21 Şubat 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

21 Şubat 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tr, MLDEYaDE Tercümanların şifahi imtihanı tercümanlarının tahriri yapılmıştı. Şifahi imtihan- bugünden itibaren yapılacak- — id verilecektir. bağlanacaktır. Sokaklara yeni ağaçlar dikilecek e a ia ağaç fidanlar iel ağaç ol- sokaklarma dikilecektir. Atatürk köprüsü yilatürk köprüsünün projesini bele- &, i tetkik etmekte- bitmek üzeredir. Hüsnü Çakır ay sonunda hisarlardan ayrılacak müddettenberi X rköyde müsamere . F. Bakırköy kazası tarafın. am gençleri men saat 22 de Bakırköy Bez fab- , büyük salonunda bir müsa- verilecektir, ——— Difteri aşısı ter, Buğday yolsuzluğu tahkikat il şa misyon, dün diğer heyetle. baro kongresi melerile çocuk “A, İnkara Ziraat enstitüsünde Zir aat müdürleri kursunun Ziraat Ba - İnn Bir söylevile açıldığını yaz mıştık. Kurs üç hafta deoam edecek. Resmimiz kursun açılışını göste riyor. Çocuk esirgeme Kurumunda Zam On beş gün içinde çocuk- lara edilen yardımlar ANKARA, 20(A.A.) — Çocuk esirgeme kurumu genel merkezi 1-2. 935 den 16-2.935 tarıhine kadar 2595 çocuğa yardım etmiştir. Bunlardan 262 hasta çocuk ve anne genel mer - kezin polikilniklerinde muayene ve te- davi edilmiştir, Ayrıca diş muayene 6- vinde 518 çocuğun dişleri muayene ve tedavi edilmiştir. 1185 çocuk ve anne genel merkezin banyolarından istifade ir. Süt damlası kısmında da her gün 157 çocuğa 1090 kilo bedava süt'da- Bıtılmıştır. Fakir talebeler için açılan aşhaneden her gün 206 çocuğa sıcak yemek verilmiştir. Yardım için müra- caat eden fakir çocuklardan 25 ine pa TA yardımı yapılmıştır. Ayrıca iki fa- kir çocuk palto ve ayakkabı veril » mek suretile sevindirilmiştir. Hava durumu En düşük suhunet Kars- tadır ve — 11 derecedir ANKARA, 20.A.A. — Ziraat vekâleti meaoroloji enttüsünden verilen mal mata göre son it içinde orta Ana- dolunun Afyon ve, Sise çevreleriyle Konya çevresi ve cenup doğu Anadolu. ları ve kıyılarının, Samsunun gp kalan kısımları yağışlı geçmiş» ir. Trakya ve Eğe mmtakalarıyle orta A- nadolunun Kütahya, Eskişehir ve An- kara çevrelerinde dünden beri yağış iştir. En fazla yağış cenub Amadolusunda olmuştur. Buralarda yağış miktarı Gİ lâ 15 milimetre arasındadır. Düne na- yp Üeii a Eğe mert , orta uda 4, ve cenub Anado- lusunda 2 derece etrafında düşüklük kay dedilmiştir. Yurdda en düşük suhunet sıfır altında Karsta 11, Erzurum, Es- kişehir ve Yozgadda 6 derecedir. En yüksek suhunet Adanada 17 derecedir. Ankarada bugün saat 14 desuhunet &i- fır derece kaydedilmiştir. İstanbulda hava Sıfır hararet derecesine ve deniz sevi- yesine indirilmiş barometre | bu sabah saat 7 de 768,5, 14 te 768, hararet de- recesi 7 de 2, 14 te 5, en yukarı dere- Sesi 6, en aşağı 15, rüzgâr yıldız poy. Tazmdan esmiştir. En yukarı sürati sani- yede 10 metreye çıkmaktadır. Frengi hakkında konferans BOLU, 20.A.A. —Frengi mücadele baş hekimi Bay Saim Düzce kazası halk- evinde frengi hastalığı hakkında çok de- ğerli bir konferans verdi. Bay Saim 800 dinleyicinin büyük bir alâka ile dinledi. ği bu konferansında frengi afetinin önü- ne geçilmesi için Cürahuriyct hüküme- timizin ulus için yaptığı £stakârlikları anlatmıştır. Uşak halkevi UŞAK, 20.A.A. — Halkevini; al. dönümü, önümüzdeki cuma sünü at, lulanacaktır. Halkevi, şubelerinin bir özelik faaliyetini gösteren bir blanço İnek idman balk tarafından çok beğenilmişi Çocuk mahkemeleri ANKARA, 20 — Adliye Bakanlığı gocuk suçları ve çocuk mahkemeleri kında tetkikat yapmaktadır. me Bu husüsteki Amerikn © kanunları da gözden geçirilmektedir. iyettar bir zat çocuk mahke- hapisanelerinin henüz tet Marşıçul barosu senelik kongresini | m evre yapacaktır. Bu toplantıda | Mik devresinde bir tasavvurdan ibaret ME olduğunu, ileride memleketin bünyesi ie ne uygun bir tarzda çocuk © suçlarını araştırmak ve buna dair kanunlar ya- pılnak ihtimali bulunduğunu söylemiş- tir. faaliyet raporu okunduktan İN eekii ve ikinci başkan ve inzi kesi etikleri rg eş Suk Esirgeme kuru- mu balı ein Felâketzedelere yardım ya rlilabmer Beyoğlu kaza şubesi len : Mühendis mektebi talebe cemi Marmara adalarındaki felâket gö” » renlere yardım olmak üzere aralarında topladıkları 40 lirayı şubemize gönder. mişlerdir. Istanbul Gençlerimizin bu vatan ve insanlık | duygularından ötürü teşekkür olunur. » be İ i Batı ve doğu antla;maları- nın acun barışındaki rolü Sovyetler liği kabul etti edeli, bu memleket- te futbol dev adrmlarile ilerleme- bir tecellisini işitiyoruz. En yeni bir misal de Fransa Milli takımı - nın İtalya Milli takrmile, Paris muh- telitinin de Prağ muhtelitle 17 ta yaptığı maçlarda aldığı netice » lerdir. İkinci dünya kupasını kazânan İtalyanlar, bu pazar Romada ken- di müfrit seyircileri önünde Fran- sızlarla yaptıkları milli maçı an - cak 2 - 1 kazanabildiler. Bu netice lü lehinedir. muhteliti Paris muhtelitile kafşı - laştı. Kalesinde maruf Planiçka oy- nayan Prağ muhteliti, Çek Milli takımına yakın bir kuvvettir. Zira oyuncularının mühim bir kısmı beynelmileldir. Çekler de gene i- Besiekâr Hendei Bu ay 250inci yıldönümü kut ulanacak HALLE, 20 (A.A.) — Meşhur besi tekâr Hacndelin 250 inci senei devri- yesi münasebetle bu ayın 23 ünde yapılacak olan şenliklere iştirik etmek üzere bir çok Alman cemebi şahsiyet - lerin Halle'e gelecekleri bildirilmekte dir. Bunlar arasında bilhassa Londra ü- niversitesi mümessili prolesör Siroud Read ile Italya hükümeti o mümessili Milân üniversitesi profesörlerinden. Fausta Torrefranka vardır. Bestekârın muhtelif eserleri, gele- cek cumartesi ve pazar günleri radyo İ le Avrupa ve Afrikaya o nakledilecek- tir. uluslar da söyledği bir mutukta ezcümle de- miştir kiz “Doğu Avrupasında müsavi emni- yet ve barış olmadıkça batı Avrupasın- ca biç bir emniyet ve barış mümkün o |; lamaz. Avrupa barışı, ancak büyük küçük bütün devletlerin müşterek ( gayretile elde ediiebilir. Ve Sovyetler | ittihadı fikrince, en uygun şekil, tasavvur edi- len hava mukavelesi misali gibi, karşi” biklı silâhli müzaheret için mıntaka ant- laşmasıdır.,, Bay Maiski, Lehistanla Almanya- Dın doğu amtlaşmasına muhalefetlerin- den dolayı teessür ve Almanyanın hat- tı hareketinden dolayı mühim endişe | beyan ettiki sonra, doğu antlaş - masmın akti için sarfedilen yayretlerin akim sının yeni bir acun savaşı na dahi yol açabileceğini ür. söylemiş Prens Dögal Pİ Fransız Futbo ME Fransızlar futbolde profesyonel- | kinci dünya kupası maçlarında, » talyanların karşısında ikinci olmuş- lardır. Böyle olduğu halde Paris ğe başladı. Bu ilerleyişin ber gün | muhteliti, Prağ muhtelitini 1 -0 yenmeğe muvaffak olmuştur. Görülüyor ki Fransızlar pek kı - Mart) sabirzamanda ve profesyonellik sayesinde beynelmilel futbol âle - minde mühim bir mevki tutmuş bu- lunuyorlar. “Yeni antranörler Öğrendiğimize göre Türkiye Fut- Fransa futbol tarihine iftiharla kay| bol federasyonu tarafından İngil- dedilebilecek kadar Fransız futbo- | tereden getirtilmesine karar veril- miş olan İngiliz antrenör Ayni gün Pariste Çeklerin Prağ | ketinden hareket etmiştir. Fenerbahçe klübünün angaje et- tiği İngiliz antrenör “Elyot” halen Paraguay'da bulunmaktadır. Bu antrenörün de mart ayı içinde ge- leceği kendisinden alman bir mek tuntan anlaşılmaktadır. ARNE EN ME Yeni iran puuarı TAHRAN, 20 (AA) Potalar idaresi, Şahinşah ehlevinin dında iranın muhtelif sahalarda gör - termiş olduğu terakki eserlerini temsil eden yeni | bir pul serisini tedavüle çıkarmıştır. Kaybolan yolcu MOSKOVA, 20 (A.A.) — Bir tay. yare grupu, Goloubevin tayyaresini ve onun son yolcusunu bulmuştur. Yolcuya skiler ve yiyecek atılınış - tr. Kendisini getirmek üzere yarın hu- susi layyareler havalanacaktır. Fransada taililer PARIS, 20 (A.A.) — Ulusal pi- yangonun ilk keşidesinin büyük mü- kâfatını büyük bir otomobil fabrikası sın 11 amelesi kazanmıştır. Bunlar a- rasmda Ruslar da vardır , Paris şarap kooperatifinin On aza- w da bir milyon frank kazanmışlardır. Cücelere ait müstahaseler bulundu BOMBAY, 21 (A.A.) — 37 santi- metre boyunda cücelere ait müsteha- seler bulunmasının insan ırkı hak - kındaki nazariyeleri altüst edeceği zannedilmektedir. Mütehassıslara gö « | re, Akke ve merkezi Afrika- nm dört veya beş kadem boyundaki cücelerinden daha ufak bir cüce ırkı hakkında yeni bir tetkik sahası açıl - mıştır. Bu 37 santimetre boyundaki cücelerin bulunuşu Homer'in 13,5 inç boyundaki cücelere yaptığı telmihi ha tırlatmaktadır ki, bu da, aşağı yukarı 37 santime tekabül eder. Staviski işine dair bir karar PARİS, 20.A.A. — Staviski işini tah- hike memur komisyon, Stayiski ve Prens tahkikatında eski müddeiumumi Presar ile eski başbakan Şotan'ın istimaina lü- zum kalmadığını bildiren ve bu suretle VİYANA, 20 (A.A.) — Prens Dö- gal bugün öğleden sora Budapeşteye gidecektir ( bunlara atfedilen ismadların esassız ol- duğunu teyid eden bir karar kabul et- miştir. lüilerleyor | Sabr Dünya kupası galibi İtalyanlar, Frân- | Berlin ve Pariste terbiyei bedeniye sızları andak 2-1 yenebildiler . i Mahirle mülâkat mektepleri işleten eski boksör hayatını anlatıyor Burada, Berlin ve Pariste terbi- yeibedeniye mektepleri bulunan eski Türk boksörü Sabri Mahir ile görüştüm. Yaptığım mülâkatı gön- deriyorum. — Bana boks hayatınızı anlatır mısmız? — Maddi ve manevi hiç bir yar» dırma dayanmadan, yalnız cebim- deki birkaç tavsiye ile on beş ya- şımda kendimi (o hayata attrm ve 1909 senesi sonunda (o ressamlık tahsili için Parise geldim. Açlık ve sıkıntı ile mücadelem başlamış- tı. Bir gün Galatasaray arkadaş- larımdan Ekrem Ali ile Hüseyin Münire tesadüf ettim. Galatasaray futbol takımında oynamış olmak- lığım,o sırada beni Racing Club de France mında top oynamağa sevketti. Fakat birkaç oyundan son ra maişet derdile kulübden ayrıl- mağa mecbur kaldım. Biribirine rekabet eder gibi ba- na yardım eden yukarıdaki iki ar- kadaştan bilhassa Hüseyin, spora olan hevesimden istifade ederek beni boksör yapmak istiyordu. Bir | gün Hüseyinin israrile, en meşhur iki Amerikalı boksör arasındaki bir maçı seyre gittik. Ben bir şey anla- madım, fakat Hüseyine: — Eğer boks dediğin bundan i- baretse ben bunların ikisini de dö- verim, dedim. Bundan sonra Hüseyin, boksa başlayıncaya kadar peşimi bırak. madı, Gene bir gün Hüseyin beni bir jimnastik salonuna götürdü. Ora- da beni Fransa orta siklet şampiyo nu Marc Gauchet isminde bir gen- ce takdim ettiler. Hüseyin beni kız- dırarak orada bu Fransıza karşı el- | diven giymeğe mecbur etti. Hayatımda ilk defa Ring dedik-! vir dört ei le arasında bu- | lunuyordum. İdmana başlayınca | bir sürü yumrukla o karşılandım. Buna râğmen salladığım bir yum- ruk öyle bir şiddetle Fransızın ka- fasına geldi ki, başı ring direklerin den birine çarpıp patladı. Hüseyin, sevincinden deli olmuştu. Buna rağ men bir müddet beni boksa edemedi. ikna O zamanlar Parisin en meşhur bir hakemi tarafından idare edilen bir jimnastik salonunda terbiyei bedeniye muallimliğine başladım. Talebelerimden Prince Murat is- minde bir genç te beni mütemadi- den boksa teşvik ediyordu. Oturduğum odanın aylarca kira- sm veremediğim için, jimnastik solonu sahibinin 150 frank muka- bilinde altı ravundluk bir maç tek- lif etmesi nihayet beni boksa icbar etti, Bu maçta Besnard ismindeki boksörü dövdüm, fakat mutaassıb Ge bu maça beraberlik ver | ler. m, Pariste ikinci maçım, sikletim or- ta olduğu halde, yarı ağır şampi- yonile oldu. Bundan sonra İngiltereye > tim.. Orada ilk maçım, İngiltere ağır siklet şampiyonunu üç ravund da yenen Amerikalı zenci Young Johnson ile idi. Bu zenciyi döv- mekliğim İngilizleri © şaşırttı. İki hafta sonra yirmi ravundluk bir maç tetib ettiler, Bu maçtada hasmimii öyle dövdüm ki gözlerini tedavi için aylarca © hastahanede kaldı. Artık İngilizler bana, (Fightin, Turk) (The terrible Turk) ismini vermişlerdi. İşin kötüsü İngilterede kendi sikletimde; hiçbir boksör be. nimle karşılaşmağa cesaret edemi- yordu. Nitekim karşılaştığımi bir sürü boksörden bir tanesi müstes- na, hepsi benden üstün siklette i- diler. — Boksu niçin bıraktınız ve şim di ne yapıyorsunuz? — Dört seneye yakın İngilterede harb esiri olarak kaldıktan sonra memlekete dönmeğe niyet etmiş- tim.. Almanyadan geçerken Maca- ristanda ihtilâl devam ediyordu. Yollar kapanmıştı. Ufak bir çiftlik te kaldım. Nihayet bir gün Berline geçtim. O zamanlar Almanlar boksda sı- fırdı. Bir gece, en iyi zannettikleri dört boksörü, hiç dinlenmeden ü- çor ravundda sırtı sıraya yere ser- dim. O gece Almanyada da bana (Der Schrekliche o Türke) ismini verdiler. Benim dövüşecek boksörleri ol- madığından dışarıdan bir sürü İn- giliz, Amerikan, Italyan ağır sik- let boksörler getirttiler. Derken a- Zır siklet Avrupa şampiyonu Clö- menti rezil ederek tepelediğim hal. de sırf bir Türkü Avrupa şampiyo- nu yapmamak için maçı berabere saydılar. Bundan sonra maçlarım: azaldı, 1926 da büsbütün bole hı- raktım. Çünkü artık hem menecer- lik, hem de terbiyei beveniye siu- allimliğile uğraşıyordu". 1928 de kendimi yalnız terbiye bedeniye işine hasrettim. Almanyada birçok boksör ve 6 $ampi; on yetiştirdim. Talebelerim- “. Battling Siki dünya şampiyonu lu, Almanyanın en ur aktris- eri benim terbiyei bedeniye ders- şurada asılı resmin altındaki yazı- yı okursanız sözlerimin doğruluğu- nu görebilirsiniz. — Memlektimiz (o gençlerinde boks için istidad var mı? — Mükemmel bir boksör olabil- mek için tabii birkaç hassa lâzım, Meselâ: Kuvvet, çeviklik, dövüş muhabbeti, izzetinefis, acıya taham mül, metanet... Hangi (o millet bu hassalara biz Türklerden daha zi- yade maliktir?.. Ben İngilterede ilk maçımı yap- tığınım ertesi günü İngiliz gazete- leri: “Bütün milletlerden boksör gördük. Fakat Türklerin bu spo- ra ehemmiyet verdiklerini bilmi- yorduk. Türk sporu Sabri Mahir i- le iftihar edebilir. Çünkü o, John- sonu henüz İngiliz)*rce bilinmeyen bir usulle dövdü,, diye yazmışlar. dı. Almanyada, hattâ bugün bile boks fennine aid ne varsa spor mu- harrirleri benden sorarlar, şampi- yonlarının mühim dövüşlerinden evvel fikrimi alırlar. Her sporda olduğu gibi boksda da muktedir muallimler lâzım. Me- selâ biz boksu İngilizler, Amerika- lar gibi ordumuza, bahriyemize, mekteplerimize sokmalıyız. Her se” ne şampiyonalar yapmalı, sonra en iyi boksörleri seçip ecnebi memle- ketlere göndermeliyiz. — Bu yolda çalışmak için mem- lekete gelmez misiniz? — Hem Berlin, hem Pariste ter- biyei bedeniye mekteblerim var. Böyle olduğu halde, memleketime, en ufak bir hizmetim dokunabile- ceğini anladığım gün, bütün işleri- İ mi tasfiye edib, oraya dönmekte bir lâhza tereddüd etmem. ET Yarınki lik ” Maç'arı İstanbul futbol lik maçları artık ehemmiyetini kaybetti gibi bir şey. Çünkü 1 Martta yapılacak Fener- Bahçe - Galatasaray meşinin heti- cesine göre ya Fenerbahçe veya Be şiktaş şampiyon olacak... Bu iki şampiyon namzedinden yalnız Beşiktaşm yarın maçı var - dır ve likin en hafif takımı olan Sü- Jeymaniye iledir. Fenerbahçe ise Galatasarayla son maçına kadar, yani gelecek cumaya kadar istira - hattedir.Binaenaleyh Beşiktaşın ya rın galibiyeti rüzde doksan dokuz üç çeyrek luğundan vaziyette bir değişiklik olmıyacak demektir. Vefanın İstanbulsporla, Galata- saraym Beykozla yapacağı diğer iki maç, belki bu takımların umu- mi tasnifteki kendi vaziyetlerine müessir olacaktır. Ancak yukarıda yazdığımız gibi bu maçlar, Fener- bahçe ile Beşiktaşın şampiyon nam zetliklerini değiştirebilecek bir e - hemmiyctte değildir. Bize kalırsa, yarın meraklılar Gar latasarayın maçına gideceklerdir. Bunun da sebebi, Fenerbahçenin karşısma çıkmadan evvel son bir İ defa Galatasaray takımının şekli - ni, halini, vaziyetini görmek mera- kıdır

Bu sayıdan diğer sayfalar: