15 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Teyrinisani 1992 GÜNÜN HABE Tuz sarfiyatı Tuz fiatleri indirilecek mi? Muhtelif yerlerde ne kadar tuz sarfedilir Inhisarlar umum müdürlüğü tax rafından yapılan istatistiklere göre memleketimizde en ziyade tuz sarfedilen mıntaka, Izmir havali- sidir. Burada, senede 37 milyon 265 bin küsur kilo tuz. sarfedil. mektedir. Ikinci derecede Konya gelir. Konya mıntakasında da 24 milyon 540 kilo tuz sarfolunmaktadır. Sıvas mıntakasında 11 milyon 244 bin kilo, Erzurum mıntaka- sina 10 milyon 295 bin kilo, Samsun mıntakasında 8 milyon 558 bin kilo tuz sarf olunmakta dır. Istanbul mıntakasında ise 7 milyon 931 bin kilo tuz kullanıl Tuzun en erler, hayvan besleyen mahaller dir. Buralarda hr Hilrinin ad silmesi için hukümete zaman za- man müracaatlar vaki olmaktadır. Diğer taraftan zeytin müstab- illeri, balıkçılarda kendilerine ucuz kuz verilmesini ileri sürmek- tedirler. Zeytin fiatleri her sene düştüğü halde, zeytinciler yene aynı fiate tuz almaktadırlar. Bu şerait alında — zeytin mustahe sıllarının verdikleri para ağır gelmektedir. Son günlerde, Ankarada Millet meclisi mahafilinde, tuz fintlerinin indirilmesi hakkında müsait bir cereyan vardır. “Ankarada tiftik koruma cemiyeti reisi, Yozgat mebusu Sırrı bey de, bu. hususta hükümet nezdinde teşebbüsatta bulunmaktadır. Ava giderken. Urfada bir kaza oldu, bir avukat öldü Urfa, 17 Tinsusi) — Urfanın genç avukatlarından Kınacı zade bey bir kaza karbanı elat etmiştir. Mustafa bey, sabahleyin arkadaşlarile yeh İarının omuzunda! düşmüş ve patlamıştır. Saçma ve kurşunlar. zavallı Mustafa beyin zlnü patlatmış ve kafa isine girmiştir. Derhal hastahaneye nakledilmiş, ise de on dakika sonra ölmüştür. Cenaze merasimi çok kalabalık olmuş ve herkes hadiseden mbte- €ssir olmuştur. Ev sanayii Sanayi odası tetkikat yapıyor Ticaret odası, ev sanayii hak- kında tetkikata başlamıştır. Bu meselenin hakkile tetkiki için urun zamana ihtiyaç | oldoğu anlaşılmaktadır. ehrimizde ev sanayii bir İk ek alemi kısmı kendi hesaplarına el işleri yapıp, çarşıdaki esnafa satmakta» dırlar. Bu işlerin ekserisi, kadınlar tarafından yapılıyor. evlerde çalışanlar teşkil etmekte- Meselâ, Hazır elbisaciler, ev- deki kadınlara, elbiselik kumaş derler. Bunlar ucuz bir Gcretle bunları dikerler. Ev sanayiinde, bir kısım daha vardır ki, bunlar da, kendi ihtiyaçları için iş yaparlar Bu kısım ekseriyeti teşkil etmek- tedirler. Bu kısma fakir olmayan aileler bile dahildir. Bilhassa kış geldiği zaman, bütün evlerde Yünlü işler dokunulmaktadır. Vapurculuk Suriye ve Mısıra sefer yapılması isteniyor Ticaret odası deniz ticareti şubesi müdürü Ali Rıza bey “denir ticaretimizin hedefi ne olmalıdır?,, diye bir rapor hazır lamıştır. Bu rapor oda idare heyetinde tetkik edilmektedir. Ali Rıza bey, raporunda, ve purlarımızın Suriye, Mısır liman- larına sefer yepmalarındaki fa daları izah etmektedir. Aksı Şarktan gelen müstemleke eşya bilhassa Japon emtiası Iskenderiye transit depolarında toplanmak- tadır. Bu eşyanın pek azını Seyrisefa vapurları buraya naklediyor. Mısır | seferlerinde Türk | vapurlarının | taşıyacağı çok eşya daha vardır. Suriye Jimanlarile, Türk vapur- larının münasebetleri yok denecek | kadar azdır. Senede bir kaç Türk | vapuru, Suriye limanlarına uğra” maktadır. — Suriye | limanlaril, Istanbul, İzmir, Mersin arasında daha muntazai sıkı bir rabıta i ihtiyaç vardır. Boşanma şehrinde. Amerikanın — çabuk o boşanma şehri olan Rena gazetecilerle fotoğrafçıların en büyük faaliyet merkezidir. Amerikada gazeteler boşanma davalarını uzun uzudıya yazdık larından her gazetenin Rene da bir çok muharriri ve fotoğrafçısı vardır. Resmimizde mahkemeden çı kan ve boşanmalarına karar ve- rilen bir karı kocanın, resimleri çıkmaması için aym örtü altında fotografcıların önünden kaçışları görülüyor. Burada kocanın cebindeki viski şişe garpmaktadır. Üzüm alınıyor Inhisar idaresi Tekirdağ | cihetinde de mübayaata başlıyor Inhisarlar idaresi İzmir ve civa- ndan izm almağa devam edi- yor, Birkaç güne kadar Manisa | mıntakasından da üzüm satın almacaktır. İdarenin, üzüm satın almak | bususunda, en ziyade ehemmiyet verdiği yerlerden biri de Tekirdağ mintakasıdır. £ İnhisar (idaresi Tekirdağından geçen © seneye | mazaran daha fazla üzüm ala: | caktır. Bu üzümler Tekirdağ | şarap fabrikasında kullanılacaktır. | Tekirdağında inhisar şarap fabrikası açması o havalide bağcılığa olan ehemmiyeti artır. mıştır. Bu yüzden yeniden bağ | yapanlar vardır. idaresinin | İ den gelen haberler Küba kasırgası Kübada hasarat çok mühim Bazı yerlere tayyare ile erzak gönderildi Londra, Amerikadan gelen haberlere göre Küba ada- sındaki kasırga tahmin edildiğin- den çok hasarata sebep olmuştur. Bir çok şehirler kâmilen yıkık mıştır. Bazı şehirlerin âdeta yeni- den yapılması lözim gelmektedir. Denizden karaya hücum eden dalgalar bir çok kimseleri alıp götürmüştür. Ölenlerin mikdarı üç bine yakındır. Yaralılar da gok fazladır. Ankaz altında! cesetlerin çıka- rılması için faaliyetle çalışılıyor. Aç kalan halka acele yiyecek gönderilmiştir. Uzak mahallere tayyare ile erzak sevkedilmiştir. Atlas Okyanosunun şimalinde yapılacak bir uçuş Roma 12 (A.A) — Faşist fir- kasının resmi gazetesi olan Foğlio D'ordine jist idaresinin 1l'inçi senesine ait bir takvim meşret- miştir. Bu takvimde der göre Olyanos'un şimalinde 20 tayya- renin iştirak edeceği bir uçuş yapılacak, Chikago ve New-York Isviçrede sükünet Cenevre, 13 — İsviçrede bir kaç gün hüküm süren karışıklık» lar nihayet bulmuş, sükün teessüs etmiştir. Şimdi tevkif edilenlerin muhakemelerine başlanacaktır. Fransada kış Pariste hararet sıfırdan aşağı iki derece Paris, 14 — Bir kaç gün devam eden güzel | havalardan sonra birden bire kış başlamıştır. Paris havalisinde ve Fransanın bir çok yerlerinde soğuklar hüküm sürü- yor. Pariste hararet sıfırdan aşağı iki derecedir ve her taraf don- muştur. Fransanın cenubuna çok mıktar- da yağmur yağmıştır.. Alplarda ise kar fırtınaları başlamıştır. Kış sporu meraklıları Chamonixde toplanarak sporlara başlamışlardır. Rusya - Japonya Iki hükümetin münasebatı çok iyileşti Tokyo 13 — Son zamani; Rusa ile Japonya arasındaki mü- İ nasebat çok iyileşmiştir. Rusya, Mançuri hükümetini tanıdıktan başka bu hükümetle bir dostluk ve ademi tecavüz misakı akti için müzakereye girişmiştir. Iki hükümet arasındaki anlaşma üzerine Aksayi şarkı az zaman zarfında sükün tecssüs edeceği muhakkak addolunıyor. Mlançuri- oradaki ko- münist propağandasının da durdu- ğunu bildirmektedir. Bulgar gazetecileri Romada Roma, 12 (A.A) — M. Mus solini, Faşist idaresinin vücuda getirdiği eserler hakkında tetki- kat yapmak üzere Romaya gelen Bulgar gazetecilerini Venedik sarayında nezdine babul etmiştir. Başvekület . matbuat © kalemi müdürü, Bulgar - gazetecilerinin şerefine bir ziyafet vermiştir. 15 Teprinlsani 190R Harp zengininin Gelini Büyük milli yoman Madam Viyos let, Suadın ağzın- dan çıkan bu Sözleri dinlerken fenalık © geçirir gibi olmuştu. Nefes. alışının güçleştiği, içi gerilir gibi ol. duğu için gene karlsbat tuzuna baş vurmağa, üst üste yutkunmağa başlamıştı. ; Surahiyi önüm 22277 | deki sehpanın lı TI üstüne koymuş, bardak getirmeğe lüzum görmeden, ağzına dayayıp dibine kadar içmiş Bilâ fasıla, dudaklarından şu kelimeler dö- külmüştüz Mon Dicu, benim akıl dene ediyoğ. Maylap yapma Suat, Masal atıyoğsun!.. Sahi mi?...Senin başı için doğru söyle, Suat temin etmişti: — Ne için yalan söyliyeyim? Dediklerimin hepsi hakikat. il iy iN Madam Viyolet, aynada kendine bakarak © bozuk almancadan bazı kelimeler savuruyor: — Korkma, şimdi iş kolay! diye tüste tekrarlıyordu. Madam Viyolet derhal kendini kapıdan dışarı atmış, gene o bakkal dükkânına koşup telefonu eline almıştı: Allo, mösyö Kandilzadel. Sizsiniz mon bey? Dakikasında işi becermiş, koca göğdesile sıçraya sıçraya geri dönüp Suada müjdeyi vermişt — Hepsi tamam! Gibilletinden — vazgeçmiyerek, değilse lâtife tarzında, bir gözünü kırpa kırpa: — Evvelâ benim bahşiş, sonra lâkırdı! diye tutturmuş, karyola Bın üstüne kendini attıktan sonra nefes nefese devam eylemişt: — Çok amma ne kadar çok memnun oldu bilmiyoğsun.' Seni bekliyoğ; (bugün saat üçte bera ber gideceğiz. Plaisir için omuz kocaman bir konak duruyoğ. He- pisi içinde var: Vale, servante, aşçıl kalorifer, elektrik, telefon; hall boudoir, banyo. Iki dakika içinde, bu kadar tafsilâtı elde etmesi şayamı hayret değil mi? Suadın, heyecandan çekresi penbeleşi Ağzını. açmıyor, ellerini uğuşturuyordu. Madam, alt tarafını ikmal etti: lie, meşhur restoran Kamil biliyoğsun. Tam üçte gide- ceğiz. Senin bey orada gelecek. Bizi otoya alacak, götürecek... Nası, benim dalavera güzel değil mi? Ayakla, doğrukonakta yürü- mek iyi kaçmiyoğ; böyle daha gidiyoğ!.. Madam Viyolet, (Les Portugais toujours gais) türküsünü tuttura- rak, daracık odanın içinde, fınl fırıl dansetmeğe başlamıştı. Suat, Yıldızda, Kandilzadenin bu işler için bilhassa kiralamış bulunduğu konakta mihmandı. Kandilzadenin, Cevdet efendile ortak olduğu Suntça malümdu. Fakat beyfendi, keyfiyetten biha- berdi. Yukarıda da - Yüz liralık gidiyor elmi Muharriri: Sermet Muhtar. veçhile, Sundı, Ecmel Vamığın artımanında o görmüş, ağzmın suyu akmıştı. O davetli geldiği gece, işmarlar, ne telmihler, ne göz - kırpışlarda bulunmamıştı.. Suadı, simdiye kadar tesadüf ettiği ka- dınların, hiç şöphsiz ki, en müs- tesnalarından biri bulmuştu. Hele o gün, madamla Kamile il büsbütün kem Madam, Suadı methe başlaya- rak ve hun, yalanın son af iy elti b — Bu benim çok eski dost Suat hanım, en büyük familya, çok yüksek karı; eski vezirlerden bir paşa kızı, Onun koca, Zon- drada ambassadeur idi amma ihtiyar herif; apoplexie'den öldü. Üç egiptien prens Suadın arka- sında koşyog, Suat başımı. çevir- miyoğ, Bu kız bakma böylel Syrie de çiftlikler, Adana'da ferrain'ler Ne zaman onun büyük baba geberecek, Suat milyonla, milyara oynıyacak |. Kandilzadenin kadınlar uğrunda sarfettiği paranın hesabı yok yaş Suada karşı çileden çıkmıştı. Kamilde yarım saat kadar otur- muşlardı. Milyoner bey, madamın yanında da bermutat fiyakalı ve cakalı palavralara koyulmştu. Üç beş liralık bir masraf için bir yüzlük bozdurmuş, garsonlara bol bol bahşiş dağıttıktan sonra otomobile atlıyarak yıldızdaki eve gelmişlerdi. Bu konak, eski saray mensup- larından bir kodamanın harem dairesi idi. Kandilradeye beş altı ay evvel harayı kiralamış, her tarafını dö- şetip, dayatmıştı. Tavanlar va duvarlar, karton piyerli, nakışlı ve yaldızlı, yerler parke, bölme camekânlar ceviz, merdiven parmaklıkları billârdu. <cmup kısmı tamamile Marmaraya ve Anadolu sahillerine nazırdı. Madam Viyolet, odadan odaya, gencereden pencereye koşuyor: — Bak Hasan paşa konak, Wahmut paşa konak!., görüyoğmun. Son excellence Mehmet bey vik la?.. Nerede Hüseyin paşanın kazerna gibi evi?.. Gibi sözlerle strafa âşina çıkıyor, vakit buldukça, Suada yavaşcacık fıslayorduz Akıllı adamda para başka, eşşek adamda para başka. senin hayvan, kayın baba zengin amma yaşamak bilmez. Cevdet gibi hippopotame herif goüt ne anlar? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: