26 Kasım 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

26 Kasım 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tama evrak o kalemden o İ kaleme, o masadan o masaya dolaşıp duruyor. Her masada istiskal edildiği halde aldırış etmiyordu... Etrafında kalaba- ! lık olan bir mukayyide müre- caat ettir — Abdullah Bey! Rica ede- rim, Şu benim kayrt suretini çi- | karıverin! İ o Mukayyitte de hiç ses yok! Kaşları çatkın, burnundan 30 luyarak yazıyor. Elinde tuttu- ğu kâğıtları yırtmadığına, hid- İ kazara parça parça etmedi- © © Ni gine de şaşmaktadır.. Haris İKİ © irtipil dediğim adam tek 3 İl ar sokuluyor: 14 Gİ) — Yahut Azizim! iz Mukayyitte ses yok. — Abdullah Bey! Size söy- le Şu benim kayıt sure- tini çıkarır mısınız?.. Mukayyitte hâlâ »08 yakl. Yalnız yanaklarını şişire şişire Asrın umdesi «MİLLİYET» tir. a lem İl e 26 T.SANİ 1932 İdarehane: Ankara enddesi, 100 Ne. Telgraf adresi: İst, Milliyet Telefon Numaraları: harrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaz 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için LE 3 aylığı 4— S.Y un ,4— Gelen evrak geri verilmen — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- Şİ! Kuştur. Gazete ve matbaaya ait Şi işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların me. v p yor. Kırtipil pişkindir.. İte kaka mukayyidin önüne kadar ge liyor: — Rica ederim Abdullah B.! Dört gündür gidip geliyorum.. Şu bizim Sarıgüzeldeki kayıt suretini çıkartsanız ne olur! Uzan bir şey değil ki; mahzen den defter getirilecek. Kayıt bulunacak. Bir sureti çıkartı- lacak... Mukayyit nihayet ağzını aç- tı... — Bir müsait günde gel azi- zim, Bugün görüyorsun ki ba- #emda yirmi kişi var... — Bizimki iş değil mi?.. — Git be birader! Bir mü- salt zamanda gel diyorum... — Ben de şikâyet ederim. Karşı masada bulunan mi-| meyyize gider. — Kâmil Beyefendi! Abdul lah Bey bendenizin işime bak- mıyor... “Bu sırada mukayyit oradan ayağa kalkarak söze karışır: — Sen ne belâ adamsın be! Bir kere benim ismim Abdul- lah değil (o Sadullah! İkinci beyin adı Kâmil BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy hava rasat merke- arman mn gg ye ŞANINA ar A Ölümlerden Hilmi Atıf Bey işsiz ve ümitsiz | kalmıştı. Gerçi zengin bir amcası vardı ama, ondan hayır yoktu. O- mun için ölmeğe karar verdi. Bu hun ui Kola çe adamdı. Kararmı verdiği gece, & lapta sittin seneden beri duran merhum babasından kalmış taban cayı aldı, namlısını şakağıma da- tiği çaki Pulat LAPE tabana Far verdi. Tavanda avize halkası gözüne ilişti, Bir ip bulup halkaya ya a atti. paslı kurşunu ateş almadı. sımsıkı bağladı. Ucunu da ilmik- altmdaki klâsik masaya bir tek- nara atarak, kendisini asmağa ka- Bunun üzerine Hilmi Atıf Bey acı acı güldü. Tabancayı bir ke- leyip boğazma geçirdi. Ayağının me vurdu. Asılıp muallâkta kaldı diyeceksiniz değil mi?. £ Hayır! ! Sizin isminiz nedir. i oğlu Ahmet. — Ali oğlu Ahmet mi?, Ali bin Ahmet mi7. — İkisi de bir yola çıkmaz mr efendim! Nasıl arzu buyu- rursanız... Reis daha fazla uğraşmanm faydasız olduğunu görerek kâ- tibine yazdırdı: — Ali oğlu Ahmet yazınız!, Dedi ve sordu: — (Tarafeyni göstererek) *İ Beyleri tanır mısınrz?.. — Tanırım efendim. — Bir düşmanlığınız ve ak- rabalığınız yok ya!. — Hayır Efendim!. — Bildiğinizi gördüğünüzü doğru söyleyeceğinize namus ve vicdanımız üzerine yemin e | der iz? — Ederim efendim. — Yemin ederim deyiniz!. — Yemin ederim efendim > z ölüm beğen! Halka çok zayıfmış, yerinden çi- kınca Hilmi Atıf Bey bir metre- den aşağıya yuvarlandı. Vakıa ba zı tarafları sancıdı ama, öl karar vermiş bir adam içi katma çıktı. Kendi aşağıya atacak ğıya atıldı, ve ani bir duruş! ilmi Atıf Bey kendi kendine? — Galiba öldüm, diye düşün- dü, işte adem! Halbuki hakikatte elbisesi bal konun bir tarafına ilişmiş ve ken disi muallâkta kalmıştı. o Konu komşu alelâcele gelip onu bu gü- lünç vaziyetten kurtardılar. Ne yapsın? Deniri hiç sevme- mekle beraber kararından dön- medi.: Seri bir atılış Boğulmak hepsinden iyil Doğru Sarayburnuna — gitti. Cumm Ken. i denize attı. Ak- si gibi o civarda İki üç kayıkta ba- lık avlıyanlar varmış. Bir adamm kendini denize attığmı görür gör- mez, kayıklar kuvvetli akıntıya rağmen, çalakürek facia mahalli- ne yetiştiler. Hilmi Atıfı zorla de- sizden çıkardılar. Bir otomobille Sıhhat yurduna attılar. Orada Hil mi Atıfa çeşit çeşit kordiyaller i- girildi. Gözü açıldı. Bu sefer de ölmemişti. Zavallı adam, ölmeden evvel nerdeyse, çıldıracaktı. Bu söför ga yet mühim bir karar verdi. Palto sunu satıp parasile yep yemi bir tabanca aldı, sağlam bir Mahalledeki kuduz i receğim diye zehir aldı. Cebine de bir kutu kibrit aldı. Çıktı dağ başına! Ağaçlardan ağaç beğendi, sağlamca (bir dal intihap etti. İpi dala geçirdi, ucu- nu ilmikleyip hazırladı. Sağdan soldan da çalı çırp itopladı. İpin altıma kocaman bir yığın yaptı.Ne olacaktı? Bu yığımı yakacak, ipi boynuna geçirip kendisini bıraka- câğı sırada tabancayı şakağına 2- İ teşliyecek, bundan evvel cebinde ki bir şişe zehiri olduğu gibi kar- iL Rapro || Bugünkü program | 18 den 18. 45: Saz (Darüttm- | lim). 18.45 ten 19. 20 Orkestra. 19. 20. 19. 45 Fransızca ders (Müptedilere mahsus). 19.45 ten 20. Orkestra. 20. 21.30 Darüttalim. 21.30 dan 22.30 Orkestra, A- jane ve Borsa haberleri, saat aya- ri, VARŞOVA 1411 m. İ 13.15: Gramofon. 17.30: Gra-| mofon. 18.05: Gramofon ile sen- fonik konser. 19.05; Hafif musi- ki. 21.08: Operet parçaları. 23.10 Şopen'in eserlerinden konser. İ BUDAPEŞTE 550 m. 18.35: Simi Kurina Sigan takı- 80: Müsahabeler. 20.50: takımı'nın konseri (Fan- VİYANA 517 m. 17.20: Yarını smatlik konser. isa habe. 18.20: Gramo- | fon ile meşhur eserlerden opera parçaları. 19.20: Bando muzika, İ Otto Römiş orkestrası tarafından | | vals ve operet parçaları, İ PRAG 488. 18.55: Gramofon. 19:35: AL manca müniki neşriyatı. 20.40: Kabare musikisi, 20.40: Eski dans parçaları. 22.05: Benes ağı muzikası, 23.20: Ostrava'damı Varyete. : ROMA 441 m. 18.35: Gramofon ile dans par. çaları, 21.50: “Fata Malerba” i- simli mesikili piyes. BÜKREŞ 394 m. 13.05: Gramofon. 14: Keza. 18.05: Karışık konser. 18.30: Konserin mabadi. 20.45: Gramo- fon. 21.03: o Radyo orkestraar. 21.15: Taşanni opera parçaları. 22.10: Radyo orkestraar. BRESLAU 328 m. 20.20: Akşam musikisi. 21.05 Komik kabare numaraları. 23.45. Berlinden: Dans musiki BB: Londradan: Dans musi Pazar 27-132 18-18,45 Nihal Hanem. 18,45 - 20 orkestra 20-21,30 Bedayii musikiye heyeti. İ merasimi tedfiniyı DEMRE Kuvvetli ve müessir bir mevzi Maurice (o Rostand'ın (oeserinden o muktebes ÖLDÜRDÜĞÜM KADIN Rejisörü: ERNST LUBITSCH Tamamen Fransızca Sözlü Film Baş rollerde: İONEL BARYMOREveNANCY CAROL — ETUAL SİNEMASI Bugün matinelerden itibaren CLAUDE ANNETTE'in büyük ve meşhur romanından sinemaya (nakledilen ARİANE (GENÇ RUS KiZı) Mümessilleri |oOVİCTOR O FRANCEN ve tarafından ( telemili Fransızca sözlü film. MOVİETONE we P.D.C. sinema GABY MORLAYI > İlâveten : FOXİ| gazeteleri. GÜSTAV FRÖHLICH DOLLY HAAS Kadın Asker Olursa (Mamour commande) Türkiye Cümhuriyeti Halep ATIF BEYEFENDİYE" | Şik SINEMADA Teseeeon Bugün, yarin son olarak Zewcim Etem Sabri Beyin hâdi- #ei katlini müteakıp merhumu bir | Türk yatandaşma yakışır şekilde | ü ifa vemü- tecasirler hakkında şiddetli taki- bat icrasına ve kimsesiz kalan be- | | nim hakkımda da gösterdikleri müşfikane ve âlicenabane hima. yelerinden dolayı kendilerine Den beyanı teşekkürü vazife b | Merhum Etem Sabri Beyin | 5 Kânunuevvel Pazartesi akşa- le mu saat 21,30 da KATE DE NAGY nin zengin ve muhteşem RONNY Fransızca opereti zattir. Siz de ikendisini i gibi yakmdan tanırsanız mem- nun olursunuz... , Dedi mi, artık siz: — Efendim! benim adım Ali değil (Nuri) dir. Diyemezsi- iz. İşin fenası kendisi sizi A- e 4 mümeyyiz değil Reşit. Sen adamı karakol. luk edersin be! Daha doğru dürüst ismini söylemiyorsun.. Beriki boynunu bükerek mü meyyize hitap ediyor: — Kümil Beyefendi! İşitti- niz mi Abdullah Beyin sözleri- ni.. Bu kadar senelik hukuku ayaklar altına alıp neler söylü- a boşaltacaktı”. Hulâsa bütün — (Maznunu göstererek) Zühtü Efendi ( Davacıyı göste- rerek) Fatma Hanıma hakaret etmiş, siz de orada imişsiniz. Ne işittiniz söyleyin bakalım! | — Efendim Rüştü Efendi ile Ayşe Hanım bir gün... lamıştı. : şünüyordu. ihar vasıtalarmt bir araya top- | — Biri olmazsa, öteki! diye dü |. 21,30 . 22 Mr. heyeti, 22.22,30 gramofon ajans ve saire. Goldenberg Koro | üzerinde başkalar..ın ölüm habe- bırakır zepba? Orasını Hilmi Atıfın o meli Milliyet bu sütunda iş ve istiyenlere tavassut ediyor. İş ve İçi istiyenler. Gör malta” la İş büromuza müracaat e4- | WMMMMEMESEKEMMUMANEDRMENNI FRANSIZ TİYATROSUNDA Meşhur piyanist ARTHUR “BUBİNSTEİN tarafından birinci Gala konseri verilecektir. Bilet tedariki için tiyatro gişesine müracaat. Bey diye çağıran bu adam, başkasına da Ali Bey,diye pre- © zante eder. a Ali ismine — razı oldunuz... Bir hafta sonra “ sizi başka bir yerde görür: © — Ooo! Şükür görüştüğü” © müze İsmail Beyefendi! der.. yor... Mukayyit başmı iki yana sallarken beriki odadan çıkıyor ve: — Nazıra şikâyet edeceğim. günlerini. du. ... Böyle bir diğerine de ben mahkemede rastgeldim: Şahit olarak gelmişti: Reis sordu: mail deği, Nani) dir. Diye- . Ve bu adam sizi her ei — Evet efendim. Ali oğlu AK pm A pe derinin ismi wi kendi ismi mi? — Efendim! Ahmet diye ar- — Zühtü Efendi ile Fatma Hanım! — Evet efendim, müsaade buyurun arzedeyim (maznunu göstererek) Rüştü Efendi ile Ayşe Hanım bir gün. Müddeiumumi Muavini — Şahidin tarafeynim isimlerini tekrar edemeyecek kadar za- yıf hafızaya müptelâ olduğu | anlaşılmaktadır. Gördüğü vak'ayı sıhhatle tekrar edeme- yeceği kanaatinde olan memu- riyetimiz şehadetinden sarfı na zar edilmesini talep eder. Reis (âzalarla istişaredeni sonra) haydi efendim buyurun! İşiniz bitti, Beriki de çıkar. Allah cüm- lemizi isim düşmanlarile temas tan muhafaza buyursun. Sinir- leri harap eder bir şeydir. FELEK (İnsanın canını alma- yınca almıyor. Çıkan kurşun şakağma girecek yerde ipe isabet etmez mi? İp ko- punca Hilmi Atıf Bey henüz yan- mıya başlıyan çalı çırpın üstüne düştü. Bu sukut neticesinde hem ateş söndü, hem de mide bulantısı başladı. Bir şasyan ,bir gasyan.. Köpek içim aldığı zehir de dışarı ya çıkmıştı... Ne dersiniz?. Bütün bunlara rağmen, Hilmi Atıf gene ölmemiş tw. O akşam başka bir karar dö- üzere svine gitmişti. Baktı ki, teyzesi eve gelmiş, & kendisini bekliyor. Teyzesi Şehlövent Hanım çok mahzun görünüyordu. Belliydi ki, Hilmi Atıfa birşeyler söyliyecek. saa cesaret yok. Nihayet söyle- iz — Yavrum, dedi, Allah geride kalanlara ömürler versin. Amcan bu sabah s2hmeti hakka kavuştu. “Milliyet, in romanı: 24 ran geçirdiğini hissetiriyordu. — Ne oldu? Diye tekrarlıyarak | için | dakikadaki haleti ruhiyesini tas- vir edemiyeceğim. Yalnız bildiğim şu var: Teyze Hanım müessif haberi verdikten snora, sözü hayatında o meteliğin hesabını yapan merhum hasis am- casınm biriktirdiği servete intikal ettirdi; : Yavrum, dedi, biricik varisi sensin. Merhum amcanm bütün mirası sana kalacak... Hilmi Atıfın gözleri büyüdü: — Zavalli amcam, dedi, zen- gin olduğunu bilirdim ama, kaç parası var bilmem. | — Ben söyliyeyim yavrum. Ban | kada on bin İlrası var. Galatada iki dükkün, — Balıkpazarında iki han. . Zavalı kadıncağız sözünü mal edemedi. Hilmi Atıf arkaüs! düşp yuvarlandı. Heyecandan öl. müştü. zerreleri gibi kanıma karışarak hid lirler. | İş isteyenler 537 — İngilizce Fransızça usu- tilogvafi Doktor Rusçuklu Hakkı Galatasarayda Kanzük ec İİ zahamesi karşımda Sahne s0 kağında 3 numaralı aparlıman. lu muhasebe ve dak! bir madmazel iş arayor. 6 © sene Osmanlı Bankasında çalışmıştır Mİ ğirışla bhamildir. vap. r bir yı müsait şeraitle kabul eder. M. X. rumuzile İş bü romuza müracaat. İTTİHADI MİLLİ TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ Harik ve hâyat üzerine sigorta muamelesi jer» eyleriz. Bigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında Acentası: bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Tel: Beyoğlu : 4887 dedi. ÂDEM ve HAVVA Yaşar Nabi tedemedim: söylemek için ağzını | fırladı: Artık kendimi daha fazla zap- dakları beni sevdiğini tekrarlıyor. Bir ölü gibi sararmıştı.. Bir şey attım, Oku, dedim. İçinde kıvran- mıya başlıyan ıstırabı körüklemek — ekimden ne gelse 6 anda yap- çekinmezdim. Mektuba bir göz gezdirdi, son- ra kâğıdı önüme atarak yerinden — Yeter, anladım, dedi. Şapkasmı alarak kapıya doğru yürüdü, — Nereye Celâl, diye kolundan haki alkil vir yaniyetkeydi. deta deli gibi bir hareketle bileğini şöddetiş çekerek permiklermdan bet — Barak ans: diye haykırarak kendini dışarı attı, Merdivenlerden indiğini duydum.. ir. saat geçmemişti ki kapı açıldı ce içeriye Deniz ranmak kararını verdim. . » — Deniz mutat tebessümile etrafa bir göz gezdirdikten sonra “kimse — Çünkü benim metresimdir. ! Bu ediğim ziyaret beni hay alıyor nlesun, çünkü o herkesin | rete düşürdü. Gene bir ir kavga Sep metresidir. . Çünkü senin gibi ben lıyacak, zaten harap olan sinirle- -de her şeyimi ona fedaya hazırdım. | rim büsbütün bozulacaktı.. Süküne Çünkü hâlâ hergün bana onun du timi. muhafaza etmek, lâkayt dav: Bir: “Yal, i, Sonra: yok!, dedi ve her zamanki gibi ka — Yalan, im ilani Di pıyı içerden sürgüledi, geldi, kar- «öylüyorsun. . şıma oturdu. . Yüzüne bile bakma" ; Çekmecemi açtım, mebi a ©s- | dım, rastlegebir dosyayı açarak kâ ki bir mektubunu ak önüne | ğıtları karıştırmıya başladım..Gay riihtiyari yüzümü ekşitmiş olmalı- yım ki Deniz söylendi: ae — Maşallah ne nazik bir kabul! Yüzünden düşen bin parça olur, ge ne ne var?. Bu kadının karşısında sinirleri mi tutmak, kendime hâkim olmak kabil miydi? Ne olduğunu soruyor du.. Hiç, hiç bir sey o olmamıştı sanki! — Utanmıyor musun sormıya? Dedim. En basit insani hislerden. ayağa kalktı, Artık çok oluyorsun. Her zaman kavga için bir vesile. Ben de kaç gündür seni yalnız gö- remedim 'diye dayanamadım da geldim, bak işte nasil karşılıyor- sun. . Evvelâ söyle, ne oldu. Anir yayım da sonra. , — Beyhude kendini yorma De- niz.. Hepsinden (haberim var.. detimi çılgınca bir arzuya çevirdi- ğini hissetmiştim.. Verdiğim kararları, bana çektir diği astırapları, daha deminki hâ- diseyi unutmuştum.. Onun bu ke- di gibi sokuluşu âsabımın en fazla müteheyyiç bir zamana tesadüf ye için bende çılgınlığa yakın ihtiras uyandırıyordu. Anlıyor- Kapıya sıkısıkı tütunmamış ol- saydım, yere yuvarlanacaktım, a- yaklarımın altında adeta bir boş- luk hissetim,. Ne olduğunu merak edip yanıma gelen Denizi şiddetle iterek dışarı fırladım ve merdiven lerden deli gibi indim.. Herşeye tahammül ettim. her yap ilkine kadın, kendini sevdirme Meğer kardeşimle bu son gö * tığına süstüm, fakat beni - karde. | sini bilen bir dişi, cazibesinin de- Mi Zavallı Celâl beyni- © şimle aldatacağını hiç ümit etme- | vam ettiği müddetçe erkeğine her bir kurşun sıkarak kendini öl in 5 Bedi Li İL el Eni dürmüş. Ölümüne ben sebep ol- j — Ne? e rdı.. Ne an, iYa vurulan muşlu # mek istiyorsun?. iki darbeyle kendime geldim. Gi- bakikati rene kkk ame — Çilli sevdiğini, biliyorum. | dip kapıyı açtım. Bir polisti Bana | aş drniteizliğin bu kadar korkunç — Yalan, diye bağırdı.. İftira | bir tahkikat meselesi i için karako- ini hi i ölün: la kader feemilleini takip” Günümi,: | Mir melis vereceğini hiç tihimin et, 48 Beynime kan hücum etmişti. | komiser Beyin beni görmek istedi. | “eitim. ya İSLERİN — Sus, diye inledim. dünü söyledi. Şimdi gelemiyeceğimi | der e benden de azla seviyormuş; © Sus. » Yalanı bu kadar arsızca söy zaman uğriyacağı. | veyahut ıstıraba tahammülü ben- j lemene tahammül © edemiyorum... i den aşmış.. Acaba bu hakikatin o Beni rahat bırak... Yeter, artık ye nu ölüme sürükliyeceğini — bilsey- ter, git ve gözüm bir daha seni gör dim gene söyler miydim? Diye dü mesin. . şündüm, ve beynime saplanan bu Ağlar gibi haykırarak yerinden ihtimalle büyük, nihayetsiz bir vic © fanları, bucağına ourerek . başımı dan azabmın içimde kamaldaduğın göğsüme sakladı, hıçkıra hıçkıra: hissettim, Her seven -- Yalan, Cahit, seni seviyorum | bir halde olduğunu ( hatırladım.. Ben de hodbin oldüğumu biliyor. seni bilsen ne kadar seviyorum di- | Gözlerim korkudan büyüdü. dum fakat bu hodbinliğin beni han ye inledi.. -- Ne oldu? Diye haykırdım. gi uçurumlara sürükliyebileceğini Ilık bir terkokusunun, Denizin Polis memurü başını önüne iğ- düşünememiştim. j beni çıldırtan kokusunun yavaş ya | di: ie elle. ilerle. e sarin edi gi m < Ünilisimi oi ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: