28 Temmuz 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

28 Temmuz 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nisan balığı Bir sinema skeçi y nın dönüşünü bekdiyor. Kendi kendine de söyleniyor) — Tuhaf şey! Saat yedi oldu, hâli gelmedi, Ne yapar, nereye gider? Buda lalığa lüzum yok. Biraz gözümüzü aça- İm. Hah, kapı çalındı. Mutlaka odur. Aman o olsun da... (Kapıdan girer çocuğudur). (On ya- şında). Beyin tabii olarak canı sile. yor). — Sen misin? Ne çabuk geldin böy- 1? — Babacığım, geç kaldım diye öyle korkuyordum — Sahi öyle.. Annen nerede? — Annem mi? — Tabii annen? Nerede kaldı söyle — Ne yapıyordu? — Bir Beyle konuşuyordu. — Bir beyle mi? — Evet, genç, yakışıklı bir adamla, — Güzel bir adam mı? — Hem çok güzel baba. . — İkisi ne yapıyorlardı? — Gülüşüyorlardı. — Ah, ah, ah, bu böyle devam ede. | mez. (Kapı çalınır, tir.) — Bonjur kocacığım. — Yahu, bir santtenberi neredesin? bey veziyetini düzel. — Ah, sorma, o kadar işim çıktı ki. — Delikanlı ile mi? — Hangi delikanlı? — Beraber gülüştüğünüz adam. . Deli mi oldun kocacığım. Bu ne biçim 452? — İnkâr etme, hain kadın. Ben hep sini biliyorum. — Vallahi çıldıracağım. Ne biliyor- sun, söyle de meraktan çatlatma be- nil — Bir delikanlı ile senin görüştü- ünü görenler var, — Bir delikanlı ile mi?. — Evet, âşıkınla. . — Beni bir delikanlı ile kim gör- müş? — (Çocuğu göstererek) İşte, bed- baht kadm, işte, senin çocuğun. - Çocuk (elerini çırparak) — Bu ba- hık, nisan bı . İkinci perde (Sofrada.. Havada bir ağırlık var. Hizmetçi kadın iki tabak balık getiri- yor. (Sofrada. Havada bir ağırlık var. Hiz > —$ Kİ NE 7 Alpullu mamur bir kasaba oldu ALPULLU, (Milli; — Alpul lu Şeker fabrikası mi Ali Şe- fik Beyfendinin refikaları merhum Perihan Hanımın ruhuna ithaf lunmak üzere okunacak mevlü. nebevi münasebetile Alpulluya da- vet olunduk. Bu vesile ile “geçen seneye nisbetle Küçükçekmeceden Alpulluya kadar olan hat boyunun her iki tarafını faal, mezru, bere- ketli gördük. Fabrikada bir sene zarfında ilâveten 12 . yataklı bir hastahane, sıhhıye teşkilâtı ve ec- zahane ile fabrika revhitine yeni yeni tesis edilmiş akusya koruları ve otomatik ksazn tertibatı gibi el- ile tutulup göz ile görülecek kadar büyük inkılâp olmuş ve İstanbul- dan uzaklarda pek muntazam ça- lışan Türk gençlerinin medeni ih- tiyaçları da düşi erek Futbol ve Tenis sahaları tesis edilerek s6- kiz sene evvelki Alpullu her halile güzel medeni bir Avrupa şehri ol- muştur, Perşenbe günü akşamı Ha- fız Burhan, Kemal ve hafız Rıza Beyler tarafından fabrikada mev- lüt okunmuş ve Trakya meb'usları ile vilâyet erkânı, eşraf, zürra ha- zır bulunmuşlardır. Cuma sabahı 933 sen Ik O pancar mahsulü memnun ve neşeli zürra tarafın- dan getirilerek fabrikaya teslim edilmiştir. Bu vesile ile merhume- ye rahmet müdür beye (sabırlar, fabrikaya feyzübereket, memurin ve müstahdimine de gayret ve sıh- hat temenni eyleriz. —— Lise ihtiyacı AKŞEHİR, (Milliyet) — Deni lilerin bir dileği oldu serlevhası al tında gazetelerde neşredilen De- nizli lisesinin açıldığı hakkındaki haberi gören şehrimiz halkı Deniz- lilileri tebrik ederken böyle büyük bir sevincin kendilerine de i olmasını, memleket | gençli yetişmesi için çok arzu etmektedir. , Bunun için Burada bir liseye şid e Mistenget film çevi- recek mi? On ay gaybubetten sonra dönmüş olan meşhur Fransız muzik - hol artistlerinden Matmazel Misten- et bir sesli film çevireceğini haber rmiştir. Belki bu filmin senaryosu Pierre Wolffun acayip eserlerinden biri olacaktır. Bu suretle Mi filmini görmüş olacağız. ki; Mistenget bundan çok evvel s0s- zamanında filmler çevirmişti. metçi iki tabak balık getirir. Birini bey le hanımın önüne koyar. Çocuğun önü- ne de balığın kılçığını). — Bu da küçük bey için. (Çocuk evvelk bahasma, sonra anasi" na bakar. Ikisi de kahkahadan katılır. lar.) Babası — Niye öyle surat ediyorsun? Asıl Nisan balığı dediğin işte böyle ©- lar, Parise Üçüncü sahne (Bey mutfakta.. Karısının istediği şeyi getirmeğe gitti. Fakat gitti, gel mez, Kadın meraklanır. Çocuğunu gi- dip tabağa başka yemek doldurması çin mutfağa gönderir. Çocuk yavaş ya- vaş mutfağa girerken, babasının hizmet çiyi öptüğünü görür. Hemen koşup an- nesine haber verir.) Gi — Anne. babam hizmetçi kızı öpü- yor. : — Sus, sen öyle şeylere karışma, Za ten ben gidip yemeğe tam. (Kadın da kocasını hizmetçi kızı ö- perken görmez mi?) z — Vay hain seni, vay utanmaz seni. — Darılma karıcığım. Bunda bir sey yok. Nisan balığı.. Son zamanda vefat eden “ Prince nd- mile maruf kömih Rigadin R Afyon dikiş yarda AFYON, (Milliyet) — Bir sene evvel Naime Hilmi Hanımefendi tarafından açılan ve yüksek bir zevk ve havesle faaliyette bulunan bu yurt bu sene ilk mezunlarmı vermiştir. Bu münasebetle bir ser- gi vücuda getirilmiş gerek talebe hanımlar tarafından yapılan rop- lar, kostüm tayyörlar, pijamalar, gömlekler, korsalar, muhtelif | iş- İ Mardinin elektrikle tenviri MARDİN, (Milliyet) — Mardi- nin elektrikle tenvirine çalışılmak- tadır. Belediye tarafından İstai- buldaki şirketlerle temas etmek üzere gönderilen fabrikatör Rifat Emin B. şirketin tekliflerini hâmi- len dönmüştür. Belediyenin Ma- liye Vekâletinin kefaletile bir ban | kadan yapacağı istikrazla bu işi yapması düşünülmektedir. Tesisa- tın kırk bin lira ile meydana gele- esöi tahmin olunmaktadır. LE ii Afyonda Cumhuriyet Prens öldü Harpten evvel Max Linder kadar sinemada şöhret kazanan bir “prens,, vardı, Prince Rigadin. Hatırlıyanlar bu adamın ölümü ha- berine müteessif olacaklardır. Rigadin sinemaya gelmezden evvel sahnede hayli muvaffakıyetler kazan. mış bir artistti. Konservatuvardan ko- medi birinciliği ile çıkmış ve Odeöna girmişti. Ondan sonra sahne değiştir. di. “Kral, «Mukaddes orman», “Ye- şil İlâh,, “Misguette ve anası,, piyos- lerindeki rollerini herkes beğenmişti. Operetlerde de oynadı, ondan sonra eçti. o Sinemaya gidenler iç unuturlar mı?. Fakat Rigadin uzun seneler sine“ mayı bıraktı, seali film çıkınca tekrar | stüdyolarda çalıştı. “Beni o öpünüz” «Haşmetmeap Aşk Hazretleri», “Gi- diş, «Buridan'ın eşeği» filmlerinde kendisini gördük. Prens ölürken 60 “yaşındaydı. liye Pine EMLEKE mezunları hanımlar lemeli 500 zü mütecaviz eşya ile .Cümhuriyet Mektebinin muhteşem salonlarını doldurmuşlardır. Açıl- ma merasimine kadın ve erkek yüz lerce zevat iştirâk etmiş, kısa bir zamanda bariz (muvaffakiyetler gösleren yurt müessisi ve müdürü Naime Hilmi Hanım ef. herkes ta- rafmdan tebrik ve takdir edilmiş- | tir. | Güç bisikletçileri turu bitirdiler AFYON, (Miliyet) — Muhafız gücü pisikletçileri perşembe gü nü Afyona gelerek programları mucibince 2709 kilometrelik Tür- kiye turunu bitirimişlerdir. Misa- firleri Halkevi spor şubesi pisiklet çilerinden yirmi beş genç 30 uncu kilometreden ve şehrin methalin- | de de muzika | İ ile kalabalık bir | gençlik hararetle karşılanmışlardır. Misafirlere öğleyin - Beleyide ve akşamı Halkevi bir ziyafet ver miştir. Geçe Halkevinde yüzlerce spor İ sz filmi Almanyada menedilmi; e j 4,202,050 nüfus vardır. Bu nüfus Ber- Sinemanın en güzel kadın larından Norma Shearer € CAmârihanın en güzel sırtı) müsaba- kağınt kazanan artist Ludith Alek yi Diyribekirde elektrik DİYARBEKİR, (Milliyet) — Ankarada bulunan Belediye Reisi | Şeref Beyden belediyeye gelen bir telgrafta elektrik projesinin tastik * edilerek postaya verildiği yazıl maktadır. Proje belediyeye gelir gelmez derhal münakasa © ilânı açılacaktır. Çankırı. Ankara treninde otobüsle rekabet ÇANKIRI (Miliyet) — Çankı- rı - Ankara treninin çok pahalı ol duğundan otobüsler, yolcuyu üç misli aşağı fiatle götürmektedir- ler. Devlet Demiryolları yalnız Çan kırı - Ankara yolunda olmak üze- re büyük bir rekabet tenzilâtı yap mağa başlamıştır. Çnakırıya yaklaşan istasyonla- rın fiatleri gayet ucuzdur. Kam- yonların taşıyacağı bir fiattedir. Meselâ Kaleciğe 26 kuruşa tren- le gidilmektedir. Halbuki otobüs bunu yapamaz. Ankaraya ise, 180 kuruştur ki, otobüsler de 125 kuruşa götür- mektedir. kelime Mardin muallimleri tetkik seyahatine çıktılar MARDİN, (Milliyet) — Mual- limlerimiz Elâzize kadar bir tetkik seyahatine çıkmışlardır. Yirmi mu allimi tecavüz eden heyete birlik reisi Nureddin Siret B. riyaset et- mektedir. Muallimlerimiz. Elâziz- de on gün kadar kaldıktan sonra Diyarbekire gelecekler ve oradan da bir kaç gün tetkikat (o yaparak | Mardine döneceklerdir. planarak samimi konuş- malarla güç kumandanı Rafet Bey | tarafından seyahat intibaları, spor ve sporun faydaları üzerinde bir konferans verilmiştir. Misafirler Afyon gençliğinin ları arasında 3,20 trenile An- karaya hareket etmişlerdir. cu genç İ lenmiştir. TTE İnal "susta mühim bir ticaret merkezi | Sinema haberleri * Avusturya film sanayini inkişaf ettirmek için Baron R (Saşa Film) müessesesine mali muavenette bulunacaktır. * Bioscop ismindeki film şirketinin | 931 senesindeki 840000 franklık kâ- rına mukabil 932 de 1,100,000 frank kâr hâsıl olmuştur. Kıbrısta ilk gösterilen film (Var- | şovalı yeğenim) filmi olmuştur. * “Kanun namına,, ismindeki Fran- on — tabrire göre Beri lin sinemalara nispet edilirse bin ki- şide kırkının her gün sinemaya gitti- ği anlaşılmaktadır. * Joan Crawford O Hollywod'dan yüz kilometre mesafede bulunan Ma- İibu plâjmdaki artistlere iltihak et miş bulunuyor. * Sonbaharda Viyanada bir “Film haftası,, yapılacaktır. o Programda şunlar var: | — Bütün imemleketler film artistlerinin bir kongresi, 2 — beynelmilel bir film sergisi (Sergide sinemacılığın teknik ve san'at nokta- undan ink; jüri huzurunda en iyi filmin gösteril mesi, * Belçika Hükümet Brükseldeki si- pema üniversitesini retmen tanımıştır. * Ayusturyada son günlerin mühim hâdiselerinden biri, maruf muganniye Marie Jeritza'nın sinemaya intisabı kızı seven ve asaletinin bü- tün imtiyazlarını bırakarak bu kızla evlenen bir Rus grandükünün hikâ- yesidir. 1917 de ihtilâl başlayınca A- İeksandra kaçıyor. Öldüğünü zannet- tiği kocasını düşünüyor, Viyanada bir crkestra şefi ve bestekârla tanışıyor. Bu sırada Grandükle tanışıyor. * Viyanada Alman filmleri artık gösterilmez olmuştur. Bu sebepten A- | vusturyalılar kendi film imalâtını ar. tırmıya karar vermişlerdir. Erich Pommer bu sonbahar içinde bir çok film çevirecektir. * David Golder'de çok alkışlanan sempatik jön - prömiyelerden Jean Bradin Madam Louise Nantenil ile ev (Mussolini) nin filmi Büyük bir İtalyan film şirketi Beni to Mussolini'nin Napolyon hakkında ki (100 gün) nam eserini filme çeke- cektir. Hattâ bu filmin almancasında Napolyon rolünün meşhur Alman ar tsti Werner K auss'e verileceği bile ihsas edilmiştir. M0 — Ben Hur kahramanı beş lisan görüşen ve en güzel erkeklerden addedilen Ramon Novarro Avrupadaki sinema salonları adedi Almanya 5071, İngiltere 4951, F ransa 3300, Rusya 3200, İspanya 2600, İtalya 2500, Çekoslovakya 1900 İsveç 1100, Polonya 900, Avusturya 850, Belçika 750, Macaristan 505, Por tekiz 400, Romanya 400, İsviçre 325, Yuşoslâvya 300, Danimarka 300, Ho- landa 253, Norveç 235, Finlândiya 220, Bulgaristan 145, o Yunanistan 100, Meşhur Fransız artisti Henri Garat'nın yeni bir resmi İl Bandırma nümune şehri oluyor Bandırma'da yeni yapılan evler BANDIRMA, (Milliyet) — On | sene evvel Yunanlılar tarafından yakılmış ve tahrip edilmiş | iken bugün ahalisinin çalışkanlığı ve belediyesinin faaliyeti, ve her hu- bulunması itibarile az zamanda pek çok terâkki ve inkişaf etmiş, eski halinden daha güzel bir şehir olmuştur. Fenni bir plân üzere imar edil- mekte olan şehir, geniş ve munta- zam parkeli caddeleri, yeni ve çok şık binalarile Avrupa şehirlerini andırmaktadır. İktisadi buhrana rağmen inşaat bu sene geçen sene- lerden çok fazladır. Bandırmanın istikbalde büyük bir ticaret ve tran sit merkezi olacağı tabii bulundu- ğundan arsa fiatleri çok pahalı- dır. Bu pahalılığa karşı her yerin müşterisi vardır. Son zamanlarda hariçten gelerek arsa alıp bina yap tıranlar ve burada yerleşenler ço- galmıştır. Bandırmanın imarı ve terâkki- | si hususunda Belediye reisi Kâşif Beyin çok büyük dabli vardır. En mühi mihtiyaçlardan elektrik tesi- satı iskele, Memleket hastahanesi , Mezbaha, hep Kâşif Beyin himme- tile olmuştur. Kâşif vazifesi için canla başla çalışır. Memleket onun sayesinde her tür- lü asri ihtiyaçlara kavuştuğundan kendisine minnettardır. Bandırma pek yakında Türkiye de nümune şehirlerinden biri ola- caktır. Iki üfürükçü NAZİLLİ, 23 — Burada Kuş Ahmet ve kahveci Nuri isimlerinde iki kişinin öttedenberi üfürükçülük ve muskacılık yaptıkları söylenmekte idi. Fakat ba &- damlarm bu iştte uğraştıkları bir türlü tesbit edilemiyordu. Nihayet zabıta, bu adamları cürmümeşhut halinde yakala mış ve ceza mahkemesinde muhakemele- ri yapılmıştır. Neticede maznunlar üçer ay hapis cezasına mahküm edilmişlerdir. EE Bir kadın Uç çocuk düşürdü DİYARBEKİR, (Milliyet) — Yiğit Ahmet mahallesinde oturan şerbetçi Bedrosla karısı Zehra a- rasında çıkan münazaa neticesinde Bedros karısını dövmüş, dayağın tesirile karısı üç çocuk düşürmüş- tür. Kadm babasının evinde has- ta yatmakta, tevkif edilen şerbetçi bakikında tahkikat yapilmakta;

Bu sayıdan diğer sayfalar: