5 Şubat 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

5 Şubat 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FAZ RE, 1 indi sabifede) 'ürk eaminsma hil » yazıldığı hissini fendinin hareke- bir mektubu neşretmitşi. ime neticesinde mahküm oldu, le affe ve tecile tâbi tutuldu. Biz sa- Bıyorduk ki Hasan Rasim Bey artık böyle bir suç işlemiyecek ve bu kabil suç olan yazıları meşretmiyecektir. Yi Hasan Re a Bey gene ayni dığı eler raber neşriyat bizatihi h irmi beş lira para e Kolak li Sabri “Ef. kararı dinliyor.. etmektedir. Hareekti ceza kanununun (162 inci maddesine temas etmektedir. Bu suretle cezalandırılması isterim. Sabri Ef. müdafaa için ne diyor?. Müddeiumuminin bu iddiasmdan #enra reis Sabri Efendiye: — Müdafaanızı yapınız! demiş, fı kat 5: Sabri Efendi. ”.— Efendim ii kendimi lâyikile kin ihzarı için bana iade kat ben mevkufum. be yurdunda yatıyorum. Burada tanı- dığım bildiğim yok. Onun için icap e- hazırla; Mahkeme bu talebi müzakere et - tikten sonra reddine karar vermiş ve dayar Sabri Efendiye tefhim edile - rel — Mahkeme talebinizi reddetmiş- tür. Müdafannımı yapmıs denilmiş « bana dik, an ları çam Ba için Petrof ram yemeleri v bürünere| Bulgar hüviyetine Tarihi roman: Tarihi roman:48 Mahkeme kararını verdi için bundan başka bir tedbir bulamadım. Yoksa maksadım mektubun neşri de- Zilli. Esasen neşrine ihtimal veremez dim. Himayesine mazhar olduğum, sa- amı ve onun siyasetine iri yazı yazma ğı halırımdan bile geçirmezdim ve esa ren yazdığım o mektubun bu neticesi ni takdir edemedim. Beni mahküm ederseniz ben dev letimin bana faideli bir unsur olmak için bahşettiği fırsatları kaybetmiş, lütfettiği nimetleri ödemek fırsatını ku.çırmış olacağım, bu uğurda şimdi- ye kadar sarfettiğim emekler de he der olup gidecek.” demiştir. . İrfan Emin Son müdafaası Bundan sonra lı Emin Bey mü dafaaya başlamıştı asan Rasim Be yin müdafaasını yapan İrfan Emin e de hülâsaten demiştir ki: — Nasıl olup ta Sabri Efendi ile beer muhakeme ediliyoruz hayret im 7.. Biz neşriyatımızda da zabıta lan müracaatımızda da teh- iğimizden bahis sve şikâyet ertik, Tehdit edenle tehdit edilenin ay ni sırada muhakeme edilmesini bi ım almıyor. Biz makale neşretme- dik, Sabrı Efendi de bize makale yaz mış değildir ki onun neşri mesuliyeti ermize almış olalım. Biz, bize an tehdit mektubundan fıkralar eşrederek tahdit edildiğimizden şikâ yet ettik. Eğer bu neşriyatı yapmasay gık Istanbul zabıtası belki daha 10 se ne bu suçluyu bulamazdı . Biz yazma saydık bu hâdise çıkmayacak, bu a - dam bulunmayacak, ve eğer yalnız mektubu zabıtaya vermekle iktifa et- seydik haksız ve lüzumsuz yere birçok iş züç sahibi Bulzarlar da zan ve Şi he altinda elik bulunacaklardı. Hal buki bizim neçriyatımız ve verdiğimiz ipucu sayesirde haikki suçlu birkaç sa at zarfında bulundu ve huzurunuza çı karıldı. Binaenaleyh neşriyatımızla Türk zabrtssnr ikaz ve Türk adliye- sine hizmet efiniş sayılırız. Mektubun bir Türk tarafından ya- zıldığımı hatırımızdan bile geçiremez dik. Nasıl hatırımızdan geçirirdik ki bir Türk - sahnede bile olsa - kötü biz Bulgar ro'ünü bu kadar muvaffakı - yetle oynayamaz. Neşriyatımızda teşvikten bahsedi- liyor. Teşvik yoktur. Türk gençliği iki buçuk gazete satırile tahrik edile mez. Türk gençliği şuuri imi tir, ee sümme mahi; naenaleyh neşriyatrmızda mevzuu bausolamaz. Mahkemenin kararı Irfan Emin Beyin müdafaasını müteakıp mahkeme salonu boşaltıl - mış ve İicyet müzakereye çekilmiştir. İki saatten fazla müzakereden sonra salon tekrar açılmış ve mahkeme ka rarmı tefhim Kçiş Bu kararla ei lâsaten denilmiştir ki. — Yazı efkârı emmiyoyi heyeca- na getirecek mahiyettedir. Sabri Efen dinin bu mektubu yazmaktaki mak - sadı tir: Yazı Türk Üniversitesi güzetesi 2 ele masltabu yeşretmekle Sabri Efendi ile suç ortağı olmuştur. Gazete mevhum Bulgi ns ve bu ruretle mektubun yazılmasın daki maksada hizmet O edilmektedir. Mektubun hem heyecan vermek, hem de şürüm temin etmek (o maksadile meşredi kanaati hâsıl olmakta, bu neşriyatın zabıtanın vazifesisni ko- laylaştırmak maksadile yapıldığı iddi ası ve “eğer neşredilmeseydi zabıta suçluyu bulamazdı.” tarzındaki mü - dafaa varit . Zal yn sağlayan Mn br a 2-3 saat em bul Pi yapılan tetkikat neticesinde an Balkan misakı (Başı inci sahifede) muhtelif meseleler hususunda ayniyeti efkâir mevcut olduğu tezahür etmiştir . Yugoslavya siyasi mabafili, o Balkan miski için Bulgaristan ve Arnavutluğun da yakında iltihakımı temin bir formül bulunacağına kanidi Nasıl parafe edi BELGRAT, 4 (A.A.) — Anadolu Ajansmın Balkan hususi muhabiri bil diriyor? Bu sabah sanat 11 de dört Hariciye nazırı Romanya sefaretinde toplana - rak Balkan misakı metni üzerinde son müzakerelerini yaptılar. Saat 12,30 da Hariciye vekilimiz ile, Yunan Hariciye nazırı M. Maksi- mos, Başvekâlete giderek, M. Uzuno viçi ziyaret ettiler. Saat 13,30 da Romanya sefarelin de Hariciye mazırları şerefine bir öğ- le yemeği verildi ve nazırlar yemek - ten sonra toplanarak müzakerata de vam ettiler. Dört ira Sant 16 , 30 da varmışl 18,30 da dört maze; ; Yugosl ya nezaretinde toplanara! defa daha gözden geçirdiler, Saat 19,30 da misak parafe edil. Misakın parafe edilmesini mütea- kıp Hariciye mazırları evvelce bildir - diğim kına tebliği meşrederek tarihi hâdiseyi resmen ilân etüler. Bu gece Yunan sefaretinde Hari- “iye nazırları şerefine bir ziyafet ve Yarın sabah saat 8,15 de, Harici vekilimizle, en a Yar nan Hariciye nazırı M. Maksimos ile beraber hususü trenle Atinaya ha reket edeceklerdir. Balkan itilâfe misakınm parafe e- dilmesi Yugoslavya payitahtında çok büyük bir sevinç uyandırmıştır. m BALERAT, A(A.A.) — Havas mu Balkan sala metninin bugün tespit edilerek parafe edilmesi muhtemeldir. İyi malümat alan mahafil, kabul edi- len formülün Balkanların © emniyetini zıman altma alabilecek ettiği usül dairesinde dr tesanüdünü ilân etmekte. sakar imzalıyan devletlerin Hariciye Nazırları senede bir veya iki defa, ruz- namede mukayyet meseleleri tetkik için toplanacak'ardır.. Siyasi mahafil Belgrad'da yapılan mi- sakım, Bulgaristan ve © Arnavutluğun girebilmeleri için açık olduğunu kaydet- mektedir. BELGRAT, 4 (A, A.) — Avala Ajan- sı bildiriyor: M. Yevtiç, M. Titülesko, Tevfik Rüş- tü Bey ve M. Maksimos bu sabah saat 11 de toplanmışlar ve i saat 13 e kadar görüşmüşlerdir. Seat 13 de nazırlar, Sarayda ziyafet BELGRAT, 4 (A. A.) — Avala Ajan- #ı bildiriyor: Dün akşam sarayda bir ziyafet veril- miştir. Ziyalette Yugoslavya OKral ve çesi He R e Naztrı M. Yevie' Romanya ve Yu- nanistanm Belgrad Sefirleri ve refikala- rı, Romanyanm Ankara Sefiri M. Ciun- tus, Türk ve Yunan Hariciye Nezareti ———— Taşılmıştır. Binaenaleyh Sabri Efendi ile Hasan Rasim Beyin Matbuat ka - nununun 28 inci maddesi delâletile — Bu parayı benden alacaklar mı? iye #orumuş, reitimi — Evet cevabma da gözleri yaşara rak ve içimi çekerel EYE parafe edildi Müdürlerinden Cevat Beyle M. Rosseti, saray nazırı M. Antiç, & Yugoslavyanm Bükreş Sefiri ve saray müşürü Dinicat- riçiç hazır bulunmuşlardır. Tarihi hâdise BELGRAT, 4 (Milliyet) — Matbust dört Balkan devleti Hariciye Nazırları- nım toplanmasını, Balkanlarla ( Yalan Şark'ta sulhün sağlamlaştırılması gaye- Sini istibdaf eden tarihi bir hâdise ola- rak kaydetmektedir. M. Çaldaris'in beyanatı ATİNA, 4(Milliyet) — Başvekil M. Çaldaris M. Papanastasyunun misakın tehiri hakkında gönderdiği telgraf üze- rine matbuat mümestillerine şu beyanat» ta bulunmuştur: — Yunanistan, misakm imzalanması nın tehirini teklif niyetinde değildir. Tevfik Rüştü B. in Journale beyanatı Journal'in bir e LE fik Rüştü Beyle trende yaptığı mülâ- katı, a haberleri kısaca bildirmiş lerdi. Bu mülâkalı dün gelen gazete- den aynen alıyoruz. Tevfik Rüştü Bey evvelâ şunu söylemiştir: — Balkanlarda sulhü samimiyetle istemeyen bir millet yoktur ve olamaz. Muhabirin bazı suallerine karşı Tevfik Rüştü Bey şu cevapları ver - mitşir — ğa Balkanlarda sulhü takviye ye matuf bir itilâf mevcuttur. Şimdi buna müsbet bir şekil ve hukuki bir mahiyet vermek mevzuu bahaitir. Biz Türkler, bütün Balkan millet- lerile Bulgarlar da dahil olmak üzere ve üzeri - ——. misakları aldırımız taahhütler, bilirsiniz ki, bi bizim için kat'idir ve mukaddestir. Azneli ve müsbet bir Avrupa birliğinin tahakkukuna kadar, misaklar ve mua bedeler beynelmilel hayatımızı tanzim içim lüzumlu olan vesikalardır. Mil - letlere mea tahammül bir hayat te- lâzımdır. Bizler bu şera - it dal az bazı itilâflar araştırmağa mecburuz. Muhabir, Bulgaristanm Balkan mi sakın agirmek istemediğini söylemiş 'evfik Rüştü Bey şu cevabı ver - miştir: — M. Mouşanofun beyanatını & zetelerde okudum. Dostum M. Titu leskonun Bulgar Başvekili ile bu hu sustaki mükâlemelerinden beni malü- mattar etmesini bekliyorum. Bulgaris tanın da ergeç ssulhün birleşmesi yo- hundaki müşterek eserde bizimle anla şacağı ümidini muhafaza Tevfik Rüştü Bey bundan sonra, ğumız Balkan mi - YE ag mi niyetimiz budur. Türk - Yunan dostluğu ŞATINA, 4 gile) — Güç Forken- ulos Balkan li am için faydasız bul ni ileri sürmektedir. M. Çaldaris ve gazeteciler ATİNA, A(A.A) — Atina Ajansı iriyor; Atinadaki İngiliz, İtalyan, Alman ve Sovyet Sefirlerinin Balkan misakma kar- $ı itirazda bulunduklarına dair bazı A- Jansların verdiği haberlerin asıls-z oldu- emu bayana Yunan Ajansı alâhiyettar. lr, Başvekil M. Çaldaris, ecnebi mümes- sillerini kabul etmiş ve bu vesile ile Bal- kan misakının sulh eserine yapacağı yar- hükümeti dun hakkında bunların lerinin mesaisinin intacnı en iyi bir şekilde te- min hususunda ileri sürdükleri hususatı dinlemiştir. On sene > LONDRA, 4 (A, A.) — Revter Ajan- Atinadan bildirildiğine göre, dün ak- sam Yunan hükümet merkezine bir haberde, Belgratta, dört devlet ara- için mihai bir anlaş- Sobranya reisi M. Malinef, B: Elâzizde Tren düdüğü Bu yaz Elâzizin trene kavuşması bekleniyor ELAZIZ, Hamm — Fevzipaşa » Diyarıbekir demiryolunda inşaat fa- aliyeti muntazam bir şekilde devam etmektedir. İnşaat Fevzipaşa Diya- nbekir ve Fevzipaşa - Van i — lerinin telâki noktasını teşkil eden Yolçatı istasyomma kadar bilmiştir. Fakat bu kısım inşaatın daha evvel bitmiş olması lâ: Kışın şiddetin. den poz ameliyesi yapılmamış ve bu yüzden biraz gecikmiştir. Elâziz şu- be hattının başlangıcı olan Yolçatı is- tasyonuna kadar gelen tren şimdilik inşaat emrinde çalıştığı için henüz halk istifade edememektedir. Maa - mafih pek yakında tren rin den halkta istifade edeceklerdir. Bundan sonra Elâziz yolcuları Vilâ - yet merkezine yirmi kilometre mesa- fede olan Yolçatı istasyonundan tre- ne binecekler ve bu suretle Malatya istasyonuna kadar harcamakta olduk ları masraftan kurtul, On dokuzuncu kısımdaki dler- den çıkan lokometiflerin keskin dü - dükleri Elâziz ovasını şimdiden çın - latmakta ve halkın tatlı heyecanma vesile olmaktadır. Mayıs, haziran ay larında Elâzizde tren düdüğünün öt- mesi beklei n rağmen 22 i kısımdan 23, 24, 25, 26 cı kırmalar da Hünel lerde çalışılmaktadır. Havalar müsait olduğu zamanlarda yarmalarda da faa- Tiyet gösterilmektedir. Diğer kısımla- ra nazaran 21 inci kısmın matlüp de- biraz gecikmektedir. 21 inci kısmın çalışmamasma sebep müteahhitliğin muayyen bir program dahilinde ha - reket etmemesi ve çimento çalınma - dır. 2i inci kısımda İzeme bir ta « rafta depo iken diğer tarafta malze- mesiz boş duran işçiler de vardır. Fuat B. Maliye Vekili oldu 'Başı 1 inci, sahifede) ru yapılacsk kısmi istihabatta mün - hallerden birine mamzet gösterilecek. tık Bey gibi dirayetli bir n maliyeden ayrılma sı umumi bir teessür uyandırmıştı... Fakat sıhhsti uzun devm edecek bir istirahati icap ettirdiğinden çekilme- si bir zaruret olmuştur. Maliye veköâletini bugünkü gibi nazik bir zamanda deruhte eden at Beyin maliyecilik hayatındaki sellem tecrübe ve malümatı kendisi - nin bu çetin işi muvaffakıyetle başara- cağı kanaatini vermektedir. Ajansın tebliği ANKARA, 4 (A.A.) — Mali;e ve kili ahvali sıhhiye- sinden dolayı ala Taner edil li Fuat Beyin tayini ile Nafin vaki taayyün edinciye kadar mezkâr ve - kâlete de vekâlet etmesi âli tasdike ik- biran eylemiştir. mümessillerine bulunmuştur. Mame'eyh, Balkan misakı hakkında de- miştir kis #Şimdiki arazi statükosunu temin e den misakı Bulgaristanın imza etmemiş olması milletlerin ve hükümetlerinin bi- Muhakemeler geçen sen€ İ çen seneye nazaran yarıdan asaği Aydında Adliye işleri ye nazaran yarıdan aşa“ gıya düşmüştür AYDIN, (Milliyet) — Aydm adliyesinin 933 yılı çalışmaların! yazıyorum; Ağırceza mahkemesi: 932 46 nesinden 97 devren, 933 yılınd& 380 evrak gelmiş, bunlardan intaç edilerek 38 dosya, 934 yılın devrolunmuştur. Asliye ceza mahkemesi: 932 senesinden 226 devren, 933 yalım da 554 evrak gelmiş, bunlarda 737 evrak intaç edilerek 43 dosy4 934 yılma devrolunmuştur. Asliye hukuk mahkemesi: 937 senesinden 299 devren, 933 e 934 senesine devrolunmuştur. Sulh hukuk mahkemesi; senesinden 495 evrak devren, yılmdan 1191 evrak gelmiş bu İardan 1220 evrak intaç edilerek 934 yılma 466 dosya devrolu” muştur. Teşkilât hâkimliği: 932 sen& sinden 44 evrak devren, 933 yılıf da 568 evrak gelmiş bunlarda 595 evrak intaç edilerek 17 dosy# 984 yılına devrolunmuştur. İcra dairesi: 932 yılından 603$ evrak devren, 933 yılında 4390 e rak gelmiş, bunlardan 6586 sı İ€” ra ve intaç olunanan 3842 dosyf 934 vılına devrolunmustur. 933 yılında Aydın İcra daireti 62,000 İira para tahsil etmiştir. Cümhuriyet müddeiumumiliği? 932 senesinden 16 ilâm devre” 933 yıhmda 1468 ilâm selmiş bu larm mecmuu olan 1434 ilâm 18 mamen infaz edilmiştir. Bu rakamlar mahkememizd€' yeni seneye devir. miktarmın gö düştüğünü gösteriyor k', Cü yet hâkimlerinin ve adiive memüf İarımızm üzerlerine aldıkları yü basarmağa nası! bir meslek aşk ve yurt hevecaniyle çalıştıkl?" rını tebarüz ettiriyor. Bir kız suda boğuldu KAŞ, — Geçenlerde yağan de” vamlı yağmurlar kasabamız. cit! rından geçen çiyların taşı mucip olmuştu. Bu taşkın çaylar; dan geçmek isteyen birkaç, çocu” tan Arap Paşanın kızı müvmsef”” sini kaybederek suya düşmült “€ boğulmuştur. 55 bim lira aşıran adam BİRECİK, 29 — Üç sene ei Birecik postahanerinden elli bin küsur lirayı cebine Salar. firar eden posta me: boluda yaln al dan başka şehrimizde (Kara <a rak) namile tanınmış biri vari Şimdiye kadar birçok suç i tir. Bu serseri ile refiki Reşat dö gece saat dokuzda evine git Mıstık Mehmet Efendiyi şehrin bi yeri olan iskele civarında temişlerdir. e Mütecavif | ii sabah yakalanmışlardır.” Zehirli gazlara karşı i İZMİR, (Milliyet) — Gecsiil ne Tıp kongresinde zehirli Sin içi Hallerine gere maal erile memleketin münevverleri elimi mezkür rübeler yaparak teyit ve takvi lemiş ve Meler trkE AM o © Güneşin Oğ glu Bir müddet aradığı yıldıza bak- tı.. Ellerile bir takım işaretler yap- tıktan sonra: — İşte, dedi, onlar şimdi cenup yıldızı altında yatıyorlar. Madenle rin yolunu takip ederek iki saat kadar yürürsen, ilk karşılaşacağın dağın yamacında Mersâ'yı bulacak sın Güneş'in oğlu, o gece, sabah ol- madan, Asuyu evde bırakarak, ya- nına bir gözcü aldı ve atına bine- rek yola çıktı, ... O gece, Ulun (o hatunun içinde müthiş bir sıkıntı vardı. Yavaş ya- vaş yatağından kalktı. Hizmetçi- sine: — Oğlumun odasına git ve ya- tıp yatmadığını, kimseye sezdirme- den anla.. Gel, bana haber ver! Dedi. Hizmetçi kadın Bora'nın odasına gitti Yazan: 7g FAHREDDİN Ulun hatunun içine doğmuştu. Bora odasında yoktu.. Acaba, atıl- gan delinkanlıyı bir tuzağa mı ii İlan hat men içinde gittikçe hatunun git de- rn rilen ari iseniz sabaha ka- Hizmetçi kadın, relsin odasında ihtiyar Asuyu görünce şaşırdı. burana ne işiniz Diye sordu. İhtiyar gülerek: — Reisin bu saatte nereye gitti- ğini sorsan a kızım!.. Dedi. Asu, Ulun hatunun uyanık oldu- ğunu öğrenince," hizmetçinin pe- şine takıldı. Beraber yürüdüler. . İhtiyar sihirbazın Ulun hatuna diyecekleri vardı. Ulun hatun, ihtiyar Asuyu sesin- den tanımıştı. — Belli ki ei bayaa konuşmağı, geldin... Kimin yıldizile Diye sordu. İİ e sihirbaz, çoktan beri U- hatunu görmemişti. Kadıncağızn gözleri hâlâ açıl- mamıştı.. Derdine dert katmamak için, oğlunun nereye gittiğini söyle- mek istemedi. Fakat, Ulun Bora'nın Mersâ'yı aramağa gi ni tahmin edemiyecek kadar gör- güsüz bir kadın değildi. — Bora onu çek seviyor, değil Diyerek söze başladı. Asu, eyarısından sonra eve niçin geldiğini gizliyemedi. — Sevmiyor mu , acıyor mu? anlayamadım. Diye tevile kalkıştı. Ulun hatun Mep salladı — Gözlerim O görmüyor, Asu! dedi. Fakat, kulaklarım işitiyor. Her şeyi biliyorum. Oğlumun yü- reğini yakan ateşi de biliyorum. Bora onun peşinden gitti, değil mi? Asu cevap vermedi. File asiye iler, aolaşlıyor. du ki, o da Ulun hatunla beraber- di.. Ulun hatunun sözlerini s€ssiz- likle tasdik ediyordu . Ulun hatun: — Gözlerin açık olsaydı, Mer- sâ'yı gözönünden ( kaçırmazdım. ayl bekçi ve nöbetçilerin göz- leri, benim görmiyen Ogözümden daha körmüş.. — Hiç bir kimse kendi isteğile içine ateş sokmaz, dedi, oğlunun içine bu eleşi düşüren Mered'dır.. Onu biran evvel © bulup Bora ile Ulun hatunun kaşları iki hançer gibi yukarıya kıvrıldı: — Sende mi soyumuza yabancı boşgöz etmeli. kanı karışmasını istiyorsun? Asu çok akıllı bir adamdı. —Soyumuza, bundan sonra, ya- bancı kanı karışmasına kimse karşı gelemiyecek... Bir tutsağın eviniz- de bulunması, temiz kanlı Türk s0- yunu çarçabık kirletemez. —Oğlumun koynuna bir göçebe kızı girerse, ortalık ayaklanır.. Sen cılderdın mı? berkes hoş gerecek. Hattâ Şema “İyi ki > yol açtın!,, diye kutlu. yacaklar..! Ulun hatun şaşırdı: — Sen neler söyliyorsun, Asu? İnsanların yüz yaşmı geçtikten son- ra, görgüsüz gençleri kudurganlı- ğa sevkedecekleri geç- mezdi. Demek ki Sen de oğlumun Mersâ ile evlenmesini istiyorsun, e mi: öi Asu önüne bakarak cevap ver. i (Altındağ) yamaçlarında ya- şasaydık, türelerimize (o ben de el uzatmazdım. Fakat, yurdumuzun selâmetine çalışan, ve dağınık ka- bileleri bir araya | toplryarak hiç yoktan bir kuvvet yaratan oğlunuz, artık çocukluk çağını. geçirmiş ve bir dişi mahlükla yatak arkadaşlı- ğı yapacak çağa girmiştir. (Mersâ) nın yabancı kanı taşıdığı kaygusu- na gelince, (Fıratlılar)ın Türk ol. duğunda, Baygöl'den bizimle be- raber gelip cöle doğru yayıldıkla. rından biç şüphem yoktur. öz Türk kızıdır.. Onu, bık meydana çıkaracak. talarını bırakıp Fırat kr kın eden bu kabile efradı, man çöle dönmediği kalan atalarmı unu! onları göçebe diye koymuyoruz. Halbuki ağ ie bizlerden farkı yok. Mersâ der kat ettim: Gözleri, benim rımın gözlerine, elmacık de bizimkilerine ne kad” ee yor. Bizim yabancı yade | kiki çöl göçebeleri Suriy! İ Tarı O lane Türklere ben? bir yeri yoktur. “İşte m onlardır...

Bu sayıdan diğer sayfalar: