26 Şubat 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

26 Şubat 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— MEMLEKET tk SERER MARE Hertla LAR PİRE Aeg b — SERER Kandrada kurtlar bir çocuğu parçalıyorlardı Büyük kardeşi ocaktan aldığı alevli odunla zavallıyı kurtardı KANDRA, (Milliyet) — On #indenberi burada kış hükmünü “inamen icra ediyor. Etraf ve ci Yar tamamiyle bembeyaz. İki üç | Mzardanberi köylüler bir şey sat | veya almak için pazara bile #lemiyorlar. Yollar kapalı.. Kaza merkezine 9k yakın bulunan bazı köylerden iylüler pek çok zahmetle ve yol- çok vakit geçirerek buraya ge kbilmektedirler.. Kandra kaza merkezinin bulun luğu yer, mevki itibariyle etraf ve “ivara nazaran daha alçak ve kuy N bir mahalde bulunması dolayı- *iyle her tarafta kar fazla miktar- -yığılmıştır. Yo'lar bu yüzden kapalı bulun iğundan hiç bir vesait işleme- Mektedir. Ve bu suretle 47 kilo- re mesafede bulunan İzmit ile Posta muhaberatı ancak telgraf Yasıtasiyle mümkün ire de mektup Ve saire göndermek şimdilik müm kün değildir. Havalarm biraz da- açılması beklenilmektedir. Akça Şehir civarında ve muh- telif mahallerde elliye yakın tel #raf direği yıkılmış bulunduğun- dan gerek Karasu ve gerekse Ak- “a şehirden hatların tamiri için tel Braf çavuşları yola çıkartılmış ve Kandradan da yardımcı çavuş is- milmiştir. İzm't posta muhabera- Binin temini için posta otomobili Ülemediğinden dolayı, böyle müs- sna zamanlarda eskidenberi Ya- Pıldığı şekilde, yaya veya atlı bir Postacı gönderilmek istenilmiş ise » kasabada bazı tanınmış araba- fılar hayvanla gitmek üzere on beş ra gibi fazla bir para istedikleri Çin muvafık görülmemiştir. Kan- ri Sbor klübüne mensup gençle- " de bulunduğu bir mecliste bu istâ mevğiu bahsedilmiş ve spo- tun yalmız futbol oynamaktan iba tet olmadığı söylenilmiştir. Bunun #erine bu sözleri kendilerine Ye- "irem'yen sporcu bir kaç genç, bu “zler altında Pat etmek ve postayı temin edel Mek için, tipinin yavaşlaması ve ivanın İodosa çevirmesi üzerine ir hayvanla yola çıkmışlardır. , Maamalih yollarda gene fazla a tarda kar mevcut bulunmakta Evvelce bildirildiği şekilde, kar dan bir gün evvelki fırtına dolayı. İivle Kefken adası koyuna sığınan ına ve suların cereyanı hasebi- İ o geceleyin zincirlerini taraya- xk ve bilâhare kopararak Cebeci ikelesi civarmda kayalara Misakı Milli vapuru kar ile iie başlıyan tipi ve fırtına- dol, azla mil a hasara ve gemi eski bulunması yle kısmen alt ve yan © da parçalanmıştır. 14 ibaret ibaret tayfasından kısmı Kandraya gelmişlerdir. tonluk kestane sepetçi çubuğu ”r motör de sığınmak için k istedi Ayva deresine gi- iyerek suların cereyanı ile ka lü ir, ri müstacel işleri bu- ından dolayı, havanın lodo irmesi ve mülâyimleşmesi Kandraya geleb'len 8 - 10 İlik uzaktaki köyler ahalisinden ta,iki kişi de yollarda fazla mik- da kar bulunduğundan bahset. pektedirler.. Ve bilhassa orman a varlarında bulunan köylere ba- tlarn indiği ve bir kaç ta- da par. il Z ileri 77 irin anlattıklarına nazaran Kya Şeyhler mahiyesine, tabi Vünun, ahalisinden Necip ça- Yük, Kemal ismindeki çocuğu bü tag salike gecirmiştir. > Miygjld'se > şu şekilde cereyan yi Ksça köyünde Necip Çavuşun Müygyün yüksek bir mahallinde, ha Şerit vaziyette ve ormana da- tegakin bulunmaktadır. Evin se denberi kapısı önünden ay- AYAR. uzun tüylü bir köpeği Man, Tipinin kesildiği günün ak Dap” Bava karardığı başladığı Za- Kap ozmandan bir. kaç tane aç | Yu aafşiiş ve köyün içeriine doğ Kg irmuşlardır. Miylaş ün bir çok köpekleri havla- ve kaçabilenler kaçmış ise | de bir iki köpek bu sırada aç kurt- lar tarafından parçalanmışlardır. Kurtların bir kaçı Necip Çavuşun evi ve bilhassa kapısı önünde nö- bet mevkiinden uzaklaşmıyarak havlamakta olan köpeği üzerine hücum etmişlerdir. Dışarda ev kö- peğinin havlaması ve bilâhara bir boğuşmanm mevcudiyeti ev'n için den de işitilmiş ise de fazla ehem- miyet verilmemiştir. Bu sırada Ne cip Çavuşun altı yaşındaki oğlu Kemal pencereden dışarıya bak- mış ve küçüktenberi alt alta üst üste oynadığı çok s« zavallı köpeğinin kendisine yen bir çok hayvanlar tarafından fena halde sıkıştırıldığını görmüştür. Bunun üzerine hemen kapıyı açmış ve eline aldığı bir sopa ile zavallı arkadaşını kurtarmak için çıplak ayakları ile karların üstüne basa basa koşarak boğuşma ma- haline gitmiş ve köpeğe benziyen hayvanlara yani kurtlara epeyi s0 pa çalmış ise de hayvancağızı on- ların elinden kurtarmağa muvaf- fak olamamıştır. Aç kurtlar zaval- lı köpeği parçalıyarak gene zaval- lı küçük Kemalin gözleri önünde ve ötelerine berilerine inen müte- madi sopa darbelerine aldırmıya. rak yemişlerdir. Aradan az bir müddet geçince dışardan zavallı küçük Kemalin se si evden işitilmeğe başlamıştır. Bunun üzerine pencereden dışarı- ük Kemalin 17 yaşm Jaki büyük ağabeyisi İsmail karde şin'n üzerine kurtların hücum et- tiklerigi ve yere yatırdıklarını ala ca karanlık içerisinde seçmiş ve hemen ocakta yanan büyük odun- lardna bir tanesini alarak kardeşi nin imdadına süratle yetişmiştir. Bu suretle böreket eden İsmail bir taraftan bağırmakla beraber, bir taraftan de alevli odunu salla- yarak kurtları korkutmuş ve karde şini kurtarmış, eve almıştır. İki kardeş eve giderken kurtların bir defa daha hücumlarına karuz kal. mışlarsa da alevli tukları için fazla rememişler ve bilâl doğru uazaklaşmışlardır. Küçük Kemalin elbiseleri tama men yırtılmış olmakla beraber vü- cudü de epeyi çizilmiş ve sıyrılmış tır. Omuz başında biraz yarası var sa da ehemmiyetli olmadığı söyle- nilmektedir. Geçirdiği tehlikeye rağmen küçük Kemal: — Gâvur gibi kafalarını uçur- duğumun domuzları, Kasap Ah- metlerin Ayşenin Ağası gibi koca boynuzlu dombay kadar köpeği- mi parçacık parçacık dişlediler de.. Kabarık kuyruğu ile yeftin a- yaklarını ortalıkta bıraktılar. di- ye ağlıyormuş.. Maamafih Kemal köpeğ'nin kocaman tüylü, muhteşem kuyru- ğunu bir hatıra olmak üzere yanm dan ayırmamaya başlamış... Bazı köy ihtiyarları, ertesi nü hâdise mahalline geldikleri za- man kurtlara ait ayak izlerinden istihraçlarına nazaran hayvanlar içerisinde azman ve ulu bir kurt ırmış.. Binaenaleyh buraları bir daha kolaçan etmesi ihtimal d dahilinde imiş.. Onun için köylüle rin silâhlıları bu sürüyü bulup mutlaka avlamak ve bu suretle ye- niden vaki bir tecavüze mani ol- mak için ava çıkmışlar ve bir kurt ini bulmuşlarsa da ancak in- den kaçmak istiyen iki kurdu vur- mak mümkün olmuştur. İn içerisin de ayrıca beş yavru kurt bulmuş- larsa da, derileri alınamıyacak de vecede küçük bulunmaları dolayı- sile hemen orada öldürülmüşler- ii Yavruların bu suretle öldürül düğü haberini nı köpek almak istiyen, kurt yavru su aramakta olan buralı bazı kim- seler pek müteessir olmuşlardır. Maamafih çocuğun kurtulduğuna herkes sevinmektedir. Bir cinayet ADAPAZARI, 21 — Bügün pazar yerinde bir cinayet oldu, Fehim isminde biri Saniye hanım isminde birini omu- zundan bıçakla yaraladı. F. 25, Saniye hanım 45 yaşındadır. Cinayetin sebebi henüz belli değildir. Fehim yakalanmıştır. Yaralı kadn da hastaneye kaldırılmıştır. Yukarıda ameliyat salonu, aşağıda ( ihzar odası... BALIKESİR, (Milliyet) — Vi. lâyetimizin mükemmel sıhhi teşki- lâtı arasında hususi bir mevkii o- lan Balıkesir doğum ve çocuk ba- kım evinin neler yapmakta oldu- ğunu ve faaliyetini ne dereceye ka- dar ilerlettiğini merak edenler ara- sındayım. Her gün bir çok köylü ve şehirli gebelerin, gebeliğin ve doğumun en zor zamanlarında müracaat et- tikleri bu evi gezdikten ve esaslı malümat edindikten sonra, kanaat getirdim ki bu müessese her türlü senanım üstüne çıkmıştır. Bu eser de yüksek cümhuriyetin eseridir. Meş'um saltanat devrinde köşe- de bucakta sürüne sürüne ölüme mahküm ed'len ve nihayet pis ve ekseriya malül bir acuzenin tükrü- günde şifat bir tılısım peşinde bi- rakılan harta, zayıf, soluk, köylü ve hattâ şehirli kadmalrı bir gözö- nüne getiriniz.. Bu acı, yürekler paralayıcı tablo yanında birde şimdi içinde her türlü asri teçhi- zata kavuşmuş mütehassısların e- lindeki temiz, mükemmel doğum. evlerini canlandıran (o şefkat, ilim dolu tabloya bakınız. Yalnız bu bü- yük fark Türk milletinin terakki- deki hızına kâfi bir misaldir. Evin geniş kapısından bahçeye iyorum. Bugün ziyaret günüdür. çok köylü ve şehirli ar bir mabette imişler gibi sessiz ses- siz çıkıyorlar ve giriyorlar. Müessesenin başhekimini soru- yorum, bir hemşire beni bekleme odasına alıyor, bir gölge gibi ha- ber vermiye gidiyor. Pek az bir za- man sonra Ahmet Halit Beyle kar. şı karşıyayım. Kendisini meşgul etmekten korkuyorum, onun fikri şüphe yok hastalarında. (o Fakat maksadımı anlatıyorum. Beni dik- katle dinledikten sonra nezaketle diyor ki: “Çalışiyoruz ve bu, vazi- femizdi: Ve anlatıyor: — Burası, diğer sekiz muhtelif vilâyette mevcut olan emsali gibi doğrudan doğruya Sıhhat ve İçti- mai Muavenet Vekâleti tarafından tesis ve bütün masrafı gene bu ve- kâlet tarafından deruhte edilen do- | ğum evleri memleket sıhhati ve nü- fus siyaseti için en iyi temeldir. Müessesemizde onu doğum va- kalarma, onu da hasta çocuklara ait olmak üzere yirmi yatakla ça- lışıyoruz. Fakat müracaatin çoklu- ğu, yüzünden doğum kısmı ekseri- ya on beş yalağı geçiyor. Müessede yalnız doğum vakaları ve kadın hastalıkları ile meşgulüz. Ayrıca mütehassıs bir çocuk has- talıkları doktorumuz var, buna ait dairemiz ayrıdır. Müessesenin hemşire, hastabakı- cı ve müstahdemini il di müesseseyi görebilirsini başlıyoruz. Müesse- zaten ilk fikri veri. Balıkesir doğum evi Mütevazı yirmi yatağı ile köylüye ve şehirliye yardımı dokunan bir müessese mage > yor. Burada sonuna kadar bir te- mizlik, beyazlık ve intizam var. Bü tün eşya, malzeme bilen ve uğra- şan ellerin» şahididir. Her yeni kı- sımda bu temizlik ve intizam insa- nı hayran bırakıyor. Ameliyathane en asri teçhizata maliktir. Doğum odaları, hasta çocuklara mahsus küçük zarif bölmeler hep © beyaz renklere bürünmüş, temizlik ve sü- kün içinde bize takdir ve huşu his- | si telkin ediyor. Ücretli bir çok has tahanelerden daha mükemmel bir yerde bulunduğuma şüphe (yok. | Bu binanın içinde neler yapıldığı- na, ne ince bir emek sarfedildiği ne vakıf olmak iç'n binanın dış ta- rafının harap manzarasını görmek yeter. Halit Beyin yorulmak bil mez mesaisi neticesinde elde edi. len bu güzel neticeden dolayı onu ne kadar tebrik etsek gene azdır. Bu arada çocuğu kucağında bir 'ut ve tehlike atlatmış olan diğer yaş- İr ananın neler hissettiklerini sor- dum, Genç ana, yavrusunu okşıya- rak gülüyordu: — Halit Beye ve — hastahaneye minnettarım, dedi. İhtiyar hasta soluk çehresine ira- di bir canlılık vermişti: — Oğlum, devlete Allah zeval vermesin, ölümden kurtuldum, di- yordu. Halit Bey çalışma odasında bü- karıştırıyor: yük defterleri du, bir takım notlar'çıkardı ve: — Lütfen beraber tetkik edelim, dedi. Müessesenin teessüsünden beri iki sene geçmiştir. Bu devrede bu bakım evinin yaptığı işlerin neler olduğunu göreceğiz. Ayaktan mü- rTacaat eden gebe ve hasta kadmla- rm muayenesi 3964, tabii veya ârı- zalı doğumlar, ihtilâtları hasebile yatırılarak tedavi edilen hastalar 587 dir. Bunların 269 una doğum ameli- yatı veya nisai ameliyat yapılmış- tır. Çocuk hastalıkları mütehassıs bu müessesede 8 aydır çalışıyor, a- yakta tedavi edilen hasta çocuklar 1126, müessesede yatırılarak teda- vi edilen hasta çocuklar 6. R Bu rakamlar cümhuriyet devrin- de bu ana ve yavru hamisi müesse- seden ne dereceye kadar istifade edildiğine delildir. Bu hakikati ve memnuniyeli mucip neticeyi bizzat tetkik etmiş bulunuyorum. Öz yur- dun her köşesinde bu müessesele- rin kurulmasına ne kadar büyük bir ihtiyaç var. Sıhhiye Vekâleti bu müesseseleri kurarak memleke- te en büyük hizmeti yapmıştır. Dilsizler ne yapacaklardı? Ergani madende bir gün Yalnız demiryolu değil, bütün köyler- den de kasabaya şoseler uzanıyor ERGANİ, (Milliyet) — Erg; ni, Elâziz - Diyarbekir yolu üze- rinde büyük bakır madenlerinin bulunduğu sahada dağlar asasın- da 3000 e yakın nüfuslu bir kasa- badır. Ergani etrafında bir hayli dağ, bahçeler bulunması dolayısi le lâtif manzaralar arzeder. Bura- ya Ergani madeni ve yahut yalnız Maden ismi de verilmektedir. Devletin Ergani madeni için ihtiyar ettiği fedakârlığı görüp işi - ten efkârı umumiyeye mahalli hü- kümet'nin de bu fedakârlıkla bir- likte takdire şayan bir surette çalış makta olduğunu bildirmeği bir va- zife addederek aşağıya yazıyorum. Erganiye geldiği andan itiba- ren yaptığı pek büyük hizmet ve gösterdiği faaliyetler'le kendisini muhitine pek çabuk sevdiren kıy- metli idarecilerden Maden Kayma kamı Mehmet Ali Bey son bir sene zarfında Erganide bir çok yenilik- ler vücude getirmiştir. Tarihin Ergani maden şehir ve kazası hakkındaki hatasmı söyle- meğe hacet yoktur. Ancak made- nin yapılış tarzı ve muhitine naza- ran mevkii çok fena intihap edil- miş ve şimdiye kadar bir çok mü- sait fırsatlar zuhurunda bu vaziye tin tashihi mümkün iken Osmanlı idaresi tarafından maalesef düşü. nülmemiş ve fırsatlar kaçırılmış ol duğu için Maden taliinin gayri ta- bii cereyanına tabi olarak şimdiki mevkiinin vaziyeti tabi'yesinden azami istifade ederek Ergani ba- kır madeni şirketinin ve şimendi. fer hattı inşaat kısımlarınm fı yetiyle başbaşa olarak inkişaf et- meğe başlamıştır, Bu müessesatta inşaat yükseldikçe kasabada ve kazanın her tarafında imarat art- maktadır. 932 senesi n'hayetlerine kadar kaza dahilinde asayişi umu miyeye tesir eden vakalar eksik değildi. Kazanın mesuliyeti idariye sini Kaymakam Mehmet Ali Bey deruhte ettiği (o andan itibaren senelerdenberi mahküm ve maz- nun olarak dolaşan altı şerir tuttu rulup adliyeye verilerek bunlara ait kayıtlar kapatılmıştır. Zabıtanın malik olduğu kud- ret faaliyete getirilmek suretile derdest edilmemiş bir kaç vaka fa ili kalmamış, bir sene evvel gece yolculuğu ve otomobil seyri mem- nu olan Maden kazasınm bugün her noktasında her zaman için em niyetle gezilebilecek vaziyet hâsıl olmuştur. Bu husus 933 senesi mar tına kadar üç ay zarfında ikmal e- dilmiştir. Bundan sonra kazanın i- mar ve inkişaf vaziyeti başlıyarak evvelemirde muhabere ve telefon hususatı tanzim ve temin edilmiş, kasabanın hükümet konağı ile be- lediye binasından ve bir kaç şirket binalarından başka seçilemiyen şehir binalarının kısmı azamı ba- dana ettirilerek kasaba hiym yi rünmüş ve çarşı civarında asri bir umumi abdesane yaptırılmış, dar olan kasaba sahasının icap eden yerleri istimlâk edilerek düzeltti: rilmek suretiyle pazar yerleri mey dana getirilmiştir. Kırk sene evvel yapılmış olup bu güne kadar tamir görmiyen hü Lümet konağı Maliyenin verdiği Zer beş arkadaşlarını tevkif et- yedi dilsizin İzmir dilsiz ve sağır- üdürü Kemal B , İsr müessesesi müdürü Necati KARŞIYAKA, 25 — İzmir zabıtası Istanbuldan buraya gelmiş olan iki dil. Bey hakkında fena niyetler beslemek» Ergani hükümet konağı, köşede Kaymakam Mehmet Ali Be | tahsisata inzimam eden halkın kuvvetli yardımı ile mükemmelen tamir edilerek kırk sene evvelki haline getirilmiştir. Kasabanın Elâziz ve Diyarıbe- kir yolları ile kesilmiş olan otomo bil yolu üzerindeki muazzam köp- rü muhasebei hususiyeden 7000 İi- ra kadar para sarfile tamir ve ii edilmiştir. Dicleye dökülen Mib rap deresinin her iki yamacında vaki kasabayı yekdiğerine rapte- den Mihrap dere üzerindeki 15 gir köprü tamir ve lâzımı gibi tecdit edilmiştir. Köprünün her iki başı göre açılarak tanzim edilmektedir. Şehrin çarşısı içerisinden geçerek icabına ir, Bakır madeni şirketine giden yol tanzim ve icap eden mahaller is- timlâk edilerek maden suyu üzerir deki iki beton köprü yapılarak ve yolun tarafeyni düzelttirilerek 1s- lah edilmektedir. Pek dik olması dolayısile ma- den si çıkmakta müşkülât çeken otomobiller az zaman sonra bu yoldan kolaylıkla geçecekler- dir. İnşasındanberi yanına teker- lekli vesait çıkmıyan hükümet ko- nağına doğru umumi yoldan açı lan cadde üzerinden ilk defa ola- rak Ordu müfettişi Ali Sait Paşa- nın otomobilleri çıkmış ve müşari- nüleyh hükümet konağını ziyaret etmişlerdir. 931 senesinde beledi- ye ile müşterek bir müteşebbis ta- rafından inşasına başlanılmış olan otel binası 933 senesi bidayetinde ikmal edilerek on beş odalı bir mi safirhane hazırlanmış ve binanm temettüatından olarak mükemmel bir gazino ile on dükkân şehir çar şısıma ilâve edilmiştir. Bu bina bi- rinci senede 2000 lira icar temin etmiştir. Vaziyetin gayri müsait olması- na rağmen şehrin lâğım tertibatı ikmal edilmiştir. Methal ve mah- reç yolları tanzim edilmekte, istim lâki icap eden yerlerin muamelesi ikmal edildikçe tatbikat sahasına geçilmektedir. 934 ve 935 seneleri içinde şehir su yollarının ıslahı için tertibat a- lınmıştır. Şehrin elektrikle tenviri de bir gün meselesidir. Maden 934 mali senesine Gazi Hazretleri nin heykellerini ve si- nesine basmış olarak ir. Vali Tevfik Sırrı Beyin pek ye. rinde ve zamanında vaki teşebbüs lerile vücude getirilmeye başlan. mış olan Köylü yardım bankası namına Maden kazası köylerinden sandık namına ekilen 800 liralık zahire nakte tebdil edilerek Elâziz İktısat Bankasına terlim edilmiş- #ir. Bu sene zarfında bu miktar bin lirayı tecavüz edecektir. Şimendi- fer yolu inşaatı dolayısiyle etrafa açılan yollar civar köylere raptedi lerek hattın ikmaline bütün köyler araba ve otomobil yolu ile kaza merkezine raptedilmiş olacaktır. Hususi muhasebe idaresince Bakır şirketine haspellözum devredilen binalara mukabil şirket tarafın. dan otuz ve lira sarfiyle asri bir ilkmektep binası inşa edilmiştir. Bu mektebe İevazımı tedrisiye te- darikile iştiğal edilmektedir. te olduklarından ve bu fena i tatbik için İstanbuldan buraya geldik- lerinden şüphe edilmektedir. Hepsi n& el altına alınmıştır. Tahkikat yapı" iyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: