25 Kasım 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

25 Kasım 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARIMI TEFRİKA: 14 Her hakkı mahfuzdur. Sehir köyünde Sırplarla dolu bir yalnız bir topçu neferile hü- ettik, köyü kurtardık. Üzeri- atılan kurşunların haddi, he- ar mıydı? O gün bir neferle arkasında karlar arasnda göğüs gererek gösterdi- Sesareti, sebatı ve hamiyeti 2- bu zavallı vatan unutacak mı- "Vatan uğuruna malımı, kitap- bütün mamülkümü feda ey- gibi canımı da vermek için muhsrebelere iştirak ettim. köyünde evvelâ iki tabur olduğu halde otuz bin kişi yakın hücum eden Sırplar te- İzlerine karşı çelikten bir sci çe ki kimlerdi? Asker, - ahali, mil- Hİ Bir avuç hamiyetli halk!!! İç tanbula geldikten sonra Ali Su- İli yakası zuhur etti. Şehir köyün- ka ğekilen zahmetlere ve muhare- ix gösterilen şecaatlere mükâ- ği iy Yemende Hüdeyde Rüş- mektebi muallimliğine tayin İ Rldim, İlci ceneden fazla bir za- cehennemden nişan veren | memlekette Arap evlâtları- iyesi ve tahsili ile meşgul İzin alarak İstanbula gel- 'emene giden muallimievvel- nbul rüsü vermek kaideden la hakkımı istedim. Bugün ya- vakit geçirdirler, daha doğru- # zip Gİ "İleşim efendinin Babrâli caddesin- ig gasailhanesine giderek kendi- İliş felsefe ve heyet öğrendiğim bir taraftan da gelenlere mec- İ ders okuttum £ Beylerbeyi ve Gi rüştiye mektepleri hesap, hen coğrafya, defter tutma usulü Hoca Tahsin vefat etti. Adliye #hlg 1 Cevdet paşa beni konağına *Belâget mübahaselerine karı- e“ Abdürrahman, Süreyya ve net Mithat efendilere, Ekrem ere cevap yazıyordum. Bu ara. Lİ, e€ni Selânikteki mektebi osma- İ e, eüdür tayin ettiler. Oraya gi- lem emada Serfiçe | ticaret 'emesine reis tayin olundum. Dseti tercih ederek mektebe git. im. Serfiçeye giderken Selâni- yğradım. Selânikteki maarif er- ve Selânik gençleri tarafm- #ördüğüm iyi kabulü ömrümün kadar unutamıyacağım. içe en sonra Karahisar sahip mahkemesi riyasetine tayin . Mahkemenin acınacak laha kıyam ettim. Halbuki vatandaşlarımız aleyhime ettiler, hakkımda Sait paşa- verdiler. Hâkim olduğum âmuhakeme, bilâsual az- Reşit paşanın mahdumu r paşaya misafir oldum. A- Paşanın oğulları Veliddin din beylere ders verir- işetimi kalemle tedarike m, kitaplar telif ettim, mec- makaleler yazdım. Fakat ükümetinin tazyiki bizi başladı. Kitapçı dükkân- a hergün toplandığımız Ab- lim Memduhlar, Mazharlar, , Ahmet Rasimler bir ara- emez olduk. Sefaletimiz art- adı. yuz oldu ki bir kaç okka kestane ile hayatı- muhafaza ettik. Bazı geceler ki sabahır yapmak için köp- eşiktaşa, Beşiktaştan köp- ip gelmek üzere vakit ge. im. Koynumda (yirmi para EE EE WA “4 le oturup sabahr edeyim.,, agiliri Fevzi efendi bu suretle yeihe acındıracak sözlere geçi- ordu ki: m bu sıkıntılar arasın iğ, Anlikli Ömer Fileri efendinin m iamadı Hakkı beye R lg vek üzere konağına ör dayim. (Demek ki o zamanlar. at olduktan sonra da mek. ebesi gibi hâlâ ders alanlar a ormuş.) Hakkı bey veliaht da; <ndinin sevgilisiydi. Onun- İk» Muhabere ederdi. & içtimalar © olurdu. Damat Paşa merhum da bu cemi- # İİ ğ FEEL ii EF İttihat ve Terakki! (BAHAEDDIN ŞAKIR BEYİN BIRAKTIĞI VESIKALARA GORE) ticaret — mahkemesinin | zdı ki sabahçılar kahveha- vinde | Yazan: A.C. Vadiri Fevzi Ef. kendisine hayli tendıracak bir çok şeyler yazıyor yete gelirdi. O sıralarda midemden rahatsız olduğumdan £ doktorlar midemi sifon vasıtasile karbonatlar la yıkıyorlardı. Bu halime Mahmut paşa acırdı. Çünkü kendisi de mi- desinden rahatsızdı. En nihayet bu konakta jurnal e- dildik. Beni hacı Mahmut sorguya çekti. Bulgaristanda “Beyan,, na- mile bir gazete çıkaracağı mı, Reşat efendinin taraftar. larından bulunduğumu ve Hakkı beye şeytamet dersi verdiğimi yaz- mışlar.,, Nadiri Fevzi efendi bundan son- ra Abdülhamide (intisap ediyor. Fakat mabeyine gidip gelmesini kendi kafasma göre tefsir ederek diyordu ki: “Sorgu esmasmda her şeye açık cevaplar verdim. Gördüğüm zulüm ve gadirden dolayı memleketime gidip “Beyan,, namında bir gazete- çıkaracağımı ve çiftlik ve emvalimi ve hanelerimi zapteden Bulgarlar aleyhine dava açacağımı ve mek- tepler tesis edeceğimi icabında A- vukatlık edeceğimi anlattım.,, Burada Nadiri efendi bir müd- det evvel geceyi geçirmek için pa- rasızlıktan köprü ile Beşiktaş ara- sında sabaha kadar mekik dokudu- ğu halde Bulgaristana gitmek ve orada gazete çıkarmak için lâzım olan parayı nereden bulduğunu ve ya bulacağını anlatmıyordu. Gaze- te çıkartmak tehdidinin Abdülha- mide karşı bir şantaj olduğunu da söylemiyor, yalnız diyordu ki: “Bu cevaplarımı serbest bir su- rette arzettim. Zatışahane İstanbul surları haricine bile çıkmaklığıma razı olmadığını ve yakında büyük bir memuriyete tayin kılmacağımı tebşir ettirdi. Bir kaç gün sabır et- mekliğimi söylediler. Aradan bir i- ki gün geçtikten sonra müracaat ettiğim zaman beni tahkikat işlerin de (!) kullanmağa kıyam etti, Vic- danımı beklememek için Mustafa | Asım paşa zade İrfan beyle bera. | ber Çatalcaya kaçtım. Mabeyinden Ali Sait geldi, beni mabeyine gö- türdü. Bir yere kaçamamam için beni Serhafiye Ahmet Celâleddin paşanın maiyetine şifre memuru ta yin ettiler. Bir müddet sonra eşki- | ya takibi için bir bölük (o süvarile beraber Adapazarma gönderdiler. Oradan Çanakkaleye . yolladılar. Ayda yirmi lira muhassasatım var. ken bir para alamadım. İstanbula avdetimde jurnal edil. diğim için beni Fizana sürmek is- tediler, Bir gece evimi abluka al. tma aldılar, Fakat Allahımm ina- yetile bir şey yapamadılar. Ben de bu ahvali, bunlarm o reznletlerini, her gece Nazif Sürurinin evinde olup biten şeyleri yazdım. ve şikâ- yet ettim. Maarifte (münhal olan teftiş encümeni âzalığını istedim (1) ve oraya âza oldum. Bunun ü- zerine Ahmet Celâleddin paşa, Ha- cr Mahmut, Çerkes Mehmet paşa daima aleyhimde bulundular. Bun- lardan bana bir fenalık geleceğini hissettiğimden Nişantaşmda teş- vikiye imamından bir ilmühaber a. larak Galata cihetindeki nüfus ida- resinden bir pasaport (o çıkarttım, Berkofçeye gitmek üzere Varnaya hareket edecek olan vapura bine- ceğim esnada beni yakaladılar. — Bitmedi. — Ulusal musikimiz (Başı İ inci sahifede) 2 — Konservatuvar ihtiyacı opera ihtiyacı... (Devlet ve şehir) 3 — Türk bestekârlarına düşen var sife, 4 — Eserde musiki inkilâbe 5 — Bestekârlara © çalışmaları için kolaylıklar ve yolları. 6 — Türk bestekârlerimm eserleri nin yalnız temsile sit olanların da de gil, konser ve radyolardaki çalınmala. rında da telif hakkı getirebilmeleri, 7 — Türk bestekârlarnın eserleri nin tabi suretile de memleket dahilin- de ve avrupada yayılması, (Bu mad ş, denin de devlet işi olması). 8 — Musiki eserlerinin telif hakla. runın tadil ve tesbi 9 — Bütün organizasyonlar için en- cümenler teşkili, MİLLİYET PAZAR Almanya Çenber içinde (Bay: İnci sahifede) mak, sulha fena hizmette bulunmak o- kar, Uçüncü Rayh Sovyet Rusyaya kar- şe tabii düşmanlarını, evveli Lehistanı sonra da Japonyayi iste miştir. o Fakat ancak Fransa ile Sov- yet Rusyanın birleşmesini temin edil. miştir ki, vulhu da bu mustakir bir har le getirebilir. Bu vaziyetin Avrupa sul. hunu tehlikeye düşürdüğünü gören yet Rusya ile Fransa, hüriyetlerini ko- rumak istediler, ve bu iki memleket ara- sında bir anlaşma yapıldığı da inkâr © dilemez. Ne ittifak, ne de askeri anlaş ma kelimesini kullanmıvorum. Fakat gunu diyebilirim ki Almanya ile herhan- &i bir muhasama halinde çok kuvvetli ve mükemmel techiz edilmiş olan Rus ordusunun yardımı bize temin edilmiş- tir. Hiç şüphesiz ki bir çok Fransızlar böyle bir anlaşmadan müteessir olmuş- lardır, Çünkü Sovyet hükümetinin 46- kli onların emellerine tevafuk etmiyor. Fakat şunu hatırlamamız lâzımdır ki Kardinal dö Rişliyö Avusturyalılara kar 41 Alman pıotestanlariyle ittifak etmiş- ti Burjoi Fransa da bugünkü şartlar i- ginde, Sovyet Cumburiyetleriyle pek âlâ birleşebilir. Avrupayı kararsızlıktan kur taran bu anlaşmadan dolayı memnun ©- Hükümet dış vaziyeti ve silâhsızlan- ma konferansmın boşa çıkması ihtimali. ni göz önünde tutarak ordu mevcuduna itina göstermeğe karar vermiştir. Bir se- nelik askerlik yetişir. Fakat çok kuvvetli levazımı harbiye bunun için şarttır. Ra porumdaki müsbet mialümat ile Fran saya ve sulha eyi hizmet ettiğime ka- mim, Ordu encümeni reisi miralay Fabri soğuk kanlılığı elden bırakmamak liz geldiğini söylemiş ve demiştir ki $ “ Fakat harp levazımı imalinde Al manyanın sarfettiği devce gayret karşı- sında levazım yapmak ve tahkimat vü- cuda getirmek için icap eden kadroyu ve mutahassısları toplamak lâzımdır. Fransa sulh istiyor. Fakat ( Fransanın zaif olması harbı bir nevi davet olur., Harbiye nazırı ceneral Moren demiş- Vr ki: “Sulhu istersen harbı hazırla, deme- yeceğim. Fakat sulhu istersen harba ha zırlan diyeceğim. K 800 milyon frank olarak tespit edilen harbiye bütçesi ulu orta kararlaştırılmış değildir ve 1835 yılı içinde bu para tü- keneceketir. Ancak fevkalide ahval bizi mecbur ©- derse senelik hizmetten ayrılacağız. Şimdiki askerlik müddetimi değiştirmek fikrinde değilim. Fakat mutahassısları artıracağım müleemmel bir mühendis ve zabit teşkilâtımız vardır. Fakat usta başı ve küçük zabite ihtiyacımız var» dır. Harp yapmış olan eski muharipler, tekrar bir harp görmek niyetinde de- ğillerdir. Fakat harbın fecayiini tatma» mış olan genç nesillerin müfrit yatan; perverlikleri bizim tanımış olduğumuz- 'dan daha müthiş bir felâkete sebep ola- bilir. Ve bu Avrupa medeniyetini orta- dan kaldırabilir. Şimdiye kadar zekânın ve ilmin aşıkları olan en büyük tin başka şekilde halledilmesi kabil olan meseleler için biri birlerine girdiklerini görmek çok acı bir şey olur.» Ceneral Moren bütün #ualardan yük- selen alkışlar arasında sözlerin şöyle bitirmiştir & Milli müdafaaya ve bilhassa bana düşen işlerde emin olunuz çok cıddi ba- Yeket edeceğim. Fakat ayni zamanda bir felâket olmaamsı için de bütün gayreti- mi sarfedeceğim. Başka taraflarda da ayni şekilde hareket edildiğini görmek isterim, » - Harbiye nazırının bu nutku meclisin bütün sıralarında derin bir tesir yap- mış ve'sosyalistlerden tutunuz da müf- rit sığ cenaha varıncıya kadar bütün #mebusların şiddetli alkışları arasında ce neral Moren kürsinden inmiştir. Londra nasıl karşıladı LONDRA, 24.A.A. — Fransa ile Sov- yet Rusya arasmda askeri bir misak ak- di teklifi Londrada biraz şüphe ile kar- şılanmıştır. Revter ajansının muhabirine | göre Fransa tarafından şimdiye kadar takip edilmiş olan hattı hareket, onun Rusya ile Milletler Cemiyeti misakı ve mrua- hedenameler çerçevesi haricinde böyle bir uzlaşma yapmasına müsait değildir. Fransa ile Rusya arasında askeri bir misakın akdi, bundan başka bu misakın. Milliler Cemiyeti misakına uygun olup olmadığı meselesini ortaya atacaktır. Bu münasebetle böyle bir misakm ak- dedilmesinin Milletler Cemiyeti muka- velanamesinin bir mevi tevsi suretitim- de kabul edilebileceği ve böyle bir mi- sakın akdi hakkındaki teklifin mezkür maddenin tefsir esasına istinat etmesi muhtemel olduğu beyan edilmektedir. Mezkür madde, iki devletin kendi ara- Jana ikisinden Dirisini bu madde mu- diğerine yardım etmeye davet de ötelkinin yardımını teş- ye bu yardıma tedafui as- keri müzuhereti ilâve | etmosini matık bulunmaktadır. Bir taraftan da tekzip PARIS, A.A.A. — Hariciye naza» retinde Fransa ile Sovyet Rusya ara- sında askeri bir itilâf mevcut olduğuna dair olan şayialar asıl ve esası olmadığı beyan edilmektedir. Lehistanın vaziyeti LOMDUA, ZA.A.A, — Ekonomist ga- zetesi Avrupanın vaziyetini tetkik ede rek diyor ki 3 “ Lehistan siyasetinde görülen deği- şiklik Fransız » Alman barışmasma ya- Tarsa Avrupa için çok faydalı olacaktır. Fakat Rusyanın paylaşılması için Japon- yanın da iştirak edeceği bir Berlin - Varşova suikastini ortaya çıkarırsa çok zararlı bir şöydir.,, 25 TEŞRİNİSANI o 1934 MEMLEKETTE ği Trakyada yeni mektepler Bir kaç yıl izinde atmıştan fazla yeni köy mektebi yapıldı Evren Sekiz köyünde LÜLEBURGAZ, (Milliyet) — 'Trakyanın ortası ve Edirne demir- yolunun üzerinde bulunması dola- yısile her bakımdan büyük bir e- hemmiyet taşıyan Lüleburgaz, İ- mar, iktisadi kallinma ve maarif işlerinde müfettişlik idaresi kuru- lalı beri her sahada gösterilen fa- aliyet bir kat daha artmış bulunu- yor. Lüleburgazda bir çok yerlere örnek olacak kadar ileri giden bir maarif faaliyeti göze çarpmakta- dır. Kırklarelinin pek çalışkan va- lisi Faik beyin önayak olması ile bir kaç yılda vilâyet içinde altmış- tan fazla köy mektebi yapılmıştır. Bir çok köylerinde yeni mektepler ta genç vedeğerli kaymakamları Kemal beyle ilk tedrisat müfettişi Yalçın beyin dinmek bilmeyen ça- lışmalarile bu ders yılı başmda da Kâra Musul, Taşlı, Kara ç Eevren Sekiz köy (o mekteplerinin Yapılması bitmiş ve büyük feda- AFYON, (Milliyet) — Vilâyeti- mizde yeni ve faydalı bir teşebbüs ya bağlı bütün köylerin muhtarları şehrimiz halkevinde konferanslar dinliyor, dersler | okuyorlar. Bu kursları gündüzleri Vilâyet daire supları idare edeceklerdir. Kurslar için on günlük bir program tesbit edilmiş olup her © müdür ve daire reisi muhtarlarınm kendi memuri- yet vazifesine taallük eden işleri hakkında öğütler vereceklerdir. Bu öğütler ayın 29 uncu perşembe gününe kadar devam £ edecektir. kevi mensupları inkılâp, cumhuri- Tarla kavgası AYDIN, (Milliyet) — Aydınm kozdibi mahallesinden Hatice ka- dım Emir ovasındaki tarlasını iki Kişiye birden icarlamış, bunlardan Aydınlı süpürgeci oğlu (Hasan, Osman Büklü isminde, çift aletle- gitmiş, orada Hasanı çift sürür gö- rünce aralarında kavga başlamış, Hasan elindeki övendre ile İsma- ilin arabaya (koşulu öküzlerine vurmuş, öküzler ürkmüş, bu defa Hasan İsmaile vurmağa başlamış, İsmail de tabancasını çekerek Ha- sanı başından ağır surette yara'a- sine kaldırılmış yaralayan da kaç: maştar, bulunan Lüleburgaz kazasında, baş oldu. İki gündenberi merkez kaza- müdürleri geceleri de halkevi men- Gece konferanslarını verecek hal-” tarlaya giderek sürmeğe başlamış, rini arabasına yüklüyerek tarlaya | mıştır, Yaralı memleket hastahane- yeni yapılan ilkmektep kârlıklarla bu bilgi yapılarmı ku- ran çalışkan ve maarif sever Türk köylüsünün çocuklarına açılmıştır. Lüleburgaz belediyesini yıllar- danberi büyük bir kudretle idare edip bir çok iy işler yapan Kemal Bey, geçen intiahpta yeniden be - lediye reisi seçilmiştir. Kasabanm imarı için canla başla | çalışan ve elektrik işini tahakkuk ettirmek ü- zere bulunan bu çalışkan ve bilgi belediye reisi ile milletin her ihtiya cmı karşılamağa can a- tan, kazanın bütün işlerini büyük bir titizlikle idare edip ileri götü- ren, gençleri spor ve kültür teşkilâ- ta altında toplayan kaymakam Ke- mal beyi ve kaza maarifinin en fa- al bir unsuru ve lise bakaloreasını vererek bir çok gençlere şahsi fa- | âliyet sahasında da örnek olan ilk tedrisat müfettişi Yalçın beyi bu ve rimli çalışmalarından dolayı kut- lular ve bütün işlerinde kendileri- ne muvaffakıyetler dileriz. Afyon Halkevinde muhtar kursu Kursu idare edenler ve kursa devam eden muhtarlar. yete, kültür çalışmaları, dil deği- di bhi işler Türk tarihi asri çift ai kooperatifler, buğday iş leri, temiz ve çok istihsal, zehirli gazlar ve konrunma çareleri, yurt bilgisi malümatı gibi mevzular ü- zerinde söz söylüyeceklerdir. Kurslara 200 kadar muhtar de- vam etmektedir. Kursların açılma merasimi, bayraklarla süslenmiş 0- lan halkevi binasından tatlı nağmeleri arasında yapılmış- tır. Vilâyette diğer bir çok hayırlı işler gibi bu işin de müteşebbisi o- lan Valimiz Ahmet Durmuş ve hal- kevi reisi Galip beyler birer açma nutku söylemişler, ondan sonra da Br-lere başlanmıştır. Kütahya haberleri KUTAHYA, (Milliyet) — Bu yıl yapılmağa başlıyan istasyon bulvarının toprak tesviyesi bitmiş ve taş kırılma” ğa başlamıştır. # Yeni belediye meclisi ifk toplan- malarında kadn kıyafetlerinin ıslahma dair bir karar vermiştir. Bu iş önümüz deki martın birinci gününe kadar bit - imiş olacaktır. Herkes şimdiden mante- larını hazırlıyor. e Hanım azalarımızın tekliti üzerine ve müttefikan verilen bu karar muhitimiz hanımlar mahafi - linde memnuniyetle karşılanmıştır. * Halkevimizin halk dershaneleri kolu faaliyete başladı. e Merkezde biri hanımlara ikisi erkeklere ait olmak ü- zere üç ve köylerde 11 hali dershane- si açıldı. Bütün muallimler ücretsiz va zife alıyorlar. Dersbanelerde okuyan ların yekünü bir hafta içinde sekiz yüzü geçmiştir. Bundan 66 sı kadın. dar. * Evimizde Kütahya balkiyat tetkik leri yapılıyor. Bu tetkikler Kütahya ga- zetesile neşredihnekle beraber, ayrıca Büyük Önderımiz" “ Atatürk ,, Soyadını a'dılaı (Başı 1 inci sahifede) Bundan sonra kürsüye gelen Is met Paşa: — Arkadaşlar, büyük Önderi « miz Cumhurreisimizin soyadı içi bir kanun teklif ediyoruz. Düşün » dük ki, soyadı kanunu tatbik olu- Burken büyük Önderin taşıyacağı adı tayin etmek Büyük Meclisin borcu ve hakkıdır. Kanunda biz (Atatürk) adını teklif ediyoruz. 1- nanıyoruz ki, ulusun en değerli vaç lığı olan Cumhurreisimizin adını söylerken saygı ve sevgi duygula. rımızı birlikte sezdirmiş olacağız, (Alkışlar) İnanıyoruz ki Atatürk adı ila Büyük Türk Ulusu, en büyük oğlu- na en büyük, en saygılı hitabı yapmış olacaktır, (Alkışlar) unun üzerine başka söz isteyen olmadığından maddelere seçildi ve teklifi kanuni alkışlarla kabul edildi. Bu haber Ankarada çabuk yayıl mış ve başlamış olan soyadı alma işi büyük bir sevinç içinde büyük bir hız almıştır. Büyük günlerden biri ANKARA, 24 A.A. — Büyük Millet Meclisi bugün, büyük ve tarihi günle « rinden birini daha yaşadı. Büyük önde rin soyadı münasebetiyle bütün meclisin tek bir kalp çoşkunkuğu ile on saygık tezahuratine meydan veren bu toplantı- da Hasan Bey riyaset etmekte ve Baş- vekil İsmet Paşa Hazretleri ile bütün Vekiller hazır bulunmakta idiler, Meclis açılır açılmaz ruznamede bu- lunan kanunların müzakeresi yapılması ve bundan sonra da Reisicumhur Haz. retlerine verilecek soyadı için hükü imet tarafından verilmiş olan kanunun müstaceliyetle müzakeresi kabul edik miştir. Kabul olunan bu kanun lâyıhasila Ke- mal öz adlı Cumburreisimize “Ata Türkeş soyadı veilmiştir. Tarihi bir vesika olan bu kanunun kabülünden sonra da pazan tesi günü toplanılmak üzere toplantıya nihayet verilmiştir. Görüşülen kanunlar B, M. Medisinin bugünkü toplantısm» da üzerlerinde görüşülen kanun layiha- ları ise şunlardır : Hudutta çıkacak ihtilâfların halli için Sovyet Rusya hükümetile imza edilmiş olan mukavelenin meriyet müddetinin u- zatılması ve havai seyrüsefere mahsus beynelmilel sihhi mukaveleye iştiraki” miz hakkındaki kanun ikinci müzakere- leri yapılarak kabül edilmiştir. Anadolu ajansı ile on seneye kadar taahhüt icrası için hariciye vekâletine selâhiyet veren kanun ilâ 21 1927 tarih ve 1110 numaralı askeri mem nu mıntskalar kanuna göre askeri bi- rinci memnu mınlaka içerisinde kalıp ci- heti askeriyece alınmış olan gayrimen- kul amvalin 5 şubat 1931 tarih ve 1744 numaralı kanun mucibince 1930 ve 1931 senelerine kanunen verilmiyen bedella- rinden geri kalan borçlar ertesi seneler milli müdafaa vekâletine “memnu mn- taka istimlâk bedeli,,. Namı altında ko- ve konulacak olan tahsisattan öde- hakkındaki kanun lâyihasınm da izakereleri yapılmıştır. Yalovanın plânı Yapılıyor (Başı Linci sahifede) üzerine geldim. 8 - 10 gün kalacağım Yeni Türkiyenin güzelletşirilmesine hizmet edecek bir işte benim de eme ğim bulunacağından çok seviniyorum. Plânı burada mı, yoksa Fransada mr yapacağım?. Bunu ben de bilmiyo « rum, Buna, Yalovaya gittikten sonra 'ar vereceğim. YENİ NEŞRİYAT Büyükgazete Büyük gazetenin beşinci sayısı renk- li bir kapak içinde, çeşitli ve güzel ya- zlarla çıkmıştır. Bu sayıda o Türkiye muhacir meselesi hakkında dikkate şa yan bir yazı vardır. Bundan başka büyük ve yirmi dört ife içinde, meraklı dört tefrPka, alt muhtelif müsabaka, hikâye, kadın, ti» yatro, sinema yazıları yer bulmek'adır. (Beynelmilel beyaz kadın ticareti) isime li yazı bilhassa kayda değer bir kıymet. tedir. Büyük gazeteyi okuyucularımıza ha- raretle tavsiye ederiz. ————— broşür halinde de basılıyor. Yakında konferanslara başlanacaktır. Eğridirde elektrik EĞİRDİR, (Milliyet) — Memle- ketin tenviri için yapılacak fabrika tahsisatı Devlet Şürasınca tasdik edildiğinden belediye dairesi he- men faaliyete geçerek fabrika te- melini atmış ve makineleri getirt- miştir. İnşaat süratle ilerlemekte- dir. Yakında Eğirdirin her tarafı elektriğe kavuşmuş olacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: