15 Kasım 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

15 Kasım 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarihi tefrika: 15 93 felâketleri vE İgnatief 93 den yi İstanbulda Üçüncü Napoleon Abdülâziz, kendisine ihti- yatir ihtiyatir tercüme edilen bu sözleri dinledikçe, hindi gi- bi kabarıyordu: — Bak şu büyüklüğe! İşte koca Sırp Beyi kendisinden İka- le dileniyordu. Padişahlığın en büyük görünüşü bu değil miy- di? İstediğine mülk verebik mek, istediğinden alabilmek... Allaha mahsus denilen bu imti- yaz, işte Allabın yer yüzünde gölgesi olan kendisine de geç- mişti. 4 Abdülâziz, için için böbür. lenirken, bir yandan da sadra- Paşanm çirkin © yüzü bir kat daha kararmış, çirkinleşmişti. Diplomat sadrazam. işin nere- ye varacağını hemen kestirmiş ti. Zaten daha o günlerde se- firlerle konuşmalarında lerin Sırplara taraftar olduğu" Du ie A8 sezmişti, İgnatief böyle işlerde ken- di görünmezden önce Fransız seliri M. de Touvenel'i ileri Fransız sefiri Âli ve Fu at Pi ra çoktan beri Belgra- dın Türkiye için faydasız bir belâ olduğunu anlatmağa çalı- sıyordu, Kafalar bu düşünceye iyiden iyiye alıştırıldıtanı som ra, Rus i dei pek büyük bir memnuniyetle karşılanacağını söylemeğe baş- lamıştı, Abdülâziz, heybetli bir du- verdi: ruş almıştı. Cevap ir — Mihal Beye söyleyin: Bu işleri sadrazam ve hariciye na- zeri lar devlet- | likle firlerimizdir. Kendilerini mem | nun etmek isteriz. Bu mutuk kendisine tercüme | edilen Mihal Bey. tekrar padi- şahı tahtının eşiğini öperek ayrıldı. »... Babsâlide Âli ve Fuat Paşa- ei Belgrat işini konuşuyorlar yg — Rus büyük elçisi Belgra- dın Sırp'a verilmesi Ça; retlerince de: arzu edildiği günde üç defa tarafimiza tek- rar elyemektedir, dedi Fuat Pa. şa. — Işin fenası şu ki Fransız büyük elçisi de bu düşüncede dir. Hattâ imparator hazretle- rinin şarkta umumi bir ihtilâl uyandırarak İtalya, Mararis- tan ve şark meselelerini böyle- i düşündüğünü bile ima eder. — Macar ibtilâiline (Rusya ve Avusturya karşı gelir. İtal! ya işi de Avusturyayı yeniden muharebeye götürür sanırım. — Vakıa 1848 de Macarlara karşı Avusturyalu âciz kaldık- ta Rusya asker (o göndermişti. Lâkin o zamandan beri ahval değişmiştir . © Ayusturyanın 1854 teki nankörlüğünden son- ra Çar'ı yeniden Macaristana karşı ona yardımı müsteb'at görünür. —Amma Avusturya da kud retli devlettir. Macarlılar ayak- lanırsa karşı gelemezler mi der siniz? — Eğer yalnız Macarlı ayak lanırsa karşı gelir, Amma, Leh Hler va Hırvatlar da isyana iş tirak ederse, bele Fransa bun- On- | lara sahabet eder, Avusturya- ya ilânı harbeylerse iş müşkül olur. Mi İmparatorun o böyle bir siyaset takibi Paris muahede- HLLİYET P 2 | Rallis | İstifa etmedi i Ancak başvekil bir cümlesini protesto etmiş ATINA. 14. A.A. — Halkçı| fırkanın naşiriefizârı olan gazete- | ler, husasi tabılar neşrederek ha. riciye nazırı M. Ralli'in istifası haberini tekzip etmektedirler. ATİNA, 4 A.â. — Halkçı ML. Rallis'in istifası ve | le M. Çaldarin arasın | vukubulduğa habe- rini tekzip etmekte M. Çaldaris, M. Ral esini protesto etmiştir. Ayni gazeteler, dünkü reyden | sonra hükümetin bugün programı nı tatbika başlıyacağını temin et- mektedirler. Sofya'da tifo salşını SOFYA, I3 A.A. — Sofyada tfo salgını şiddetle devam ediyor Hastalığa tutulanlar adedi 300 ü bulmuştur. Bunlardan yüzde dördü ölümle neticelenmektedir. Varşovada bir kaza © VARŞOVA, 13 — Burada bir şi enkaz altın- da kalarak ölmüştür. Bu binanen yanmdaki birahane de biraz son- ra yıkılmıştır. Burada da 40 yara- kk vardır. Yıkılmanın sebebi ma- Vüm değildir, sine münafi olur. İngiltere ile Fransa arasmda husümet uya” mar, | — İngiltere, eski İngiltere değildir. Palmerston öleli beri Londra kabinesi Avrupa işleri- ne eski gözle bakmıyor. Hele Gladston'dan bizim için iyi bir teşebbüs beklemek abestir. — Avusturya sefiri de Bel- gradın Sırplıya verilmesi çare- siz olduğu mütaleasındadır. — Rus Avusturya ve Fransanm birleştiği bir talebe karşı durmak bizim için imkân haricindedir. —Prusya elçisi de nasihat ola rak şarkta yeni bir mücadel meydan verilmemesini ta eder, — İmdi, çare yok, Belgradı Sırplaya vermek boynumuza borç oldu demektir. — Lâkin ne kadar sleyhimi- ze yazacaklar... —Ne yapalım? Sırbistanm tâ öte ucunda, payitaht ile mu vasalası olmıyan bir kale için Sırbistanda yeniden bir ihtilâ- le, belki de Rusya ile muhare- beye de göz göre kendimizi a- tamayız yi OL İgnatief davasını kazanmış" tı. “Sırp tebeai sadıkai mülü- | kânenin niyazları üzerine” Ab- dülâziz Belgrat kalesini onla” ra ihsan buyurmuştu. Ziya Bey, istediği kadar, Belgrat kalesini ihsan ile Sır- bistana Devletin etti tamamiyetini is- tikmal, Diye Âli Paşaya hicviyeler söylesin. padişah ihsanı geri a- İmamazdı. Hem de böylelikle Belgratta kapalı kalan bu ka- dar bin asker de orduyu hüms- yuna iltihak edecekti. Mihal Beyin hakipayi şaha- meye, sadrazam ve hariciye na- . HARİCİ HABERLER Borçlar hakkında Amerikaya iki nota İngiltere, Fransa bu meselenin yeniden müzakeresini istediler İ meseleler haklamda 5 hafta gibi kısa bir müddet zarfmda bir itilği busu- LONDRA, 14. A.A. — Herici Drzareti, dün akşam saat 19 da buata Vashingiondaki İngiliz » tarafından borçlar bakkımdı Ameri hariciye nezaretine verilmiş alan notanın metnin; tevdi etmiştir. 10 teşriniseni tarihli olan bu vesi- ka, 15 Könünüevvelde vadesi bulül edecek olan İngiliz borcunun tediye vi hususunun tehirini tslep etmek- tedir. Notanın metni şudur: 1 —Hatırlarda olduğu veçhile 22 haziran 1931 tarihinde hülcümet, A- merika reisicümkurunun hökümet. ler arasmdaki borçlara git tediyalın bir sene müddetle © tehiri surelinde sormuş olduğu prensipi | teveccühle karşılamıştır. | | Tünü ümit etmek mümkün değildir. Geçem yaz böyle bir müşkil müva cehesinde Lattunnn konferansı, me- #aitnisine inkitatızca devam edebil iek için, konferansa iştirrk eden devieticer sit tediyatınm konferans isüddetince yapılmamasını zaruri ad masil bir tedbire müracaat edilebile ini ömüt ve kendisinin o yapmak mecburiyetinde / bulunduğu tediya- tm hali hazırda mutssavver mü relerin devamı müddeti, tabı kalmılacak müddi tehir edilmesini talep eder. Vaşhinmtonda müzakereler 6 -- Hükümeti kraliye, mutasav- ver müzakerelerin V. pılmasımı tercih eder. Bu teklif, ka- bul edildiği takdirde hükümeti ra- Biye, lâzım olan malümatı vermeğe amadedir. Gerek bu nota hakkında ve gerek O devirde tarif olunduğu veçhile bu teklifin gayesi, fiyatların düşme- sinden, iktisadi ve siyasi istilrazlara olan itimat noksanindan mütevellit müşkilleri tahfif etmek ve bu itima- dı yeniden tesis ve ihyaya yardım ey lemek idi. 2 — Amerika © reisicümhurunun teren ia . Sn Mü RE İ meta beslen diğer datalar bak mantteessüf maddi bir şekil alama. | k'odu İnsiltere hükümeti, Amerika muş ve hitam vermeği. iştihdaf eyle- | Bülümet kendisine motkai nazar miş olduğu bubran hitam bulman; born bildirmesine intizar ediyor. | tr. Filvaki teşrinievvel 1931 tarihin | , Bu vesikamın tarihi 10 tegrinisani ren M. Laval'in Vashing-| 1692 dir. ton'u ziyareti esnasında nesredilmiş em olan tebii, “ Hoover plânr senesi de nilen senenin hitumrnda işlerdeki PARİS, 14. AA. — Hariciye me- hitat ve buhranı kapatmak iç zareti tarafından meşredilen Framaa- kümetler arasmdaki trahbütler bak- | nin Amerikaya verdiği molanın met kında bir itilâf aktinin zaruri bir| mi şöyledi bal alabileceğini” kabul ve teslim et| “ Hükümeteir arasındaki borçlar metke meselesinin halinin dünya buhranı Buzün cihanda birçok mütedil dü günceli kimseler, buhrana İ antrepolardan çalınan eşya tahkikat, mani olunabileceğine kani bulunmak taderlar. talep için müttehidei Amerika 3 — İşte Avrupanın alacaklı dev. | metine müracaat etmeği, lâzımeden letleri, yukarıki tavsiyeden mülhem | nd: : olarak haziran ayında tamirat na Bu borçlara ait tediyattan doğun mile yapılan tediyatın ortaya çıkar. | mmhızurların — ellerindeki bütün muş olduğu meseleyi o kati surette| vesaite müracaat etmek suretile — halletmek üzere Lausanne'da içtima | önüne geçmek maksndile | Avrupa etmişlerdir. Lausinne'da aktedilmiş | hükümetleri geçen haziran ve tem- olan itilâflar, tamarif * namlie yapıle Lausanne'da bir kow- wakta olan bütüm tediyatın ilgası ib idi. timalini derpiş etmektedir. Bu itilâf Tar, cibanm refahra temin ile alâka- dar devletlerin şimdiye kadar bükü- metle arasındaki meli münasebetler sahasında sarfetmiş oldukları en bü- yük faaliyet ve mesai teşrikinin mah ka ve gerek Büyül sına dahil bütün milletler alikadar. dır, Ve Amerikanan bu sahada teşri- ki mesaide bulunması esastır. Hükümetler arasındaki eri imz aylarmda forana y M. Hoover ve M. Laval arasında 25 teşrinlevvel 1931 de vukubulup Hoover teldifinin mantiki neticeleri- ni tesbit eden mülâkat neticesinde meselesi rolu: hakkın. tiva eden tebliğden ilham alan ve Amerika mile mutabık olduğu kanaatini bes. Biyen Fransrz hülümeti elân muhte GE milletler arasında o mevcut olan ancak ye- ni ve ciddi tedbirler aramak sureüle | tak birlerini mali taahhütler yeti canlandırmak hem de şulhu kuv | ha vetlendirmek maksadile | Lausanne' 4 — Vaziyete çare bulmak için| da kendiliğinden ittihar olunacak tedbirlerin mahiye. tine gelince, hükümeti kraliyenin bu baplaki noktai nazarmı birçok defa. İar izah ve teşrih o etmiş olduğunu ve ne öszari vene de ameli olarak bunlar: tâdil için hiçbir sebep gör- memekte bulunduğumu — söylemekle iktifa ederiz. İngiltere hükümeti, hükümetler » rasındaki mali taahhütlerin şimdiki reiiminin veniden tetkiki lâzım ol. du dır ki, hükümetler arasında tabii mü nasabetlerin etmekte ve bu müşkillere umuman çin yeni bir gayret sarfetmek lâzım gelmektedir. geçilmesin- | rek Stresada gösterdiği itilâfperve- sane tomayüller, in evvel iktisaden kümeti acilen barekete yeti dar yakın bir zamada moktai nazar tentisine iştirak ç edebileceğini ümit eylemektedir. 45 kânunuevvel vadesi EE fevkalâde ağır Fe- br emare ema şurasını zikir ve kaydetmek İzem: | han borçlar hakkındaki meselelerin imenfaatma olarak nihayet vermek i- | ların bir Fransanın gerek Lausanne'da, çe. | Amerika müşkil vazivette uk Avan Hİ STİ #lmyyen vaktinden. eveol meşeodi- susuna gösterdiği şiddetli alâkanın | len Fransız notası, bu sabahki gaze ve bu eseri hakikat | sahasına çıkar | telerde İngiliz motasile birlikte inti- Jki namevcut sesi; biri Darül fünun, öteki san'at Falih Rifkı B.in makalesi yeti Milliye” gazetesinin san'at sahifesinde neşrettiği “iki na” mevcut” isimli makalesinde ezcümle diyor kit “Eğer bir gün yeni Türk davasında hazır olup olmıyanların bir yoklaması yapılsa birçok mevcut sesleri arasma iki namevcut sesi karısacaktır: BİRİ DARÜLFÜNÜN ÖTEKİ SAN'AT... Gümrükte yeni tedbirler ANKARA, 14 (Milliyet) — İstanbul gümrükler baş müdü- rü Seyfi B. geldi. Seyfi B. Vekâletle temas etmektedir. Seyahat İe gümrükte almacak yeni tedbirlerle alâkadardır. Zirai sigortalar hakkında mütehassısın konferansı ANKARA, 14 (Telefonla) — Bugün ziraat enstitülerinde vekil ve vekâlet erkânının huzurile yapılan toplantıda İktısat Vekâleti sigorta mütehassrsı M, Cumpenan ii ortalar ve yda : doluya karşı mahsulun korunması etrafında bir konferans ve” miştir. Bilgi ve san'atların adedi ANKARA, 14 A.A, — Türk Dili Tetkik Cemiyetinden: Türk Dili Tetkik Cemiyeti U, Merkez Heyeti, umumi kâtip Ruşen Eşref Beyin reisliği altnda toplanarak derleme klavuzu * un tetkiklerini bitirmiş, sstılahlarma karşılık aranacak bilgi ve san'atların adlarını ve sıralarını da tetkik etmiştir. Bunların her biri için komisyonlar yapılacaktır. Heyet çarşamba günü saat 14 te toplanarak çalışmalarma devam edecektir. Ikramiyeyi kasap kazandı ANKARA. 14 (Milliyet) — Tayyare piyangosu bileti davs* sı bugün İkinci Hukuk mhakemesinde neticelendi on bir ay ev” vel yedi bin beş yüz lira kazanan biletin kasap Halit Ef, tarafın” dan diş tabibi Mahmut B. ye satıldığı debeyyün © etmediğindef ikramiyeyi kasabin almasına karar verilmiştir. Lausanne'da 20kişi tevkif edildi , CENEVRE, 14 A.A. — Lausanne'da yapılan bir sülkast ü” zerine yirmiye yakm kimse muvakkat bir müddet için tevkif © dilmiştir, Bu suikast son günlerdeki vak'alar esmasında sümayişçile rin üzerine su sıkan itfaiye efradının barındıkları binaya karş yapılmış gibi görünmektedir. Amsterdamda büyük bir . gemi yandı AMSTERDAM. 14 A.A. — Limanda bulunna 15.000 toni- lâto hacmindeki Pieter Coünwelivzon Hoof gemisi kısa devr? neticesinde çıkan bir yangında harap olmuştur. Nüfusça zayiat müştereken tetkikini teklif eyle. , Mes'ul makamlar, Fransız ve Ingilif mektedir. Böyle bir tetkik borçlar notaları hakkımda herhangi bir ımnt halline im-' Jeada bulunmaktan imtina etmekte Roosvelti davet etti mun bir müddet daha temdidimi ta DANDRAR MA e indesine engel olan ikti | lep eylemektedir. Bu sayed e sadi ve mali zorluklar o elân devam kl eek mi) eee re M. Hoover, harp borçları mesel si hakkında müzakerelerde bulut mak üzere M. Roosevelt'i davet miştir. in tetkikine devam ve bun | neticeye raptı mümkün ola caktır, Yeni bir motris ROMA, 14. A.A. — Müneks" VASHİNTON, 4 AA — Me eee da 60 beygir kuvvetinde bir Fi mötörü ile mücehhez yeni bir 59“ tülhareke motrisin tecrübelerind hazır bulunmuştur. Bu motris, — Amerikada nasıl karşılandı hn pa ie e si VASHİNTON, 14. A. A —İ lometre süratle katedebilecektir lât nazırı M. Ciano Roma - Nap” li hattının Roma - Fornia kışı” Haftalık Edebi Musahabe Fikirler ve insanlar Şiire dair Ahmet Hamdi'ye 6 teşriniseni tarihli Milliyet te, “Ahmet Kutsi'nin şiirleri” isimli, fa- kat ismine rağmen o şiirlerden zi- yade, hiç olmasa onlar kadarda benim onlardaki güzelliği niçin an- hyamadığımdan bahseden yazını o- kudum. Sözüne: “Ahmet Kutsi'de benim en çok sevdiğim taraf, şiire tekad- düm eden zihni çalışmadır” diye başlamış olman bende büyük bir te- cesüs uyandırdı. “Acaba, dedim, Ahmet Kuti'de Mallarmö'yi, Va- Mry'yi andıran bir taraf varda ben mi göremedim? “Şüre takaddüm e- den zihni çalışma”, adeta onlardan si biri için O söylenmişe O benzemiyor mu? Ahmet Hamdi de o şairleri bi. tir, sever ve şimdi bizi dostumuzun onlar gibi bir san'atkâr olduğuna inandırmak istiyecek...” Böyle bir hevesin yokmuş; o gü- zel cümleyi Ahmet Kutsi'nin şürleri- ni mısra mısra, hattâ kıt'a kıt'a de #il, bütün olarak tasavvur ettiği- ni söylemek için harcıyıvermişsin. Ne yalan söyliyeyim? bir manzume. de parça ile kül arasındaki farkı anlıyamıyorum. Daha doğrusu artık anlıyamıyorum. Çünkü bende de, senin kullandığın bir - tabirle, © ki mısra zevki” varken menin sadece bir veya birkaç bey- ti, hattâ mısrar beni tehyice kâfi ge- lirdi. O zevki kaybettiğimden, —da- ha samimi olayım— ondan kurtul. ! iyi anladım. Fakat ( cüzlerle iktifa etmemek, onların keyfiyeti husunun- da müsamahakâr olmamızı mı icap ettirir? Biliyoruz ki, birçok misalle- ri ile gördük ki hepside teker te- ker alınınca güzel bulunabilecek mıs- ralarla, çirkin manzumeler vücude getirilebiliyor. küldedir; küllün cüzlere verdiği edaya o cüzlerin tabi olmasındadır; cüzlerin başlı başları- na birer varlık olmağa hakları yok- tur ve hepsi de küllün o züzelliğini inşaya hizmet edecektir. Bu, şiirin —ve bütün san'atın— mimarca (ar- chitectural) bir tasavvurudur. F& nölon'un mimari için sövlediği hir «8. zü hatırladım; o ondan sana da kaç defa bahsettim: “Mimaride hiç bir şey süs için konulmaz; her parça lüzumu olduğu için konulur, fakat o surette konulur ki bir süs gibi gözü- kür.” Ahmet Kutsi'nin manzumelerin. Ne baharın tr: , ve ayın sihri, Ne yazın hülyası ve günün giri, Fani mevsimlerin artık hiç biri Uğramaz örtülmüş kirpiklerine. Bu satırlar, artık senin de, benim de sevmediği mısracılık değil de nedir? Hele i baygın mısram “tenazur” u, küllü lüzumsuz güzel- liklere, süse feda etmek değil mi- dir? Ahmet Kutsi, senin söylediğin gibi, şiiri zihni bir çalışmadan son- ra inşa edenlerden, cüzlerin her biri- ni küllü düşünerek yoğuranlardan, yani klâsik zihniyete ermişlerden ol- saydı “lâhidi-tasvir için bu kadar tafsilâttan kaçması lâzım gelmez müydi?. Hem benim küllü değil, cüzleri göstererek hüküm vermeğe kalktı. ğme nereden o çıkarıyorsun? “Mün- ferit mısralar” zikretmişim. Kıt'alar, Hem yalnız “münferit mtsralar” da ği, külle tesir etmez mi?. Umumi harpten evveldi; o zamanlar yalnız fenni © olmıyan Je sis tout'da garip bir resim görmüştüm: yüzümün, vü- cudunun her azası, o azada aranan güzelliğin son haddine varmış bir ka- dın: iri gözler, ufacık ağız, ince bir bel... Bütün bunlar gayet tuhaf, geyet çirkin bir ucube meydana ge tirmişti. Fakat gerek vücudunun, ge- rek yüzünün her azası çirkin olma- sna rağmen güzel bir kadın tassv- vur olunamaz. Hattâ o azadan her hangi birinin çirkinliği, artık o ka- dına güzel, tamamile güzel denme- sine mani olmaz mı? O kadm, olsa olsa, maatteessüf türkçesi bulunmı- yan bir tabirle, “jolie” olur. Aceba Ahmet Kutsi'nin şiirlerinde gördü “#n?. ğün güzellik de, bu “jolü” lik olma- bunda da Ahmet Kutsi, vezin v* fiye zaruretile, birtakım, “bin Benim (gösterdiğim o musraların Mi” takdim ve tehire kin ve adavet yatırtırmak ve ayni ramarda İsem iktisadi vazi- »——ğ—ğ—————————————

Bu sayıdan diğer sayfalar: