ru ralı hususi dairesinde dahili hıkları muayene ve tedavi eder, lefon: İstanbul 22358. a mel 2 İN Ankara'nın en ii Kitap, gazete ve Kırtasiye mağazası | LE ere Pa Le Her lisanda gazete TE Her nevi kırtasiye ejyas b ri la ei levazımı » makineler ve amatör işleri AC e La çif ( Babısll) Ankara caddesi No,60j

Bu sayıdan diğer sayfalar: