15 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

15 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 Sekiz saat mı, dokuz mu? Sanayi erbabı dokuz saatin lüzumundan bahsediyorlar İktisat vekâletinin. iş kanunu lâyihası yeniden
 İzmir, 14 (Hususi edilen altı komünistin mul lerine bugün ağır ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Müddeumümi mazaunların...
 Kış ve fırtına Karadenizde çok şiddetl bir fırtına hüküm sürüyo! Bütün vapurlar limanlara iltica etti, bir vapurdan haber yok
 Bir sandal devrildi Içindekiler güç hal ile kurtarıldı Fenerde oturan Hlalit ve Kenan isimlerinde iki amele dün Binerek...
 Kraliçe İzmire mire gitti Keriman hanım şimdilik evlenmek niyetinde değil Babası: “Daha beş altı sene milyarder çıksa...
 Gümrüklerde ıslahat Gümrükler müşaviri mütalâasını kazırlıyor Ankara, 15 (Telefos) — Gümrüki ömuml — müdürü Cemil bey,...
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Karadenizde şiddetli bir fırtına hüküm sürü- yor. Sene 15 — No: 5065 — Fiatı her yerde: 5 kuruş Gümrükler müşaviri bir lâyiha hazırlamağa baş- ladı. Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 Kış ve ve fırtına Karadenizde çok şiddetli bir fırtına hüküm sürüyor! Bütün vapurlar li limanlara iltica etti, bir vapurdan haber yok Zonguldak limanında tırt Ark ad. akılı kış gel Herkes paltolarını giydi. & Hes tarafta sobalar. yakılmağa baş landı. Iki gündenberi şehrimizde şiddetli bir fırtına hüküm sürüyor. Fırtına dün gece bir aralık çok | Sekiz saat mı, dokuz mu? Sanayi erbabı dokuz saatin üzumundan bahsediyorlar Iktisat vekâletinin lâyihası yeniden tetkike lüzum gördüğünden bahsetmiştik. Aldı- ğımız malâmata göre, şehrimizde bulunan bir kaç fabrika, kanın lâyihası hakkında vekâlete şayanı dikkat raporlar göndermişlerdir. Bu raporlardan bazılarında mesai saatinden şikâyet edilmektedir. Bittabi bunların istihsal mairaf Bu bususta, alâkadar sanayi ları, bizim küçük ve yeni kurul. erbabı nezdinde tabkikat yaptık. | muş & müesseselerimize vi da mendereğe çarpan dalgalar şiddetlenmiş, ele nazır eve Teri âdeta sarsmağa başlamıştır. Rüzgâr sabaha karşı bir parça hafiflemiştir. Devamı 2 inci sabifede) risi, on dokuzuncu asrın ortala rında kurulmuş, ve masraflarını imdiye kadar bir kaç defa çıkar- mışlardır. Aynı zamanda, bu fabrikaların tesisatı daha büyüktür. Bunların arasında birer şebir balinde teessüs | etmiş müesseseler vardır. iş kanunu Fabrikatörlerimiz — diyorlar kir | daba azdır. Türkiyede sanayi henüz inkişaf | Bu vaziyet karşısında, mesai halindedir. | saatini Avrupada olduğu gibi, ereke, Defterdar men Bakırköy bez fabrikası gi kaç fabrika istisna edilirse, diğer fabrikaların bepsi yeni kurulmuş- sekiz saate indirecek olursak, masraflarımız daha ziyade artar caktır, bunun metiçesi Türk fab- rikalarının, — istihsal artacak, Avrupa sanayiine rekabet edemiyecektir. masrafları tur. Yeni sanayi müesseslerinin, bittabi masrafları çoktur. Daha biç bir fabrika amortisman bedel | © Ingiltere, Fransa, Almanyadan lerini © çıkaramamıştır. Bundan | sonra, sanayi tesisatına girişen sarhıomazar, yeni fabrikalar | memleketlerin tarihi tetkik edi- arasında henüz makine bedellerini “Avrupa fabrikalarına tamamile öde- memiş müesseseler vardır. Bilhassa lirse, mesai saatinin sekiz saat dür. Yeni san: eski sanayi m leketlerine ancak fazla çalışmakla rekabet © edebilmişlerdir. Buna misal olarak Japonya. gösterik mektedir. Japon fabrikaları, ucuz olmadığı memleketleri, fabrikaları, tarifeler için daha rını, çıkaramamışlar» ır. Aym zamanda bu fabrikalar, | ücretli, amele kullanmak, fazla lerini artırmak, ve daha iyi mal | çalışmak suretile Avrupa fabrika- ik için, yeniden makineler | larına rekabet etmektedir. getirmeğe ve yeni yeni masraflara | © Sanayi erbabının fikrine göre, girmeğe mecburdurlar. sanayiin inkişafı ve Avrupa sana: Bu şarsit altında Türkiye fab- | yine rekabet edebilmesi Türk rikalarının masrafları, © Avrupa fabrikalarından daba fazladır. Avrupada sanayün uzun bir ta- rihi vardır. Bu fabrikaların ekse- amelesinin de menfaatleri icabıdır. Bu menfaatleri elde etmek için dokuz saat mesaiye ihtiyaç görül mektedir. Gümrüklerde ıslahat Gümrükler müşaviri mütalâasını kazırlıyor Ankara, 15 (Telefon) — Gümrükler “ umumi | müdürü Cemil bey, gümrükler müş viri M. Verfilde gümrükleri hesap işleri ve varidatı hak kında lâzım gelen malümatı | vermiştir. tedbirler hakkında mütalâasını hazırlamaktadır. Gümrük tarife kanununun tulacak bir izahname hazır lanmaktadır. Ankara 14 bul güm- rükler başmüdürü Seyfi bey geldi. Seyfi bey temas etmektedir. — Seyahat antrepolardan . çalınan eşya tahkikatı ile gümrükte alı cak yeni tedbirlerle alâkadar dir. Içindekiler güç hal ile kurtarıldı Fenerde oturan Halit ve Ke- nan. isimlerinde iki amele dün Fener iskelesinden bir sandala binerek gezmek © üzere" denize lmışlardır. Bunlar Unkapanı töprüsüne doğru yaklaşırlarken birdenbire | çıkan çok şiddetli rüzgâr sandalı ultüst etmiş, iki arkadaş denize düşmüşlerdir. Bereket versin bu sırada ora- dan geçmekte olan mavnacılar görerek ikisini de boğulurken kurtarmışlardır. ddetli fırtınada sandal gezin- tisine çıkan kazazedeler tedavi altına alınmışları Ankaraya tayyare postası Ankara 14 — Istanbul - Ankara hava seferleri 15 gün sonra baş lıyacaktır. Bir hafa sonra tecrü- beler yapılacaktır. Her tayyare bes yolcu ile tahminen 300 kilo ağırlığında eşya taşıyacaktır. Eş yanın kilosundan 40 kuruş yolcu- | lardan 40 lira alınacaktır. Izmirde tevkif edilen komünistler İzmir, 14 (Hususi) — Tevkif edilen altı komünistin muhakeme- İ lerine bugün ağır ceza mahkeme sinde devam edilmiştir. Müddei- umumi maznunların askeri ceza mahkemesine verilmesini istemiş tür, Mahkeme bu hususta perşembe Amca bey karikatür müsa- bakasına başlıyoruz! Geçen sene binlerce kariimizin dirak ettiği AMCA BEY KARIKATUR MUSABAKASINA kaç güne ka: » Birinci mi dar başlıya: yabaka eğlenceli olacaktır. Ta bekleyiniz / | mizin umumi vaziyeti, teşkilâtı, Müşavir gümeüklerde der | bal alınması lâzım gelen idari || tatbikatında göz önünde tu- İl vekâletle | ——- - vs Bir sandal devrildi Kraliçe İzmire gitti Keriman hanım şimdilik evlenmek niyetinde değil Babası: “Daha beş altı sene milyarder çıksa evlendirmiyeceğiz ,, diyor — Allo... Allı Evet.. Ben Hı | Buyurun beyim.. Yazihaneye teş- rif edin... Uzun konuşuruz Duvarlarında yangın manzara” İarı asılı odaya girdiğim za Halis bey büyük bir yangın sön- dürme makine- muayene Yer otur gösterdi, dum: — Nasıl yok culuk var imi Halis bey? — Bugün mire hareket edi- yoruz. Bir hafta on gün kadar kalacağız. On- dan sonra lstan- Arabistanda . Keriman Halis hanım Suriyeden, tanzim ettirdiği tinden, Avrupadan ve Amerikadan ütemadiyen çağırıyorlar. Hangisine gideceğimizi şaşırdık fakat bu yakınlarda her halde Mısıra gider ceğiz. Amerikaya da kati surette gitmeğe karar verdik ancak der hal değil, bu yakınlarda. riste iken saçlarını a çekilen resmi Alacağımız otomobil 10 e yedi kişiliktir. Fakat otomobilin / gelmesi ve gümrük parası 1500 lira tutuyor.. Doğrusu 'ne yalan söyleyeyim.. Bu parayı vereyim mi? Otomobili gümrükte mi, brakayım bilmiyo- — Keriman hanım ne âlemde? | rum. Beni bir düşünce aldı — Bundan birkaç gün evvel | Bakalım belki bir şey yapabiliriz. çok hasta idi, bir. zatülceripten | | Keriman iyi. Bütün gününü korkuyorduk... Şiddetli bir boğaz. hastalığı imiş, O Doktorumuzun hazakatı sayesinde iyi oldu. Kı yün.örmekle geçiriyor. Şimdi onu bir yün örmek merakıdır. sardı. Kardeşlerine yün yelekler, yün mana Sitroen kumpanyası Pariste | atkılar, kravatlar örüyor. Hemde bindiği otomobili “hediye etti, | çok güzel, çok zarif örüyor.. Bize yazdılar. “Otomobili aldırın, (Devamı ikinci sabifede ) a j — Iyi ki zengin değilim be? — Neden? — Imkâmi yol, bu havada dondurma yiyemezdiml...

Bu sayıdan diğer sayfalar: