16 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

16 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| A delindi Hipodroma Ait değil Bulunan lr hakkın- daki tetkikat bu neticeyi verdi. Sultanahmette parkın köşesinde yer- altı helösi yapılırken zuhur eden duvar- lar üzerindeki tetkikata devam edilmek- tedir. Bu eserin Hipödroma ait olmadığı ve tamamen Hipodrom haricinde kal dığı katiyetle tesbit edilmiştir. Mamafih tarihi kıymeti ve arkeolojiyi alâkadar e- den ilmi mahiyeti haiz olmadığı da id- dia edilememektedir. Bu duvarlarım Ogüstaon denilen ve Hipodroma ait olan meydanın duvarla- rı ve yahut gene Hipodromun teferrü- atmdan olan ve Zoksima denilen harman ların temelleri olması pek euhtemel gö- rülmektedir. Müzeler idaresi dün de hafriyat sa- hasında tetisikat yaptırmış, bilhassa ye- ni yapılan sondajlar üzerinde pek fazla alâkadar olmuştur. Tezahür eden eserler kısmen Nok i- le, kasmen tuğla ile inşa edilmiş asar tâ yan yana biri Osmanlı, diğeri Bizans tarzı sütunlara bile tesadüf olunmakta dır. Zuhur eden eserlerin plânları, fo - toğrafları, kalmlığı, yüksekliği, tarzı in- şası, velhasıl bütün teferrünti ayrı ay- rı tesbit edilmektedir. Müzeler idaresi burada belediyenin yapmakta olduğu hafriyat ve insaat bitinceye kadar tet- kikatına devam edecektir. Zuhur eden temeller üzerinde yapı- lan tetkikatta bu temellerin elenmiş olduğu anlaşılmıştır. Yani temeller ya- pıldığı tarzda değil, tahrip edilmiş, ilâ- eni yapılmış şekillerde bulunmakta - lar. Sonra meselâ bir Osmanlı ibri bir Bizans çömleğinin kırıkları iç içe bulunmaktadır. Bu da göstermektedir ki burası bilâhara ve Osmanlılar devrin- de doldurulmuştur. Müzeler idaresi haziranda bir bro- şür neşredecektir. Bu broşürde zuhur eden eserler hakkındaki ilmi tetkikat öcesi, plânlar, resimler, zubur eden ki madril eserlerin resimleri ve sair teferrüat yazılmış bulunacaktır. Tanmmış arkeologlardan Pr. M, Mam boury de dün hafriyat sahasımda tetki- kat yapmıştır. M. Mamboury bu busus- ta şunları söyl tedir: © Pr. Mambowry ne diyor? — Kadim Bizans Hipodromunun ha- ye ji etrafında büyük gürültü ve münakaşalar oluyor. Halbuki bu Hipod- romun hakiki mevkii 1932 senesinde an- laşılmıştır. Plâni da şudur: Eski Hipod- rom türbeden sanayi mektebine kadar takriben 400 metre imtida'lında idi. Ge- mişliği 70 metre tutuyordu Halbuki meydana çıkarian duvar bakiyeleri Türbeden 500 metre mosafe- dedir. Binaenaleyh ba bakiyelerin eski Bizans sit olduğuna su - veti katiyede tekzip edebilirsiniz. Fakat bir başka mesele ortaya atıl- . Bulunan mermerlerin imparatorun locasına ait olduğu söylendi. Arkeolor- anlaşmış değillerdir. Bazıları bu loca- yi Roma Hipodromları gibi sahanın sağ merkezine koymaktadırlar. Bazıları da sanayi mektebinin şimdiki bulunduğu yani koşu arabalarının hareket ve mu- vasalat noktasmda bulunduğunu iddia etmektedirler. Her iki halde de locanm bulunan du- ün i olamaz. Daha son- © MiLLIYET CUMA 16 MART 1934” Şişhane Yokuşu kazası Yaralılardan “Rağel hasta- | hanede vefat etti Şişhane yokuşunda şoför Remzi Efendinin yanlış manevra nelicesinde otomobili ile yaralamış olduğu üç ka dından Raşel dün sabah Haseki has - tahanesinde vefat etmiştir. Yatağa saklanan köylü sigarası Ankara muhtelit katarile Haydar- paşaya gelen yolcular arasında Top - hanede oturan Rıza oğlu Ihsan Efen- dinin getirmiş olduğu yalsk muayene edilmiş, den kaçak köylü sigarası lu Hankazar, dün saat 13 te Arnavut köy Ermeni mektebinde Azop ismin- deki çocukla oynamakta iken, ayağı kayarak yere düşmüş başmdan yarala i tedavi kaldırıldığı Ame- mesinde ( vefat etmiştir. İkinci bir vaka da Mahmutpaşada Hoçplo hanında Pandeli Efendinin ya- nında çalışan 50 yaşlarında Avram da fücceten vefat etmiştir. Çarpan tramvay Bahçekapıde hammal İsmaile 1205 numaralı vatman idaresindeki tram vay çarpmış, kolundan hafifçe yarala muştır. Tavuk hırsızı Karagümrüklü Mehmet Sırrı is - minde biri Fenerde Tekir saraymda oturan avukat Ahmet Şaban Efendi- nin tavuklarını çalarken yakalanmış ve üzerinde tavuk avlamağa mahsus ipler bulunmuştur. Yangın Beyoğlunda Hendek (caddesinde 35 numaralı apartımanın üst katında Kohen Efendinin oturduğu odada yan gın çıkmış, derhal #öndürülmüştür. Tutuşan minder Küçükpazarda | Hayriye sokağında oturan Salim Efendinin evinde ot minderi tutuşmuş ise de söndürülmüş- tür, Kalp" onluk Köprünün Kadıköy iskelesi gitesi- ne bilet almak için gelen Mehmet | Efendinin verdiği 10 kuruşun kalp ol duğu anlaşılmış, tahkikata başlanmış- tr. İMLA İskenderunu istemişiz?! Dün gelen Adana gazeteleri Halep- ten ları bir haberi meşretmekte - dirler. Bu habere göre, Suriye âli ko- miseri M. de Martel Suriyeye gider- ken Ankaraya uğramış ve bu ziyaret bazı tefsirlere yol açmıştır. tini sıfıra indirmesi ve Fransrz nüfu - zumun Hindistana doğru ilerleme teşeb- Fransa bunun üzerine Türkiye ile anlaşarak bu Türk topraklarından ve Haki iye triile Kirmanşala BELEDİYEDE İstatistik yıllığı İ Yalıkta'meraklı ve istifa- | deli malümat var İstanbul belediyesi, çok müfit malü- matı ihtiva eden bir Çistatistik yıllığı) neşretmiştir. Bu yıllıkta lâlettayin bir kaç hülâsa alıyoruz: Nüfus: İstanbul şebrinin umumi nüfusu 690,857 dir. Bunun 333,144 ü bekâr, 276,542 si erkek, 72,421 i dul, 8411'i boş, 339 u meçhuldür. Bu umu- mi nüfusun 42,761 i ziraat, 50,712 si sanayi, 67,215 i tcaret erbabından, İZ, 756 s1 serbest meslekler erbabından, 12,613. ü memurdur."295,326 kişi olru- mak biliyor ve 395,531 kişi bilmiyor. , İstanbul ve kazalarında 1931 sene - sinde 4,639 evlemme vuku bulmuştur. 831 senesinde şehrimizde 12,564 ve- fiyat kaydedilmiştir. Bunun 319 u asa- bi ve-akli, 19901 kalp, 146 sı deveran, 119 w bronşit, 1170 w zatürree, 202 si sair cihazı teneffüsi, 1139 u ishal ve dizmteri, 25 sı spandisit, 97 si kara ciyer, 227 si hazım cihazı, 68 u tefrik, | 534 ü idrar ve tenatül cihazı, 15 i kan zehirlenmesi, 25 i hamil ve doğum, 1021 i velâdi zaaf, 940 7 ihtiyarlık hastahk- larından, 34 ünüzül, 155 i kaza, 131 i meçhul sebeplerden vuku bulmuştur. Gene ayni yıllığa göre şehrimizde 89,762 ev, I441 apartıman, 67 pansi - yon, 169 otel, 426 han, 491 bekâr oda- »r, 3170 baraka, ki cem'an 95,526 bina, 35,052 dükkün, 356 fabrika, 140 ha - mam, 380 fırın, 218 garaj, 1353 ahır, 451 mektep, 30 kışla, 303 hülcümet bi- ması, 67 belediye binası, 49 hastahane, 143 karakol, 487 cami, 192 kilise, 41 hav ra, Sİ sinema ve tiyatro vardır. Mevcut hususi ve resi hastahane lerde 931 senesindeki yatak adedi 5004 iken 932 de bu miktar (5191) e çıkarı muştır. Şehrimizde mevcut sinema ve tiyat- rolara 931 senesinde 2,461,255 müşteri girip çıkmıştır. 931 senesinde darülfünunm 3209 u er- kek, 695 i kız olarak 3904, 930 sene sinde şehrimizde orta © mekteplerine 5225 s1 erkek olmak üzere 8616 tale - be devam etmiştir. Yalirk , bu gibi çek enteressan malâ- matı ibtiva etmekicdir. Kooperatif heyeti umumiyesi » Belediye kooperatif heyeti umu « miyesi hafta nihayetinde toplanacak- er. T Ayni, zamanda şehir, iktsadiyatı hakkında bir komfe serisi - tip dlülmetizmdir.. © eek Yeke “ Babıâli ,, tamir edile- miyor mu? Salımsöğütte Babrâli dan sadak mii GİRİ Bim er halledilememiştir.. Emniy kapınm tehlike teşkil eylediği içi yaktırıacağını lüle; Sille le sinin mütaleasını müzeler i - Kurban bedelleri Tayyare cemiyetine teberrü her sene artıyor Tayyare Cemiyeti İstanbul şubesi i- dare heyeti dün Nakiye hanımın riyase- tinde aktettiği içtimada yakınlaşmakta olan kurban bayramında kesilecek kur- banların aynen veya bedelinin nakten cemiyete teberrü edilmesi işini görüş müştür. Alman malümata göre, Anadolumu- zun bir çok yerlerinde halk geçen se- ne kurbanlarını ve yabut bedellerini Tay yare Cemiyetine teberrü etmişlerdi Memleketimizin hava müdafaasınm ehemmiyetini çok iyi takdir eden halkı- mızın bu yüksek görüşü şayan mem - nuniyettir. Bütün kurban hasılatı Ankarada Tay- yare, Hilâkahmer, ve Himayeietfal Ce- miyetleri arasında taksir edileceğine ma- zaran, bu hususta halkımızm yaptığı teberrü hem hava müdafaasına yardım edecek ve hem de zavallılara ve kimse- siz yavrulara nruavenet temin etmiş ©- lacaletır. Dün kendisile bu hususta görüşen muharririmize İstarbul tayyare şubesi müdürü Hasan Febmi Bey şu izahat vermiştir: * | “.- Her zaman yardımlarını fabrü | i görmekte olduğumuz hamiyetli halkımızın mühim bir kismi gerek İstanbul ve gerek Anadoluda kur- banlarını aynen veya nakten Tayyare | Cemiyetine teberrü etmektedirler, Hava müdafaasının ehemmiyetini her gün daha fazla bir alâka ile takip ve takdir eden halkrmızm bu teberrüü her sene mühim miktarda artmaktadır. Bu sene de bu kabil teberrü için şimdiden bir çok müracaatlar olduğu memnuni - yetle görülmektedir. Bumun için cemiyetimiz bu şekilde vaki olacak teberrüatı karşılamak üze re tertibat almıştır. Arzu edenlerim doğrudan doğruya Çağaloğlundaki Istanbul Tayyare şube- si merkezine ve yahut muhtelif semtler- deki #mize müracaatları halin- de teberrüleri memnuniyetle kabul edi- lecektir. Geçen sene memleketin muhtelif ma- hallerinde bu şekildeki teberrülerin a- dedi beş bini tecavüz etmiştir. Bilhas- sa fazla koyun ve sığır hayvanatı yetiş- tren mıntakalarda aynen ve diğer yer- lerde nakten mühim teberrüler yapıl- maştur. Bu sene, geçen senekinden daha fe- yizli neticeler elde edeceğimizi kuvvet- İe ümit ediyoruz. Fedakâr halkımızm isabetli görüş ve kavrayışmın; Tayya - re ,Hilâliahmer ve Himayeietfal Cemi - yetlerine alan derin sevgi ve alâkasmın bizim bu ümidimizi fazlasile tahakkuk ettireceğinden emin bulunuyoruz.,, Adliye memurlukları Adliye intihap encümeni dün ikin- ci içtimamı yapmıştır. İçtimada yeni- den tünhal bi kaç memurluğa tayin- ler yapılmıştır. Tevkifhane müdürlüğü için pek çok Ban adliye vekâletine inha edilecektir. sormuş, faresi de bu kapının tezyini kıymeti haiz eser olmalıtan başka bir tar rih “hatırası da olduğunu, bildirerek yıkılmamasımı ve bilâkis tamirini temen- ni etmiştir, , Ancak tahsisatı olmadığı ve bütçe si pek dar olduğu için müzeler idaresi yaptıramamaktadır. bu tamiri Kapının edilip“ edilmeyeceği malüm değildir. Bumu için kapı mu- vülieiei İağ alime e İk Eğer kapı tamir edilecek olursa eski şeklinde te'xiri için müzeler idaresi i- İstanbul müzeleri için bir kitap Müzeler idaresi mühim bir eser ha- zırlamaktadır. Pek yakmda neşredile- cek olan bu eser biri fransrzca, diğeri türkçe olmak üzere ici tab' ile neşro- lanacaktır. Eserde İstanbulda bulunan bütün Bugün Beşiktaş Galatasarayla, Fenerbahçe | Vefa ile karşılaşacak Bugün, oyuncuları cezalı iki maruf takımdan biri Kadıköyünde, öbürü de Taksim stadında karşılaşacaktır. Fenerbahçe stadmda oynanacak maç Fenerbahçe - Vefa takımları arasında- dır. Taksimi stadmda yapılacak maç ise Beşiktaş - Galatasaray takımları arasın- da olacalıtır. Gerek Fenerbahçenin ve gerek Ga- | latasarayın yeni takımları geçen ve ev- velki cuma görüldüğü için artık bunlar halıkında fazla bir merak kalmamıştır. | Yarınki maçların maraklı tarafı şampiyon | Tuk yolunda birinci,ve ikinci olarak sora ol mış üç takımın da maçları bulunması- Be: 4, yalaız Galatasarayla bir be- raberliği olduğundan başta bulunmak» tadır. Fenerbahçe Beşiktaşa y. » Bey- kozla berabere © kalmış olmak itibarile tam puyandan üç puvan kaybetmiş va- ziyettedir. Galatasaray da Fenerbahçe- ye yenilmiş ve Beşiktaşla berabere kal- miş bulunduğundan o da ayni miktar- da puvan kaybetmiştir. . Binaenaleyh Fenerbahçe ve Galatasaray takımları mü savi puvanla ikinci vaziyettedirler. Bu vaziyette belki değişiklik yapa- cak bugünkü maçlardır. eek i gindir ki bu ınaçlar, bilhasan Tal stadındaki Beşiktaş - Galatasaray maçı alâka uyandırmaktadır. Bu maçlarda Beşiktaş, kendisinden sonra ayni bizade gelen Fenerbahçe ve Galatasaraya karşı tamamen avantaje bir vaziyettedir. Beşiktaşım 17, Fenerbahçe ile Ga - Intasarayın on dörder puvanları vardır. Beşiktaşın Galatasarayı yendiğini, Fe- nerbahçenin de Vefayı yendiğini farze- dersek Beşiktaş bir taraftan Fenerbahçe ile arasındaki üç puvan farkı muhafaza edecek, diğer taraftan Galatasarayla a- Bursa | Unutuldu mu? Bursa şehri Turing klöbün programına girmek isteyor Dün Bursa belediye reisliğinden şu mektubu aldık: : “11, Mert 1934 tarih ve 2904 sayı- İk hüshanızda (Turing Klüp hazirlanı- yor.) Başlığı altında neşir“ buyurulan bir haberde mezkür klüp tarafından tan- zim edilmekte olan programda Turiz - eme elverişli jehirler tadat edilirken bu meyanda Bursadan bahsedilmemesi hay- yetimizi mucip olmuştur. Halbuki cihanda misli balunmıyan eski eserleri, hayatbahş kaplıcaları ve kayak sporlara en müsait bir yer ol- duğu bütün dünyaca tanmmağa baş lanan Ulu Dağı ile başlı başına bir sey- yah şehri olan Bursadan bahsedilme- mesi muhakkak bir yanlışlık olsa ge » reetir. Şayet filhakika Bursanın bu program 'dan hariç tutulduğu tahakkuk ettiği tak dörde keyfiyetin tasbihi zunamda meş riyat ve muavenetinize intizar eylediği- imi rz ve Saygılarımı sunarım efen « dme, — — HALKEVİNDE Şubelerin yeni faaliyetleri İstanbul Halkevi şubelerinin yeni rasındaki üç puvan farkı beşe çıkacaktı. Beşiktaş — birinci, oFE inci, Galatasaray üçü tıraya girecektir. Hele Fenerbahçenif de Vefaya yenildiğini farzedersek o 28" İl man Beşiktaşım puvanı, Fenerbahç# pinleinden beş fazla olacaktır. | Galatasarayın Beşiktaşı, Fenerbal” genin Vefayi yenmeleri bile Beşiktaşi birincilik vaziyetine halel getirmez. DIz gene ayni puvan müsavalmı pat hafaza edecek olan öteki iki takımı bi rinciliğe çok yaklaştırır. Bu takdirde Beşiktaşın puvanı 18 Fenerbahçe ile Galatasarayın puvanl" rı 17 olacak ve aradaki fark sadece bif İ puvana inecektir. Böyle nazik bir vaziyette hiç bif mütalenda © bulunmuyarak (| talamları8 alacakları neticeyi ği m görüyoruz. Askeri mektepler arasında İSTANBUL, 15.A.A. — Askeri mek” teplerimiz arasmda yapılmakta olan 89 birincilikleri müsabakalardan güreş piyonası bu hafta yine Maltepe spor salonunda devam edilmiştir. Müs#” bakalar mektep müdürü Adil Bey, Tar” fından açılmış ve güreş federasyonu re || si Ahmet Bey idare etmiştir. Pek büyüf || bir seyirci kütlesi ve zabitan huzurund! yapılan bu musabakalarda birinci ve £ | İkincilere madalya verildi. Mektep müfü rü Adil Bey bizzat madalyaları taktı. Nİ) ticede Kuleli lisesi birinci Maltepe lisefi ikinci oldular. J g Meakalalr hitei £ 1 uat ya kul. sör7? ücüşk.Pİİ| 56 küle Yaka Mal Ziya Mat 81 be) Suat Mal. Süreyya Kul. 66 Muzaffer Külj| Ömer Deniz Kedilr., 72 kilo Nihat Deni kedik., Saffet Deniz lise., 79 klio Mus fer Kul. Safa Mal, 87. Örhan Kul, zami Mal, Ağır Cengiz Mal, Aziz Kuf Liberallar Mösyö Zaimise | Aleyhtar! | ATİNA, 15 (Milliyet) — Libersl İl partinin mebasları ve ayan azaları dötİl M. Venizelesun evinde la ve eylülde yapılacak cümburreisliği is || tihabatında şimdiki reisicümhur ON Zaimis'e rey vermemeğe karar vermif” lerdir. Bunun sebebi şudur; Muhalefet rüf” #ası iki teşrii meclisin müşterek bir iç ” #ma yapmalarını istemişler ve fakal| hükümet bu talebi reddetmişti, Hal “İ buki M. Zaimis mevkiinin kendisine bö" şettiği hakka istinnden bu içtimar yaf” tırabilirdi. Muhalifler bu hususta reisicümbur müracaat etmişler ve fakat cevapsız KS maşlardır. Liberal bir kısmı M Zaimisi kendi nüfuzunu istimalden mel ler. Atinadan uzaklaştırılacak pazaretinin alikadaroerçiMiizi akşamına kadar M. İpsulin buradan 49 Si için sim eden muameleyi i ATİNA SEYAHATİ Yunanistanın 10 uncu Cümhuriyet Y* | e ei be snat 18 Gala kiramdan doğr” e Me e asıl ve hakiki eserler hakkımda tafeili tarhi ve ik. | nee haklara teli isin b PİREYE gi i mal v liyet tesbit için bir top - ş ha 50 etreden azalır. , ölmek klana ayaş kıa ae | ei çam bale a Şİ | Baner yapılı val haklar tekil e” Sezal ve Tari li iy ER em mr | ayki Mi, | SADA A Kare) camli — ve pi isti ki çi azam - i â casma ait olamazlar. tr, edilecek. erimi birer eğik ş e ii Rühtüm emdi 7 Tarihi roman:86 nr görünce yavaş yavaş yemen yak( Bğkat anlatıyordu! dan ilen — Bu kurban limanı sere ————— laştı. Münâlı bir tavırla Bora'nm | O — Güneş'in oğluna beni çok fe- | | Ur muhafızı (gözlerini açmca | (Diye mırıldandı. z. “ — gözüne baktı. a na anlatmışlar. Ziparda azgın bir | karşısında Bora'yı gördü. Tanrıya verilecek kurban o güf üne ın u .177 İki yüz göçebeyi bir atılışta | yaban öküzünün sırtını yere getir. | | Reisin hiddetli olduğu soluma. | kadar bir uzun taşım üstüne öldüren bir adam sizin için daima | dim. Burada iki yüz göçebeyi iki | sından belliydi. nlır ve kanı toprağa akıtılırdı. bir tehlikedir. saat içinde boğdum.. Yanıma gelip | & Kartal yerinden fırladı: Karu ağaç dalına iple 1 Yazan: İskender FAHREDDİN Diye m. yere en pe te: “Varol!,, diye muzun bile | — Şimdiye pa uyumadınız | olan » adam ancak reisin ve kurul”) .. > > iribirine . b i , ş 3 Sü kafile çkt. Yolumu kösmekiye me- | dem ve suyun kenarma koştum. Ha: larının ezgisi alında ne yapaca.| tutıldağumuz gün, seller içimde o | Diye sordu. mke reden gelip nereye gittiğimi anla- | raretten o kadar çok su içmişim ki ..| ğını bilmiyordu. : nu aramağa çıkmıştım. Bu savaşta Bora'nın gözleri karanlıkta ışıl. O balde ölüm cezasr görecek mak istediler. Silâhları yoktu.. Kum üstünde yaya gidiyorlardı Yakın bir köye gittikleri (o belliydi. Atı. mın etrafını çevirmişlerdi. İçlerin- den birisi: “Bu atı bana ver!” di- yerek bacağıma asılmıştı. Gülerek başma bir tekme vurdum.. Herif derhal yere £ yuvarlandı ve öldü. Göçebeler kızmıştı.. “Yere in de sa- na haddini bildirelim!,, diye bagır- dılar. Attan atladım. Döğüşmeğe başladık. Hepsine kıyasıya vuruyor ve üstüste yuvarlıyordum.Döğüş a- zışmıştı. Üzerime saldıranlar sağ kalmıyordu. Nihayet üç kişi kalmış- tık. İki onlar.. Bir de ben. Ikisi de göçebelerin en kuvvetli adamları idi ve ellerinde birer ufak hançer vardı. Benim hançerim onlarınkin- den daha büyük ve kalmdı. Üzeri- meikisi birden atılıyordu. Bu adam- ları mağlüp edebilmek için hayli uğraşmış yorulmuşlum. Leşleri u- zaktan görmeniz için üstüste yığ- Burada nasıl düşüp bayıldığımı bil. miyorum. N Hitay delikanlmın © yüzündeki lekelerini sildi.. Bacağındaki altına gidelim! Aıncılardan birkaç yiğit Bay- kut'un koluna © girmişti. Su kena- rından çekildiler.. Biraz ötede bir ağacın dibine oturdular, Bu hikâyeyi dinleyen yiğitler kendi kollarına çekilerek, Baykut' un iki yüz göçebeyi nasıl boğazla- dığını anlatmağa © başlamışlardı. Hertaraftan: — Varolsun Baykut... ; Sesleri yükseliyordu. Güneş'in oğlu gürültüden uyuya- madı ir. Baykut'un ölmediğini anlamıştı. Ceylânın oğlu, reisin uyumadığı- Baykut Suriye için çok lâzımdı. re belen yavrusu gü- irinde â sizi be N İurursa, evvelâ sizi Diyerek reisi şüphe ve korku için di kan Ceylân, Bora'nın düşün- düğünü görünce, kulağına eğildi: — Tam yeridir, arslanım! dedi- Bu insan kulesinin tepesine ancak onun leşi yaraşır. .. Fırat kıyılarında kimi asıyorlar? Güneş'in oğlu, elleri arkasında, ağaçların arasında aşağı yukarı do- laşırken, uzaktan Baykut ile Hitay” mm bir ağaç dibinde yan yana otur. duklarını gördü. Kimseye belli etmeden yavaşça MER çekti. dibine nların oturduğu ağacın dibi; kadar yürüdü. Dinledi. li. da kendim için hiç bir şey beklemi- yorum. Ben dağda doğan, dağda büyüyen bir O çobanım. Dünyada hiç bir dileğim yok. Ulubarima bo- yun eğdim.. Yola çıktım. Düşman- İa cenge tutuştuğumuz gün, yurttaş- larımla beraber kanımı akıtacağım. Bu cenkte ölmezsem, öbür cenkte mutlaka öleceğim. Sen yaşamalısın, Baykut! Re- isimiz herkese hakkmı veren, her yeğitin değerini ve. cesaretini ya- kından gören temiz yürekli ve yal- nız yurduna bağlı (bir adamdır. Elbette bir gün gelecek, yalnız ©- muzunu o okşamakla kalmıyacak, alnından da öpecek! Haydi, şimdi yat.. Gözlerini kapa ve uyu.. yorgun sun! Dinlenmezsen yola çıkamaz- sn! a Güneş'in oğlu hançerini kınma soktu. Sendeliyerek geri döndü.. Bora, kartal başlı yeğiti uyku- layan iki yıldız gibi parlıyordu. dayar Aİ kalk, dedi, kollardan beş on tanc güçlü delikanlı çağır... Ve şuradaki kuru ağaçlardan, bir adam çekecek kadar sağlam bir dal , İp hazırla! Güneşe bir kurban hediye edeceğim... Ur muhafızı, reisin gözlerinden korkmuştu. Dikkatle yüzüne bak- tv. 5 Bora fazla bir şey söylemeden ümüştü. Kartal hayret ve tereddüt içinde bir müddet kendi kendine düşün- dü. Ulu Tanrıya kurban vermek lâ- zwmgelse, gelen bir çok ko- yun, sığır, deve sürüleri vardı. Bun- lardan beş, on, yirmi. Sayısız kur- ban kanı akıtılabilirdi. Cenge giden akıncılar arasından kanımı akıtacak kim vardı? Kartal kendi kendine düşünür- ken: ri vardı. Bu adam acaba kimdi? "yi Kartal, Baykut'un ölüm cezasi? receğini zihninden bile geçi: mişti. — Reis belki akmlardan Eğ — kemi görmüştür. ( len yola çıktığımız günden? ne akıncılardan, ne de düşman” hiç kimse kuru ağaç dalma rak ceza görmemişti. Kartal başlı yeğit nehir kızıl da kurumuş bir ağaç buldu. ÜS ne çıktı.. Yüksekçe dallardan bii ni yolladı. Elindeki ipi bu dö” bağlıyarak iki ucunu tekrar aş# ya uzattı. l Kartalın nebir 1 yaplığını uzaktan .bir kişi sezmişti: Ceylânın oğl&” Ur muhafızı akmerlar arasmd (ölüm ağacı)r (Bitmedi!

Bu sayıdan diğer sayfalar: