12 Mayıs 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

12 Mayıs 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrm umdesi “MİLLİYET” tir. ümmi eip 12 MAYIS 1933 İdarahane : Ankara caddesi, 100 Ne. Telgraf ndresi ; İst. Mülüyet Telefon Numaraları Başmuharrir ve Müdür : — 24318 Yazı işleri Müdürlüğü e o 24319 İdare ve Matban © 24310 | ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç için — > LK. 718 4 — Gelen evrak geri verilmez. — Müddeti geçen nüshalar 10 kuruştur.— Gazete ve matbaaya sit işler için müdiriyete mü- racaat edilir. Gazetemiz ilânlarm mes'u- liyetimi kabal etmez. BUGÜNKÜ HAVA ilkö merkezinden — 4— -— 115-033 tarihinde hava taxyiki 784 mi metre en çek arcaklık Zi em am 13 de sere ii i Belediyenin en sözü geçtiği şeyl, Size sorsalar: — Belediyenin en sözü geçtiği şey nedir?.. Muhakkak: — Ekmek narhı! Dersiniz. ki o Belediyelik bir iş değil- dir. Zahire borsasının vereceği fiatler üzerine ekmek narhmı Belediye ta- yin eder... Ekmek narhın: da ortadan kaldı- rınca hakikaten insan Belediyenin ne- reye sözü geçtiğini pek kestiremez.. Tramvay basamaklarına binmek, sinemada siğara içmek, otomobil hız- gitmek, yerlere tükürmek, sokak ra çöp atmak. Uzatmıyalım, bütün yapılması Belediyece menedilmiş 0- İan şeyler yapılır durur. Kimsenin al- dırdığı yoktur. Yalnız bir tek şey var dır: Ona kimse muhalefet edemez: | Tramvay pencerelerinin açılması. Mevsim? gelip te Belediye emir vermeden içeride sıcaktan -tlasanız | pencereyi açmazlar. Muhakkax bu om- | re dua sinmiş olmalı ki bu kadar taas supla riayet ediliyor. Ne olurdu, öteki emirlere de bu duadan biraz sinse idi! Muhalif kime derler? | İttihat ve Terakki zamanında bir adama leke sürmek isteyince: — O muhaliftir... Demiri. Ru van ış kullanış yüzünden muhalif kelime sinin manası tereddiye uğrardı ve lü sir muşta. Hattâ Mahmut yı öldürdükleri zaman muhalif namı | altında yankesicilere kadar hukuku umumiye sabıkalıları bile toplanarak kelimenin gelip geçen telâkkilerini de tarayarak şu neticeye bağladık uhalif demek: o Kastı mahsusla iyiye kötü ve kötüye iyi diyen adam- dır... Ben dayanamadım sordum: — Ya mutabık kimdir?.. — O da onun aksi: Pek basit, kas ti mahsus iyiye iyi ve kö tüye kötü diyen... Dedi.. Shakspear'ın yıl dönümünde Maruf İngiliz edibi ve haile mu- harriri Shakapear'm yıl dönümü mü. nasebetile Londrada büyük bir ihtifal yapılmış ve buna bir çok ecnebi dip- | lomatları ve memleket mümessilleri prestlerin bu merasime ettiklerini ve Türkiyeyi kimin temsil et tiğini bilmiyorum. Yalnız Avrupa ga- zetelerinde bu ihtifalin bir fotoğrafi- sini gördüm. İlk plânda Hicaz :ef': Hafız Vehbi Efendi agâl ve keyfiy.. .i in görünüyordu. ve elinde Ben merhum Shakspear'ın yerinde ol sam tuhafıma giderdi... Siz me defsi- Türk - Yunan ticaret an- laşmasının iyilikleri | Celâl Bey bugün geliyor,Izmirden geçerken beyanatta bulundu (Başı | inci sıhifede) umuz sene zarfındaki tesi mek için üç aylık istatiştiklerimizi göz- den geçirmek çok faideli olur ve iktısa- di vaziyetimiz bize nereye kadar sürek- lenebileceğini göstermekte çok (faideli olar. Dokuz yüz otuz iki senesinin ilk öç | ayda Yunanistandan Türkiyeye otuz bin hiralık ithalâta mukabil bir milyon öster- Hin liralık ithalât olmuş bizim ihracatı. mız ite ancak üç yüz doksan beş bin li- rayı ilemişti. Bu aleyhteki azim te- sakusun sebebini Yunanlıların tatbik etmekte oldukları mecburi takasla ara- mak doğru olur . Biz esas İtibarile Yunanistana sattı- | ğımız malların yüzde yüz mukebilini Yunanistandan almak imkânm buldu- ğvmüz takdirde kendimizi bebtiyar a- dederiz çünki ürk malmı almağa alış mış bir piyasayı daimi © muhafaza et #niş olüruz. Pakat iktismdi hareketlerde cebirle netiteye varmak — imkânsızdır. Bu hakikatı Yunan ricalina lattık ve iki memleket arasında © çok samimi bir surette devam eden'ber. türlü mü- neticesin eteyi Bu itilâfnameye göre üç ay zarfinda Yunanlatana göndereceğimiz malların yüzde yetmişi döviz olaraktan tediye €- dilecek mütebaki yüzde otuz için Yu- nan bankasmca bon de kes verilecektir bu bon de kes'in yüzde yirmi beşile Yu nar piyasasından dört ay zarfında yü- nan malı alınıp Türkiyeye getirileçek- tir mütebaki yüzde beşile de yunan ge miletile Yunanistana veyahut herhangi bir memlekette yapacağımız nakliyata navlun bedeli ödenecektir. Şimdiye kadar Yunanistanda yüzde yüz takasın yapılmasını temin için yu- nan mevzuatı mucibince O yunan bân- kalarma depo ettirilmekte olan yüzde yirmibeş teminat akçeleri de bon de kese “tahvil olumacaktır.. » Transit Yunanistandan transit olarak geçe- cek türk malları bu mukavelename ah kâmile mükayyet değildir, yani takasa tabi tutulmayacak. İkinci üç ay zarfındaki ihracatımız için yüz altmış beşi deviz, yüzde otuzu mm a lacak de kesi navi İŞE şen olan bon Yunanistanda mallarımızı satmak için müşkülâtamız yoktur; Asıl müşkülât memleketimizde £ satılabilecek yunan mal: bulmak ve ithal etmektedir. Bun- dan dolayı vekâletım vatandaşlara Yu nan emteasinin memleketimize ithaline medar olmak üzere mümkün olan kolay lığı yapmağı şimdiden kararlaştırıImış- ur. Yunanlılar mal satışlarımızdaki mev cut suhulete rağmen tatbik etmekte ol- dukları kontenjan usulünde fzideli olr mağr resmen tahahhut etmişlerdir. İler iki memleketin alış ve verişi- nin normal şekilde cereyanmı temin i- gin muhtelit gizemi e dil de karorlaştırılmıştır... meselesi yar kın GE memleketleri için hayati bir meseledir, Bu meselede şark tütünü ye- tiştiren üç memleketin milşterek bir ta kım menafii vandır.. Tütün istihsal ve satışı hususunda na zımlık vazifesini yapmak üzere Balkan konferansının takacrür ettirdiği ©sas- Jar dairesinde müşterek bir tütün ofisi tesisi kararlaştırılmıştır. Bu mesele hakkında daha açık korsuş mak lâzım gelirse o memleketimizden büyük tütün alıcılerile dalma dost ol- mak ve onlara yardım etmek fikrine sa dıkız ve bunda menfaat görmekteyiz. Pakat bazı alıcılar tütün piyasalarına fiyat impose etmek için tütün istihsal &den memleketleri satışta sekabete dü yürmektedizler, Ümit ediyoruz ki tütün ofisi bu ka- bil gayri tabii hareketlerin - önüne ge- gecektir. N Vatandaşlarına, mallarını yunan giz yasasına savmak imkânını veren etmelerini den tüccarların da yunan mahsulât ve mamulâtı üzerine nazarı dikkatlarını celbederim. Bugün cihan iktisadi siyasetinin ne ticeleri gözümüzün önündedir, her han gi-bir memlekete karşı yalnız satıçı vaziyetinde kâlabilmek ( imicânsazdır.. Mallarimizı saten, alan memleketin mah sulâ* ve mamulâtını da imkân dahilin- de hatta tercihan mübayaa etmeyi milli vazife addetmeliyiz. Yunanistanda Türkler için Gmümi derin ve sarşılmaz bir dostluğa şahit ol dam her iki memleketin çiktisadi mü- nasebatini kuyvetlendirmeğe vesile teş kil edecek olan dostlukla berâber men faatlarımız da bereber yürümelidir. Yunan Başvekilin beyanatı ATİNA, 11. A.A. — Siyasi rübsanın dün sabah akdetmiş oldukları içtimadan sonra başvekil M. Çaldaris, matiuat mü messillerine aşağıdaki beyanatta bulun müştur : — Siyasi rüesaya türk nazırlafile yap mış olduğumuz heyecanlı mülükatları bildirdik. Bu mülâkatlar, yalarz bir ti- care: itilâfnamesi akdine kal mamış, belki iki dost Millet arasında mevcut olan münasebetlere taâllük e- Gen daha umumi meselelere de şamil ol muştur. Türk nazırları, hariciye nazırı M.Ma ximos tarafından şereflerine verileh zi yafette hazır bulunduktan sonra Ati. madan ayrılmışlardır. Kendilerini istasyonda Başvekil İle | hariciye ve milli iktisat nazırları teğyi etmişlerdir. iti âfnamenin metni İZMİR, 11. A.A. — Yunanistanda akt olunan ticari itilâfsismenin metni âşa- ğıya yazılmıştır: Türkiye Yunanistan arasında ticari itilâf : Türkiye ile Yunanistan iki memle- ket arasmdaki itilâf ve iştiraki mesai tinin ana atlarını ticari mürase nin tanzimi hususunda tatbik et mek ve mübadelâta matlup olan inki- şaf ve tevessü ı imkânlarını verebilmek maksadiyle atideki hususları kararlaş- tırmışlardır. Madde : | — Balkan merkez ofisi nin, Balkan konferansının kararlaştır dığı esaslara tevfikan, tütün merkiz O- fisinin, tesisi, Madde : 2 — İki memleket mallatinin yekdiğerinin ülkesinde sürülebilgöksihi Teyit aleenleleşin. ille kette Türk - Yunan ticaret Ofisiçi.ih- dası Madde: 3 — Yine ayni dostaedü- şünce tahtında olarak vehalen savout imkânları ve istikbakle inkişaf hayrlık larını nazarı dikkate alarak bu mibade iâtın şimdiki tarzı cereyanının işlı öt Wfaame ile tanzimi Mezkür iki hükümet 30 teşrinivvel 1930 tarihli ticaret ve seycisefaifmu- kavelesi ahkâmı mahfuz kalmak zere aşağıdaki ahıkâm hakkında mutabi kal mışlandar * Birinci madde : — İki âkit tef li- sana ve kontejan ve döviz takyidı hak kında halen mevcut veya atiyen wzedi Jecek olan usulü iki memleket dhmu- Jâtı hakkında en müsait surette? bu mahsulâtı diğer bir memleketin dma- sil mahsulâtına nazaran daha #mü- sait vaziyete koymıyacak şekild vas ve tatbik etmeyi mütekabilen duhte ederler ,Yunan hükümeti kontem cik tarlarını muhtelif limanlar arasla tev zi edersen bu ronsipi nazarı dikte a- larak Türkiye ithalitmı üçüncür bü kümiet ithalâtma nazaran (o dabayri müeait bir bale koymıyacak sur€ ve Türkiyenin mezkür limanlara n it halâtmı azaltmıyacak (şekilderziat yapmayı deruhte eder. laşmsdan azami istifade tav niz? FELEK wiye ederken memlekete o mal ithal e- Mülliyetin edebi Roman 40 MAKEDONYA Aşk, baksa İttihat ve Terakkiyi görür gibi | ordu. sü bu telgraf Kolağası Niyazi imzasını taşıyordu. Hıfzı Paşa tt riyen ellerile gözlüğünü burnuna yer- leştirip güç belâ şu satırları okuyabil- mi “Manastır Valisi! Resme Nahiye Mü- ne görülmüş ne işitilmiştir. Ben ve ar- kadaşlarım millet ve vatan uğrunda canımızı feda etmiş adamlarız. Acaba bizim dağlarda pusu kuran haydutlar. dan bir farkımız yok mudur ki, tu Za düşürülerek öldürülmemizi buyurmuşsunuz. Bir valinin böyle Kin, Politiia, ve Kan.. Müellifi: Nizamettin Nazif Ha ço . yorum. Eğer daha üst makamlar böy- İe iradelerde bulunmanızı tensip ot- mişler ve siz de kanımıza. girmeğe ler ve caniler hakkında neler yapabi- leceğini size anlatmıya lüzum yoktur sanırım. Elinizde bir kuvvet | varsa memleketi hürriyete kavuşturmağa çalışmız. Yoksa bizim hakir vücutla” rmızın bir valiyi cinayet tertibatile uğraştıracak derecede ehemmiyetleri yoktur. Ben yüz binlerce vatandaştan mürekkep olan büyük ihtilâl cemi; nin en değersiz azasıyım. Baki.. Ya vatanın selâmeti, ya ölüm!,, Heyecanını belli etmeden mektup- lebilirsiniz efendim. . — de- mir vereceğine hâlâ inanmak istemi- ilme e Sli me ş muhakkak burad. Ve di: — Bir düşman, . Bir düşmbura- da yaşatırlar mı? Ooof.. Ban çar resine bakmalıyım. . İş sarkıyor. Bu dertten tereyağdan kıl « gibi sıyrılmalıyım. . Ama nasıl Tel sy- Pe Ayağa kalktı. Elleri arkin dü- sünceli düşünceli epey dolSonra ani bir kararla masa başıngeçti, okuyordu: — Huzuru Samii Cenabiretpe- nahiye. . Evet.. Huzuru Slenabı Sadaretpenahiye. . Ne “tim? Evet... Niyazi ve avenesirkip ve derdesti emir ve irade büyikta i- se de... ise de. Mevcudiaptığı siddetli hareketlerle anlaşlttihat ve Terakki Cemiyetinin 'arları | Kâzım Karabekir Pş. nın (Başı 1 inci sahifede) toplatılması ve hususile beni şarktan ayırmak büyük bir gaflet olmuştur. Beni derhal şarka iadeye çalış. Ben orada milleti tenvir ve onlara yardım ederek memleketin inbilâline karşı Şarkta yeni bir milli Türk hükümeti vücuda getirerek Şarkı tehlikeden kurtardıktan sonra Garp tehlikesi be: taraf edilebilir hududu dahilin: kurtarılabilir. İtilâf devletlerinin rekâtı idame etmeyip bizimle mütare keyi kabul etmelerinden itilâfın bu hudut dahilinde yeni bir cidale kalkı- şacağını tahmin etmiyorum. 1 Kânünuvevel 1334 Erkânı harbi yei umumiye reisi Cevat Paşa Hazret İerini ziyaretle İstanbulda taplanmak ini izah ve beni Şarka rica ettim. Yine ayni günde sadaret- isti lunan Müşür İzzet letin ve bunu ancik Şarktan temin etmek imkânımız bulunduğunu takdir ede- rek beni getirtmemeniz lâzım idi. Sul hun aktinden evvel ordunun kuvve- ka iademi ve kendisinin de iş başın. dan uzaklaşmasınm doğru olmadığını söyledim. 6 Künunuevvel 1334 selâmlik me- rasiminde usulen huzura kabul olun- 'dum. Padişaha dahi, sulhun temini gö rülmeden evvel ordusunu zayıflatma ması ve bilhassa genç kumandanları- nı iş başımdan ayırmaması aksi halde ikinci Bizans vaziyetinin pek uzak ol madığını anlatarak benim Şarka ve İstanbulda toplanan genç kumandan- larm da Anadoluya orduları başma iadeleri halinde Türklüğün öldürüle- miyeceğini söyledim. Bu mülâkat benim ve diğer genç İ kumandanların iş başına geçmesini İ temin eden âmillerden biri olmuştur. 23 Künunvevvel 334 Harbiye na- İ zarı Cevat Paşayı tebrike gidişimde, İ besi Tekirdağındaki 14 üncü Kolor- deme olduğunu ve ilk fırsatta Şarka iade odileceğimi söyledi. Müsteşar İs- met Bey de teyit etti. 2 Künunusani 335 te Tekirdağına muvasalâtımda orada kalmak husu- andaki beyhudeliği görerek biran ev vel kolordumun Anadoluya nal teşebbüsatta bulundum ve mi mağa muvaffak oldum. 28 Kânunusani 335 te Tekirdağına ziyaretime gelen Edirnedeki Kolordu kumandanı Cafer Tayyar Beye de mil Hi istiklâlimizi kurtarmak hakkındaki mütalâamı izah ve şarka gitmek için uğraştığımı ve şimdilik bu kolordu- ğini öyLe ARE ven 14 Şubat 1335 te bir aralik Harbi- ye nazırlığında ve bir aralık Erkânı harbiyei ümumiye riyaseti vazifesin- de bulunan ve evvelce kumandanım olan Şevket Turgut Paşa Hazretleri- ni de ziyaret ettim. Fikirlerimi açtım. Kanaatlerimi söyledim ve benim Şar- ka tayinime delâletlerini rica ettim. 13 Mart 1335 Şarktaki iki Kolor- dumdan mürekkep dokuzuncu ord nun ismine on beşinci kolordu namı verilerek beni kumandanlığa tayin ettikleri emrini aldım. Fakat bu ara- Büsbü tün sarfı nazar edilmesinden endişe © derek esasen benim de Şarka gitmeğe pek heveskâr olmadığımın propağan da edilmesini İsmet Beyden rica et. 23 Mart 1335 Mustafa Kemal Pa- müşarinüleyhin da bir kabine teşkilini ve kendilerinin mm ü ve benim arzu ettiklerini öğrendim. Ve İsmet Paşa vasıtasile de bu yolda bir teklif başka bir şeye yı evvel genç kumandanları Anadolu- Larry age İsmet Beye söyledim. 10 Nisan 335 Erkânı harbiyei u- mumiye reisi Fevzi Paşa Hazretleri- yalnız Niyazi Efendiden ibaret değil. dir. Kâh geceleyin sokaklara yapıştı rılan beyannamelerle, kâh sağa sola gönderdikleri tehdit mektuplarile her- kesi korkulu rüyalara uğratan bu ce miyete üçüncü ordudaki zabitanın hep si ve hattâ vilâyetimiz ahalisinin bir | srrolup çabilmiştir. ? Gayet basit. Hüdiseyi seyreden zabitlerden hiç birisi onu tut- mak istememiştir de ondan firara mu- vaffak olmuştur. Verdiğimiz mütema- di emirlere rağmen ne zabıtayı ne de ad İiyeyi tahrik etmek mümkün olama- Buştır. Şükrü Paşanın Riyaseti altın da teşkil edilen Askeri Tahkik Komis- yonu azası gizlice yapılan ölüm tehdit- leri karşısında istifadan © başka çare bulamamışlardır. Ohri Kazasındaki köylerde halkı âsiler aleyhine tahrik vazifesile gönderdiğimiz masihatçi he- yet azası eğer faaliyette devam eder- İerse hepsinin cemiyet | tarafından idam edileceklerini bildiren ayrı ayrı tehdit mektupları almışlardır. Ve bit- tinden düşürülmemesini ve benim şar | Suya tayin ettiklerini ve bunun ilk ka | üçüncü mektubu ni de ziyaretle daha ziyade intizar et tirilmiyerek hemen Şarka gitmekli- ğim lüzumunu kendilerine söyledim ve müsaade istihsal ettim. 11 Nisan 335 Liman Paşanın hata- sı yüzünden mahvolan ve yetmiş beş bin esir ve üç yüz altmış top zayi €- derek on dört günde altı yüz kilomet ir ric'at neticesi kadro haline eden Yıldırım orduları grupu lâğvedilmiş ve bu suretle açıkta kal- mış olan Mirliva Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini beplerinden birisi & de müşarünileyhin mak hususundaki arzularından sarfı nazar ettirmek gayesine matuf idi. Ben Paşa Hazretlerini ziyarete bir yaverimle gittim. Kendileri hasta ya- tıyorlardı. Üçüncü bir ziyaretçi ola- rak gelmiş bulunan bir zat Paşa ta- rafından Ruşen Eşref Bey diye tak- dim olundu. Ben Paşa Hazretle pek mühim olan milli dava bakkında- görüşeceğim için böyle henüz takdim edilmiş bulunan bir zat yanında ko- nuşmak gafletinde bulunmamak için ilk teklifim Ruşen Eşref Beyin biraz istirahat etmek üzere yaverlerin yani na gitinesi oldu ve Paşa Hazretlerinin ihtarile gitti. Ve biz de muhavereleti mizde Paşa ile baş başa kaldık. Teklifimin kabulünden Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin bilâhara sarfı nazar ettiğini ve bir ay sonra ar zusuna rağmen kendisinin İstanbul- dan uzaklaştırıldığını âtideki © yazıla rından öğrendim: 1 — Gazinin nutku. Sahife 7: “Be ni İstanbuldan nefi ve tebit maksadi- le Anadoluya gönderenler...” 2 — Gazinin hayatı. Sahife 79: “Mustafa Kemal Paşa Anadoluya ken disini uzaklaştırmak istiyen huseması tarafından gönderilmişti.” — 4 Künunuevel 1334 İleri ga- zetesi: “İstanbulda mütehayyiz bir ecnebi Paşa ile olan müşafehelerinde İ Rumların yakında İzmiri işgal edecek leri havadisini veriyor ve kendisine mühim bir zabitan kadrosile birlikte Anadoluya geçmesini teklif ediyor. Selâm. Dördüncü mektubum gelecektir. Közem KARABEKİR Piyango çekildi (Bâşı 1 inci sahifede) Kenan Bey kazanmıştır, 10 bin liralık “üeiyeç,Bazoğiyeda tütüncü Meğyar Efendi kazanmışlardır. 30 bin liralık ikramiye kazanan bile- İzmir, Gemlik, ve Sökede, 20 bin İira kazanan biletin üç parçası İstanbulda, birer parçası da Çatalca ve Zongüldak- ta satılmıştır. 10 bin lira kazanan bile- tin iki parçası İstanbulda, birer parça- ları İzmit, Bursa ve Tarsusta satılmış- tır. Piyangoya hu sabah © devam edile- Türkocağının tasfiyesi C. H. Fırkası Kâtibi umumiliğinden: Kurultay kararile feshedilerek bütün hak ve vecibeleri Fırkamıza intikal © den Türk Ocaklarından müdevver borç- ların bu defa da üç yüz liraya kadar o- lan kısmının (üç yüz lira hariçtir) te- MYRİAM HOPKİNS ve ( THE CANADİANS ) cazı GECE KUŞLARI Muazzam ve zengin t ettim, Ziyaret s8 | Istanbulda kalıp kabineye dahil ol- | tin iki parçası İstanbulda, birer parcası | Falih RıfkıB. den KâzımKarabekir Pş. ya cevap (Başı 1 irizi sahifede) mız nasıl mümkün oldu bilmem. Sizin Anadolunun kurtarıcıları de- ğil, fakat | kurtarmışları © ara sında o olduğunuzu da yine Ankaraya geldiğim vakit, Erzurumlu lardan öğrendim. Sakarya yazılarımı benim aleyhime hatırda tutmanız ne kadar aykırı olsa da, Erzarumu ken- di lehinize hatırda tutmanız kadar milleti kadar büyük bir milletin müş- terek eseri olabilirdi ve öyledir. Mus- tafa Kemal, hiç bir zaman, hiç bir sözünde ve yazısında, ben yaplım demedi. Kendi öz şereflerinden her- kese, size ve hepimize, bol bol hisse dağıttı. Fakat şayet bir himse mille- tin şerefini mal edinmeye kalkışırsa, Mustafa Kemalin buna müsaade et. meye hakkı yoktu. Büyük natal, mil- li şerefin ebedi nöbeticisidir... Siz kendi gözünüzde putlaşmış irsiniz fakat bizler © putperest . Biz, işe, esere, fedakârlığa ve İıymetleri kadar ve mille te faydaları olduğu kadar ve olduğu müddetçe taparız.. Kıymet ve fayda. ları kalmadığı zaman © da vazifemiz olsa olsa onların hatıralarını tahnit etmekten ibarettir. Bugünkü program İSTANBUL; 18 den 19 kadar Sar arendyşları)., 19 den 20 kadar Örkestra (Kemal Niyazi Bey ve VARŞOVA 14 13,15; Plük. 1638 konseri, 19,15: Kahve , 2045: Sör ler, 21,20: Senfonik konser. Zi: Dana must BUDAPEŞTE 550 m. 36: Arpa Si günkü Meksika Budapeşte orkestra MÜNİH 532 m. 20, Milli maşriyat Arasi ve kam” 2110: Yeni kadın şiirleri. 2128: Goethe'nin köfte lediği şarkılar Lauta ve şarkı ile”. 7150: Alpları geçmişti | tarik”. 22 Hannihala dair musikili temsil. VİYANA 57 m. 20,10: Operet parçaları «Tenor ve sopran sarkici ”. 2040: Devamı, 2148: Komfe rana, 2205 Oswald Kabasta takımı ,Orkee- tra kon, 2316: Dans MİLANO - TORİNO 2; Senlenik konser. musikisi. » FLORANSA 21,05 Prag opera w ÇİFT DUL. ser. 19,15: Devamı, 2045: 215 Şark lar, 7125: Radyo orkastram Sonan, Çay- kowıky”, 2220: Orkestra, BRESLÂV 325 m. makama damlar. 21,25: NE: Konser, 23: Haberler. 2345: —. Romanyalıların milli bayramı Evvelki gün Romanyanın milli bayra- mı olduğundan Romanya sefareti müs- lunduğu bir memlekette yaşıyorsunuz.” ELHAMRA'da MAURİCE CHEVALİER ve JEANETTE MAC DONALD işidilmemiş şarkılarla yeni ve orjinal kopyesi filminde. Paramount dünya havadisleri « AŞK RESMİ GECİDİ - Bugün: Melek'te 11 de ve (3222-3) Elhamra'da 10,45 tenzilâtlı matins tana sadakat yemini verdirmek Tae: miştir. Suikasti yapan zabit üç kurşun te Diyelim ki birimelei #tieime diğer zabitan boş bulunuyorlardı. Ya» diğer kurşunların atılmasına niçin mâ- ni olmadılar.? Çünkü hepsi cemiyete vazifelerini ifaya davet ettiği galıs derhal vini ie e makta ve kimbilir, belki de Niyaziye iltihak etmektedir. Bendeleri | dört yüz senedenberi sarayı şahanenin ni metlerile büyümüş ve yaşamış bir a etmiş Üçüncü ordu zabita- nı tebdil edilmiş olsa bile, & gelecek her hangi bir başka zabitle dahi bu askeri âsiler üzerine sevketmek ve ta- kibatta bulunmak imkânı kalmamıştır. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: