5 Şubat 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

5 Şubat 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hal abekte, Bozazın derin bir koy inde çukurlaştığı yerde, 1852 Şu- tmm 5 inci gecesi bir çocuk ilk ma | Şimzafer veya korku sayhasımı kopa yordu. Zira doğum da ölüm gibi bü | bir serder ve bu srrm ilerisinde ve ge e açılmış iki rakik mularıza ara | sında, bizim hayat diye isim verdiği Y gelip geçiyor. | hap izün izi bile kalmıyan geniş | ayşe gece ömdece, ipokli perdelerin keyi, nlar, kalım halıların sesini iği muhteriz adımlar, dermansız in ve Allahm ismiyle televvüç ol Yaldızlı beşi etrafında başka yuhlar ve endişeli kalplerden bir #çy yoktu. Bu beşikte, işle l tmdal sanların ılıklığı içinde, haya | ezik vi dönümlerinin kutuplarını defa ğ kadar | etle hülelenmiş olarak gelen çocuk | Dışini yaşıyordu. İ ğun #rda fırtına kuduruyor, çocu duğu Vİ idası, boraların yırtıp s0Y- # manzarasına saldıran kasır ig uluyuşları arasında kaybolup | Biyondu, gençlik İ Sıkılmış seneler arasında, bu izti- me içindeki doğuşun tarihini, kudur fan ya piat unsurlarının ortasında Zi» ni pir timsali, haşin rüzgârların min- liyguduğu hu ruhun bir remzi, ha de e yAbdülhak Hâmidin eserlerin- buluruz. Onun yarattığı kahraman Yar sesinde ucurumun soluğunu tek di İNideceğiz. Bu kahramanları. ken aa kadderatı sekli inlatasız sü Bu intihapgerde cocuk sihirli sahil ii büyüdü: Abdülhak Hümitte kü Şocukluğundan, hâlâ kendisini Yi €den tatlı hatıralar kalmıştır. Miz nasiyesine iğilen kâh mütebes Sm, kâh ciddi simalar, hâlâ gözleri- Önünde şayanı hayret bir isabet canlanırlar. Belki de, elân Ve âile b inin ağ içeklerinin, Ta mer alsan Dale getirdi bu ka ai harelerin akislerindedir ki, bakışı kanan canlı kalmıştır. Bu çocuk, diğ, poda oynadığı ve hülyalara dal da den fi düşünceli düşünceli seyretti. er Bebek onun için vatan için- Yatan olarak kalmışsa, sebebi, Manga izevi köşede her şeyin, ondan Ni) Kendisinin hiç bir yerde bula- ahenk halinde tecanüs ir. tahsil seyahati için ilk hare- - işte Piza, işte Floran- ki Rus de Bac da Hortus Enstiti O za aflarından gördüğümüz. tik çocuğu. ner Küzgyasna saklanarak, Krino kadınların geçişini hayran PS Elya etiğini tasavvur edelim. Chem- | Enda çen çicekli kestane minel el. Ba sikiymsik eli Jalası Özmerin avucu Önüne ri halde gezinirken göz ir sliileri gölgeli küe ir d mler Seri bi lardı er geçiyor, bu sıralarda av. küt ve bir Kale yola cıkış.. Çün #zei A çıkışların ve dönüşlerin, bu bi, , menfa yolcusunun hayatında ar ta, *Sakup ve tevalisi hiç durmamış taş le dağların, ovaların arasında İran seyubati, a ikiler, fakat“ ayni “er abaklar, v . terennüm edecek ve mazımla ia musikisine sairane kafiyelerimi yayaçak Acem kelimeleri. Bu yolun Nia pasına, üç sene sonra bir müvazi aç dal i, at sırtında konak- ha çizece; konağa değişen methiyelerini ya bir başka yolu daha işaret e- polakiiliğak bilmiyen sürevi, bu marz İmiş hanlarda bir 9 Yor ve tytak acele bir istirahat Gür Bu ba yola çıkıyor. Ne olu- kğ 1, olamama gidi Salıyor, işte hazin çanm ği 1 matem, işte ilk me- gerdi iy kızları İZ #£ Lİ di ; EZA, > Eri ye N en, aileni, liznede, bir kanapenin Kiye günde yazılmıştır. vda çağı.. Sevda mr? Buna "mi? Çok geçmeden her Sakibe, Zeynep, Karoli. Selma, Adelina, Merkato, Nazife, Yudi ii ; DEE ir Ma a şe Sevda iii. ipte ve limağı Yer alm müşkülpesent ilâh için mi? Bu e bes Yaf ke pevcudiyoti daha tazeli meş api Suriye sahilinde tisının gölğesinde huçkardığı eh # z Fi a : le z MİLLİYET PAZARTESİ 5 ŞUBAT 1934 Yazan: Lucienne Abdülhak Hâmit den sonra, bir kere daha Paris, müte- akiben Londra. Çünkü hayat devam ediyor, hayat, kenarlarına kabirler sıralanmış bü uzun yol. Abdülhak Hâmit hepimiz gibi yaşıyor, ağlıyor, gülüyor, unutuyor, hatırlayor, fakat her geçen gün, onu, gayri mevcut Va- tan derelerinin sahillerinden koparıl- mış sazm dahiyane bir el altında ül vi sini terennüm ettiği beyaz sa- hifeye getiriyor. Eşber kahramanca müdafaaya kallışıyor, Tarık denizleri aşıyor, vilâyetler fethediyor, İbni Mu sa son duasının üzerinde secdeye va: rıyor, Abdullah Seyfi son kadehini, son metresinin göğsünden içiyor, Da- valaciro dalğalara ülvi münacatını haykırıyor, Üçüncü & Abdürrahman milletine en yüksek aşkını kurban €- diyor. — Şimşeklerin ve gök gürültüsünün içinde, galibiyetlerde ve hezimetler- de ateşli halkımızın etrafını çevirdiği âbide yükseliyor ve bu âbidenin üs- tünde, yıldız kümelerinin parıldadı- ğr bir sema altında kanatlarını açınış ne kadar sessiz Melekler uçuşuyorlar. O tarihte ben, doğduğum Belçi- kamda şiiri seven hülyaperver bir kü şük kızdım. Fakat mukadderatım, çocukluğumun yaldızlı gölğelerinde gülümsiyor ve esrarengiz parmağı ile, on sekiz yaşımın fecrinde, hayat ba- na güzel bir mükâfat olarak bahşet- meğe karar verdiği adama kavuşmak için, takip edeceğim yolu çiziyordu. Nasri birleştik, niçin ve nasıl ayni u - budiyetle, ayni taliin bizi ayni kadıles Kübeye doğru götürdüğü yaretçiler olduk? Bunun, bizim bi çok istihalelerimizin safhalarında biri olduğunu kabul edelim. Müşterek hayatımız, burada tam özünü anlatabilmek için, bir çok mü, tezat unsurlardan mürekkeptir. Uzun ve saburane gayretler sayesinde bu neticeye vardık: Birbirimizi anlamak neticesine. Bu suretle her birimizin meziyet ve kusurlarımızın birbirine intibakı ve belki bunların halitalaş- masıdır ki, esasi faziletlerimizdir. Birlikte hülyalarımızın arkasından koşmak, bir nevi silâh arkadaşlığı sa» yılır. Hepimiz bu arkadaşlığın kıyme tini bilir Yirmi yıl bazan çiçekli ve ekseri- ya inişli yokuşlu dar yollarda yürü. yüş, yorucu merhaleler, acıklı iftirak lar, ümitsiz teşebbüsler, mes'ut gün- ler.. Bütün bunlar çöle serpilmiş vaha lar ve seraplar gibi hayatımıza ser pilmiştir. Yavaş yavaş aramızdaki muhab- bet âbidesi harabelerin üzerinde yük seldi. Sebatla, heyecan ve aşkla taşla rını teker teker koyarak evimizi yap tık, Mucize kabilinden tekrar kuru- lan bu çatının altında, Abdülhak Hâ mit, bu ideale susamış adam, her za» man kendisini meşgul etmiş olan me- seleleri, eşyanın büyük srrrmı tekrar — Kreyn tahlil etmekten zevk uyduğu eserler serisini yazıyor: Ci om el Yabancı Böstlar” Rukla. vın büyük sırrı, İlhan, Turhan, Tayflar Geçidi, Ruhlar, Arziler, © Sar Tayf .,O bir muazzam kanat darbesile yükseliyor, biz de onunla beraber, erişilmesi hemen gayri kabil irtifularda süzülüyoruz, onunla beraber bu top- rağa mensup olmıyan ışıkların parla. dığı korkunç sema merhaleleri ara- sında dolaşıyoruz, onunla beraber âmakından vecit nağmelerinin yüksel- diği geniş ağızlı uçurumun üzerine başımız dönecek derecede eğiliyoruz, karanlıklarda parlıyan bu ışıkların muammaengiz manzarası karşısında ş ve gözlerimizi tekrar kapı - gençlik #ddedileie ten yaşın hâlâ Zaten güzellik te çi fini Güzellik, henüz ye vedi dei irlerin ihtişamına keredilmiyen bu şi- muştur, sursuz şeklini sar Evet, nümep; bu güzel alar “çi O, temiz el enkleri, yıldızlar ba geli yldönümü sa pacema yayal Lucienne Abdü sr erme Abdülhak Hâmit Halkevi kongreleri alkevi temsil şubesi kongre: saat 17,5 ta Halkevinde yi Evvelâ divan intihabı yapılmış ipliğe de Hayri k Niyazi Beyler seçilmişlei sonra O komitesi reisi Celâl Tah- sin Bey faaliyet raporunu okumuştur. Rapor hakkında aza, teşekkürden baş ka söylenecek bir şey olmadığını be- yan etmişlerdir. Rapor kabul edilmi; tir. Bundan sonra yeni sene faaliyeti arasnda yapılacak işler görüşülmüş” ür, Halkevi reisi Ali Rıza Bey söz ala rak musiki şubesinin tiyatro gul birleştirilmesi teklif edildiğini, bu hu- susta tiyatro şubesi azasının fikirleri - mi öğrenmek icap ettiğini söylemiştir. M. Kemal, Vasfi Rıza, Galip Beyler bu fikrin aleyhinde bulunarak, bu tevhidin imkânsız olduğunu ifade et- mişlerdir. Bundan sonra yeni komite intihabr yapılmıştır. Neticede Ertuğ - rul Muhsin, Vasfi Rıza, Refik Ahmet, Celâl Tahsin il mişlerdir. Bi resi yapılacaktır. - Ti sünühat peri, ip Yor. Nâmer'i mi? w kayan ce leh demetleri imünde Ab. irken görmiyor laz & bagaz iniz spor şubesi komite intihabe ün sant (17) de Halkevi merkez sa- yalıda yapılacağından bu şubeye kar 3 zarım vaktinde hazar bulunmaları Fransızca kurslari Halkevinden; wimizin Cağaloğlu merkezind. Toansızca (A) ve (8) kuraları 102 cumartesi günü başlıyacaktır. Bu kurslara devam etmek isteyenler atla kayıtlarını yaptırıp iz alabi- dü dizi “ < | Tramvay ücretleri l 60 ar para tenzil edile- bilir mi? İstanbul Tramvay şirketi ücret ta- rifetini tesbit eden komisyon son üç aylık içtimamı yapmıştır. Aldığımız malümata tramvay ücretlerinin şekilde tenezzülü için bi it edilmiştir. Komisyonun aki kararı yakında Nafia vekâletine gönderilecektir. Tramvay şirketinin mukavelesinin son tasdik e- dildiği tarih olan 1932 senesinden be ri iktisadi şartların çok değişmiş ol - duğu, her eşya ucuzladığı gibi tram - vay ücretlerinin de ucuzlaması lâzım geleceği kanaati hâkimdir. Ücret ko- misyonundaki o belediye murahhas tramvay ücretlernin 60 para ucuzla- yabileceğini ve bu hususta bir for - | mül yapıldığmı bildirmitşir. Nafi yekâletinin de ayrıca, Tramvay ücret- 1 tetkikat bura fuk etmektedir. Belediye reis muavi- ni Hâmit Bey dün bu hususta demiş - tir kiz — Komisyonun kararı istişari ma- hiyettedir. Tarifede değişiklik yapıl- ması Nafia vekâletinin takdirine bağ lıdır. Vekâlet karar vermeden ne ola cağı belli değildir. Komisyonun nok - tai nazarı ve esbabı mucibesi Nafia vekületine arzedielcek Hesaplerin tetkiki bitti Devletdenizyolları, Akay, Fabrika ve Havuzlar idarelerinin geçen altı aylık hesaplarını tetkik için Ankaradan gelen heyet, fabrika ve havuzlar birliğindeki tetkikatını bitirmi; Heyet, iki gün raya Akay darı mi alara — ık hesaplarını tetkike başlamıştır. Bir kaç güne kadar da Denizyolları idare- sinde tetkikata başlayacaktır. Heyete dahil İktrsat vekâleti Hava leniz müsteşarlığı kabutaj şubesi lürü Ayetullah Bey, vaki olan davet zerine Ankaraya gitmiş ve yerine mua vini İbrahim Feridun Bey gelmiştir. Umumi evler Fuhuşle mücadele komisyonu dün Sıhhiye müdürü Ali Rıza Beyin riya: setinde toplanmıştır. Bu toplantıda fuhuş mıntakalarında açılacak birler. me, tek başına ve umumi evleri aça", cak olan kadıların istidaları teğik edilmiş ve bu mıntakalarda alınacak tedabir görüşülmüştür. Diğer ta tan Emniyet müdürlüğü İstanbul a lâki azbıtası da gizli münasebette bu. Tunanlar hakkında takı tedabir almış ve bir çok kadınlar hakkında muame leye başlanmıştır. Vilâyetin bir tebliği "tanbul Vilâyetinden: Matbaa sa- lerine: i — Matbuat kanununun 8 inci ve ci maddeleri mucibince basılan m» 'bualardan makamımıza lâzım gelen i ne ve kendi ve: buat kalemine derilerek imza mu kabilinde verilmesi, bu tarzda yapıl mıyan tevdiat muteber addedilmiye yek mezkür maddeler mucibince taki bat yapılacağı. — Her matbaa sahibinin ay sonun da O ay zarfında matbaasında b. lan matbuaların tam lâyet matbuat aklemi izumu ilân olunur, Küçük haherler | Şevki Bey Ankarada ne yapacak? * Mühtelit mübadele © komisyonu Türk murahhası reisi ve Madrit sefi- rimiz Şevki Bey, Ankaraya gitmiştir. Şevki Bey, muhtelit mübadele komi yonunun tasfiyesine ait işleri görüşe » cektir. * Japon sefiri geldi — Japon sefiri, dünkü trenle Ankaradan şehrimize gel- miştir. * Türk - Japon ticaret munhedesi — Bu ay nihayetinde, müddeti hitam bu- lan Türk - Japon ticaret muahedesi ye- miden üç ay için temdit edilmiştir. * Fakir çocuklara mürekkep — damlar Birliği tarafından Tmektepierdeli fakir makü ilk Kadın Birliği biç bir gazete çıkarma mi > kendisine #tlolunan gazeteler. le hiç bir alâkası olmadığını tavzih et mektedir. a 1 ri me intihabı — Etibba o- las: idare heyeti intihabı yarm lar ii İnti yapı: . Maliye vekili Beyin gözlerini ame- sml e ya y Ani adan rimize gelmitşir. gi Musevi cemiyetinde konferans — Balatta Musevi Ahemla cemi de türkçe konferanslar ve temsiller ve - rilmektedir. Geçen akşam da burada bir müsamere verilmiş ve cemiyet ida re heyeti azasından Isak Basa Bey ta rafından türkçe bir konferans veril. mitşir. Himayeietfal kongresi — Himayei etfal cemiyeti Eminöni * si 23 şubat cuma günü smat 14 te Di. yanyolundaki kaza merkezinde yapı- iri : imayeletfal balosu — Himayet, gefal cemiyeti Jetanbul | merkezince sene yapılmakta : Bale be söke de'22 şubat” gerim rmd; heyeti tertibiyesi — - endiler baloya olup bugünlerde Yangına karşı Evkaf idaresi de icap eden tedbirleri aldı Evkaf müdürlüğü de yangına karşı koruma tertibatını tamamen almıştır. Dairenin her tarafına su hortumları ve yangın söndürme malzemesi yerleş trilmiştir. - Bir akşam gazelesi, bu idarede yan- gına karşı alman ve alınmakta olan tertibatın noksan, karanlık yerlerde kıymetli evrakın tehlikeye maruz kaldı ta göre esasen kıymetli evrak ve vesi- kalar tamamen ayrı ve taş bir binada saklanmaktadır. Burada yangın tehlikesi hiç yok - tur, Diğer taraftan dairenin içinde ve alt katta bile karanlık hiç bir taraf bi. rakılmamıştır. Bundan başka dairede demir bölme kapılar mevcut olup bunlar da yerle rinden çıkarılmış değildir. Hepsi yerli yerindedir. Ayrıca dairenin arka kısmına dü - şen pencerelere de, © yangın zuhurunda içeriye m sirayetine mani olmak üzere, demir kapaklar ko - nulmuştur. Dairenin bahçesindeki büyük havuz- lar dahi ağzına kadar su ile dolu bulun. Niyazi Bey, bu ter- tibattan başka daire işlerine bakmak ü- zere bir memur daha ayırmıştır. Ni » yazi Bey, odacılara verdiği bir emir - le de sobalardaki ateşlerin öğleden son- ra saat üç buçukta alınarak söndürül - mesi, daire tatil edilmeden evvel yanmış hiç bir ateş mı ihtar etmiş - tir. Bütün bu işler daimi surette kontrol edilmektedir. Evkaf diğer müessese lerinde de buna göre tertibat alnmış - tar. Yangınlara karşı tertibat alımması için vilâyetin tebliği üzerine tahkikat meselesinden ( vilâyetle evkaf ara; da bir ihtilaf çıktığı, evkafın bazı razlarda bulunduğu şayiası da doğru de- ğildir. İki daire arasında böyle bir şey geçmemiştir. Peli Bir eldiven hırsızı yakalandı Dün tramvayda Alfons Efendinin 8 lirasım ve ayni tramvayda bulunan Mekii Sait Beyin de bir çift eldiveni” ni çalan Bursalı Kâmil yakalanmıştır. Bir yangın çıktı Fenerde Salma tomrukta Hel sokağmda oturan (o Hasan Efendini zevcesi Cemile Hanım sokağa çıktığı sırada mangaldan sıçrayan kıvılcım yerde serili ot minderini tutuşturmuş ise de yetişilerek ateş söndürülmüş - tür, Bir manitacı On beş gün evvel Ayancıktan İs- tanbula gelen Salih Efendinin önün. çıkarak manitacılık suretile yanke: cilik yapmağa teşebbüs eden Halit oğlu Kâzım dün Fatihte derdest edil- miştir, Meyhane kavgası Evvelki akşam, İstiklâl caddesin « de, Jale gazinosunda bir arbede ol - muş, gazinonun sahibi Ziya Bey ağır surette başmdan yaralanmıştır. Dön akşam şoför İsmail Hakkı, Lütfi, Hüs nü efendiler Jale gazinosuna gelmiş- ler, şöyle hafif hafif işret etmiye b, lamışalırdır. Birden bire diğer masa - da gene işret etmekle meşgul olan kunduracı Tevfik Efendi bunlara ci Dasslı cinaslı sözler söylemeye başlı mıştır. Tevi karşı şoför İsmail Et hiddetlenerek küfretmiş, Tevfik mukabele etmiş ve iki taraf biribirle- rine ağızlarma geleni savurmaya baş- lamışlardır. Bu arada bira şişeleri ha vada uçmıya başlamış, masalar de rilmiş, kadehler kırılmıştır.. Bu az lık, kavgayı teskin için araya giren gazino i Ziya Beyin başıma da bir bira şişesi isabet ederek ağır su - rette yaralanmıştır. Bir çocuk haşlandı Fatih civarında feci bir kaza ol - muştur. Fatihte Kırkçeşme mahalle- sinde oturan Azize Hanım dün bir yaşlarındaki kızı Sabriyeyi odada man galın yanına yatırmış ve on bir yaşm akmak i oğlu Salimi d. Va üzere odada burakıp Kir İş ei tır. Salim odada dolaşırken bir aralık nasılsa aya, ala takılmış ve ğı mange iş ilmiştir. Ateşin üzerinde olan tencere “tamamile amin üezrine dökülmüş- ir. yemekler avrucağın telif yerlerini yakmış pir acısile bayılmıştır. çocuk hastahaneye Kez MZ il Hayvan hırsızları Bir müddetten beri Mevlânekapı civarında hayvan hırsızlıkları yapan bir adam yakalanmıştır. Süleyman isminde olan bu adam evvelki or de Mevlânekapı civarında inekçi Meh - met efendinin ahırına girip inekleri a çı gürül tüyü duyunca hırsız olduğunu anlıya- rak zabıtaya haber vermiş ve Süley. man ahırın içinde cürmü meşhut ha, linde yakalanmıştır. Bu azılı hırszm Bakırköy civ bazı köylerden de hayvan aşırdığı meydana çıkarıl - Maştar. üleyman haklcında tahkikata devam ediyor, Kadınlar Birliğinde çay i Amerikalı kadın Mis Herşey şehrimi: 'dın gzteci şerefine kadmlar birliği bir çay ziyafeti vermişlir. il ga- zeteci memleketimizde kadın hayatı hakkında birlikten izahat almıştır. kisi de merhumun prestişkârlarından nnzesin: Ce yoruz. Liepmann'ın konferansi Kadınlar Birliğinin teşebbüsile pro- fesör Liepmann tarafından on beş şu- batia Halkevinde bir konferans verile- cektir. Kiaferansın mevzuu (Kadının sıh- ti devletin en iyi istinatgâhıdır) kon- feransı fransızcadan türkçeye doktor Na şit Bey tarafından tercüme edilecektir. Konferans saat on altıda verilecek ve onu bir konser takip edecektir. Tayyare balosu Tayyare balosu önümüzdeki perşem- be akşamı Perapalas salonlarında ve- linde uçurulmak üzere yüzlerce tayya- re modelleri yaptırılmıştır. Müesseseler tarafından balo için te- berrü edilmekte olan kıymetli eşyalar la eğlenceli piyangolar tertip edilmek- tedir. Piyango çekilirken müesseselerin isimleri de ilân edilecektir. İTİMADI MİLLİ TÜRK SİGORTA ANONİM ŞİRKETİNDEN: Ticaret kanunu ile şirket mukavelena- mesinin olbaptaki ahkâmma © tevfikan “ITIMADI MİLLİ” Türk Sigorta Ano- nim Şirketi hissedarları o 1934 senesi Martının 8 nci Perşembe günü saat 14 de Galata'da, Voyvoda caddesinde “İTİ- MADI MİLLİ” hanmda şirket merke. zinde inikat edecek heyeti umumiyeyi adiye içtimama davet olunurlar, Hissedaranın heyeti umumiyeye dahil olabilmek için ticaret | kanununun 370 nci maddesine tevfikan iclima tarihin- den bir hafta evvel hisselerini | şirket merkezine tevdi ile dühuliye varakası al- maları rica ve İstanbul bankalarına tevdi edilecek hisse senedatı o makpuzlarının tevdiat mahiyetinde olarak kabul edile- ceği ilân olunur. 1 — İdare Meclisi ve Murakıplerin ra- porlarının okunması. 2 — 1933 senesi bilânçosu ile kâr ve zarar hesaplarının kabul ve tasdiki ve mezkür sene metayici O müunmelâtından Meclisi İdarenin ibrası, 3 .— 1934 senesi için o Murakıp seçil- mesi, 4 — İdare Meclisi azalarından müd- detleri dolmuş olanların yerlerine esas mukavele ahkâmma tevfikan yenilerinin seçilmesi 5 — Tivaret kanununun 323 ncü mad- desine tevfikan Şirketle muamelâtı tica- riyede bulunmak üzere Meclisi İdare aza» larına mezuniyet İtası. (12962) Darüşsalaka Müdürlüğünden: Mektebin Fizik Labratuvarı i- çin münakasa ile almacak âletler hakkında malümat almak üzere ta Hiplerin her gün & ve münakasaya iştirâk etmek üzere Şubatın 10 un. cu pazar günü saat 14 te Nuruos- maniye de Cemiyeti Tedrisiye Mer kezine müracaatları, (479) 691 DOKTOR Rusçuklu Hakkı Galatasarayda Kanzük eczahanesi karşısında Sahne sokağında 3 muma- ralı apartımanda 1 numara. 631 Fransızca, İagilizce, Almanca, BER L KURSLAR dersler - Memurin, muallim ve xabitana mahsus tarife, KAYIT BAŞLAMIŞTIR - MECCANİ BİR TECRÜBE YENİ Sınıf ve hususi DERSİ Ankara Konya caddesi Şu fotoğraf vefatını dünkü nüshamızda haber verdiğimiz kiymetli sahne artisti “Otello Kâmil,, in cenaze merasimine ait bir intibadır. Resimde görülen kadın, Otello Kâmil'in geride kimsesiz hemşiresi Malike Hanımdır. Diğer iki erkekten birisi hastahane, işkâ Galatasaraylı Cemalettin Beydir. de meslektaşlarından tek bir insan bulunmuyan bu ölünün son ba- tırasmı bir ibret lâvhası olarak tiyatro Larhimize tevdi etmek arzusile dercedi- Kamşu memleketlerde 100 bin altın Büyük harpte gömülen bir hazine çıkarılacak BERUT, — Bir kaç gün evvel, şehrimize Ahmet Sadettin İsminde adam gelmiş ve Beruta yakın Hoş köyü civarında bir kuyu için- de büyük bir servetin gömülü oldu ğunu ve bu serveti çıkarmak için Suriye Hükümeti tarafından ken- disine müsade verilmesini istemiş tir. Ahmet Sadettin, Suriye gaze- telerine, bu yüz bin liralık define hakkında şu izahatı vermiştir: “— Umumi harbin o sonlarına doğru Rayak cephesi kumandanı miralay Vahit Beyin maiyetinde | irber olarak bulunuyordum. Bü |! in Suriye cephesile birlikte Ra- yak ta Faysal'm eline (geçi Vahit Bey, muhafazası altında lunan ve İstanbuldan bir kaç gün evvel zabitan ve efrada verilmek üzere gönderilen demir kasalar i- çinde kısmı azamı altın ve müteba: kâğıt para olan yüz bin liralik serveti kurtarmak im Kâzım Beyle bir. likte Rayakla Hoş köyü arasmda bir kuyuya atıp üzerini taş ve top- rakla doldurmuştu. Aradan zaman geçti ve bu mesele Vahit ve Kâzım Beyler arsında bir sır olarak kal- dı. Bundan bir müddet evel ölüm döşeğinde bulunan (Küzm Bey, beni yanına çağırtlı ve büyük ser vetin gömülü olduğu yeri tarif et- ti. Şimdi Kâzım Bey ölmüştür. Mü saade verildiği takdirde bu serve- ti elimle koymuş gibi bulup çıkara- cak ve hükümete teslim edeceğim. | Tabiidir ki, hükümet te bana hisse, me düşecek miktarı verecektir... Suriye gazetelerine göre, bu ada mn ismini söylediği miralay Vahit Bey, Suriye cephesinin sukutu üze- i sal hükümetine iltihak et- iâhare de Fransızların Suri- yeyi işgalleri üzerine umum jandar ma kumandanlığı yapmış olan zat- tır. Mülâzim Kâzım Beye gelince; Şamda böyle bir zabitin bulunup bulunmadığı meçhuldür. Maamafih hükümet, Ahmet Sa- dettin'in ihbarını nazarı dikkate a- larak tarif edilen kuyuyu muhafa- za altına almıştır. Bir kaç güne ka- dar burada araştırmalar yapılacak © tır. Şayet Ahmet Sadettin'in dedi- ği doğru çıktığı takdirde hem Su- riye hükümeti hem de kendi: fade etmiş olacaktır. Sakıt hanedan azası nerelerde? Kalkütadan Mısır gazetelerine verilen haberlere göre son zaman- larda şurada burada dolaşan eski hanedan mensupları Hindis- tanda toplanmıya başlamışlardır. Abdülhamidin oğlu Mehmet Ce | malettin Efendi, Vadettinin karısı Seniye Hanım da Hindistana gel- mişler ve © gazetecilerle temas etmişlerdir. Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı Cumadan başka günlerde saat (2,30 dan 6 ya). kadar İstanbul Divanyolu No. 118. Kabina tele- fon : 22398. Kışlık ikametgâh Ea Telefon 42519. 634 «panyo.ca, İtayanca v, &. TN AÇILIYOR ALINIZ İstanbul 373 İstiklal ddesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: