16 Haziran 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

16 Haziran 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: $. N. şküne Her hakkı (Müliyet) indir. PATRİKHANELER MESELESİ Şurayı Devlet Tanzimat dairesinin verdiği cevap. —İş içinde iş varmış! Rum patrikinin padişaha. takdim ettiği arizece Şurayi Devlet tanzimat dairesine havale edilmişti » Şurayi Devlet tanzimat dairesinin Meclisi vükelâdan müzeyyel mazbata sureti: Rum patrikliği tarafından tak dim olunup bilmütalea öcabinm arz ve inbası irade buyurulan arize Şura- yı Devlet tanzimat dairesinde kıraat ve icabı tesmmül olundu. Divanı Hümayun bekçiliğinden çı- kartılan kaydı kadiminde filhakika vaktile Rum patriğine ihsan buyuru- lan berat vekillerile müteallik her ne güna davaları zuhur ederse bir yerde istima olunmayıp estansi saadetimde Divanı Hümayun- da vüzerayı izamım ve kazasiPorlerim huzurunda görülmek üzere Dersan- dar ve ihsan olunduğu tarihi kad de simdiki gibi teşkilâtı medeniyei ad- liye mevcut olmayıp her güna deavi münferit kadıların mürafaai şer'iyele- rile hal ve fasla tâbi tutulduğu ol zaman gayrimüslümlerin o mahakimi şer'iyede şahadetleri bile mesmu ve mu teber olmadığı halde tanzimatı hayri ye ve bahusus bin iki yüz doksan üç tensikatı adliyesi muktezasından ola- rak mahakimi şer'iyenin vezaifi bazı mevadda kasr ve hasr ile deavii umu- miye mahsusen müteşekkil ve kava- nin ve nizamatı medeniye ile hâkim ve âmil olan mahakimi adliyeye tevdi e- dilmiş ve tarihi kadimde şahadetleri mesmu olmayan tebaai gayri müsli- meden hâkimler, müddeivmumiler layini suretile müsavaten tevzii ada- let ve temini hak ve hakkaniyete hâ- dim üç nevi ve mertebede yani ceza, hukuk, ticaret, bidayet, istinaf, tem- yiz olarak Dersaadette ve bütün vilâ- yellerde, liva, kazalarda mahakimi medeniye açılmış ve her biri tu: mütekaddimesi vüsatten zıyka, yüsür. den üsrete rücu ve tereddi ve tekaddü mü a'sar ile hâsıl olan terakkiyatı mu südeletperveraneyi ademi takdir ve telâkki demek olacağından şüphe yok tar i Saniyen — Devleti aliyenin kâtfei ricali ilmi i kân nevvap, imesi vazifelerinden gayri işlerde bu- Hundukları muhit dahilinde mahakimi wedeniye huzurunda sıyanen muhais ve mürafaa tabi tutuldukları cihet let Metropolitlerin ve sairenin onlar- dan farklı ve mümtaz bir muamelei fovkalâdeye mazhariyetleri teeviz ve hattâ tahayyül ve tasavvur bile bak ve mantıka ve aklı selime muvafık o- tamaz. Salisen — Beynennas tahaddüs ede cek;ihtilâfatın hâdis oldukları mahal lerde “fasıl ve rüyet olunmasında maslahatın hüsnü temşiyeti ve menafi ve intizamı âmmenin gi aye mevcut ve bariz olup meselâ herha: gi bir kimsenin herhangi bir şahsı ru- yenin vukubulduğu mahalde bakıl » merkeze getirilmesi müşteki, rr ve maznanu aleyhten baş- arı hakka medar olacak esbap ceği ve bu ise hikmeti hukukça veç- hen min küllü vücuh caiz görülemi- yeceği müstağni bey, sile patrikhanenin talep ve tememnisi- | nin reddine müttefikan karar verildi. 16 Cemaziyelahır 1321 Tanzimat dairesinin işbu mazbatası meclisi mahsusu vükelâda kıraat ve mütalen olunarak bittasvip iki satır. lık bir zeyl ile arzı huzuru muş ve mucibince muamele olunması hakkında sudur eden iradei seniye ür zerine Adliye ve Mezahip nezaretin- den Patrikhaneye tebligat yapılmıştı. Meğer Patrik Efendiyi gülünç eden hukukçu dostları imiş! Esas itibarile hiç olmıyacak ve Yuva» kim Efendi gibi akıllı ve dirayetli bir şahıstan suduruna inanılmıyacak bu ham talepten maksat ne olduğu bilâ hara gayri resmi surette öğrenilmiştir. Makedonya Bulzar fesatçi ve ihti- lâlei çetelere karşı “kontrparti” şek- linde çıkan Rum çetelerine yardım et tiklerinden dolayı Rumelinde bazı rü- essayi ruhaniyenin hükümeti mahalli yece tahtı mes'uliyete alınmaları do- ve İstanbula nakil ve celbettirmek i- çin salifüzzikir beratı alideki istisnai fıkradan istifade edilmek istenilmiş ve ergeç 1293 kanunu esa, 92 inci maddesinde “hukuku şühâne aleyhin de harekete ve devleti bir muhatara. ya ilkaya tasaddi edenlerin divanı â- Nide muhakemeleri mevzuu bahis ise de hünkâra karşı “kanunu esasi” ta- birini kullanmak nezaketen muvafık Patrik Efendiye söyletilmesinden naşi öylece yazılıvermiş imiş? Halbuki: 93 kanunu esasisinin 32, 33 üncü maddeleri devlet ve vükelâ- nın ve mahkemei temyiz rüesa ve aza- sının vazifei memuriyetlerinden har; işlerde sair efrattan hiç farkları olma- dığını sarahaten zikrettiği ve mezkür maddelerin divanı âliya ait hükmünün metropolitlere hiç bir göna taallük ve | şömülü olmadığı meydanda olmasile hukukçu dostlarınm Patrik Efendiyi gülünç bir mazlakaya düşürmüş olduk ları anlaşılıyordu. — BİR HATIRA — Mukaddema İstanbul dava vekilleri cemiyeti reisi bulunan meşhur avu- kat Celâlettin Arif Bey 1335 senesin- de hükümet tarafından tevkif edilen bazı ittihatçiları müdafaa sadadında usulü mubakemei cezaiye kanununun mevaddı mahsusasına istinaden orta- ya çıkmıştı. Bunların 24 saatten ziya- de hali mevkufiyette tutulamıyacak- larını söyleyivermişti. Merhum kanunu esasinin 113 üncü ye ve mülkiyenin tal kalacağımı ve devletin dahili ve harici emniyetini ihlâl edecek bilcüm- le cünha ve cinayetlerin asıl failleri- le zimethal olanlar ne sıfat ve ci te bulunursa bulunsun divanı harpler - ce muhakeme olunacağını herkesin anlayacağı sarahatla yazıyordu. O sıralarda birgün akrabamdan Kâzım Bey merhumun konağma git- miştim. Bu hikâye açıldı, Celâlettin Arif Beyin yaptığı yanlışlığın sami- mi dostluk gayretinden ileri gelmiş bir hatayı gayri ihtiyariyden ibaret olduğu söylenerek Rum Patrikini memnun etmek için yanlış yol göste- ren hukukçu ahbapların tarihi bir mi- sali addolunmuştu. Kâzım Bey merhum memleketimiz- de hukukçuların piri ve üstadı muhte- remi ve metkebi hukukumuzun âde- ta müssis ve temeli sayılmağa şayan bir şahsiyeti mümtazedir. Ömrünü mektebi hukukta müdür muavinliği müdürlük ve muallimlik ile geçirmiş Adliye nezaretinde, haşmüddeinmumi likte, Şurayi Devlet riyasetinde bulun muş ve kavanini adliyemize ait bir çok şerhler, eserler yazmış pek iyi ahlâk- hı, ağır başlı, maarifperver bir simayi Celâlettin Arif Beyin yukarıda kay- dettiğimiz gafleti üzerine gülümseye- rek: “Olan şeydir. İnsan hatâ eder. Ancak hatâsını a kendiliğin- den doğrultmak fazilettir. Bakalım. acele etmiyelim belki doğrultur.” de- Ondan sonra hâdiseyi takip etme- dim. Doğrultup doğrultmadığını bilmi yorum. Hoş, o devri tezebzüp ve te- şevvüşte o kadar hatiyat vardı ki doğ ruluşunu beklemek O Kudüsü Şerifte “Dıwar arkasında” Hazreti Musanın avdetini beklemek kabilinden addolun sn baca idi, . (Arkası var) Yarn: DELİ Mİ?. SUİKASTÇI M2. Rum patrğine suikast mı? — İsim lerini neye değiştirmişler? — Su. um ri me, sm ikastçı tahtı müşahedede. — Yenikadrolar Heyeti vekileden geçecek tr. Bu ilk kadrolar, Heyeti Vekilenin de (Başı 1 inci sahifede) mütehssası Âli B. Hareket şefliğine, makine mütehassıs İbrahim B. Fen yubesi şefliğine tayin ©- dilmişlerdir. Seyrisefain eski © Levazım Müdürü İzzettin B. Akay idaresi mura- kabı olmuştur. - Akay ve Deniz yolları Muhasebe şefliklerine İş Bankasından i- ki sat tayin edilmiştir. Akay idaresi ba- şefliği Ankara vapuru © süyarisi de sevkedilecek memurlarm esamisi de tenbit edilmiştir. Açıkta kalanlara birkaç güne kadar tebligat yapılacaktır. Yeni | idarelerin hazırlanan kadroları 6 aylık: | Borsa oynarken tasdikinden geçecektir. Deniz müsteşarlığına ge- çecek müesseseler HARİCİ HABERLER Almanya | Avusturya ihtilâfı Propaganda nazırı ihtilâfın! esaslarını anlatıyor BERLİN, 15. A. A, — Volf A- jansı bildiriyor : Propaganda nazırı M. Gebbels gazetecileri nezdine kabul ederek bazı beyanat yapmıştır. Alman yanın Viyana — elçiliği matbuat ateşesi olan ve Avusturya tara fından hudut haricine | çıkarılan M. Habiehl de bu kabul çesnasın- da bazır bulunmuştur. M. Goebbels Avusturya milleti hakkında bütün Alman milleti gi- bi dostca duygular besleyen AL man hükümetinin bugünkü ihti lâfa sebebiyet verdiği o veyahut fırka menfaatlarının bu ihtilâfta bir rol oynadığı zannına düşme- nin ağır bir yanlışlık olacağımı söyledikten sonra sözüne şöyle devam etmiştir; li “ Avusturya ve Alman hükümet leri arasında çıkan ihtilâf şimdi | anlatacağım şu vaziyetten tur. Almanyada milliyetçi sosyalist | İerin iktidar mevkiine ri | 30 ikinci kânundan beri milliyetçi sosyalist fırkası onun metleri devlet fırkası halini almıştır. Halbuki Avusturyada milliyet. gi sosyalist fırkası bir muhalefet | fırkasıdır ve ona mahsus alâmetle. rin taşınması da yasaktır. Avusturyaya giden bazı Alman ların Alman hakimiyetine dölü let eden #imsal ve alâmetleri A- vusturyada izhar edememeleri yü zünden bir takım mahzurlar tevel lüt etmiştir. Alman hükümeti A- vusturyaya gidecek Almanlar pa saportlarından külliyetli miktarda bir vize harcı almmasını emret. mek suretiyle bu mahzurları am- cak azaltmağa imkân bulabilmiş- tir. “ Avusturya hükümetinin M. Habicht'e karşı aldığı tedbirlere | gelince M. Habicht Almanyanın Viyana elçiliği matbuat ateşeliği- ne tiyin edilmesi itibariyle mem- leket harcı imtiyazından istifade hakkına malik bulunuyordu. A-“| vusturya hükümeti bu hakkı tanı. mak istemezse bile bu bak ve im: , hukuku “duvel mücibiMesi lâfın halli zamanına kadar, ek seriyet verilmiş bir şeydir. sil Almanya, M. Habicht'e karşı a İman tedbirlere göz yümmağı müm | kün göremezdi. Bundan dolayi hü- | kümetin Berlindeki Avusturya el- | çiliği matbuat ateşesini hudut ha ricine çıkarması pek tabii 'bir şeydi.” Hudatlarda BERLİN, 15 ALA. — Bir Viyana ge | zetesinin, Alman - Avusturya hudadun- da hitlerci kıtaların toplandığına dair bir telgrafına cevap olarak, Volfi Ajan. sı, kıtant toplantısı olmadığını, gümrük kordorummun çoğaltıldız riyor. Haşimin maskı yeman HAZİRAN J. Balkanlılar Arasında Sofyada Balkan münaka- lât konferansı açıldı SOFYA, 15 A.A. — Bulgar Ajansı bildiriyor: Bulgar milli grupu reisi M. Sakizoff, dün burada Balkan münakalât, tayyarecilik ve turizm konferansı açmış” tar, Bu konferansa altı Balkan devletini temsil eden 40 murahhas iştirak etmiş- tir. Konferans münakalât, tayyarecilik, turizm icin üç komisyon teşkil etmistir. Bu komisyonlar Balkan memleketlerinin. demiryolları ile adi yolları arasında a- henk vücüde getirmek, umumi tarifeler ihdas eylemek, turizm münakalâtırı ko- laylaştırmak, pasaport vizelerini ilga et- | mek, propaganda büroları tesis etmek meseleleriyle meşgul olacaktır. e Hitler Parise Gitmiyecek BERLİN 15 A.A. — Volff Ajansın dan: Emin ve salâhiyettar bir memba dan verilen haberlere göre, başvekil Hit- lerin Parisle veya baska yerde Fransız başvekil M. Daladier ile | görüşeceğine dair ecnebi memhalardan verilen haber- ler tekzip edilmektedir. imi İ Yunanistanda sükün ATİNA, IS A.A, — M. Çaldarisin dahilde sükünun teessüsü © maksadiyle müştereken çalışmaları için bütün fırka- ların ve gazetelerin vatanperverlik his- lerin» müracaat etmesi siyasi mahafilde | ve fırkalarda müsait akisler husule getir miştir. Her tarafta sükünun avdet etmiş | olduğu görülmektedir. M. Norman Davis VAŞINGTON, 15 A.A. — Hükümet dsiresi M. Norman De ği etmek istememektedir. Tayyareci Mattern MOSKOVA, 15 A.A. — Tayyareci Mattern, Habewski'den ora saatile ZI de kalkmıştır. MOSKOVA, 15 AA. — Mattern, sant 21 de Alaskaya müteveccihen bare ket etmiştir. Gümrük mütarekesi LONDRA, 15. A.A. — Reuter ajansının öğrendiğine göre, Ro- manya, Holanda, Litvanya ve Rusya bugün gümrük mütarekesi- i Borçlar işinde Amerika (Bası inci sahifede) LONDRA, 15 A.A. — Avam kamara- sında nutkundan sonra, M. Nerille Cham berlain M. Roosevel'in beyanatı oku- du. Bu beyanat, roisicümhurum, İngiliz teklifinin yapıldığını baleti fikriyeyi ink dir ettiğini gösteriyor. j M. Chamberlain: — Reisicümburun, dedi, bu beyanatınm hükümeti memnun ettiği kadar Avam kamarasım da mem- Bun edeceğinden eminim M. Roosevelt ne diyor? M. Roosevtlt, İngilterenin yaptığı a- lelhesap tediyenin harp borçları mesele. | si heyet umumiye halinde münakaşa © İf dileceği zaman Amerikayı bir teahhüt altına almıyacağını söyledikten sonra, kat'i müzakerelerin sonraya bırakılması. | İl nin doğru ve akıllı bir hareket olacağını ilâve etmiştir. Simdiki halde iktısat konferansı mü- sait bir hava içinde açılmıştır. Daha ilk günlerde cok nazik ve müşkül bir mese- M. Roosevelt demiştir ki: — Bir teşriki mesai fikrile ve, reisi- cümhur sfatımla, 15 haziran taksiti İ- Osmanlıcadan türkçeye karşılık- lar anketi bitti T.D.T, cemiyetinin tebii ANKARA, 15. A. A. —T.D.T. Cemiyetinden Osmanlıcadan türkçeye karşıl ıklar anketi 92 ü Bu anketin sürdüğü müddetçe her gün listeleri neşretme, yolun- da Anadolu Ajansı ile Ankara ve İstanbul radyolarının ve bütün türk gazetelerinin gösterdikleri çalışm a cemiyetimiz için büyük bir sevinç ve teşekkür kaynağı olmuştur. Ankete karşılıklar bulmak için yurdun her yanından ve her yö- nünden gösterilen istek, türk halkı nın kendi dilini özleştirme yolanda- ki çalışmalara nasıl yürekten bağl andığım bize gösterdi. Bu bağlanış T. D. T. Cemiyeti nin sarsılmaz güvenini arttırmış, ça lışmalarında bütün Türkleri her zaman yanında bulacağını ortaya koymuştur. Gelen karşılıklar o kad ar çoktur ki bunları sıraya koymağa İ teşkilâtımız yetmemiştir. T.D.T. Cemiyeti gösterilen b u Büyük sevgi ve isteğe karşı yapa- cağı karşılıklar klağuzunu elinden geldiği kadar eksiksiz ve geniş yapmağı kendine borç bilmektedir. İşte bunun için, ankete küçük bir zeyl olarak yazı dilimizde çok kull anılan ve sözleri bağlamı; ya yarayan arapça ve İarsça tabirlere de karşılık aranmasının bütün türkçe sever leri çağırmaktadır. Halkımızın bu cağından hiç şüphemiz yoktur. zeyle de anket e gösterdiği kadar istekle ortak ola- Yavuzu tamir ücreti ihtilâfı halloldu ANKARA, 15 (Telefonla) — Vavuzu tamir eden Senlazar şirke- tiyle hükümetimiz arasında İngiliz lirasının kıymetini kaybetmesi mü- nasebetile tediye esası üzerinden çıkan ihtilâf iki taraf menafüini ko- ruyan mutavassıt bir formül dahilinde halledilmiştir. İzmirde talebe sergisi açıldı İZMİR, I5(A.A.) Şehrimizde Cümhuriyet kız sanat enstitüsü talebesinin bir senelik emeklerini göstermek için mektepte hazırlanan sergi bugün açılmıştır. Talebe hanımların yaptıkları işler takdirle karşılanmıştır. Londradan mektuplar Henüz ne gidilecek yol belli, ne varılacak hedef!! Cenevre'nin yumurta tavuk hikâyesi gibi, Londra'da dabir yumurta hikâyesi ( Başı 1 inci sahifede ) diye kadar temas edebildiğim ze- | vat arasında bu ikinci kanaati izhar edenler ekseriyettedir. Bunlar ikti- sadi buhranm halline para ve kre. di meselesinin halli yolundan gidi- leceğinde ısrar ediyorlar. Ve gidi- lecek yolun merhalelerini de çiz- mişlerdir. Diyorlar ki her şeyden <vvel, para kıymetlerinde muvak- kat tn olsa her halde istikrar temin etmek lâzımdır. Bu yapıldıktan sonra krediyi bollaştırmalı ve kre- di bolarır bolarmaz, derhal | güm- rük tarifelerinin mali olan kısı Yı, yani yalnız bütçede muvaz temin etmek için devletler tarafın» dan konulan gümrük kalacak Ancak bu, kâfi değildir. Çünkü yerli sanayii ve yahut ziraati hima- iki s8 e resimleri ye eden gümrük tarifeleri nedenberi almış yürümüştür. Bu ta rifeler yalnız hazineye varidat te. İİ mini maksadiyle konulmuş olmadı. ğmdan bunların kaldırılması daha müşküldür. Bir defa her memle- kette bu tarifeler ile yakmdan alâ- kadar olan menfaatler vardır, Bun- ların mukavemetini nazarı itibare almak lâzımdır, Sonra devletler her hangi mülâhaza ve yahut mücbir zaruret altında himaye teşebbüsü- ne girişmiş bulunuyorlar. Bu yol- dan derhal Ficat etmek müşküldür. Her halde müzakereler muvaffa- kiyetle neticelense de bunun çok tedrici bir surette yapılabileceği teslim edilmektedir. Bir defa hima- yelerin mahiyeti tetkik edilmelidir. mazhar olan sanayi ve yahut zira- at mahsulü bu himayeye değer mi? Yani makul bir himaye ile muvaf- fak olabilir mi? Bunun için de istih sal şartları ve yerek gimdiki ve gerek müstakbel piyasa vaziyeti tetkik edilmeli. Eğer muvaffak ol- dorlarında görüşülüyor. Zannedildiğine | mak istidadında ise himayenin de- vamımda bir mahzur görülmiyecek. | Eğer muvaffak olunamazsa, ö hal de himayede devam caiz görülmi- yecek. Bu nevi tarifelerin nasil tenzil edileceği meselesine gelince; buna da gidilecek bir kaç yol olduğu söyleniyor. Bir defa her devletle || yapılacak pazarlık neticesinde ta- İİ rifeler indirilebilir. Bu, sen benim şu malımı alacaksın, ben senin şu malmı alacağım şeklinde bir alış veriş işi olacaktır. İlcincisi, devlet- ler arasmda mmtaka omıntaka bir takım mütekabil anlaşmalar temin etmekle, Meselâ bir zümre devlet. ler, şimdiki tarifelerini hiç bir dev- lete karşı arttırmamağı taahhüt et- mekle beraber, bir takım devletle ve karşı da azaltmağı taahhüt ede- bilirler, Bu mmtakalar bilâhare ve tedricen genişliyebilir. İşte Londra konferansında he- defe doğru gidilecek yollardan bir kaçı bu suretle çizilmektedir. An- cak konferansın ne derece karışık meseleler karşısmda bulunduğunu muhterem karilerim yukarıki iza- hattan anlamışlardır. Hedef muay yen olsa ve gidilecek yollar da ta- yin edilse bile ne kadar müşkülüta tesadüf edileceği anlaşılıyor. Kaldı ki bir çok devletler hedefin güm- rük tarifelerini indirmekte olduğu- nu aslâ kabul etmiyorlar, Düne ka- dar serbest ticaret taraftarı olan İngiltere bile Japon sanayiinin müt biş rekabeti karşısında himayeye muhtaç olduğunu inkâr etmiyor. Diğer taraftan iktısadi işlerde dai- ma en büyük ağırlık teşkil eden değildir. Hülâsa henüz ne gidile- cek yol belli, nede varılacak he- def muayyen... Ahmet ŞÜKRÜ göre bu teşebbüs gelecek ay devletlerin harp borçları için Vaşingtanda bir kon Amerika hükümeti, bir İmgilir lirası 4 dolar olarak üç aylık bir dolar istikra- e: tellif etmek miyetindedir. Bu rakam, esasen istikrarın deimi olmasını isteyen İngiltere için cok azdır. a rana e İNE Hariciye müsteşarlığı ANKARA, 15 (Telefonla) — Ha- riciye Vekâleti müsteşarlığına tayini evvelce tekarrür eden In Haye masla- hatgüzarı Nuri Beyin merkeze naklin den sarfı nazar edilmiştir. Müsteşarlı- ğa diğer bir zat tayin edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: