13 Mayıs 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8

13 Mayıs 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankaralının Defteri Erzurum kongresinin bili- necek tarafları da var Kâzım Karabekir Pş.nın hazırladı. ğını söylediği kongreden eser yoktu Hattâ Gazi Erzuruma geldikten sonra bile kongrenin âçılmasına müşkülât gösterilmişti Millicinin Ankaralının Defterin- de bahsettiği Celâlettin Arif Bey ve teferrüatına ait mesele üzerine Kâzım Karabekir Paşanın yazdı. ğı mektubu ben de okudum. Bu mektuptan maksat “Milli mücade- leyi ilk düşünen ve Mustafa Ke. mal Paşaya İstanbulda ilk defa bu fikri veren, Paşa daha İstanbulda iken Şarkta işe başlıyan, Erzurum kongresile milli nüveyi hazırlayan, İstiklâl harbini kazanan benim hep ben * ve ben” demekten ibaret olduğunu hayretle gördüm. Bu vakayie karışmış, içinde ve meselenin mahiyet ve hakikatini bilenler hâlâ yaşamakta bulunmuş iken, Kâzım Paşanm bu derece tahrif ve tağyirine hayret kelimesi az gelse gerektir. Paşa Erzurum kongresini hazır- ladım ve milli nüveyi kurdum di- yor. Ben Bitlis valiliğini terkede- rek 19 Haziran 335 perşembe gü- nü saat 14 te Erzuruma geldim. (Niçin Bitlisi terk ve niçin Erzu- ruma geldiğimi bilenler bilir, şah- sıma ait bu cihetten bahsi sadat ha rici gördüm) O gün Közm Paşayı, vali Mü- nir Beyi (elyevm meb'us) ziyaret ettim. Kâzım Paşa ile mülâkatım- da ahval ve hâdisattan bahsederek kendilerinden bir fikir almak iste- dim. Maatteessüf kurduklarını yaz dığı milli nüveden hiç bir şey söy- lemediler ve beni Trabzona kadar vesait tedarik ederek gönderebile- | çeklerini söylediler. Fakat ertesi | günü Gazi Hazretlerinden gelen bir telgrafta kendilerine Erzurum da intizar etmekliğim iş'ar buyrul- duğundan Gazi 'dazretlerinin Erzu rumu teşrifi tarihi olan 3 temmuz 335 gününe kadar on üç on dört gün Erzurumda kaldım. Bu müd- det zarfmda temas ettiğim zevat-- tan anladığıma göre, vaziyetin ve- hametini görerek, her mıntakada bazı vatanperverler düşünmeğe başlamışlar ve bazı teşebbüslere girişmişler. Bu cümleden olarak merkezi umumisiİstanbulda olmak üzere Erzurumda, Elâzizde “Vilâ- yatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye” cemiyetini teşkil etmişler. Nasıl ki Trabzonda da Muhafazai Hukuk isminde bir cemiyet oldu- ğu gibi, merkezi İstanbulda ola- rak Trabzon ve haval keziyet cemiyetini teşki dir. Erzurumda cemiyet kâtibi o- lan hararetli gençlerden Cevat B. ile tanıştım. (Elyevm Almanyada talebe müfettişi). Beni cemiyetin merkezine götürdü. Uzun hasbı- hallerden anladım ki, bu cemiyet Erzurumda bir kongre akdini dü- şünmüş ve civar vilâyetlerden mu- rahhaslar istemiş ve kongre günü- nü de on temmuz olarak tesbit et- mişse de haziranın nihayetine gel- diği halde hiç bir murahhasm yola | çikmamış ve Kâzım Paşanm keli bir hareketi hissedildiğini | İstanbul hükümetine ve Erzurum- daki İngiliz heyeti askeriyesine karşı mümaşaatkârane hareket et- mekle beraber cemiyete de güya müzaheret eder gibi göründüğünü ve bundan bir şey anlayamadıkla- rmı yanayakıla anlattılar. Gazi ge inceye kadar birçok zevatla te- maslarımda bu"cemiyetin İstanbul merkezinin şubesi olarak halk ta- rafından yapıldığını, fakat hima- i wan belediye reisi bulunan Zakir Efendi ve misafir olduğum jandar © ka müfettişi) hanesinde geceleri gelen zevatla yapılan hasbıhaller- den çıkan netice hep bu idi. Mus- tafa Kemal Paşa geliyor, sabredil- mesi lâzım olduğu tavsiyesinde bu Yunurdum. 3 Temmuzda Paşa Haz retleri geldiler. Kâzim Paşanın ha- zırladığım dediği kongreden eser olmadığı görüldü. On üç gün teah- hurla kongrenin küşat olunabilme sine ancak Gazi Hazretleri mu- vaffak oldular. Şu halde Gazi gel- meden evvel Kâzım Paşanın hazır ladığı milli nüve ve kongre nerede idi? “Her şey hazırdır, hazırladım, yaplım” demek kolay, fakat canlı şahidi olan bizler Gazi gelip te işe başlayıncaya kadar bundan eser göremedik.. Mademki kongre ha- zırmış, hazırlamış, o halde küşa- dında gösterilen müşkülât ne idi? Kongrenin küşadı takarrür edince Kolonel Raülyon Gazi Hazretleri- ne geldi (Gazi vali Münir Beyin terkettiği dere kenarındaki hane- de oturuyordu) Gazi Hazretleri, kapıdan girilince sağdaki odada kendisini kabul etti. Kongrenin kü şadından sarfınazar olunmasını ve aksi takdirde kuvvei cebriye is- timaline mecbur olacağını beyan eden Kolonel, Gaziden hiç bir kuv- vet buna mâni olamıyacağına dair kat'i cevap almca odadan çıktı. Ben meseleyi Kâzım Paşaya an- lattım, Kongrenin küşadına mâni olmamak ve taarruza uğramamak için kuvvet gönderilmesini söyle- dim. Razı olmadı. Nüveyi, kongre- yi hazırlayan zat böyle mi yapmaâ- ıydı? Kendisi bizzat meydana ati- larak “kongreyi açınız!” ben bu- radayım” demeli değil miydi? Pa- şa bugün “ben yaptım” diyebil mek için vaktile kendisine vuku bulan bir teklifi kabul etmesi lâ- zımdı, Yani Gazi Hazretlerinin Er- zurumu teşriflerinde hemen her gece içtimalar yapılıyodru. Gelir gelmez vali Münir, Rauf Bey, Ka- rabekir Paşa, Süreyya Bey, ben, Küzum Paşa (İzmir valisi), Hüs- rev Bey (sefir), doktor Refik Bey (Sıhhiye vekili) , hazır olduğu- muz halde Gazi umumi ve hususi vaziyeti ve ittihaz edilecek hattı hareketi ve gayri müsait vaziyetle- ri ve mehaliki, fedakârlığı uzun u- zadıya izah buyurdular ve önde bulunacakların, gayeden kanı ba- hasina olsa bile dönmemesi, mem- Tekette kalacak son bir tepede son nefeslerini verinceye kadar işe de- vam edeceklerine karar verilmesi lâzım geleceğini bu kudret ve kuv veti haiz olmıyanların teşebbüse geç lerini ve bu vazifenin res mi makam ve üniformaya sığına- rak hafi bir surette tedviri kabil olamıyacağını ortaya atmak ve çıkmak lâzım geleceğini ve bu va- ziyete göre lâzım gelen adamm mutlaka kendisinin olacağı mev- zuul acağını, bu memle- ketin evlâtlarından birinin ortaya atılması lâzım geleceğini; bu ev- safta başka bir arkadaşı düşün- mek mümkün olduğunu ve bu iza- hata hemen karar vermek doğru İ olamıyacağndan O düşünülmesini ve hususi müdavelei efkâr edilme- sini beyan buyurarak müzakereye hitam verdiler, Biz hususi müdave isi efkâr ederken, Karabekir Pa- şaya işin başında bulunmasını su- | reti hususiyede söyledi. Fakat ken | dileri her ne sebebe mebni ise as- | kerlikten çıkinayı, kumandanlığı birakmağı “muvafık o görmiyerek bizimle beraber işin başında Mus- tensip ettiler. Daha © zaman işin başında bulunmak için ortaya atıl- mayı ihtiyata muvafık görmiyen Karabekir Paşanın bir an için mil. Wi nüveyi, kongreyi hazırladığını kabul etsek bile mesele müsbet ne- ticelenirse “ben de beraberdim.” ben yaptım” menfi zuhur ederse | “ben kumandanım, ; karışmadım” diyerek ortadan sıyrılmak gibi iki cepheli hareketler eden Paşanın bir milli nüvesi ve kongresinden bir fayda bekleyenlere ve “Paşa Yapılan beş koşuda hangi atlar kazandı? ANKARA, 12 ( Telefonla ) — At koşuları bugün hava güzel oldu ğu için zevkle takip edildi. Koşu i oldukça kalabalıktı. Meclis re- ie Başvekil Paşa, Dahiliye, Milli Müdafaa ve Ziraat vekilleri ile kor diplomatiğe ve şehrin yük- sek smıfına mensup bir çok zevat ve hanımlar koşuları takip ettiler,. “Yeniler koşusu” ismini taşıyan bi rinci koşuda Ahmet ve Fikret Bey lerin Samsol'u birinci ve İsmail Hakkı Beyin Lânesi ikinci geldi. Rağbet koşusunda Ahmet ve Fik- ret Beylerin Frik'i birinci, kayma: il Beyin Besyarı ikinci koşusunda Ahmet Ef, sü birinci, Ahmet Kemal Efendinin Çakırı ikinci geldi. Keçiören koşusunda Hasan Ağa nın Udetaş'ı birinci, Ahmet ve Fik ret Beylerin Piper'i ikinci geldi. ülü sunda Emir Salih ef, , Ziya Beyin Ya- Yüz sene Eski Ankara kadını nasıl yaşamıştı? ANKARA, 12 ( Telefonla ) — İsmet Paşa Kız Enstitüsünde bu- gün bir eski Ankara kadını sergisi açılmıştır. Bu sergide Ankara ka- dınının son yüz senelik yaşayışı ve kıyafeti teşhir edilmetkedir. Sergi bir hafta sürecektir. Bir teklif ANKARA, 12 (Telefonla) — Mükel leflere vergi karnesi verilmesi hakkında ki lâyihanm Mecliste en sonra İsmail Kemal Bey (Çorum) bir takrirle kanunun idarei husisiyelere a- & vergilere de teşmilini istemişseşde bu nun ayri bir İâyiha mevzuu olduğu ve Dahiliye Vekilinin de müzakere hazır bulunmadığı nazarı dikkate alinarak teklif reye konmamıştır. —— Tavuk kongresi ANKARA, — Yakmda İstanbulda bir tavuk kongresi toplanacaktır. Kon- yreda görüşülecek mesela, memleketimi ze ithal edilen ve im tavükler. ha yaramadığı hakkındaki bazı iddi der. ——— — bugün ben, hep ben yaptım” de- mek şeyhin kerameti kendisinden menkul demek olmaktan başka bir şey değildir. Kongrenin seçeceği heyeti tem- siliye meselesinde Kâzım Paşanın o garip fikri ne idi? “Gazi, Rauf Bey heyeti temsiliyeye girmemeli. İkinci derecedeki zatlar girmeli Paşam, onları el altından kullan- malı” Bu ne demekti? Gazi el al- tından idare zamanınm geçtiğini, meydana atılmak lâzım geleceği ni bize ilk gece sö iş mi“ di? Ve kabul etmiş değil miydik. Hep el altından, hep el altımdan. O halde şu mektubumla Kâzım Pa şayı memnun edemediğime müte- essifim. Fakat ne çare ki hakikat- ler şu veya bu zatı memnun için tahrif ve tağyir edilemez. Mazhar MUFİT İlkbahar koşuları| K. Karabekir Pş.nın 4 üncü mektubı | Kâzım Karabekir Paşa bu mektubunda şarkta gördüğü işleri anlatıyor İkinci safha Erzürum ve Sivas kongreleri 19 Nisan 335 te Trabzona çıktım. Barutçu zade Ahmet Efendi riyasetin deki Muhafazai hukuk heyetine ta- savvurlarımı anlattım. Ve bir nam al- tında bütün Şarkta birleşmek hususun daki fikrimi söyledim. İngiliz donan- masmm tesirinden korktuklarını sö; diler. Açık şehirlere r tererek, Rus donanması şehri yakma- dığı halde daha medeni bir milletin lonanması neden yaksın dedim. Ve Yunan vapurlarile gelmekte olen Rum muhacirleri ve İngiliz erkânı harbiye- si mın tesbit ettiği (bu haritayı bir yaverim Pangaltı İngiliz karargâ buda görmüştü) hududu anlatarak 6lerimle yürümezlerse Ermeni veya Kum satırları altında namus ve hayat- larının mahvolacağını izah ederek ik- na ettim. Benden ayrılmıyacaklarına söz verdiler. 3 Mayıs 335 te (1919) geldim. Hoca Raif Efendi riyase' ki Erzurum müdafani hukuk heyetile de bu milli esaslarda samimi görüştüm Trabzonda (İngiliz donanmasından korkulduğu gibi burada dahi ordunun tahliye veya terhisinden korkulduğu- nu Raif Efendi söyledi. Ben buca kut- iyyen meydan verrmiyeceğimi ve Erzu- kında ölmedikçe Erzurumun Imiyeceğini ve ordunun ter ww bahsolamıyacağını — söyle- dim ve kendilerinden şu ricada bulun dum. (Şarki vilâyetlerin teşekküllerinin birleştirilmesi ve silâh teslim etmemek ve maruz kulacağımız tecavüzlere | karşı harbe geçmek fikir ve kararının | benden sadır olduğunu veya olacağını muvafık görmüyorum. Behemahal hal kın ruhundan kopacak, milli gaye, mil let kuvvetile bana emredilecektir. Bu işte İngiliz kontrol heyelinia ve hükümetin haberi olmamalı ve çidali miz bir ceneralin isyanı değil milli is- tldölimizin kurtarılması — için tin birlik ve &rminin © tecellisi olduğu cihana gösterilmelidi Bunun için teması mühim hususlara has mur ederek diğer ihtiyaçları fırka ku. mandanı Miralay Rüştü Beyle görüşme- lsiniz. Her askeri makama sizlere yar- dum için emir verdim.) Benimle temasta bulunmak üzere Hoca Raif Efendi ile Necati Bey me- mur edildi. İşte bu esaslar üzerinde nim hiç müdahalem olmadığ yeryer biribirile yazışarak — Erzurum kongresine karar ir. Bu tarihte kolordumün kuvvei umu — 17,880 insan, ve 33,323 silâh i- Halk milli nüveyi teşkil edecek o- lan kongrenin içtimamı ihzar eder. ken ben de mesaimi âtideki noktalara hasrettim. e — Ordunun (taarruzi (bir harbe zi 2 — Çocuklar ordusu teşkili (ölüme mahküm kimsesiz çocukların ordu hi- mayesinde kurtarılması ve yetiştirilme VERNER Ankaranın en lüks TUVALET salonu Bankalar caddesi ue 3240 | apalaş İ Ae 3410 i Yeni si) (harbi umumi” fecayiinden kalan bu kabil dört bin çocuğun — hayatını kurtardım ve bunlardan iki bin çoca: ğun da muhtelif sanat şubeleri veya mektepler vasıtasile hayatta muvaf- fak olmalarını temin ettim) 3 — Milli taazzuvun her sahada in- kişafı için orduca muavenet. 4 — Türklerle Kürtler arasmda ay- rılık gayrılık olmadığının her ili mil- letin ırken, ve dinen bir olduğunun ve karşımızdaki tehlikenin müşterek ol- duğumun telkini ve aşiret alaylarının da harbe kabiliyetli bir bale geti- rilmesi, her ihtimale karşı bir Kürt is- yanmı da derpiş ederek askeri ve hu- susi tedbirler de aldım. Bunlardan baş ka İstanbul hükümeti ve İngiliz kon- trol heyetinin birlikte uğraştığı: — Askeri teşkilâtm küçültülme- — Bazı kumandanların İngilizle re teslimi veya İstanbula istenilmesi. 3 — Silâhların sürgü kolu ve kama ları ve cephanenin İngilizler tarafmdan almması. Birinci ve ikinci maddeyi ben temin ediyordum. Üçüncü maddenin temini için dahi bidayette bazı tedbirlerle bir hayli zaman kazandım. Vasıtai nakli ye ve para olmadığı için Trabzona sev kine imkân olmadığını ileri sürerek i- şi İstanbul ile muhabereye döktüm. Şimendiferle Ermenistan ve Gürcistan içinden Batuma sevk meselesini dahi ge celeri yarları yıktırarak yağmur ve fır tınadan yıkılmış vaziyetinde rapor et- ürerek bir hayli vakit kazandım. En son olarak ta zabitlerimizi köylü kı- Haymana yolu üzerinde m ha ele meydana çıkarılan eserler Arkara SINEMALIR Eu gece PRENSES STROCOFF Sevginin her şeye ! akim ola- bileceğini en sarih hadiselerle yaşatan bir eser. İ İlâveten dünya haberliri ve iki kısımlık ikamet vet İkası DERİZ Ankara satış mağazası 15 Mayıs Pazartesi Günü Açılıy yafetine sokarak İngiliz müfrezesi ne zaretinde gitmekte olan bir trene hü- cum etlirerek kendi mahafızlarımızı döğdürttüm ve İngiliz muhafızlarını tehdit ettirdim. Ve treni de Erzuruma gevirttim. İngiliz heyetile de ipi kopat mamak için Müdafaai hukuktan bir he fani hukuktan daha iler. Kendilerine şu ta “Siz, beni silâh ve cep- haneyi neye teslim ediyorsunuz diye tehdide gelmiş olacaksmız. Ben do si ze İngiliz heyetinin ve hükümet rarları karşısında kaldığımı söylemiş olacağım. Buradan doğru İngiliz kon trol heyeti reisinin karargâhına gide- ceksiniz, ve (silâh ve cephanelerin gönderilmemesi için kumandanı teh- Ben şimdi kendilerine baber veriyo- rum” diyerek Lord Gürzonun kardeşi Miralay Ravlensona şu haberi gönder dim: Şimdi bir heyet nezdime geldi: lâh ve cephane teslim ederseniz seni de Ravlonsovu da İnşa tutarız. dedi- Aradan bir müddet geçtikten sonra lediye reisi Zakir Efendi bana şu ma- lümatı m Tün berbat ettik. Haberin ! Biz Ravlensonun yanma girdi- Pi mn zaman kei e de rna aktı. Ve İha biz İf biz İâfa Başlamadan: (Devamı $ inci sahifede) ugün bu gece Kulüp CENUP YILDIZI Çöllerin esrarlı, derinliklerinde aşayan aşk ihtiras ve macera ilâveten ikamet vesikası ve dünya haberleri or. >

Bu sayıdan diğer sayfalar: